T.C
HİTİT ÜNİVERSİTESİ
İKDİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ
MALİYE BÖLÜMÜ
AŞKIN ÇAMUR
114150034
NURCİHAN ERDOĞAN
114150028
ÇİĞDEM TOSUN
114150081
|
KONU
TÜRKİYE AB MALİ YARDIMLAR
DANIŞMAN
Yrd.Doç.Dr. Özgür Emre KOÇ
ÇORUM 2014
|
|
|
|
İÇİNDEKİLER
GİRİŞ …………………………………………………………………………………………………..2
-
Türkiye – Avrupa Birliği İlişkileri Tarihçesi ………………………………………..3
-
Avrupa Birliği İle Türkiye’nin Mali İşbirliği ………………………………………..3
-
Avrupa Topluluğu Bütçesi Harcama Kalemleri Açısından Türkiye İle Mali İşbirliği.……………………………………………………………………………4
-
Türkiye İle Mali İşbirliği Çerçevesinde Hibe ve Kredi İmkanları ……………….5
2.2.1.Helsinki Öncesi Dönem …………………………………………………….5
2.2.1.1 Mali Protokollerle Sağlanan Mali Yardımlar ………………………5
2.2.1.1.1 Birinci Mali Protokol (1964-1969 ) ………………………….6
2.2.1.1.2 İkinci Mali Protokol ( 1971-1977 ) …………………………..6
2.2.1.1.3 Üçüncü Mali Protokol (1979-1982 ) ……………………….....6
2.2.1.2 Avrupa Akdeniz Programlarından Sağlanan Mali Yardımlar ……….7
2.2.1.3 Deprem Yardımları…………………………………………………..7
2.2.1.4 Diğer Mali Yardımlar ……………………………………………….7
2.2.2 Katılım Öncesi Mali Yardımlar (Helsinki Sonrası Dönem ) ……………….8
2.2.3 IPA Dönemi (2007-2013 ) ………………………………………………8-13
SONUÇ………………………………………………………………………………………14
KAYNAKÇA………………………………………………………………………………..15
GİRİŞ
Avrupa Birliği mali yardımlarının geçmişi, Topluluğun kurucu antlaşmalarına kadar uzanmaktadır. 18 Nisan 1951 tarihinde imzalanarak 25Temmuz 1952 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu Kuran Antlaşmada kömür ve çelik ürünlerindeki yatırımlara ilişkin olarak mali yardım konusuna ayrı bir başlık ayrılmıştır. Buna göre Komisyon, Topluluk içi girişimlere hibe yardımlar sağlayarak yatırım programlarının yürütülmesine yardımcı olabilecektir. Ayrıca, Konseyin rızası ile Komisyon, üretimin artırılmasına, üretim maliyetlerinin düşürülmesine veya ürünlerin pazarlamasının kolaylaştırılmasına doğrudan ve öncelikli olarak katkıda bulunacak inşaat veya tesislerin finansmanına yardımcı olabilecektir.
25 Mart 1957’de imzalanarak 1 Ocak 1958’de yürürlüğe giren Avrupa Atom Enerjisi Topluluğunu Kuran Antlaşmada Antlaşmanın kapsadığı konulara ilişkin olarak, Konseyin belirlediği koşullar altında, araştırma veya yatırımın finansmanına yönelik kredi sağlanabileceği ifade edilmiştir. Aynı tarihte imzalanarak yürürlüğe giren Avrupa Ekonomik Topluluğunu Kuran Antlaşmada da mali yardım konularına değinilmiştir. Buna göre Topluluğun görevi, bir ortak pazarın kurulması ve üye ülkelerin ekonomi politikalarının kademeli olarak birbirine yaklaştırılması yoluyla, Topluluğun tümünde, ekonomik faaliyetlerin uyumlu gelişmesini, sürekli ve dengeli biçimde genişlemesini, istikrardaki artışı ve Antlaşmaya bağlı ülkeler arasındaki sıkı ilişkilerin ve yaşam standartlarının hızla artmasını sağlamaktır. Bu amaçlara ulaşmak üzere, bir Avrupa Sosyal Fonu’nun kurulması ve yeni kaynakların yaratılması ile Topluluğun ekonomik genişlemesine yardımcı olmak amacına yönelik bir Avrupa Yatırım Bankası’nın kurulması Topluluğun üstleneceği girişimler arasında sayılmıştır. Topluluğun kuruluşundan bugüne dek derinleşme ve genişleme boyutlarında kaydettiği aşamalar sonucu, mali yardımlarının çeşitliliği ve önemi daha da artırmıştır. Topluluğun amaçlarına hizmet eden önemli bir araç olarak işlev gören mali yardımlarla üye ve üye olmayan ülkelere hibe veya kredi şeklinde önemli miktarlarda kaynak aktarılmıştır ve aktarılmaktadır. Avrupa Birliği ile mali işbirliği, aday ülkelerle Topluluk ilişkilerinin temel dinamiklerindendir. Bu çerçevede Türkiye, Katılım Ortaklığı Belgesi’nde belirtilen ve Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Ulusal Programı’nda taahhüt edilen önceliklerinin hayata geçirilmesine yönelik olarak Topluluk mali yardımlarından faydalanabilmektedir. Bu çalışmada öncelikle Avrupa Yatırım Bankası aracılığı ile sağlanan mali yardımlar ve Avrupa Toplulukları genel bütçe harcamaları çerçevesinde sağlanan mali yardımlar şeklinde genel anlamda bir ayrım yapılarak Topluluk mali yardımları hakkında bilgi verilmiştir. Ardından Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki mali işbirliğine değinilerek ülkemize sağlanan hibe ve kredi imkanları incelenmiştir. Sonuç bölümünde ise Merkezi ve Doğu Avrupa’nın üye veya aday ülkeleri ile ülkemizin aldığı mali yardımların bir karşılaştırması yapılmıştır.
