X10 ŞAHIS: demokratik toplumun ahlaki ve politik dayanaklarını da ana hatlarıyla işledikten sonra yavaş yavaş şeye geçeceğiz (anlaşılmadı) temelleridayanakları ilkeleri örgütlenme tarzı na geçeceğiz şimdi az önceki dikkat ederseniz sanki yanlış anlaşılmış arkadaşlar hani dedik ya bir çok örnekler verdik başka örnekler verdik ve işte neden o kadar çaba harcamamıza rağmen bi türlü (anlaşılmadı) dolayısıyla ne kadar ahlaki bu ahlaki ve politik öz her birey için (anlaşılmadı) kendim için ne kadar esas alıyorsam çalışma arkadaşımı da o kadar esas almalıyım vebizim bir çok yanlış hatalı meclisleri kurumları (anlaşılmadı) bir güç odağı olarak düşünmemizde bu yaklaşıma ne kadar uzak olmamızı gösteriyor (anlaşılmadı) arkadaş (anlaşılmadı) oradan bi ahlaksızlık mı yaptı Evet Eğer böyle güçlü bir ideolojiyi düşünceyi yaşama geçirme noktasında halen sıkıntı ve sorun yaşıyorsak olayın özüne karşı bir ilkesizliğimiz doğar bu şahsi ilkesizlik olur kurumsal ilkesizlik olur bir bütün içerisinde olur bu acıda olsa bir gerçekliğimizdir yoksa hangi ideoloji hangi düşünce olursa olsun ne kadar mükemmel ne kadar dört dörtlük yaşanılabilir olursa olsun önemli olan bunun teoride de değil pratikte ne kadar yaşamsallaşıyorsa ne kadar gerçekleşiyorsa ne kadar toplumu güçlendiriyorsa ülke odur biz o ölçüleri yaşamsallaştıramıyorsak sorun teoride değildir sorun teoriyi benimseyip pratikleştireceğiz diyen kişilerin olaya yaklaşımındaki yanlışındandır e e bu anlamıyla arkadaşlar demokratik topluma geçtiğimizde az önceki ahlaki ve psikolojik felsefe aklınızın bir tarafında kalsın zaten içi içe geçiyor demokratik topluma bir şey veriyor demokratik toplum artık bizim sahamızın sorunlarına alternatif bir düşüncedir bir ideolojidir bir felsefedir ve bu felsefe temel olarak neyi öngörüyor hani tarih süreci içerisinde devleti toplumları gördük çeşitlerini gördük isimlerini gördük işte (anlaşılmadı) monarşidir krallıktır cumhuriyettir devlet çeşitleri üniter devlettir birleşik devlettir konfederalliktir federasyondur yani (anlaşılmadı) her zaman olmuştur iktidar olmuştur isim değiştirmiştir öz olmuştur bizde bu isim değiştirmiş özünü koruyan bu sisteme alternatif bir sistem model düşünüyorsak bu modelin teorik boyutlarını da biraz daha mercek altına almalıyız demokratik toplum bir mücadele sonucu açığa çıkartılabilecek bir toplumdur belki de en fazla (anlaşılmadı) toplum niye demokratikleşmiyor işte her şey var insanlar niye bilinçleşmiyor işte her şey var bu kadar verilen emek çaba ödenmiş e niye biz yapamıyoruz şimdi bu noktada yine demokratik toplum bir mücadele sonunda açığa çıkartılabilecektir (anlaşılmadı) olgu emek çaba mücadele duruş sergilenmeden kendiliğinden (anlaşılmadı) bir oluşum değil Türkiye tarihine baktığımızda son 30 yıldır mücadele gerçekliği bedeli uğruna bu kadar emek bedel değer ödenmeseydi bu gün Türkiye gündemi bu kadar demokrasiye gündeminde olabilir miydi ve bu gün bu kadar kurum kuruluş bizler bir arada olabilir miydi bu geçmişin değer ve emeklerinin sonucudur bir mücadele sürekli bir mücadelenin zincirleme birbiriyle bağlanmasıdırönce 30 yıl öncesi (anlaşılmadı) hareketi vardı Kürdistan Türkiye yakın tarihine baktığımızda son 200-300 yıl isyanlarla geçmiştir yani olgu sürekli vardır kimi zaman yükselmiş kimi zaman zayıflamış kimi zaman (anlaşılmadı) 28-29 isyandan bahsediyorum hepsi Kürt Kürdistan’ı (anlaşılmadı) ama varlıklarının birisi üç yıl sürmüş birisi beş yıl sürmüş kimisi iki ay sürmüş ama olgu vardır 30 yıllık mücadelede o tarihsel mirasın (anlaşılmadı) ve bu gün demokratik toplumu (anlaşılmadı) devlet ve Devlet, devlet ve devlet toplumu dışında kalan kırsal etnik kesimler aynı zamanda kırsal (anlaşılmadı) etnik bütünlüğü olmuyor devlet ve devlet toplumu dışında kalan etnik kesimler sistem dışı zihniyet dışı katmanlardan oluşan toplum yani demokratik topluma baktığımızda devlet dışı toplum olarak yani devletin sistemi bireyi parçası olarak değil özünde hep muhalefeti direnişi var olan dayatılan devlet otoritesi dışında kalan halklarında bir mücadelesidir yani devlet dışı dediğimiz zaman şey akla gelmesin arkadaşlar sadece devleti olmayan toplumlar değil devletin sistem içerisinde devletin yaşam tarzını benimsemeyen buna alternatif düşünce üreten toplumlarda vardır biz bu gün şu an Türkiye cumhuriyeti devleti içerisindeyiz devletli bir toplumuz (anlaşılmadı) nedir devlete yönelik eleştirilerimiz var devlete rağmen de kendi mantığımız doğrultusunda yaşamımızı organize etmeye çalışıyoruz ama bunu yaparken devletinde demokratikleşmesi daha yaşanılabilir bir hale gelmesi içinde siyasal bir çaba siyasal bir girişimde başlatıyoruz bu anlamıyle demokratik toplum devlet ve devlet toplumu dışında kalan kırsal etnik kesimler dediğimiz gibi sistemin dışında kalan ve sistemin içinde olupta sistemi kabul etmeyen sistem dışı gizli zihniyet gibi katmanlardan oluşan topluma da deniliyor eee Bu toplumun yürüteceği zihniyet ahlak örgütlenme çabası ve devlet ile devletin topluma karşı kendi iradesini açığa çıkarması onlardan beklenmemekle (anlaşılmadı) sorunlarını kendi çözebileceği genişlikte ve derinlikte bir örgütsel yapılanmayı açığa çıkartmakta devlet ve devletin toplumu kuşatması sonucu açığa çıkacak olan demokratik toplumdur bu anlamıyla demokratik topluma bir bütün olarak baktığımızda devletin sistemi zihniyet ahlak ve örgütlenme çabası ile devleti topluma karşı kendi iradesini açığa çıkartacak yani varoluşta ben varım ben şu şuşu koşullarda bu sistem içerisinde bu toprak içerisinde varlığını sürdüreceğim ha sen devlet olarak beni ne kadar kabul ediyorsan bende seni kendi sistemim adına kabul edeceğim ilişkilerimiz bu kabuller doğrultusunda diyalogla yürütülecekonlardan beklemeden bu anlamıyla her şeyi devletten iktidardan beklemeden kendi varoluşu sürdürme hakkı sürekli mücadelesi yani zihniyet ahlak ve örgütlenme çabasını süreklileştiren kendi sorunlarına kendi çözüm üretebilecek genişlikte ve derinlikte bir örgütsel yapılanışı açığa çıkartarak devlet ve devletin toplumu kuşatması açığa çıkacak olan topluluğa demokratik toplum diyoruz bu anlamıyla toplumun demokratik bilincinin ahlak ve felsefeyle ahlak ve politika ile yürütülmesi o bilinçle devletin sistemi kendi yaşam tarzına duyarlı hale getirecek toplumun bir bütün olarak demokratik toplum diyebiliriz bu ikisine dikkat ederseniz arkadaşlar sınıf yok cins yok milliyet yok yani toplumu kendi içinde kategorize eden belli bir yaşama şekiller yok bir bütün olarak devlet bir sistemle sorunu olan tüm kesimleri içine alır hani biz sabahki dersimizde şey demiştik ya uygarlık (anlaşılmadı) çağın çağın çelişkisi demiştik çağın çelişkisi büyük hegomonist güçler uluslar arası karteller toplumlar arasında var Dolayısıyla toplumlar derken artık devlet dışı devlet sistemi dışında kalan bütün toplumların mücadelesi bu anlamıyla demokratik toplumu açığa çıkartır zaten toplum demokratikleştikçe o ahlak ilkesinde olduğu gibi kendi yaşam ve varoluşunu devam ettirecek bu varoluşun eee zihni ve fiili ihtiyaçlarını belirleyip (anlaşılmadı) koşulların oluşturulması onun ahlakı ve politikasını oluşturacak ve bu politika demokrat ve özdeş olacaktır ve nitekim bi örneklerde şunu dedik bu noktada artık toplum namına hiçbir kesim birey şahıs tek başına karar verir düzeyde olmayacaktır kararlar yaşamsallaşmanın bir gereği olarak toplumun toplumun genelinin iradesinin yansıttığı gerçekler olacaktır örneğin günümüzde mesela güncel bir konu olduğu için işte seçim barajının yüzde on olması şimdi bu kararı kim getirdi 12 eylül anayasasının bir şeyiydi gerekçe neydi işte çok partili sistem demokrasinin selameti açısından tehlikelidir istikrarsızlık getirir dolayısıyla bu istikrarsızlığı ortadan kaldırabilmek için savaş (anlaşılmadı) belli bir askeri yapının toplumun faydasına olduğuna inandığı birşey koyuyor yüzde on yani 2 milyonu 3 milyonu geçmeyen siyasi bir oluşum kendini mecliste ifade edemez şimdi bunu yapan kim ne yaptılar referanduma sundular anayasayı tankların topların silahların süngülerin gölgesinde hadi efendim demokrasiyi koruyalım (anlaşılmadı) o süreçte sanırım (anlaşılmadı) ret oyu veren tek il Hakkari’ydi yüzde seksen miydi neydi