T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)

08.10.2011 günü saat:00.02.20’de 905336268926 GSM numaralı telefonu kullanan KCK Önderlik Komitesi Avukatı İbrahim BİLMEZ (Aradı) isimli avukat ile 905052991414 GSM numaralı telefonu kullanan İmralı Cezaevi Müdürü Ahmet DUZMAN (Arandı) arasında yapılan görüşmede; İmralı cezaevi Müdürü Ahmet Duzman’ın, KCK Önderlik Komitesi yürütmesinde faaliyet gösteren İbrahim Bilmez isimli Avukatı arayarak hava şartlarının uygun olmadığını bu nedenle görüşmenin olmayacağını, ancak şartların müsait olması durumunda görüşmenin olacağını belirttiğinin anlaşıldığı,

2.Maddede; “Malbata” olarak bahsedilenin Öcalan ve İmralı Cezaevinde kalan diğer Hükümlülerin aileleri olduğu, KCK yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan’ın Tape-34’te ve Tape-36’da Öcalan ve İmralı Cezaevinde kalan diğer Hükümlülerin Alile yakınlarının görüştürülmesi için devreye girmeleri şeklinde Avukatlara verdiği talimatlar doğrultusunda, Avukatların İmralı Cezaevi Müdürü ile yaptığı görüşmede, Müdürün havaların iyi olması durumunda Aile yakınlarının görüştürüleceği şeklinde beyanlarda bulunduğu,

Murat Karayılan’ın, bahse konu Tape-34, Tape-36 ve Tape-38’de geçen Öcalan’ın ve diğer hükümlülerin Aile yakınlarıyla görüştürülmeleri ile ilgili yapılan girişimler sonrasında;

* Öcalan ile kardeşi Mehmet Öcalan arasında gerçekleşen görüşmede;

http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=51313 isimli internet sitesinde 12 Ekim 2011 tarihinde saat:19:10’de yayınlanan “İmralı'ya sadece Mehmet Öcalan alındı” başlıklı haberde;

“İstanbul - İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan yakınları ile görüşmek için adaya götürülen tutuklu yakınları Mehmet Öcalan, Medine Kaymaz ve Felek Cızlamaz'dan sadece Mehmet Öcalan kardeşi PKK lideri Öcalan ile görüştürüldü. Adaya götürülmelerine rağmen yakınları ile görüştürülmemeleri üzerine duruma tepki gösteren diğer tutuklu yakınları, yakınlarının avukatları ile görüştürülmemesi halinde kendilerinin de bir daha görüşme başvurusunda bulunmayacaklarını söyledi.

PKK Lideri Öcalan'ın da tutuklu bulunduğu İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan yakınları ile 28 Mart'tan bu yana görüş gerçekleştiremeyen tutuklu ailelerinin görüşme talebi uzun bir aradan sonra bugün kabul edildi. Görüşme taleplerine izin verilmesi üzerine sabah saatlerinde Bursa'nın Gemlik İlçesi'ne gelen tutuklu yakınlarından Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan, Şeyhmus Poyraz'ın kız kardeşi Felek Cızlamaz ve Bayram Kaymaz'ın annesi Medine Kaymaz, Gemlik Jandarma Komutanlığı'nda işlemlerini tamamladıktan sonra Adalet Bakanlığı'na ait gemiyle İmralı Adası'na götürüldü.….” şeklinde Öcalan ve diğer Hükümlülerin yakınlarının görüşmek amacı ile Gemlik ilçesine gittikleri, bu şahıslardan sadece Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’ın görüşme yaptığı,

http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=51341 isimli internet sitesinde 13 Ekim 2011 tarihinde saat:14:16’da yayınlanan “Öcalan: Süreci Hükümet tıkadı!” başlıklı haberde;

“İstanbul - PKK Lideri Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan ile önceki gün gerçekleştirdiği görüşmede önemli mesajlar verdi. Öcalan’ın, “Süreci biz tıkamadık, hükümetin tavrına bağlı olarak kesilmiş durumda. Görüşmelerimizi keserek şantaj yapıyorlar ama söylediklerimizin arkasında duracağız. Üzerimize düşeni yaptık, çözümün kilidi AKP'nin elinde” dediği öğrenildi.