1.Türkiye-AB İlişkilerinin Tarihçesi
1963 tarihinde imzalanan Ankara Anlaşması ile Türkiye-AB ortaklık ilişkisi başlamıştır. Ankara Anlaşması, Türkiye’nin üyeliği hedefine yönelik olarak “hazırlık dönemi”, “geçiş dönemi” ve “son dönem” olmak üzere üç devreden oluşan bir entegrasyon modeli öngörmüştür. Ekonomik ve siyasi problemler nedeniyle istikrarsız olan ilişkiler sonrası Türkiye 14 Nisan 1987’de tam üyelik başvurusu yapmıştır. Ancak ekonomik, sosyal ve siyasi alanda yeterli olmadığı görüşü üzerine üyelik müzakereleri açılmamıştır. Türkiye üyelik sürecinde önemli bir adım olacağını düşünerek 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı uyarınca, 1 Ocak 1996 tarihinde sanayi ürünlerinde tamamen tarım ürünlerinde ise kısmen olmak üzere Gümrük Birliğini tamamlamıştır. 1999 yılı Helsinki Zirvesi’nde, Avrupa Konseyi Türkiye’nin AB’ye adaylık statüsünü teyit ederek, katılım öncesi stratejiden faydalanabileceğini belirtmiştir. Bu stratejinin genel amacı, Türkiye’yi AB üyeliğine hazırlamak için bir uyum programı teklif etmektir. Bu sonuç, Türkiye-AB ilişkisinin dönüm noktasını oluşturmaktadır. (BİLGİLİ,2006;62)
Türkiye’nin AB birliğinden sağlamış olduğu mali imkanlar “Katılım Öncesi Mali Yardım” programı ve onun devamı olan IPA programı ile sınırlı değildir. Türkiye’nin AB ile ortaklık ilişkisinin başlaması ile birlikte mali yardım süreci de başlamıştır. Geçmişten günümüze değişik adlar altında mali yardım ve krediler sağlanmış, bazı topluluk Topluluk Programlarına katılma imkanı elde edilmiştir. Ancak Topluluk Programları veya Avrupa Yatırım Bankası kredileri gibi imkanların mali yardımlarla karıştırılmaması gerekmektedir. AB mali yardımları AB Komisyonu tarafından diğer aday ülkelere olduğu gibi her yıl Türkiye’ye de tahsis edilen hibe nitelikli yardımlardır. Söz konusu yardımlar doğrudan nakdi bir yardım niteliğinde olmayıp Avrupa Komisyonu ve Türkiye’nin birlikte seçtikleri proje ve programlara mali destek sağlamak için kullanılmaktadır.
2.AVRUPA BİRLİĞİ İLE TÜRKİYE MALİ İŞBİRLİĞİ
1 Aralık 1964’de tarihinde yürürlüğe giren Ankara Anlaşması ile Avrupa Ekonomik Topluluğu ile Türkiye arasında bir ortaklık ilişkisi kurulmuştur. Bu bakımdan Ankara Anlaşması’nın yürürlüğe giriş yılı Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki mali işbirliğinin başlangıç tarihi olarak alınabilir. Ankara Anlaşması’nın başlangıç bölümünde Türk ekonomisinin kalkınmasının ortaya koyduğu özel sorunlara ve belli bir sürede Türkiye’ye ekonomik yardım yapılması gerekliliğine dikkat çekilmektedir. Anlaşmanın üçüncü maddesinde ise geçiş dönemi ve son dönem boyunca kendisine düşecek yükümlülükleri üstlenebilmek için Türkiye’nin hazırlık döneminde Topluluk yardımı ile ekonomisini güçlendireceği ve bu hazırlık dönemi ve özellikle Topluluk yardımına ilişkin uygulama usullerinin Ankara Antlaşmasına ekli Geçici Protokol ile Mali Protokol’de belirtildiği ifade edilmektedir.
10-11 Aralık 1999 tarihlerinde gerçekleştirilen Helsinki Zirvesi ile Türkiye’ye resmi olarak aday ülke statüsü verilmiş ve Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz farklı bir boyut kazanmıştır. Helsinki Zirvesi, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki mali işbirliği çerçevesinde Türkiye’ye sağlanacak mali yardımların Türkiye’nin Topluluğa katılımını hedef alması veya bu yardımların bir katılım öncesi strateji perspektifi kazanması yönünde ilk adımı oluşturmaktadır.
2.1. Avrupa Topluluğu Bütçesi Harcama Kalemleri Açısından Türkiye İle Mali İşbirliği
Helsinki Zirvesi sonucunda ortaya konan Türkiye’nin Katılım Öncesi Stratejisinin temel bileşenleri olarak Komisyon tarafından Türkiye için Katılım Ortaklığı Belgesi ve ardından ülkemiz tarafından Müktesebatın Üstlenilmesine İlişkin Ulusal Programımız hazırlanmıştır. Katılım öncesi bu dönemde Avrupa Komisyonu tarafından ülkemize yönelik olarak hazırlanan önemli bir diğer belge de Konsey tarafından 17 Aralık 2001 tarihinde onaylanan ve 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 2500/2001/EC sayılı Türkiye için Katılım Öncesi Mali Yardıma Dair Çerçeve Tüzük (Tek Çerçeve Tüzük)’tür. Tek Çerçeve Tüzük, Türkiye’ye sağlanması öngörülen mali yardımların hukuki temelini oluşturmaktadır. Tek Çerçeve Tüzük öncesinde ülkemize, Topluluk Bütçesinin Dış Faaliyetlere Yönelik Harcamalar başlığı altında, Akdeniz Ülkelerine Yönelik Katılım Öncesi Strateji kaleminden mali yardım sağlanmaktaydı. Bu çerçevede, Helsinki Zirvesi ile Tek Çerçeve Tüzük arası dönemde Türkiye’ye sağlanması öngörülen yıllık 177 milyon Euro tutarındaki mali kaynak üç ayrı başlık altında yer almaktaydı:
• Türkiye, bir Akdeniz ülkesi olarak, MEDA II Programına dahil edilmiştir. MEDA II’nin kapsadığı 2000–2006 yılları arasında yıllık 127 milyon Euro hibe nitelikli yardım sağlanması öngörülmüştür.
• Türkiye’ye yönelik Avrupa Stratejisi çerçevesinde, Konsey tarafından 10 Nisan 2000 tarihinde kabul edilen Gümrük Birliği’nin Güçlendirilmesine İlişkin Tüzük kapsamında 2000–2002 yılları için yıllık 5 milyon Euro hibe nitelikli kaynak ayrılmıştır.
• Türkiye’ye yönelik Avrupa Stratejisi çerçevesinde, Konsey tarafından 22 Ocak 2001 tarihinde kabul edilen Ekonomik ve Sosyal Kalkınmanın Güçlendirilmesine İlişkin Tüzük kapsamında 2000–2002 yılları için yıllık 45 milyon Euro hibe nitelikli kaynak ayrılmıştır.
Yukarıda sıralanan üç ayrı kalemde toplanan Türkiye’ye yönelik Topluluk yardımı, Tek Çerçeve Tüzükle beraber Avrupa Toplulukları Bütçesi’nin B7-050 başlığı altında tek bir bütçe kalemine aktarılmıştır. Tek Çerçeve Tüzükle beraber Türkiye, Avrupa Toplulukları bütçesinin Katılım Öncesi Yardımlar başlığı altında açılan ve Türkiye’ye Yönelik Katılım Öncesi Yardım olarak adlandırılan bu bütçe başlığı kapsamında mali yardımları kullanmaya başlamıştır. Mali yardımların tek bir bütçe kalemine aktarılmasındaki amaç, yardımların kullanımına ilişkin işlemleri hızlandırmak ve kolaylaştırmaktır. Türkiye’nin 2002 yılı İlerleme Raporu’nda da Komisyon yeni Tüzüğün amacının, Türkiye’ye yapılacak mali yardımlara ilişkin usulleri basitleştirmek ve katılıma yönelik bir yaklaşım sağlamak olduğunu ifade etmektedir.(KARABACAK,2004;92-93)
2.2. Türkiye İle Mali İşbirliği Çerçevesinde Hibe ve Kredi İmkanları
Türkiye’ye sağlanan mali yardımlar hibe ve kredi niteliğinde olabilmektedir. Hibe yardımları, esas olarak merkezi ve yerel idareler içinde yer alan çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edilmektedir. Bu yardımlar; eğitim, sağlık, kültür gibi sosyal amaçlı projelerde kullandırılmaktadır. Hibelerle; insan hakları, hukuk devleti ilkesi, demokratik standartların yükseltilmesi gibi AB’nin öncelikli konularıyla ilgili sivil toplum örgütleri projeleri de desteklenmektedir. Kredi şeklinde sağlanan yardımların finansmanı ise esas olarak Avrupa Yatırım Bankası kaynaklarıyla yapılmaktadır. Kredilerle kamu kuruluşları yanında özel sektör projelerine de destek verilmektedir. Gerek hibe ve gerekse kredi şeklindeki yardımların tamamı, proje bazında verilmektedir. Çalışmanın bu kısmında Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki mali işbirliği çerçevesinde ülkemizin kullanımına açılan mali kaynaklara değinilecektir. Bu kaynaklar, Ankara Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinden Helsinki Zirvesine ve Helsinki Zirvesinden günümüze kadar olan süreleri kapsayan başlıca iki dönemde incelenecektir.
Katılım Öncesi Yardım kapsamında 2002-2011 yılları arasında farklı içerik ve konularda toplam 55 hibe programı uygulamaya geçirilmiştir. Uygulamaya geçirilmiş 55 hibe programı kapsamında farklı kuruluşlar tarafından sunulan (dernekler, vakıflar, odalar, il özel idareleri, belediyeler, kooperatifler, üniversiteler, sendikalar, köye hizmet götürme birlikleri, KOBİ’ler vb.) 3.019 adet projeye toplam 379.883.570,96 Euro finansman desteği sağlanmıştır.
2.2.1. Helsinki Öncesi Dönem (1964 – 1999)
Helsinki öncesi dönemde Topluluk tarafından Türkiye’ye sağlanan mali yardımları aşağıdaki dört başlık altında toplamak mümkündür:
• Mali Protokollerle sağlanan mali yardımlar,
• Avrupa – Akdeniz Programlarından sağlanan mali yardımlar,
• Deprem yardımları,
• Diğer mali yardımlar.
Söz konusu yardım kaynaklarına ve miktarlarına ilişkin olarak aşağıdaki açıklamalara yer verilebilir.
2.2.2. Mali Protokollerle Sağlanan Mali Yardımlar
Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına destek olmak amacıyla 1964-1981 yılları arasında üç ayrı Mali Protokol ve bir de Tamamlayıcı Protokol imzalanmıştır. Mali Protokoller kapsamındaki yardım türü hibelerden ve ağırlıklı olarak kredilerden oluşmakta olup krediler AYB ve düşük faizli Topluluk kredilerini kapsamaktadır. 32 yıllık bu dönemde 1.433 milyon ECU tutarında yardım öngörülmesine rağmen kullanılabilen toplam yardım miktarı 830 milyon ECU gibi düşük bir seviyede kalmıştır.
I. Mali Protokol (1964-1967)
12 Eylül 1963 tarihinde Ankara Antlaşması ile beraber imzalanmıştır. Bu Protokolle, 175 milyon ECU tutarında kredi sağlanmıştır. Kredilerin vadesi 30 yıl, ödemesiz dönemi 7 yıl, faiz oranı ise altyapı projeleri için % 3, diğer projeler için % 4,5 olarak tespit edilmiştir. Bu mali protokol çerçevesinde alınan kredilerle, 11’i kamu, 33’ü ise özel sektöre ait olmak üzere toplam 44 projenin finansmanına katkıda bulunulmuştur. Kamu projelerine 145.1 milyon ECU, özel sektör projelerine ise 29.9 milyon ECU tutarında kredi tahsis edilmiştir. 44 projeden 7’si altyapı, 37’si ise sanayi projesidir.
II. Mali Protokol (1971-1977)
23 Kasım 1970 tarihinde Katma Protokol ile birlikte imzalanmış ve 1 Ocak 1973 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Bu Mali Protokol çerçevesinde 195 milyon ECU Topluluk bütçesinden 25 milyon ECU ise AYB öz kaynaklarından olmak üzere toplam 220 milyon ECU tutarında kredi verilmesi öngörülmüş ve bu kredinin tamamı kullanılmıştır. Kredinin kullanılmasında, karlılığı yayılı veya uzun vadeli yatırımlara (altyapı projelerine) ilişkin kredilerin vadesi 30 yıl, ödemesiz dönemi 8 yıl, faiz oranı ise % 2,5 olarak tespit edilmiştir. Normal kârlılıktaki projelere (sanayi yatırım projeleri vs) ilişkin kredilerde ise vade ve ödemesiz dönemin projenin özelliğine göre tespit edilmesi ve %4,5 faiz oranı uygulanması öngörülmüştür. AYB öz kaynaklarından verilmesi öngörülen 25 milyon ECU tutarındaki kredi, özel sektörün normal kârlılıktaki projelerine ayrılmıştır. 195 milyon ECU tutarındaki krediden 175 milyonu kamu sektörü projelerine ve 20 milyonu özel sektör projelerine (özel şartlı kredi şeklinde) ayrılmıştır. Ayrıca, 1 Ocak 1973 tarihinde Topluluğa üye olan İngiltere, İrlanda ve Danimarka’nın da İkinci Mali Protokole katkıda bulunmalarını sağlamak üzere, 30 Haziran 1973 tarihinde bir Tamamlayıcı Protokol imzalanmıştır. Protokol’ün onay işlemleri gecikerek Şubat 1986’da yapılabilmiş ve Protokol Mart 1986’da yürürlüğe girmiştir. Protokolle sağlanan 47 milyon ECU tutarında ki toplam kredinin 41 milyon ECU’sü İngiltere, 5 milyon ECU’sü Danimarka, 1 milyon ECU’sü de İrlanda tarafından karşılanmıştır. Tamamlayıcı Protokol kapsamında sağlanan yardım kamu projelerinde kullanılmıştır.
