18-SANIK CEMİL TURHAN SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 94 Dizi;192-198) İddianamede Manisa-Trabzon maçı teşvik olarak nitelendirilmektedir. Başkanımız Aziz Yıldırım'ın bizi gönderdiğini ve benim de gittiğimi kabul ediyorum. Hikmet Karaman ile görüşmek için Manisa Tesislerinin içinde bütün futbolcuların olduğu yerde çalışanların olduğu yerde rahat rahat girdik. Çayımızı kahvemizi içtik. Hikmet Karaman'a gereken yani işte duyumlarımızı aldığımızı söyledik. Trabzon'dan bazı futbolcuların olduğu için gevşeme olacağını duyum alınca Hikmet Karaman da benim olduğum yerde böyle bir şey olmaz hiç merak etmeyin şeklinde bize yanıt verdi. Telefon bir yerde iyi bir şey olmuyor yüz yüze olduk mu daha rahat oluyoruz. Daha rahat konuşuyoruz. Tesislerde 15-20 dk kalmadık bir çay kahve içtik konuştuk, çıktık.
Kasımpaşa- Fenerbahçe maçıyla ilgili benim bir tek tapem vardır. O da İlhan beyle konuştuğum o da maç ile ilgili değildir. İnşaatlarla ilgilidir, çünkü biz Dereağzı'nda çok büyük inşaatlar yapan kişileriz. Molozlar ile ilgili bir gelen bir kişilerle bütün oradaki sorumluluk bana aittir. Çünkü oradaki bütün belgelere imza atan kişi benimdir. Orada işle ilgilenen benimdir. Ben orada imza attığım zaman mutlaka da telefon ile alım satım müdürüne bildiririm. Para ödemesi de olsa para içeriye girmesi çıkması da benim imzam ile olmaktadır. Murat Şahin ile bir tek konuşmam yok da ben Fırat'ın yani kaleci Fırat'ın oynadığını maç günü saatinde orada sahada gördüm. Kimin oynadığını da bilmiyorum ve bu arkadaşımız kardeşimiz de bana göre sahanın en iyi oyuncusu. En iyi kalecisi hayatının en iyi kaleciliğini yaptı inanılmaz toplar çıkardı. Biz burada suçlanıyoruz benim bu suçu kabul etmiyorum.
Şimdi Can Arat'ı bir tek tapem var, Can Arat'ı aramışım. Telefona çıkmadı sonra Can beni arıyor. Şimdi evet Can Arat'ı aradım. telefonu kapalıydı çıkmadı, Can Arat benim elimde büyüyen bir çocuk yani çocuğum yani 7 yaşından beri benim evimde olan bir çocuktur. Biz şimdi şampiyonlara giriyoruz tabii ki biz bu şeyleri oradaki bize yakın olan çocuklarla yani futbolcularla takip edeceğiz yani Trabzon dan teşvik geldi mi gelmedi mi bunları öğrenmemiz lazım birde ona kızdım.
Son maç Ankaragücü maçıyla ilgili olarak sanık İlhan Bey görev olarak benim üstüm olan bir insandır. Ancak biz İlhan ile ağabey kardeş gibiyiz. FB liyiz, İlhan Beyde gerçekten çok büyük FB lidir. Gençlerbirliği'ndeki Orhan Şam, Musa Pekdemek ne yapabiliriz? Ankara'da Gençlerbirliği'nde çalışan Mehmet Yenice var dedim. Mehmet Yenice benim kırk yıllık dostluğum vardır. Gerek ben Ankara'ya gittiğimde o bana gelir. Beni gelir ağırlar o İstanbul'a geldiği zaman bana uğramadan gitmez. Bir de bu işleri çok iyi bilen benim arkadaşım. Mehmet'i çağıralım dedim. Mehmet'le burada konuşalım. İlhan bey tamam dedi biz de Mehmet i çağırdık. İlhan bey ben Yavuz Ağırgöl, Mehmet Yenice galiba 20 - 25 tarihleri arasında oluyor bu galiba. Nisan ayı içinde, konuşuldu edildi. Mehmet dedi ben bir araştırma yapayım dedi. Araştırma yapmak için yola çıktı. Bu araştırma yapmak için yola çıktı. Gençlerbirliği kulübünde bu futbolcuların sözleşmeleri devam ediyordu. Gidip futbolcularla görüşme imkanın yoktu, çünkü, bir de İlhan Cavcav'dan futbolcu almak çok zor bir olaydır.
Mustafa Pektemek'le tabi ki biz bunları tabi Mehmet ile bunları konuşurken Mehmet ile geriye bu konuşma olmayınca konu olumsuz sonuçlandı. 23 Nisan'da Mehmet beye Yavuz Ağırgöl'e teslim ediliyor. Teslim edildikten sonra ondan sonraki para akımını fazla bir bilgim yok orada işte bir 100 bin dolar kalıyor. Yüz bin dolar Yavuz Abide kalıyor. Mehmet'te yüz bin dolar Erdal'a bırakıyor. Tabi ki bu paralar daha sonra İlhan Beye iade edildi. Çünkü zaten İlhan Bey zaten Orhan Şam, Nihat Bey bitirdiği zaman yarısını istedi, birde iki gün içinde o para geldi İlhan Beye. Ondan sonra da galiba bildiğim kadarıyla Haziran ayında diğer para iade edildi, şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.
Dostları ilə paylaş: |