PKK Lideri Ağabeyi Öcalan ile yaptığı görüşmeye ilişkin ANF’ye bilgi veren Mehmet Öcalan, “Kendisiyle 7 aydın sonra görüşebildik. Uzun bir süredir avukatları da görüşemiyor. Bütün bu durumun süreçle alakalı olduğunu düşünüyor. Durumun ciddiyetinin farkına varılmasını talep ediyor. Bu kanın durması için üzerine ne düşerse yapmaya hazır olduğunu belirtiyor” şeklinde konuştu.

Sağlık, psikolojik ve fiziki durumunun son derece iyi olduğunu belirten Öcalan, “Gördüğüm kadarıyla gayet iyi gözüküyordu. Zaten çok ağır ve acil bir probleminin olmadığını söyledi. Daha önce belirtmiş olduğu bazı problemler devam ediyor. Herkesten çok endişeli olduğunu söyledi. Kanın durması için üzerine düşeni yaptığını ve yapmaya da devam edeceğini söyledi.” diye konuştu.

Öcalan'ın Mesajları

Mehmet Öcalan’ın aktardıklarına göre PKK lideri şu ifadeleri kullandı:

*Hükümet bütün bu durumdan siyasi rant sağlamaya çalışıyor. Bizimle olan görüşmeler de uzun zamandır kesilmiş durumda. Tabi bu da süreçle bağlantılı. Daha önce yaptığımız görüşmelerde süreci bir yere kadar getirmiştik. Ancak şu an itibariyle tıkanmış durumda. Görüşmelerin yeniden başlayıp başlamayacağı konusunda bir bilgim yok. Ancak başlaması durumunda ben yine kanın ve ölümlerin durması için elimden geleni yapacağım.

* Hem gerilla hem asker annelerinin gözyaşlarını artık durdurmak için hükümet ve devlet cesaretle yaklaşmalı. Ben bunun için elimden geleni yapmaya hazırım. Kürtleri bu konseptle yok edemezler. İstedikleri kadar üstümüze geldiler, istedikleri kadar gelseler de Kürtleri bitiremeyecekler. Görüşmelerimizi keserek şantaj yapıyorlar. Bugüne kadar yaptığımız görüşmelerde söylediklerimin aynen arkasındayım.

* Süreci biz tıkamadık. Türk basını ve köşe yazarları bütün görüşmelerin bizden kaynaklı kesildiğini yazıyor. Süreci biz tıkamadık. Yazarlar doğruları ve gerçekleri yazmalı. Bu yazdıklarının barışa bir katkısı yok. Artık barışa katkı sunacak şeyler yazsalar daha iyi olacak. Aksi durumun sürecin gelişmesine hiçbir faydası yok.

* Bizden taraf süreç kapanmış değil. Son görüşmemizde avukatlarım aracılığıyla kamuoyuna bunu izah ettim. Devletle ve devletin yetkili birimleri ile görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerin önünü biz değil, devlet ve hükümetin kendisi kapatmıştır. Bunun önünün yeniden açılması ve akan kanların durdurulması için adım atılmasını bekliyoruz. Ama her şey bizim elimizden değil. Kürt sorunu ağır bir sorundur. Bu mücadeleyi biz başlattıksa, çözümde yine bizimle gelir. Bunu herkes bilmeli. Bu sorunu Kandil, PKK ve ben ortaya koymuşsam çözecek olan da bizleriz. Demokratik çözüm, bunun iyi anlaşılması halinde sağlanabilir.

* Belediye başkanları, BDP'li siyasetçiler, sivil toplum örgütü yöneticileri, insan hakları savucuları ve diğerleri hiçbir zaman PKK'ye bağlı olmadılar. Bunlar açıkta siyaset yürüten ve mücadele veren örgüt ve kişiler. KCK yada PKK'ye bağlı gibi yansıtılması gerçek değil, sadece bahanedir. Bir an önce tutuklanan insanların bırakılması lazım. Bunların üzerinde tırnak çakısı bile yakalanamamıştır. Siyasetçileri, tek bir isim olarak 'KCK' ismi aldı altında bir araya getirmek hiç kimseye fayda sağlamaz.

* Devletin amacı PKK. Ama şunu unutuyorlar ki PKK aslında PKK değildir. Kürtleri nasıl bitiririz hesabı yapılıyor. PKK Kürtlerdir. Bunun anlaşılması lazım bir an önce barış konuşularak çözülür. Böyle olursa sonsuza kadar katkı sağlarız. Geçmiş dönemde yaptığımız görüşmelerde bu konudaki çözüm seçeneklerimizi ortaya koyduk.

