Rıza Kardan Çeviri: Kadri ÇELİk tatbik ve Tashih Mecme-i Cihani-i Ehl-i Beyt (a s.)


Birkaç önemli hususun hatırlatılması



Yüklə 0,76 Mb.
səhifə22/43
tarix26.07.2018
ölçüsü0,76 Mb.
#59402
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   43

Birkaç önemli hususun hatırlatılması


Burada birkaç önemli hususu zikretmek gerekir: “Birinci husus şudur ki genellikle lügat kitaplarında her kelime için farklı anlamlar ve kullanım yerleri zikredilmektedir. Bunun anlamı da bu lafızların söz konusu manalardan her biri için ayrı ayrı karar kılındığı ve o kelimenin çokanlamlı bir kelime olduğu anlamında değildir. Bu anlamlardan her biri o kelimenin hakiki anlamları sayılmamaktadır. Müşterek-i lafzi (ki bir kelimenin birden fazla anlamı olmasını ve her bir anlamının hakiki bir anlam sayılması) asla aykırıdır, lügat ve edebiyat imamlarının açıkça belirttiği üzere her kelimede asıl olan bir kelimenin hakiki anlamda birden fazla mana taşımamasıdır.

Cemaluddin İbn-i Hişam Mirsi Muğn’il Lebib adlı kitabın sahibi olup nahiv ve edebiyat ehlinin büyük imamlarından biridir. İbn-i Hişam, “innellah ve melaiketuhu yusellune alennebiyy”1 ayet-i kerimesi “ref’” kıraati esasınca bazı büyük nahiv alimlerinin “inne” edatının haberini (ki yuselli cümlesidir) mahzuf saydığını ve takdirde karar kıldığını naklettikten sonra şöyle demektedir: “Bu kimselerin sözleri bir çok açıdan gerçeklerden uzaktır. Evvela şu sebepten ötürü ki onların sözünün gereği salat kelimesinin müşterek-i lafzi olarak kabul edilmesi gerektiğidir. Orya istirak-i lafzi asıl olması gerekene aykırıdır. Öyle ki bir grub kimse usulen bunu inkar etmişlerdir. Bunu sabit kılan kimseler ise mecaz ve iştirak arasında kalındığı durumlarda mecazi iştirakten öne geçirmişlerdir.”2

Kamus sahibi Firuzabadi de salavat hakkında yazdığı ve “innellahe ve melaiketuhu yusellune alennebiyy” ayeti hakkında araştırma yapmış biri olarak söz konusu ifadeleri İbn-i Hişam’dan nakletmiştir. 1

Bu esas üzere velayetin anlamı hususunda –ki birden fazla mana zikredilmiştir- yakini olan miktarı şudur ki velayet kelimesi ihtiyar sahibi ve yöneticilik anlamındadır. Dostluk ve yarenlik gibi manalar bu kelimenin hakiki anlamının dışında kalmaktadır ve hiç bir zaman bu konuda iştirak-i lafzi söz konusu değildir.

Dolayısıyla veli kelimesi hiçbir delil olmaksızın kullanıldığı takdirde yöneticilik ve irade sahibi kimse demektir.

İkinci hususta şudur ki bazı lügat alimleri veliye kelimesinin maddelerinin tek bir asıl olduğunu kabul etmişler ve kavaramın asıl kökeninin “kurb” olduğunu karar kılmışlardır. Bazı müfessirler de bu esas üzere “veliye” kelimesini söz konusu etmişlerdir, bu bağlamda şu hususlara teveccüh etmek zaruret arz etmektedir:

Evvela teveccüh etmek gerekir ki lügavi anlamların bu tür bir tahlili ve yorumlanması bir çaba ve tahminden öteye geçmemektedir. Bu konuda hiçbir delili yoktur.

İkinci olarak anlamı derk etmek ve ilk etapta zihne gelmesinin ölçüsü kullanım zamanıdır. Şüphesiz bir çok hususlarda veli kelimesinin anlamından akla gelen ilk şey yakınlık anlamıdır. Kullanımı hususunda bir delilin olduğu bazı yerlerde de örneğin “el-meteru’l veliyy” ifadesinde de (yani ilk yağmurun ardından veya ona yakın bir zamanda yağmaya başlayan yağmur demektir) bu tür bir kullanımı kabullenmek mümkündür.

Bu esas üzere “kurb”, asıl kök anlam olarak düşünülür ve başlangıçta “veliye” kelimesinin “kurb” (yakınlık) anlamında kullanıldığı varsayılacak olursa bu durumda da şuandaki kullanımları uzak düşülmüş ve istifade edilmeyen bir duruma düşer.

Üçüncü husus: Bazı lügat alimleri örneğin en- Nihaye'de1 ibn-i Kesir ve İbn-i Menzur Lisan’ul Arab’da 2 “veliye” kelimesinin anlamını beyan ederken ilk etapta şu gerçeği hatırlatmışlardır ki “veli” kelimesi Allah’ın isimlerindendir ve de “yardımcı” (nasır) anlamını ifade etmektedir. Aynı zamanda dünyanın işlerini idare eden ve üstlenen bir anlam da ifade etmektedir.

Bu sözden de istifade edildiği gibi Allah’ın isimlerinden biri sayılan “veli” kelimesi bu lügat alimlerine göre yardımcı anlamındadır. Oysa bu husus asla doğru değildir. Zira veli kelimesi nasır yardımcı anlamına gelecek olursa bu durumda veliye maddesinin yardım anlamına gelmesi ve heyetinin de (fail vezni) anlamında olması gerekir. Zira “ve- li- ye” kelimesinin bir maddesi ve bir de heyeti vardır. Maddesi “ve- li- ye”, heyeti ise “feil” heyetidir “Veliye” maddesi yardım, “feil” heyeti ise ism-i fail anlamındadır.

Oysa bu her ikisi de hiçbir delile dayanmamaktadır. İkinci olarak da “feil” sıfat-i müşebbehedir ve sübuta delalet etmektedir, oysa fail ise hudusa delalet etmektedir ve bu iki anlam bir birine aykırıdır.

O halde veli kelimesi esmaullah hususunda ihtiyar ve irade sahibi ve dünya işlerini yöneten ve idare eden kimse anlamındadır. Bu görüşü söz konusu iki lügat alimi kendi seçtikleri görüşü beyan ettikten sonra zayıf bir görüş olarak beyan etmişlerdir.



Dördüncü Husus


Bir çok Kur’an ayetlerinde veli kelimesi “nasır” kelimesinin karşısında yer almıştır. Örneğin yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Vema lekum mindunillahi min veliyyin vela nesir”1

Eğer “nasir” kelimesi “veli” kelimesinin taşıdığı anlamda olsaydı hiçbir zaman birbirinin karşısında yer almazlardır. Bu iki lafzın birbiriyle mukabelesi de bu iki kelimenin anlam açısından birbirine aykırı olduğunu ifade etmektedir.

Beşinci husus

Bir çok kimseler nice Kur’an ayetleri hususunda veli ve velayet kelimelerinin nusret ve yardım anlamında kullanıldığını zannetmişlerdir. Allah-u Teala şöyle buyurmaktadır: “malekum min velayetihim min şeyin”2 oysa bu ayette yer alan velayetten maksat “yardım velayeti” olabilir. Yoksa velayet kelimesi sadece nusret ve yardım anlamında değildir. Zira nusret ve yardım velayet ve idareciliğin boyutlarından sadece bir boyuttur. O halde bu ayetlerde yer alan velayet kelimesi sadece idarecilik ve yöneticilik anlamındadır. Yardım ve nusret hususunda yöneticilik ve başkanlık anlamı göz önünde bulundurulmuştur.

Veli kelimesi hakkında söylediğimiz bütün bu bilgiler ışığında ayet-i kerimede sadece irade ve ihtiyar sahibi ve yönetici anlamı ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca ayet-i kerimede, kastedilenin asıl anlamın dost ve yardımcı anlamında olmadığı da ortaya çıkmaktadır. Bunun cevabı ise bu konuda sorulan sorulara verilecek cevaplar bölümünde yer alacaktır.




Yüklə 0,76 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin