4.3. BİR PLAN OLMADAN MEVCUT EĞİLİMLER DOĞRULTUSUNDA GELİŞİM: Bahse konu çevresel baskılar ve mevcut eğilimler göz önünde bulundurularak, planın uygulanmaması durumunda (hiçbir şey yapmama) çevrenin nasıl gelişeceğine ilişkin durum aşağıda verilmektedir.
Planın uygulanmaması durumunda (hiçbir şey yapmama), 20 yıllık süreçte; tarım, sanayi ve hizmetler sektörünün başa baş gelişim sergilediği bir kent beklenmektedir.
Bu gelişme deseninde, yatırım odaklı bir gelişme varlık gösterecektir. Sanayi ve turizm kullanımları belli bir bölgede değil, talepler de göz önünde bulundurularak her yerleşme içerisinde gelişebilecektir. Yerelden gelen talepler doğrultusunda kullanımlar ve yer seçimi belirlenecektir.
Tarımsal üretim mevcut yöntemlerle sürdürülecektir. Hassas alanların/ekosistemlerin mevcut haliyle ve yürürlükteki mevzuatlar çerçevesinde, yöreye has ek önlemler alınmadan korunması sağlanacaktır (Matris 1).
Kayseri’de üst ölçekli bir planla çalışması olmaksızın gerçekleşecek gelişim kentsel saçaklanma şeklinde olacaktır. Kentin ticaret ve konut merkezi mevcut kompakt şeklini koruyacaktır. Batı çıkışının 1. OSB ve Yılanlı Dağı eşiklerini atlayamayacağından batı yönünde bir gelişim beklenmemektedir. Yapılacak hastane ve üniversite yatırımları, beraberlerinde kuzeyde Erkilet’e doğru bir kentsel gelişimi getirecektir. Kentin gelişiminin doğu ve güneydoğu yönünde, hem sanayiye yakınlık hem de arazinin elverişliliği nedeniyle devam edeceği düşünülmektir. 1. OSB’nin eşikler nedeniyle gelişecek alanının kalmaması sanayi gelişimini Mimar Sinan OSB etrafında yoğunlaştıracaktır. Yapılması planlanan güney çevre yolu, bu gelişmeyi güçlendirecek bir faktördür. Küçük sanayi siteleri ve münferit sanayi yapılaşmaları kentin içinde gelişmeyi sürdürecektir.
Erciyes güzergâhı yönünde turizmin etkisi ile hizmetler sektörüne doğru bir dönüşüm yaşanacağı, Erciyes’te ilerleyen dönemde gerçekleşmesi kesin gözüken turizm yatırımlarının bu dönüşümü hızlandıracağı öngörülmektedir. Sosyal ve iklimsel özelliklerinden dolayı (yüksek gelir grubunun tercih ettiği ve Erciyes’in eteklerinde olması nedeniyle serin iklime sahip olması) güney batı yönünde bağ evleri ve az katlı, bahçeli lüks konutların sayısının artacağı görülmektedir. Erciyes dağındaki turizm hareketliliğinin ve çeşitliliğinin artması bu bölgenin sadece Kayseri için değil kent dışından gelenler için de cazibe merkezi olmasını sağlayabilir. Gesi bölgesi de benzer karakteristiklere sahip ve geleneksel dokunun daha doğal kaldığı bir alandır. Gesi’ye de benzer konut talepleri gelecektir.
İncesu yönünde mevcut yapının devam edeceği, olumlu ya da olumsuz bir gelişmenin olmayacağı beklenmektedir. Zira bölge Kayseri Merkezine İncesu OSB’nin burada olmasına rağmen göç vermektedir.
Kentin Kuzeyindeki verimli tarım arazilerinin büyük ölçüde korunacağı ve burada tarımsal faaliyetlerin devam edeceği beklenmektedir. Zira, kentin gelişme yönü şimdilik verimli alanlara ulaşmamaktadır.