* Şu aşamada kilit bizim elimizde değil, devlet yetkililerin elindedir. Kapıyı açarlarsa görüşmeler devam eder. Önümüzdeki dönemde her şey değişebilir. Şu aşamada bizim açımızdan söyleyecek bir şey yok. Sürecin önü açılabilir. Demokratik çözüm gelebilir. Bekli de savaş daha da boyutlanır ve daha fazla insanlar ölür. Bizim amacımız bunun önüne geçmek ama tek taraflı olmuyor. Önümüzün açılması lazım.

* Avukatlar ve ailelerle görüşmelerin yeniden ne zaman başlayacağını bilmiyorum. Medyada hücre cezası aldığıma ilişkin şeyler yazılmış bu doğru değil. Ceza falan almadım. Ama görüşmeler hükümetin tavrına bağlı olarak kesilmiş durumda. Bütün halkımıza selam ve saygılarımı gönderiyorum. Umutlu olsunlar. Kürtler kazanacaktır.” şeklinde haberin yayınlandığı,

Bahse konu haberden de anlaşılacağı üzere Mehmet Öcalan’ın görüşme sırasında terör örgütünün yönetilmesi ve sürecin belirlenmesi ile ilgili, Öcalan’dan aldığı açıklama ve üstü kapalı talimatları örgütün üst düzey mensuplarına aktardığı, bu açıklama ve talimatların yine terör örgütüne ait haber sitesinde yayınlanarak müzahir kitleye duyurulduğu, böylelikle KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan’ın bahse konu e-posta’da Öcalan ile aile yakınlarının görüşmesini istemesinin nedeninin terör örgütünün yönlendirilmesi ve yönetilmesi için Öcalan’ın açıklama ve talimatlarının aktarılabilmesi için olduğunun anlaşıldığı, (Ek-İnternet Çıktıları Klasörü)

[e-mail] isimli e-posta adresinin taslaklar kısmına 21.09.2011 günü saat:14:56’da kaydedilen, konu kısmında “merhaba” yazan ve e-postanın 28/09/2011 tarihinde saat: 16:04:16’da 88.235.180.164 numaralı IP adresinden okunduğu ve bahse konu IP adresinin belirtilen tarih ve saatte, 28/09/2011 tarihinde saat: 16:05:41’de 88.235.180.164 numaralı IP adresinden okunduğu ve bahse konu IP adresinin belirtilen tarih ve saatte Ulaş KARADAŞ (LAVINYA İNTERNET KAFE) adına Hüseyinağa Mah. Meşrutiyet Cad. No:6 Daire:2 Beyoğlu/İstanbul adresinde kayıtlı bulunan (212) 252 63 32 numaralı telefona tahsis edilen IP numarası olduğu,(EK-Türk Telekom İstanbul 1.Bölge Müdürlüğünün 16.11.2011 tarih ve TT.Y.GBL01.034.05/682-02-431862 sayılı cevabi yazısı)

E-posta muhtevasının “Merhaba size savunma ve redekte komisyonun notlarını gönderdik. fakat notu aldığınızda not düşseniz iyi olur, merak ediyoruz bazen alıp almadığınızı. savunmayı daha rahat almanız için gelen kutusuna attım selamlar saygılar” şeklinde olduğu, ([e-mail] TAPE-40)

e-postanın KCK Önderlik Komitesi Yürütmesinde faaliyet gösteren Avukat tarafından, “Hasan” kod ismini kullanan KCK Yürütme konseyi başkanı Murat Karayılan’a gönderilen e-posta olduğu, Öcalan’ın tarafından yazılan ve AİHM’e teslim edilmek üzere İmralı Cezaevi yönetimine verilen “Son Savunmasının” bir şekilde AİHM’e ulaştırıldığı, buradan da KCK Önderlik Komitesi Avrupa yapılanmasında faaliyet gösteren Avukatlar aracılığı ile Öcalan’ın “Son Savunmasının” el yazmalı fotokopilerinin KCK Önderlik komitesi avukatları tarafından alındığı, daha sonra e-posta adresleri üzerinden KCK Yürütme Konseyine redekte edilmek üzere “Savunma V-Kürt Sorunu Ve Demokratik Ulus Çözümü” isimli son savunmaların gönderildiğinin tespit edildiği, gönderilen Savunmanın tam olarak yerine ulaşması için e-postanın taslakları üzerinden değil de gelen kutusuna atıldığı, bahse konu iletilerin yerine ulaşması durumunda e-postaya not düşülmesini istediğinin anlaşıldığı,

[e-mail] isimli e-posta adresinin taslaklar kısmına 21.09.2011 günü saat:14:29’da kaydedilen, konu kısmında “redekte” yazan ve e-postanın 28/09/2011 tarihinde saat: 16:06:00’da 88.235.180.164 numaralı IP adresinden okunduğu ve bahse konu IP adresinin belirtilen tarih ve saatte Ulaş KARADAŞ (LAVINYA İNTERNET KAFE) adına Hüseyinağa Mah. Meşrutiyet Cad. No:6 Daire:2 Beyoğlu/İstanbul adresinde kayıtlı bulunan (212) 252 63 32 numaralı telefona tahsis edilen IP numarası olduğu, (EK-Türk Telekom İstanbul 1.Bölge Müdürlüğünün 16.11.2011 tarih ve TT.Y.GBL01.034.05/682-02-431862 sayılı cevabi yazısı)

Tam metni ek dosyada bulunan E-Mailin, ([e-mail] TAPE-42)

PKK/KCK terör örgütünün Redaksiyon Komisyonu tarafından, KCK Önderlik Komitesi Yürütmesinde faaliyet gösteren Avukata gönderilen e-posta olduğu, içeriğinde;

-KCK Önderlik Komitesi tarafından gönderilen Öcalan’ın “Son Savunmasının” PKK/KCK terör örgütünün Redaksiyon Komisyonu tarafından düzenlemesinin 11 Eylül 2011 tarihinde tamamlandığı,

-Öcalan’ın yazdığı “Son Savunmasının” Demokratik Uygarlık Manifestosunun beşinci kitabı olarak isminin “Kürt Sorunu Ve Demokratik Ulus Çözümü” olması, Öcalan’ın önerdiği “Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtleri Savunmak” isminde ikinci bir isim olarak ana ismin altına yerleştirilmesinin kendilerince uygun olduğuna karar verildiği,

-Redaksiyon Komisyonu olarak Öcalan’ın yazdığı “Son Savunmada” çeşitli düzenlemeler, eklemeler ve çıkartmalar yapıldığının anlaşıldığı,

[e-mail] isimli e-posta adresinin taslaklar kısmına 14.10.2011 günü saat:07:43’de kaydedilen, konu kısmında “ALİ'ye-önemli” yazan ve e-postanın 14/10/2011 tarihinde saat: 19:06:49’da 88.247.189.234 numaralı IP adresinden okunduğu ve bahse konu IP adresinin belirtilen tarih ve saatte Abdi Örünklü adına Rasimpaşa M Kırmızı Kuşak Sk Derya Ap No:26 Kat:00000 Daire:A Pk:034716 Kadıköy-İstanbul adresinde kayıtlı bulunan 216 -345 16 28 numaralı telefona tahsis edilen IP numarası olduğu, (EK-Türk Telekom İstanbul 1.Bölge Müdürlüğünün 16.11.2011 tarih ve TT.Y.GBL01.034.05/682-02-431862 sayılı cevabi yazısı)

Tam metni ek dosyada bulunan E-Mailin, ([e-mail] TAPE-43)

“Hasan” kod ismini kullanan KCK Yürütme konseyi başkanı Murat Karayılan tarafından KCK Önderlik Komitesi Yürütmesinde faaliyet gösteren Avukata gönderildiği e-posta olduğu, e-postada;

-“Yaptığın daxwiyani iyi oldu” şeklinde belirtilen açıklama konusunun, KCK Önderlik Komitesi Avukatları tarafından Asrın Hukuk Bürosu adına yaptığı ve örgüt sitelerinden yayınlanan 12.10.2011 tarihli “'Erdoğan'ın 'aileler görüşüyor' politikası devrede'” başlıklı açıklama olduğu, bahse konu açıklamada Öcalan’ın sadece aileleri ilesi ile görüşmesine izin verilmesinin Avukatlarına yönelik açıklamalar ile Hükümetten uluslararası hukuka uyması yönünde olduğunun anlaşıldığı, KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan’ın bu açıklamayı KCK Önderlik Komitesinin kimin talimatı ile yaptığını sorduğu ve bu konuda kendilerinden cevap beklediğinin

* Konu ile ilgili olarak internet üzerinden yayın yapan örgüt sitesinde;

http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=51291 isimli internet sitesinde 12.10.2011 tarihinde yayınlanan “'Erdoğan'ın 'aileler görüşüyor' politikası devrede'” başlıklı haberde;

“İstanbul - Asrın Hukuk Bürosu, İmralı'ya sadece ailelerin gitmesine izin verilmesinin Başbakan Erdoğan'ın avukatları hedef gösteren açıklamasıyla bağlantılı olduğuna vurgu yaptı. "Erdoğan'ın 'aileleri var onlar görüşüyor' politikasının hayata geçirdiğine" dikkat çeken büro, hükümete, "ulusal ve uluslararası hukuksal düzenlemelere saygılı olma" çağrısı yaptı.

Asrın Hukuk Bürosu, PKK Lideri Öcalan ve 5 hükümlünün bulunduğu İmralı Adası'na ailelerin gitmesine izin verilirken, avukatların engellenmesiyle ilgili açıklama yaptı. Yapılan yazılı açıklamada, avukatların 27 Temmuz'dan bu yana müvekkilleri PKK Lideri Öcalan ile görüştürülmediği hatırlatıldı. Avukatların müvekkilleriyle görüşme hakkının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa ve yasaların tüm tutuklu ve hükümlülere vermiş olduğu hukuki bir hak olduğu belirtilen açıklamada, Öcalan ile görüşmenin engellenmesinin yasal hiçbir dayanağının ve hukuki bir yanının olmadığı vurgulandı. "…” şeklinde haberin yayınlandığı,

-“Gönderdiğin not tamam. Yalnız basına eksik yansıdı. Ben anlamadım. Sen mi bu kadar verdin, yoksa başka biçimde mi ulaştı? Bu konuda bana bilgi verirseniz sevinirim. Ayrıca eğer eksik verilmişse tam olarak verirsem acaba bir sakıncası olur mu olmaz mı bilemiyorum. Bu konuda da bana bir bilgi verseydin memnum olurdum.” şeklinde belirtilen konunun;

İmralı F Tipi Cezaevinden Asrın Hukuk Bürosuna 30.09.2011 tarihinde Cumali Karsu isimli Hükümlü tarafından KCK Önderlik Komitesi Yürütmesinde faaliyet gösteren Ömer Güneş isimli avukata hitaben gönderilen 22.09.2011 tarihli “Cumali” imzalı faks olduğu, faks içeriğinde;

“Merhaba Ömer Arkadaş

Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Görüşme taliplerinizi, girişimlerinizi kısmen basından biliyoruz. Ne zaman son bulur belirsiz hala, zaman alacak gibi. Bir süredir yazmak istiyordum, fakat itişim sorunlarımız devam ettiği için pek yazmıyoruz. Faksın, kısada olsa cevap yazmayı zorunlu kıldı.

Genel süreci izliyoruz kısmen, iyiyiz diyeceğim ama böyle yalıtılmış bir durumda nasıl olunursa öyleyiz diyelim. Kısaca/bu vesileyle buradaki Arkadaşlar olarak bir fikrimizi, düşüncemizi de paylaşayım istiyorum. Malum 1 Ekimde Meclis açılıyor, boykot durumu bir yerde amacına ulaştı, sanki devam etmek çok anlamlı olmuyor sanırım. Nasıl bir sonuca ulaşırlar bilmiyoruz ama biz kısaca fikrimizi paylaşalım istedim.

Şimdilik çok açıl bir ihtiyacımız yok, bir süre önce gönderdiğiniz ulaştı. Görüşme durumu uzaması durumunda ya posta ile ya da benzer durumda halledilir artık. Ayrıca ara ara böyle yazışırız da.

Şimdilik kısaca böyle sonlandırayım.

Çalışmalarınızda başarılar diliyor selamlarımızı yolluyoruz.

-Cumali- ” şeklinde ibarelerin yazılı olduğu,

Fakstaki,

“Faksın, kısada olsa cevap yazmayı zorunlu kıldı” şeklindeki cümleden, bahse konu faksın yazılma sebebinin, KCK Önderlik Komitesi Avukatı Ömer Güneşin yazdığı ve İmralı Cezaevine gönderdiği faksa cevaben gönderilen faks olduğu,

“Malum 1 Ekimde Meclis açılıyor, boykot durumu bir yerde amacına ulaştı, sanki devam etmek çok anlamlı olmuyor sanırım.” şeklinde belirtilen konunun, KCK Önderlik Komitesi Avukatları ile yaptığı görüşmelerde Öcalan’ın 24.06.2011 tarihli “Görüşme Notlarının 1. Halinde”; “BDP, demokratik blok meclise gitmeyeceği kararını almış. Onların kararına saygı duyuyorum. Meclise gitmelerine gerek yok. Kendi halkının içinde mücadelelerini yürütürler. Bu kararları oldukça haklı ve onurludur, demokratiktir, hukukidir. Eğer onların mecliste bulunmaları isteniyorsa bu ancak bir protokol dahilinde gerçekleşebilir. Hükümetle, hangi esaslar çerçevesinde meclise gireceklerine ilişkin bir protokol hazırlarlar. Bu protokol bağlamında ancak meclise girerler. Bu protokol de yazılı olmalıdır. Yazılı bir protokol olmadan adım atmayacaklar. Anlaşıldı mı? BDP hükümet söz versin yeter diyor. Hayır yetmez. Mutlaka yazılı bir protokol olmalıdır. Bundan sonra herhangi bir konuda protokol olmadan adım atılmayacak. Anlaşıldı mı? Sizleri sorumlu tutuyorum.” şeklinde verdiği talimatlar sonrasında BDP ve Demokrasi Bloğu milletvekillerinin TBMM’ye gitmemeleri ve yemin etmemeleri yönündeki boykot eylemlerine son vermeleri şeklinde Öcalan’ın verdiği talimat olduğunun anlaşıldığı,

-“Gönderdiğin not tamam.” şeklinde belirtilen notun, İmralı cezaevinde kalan diğer hükümlü Cumali Karsu tarafından Asrın Hukuk Bürosuna gönderilen faks olduğu, bu faksın KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan’a ulaştığının anlaşıldığı,

-“Yalnız basına eksik yansıdı. Ben anlamadım. Sen mi bu kadar verdin, yoksa başka biçimde mi ulaştı?” şeklinde geçen konunun, İmralı cezaevinde kalan diğer hükümlü Cumali Karsu tarafından Asrın Hukuk Bürosuna gönderilen faksta yazan talimatlar ile ilgili olarak www.firatnews.com isimli örgüt sitesinde 30.10.2011 tarihinde “İmralı'dan 65 gün sonra ilk telgraf” şeklinde yayınlanan haber olduğu, bahse konu haberde, gönderilen faksta geçen cezaevi koşulları ve iletişimler ili ilgili konuların geçtiği diğer konulara değinilmediği, bu nedenle Murat Karayılanın bu konuların haberde geçmemesinin nedenini sorduğunun anlaşıldığı,

* Konu ile ilgili olarak internet üzerinden yayın yapan örgüt sitesinde;

http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=50625 isimli internet sitesinde 30 Eylül 2011 tarihinde yayınlanan “İmralı'dan 65 gün sonra ilk telgraf” başlıklı haberde;

“İstanbul - Avukatların çeşitli gerekçelerle 65 gündür götürülmemesi nedeniyle görüşmenin gerçekleşmediği, PKK Lideri Öcalan ve 5 hükümlünün bulunduğu İmralı Cezaevi'nden ilk haber geldi. Cezaevinde bulunan Cumali Karsu, 22 Eylül'de gönderdiği, ancak avukatların eline yeni geçen telgrafında, "Bu yalıtılmış şartlarda ne kadar iyi olunabilinirse, o kadar iyiyiz" dedi.

PKK Lideri Öcalan ve diğer 5 mahkum ile 65 gündür görüşmenin gerçekleşmediği İmralı Cezaevi'nden ilk haber geldi. Cezaevinde bulunan Cumali Karsu'nun 22 Eylül'de gönderdiği telgraf, avukatlarına yeni ulaştı. İmralı Cezaevi'nde 65 gündür devam eden izolasyon koşullarına dikkat çekilen telgrafta, "Ne denli yalıtılmış bir durumda olduğumuz biliniyor. Bu yalıtılmış koşullarda ne kadar iyi olunabilirse o kadar iyiyiz" denildi.

Devam eden tecrit koşullarına, avukat görüşmelerine dönük engel ve iletişim haklarının engellenmesine dönük kısıtlamalara yer veren Karsu, telgrafında, "İzolasyon ne zaman son bulur belirsiz. İletişim sorunlarımız devam ettiği için pek yazamıyoruz" dedi.” şeklinde haberin yayınlandığı,
[e-mail] isimli e-posta adresinin taslaklar kısmına 21.09.2011 günü saat:14:44’de kaydedilen, konu kısmında “Ali ye” yazan ve e-postanın 28/09/2011tarihinde saat: 16:04:38’da 88.235.180.164 numaralı IP adresinden okunduğu ve bahse konu IP adresinin belirtilen tarih ve saatte, 28/09/2011tarihinde saat: 16:08:10’da 88.235.180.164 numaralı IP adresinden okunduğu ve bahse konu IP adresinin belirtilen tarih ve saatte Ulaş KARADAŞ (LAVINYA İNTERNET KAFE) adına Hüseyinağa Mah. Meşrutiyet Cad. No:6 Daire:2 Beyoğlu/İstanbul adresinde kayıtlı bulunan (212) 252 63 32 numaralı telefona tahsis edilen IP numarası olduğu, (EK-Türk Telekom İstanbul 1.Bölge Müdürlüğünün 16.11.2011 tarih ve TT.Y.GBL01.034.05/682-02-431862 sayılı cevabi yazısı)

Tam metni ek dosyada bulunan E-Mailin, ([e-mail] TAPE-44)

“Hasan” kod ismini kullanan KCK Yürütme konseyi başkanı Murat Karayılan tarafından, KCK Önderlik Komitesi Yürütmesinde faaliyet gösteren Avukata gönderilen e-posta olduğu, e-postada;

-KCK Önderlik Komitesi tarafından gönderilen Öcalan’ın “Son Savunmasının” PKK/KCK terör örgütünün Redaksiyon Komisyonu tarafından düzenlemesinin tamamlandığı,

-“Adaya sorulanlar” şeklinde belirtilen Öcalan’a sorulacak kısımların şimdilik kalmasının uygun olacağı,

-Öcalan’dan cevap gelene kadar Savunmaların “resmi basmak iyi olmaz” şeklinde Kitap olarak basılmasının uygun olmayacağı,

-Öcalan’ın savunmalarının Redaksiyon Komisyonu tarafından düzenlenen kısımlarının terör örgütünün Kuzey Irakta bulunan kamplarında Kitap olarak basımının yapıldığı,

-“Ayrıca 3. ve 4. savunmanın el yazmalarını bana gönderseydin iyi olurdu.” şeklinde Öcalan’ın 3. ve 4. Savunmalarını KCK önderlik Komitesi Avukatından istediği,

-“Ben 5.’i uzak yerden aldım” şeklinde belirttiği 5. Savunmasını terör örgütünün Avrupa yapılanmasından aldığını belirttiği,

“periyodik başvuruların olabilir” ve “Fakat aile etkili devreye girerse belki olabilir” şeklinde belirttiği konunun Avukatlar tarafından Öcalan ile görüşmek için periyodik başvuruların yapılması gerektiği, ancak bundan sonuç alınamaması durumunda Öcalan’ın ailesinin görüşme için başvurmasının etkili olabileceğini belirttiğinin anlaşıldığı,

Yukarıda delil olarak incelenmiş olan e-postalardan da anlaşılacağı üzere;

ÖCALAN ile Avukatlar arasında yapılacak görüşmeler öncesinde ve sonrasında, KCK Önderlik Komitesi avukatları ile PKK/KCK terör örgütünün üst düzey yöneticileri ve örgüt yapılanmalarında sorumlu düzeyde faaliyet gösteren örgüt mensupları arasında, e-posta adreslerinin taslakları üzerinden Öcalan’ın “ÖRGÜTSEL TALİMATLARININ” ve ÖCALAN’a yapılacak “ÖRGÜTSEL AKTARIMLARIN”, ayrıca; kendi aralarında “ÖRGÜTSEL KONULARIN” karşılıklı olarak iletilmesi amacıyla oluşturulan “İLLEGAL/KAPALI HABERLEŞME AĞI” üzerinden iletişimlerin gerçekleştirildiği,