OLGUN PEKER LİDERLİĞİNDEKİ HAKSIZ ÇIKAR SAĞLAMA AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTÜNE İLİŞKİN SONUÇ OLARAK YAPILAN DEĞERLENDİRME
Gerekçeli kararın başlangıç kısmında suç örgütü kurma, yönetme ve üye olma suçlarına yönelik genel değerlendirmeyi tekrar burada yenilemek gerekmezse de şüphesiz aynı ilkelerin sanık Olgun Peker ve suç arkadaşlarına yönelik eylemlerde de geçerli olduğu izahtan varestedir.
Cebir ve tehdit uygulayıp sindirme, korkutma, yıldırma yöntemleri kullanarak ekonomik çıkar sağlamak amacıyla, nitelikli bir birliktelik içerisinde bulunan bünyesinde dikey yapılanma olan ve hiyerarşi bulunduran eylem, faaliyet ve birliktelikleri süreklilik arz eden üç veya daha fazla kişi tarafından kurulan, amaç suçları işlemeye el verişli araç ve gereçlere sahip bulunan ve TCK'nin 220. Maddesinde tarif edilip müeyyidelenen suç örgütlerinin; haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş suç örgütleri olarak kabul edildikleri bilinmektedir.
Örgütün; varlığını devam ettirebilmek, eylem sürekliliğini sağlayabilmek ve örgüt üyelerinin süreklilik gösteren bireysel ekonomik ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla, örgüt içerisinde, kolluk kuvvetlerinin kendilerine karşı yapabileceği teknik takip, fiziki takip, iletişim tespit ve kayıt altına alma çalışmalarına karşı duyarlı ve tedbirli davrandıkları, kendi aralarında yaptıkları görüşme ve konuşmalarda gizliliğe riayet ettikleri, olası teknik takiplerden kurtulmak amacıyla suç içerikli görüşmelerini telefonda yapmamaya özen gösterdikleri, önemli görüşmeleri yüzyüze yaptıkları, zorunlu hallerde önceden kendi aralarında belirledikleri şifreli kelimeleri kullanarak konuştukları, cep telefonlarıyla görüşmek yerine bulundukları yerde sabit telefon araştırarak o hat üzerinden görüştükleri anlaşılmıştır.
Bu tip suç örgütlerinin çoğunlukla, suçtan elde ettikleri gelirleri aklamak için devlet tarafından denetimin zor olduğu ve teknik bilgi - beceri gerektirmeyen ticari alanları seçtikleri, örgütlerin işledikleri suçlardan elde edilen kazanç büyüdükçe, örgüt liderlerinin kendilerini toplumun faydası için çalışan insanlar gibi göstermeye çalıştıkları, Sedat Peker liderliğindeki oluşumun bu tipte bir yapılanma niteliği taşıdığı, sanık Olgun Peker'in de futbol camiasıyla sıkı bir irtibat içinde olduğu, ilişkilerinde Sedat Peker'in ismini kullandığı, Sedat Peker'in tutuklanarak cezaevine girmesinin ardından da bu şekilde faaliyetlerine devam ettiği anlaşılmıştır.
Cezaevinde bulunan örgüt lideri Sedat Peker'le irtibat ve koordinasyonun, Sedat Peker'in mesajlarını ilgili şahıslara ileten, Sedat Peker'e para ve hediye göndermek isteyen şahıslara aracılık eden sanık Erkan Korkmaz üzerinden sağladığı, 2002 yılında Özcan Üstüntaş ile birlikte Beşiktaş ilçesinde kurduğu "Refleks Menajerlik Şirketi "aracılığı ile kendi çıkarları doğrultusunda maçların sonuçlarını etkilemeye çalıştığı, yetkisi olmadığı halde menajerlik faaliyetlerinde bulunduğu,
2008 yılı Aralık ayında Giresunspor Kulübünü süper lige çıkarma vaadiyle kulüp başkanı olan örgüt lideri sanık Olgun Peker'in, başkanlık yaptığı iki sezon boyunca Giresunspor Kulübünü süper lige çıkaramaması ve kulübün Bank Asya birinci ligde ilk altı sıraya girememesi ve play offa kalamaması sonucunda 2010 yılı Mayıs ayında görevinden ayrıldığı, ancak kulüp üzerindeki etkisini kaybetmek istemeyen Sanık Olgun Peker'in, kongrede örgüt yöneticisi konumundaki sanık Hakan Karaahmet'i desteklediği, kongreyi başkan adaylarından Osman Çırak'ın kazandığı, ancak takımın ligde başarılı olamaması üzerine Osman Çırak'ın kulübü kongreye taşıdığı, bunun üzerine Olgun Peker'in kulüp üzerindeki etkinliğini kaybetmemek amacıyla kendisiyle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden örgüt üyesi sanık Ömer Ülkü'yü desteklediği, Ömer Ülkü'nün kongrede başkanlığı kazandığı anlaşılmıştır.
Klasör 8 Dizi 307'de futbolcular Emrah EREN ve İsmail GÜLDEREN arasındaki 21/03/2011 tarihli telefon görüşmesinde E.E'nin “.... yöneticiyi atıyorum dövdürmüş olabilir dedi.......”, “ ...... bi tane arkadaşına dedi tehdit etmiş olabilirler öyle tehditlerde oldu dedim o da bana da yapıldı gerçi dedim telefonda....” şeklindeki geçen telefon görüşmeleri, yine dizi 301'de aynı iki futbolcunun “ hoca şikayetçi olmasın hoca onu dövdü ya parasını alamadı o da “ şeklinde ki konuşmaları, yine dizi 294'de “ hani o hocayı dövmüştü ya diyor Olgun abi” şeklindeki beyanları ve dizi 291'de yer alan futbolcu Emrah EREN ile menajer Faruk GÜRLER arasında geçen “ tahmin ediyorum en az 10 futbolcuya daha yaptılar bunu. Zaten millet delikanlıca dese ki yaptıkları evet bize yaptı böyle yaptı dese hapis yatar.” şeklindeki gıyaptaki telefon görüşmeleri sanık Olgun PEKER'in oluşturduğu korku ve tehdit ortamını gösterdiği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Yine Emrah EREN ile Murat SAKA arasında dizi 285'de yer alan telefon görüşmesinde tehdit içerikli e-mailleri ve davranışları kast edilerek “ zaten yaptığı şeyler ki Olgun PEKER'in yaptığı şeyler ki “ şeklinde ki telefon görüşmeleri, yine “ Şimdi Olgun bana tehdit mesajları falan atmıştı. Olgun'la ilgili bir şey olursa doğruyu söyleyeyim mi saklayayım mı ?”, “ E.H sen de benim gibi başın belaya şeklinde ki” de sanık Olgun PEKER'in etrafta oluşturduğu havayı göstermektedir.
Aynı şekilde klasör 9 dizi 344 te sanık Ömer Ülkü ile Osman Karahan arasında geçen 30/12/2010 tarihli görüşmede de “ demiş ki yani Hakan ... biz Osman'ı bir gün yıkarız demirş Ömer abiyi başkan yapalım o da demiş alırız diye ya BU İŞ TAM MAFYA İŞİ OLMUŞ YA görüyor musun”, “ yani biz de zannediyoruz ki bizim halkımız şöyledir halkımız böyledir ya bu iş ne olmuş biliyor musun tamamen mafyanın eline geçmiş yani” klasör 9 dizi 347 de sanık Ömer Ülkü'nün X şahıs ile 30/12/2010 tarihinde yapmış olduğu görüşmede “hiç sorma ya mafyanın içine düşmüşüz” sanık Ömer Ülkü'nün Osman Karahan ile 29/12/2010 tarihinde yapmış olduğu görüşmede “ bi çete gitti bi çete geldi diyor ondan biz rahatsızız diyor” şeklindeki sanık Olgun Peker in gıyabında yapılan konuşmalarda korku ve tehdit atmosferini teyit eden görüşmelerdir.
Sanık Olgun Peker'in üzerine atılı eylemlerin bir kısmı yukarıda anlatıldığı üzere sübut bulmuş, bir kısmında ise mahkememizce delil yetersizliğinden veya unsurları oluşmayan suçlar nedeniyle beraat kararı verilmiştir. Ancak sanık Olgun Peker'in savunmaları, mağdurların anlatımları, sanığın bizzat yapmış olduğu telefon görüşmeleri, sanığın gıyabında sanıkla iş ilişkisi olan kişilerin anlatımları, silahlı suç örgütü lideri Sedat Peker ile ilişkileri, örgütün hiyerarşik yapısını gösteren iletişim tespit tutanakları, örgütün medya bağlantılarını gösterir tapeler, diğer suç örgütleriyle irtibatı, operasyonel çalışmalara karşı aldıkları tedbirleri gösteren telefon dökümleri, iddianameye konu edilmeyen ancak sanık Olgun Peker ve diğer sanıklar tarafından gerçekleştirilen cebir ve şiddet içerikli eylemleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanık Olgun Peker'in haksız çıkar amaçlı suç örgütü kurduğu ve yönettiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar sanık Olgun Peker hakkında silahlı suç örgütü kurup yönetmek suçundan dolayı cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de sanığın kurduğu ve yönettiği örgütün silahlı olduğuna ilişkin yeterli kanıta ulaşılamadığından, örgüt “silahlı suç örgütü” olarak nitelendirilmemiş ve sanık hakkında TCK 220/3 Maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
Sanık Hakan Karaahmet'in ise Olgun Peker liderliğinde kurulan örgütte yöneticilik yaptığı, taraftarlar arasında suça yatkın kişilik ve kimlikleriyle bilinen ve Deli Adil'in oğulları olarak tanınan Selim Kımıl, Evren Kımıl, Hırçın Kımıl kardeşlerle taraftar grubu lideri Özcan Tütüncü, Coşkun Çalık,Samet Erdemir , Aykut Aydın'ı yanına çekip denetimine aldığı, bu sanıkların sevk edip yönlendirdiği ve örgütte yönetici konumunda olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Sanık savunmaları, müşteki beyanları ve tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamı birlikte gözetildiğinde sanıklar Ömer Ülkü , Coşkun Çalık , Selim Kımıl , Evren Kımıl , Hırçın Kımıl, Özden Tütüncü, Samet Erdemir, Aykut Aydın'ın Olgun Peker liderliğinde kurulan suç örgütüne üye olmak suçunu işledikleri, sanık Mesut Erdoğan'ın ise Olgun Peker liderliğinde kurulan suç örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçunu işlediği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar sanıklar Abdullah Eker, Abdullah Karakuz, Erkan Korkmaz, Fatih Sandal, Haldun Şenman, Özcan Üstüntaş, Sami Dinç, Serdar Berkin, Talat Emre Koçak hakkında Olgun Peker liderliğinde kurulan suç örgütüne üye olmak suçundan dolayı cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de sanıkların atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediğinden sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar sanıklar Candemir Sarı, Adil Şahin, Murat Yakarışık hakkında Olgun Peker liderliğinde kurulan suç örgütü içinde ki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de sanıkların atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediğinden sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar vermek gerekmiştir.
Dostları ilə paylaş: |