Kayseri kentinin bölgesel bir merkez kimliği bulunmaktadır. Kent gelecek 20 yılda da bu cazibesini koruyacak ve sanayi, turizm, eğitim ve sağlık alanında gerçekleştirilecek yatırımlarla güçlendirecektir. Bu nedenle, çevre illerden ve kentin kırsal alanlarından kente doğru var olan göç, artarak devam edecektir. Kent merkezi yakın çevresindeki köy yerleşmeleri hızla kentsel dönüşüm geçirecektir.
Kuzey ve güneyden açılan çevre yolları ve kent içi hafif raylı sistemin çalışmaya başlaması; erişilebilirliği arttıracak ve çevrelerindeki yerleşim baskısının artmasına neden olacaktır.
Sanayide yapılan yatırımların genç nüfusa istihdam sağlaması, üniversite sayısının artması sosyal yapının değişimine yol açacaktır. Kentin sanayi ve ticarette sahip olduğu mevcut birikiminin artacağı ve daha eğitimli, sosyal olanaklar ve imkânlar açısından daha zengin bir kent yaratacağı öngörülmektedir. Bununla birlikte gelişimin düzensiz ve organik olması kenti daha çok bir sanayi ve ticaret kentine dönüştüreceğinden, yaratılan olumlu imkânların sosyal yaşama ve gelişime çok etkin yansımayacağı düşünülmektedir.
Havaalanı çevresinde uçuş emniyeti için ayrılmış olan bölge bugün hâlihazırda yapılaşma baskısı altındadır. Plansız gelişimin yapılaşmayı havaalanı sınırlarına kadar taşımasına yol açacağı görülmektedir.
Kentin hızlı gelişimi ve yer seçimi dikkate alındığında içme ve sulama suyu kaynaklarının, tarım topraklarının hızla etkileneceği öngörülmektedir.
Şu an Kayseri’de başa baş görünen hizmetler sektörü ve sanayi sektörünün turizm ve üniversitelerin gelişimi ile hizmetler sektörüne doğru bir ağırlık kazanacağı düşünülmektedir. Bölgenin düzensiz gelişimi yine bu alanda da çeşitli gelişim problemleri yaratacaktır. Erciyes dağından yoğunlaşan aktiviteler ve dağ yolunda yapılaşmanın artması; Kayseri’ye anca kalitesi düşük ve büyük oranda iç turizme hitap eden bir kitle turizmini getirecektir. Ekonomik ve estetik açıdan kısa dönemli yatırımların gerçekleşeceği öngörülmektedir. Üniversitenin gelişimi ise kentin ekonomik ve sosyal hayatını canlandıracaktır.
Sonuç olarak Kayseri’nin bulunduğu alanda saçaklanarak çevresine gittikçe yayılan bir kent olması kaçınılmazdır. Bu durum, kent merkezinin boğuculuğunu arttıracaktır. Her ne kadar bölge için önemli bir merkez olma durumunu koruyacak olsa da kent merkezi yaşanabilir bir yer olmaktan giderek uzaklaşacak, sanayi ve yoğun trafikten kaynaklanan olumsuz etkiler artarak sürecektir. Kısa vadede kente değer taşıyacağı düşünülen ve mevcut talepler tamamen dikkate alınarak kendi haline bırakılan gelişim orta ve uzun vadede kentin yoksullaşmasına yol açabilir.
Sanayi alanlarının düzensiz artışı ve kentsel dokunun giderek bu alanlara doğru kayması tarım sektörünü olumsuz etkileyecektir. Toprak, hava ve su kirliliğinin artması ürün kalitesini ve miktarını düşürecektir. Tarımdan ekonomik kazancın sağlanamaması ve komşu arazilerin değerinin artmış olması arazi sahiplerini yerel yönetimler üzerinde baskı kurmaya itecektir. Çiftçilerin arazilerinin değerlenmesi için çıkış yolunu bu alanların da imara ve yerleşime açılması konusunda tepkiler vermeye iteceği bilinmelidir.
Bir plan olmadan mevcut eğilimler doğrultusunda gelişim paftası: