T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)

TUNÇER ÖZDOĞAN (12:47-16:52): ...(anlaşılmıyor) Osmanlı’daki siyasi sisteme veya pozitif sisteme iktidarın karakterine dönüp baktığımızda zihinsel öğelerden zihinsel düşünceden etkilendiğini buradaki pozitif iktidarının ...(anlaşılmıyor) o zihinsel düşünce üzerine kurguladığını görüyoruz. Arkadaşın dediği gibi Avrupa’daki aydınlanmaylan birlikte bilimin bilginin pozitif iktidarını sürdürmekte ortaya çıkan modern devletler için pozitif iktidarı sürdürmekte bir araç olarak ortaya çıkıyor yani bilgi bilim modern bilim modern devletin varlığını sürdürmesi bi araç olarak ortaya çıkan Osmanlı devletinde zihinsel olaylar bilime göre ön plana çıkıyor. Buradaki anlatmağa çalıştığım bir Osmanlının siyasi problemi var bi de felsefe politika gibi ayaklar üzerine bir kurgulayabilir. Osmanlı’da felsefenin yanında zihinsel düşünce ağırlık alıyor ...(anlaşılmıyor) pozitif iktidarda doğal olarak bundan etkileniyor ve ...(anlaşılmıyor) etmiyor. ...(anlaşılmıyor) aydınlanmanın merkezinde Avrupa aydınlanmasının merkezinde yar alan ...(anlaşılmıyor) onun özelliği tanrı yerine insanın ön plana çıkarmasıdır. Avrupa orta çağında tanrı merkezinde düşünme biçimi esastır. Modern felsefesiyle birlikte ...(anlaşılmıyor) gibi filozoflar düşünme biçiminin merkezinde tanrının değil daha çok insanın esas olduğunu söylediler. Yani insanın her şeyi yapmaya muktedir olduğunu söyleyerek bir anlamda dünyada insanı tanrısallaştırdılar. Hani şeyde orta çağda yaratılmış olan insan yaratılmış olan dünya evrenin merkezindeyse bilim bilgiyle modern bilimlen birlikte insan dünyada tanrının görevlerini yapacak kuvvette olduğu söylenmeye başlandı. ...(anlaşılmıyor) farklı noktaya attığı özne kavramı da buna uygun bir kavramdır. Yani tanrı merkezi tanrının özne kabul edildiği bir düşünme biçiminden insan öznenin merkeze alındığı bir düşünme biçimine geçiş ve insan burada Avrupa aydınlanmasıyla birlikte tanrısal bir takım niteliklere girmiş oluyor. Hala Avrupa insana evrende tanrısal bir takım özellikler nitelikler yükler. Avrupa aydınlanmasında daha sonra modern bilime göre bilimselliğin öznesi mesela insandır. Daha önceki düşünme biçiminde merkezde tanrı varken bilimin modern ...(anlaşılmıyor) ile birlikte insan her şeyin merkezine konmuştur. Herşeyi yapabilecek kudrette güçte ...(anlaşılmıyor) doğanın ürettiği toplumsal ilişkilerin hakim olduğu insan haline gelmiştir tartışılır bu yani nasıl ki tanrının düşünmenin merkezine konulması tartışmaya açıksa insanında düşünmenin merkezine konulması her şeyi yapmaya kudreti olduğu tartışılır. Tabi bu tür tartışmalar Osmanlı’da Bu tür tartışmalarda Osmanlı’da yani ...(anlaşılmıyor) gibi düşünebilmesi ...(anlaşılmıyor) yapılabiliyor burada zihinsel öğeler zihinsel güç hakimdir bir.