X4 Şahıs: Arkadaşlar yani sosyalist sistemdeki mantık bu işin en gelişmiş modelidir. Ama tüm devlet aygıtlarının yönetimlerinin bütçe planlaması bütçeleri programlarken kendi tabaatındaki halklar ile böyle politikalar vardır. Buna ana hatlarıyla sosyal devlet anlayışı diyorlar. Tabi sosyal derken artık ne kadar sosyal o da ayrı bir tartışma konusu. Şimdi arkadaşlar pozitif toplum özellikleri var bunları ana hatlarıyla okuduktan sonra ara verelim ana konumuza geçelim. Şimdi bu iki tanımla birlikte şunu görüyoruz arkadaşlar. Ahlaki ve pozitif toplum insan toplumunun başlangıçtan bitime kadar devamlı devamlı aranması gereken temel bir özelliktir. Dolayısıyla saf bir döneme ait karakteristik bir düşünce değil yani doğal toplumda vardı da kapitalist toplumda olmayacak mı yani varoluş ve varoluşunu devam ettirmenin daha organize olma şekli olarak ahlaki ve pozitif toplum insan toplumunun başlangıcının bitimine kadar devamlı aranması gereken bir özelliktir. Özgür insan özgür iradeyi şekillendirme ve bu özgür toplumu yaratmadaki prensiplerimizden birincisi bu. Ahlaki ve pozitif toplum kendi sınıf devlet daha önceleri hiyerarşik yapıda (Anlaşılmıyor 47.48) üzerine yükselen uygarlık sistemlerinin karşı kutbunda yer alır. Yani bu sistem arayışının kendi yaşamını kendi toplumunu organize edip bunu modele dönüştürme devletli sistemler içinde çok yaşam bulacak bir pozisyonda değil çünkü devletin sisteminde hiçbir zaman kendi yaşam felsefesine alternatif bir düşünceyi istemez. En iyisini kendisiyle beşlesin en iyisini kendisi belirlesin. Biz uygarlıklar çelişki dediğimizde dedik ki devlette halklar arasında bir çelişki var. O zaman halkların kendilerini yaşamlarını organize bunun ahlaki ve pozitif özünü oluşturarak varlıklarını sürdürmeleri (Anlaşılmıyor 48.30) devlet üçlüsü içerisinde yükselen uygarlık sisteminin karşı kutbunda yer alır. Halkarcephesinde şekillenecek olan ahlaki ve pozitif toplum toplumsal donanım (Anlaşılmıyor 48.43) demokratik uygarlık sistemiyle uyumlu gelişir. Oluşturacağımız demokratik uygarlık tezinin yani demokratik konfederalsistemin paralelinde onunla uyumlu gelişir. Ahlaki ve pozitif toplum en özgür toplumdur. Ahlaki ve pozitif toplum ve organların çalışması kadar toplumu özgürleştiren özgür daha başka bir devreci inanış söz konusu değildir. Devrimlerde kahramanların hiçbiri ahlaki ve pozitif boyutu kadar toplumu özgürleştirme yeteneğinde olamaz. Halbuki devrimlerde kahramanları ancak ahlaki ve pozitif topluma katkıda bulundukları oranda belirleyici rol oynayabilir.(49.51) Mesela bu noktada Hz. Muhammed’in çıkışına baktığımızda, Hz. İsa'nın çıkışına baktığımızda temel vurdukları nokta topluma yeniden bir biçim kazandırıp o biçimin yaşanabilir hale getirmeleridir. (Anlaşılmıyor 50.44) ama çıkış itibarıyla içinde bulundukları topluma umut verme farkıyla bakıldığında birçok kahraman diyebileceğimiz insanların yaptığı oydu.