III. Mali Protokol (1979-1972)
1979 – 1982 dönemini kapsayan 12 Mayıs 1977 tarihinde imzalanarak 1 Nisan 1979 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu çerçevede 220 milyon ECU genel bütçe kaynaklarından uygun koşullu kredi, 90 milyon ECU de AYB kaynaklarından kredi olmak üzere toplam 310 milyon ECU tutarında kredi sağlanmıştır. Genel bütçe kaynaklarından verilen kredilerin vadesi 10 yılı ödemesiz olmak üzere 40 yıl, faiz haddi ise % 2,5 olarak tespit edilmiştir. Genel bütçe kaynaklarından verilen kredi kamu yatırımlarına, AYB kaynaklarından verilen kredi ise özel sektör yatırımlarına tahsis edilmiştir. 1982 – 1986 dönemini kapsayan ve toplam 600 milyon ECU tutarında yardım öngören IV. Mali Protokol Yunanistan’ın vetosu nedeniyle kullanılamamıştır. Bu miktarın 225 milyonu AYB kaynaklarından, piyasa koşullarına göre, kredi şeklinde; 375 milyonu da Topluluk bütçesinden ve esas itibariyle özel koşullu kredi (10 yıl ödemesiz süre, 40 yıl vade ve %1 faiz) şeklinde olması planlanmıştır.
2.2.1.2. Avrupa-Akdeniz Programlarından Sağlanan Mali Yardımlar
• 1996 – 1999 döneminde MEDA I kapsamında Türkiye’ye taahhüt edilen toplam miktar 55 proje için 376 milyon Euro’dur. Bu kapsamda ülkemize oldukça zaman alıcı ve güç koşullarla yıllık ortalama 90 milyon Euro civarında hibe nitelikli yardım sağlanabilmiştir.
• 1992 – 1996 arasında Yenileştirilmiş Akdeniz Politikası kapsamında AYB kredilerinden desteklenecek 339,5 milyon Euro tutarında proje onaylanarak uygulamasına başlanmıştır.
• 1997 – 1999 döneminde Avrupa – Akdeniz Ortaklığı (Euromed I) çerçevesinde Türkiye’nin AYB kredilerinden yararlanması mümkün olmuştur. Bu çerçevede, 5 proje için toplam 205 milyon Euro tutarında proje onaylanmıştır.
2.2.1.3. Deprem Yardımları
• Ağustos 1999’daki Marmara Depremi’nden sonra 30 milyon Euro tutarında özel bir bütçe acil durum ve rehabilitasyon faaliyetleri için hibe olarak tahsis edilmiştir.
• Deprem sonrası rehabilitasyon faaliyetlerini desteklemek üzere 1 milyon Euro tutarında istisnai bir hibe yardım sağlanmıştır.
• Deprem bölgelerindeki öncelikli yeniden yapılanma çalışmalarını desteklemek üzere Türkiye Deprem Rehabilitasyon ve Yeniden İmar Yardımı (TERRA) kapsamında AYB’den 600 milyon Euro tutarında kredi sağlanmıştır. Kredinin 450 milyon Euro tutarındaki kısmı (TERRA 1) projeler için, 150 milyon Euro tutarındaki kısmı (TERRA 2) KOBİ desteği için tahsis edilmiştir.
• Ayrıca, İnsani Yardım (ECHO) kapsamında 4 milyon Euro ve Akdeniz Ülkelerinde Rehabilitasyon Programı kapsamında da 20 milyon Euro hibe niteliğinde yardım sağlanmıştır.
2.2.1.4.Diğer Mali Yardımlar
Helsinki öncesi dönemde sağlanan ve farklı konulara yöneltilmiş mali kaynaklar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
• Topluluk, 1980’de Türkiye’deki güç şartları göz önüne alarak 75 milyon Euro tutarında bir özel yardım paketi hazırlamıştır. Hibe şeklindeki bu yardım özellikle enerji, sağlık, çevre ve eğitim sektörlerinde hayata geçirilecek toplam 11 adet proje için sağlanmıştır.
• Topluluk 1991’de, Körfez Savaşı’ndan en çok etkilenen ülkeler için mali yardımda bulunmuş ve bu kapsamda Türkiye, 175 milyon Euro tutarında faizsiz krediden yararlanmıştır.
• 1993 ve 1995 yıllarında, Türkiye, idari işbirliği önlemlerine yönelik olarak iki kez 3’er milyon Euro tutarında olmak üzere toplam 6 milyon Euro hibe nitelikli mali yardım almıştır.
• 1993’ten bugüne, Türk Sivil Toplum Kuruluşları insan hakları ve sivil toplumun geliştirilmesine yönelik faaliyetlerinin finansmanı için yılda ortalama 500,000 Euro tutarında mali yardım almaktadır.
• Türkiye, 1996 – 1999 yılları arası dönemde uyuşturucuyla mücadele faaliyetleri için toplam 760,000 Euro tutarında mali yardımdan faydalanmıştır
• Türkiye, 1992 – 1998 yılları arası dönemde nüfus politikaları ve aile planlaması faaliyetlerine yönelik olarak 3,3 milyon Euro tutarında mali yardım almıştır.
• Türkiye, 1992 – 1999 yılları arası dönemde, “Life – Üçüncü Ülkeler” ve “Kalkınmakta Olan Ülkelerde Çevre” Programları kapsamında desteklenen çevre projeleri için 4,92 milyon Euro mali yardım almıştır.
• 1994 – 1998 arası dönemde Türkiye HIV/AIDS ile mücadele kapsamındaki girişimler için 682,000 Euro yardım almıştır.
• Türkiye şap hastalığının önlenmesine yönelik olarak 230,000 Euro tutarında yardım almıştır.
2.2.2.Katılım Öncesi Mali Yardımlar (Helsinki Sonrası Dönem )
1999 yılında aday ülke konumuna gelen Türkiye, 2001 sonu itibarıyla hibe nitelikli fonlardan tek bir çerçeve altında yararlanmaya başlamıştır. Buna göre, Türkiye’ye adaylık sürecindeki yasal ve kurumsal düzenlemeleri yapabilmesi için projeler yoluyla yıllık 177 milyon Euro verilmesi öngörülmüştür. 2002-2006 döneminde Türkiye yaklaşık 1,3 milyon Euro’luk fonu toplam 164 proje için kullanmıştır.
Tablo 1. 2002-2006 Döneminde Türkiye Tarafından Kullanılan AB Mali Yardımları (milyon Euro)
Yıl
|
2002
|
2003
|
2004
|
2005
|
2006
|
TOPLAM
|
Bütçe
|
126
|
144
|
250
|
300
|
500
|
1.320
|
ProjeAdedi
|
18
|
28
|
38
|
35
|
45
|
164
|
Söz konusu fonlar kurumsal yapılanma (%30), AB müktesebatına uyum (%35) ile ekonomik ve sosyal uyumun (%35) temini için kullanılmıştır. Fonlar Türkiye’yi Topluluk programlarına katılım için de hazırlamayı amaçlamıştır. Katılım Öncesi Yardımlar, Katılım Ortaklığı Belgesindeki öncelikler ve Ulusal Programda yer alan taahhütlerin gerçekleştirilmesi için kullanılmıştır. Bununla birlikte, ekonomik ve sosyal uyum kapsamındaki projelerin “Ön Ulusal Kalkınma Planındaki” stratejik çerçeveye uyması şartı aranmıştır. Avrupa-Akdeniz ortaklığı çerçevesindeki MEDA-II Programı bu süreçte de devam etmiş olup, 2000–2006 döneminde kullanılmak üzere Türkiye için ayrılan miktar 890 milyon Euro’dur. Türkiye adaylık statüsünü aldıktan sonra 2002 yılından itibaren MEDA kapsamı dışında bırakılmıştır. Avrupa Birliği bu süreçte mali yardımların ülke içinde etkin ve etkili şekilde kullanılması ve denetlenmesi için Türkiye’den bir Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi kurulmasını talep etmiştir. 2001/41 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile tesis edilen sistemin temel aktörleri; Ulusal Mali Yardım Koordinatörü, Mali İşbirliği Komitesi, Ulusal Fon ve Ulusal Yetkilendirme Görevlisi, Ortak İzleme Komitesi ve Merkezi Finans ve İhale Birimi olarak belirlenmiştir. Bu dönemde Türkiye reform sürecinin yarattığı ivmeyle, Ekim 2005 tarihinde Avrupa Birliği ile katılım müzakerelerine başlamıştır. Üyeliğe uzanan yolda atılan bu adım gerek reformların gerekse bu reformları desteklemek üzere sağlanan mali yardımların nitelik ve niceliğini değiştirmiştir. Enerjiden ulaşıma, halk sağlığından tarıma kadar çok farklı ve kapsamlı alanlarda AB’ye uyumu amaçlayan müzakere süreciyle birlikte, toplumun pek çok kesimini etkileyen yasal ve idari değişiklikler artarak devam etmiştir. Bu nedenle toplumu söz konusu değişikliklere hazırlamak üzere sağlanan mali yardım miktarında da geçmiş döneme kıyasla ciddi bir artış olmuştur. (T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI ((www.ab.gov.tr) 2-4)
2.2.3 IPA Dönemi (2007-2013 )
Avrupa Birliği 2007 – 2013 yıllarına ait bütçe dönemiyle birlikte aday ülkelere sağladığı mali yardım mekanizmasında değişikliğe gitmiştir. Buna göre aday ve potansiyel aday ülkelere yapılan mali yardımlar Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) adı altında birleştirilmiştir. Beş bölüm halinde yapılandırılan IPA, geçiş dönemi desteği ve kurumsal yapılanmanın yanı sıra sınır ötesi işbirliği, çevre, ulaştırma, bölgesel rekabet, insan kaynaklarının geliştirilmesi ve kırsal kalkınma olarak belirlenen yeni alanlarda katılım öncesi mali destek sağlamaktadır. Ayrıca aday ülkeler, katkı payları kısmen IPA altında finanse edilmekte olan Topluluk Programlarına katılmaya devam etmektedir.
IPA Bileşenleri
I. Geçiş Dönemi Desteği ve Kurumsal Yapılanma
II. Sınır Ötesi İşbirliği
III. Bölgesel Kalkınma
IV. İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi
V. Kırsal Kalkınma (IPARD)
IPA kapsamında 2007-2013 yılları itibarıyla bütçelenen toplam fon yaklaşık 11,5 milyar Euro tutarındadır. Bu tutarın yaklaşık yarısını oluşturan 4,8 milyar Euro, nüfus ve yüzölçümü büyüklüğü dikkate alınarak Türkiye için ayrılmış durumdadır. IPA’nın temel amacı aday ülkenin AB’ye üye olma yolundaki ihtiyaç ve önceliklerine hizmet eden projelerin desteklenmesidir. Projeler aracılığıyla kullandırılan fonlar, AB müktesebatına uyumu ve bu uyum için gerekli idari kapasitelerin oluşturulmasını hedefler. Bununla beraber ekonomik ve sosyal uyumun sağlanmasına (bölgesel kalkınma, tarımsal ve kırsal kalkınma, sınır ötesi işbirliği ve KOBİ projeleri) yönelik projelerin de mali yardımlar içerisindeki payı gün geçtikçe artmaktadır.
BİLEŞEN
|
2007
|
2008
|
2009
|
2010
|
2011
|
2012
|
2013
|
TOPLAM
|
Geçiş Dönemi Desteği ve Kurumsal Yapılanma
|
256,7
|
256,12
|
239,55
|
217,8
|
231,26
|
227,49
|
246,28
|
1675,2
|
Sınır Ötesi İş Birliği
|
2,09
|
2,87
|
3,04
|
3,09
|
5,13
|
2,17
|
2,21
|
20,6
|
Bölgesel Kalkınma
|
167,5
|
173,8
|
182,7
|
238,1
|
293,4
|
356,8
|
378,0
|
1790,3
|
İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi
|
50,2
|
52,9
|
55,6
|
63,4
|
77,6
|
83,93
|
96,0
|
479,6
|
Kırsal Kalkınma
|
20,7
|
53,0
|
85,5
|
131,3
|
172,5
|
189,78
|
213,0
|
865,8
|
TOPLAM
|
497,2
|
538,7
|
566,4
|
653,7
|
779,9
|
860,2
|
935,5
|
4831,6
|
IPA, aday statüsündeki ülkelerle (Türkiye, Hırvatistan, Makedonya, Karadağ ve İzlanda) potansiyel aday statüsündeki ülkeleri (Arnavutluk, Bosna-Hersek, Sırbistan ve Kosova) kapsamaktadır.
IPA bileşenlerinin programlanması ve önceliklerin belirlenmesinde, AB mali yardımının hangi sektörlerde kullanılabileceğine işaret eden ana belge “Çok Yıllı Endikatif Planlama Belgesi”dir (Multi-annual Indicative Planning Document - MIPD). Söz konusu belge 3 yıllık dönemler itibarıyla hazırlanmakta olup, ülkemizin katkılarıyla Avrupa Komisyonunca yıllık olarak revize edilmektedir. Komisyonun yeni yaklaşımı çerçevesinde, 2011-2013 dönemiyle birlikte uygulanacak projelerin, MIPD belgesinde belirlenen öncelikli sektörlerde yoğunlaşması hedeflenmiştir. Bu yaklaşımın amacı kısıtlı kaynakların daha spesifik alanlarda kullanılarak projelerin etkilerinin ve sonuçlarının çok daha görünür hale gelmesidir.
Yeni mali yardım yaklaşımının hedeflerinden biri de, sonuçları daha görünür ve hissedilir projelerin uygulanması yoluyla tartışmaları ilerleyen aylarda başlayacak olan 2014-2020 AB bütçesinde ülkemize ayrılan payın daha da artırılmasıdır. Bu noktada, ülkemizin 2007-2010 döneminde sergilediği ve 2011-2013 döneminde sergileyeceği performans, hem yapılacak fon tahsisatı hem de genel anlamda Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusunda üye ülke kanaatlerini olumlu yönde etkileyecektir. Bu dönemde ulusal çıkarlarımızın korunması doğrultusunda AB tarafından alınacak kararlarda etkili olabilme ve daha aktif şekilde belirleyici rol oynamaya matuf hazırlık çalışmaları sürdürülmektedir.
IPA kapsamındaki mali yardımlardan faydalanabilmek için, yararlanıcı ülkenin gerekli idari yapıları oluşturması zorunludur. Bu idari yapıların neler olduğu ve fonksiyonları ise, IPA Uygulama Tüzüğünde açıklanmaktadır. Yararlanıcı ülke, bu idari birim ve otoriteler arasında görevler ayrımını sağlamakla yükümlüdür. Söz konusu birim ve otoriteler kurulup işlemeye başladıktan sonra AB, yardım fonları üzerindeki yönetim yetkisini yararlanıcı ülkeye devretmektedir. Türkiye, bu yeni mali yardım mekanizmasının işleyişini düzenlemek üzere Avrupa Komisyonu ile 2008 yılında bir IPA Çerçeve Anlaşması akdetmiştir. Bu anlaşma gereğince ayrıca, Merkezi Olmayan Yapılanmanın IPA usul ve esaslarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi amacıyla 2009/18 Başbakanlık genelgesi yayımlanmıştır. Söz konusu Genelge, Bakanlıkların yeniden yapılandırılmasına ilişkin KHK’ların yürürlüğe girişinin ardından en son 2011 /15 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile yeniden düzenlenmiştir. Yeni düzenlemede ayrıca Avrupa Birliğinden sağlanan mali yardımların koordinasyonu ve izlenmesinden sorumlu farklı düzeylerde kurul/komiteler tesis edilmiştir.
IPA-I Geçiş Dönemi Desteği ve Kurumsal Yapılanma
IPA uygulamasının en önemli bileşenlerinden biri olan Geçiş Dönemi Desteği ve Kurumsal Yapılanma bileşeninden kamu kurum/kuruluşları faydalanmaktadır. Müktesebat uyumu kamu yönetimi reformu, adalet ve içişleri reformu, sivil toplumun gelişimi ve temel haklar, çevre politikası, tarım, ulaştırma, sosyal politika, kamu idaresinin etkinleştirilmesi, eğitim ve sağlık sistemi reformu, yolsuzluğa karşı daha verimli ve etkili bir mücadele yürütülmesi ve mali kontrol gibi konular projeler yoluyla bu bileşen altında finanse edilmektedir. Bu bileşenin diğer önemli bir ayağını, AB-Türkiye sivil toplum diyalogunun geliştirilmesi oluşturur. Bu bağlamda Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından yürütülen ve 2006 yılından beri uygulanan Sivil Toplum Diyalogu projeleri yoluyla yüzlerce sivil toplum kuruluşu programa dahil olmuş ve olmaya devam etmektedir. (www. ab.gov.tr) Bunun yanı sıra, bileşen altındaki fonlar ülkemizin 2006 yılından beri katılım sağladığı Birlik Program ve Ajanslarına katılımı da desteklemektedir. Bu program ve ajanslar ülkeler arası işbirliği ve iletişimin geliştirilerek ortaklık bilinci, yenilikçilik ve girişimcilik anlayışının yerleşmesinin sağlanmasını hedefler. Bireylerin, işletmelerin, sivil toplum kuruluşlarının, üniversite ve kamu kurumlarının bu programlara katılımı mümkündür. Bu başlık altında, 2007-2011 yılları için toplam 176 proje hazırlanmıştır. Söz konusu yıllar için programın toplam bütçesi 1,7 milyar Euro’dur; bu tutarın 1,2 milyar Euro’su AB hibe katkısı, kalanı ise ülkemiz katkısından oluşmaktadır.
IPA-II Sınır Ötesi İşbirliği
IPA 2. Bileşeni kapsamında ülkemiz iki programa iştirak etmektedir. Bunlardan birincisi ENPI Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı, diğeri ise Bulgaristan-Türkiye Sınır Ötesi İşbirliği Programıdır. IPA 2. Bileşen altındaki programların yürütülmesinde Ulusal Otorite görev ve sorumlulukları 2010 yılı Temmuz (Bulgaristan-Türkiye Sınır Ötesi İşbirliği Programı) ve Kasım (ENPI Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı) aylarından itibaren Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından yerine getirilmektedir. ENPI Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı daha güçlü bir bölgesel işbirliği ve ortaklık sağlanmasını hedeflemektedir. Türkiye’nin yanı sıra Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Ukrayna ve Yunanistan’ın yer aldığı program altında, İstanbul dâhil olmak üzere Karadeniz kıyısında ve civarında bulunan 25 ilde finanse edilecek projelerin, programa katılan diğer ülkelerle işbirliği içinde yürütülmesi ve sınır ötesi etki doğuracak nitelikte olması gerekmektedir. Kültür ve eğitim alanındaki girişimlerin yanı sıra ekonomik ve sosyal kalkınma için sınır ötesi ortaklıkların desteklenmesi, çevrenin korunması amacıyla kaynakların ve tecrübelerin paylaşılması ve farkındalık artırma konuları programın öncelikleri arasında yer almaktadır. Birinci teklif duyurusu sonucu seçilen projelerin Türk ortaklarıyla sözleşmeler 31 Aralık 2010 tarihinde imzalanmıştır. 30 Haziran 2011 tarihinde çıkılan ikinci teklif çağrısı 30 Eylül 2011 tarihinde sonlandırılmış olup, 16.686.008 Euro tutarındaki bu çağrıda 5.300.241 Euro’luk IPA fonu Türk faydalanıcılar için ayrılmıştır. Türkiye’de Edirne ve Kırklareli illeri ile Bulgaristan’da Burgaz, Yambol ve Hasköy bölge idarelerini kapsayan Bulgaristan-Türkiye Sınır Ötesi İşbirliği Programının birinci teklif duyurusu altında onaylanan 10,6 milyon Euro tutarında 47 projenin finansmanıyla, çoğunlukla bölgesel etki oluşturabilecek ufak çaplı kültürel ve sosyal öğeler içeren projeler desteklenmektedir. Program için yukarıdaki illerde bulunan yerel/bölgesel otoriteler, merkezi hükümet yönetimlerinin bölgesel ofis ve diğer ilgili yapıları, iş destek kurumları ve organizasyonları ticaret, endüstri ve esnaf odaları, işgücü piyasası yönetim kurumları; turizm kurulları ve birlikleri; eğitim kurumları ve organizasyonları ile STK’lar başvuruda bulunabilmektedir. Anılan program kapsamında ikinci teklif çağrısı 8 Eylül 2011 tarihinde ilan edilmiş olup yaklaşık 9 milyon Euro’luk fonu bulunmaktadır. Söz konusu çağrı kapsamında 16 Ocak 2012 tarihine kadar proje başvurusunda bulunabilmektedir. Her iki programının ikinci teklif verme çağrısı kapsamında sunulan proje teklifleri değerlendirilecek ve uygun projeler seçilecektir. Programların teknik yardım bütçesinden Türkiye’ye ayrılan miktarın harcamaları (mal ve hizmet alımları) Avrupa Birliği Bakanlığınca gerçekleştirilmektedir.
IPA-III Bölgesel Kalkınma
Bölgesel Kalkınma Bileşeni Çevre, Ulaştırma ve Bölgesel Rekabet Edebilirlik ana başlıklarından oluşmaktadır. Bu alanlardaki projelerin ülkemizde yürütülmesinden sırasıyla Çevre ve Şehircilik, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlıkları sorumludur. Büyük yatırımlar içeren bu bileşen, aday ülke için bir anlamda üyelik sonrası yapısal fonlara hazırlık niteliğini taşır. Bu bileşen altında hazırlanan çok yıllı Operasyonel Programlar, stratejik belge ve projeler için yol haritası niteliğindeki dokümanlardır. Bu amaçla onaylanmış olan 2007-2009 Ulaştırma, Çevre ve Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programları 2011 yılı perspektifini içerecek şekilde yeniden düzenlenmiştir. Ulaştırma Operasyonel Programı ile etkin ve dengeli bir ulaşım sistemi oluşturulması, inşa edilecek Trans-Avrupa Şebekeleri (TEN-T) üzerinde emniyet ve karşılıklı işletilebilirliği sağlamak için ülkemizin ulaştırma altyapısının iyileştirilmesi hedeflenmiştir. (http://op.ubak.gov.tr) Çevre Operasyonel Programı ile çevrenin korunması, halkın çevre anlamında yaşam standardının iyileştirilmesi, atık su arıtma, kaliteli içme suyu sağlanması ve entegre katı atık tesislerinin kurulması amaçlanmaktadır. (http://www.ipa.gov.tr ) Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı ile ülkemiz ekonomisinin rekabet gücünün artırılması ve bölgesel sosyoekonomik farklılıkların azaltılması amaçlanmaktadır. (http://ipaweb.sanayi.gov.tr) Bu bileşen kapsamında, 2007-2011 dönemi için çevre alanında 416,7 milyon Euro, ulaştırma alanında 339,1 milyon Euro bölgesel rekabet edebilirlik alanında ise 299,6 milyon Euro tutarında mali yardım, ülkemiz projelerine mali yardım tahsis edilmiştir.
IPA –IV İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi
Bu alanda ülkemiz diğer aday ülkeler gibi, Birlik Uyum Politikalarının uygulanması ve idaresine yönelik hazırlıklar, özellikle Avrupa İstihdam Stratejisi çerçevesinde Avrupa Sosyal Fonuna uyum hazırlıkları kapsamında desteklenmektedir. Çalışma ve Soysal Güvenlik Bakanlığı tarafından koordinasyonu sağlanan “İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı” kişi başı milli geliri Türkiye ortalamasının %75’inin altında kalan bölgelerdeki istihdam kapasitesinin artırılmasını ve beşeri sermayenin güçlendirilmesini hedeflemektedir. Bu çerçevede “İstihdam”, “Eğitim” ve “Sosyal İçerme” öncelik alanları olarak belirlenmiştir. (http://ikg.gov.tr/web/) İstihdam önceliğiyle özellikle gençlerin ve kadınların istihdama katılımının artırılması ve istihdamda sürekliliklerinin sağlanması esas alınmıştır. Bu öncelik kapsamında eğitim ve mesleki eğitim yoluyla istihdama katılım konusunda bir kamu bilinci oluşturulması da öngörülmüştür. Bununla beraber kayıtlı istihdamın teşviki, daha etkin işgücü politikalarının uygulanması, daha kaliteli hizmet sağlanması ve kamu istihdam hizmetleri büyük önem taşımaktadır. Eğitim önceliğiyle eğitim kalitesinin artırılması, başta kız çocukları olmak üzere her yaşta eğitim düzeyinin yükseltilmesi ve işgücü piyasası ile eğitim bağının kuvvetlendirilmesi amaçlanmaktadır. Hayat Boyu Öğrenme ile bu öğrenme imkânlarının yaygınlaştırılması ve iyileştirilmesi, işçi, işveren ve işletmelerin değişen şartlara uyum kabiliyetlerinin artırılması beklenmektedir. Sosyal İçerme önceliği çerçevesinde, dezavantajlı kişilerin işgücü piyasasına ve sosyal korumaya erişimlerinin kolaylaştırılması, işgücü piyasasına erişimleri önündeki engellerin kaldırılması hedeflenmektedir.
