16:5,6 Kendi kişisel yaşamına gelince; Mesih’in seçtiği pay, kâsesine düşen, Rab’dir. Bütün varlığıyla Tanrı’da dinlenir. Payına düşen sınırları koruyan, Rab’dir. Baba’nın, yaşamının her ayrıntısını nasıl bilgece ve harika bir şekilde tasarladığını düşündüğünde, harika mirasla karşılaşır. Eğer Tanrı’yla paydaşlık içinde yaşıyorsak, bizler de yaşamlarımızı düzenleyen Tanrı’yı övebiliriz. Yakınmalarımız, Tanrı’nın bilgeliğine, sevgisine ve gücüne duyduğumuz güvenin eksik olduğunu gösterir.
16:7 Mesih burada Rab’bi, bütün yaşamı boyunca sağladığı rehberliği, danışmanlığı ve sadakati için över. Uykusuz geçen gecelerde, dua edip Tanrı’nın sözü üzerinde derin düşünmüştür. Mesih’in bu deneyimi, Tanrı halkının yaşamlarında ne kadar da sık tekrarlanır!
Heyecanlı bir halk ozanı,
Işık oğulları arasında
En tatlı ezgisini söyleyecektir:
“Bunu, gece öğrendim.”
Baba’nın evini, dalgalanan bir şükran
Ve sevinç ezgisi doldurur.
Bu ezginin ilk provası,
Karartılmış bir odanın gölgesinde
Hıçkırıklarla sarsılarak yapılmıştı.
– Yazarı bilinmiyor.
16. Mezmur’un diğer ayetleri, Pentikost Günü’nde, Petrus tarafından, Mesih’in dirilişine işaret etmek için kullanılmıştır:
O’nunla ilgili olarak Davut şöyle der: “Rab’bi her zaman önümde gördüm, sağımda durduğu için sarsılmam. Bu nedenle yüreğim mutlu, dilim sevinçlidir. Dahası, bedenim de umut içinde yaşayacak. Çünkü sen canımı ölüler diyarına terk etmeyeceksin, kutsalının çürümesine izin vermeyeceksin. Yaşam yollarını bana bildirdin; varlığınla beni sevinçle dolduracaksın.”
“Kardeşler, size açıkça söyleyebilirim ki, büyük atamız Davut öldü, gömüldü, mezarı da bugüne dek yanıbaşımızda duruyor. Davut bir peygamberdi ve soyundan birini tahtına oturtacağına dair Tanrı’nın kendisine ant içerek söz verdiğini biliyordu. Geleceği görerek Mesih’in ölümden dirilişine ilişkin şunları söyledi: ‘O, ölüler diyarına terk edilmedi, bedeni çürümedi.’ Tanrı, İsa’yı ölümden diriltti ve biz hepimiz bunun tanıklarıyız. O, Tanrı’nın sağına yüceltilmiş, vaat edilen Kutsal Ruh’u Baba’dan almış ve şimdi gördüğünüz ve işittiğiniz gibi, bu Ruh’u üzerimize dökmüştür (Elç.2:25-33).
Şimdi Petrus’un vurguladığı noktalar üzerinde duralım (bizler bölümdeki bu noktaların çoğunu asla bir araya getiremezdik):
1. Davut Mesih’ten söz ediyordu (25. ayet). Davut’un bedeni halen Yeruşa-lim’deki bir mezarda olduğundan, Davut kendisinden söz ediyor olamazdı.
2. Mezmur yazarı bir peygamber olarak Tanrı’nın, Mesih’i, egemenlik süreceği zamandan önce dirilteceğini biliyordu.
3. Davut bu nedenle, Mesih’in canının ölüler diyarında kalmasına Tanrı’nın izin vermeyeceğini, Mesih’in bedeninin çürümeyeceğini bildirdi.
4. Tanrı Mesih’i gerçekten diriltti ve Pentikost Günü’nde yaşananlar, O’nun Tanrı’nın sağına yüceltilmiş oluşunun sonucuydu.
Bu açıklamayı aklımızda tutalım ve mezmurun kapanış ayetlerine göz gezdirelim.
16:8 Mesih her şeyden önce, gözünü Rab’den ayırmadığını söyler. RAB, uğruna yaşadığı Kişi’dir. Asla kendi isteğiyle hareket etmemiştir; yaptığı her işte Babası’nın isteğine itaat etmiştir.
“Sağımda durduğu için sarsılmam.” Kutsal Yazılar’da bu sözcük şu anlamlara gelmektedir:
Güç (Mez.89:13).
Güvenlik (Mez.20:6).
Onur (Mez.45:9; 110:1).
Mutluluk (Mez.16:11).
İyilik (Mez.80:17).
Destek (Mez.18:35).
Buradaki anlamı güvenliktir.
Dostları ilə paylaş: |