Biziz RAB’bi öven,
Şimdiden sonsuza dek.
RAB’be övgüler sunun!
116. Mezmur: Rab’bi Seviyorum!
İlk diriliş sabahının sevinç ve mutluluğu, bu mezmurun ezgisi olarak sürekli işitilir. Bahçedeki mezar boştur. Babası’nın yüceliği aracılığıyla, Mesih ölümden diriltilmiştir. Şimdi dirilişine ilişkin yanıtlanan duası için Tanrı’ya bir şükran ezgisi söylemektedir.
116:1-4 Mezmurun nasıl başladığına dikkat edin: “Rab’bi seviyorum.” Yalnızca iki sözcük, ama yine de en saf tapınmayı ifade etmekte. Tanrı’ya yalnızca görkemli bir dil kullanarak yaklaşabileceğini düşünen yorgun canlar hata ederler. Sevginin en basit ifadesinin bile Rab için içten tapınma anlamına geldiğini bilmek ne müthiş bir teşviktir!
Ama bununla yetinmemiz gerekmez. Kurtarıcımız gibi, Tanrı’nın bizim için yaptığı büyük işleri başkalarına duyurmaya devam edebiliriz. Bu da tapınmaktır. Rab İsa sonsuz şükranlarla coşmuştu, çünkü Babası O’nun Getsemani ve Golgota’daki şiddetli ıstırabı içinde yükselttiği feryatları duymuştu. Ölüm, O’nun çevresindeki ipleri daralttığında, ölüler diyarının acısına gömüldüğünde, tanımlanması mümkün olmayan acılara katlandığında, Rab’be kendisini kurtarması için yakarmıştır. RAB de O’nu kurtarmıştır. Ölmesine engel olmamış, ama öldükten sonra O’nu kurtarmıştır.
116:5,6 Tapınmanın üçüncü bir unsuru, Rab’bin üstünlüklerini duyurmaktır.
Dirilmiş Mesih burada, dirilişinde sergilenen Tanrı erdemlerinin bazılarını sıra-lar. Tanrı lütufkârdır; nazik ve iyidir. Tanrı adildir; bütün işleri adil ve dürüst-tür. Tanrı merhametlidir; çok sevecendir. Rab İsa’nın çarmıhtaki durumunun örneğinde olduğu gibi içten, hile nedir bilmeyen ya da çaresiz, saf insanları korur. Tehlikede olan halkını kurtarır.
Dostları ilə paylaş: |