IPA 4. Bileşeni iki şekilde uygulanmaktadır:
• Operasyonlar (Şemsiye Projeler): Ulusal düzeyde faaliyetlerin yürütülmesi, kurumsal kapasitenin geliştirilmesi ve ulusal politikaların belirlenmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye İş Kurumu, Sosyal Güvenlik Kurumu gibi merkezde yer alan kamu kurum ve kuruluşları aracılığıyla “operasyon” olarak adlandırılan “şemsiye projeler” dir.
• Hibe Programları: Operasyonların (şemsiye projelerin) en önemli ayağını, yerel düzeyde ilgili tarafların kullanacağı hibe programları oluşturmaktadır. Hibe programları ile yereldeki kurumlara, sosyal taraflara, sivil toplum kuruluşlarına, üniversitelere, belediyelere, valiliklere, mevcut sorunlarını belirleme, söz konusu sorunlar için ortak çözüm önerileri geliştirme ve bunları hayata geçirme olanağı sunulur. İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı altında 2007-2011 yılları arasında planlanan harcama, 299,7 milyon Euro AB fonu ve 52,8 milyon Euro ülkemiz katkısı olmak üzere toplam 352,5 milyon Euro’dur.
IPA-V Kırsal Kalkınma
Bileşen kapsamında tarım, hayvancılık, gıda, balıkçılık ve alternatif tarım alanlarında faaliyet gösteren işletmelere, üretici bireylere, kooperatiflere ve üretici birliklerine hibe programları aracılığıyla ile finansman desteği sağlanması öngörülmektedir. Söz konusu hibe programlarının Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından, 2010 yılını takiben toplam 42 ili kapsayacak şekilde uygulanması planlanmıştır. Fonlar, Türkiye’nin katılım öncesi dönemdeki öncelikleri ve ihtiyaçlarını dikkate alarak sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak üzere, tarımsal işletmeleri Birlik standartlarına yükseltmeyi amaçlayan Şubat 2008 tarihli Kırsal Kalkınma (IPARD) Programında saptanan öncelikler çerçevesinde kullandırılmaktadır. Bu bileşende fonların kullanımına ilişkin tüm yetkiler 29 Ağustos 2011’de alınan Komisyon kararı ile AB tarafından ülkemize devredilmiştir. Diğer bileşenlerden farklı olarak bu bileşenden, kar amacı güden özel ve tüzel kişiler de yararlanabilmektedir. Bu kapsamda TKDK tarafından başvuru çağrı ilanları yoluyla, proje teklifleri toplanmakta olup, seçim kriterleri çerçevesinde uygun olan projeler desteklenmektedir. (http:// www.tkdk.gov.tr)
SONUÇ
Üye ve üye olmayan ülkelerin aldıkları hibe nitelikli mali yardımlar, Avrupa Toplulukları Genel Bütçesinin ayrı harcama kalemleri altında sağlanmaktadır. Bu çerçevede, Tarım harcamaları ve yapısal harcamalar kalemleri altında üye ülkelere, Dış faaliyetlere yönelik harcamalar kalemi altında üye veya aday olmayan ülkelere ve Katılım öncesi yardımlar kalemi altında aday ülkelere Topluluk tarafından hibe niteliğinde mali yardımlar sağlanmaktadır. İkinci kısımda ise Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki Mali İşbirliği çerçevesinde ülkemize sağlanan mali yardımların nitelik ve miktarlarına yer verilmiştir. Türkiye Tek Çerçeve Tüzükten önce aday ülke olarak değil, Topluluğun Akdenizli bir ortağı olarak, Avrupa Toplulukları Genel Bütçesinin Dış Faaliyetlere Yönelik Harcamalar kalemi altında MEDA Programından yararlanmıştır. Ayrıca, Gümrük Birliği’nin Güçlendirilmesine ve Ekonomik ve Sosyal Kalkınmanın Güçlendirilmesine İlişkin Tüzükler kapsamında da yüksek miktarlara ulaşmayan yardımlar almıştır. Bu kaynaklar Türkiye’nin adaylık perspektifinden bağımsız olarak, ulusal ihtiyaçların karşılanmasına yönelik projelerin hayata geçirilmesine yönelik kullanılmıştır. Tek Çerçeve Tüzüğün yürürlük kazanması ile beraber Türkiye’ye verilen bu kaynaklar, Avrupa Toplulukları Bütçesinin Katılım Öncesi Yardımlar başlığı altında açılan ve “Türkiye’ye yönelik katılım öncesi yardım” olarak adlandırılan harcama kalemine aktarılmıştır. Türkiye, 2002 yılından itibaren sağlanan mali yardımları, bir katılım perspektifi çerçevesinde, Katılım Ortaklığı Belgesi’nde ve Ulusal Programında belirlenen öncelik ve taahhütlerini hayata geçirmek üzere kullanmaya başlamıştır.
AB 2007-2013 döneminde tüm katılım öncesi mali yardım programlarını (Türkiye için Katılım Öncesi Mali Yardımlar, PHARE, ISPA, SAPARD, CARDS ) 1 Ocak 2007 itibariyle tek bir başlık altında IPA programı altında toplamıştır.
AB Türkiye mali yardımları yaklaşımlarında 1964’den yani Ankara antlaşmasından günümüze kadar birçok mali yardımlar, hibe ve krediler tahsis edilmiştir. Yapılacak olan mali yardımların daha görülür ve hissedilir olması için aktif şekilde hazırlıklar sürdürülmektedir.
KAYNAKÇA
1. BİLİCİ, Yrd. Doç. Dr. Nurettin, (2007), ‘Avrupa Birliği-Türkiye İlişkileri’
2. Can kar, İsa, (2006 ), ‘IPA Bağlamında Avrupa Birliği’nin Katılım Öncesi Mali Yardımları ve Türkiye’
3. Karabacak, Hakan , (Mayıs 2004 ) ,‘Avrupa Birliğinin Mali Yardım Prosedür ve Teknikleri ve Türkiye ile Mali İşbirliği’
4. Karataş, Halil , (2010), ‘Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardımları’
5.T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı (www.ab.gov.tr)
HAZIRLAYANLAR
ÇİĞDEM TOSUN ( 1-5 )
AŞKIN ÇAMUR (6-10)
NURCİHAN ERDOĞAN (11- 14)
Dostları ilə paylaş: |