Seçİm beyannamesi 2011


AK Parti İktidarı, çevrenin korunması için dev yatırımlara imza atmıştır



Yüklə 1,17 Mb.
səhifə224/298
tarix05.01.2022
ölçüsü1,17 Mb.
#75899
1   ...   220   221   222   223   224   225   226   227   ...   298
AK Parti İktidarı, çevrenin korunması için dev yatırımlara imza atmıştır.

Bu amaçla gerçekleştirilen yatırımlarla ilgili bazı veriler şunlardır:



Faaliyetler

2002

2010

Düzenli çöp depolama tesisi sayısı

15

59

Ambalaj atığı ayırma ve geri kazanma tesisi sayısı

28

362

Atık suları arıtılan belediye sayısı

278

467

Atık suları arıtılan nüfus oranı

% 36

% 73

Deniz kirliliği takip edilen ölçüm istasyonu sayısı

26

231+135 nokta (özel çevrede)

Mavi bayrağa sahip plaj sayısı

140

314

Mavi bayrağa sahip marina sayısı

11

23

Hava kalitesi ölçüm istasyonu sayısı

16

117

1/100.000’lik çevre düzeni planı oranı

% 5

% 65

Milli park sayısı

33

41

Özel Çevre Koruma Bölgesi sayısı

13

15

Tabiat Parkı sayısı

17

42

Kent Ormanı sayısı

0

89

AB üyelik sürecinde en zor fasıllardan biri olan ve diğer ülkelerin en son müzakere edebildiği çevre faslı 21 Aralık 2009 tarihinde müzakereye açılmıştır.

Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele konusunda alınan kararlarda daha etkin ve söz sahibi olabilmesini sağlamak amacıyla 26 Ağustos 2009’da Kyoto Protokolü’ne imza atılmıştır.

Türkiye, Cancun’daki İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda, özel şartlarını ihtiva eden bir maddeyi kabul ettirmiştir.



Yaşanabilir Çevre İçin 2023 Hedeflerimiz

Hava Kalitesi Ölçüm ve İzleme İstasyonu sayısı iki katına çıkarılacak ve 2023 yılında hava kalitesi AB standartlarında olacaktır.

Ülke genelinde biyolojik çeşitlilik varlığı tespit edilecek ve korunması için gereken bilimsel ve teknolojik altyapı tesis edilecektir.

İklim değişikliğine uyum ve sera gazı sınırlandırmasına yönelik sektörel politikalara ağırlık verilecektir.

Üretimde ve diğer beşeri faaliyetlerde temiz teknolojilerin kullanımı yaygınlaştırılarak, kirliliğin kaynağında azaltılması sağlanacaktır.

Çevre denetimi ve yönetiminde bilgi ve iletişim teknolojilerinden de yararlanan etkili bir sistem kurulacaktır.

Büyük yerleşim alanlarındaki önemli bir çevresel sorun olan gürültü kirliliği ile mücadele hızlandırılacaktır. Kara ve demir yolları ile büyük hava alanlarının gürültü haritaları çıkarılacak ve gerekli tedbirler tavizsiz alınacaktır.

AB standartları kapsamında:

Türkiye için geniş bir siyasi ve ekonomik reform gündemini ortaya koyan ve 2008 Yılı’nın Aralık ayı sonunda yürürlüğe giren Ulusal Program’ın, 27 No’lu “Çevre” başlığı altında yazılı taahhütler yerine getirilecek ve izlenecektir.

Hava Kalitesi, Atık Yönetimi, Su Kalitesi, Doğa Koruma, Kimyasallar Yönetimi, Endüstriyel Kirlilik Kontrolü ve Risk Yönetimi, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar, Gürültü Yönetimi gibi alanların altında yer alan ve sürekli gelişen Avrupa Birliği Çevre Müktesebatı’na uyum çalışmaları tamamlanacaktır.

Özellikle, teknolojik yaklaşımı değil, standartları ve ortam kalitesini esas alan bir yaklaşım içinde olan “Çerçeve ve Yatay Mevzuat”ın uyum çalışmaları hızlandırılacaktır.

Avrupa Birliği Çevre Müktesebatı’nda sektör bazında meydana gelen değişiklikler sürekli takip edilecek ve ulusal mevzuat zenginleştirilecektir.

Çalışmaları devam eden Çerçeve Su Koruma Kanunu, Temiz Hava Kanunu, Doğa Koruma Kanunu gibi tasarıların kanunlaşması sağlanacaktır.

Avrupa Birliği’nin taraf olduğu “Uluslararası Çevre Sözleşmeleri ve Protokolleri”ne dahil olma işlemleri tamamlanacaktır.

Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinde, mevzuat uyumu öncelikli bir konu olarak gündemde yer alacaktır. Türkiye; 300’ü direktif şeklinde olmak üzere 560’ı aşkın mevzuatı bünyesinde bulunduran Avrupa Birliği Çevre Müktesebatı’nın gereklerine tamamen uymaya ve bunları uygulamaya yansıtacak koşulları sağlamaya devam edecektir.



Çevre yönetiminde kullanılan araçlardan “çevresel bilgi altyapısı” ilgili ve etkili Sivil Toplum Kuruluşları ile işbirliği yapılarak güçlendirilecek ve yaygınlaştırılması sağlanacaktır.

Bunların dışında tüm dünyanın, önümüzdeki dönemde çevre politikalarının temelini teşkil edecek; İklim Değişikliği, Biyoçeşitlilik, Çevre Sağlığı ve Sürdürülebilir Kalkınma konularında AB standartları gerçekleştirilecektir.



Su Kaynakları

Su; hayatın ve medeniyetin kaynağıdır.

İktidarımız su konusunda bugüne kadar çok büyük projeleri hayata geçirmeyi başarmıştır:

8,5 yılda 194 baraj ve gölet inşa edilmiş,

Türkiye’nin en yüksek barajı olan Ermenek Barajı tamamlanmış,

Avrupa’nın kendi sınıfında en büyük barajı olan Çine Adnan Menderes Barajı hizmete açılmış,

2002 yılından bugüne kadar 145 adet sulama tesisi ile 1 milyon hektar tarım arazisi suya kavuşturulmuş ve böylece ülkemizin ekonomik sulanabilir 8,5 milyon hektar tarım arazisinin 5,5 milyon hektarı sulanmaya başlanmıştır.

8,5 yılda 549 adet taşkın koruma tesisi inşa edilerek, 139.000 hektar arazi taşkınlardan korunmuştur.

Böylece 2002-2011 yılları arasında 900 tesis hizmete alınmıştır.

81 ilin içme suyu ihtiyacı planlanmış ve 25 milyon vatandaşımız kaliteli içme ve kullanma suyuna kavuşturulmuştur. Susuzluk “kader” olmaktan çıkarılmıştır.

1000 Günde 1000 Gölet İnşa Projesi” başlatılmış, 250.000 hektar arazi sulanmış ve 300.000 vatandaşımıza istihdam imkânı sağlanmıştır.

Önümüzdeki süreçte bir damla suyun bile israf olmaması, verimli kullanılıp değerlendirilmesi ve temiz tutulması için birçok proje uygulanacaktır:

İçmesuyu şebekelerindeki kayıp kaçak oranlarını azaltmaya yönelik olarak başlatılan scada uygulaması ve şebekelerin uygun malzemelerden üretilen borulardan teşkil edilmesi uygulaması önümüzdeki dönemde yaygınlaştırılacaktır.

Yer üstü ve yer altı su kaynaklarını kapsayacak şekilde, hukuki ve kurumsal olarak “bütüncül su kaynakları yönetimi modeli”ne geçilecektir. Böylece tüm su havzaları mutlak koruma altına alınacak, kirlenmeye karşı önleme stratejileri geliştirilecek ve halkın buna katılımı sağlanacaktır.

25 nehir havzasının tamamında “Nehir Havza Yönetim Planları” hazırlanacak, bütün nehirlerimizdeki su kalitesi, Otomatik İzleme İstasyonları ile izlenecek ve AB standartlarında su kalite hedeflerinde % 75 oranında gerçekleşme sağlanacaktır.

Ülkemizin ekonomik sulanabilir 8,5 milyon hektar arazisinin tamamı sulanacaktır. Susuz arazi kalmayacaktır.

İçme suyu ve atıksu altyapısı olmayan hiçbir belediye kalmayacak, nüfusumuza 2040 yılına kadar yetecek içmesuyu temin edilecektir.

Ormanlar

Medeniyetimiz yeşil bir medeniyettir. Yeşili, atalarımızın gelecek nesillere aktarmak üzere bıraktığı bir emanet olarak gören Partimiz, ormanlarla ilgili çok önemli projeler gerçekleştirmiştir. Türkiye, iktidarımız döneminde orman varlığını arttıran nadir ülkelerden birisi olmuştur.

1992-2002 yılları arasında senelik ortalama olarak 75.000 hektarlık alanda ağaçlandırma ve bozuk ormanların ıslahı yapılabilirken, 2003-2009 yılları arasında bu rakam 7 misli artırılarak 501.387 hektar alanda ağaçlandırma ve bozuk ormanların ıslahı gerçekleştirildi.

2008, 2009 ve 2010 yıllarında toplam 1.448.274 hektarlık alanda çalışma yapılarak, 814 milyon adet fidanı toprakla buluşturduk. Ağaçlandırmada dünyada ilk üçe girme başarısını gösterdik.




Yüklə 1,17 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   220   221   222   223   224   225   226   227   ...   298




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin