Balyoz Harekat Planında "...Devlet otoritesi hâkim kılınıncaya kadar kamu görevlerinin ifası için asker ve sivil şahıslar atanacaktır. Bu maksatla; bütün kilit görevleri Askeri personel devralacaktır..." ve "Üst Yazı Plan Çalışması 2003" isimli belgede ise “Daha önce tespit edilen hassas tesisler listesi güncellenerek, bu tesislere görevlendirilmesi düşünülen personel isimleri gönderilecektir.” şeklinde ibarelerin bulunduğu, bu kapsamda yapılan incelemede dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde bulunan 2002-2003\1 NCİ ORDU\İSTK BŞK. LIĞI" isimli klasör içerisinde "LAHİKA-1 HASSAS TESİSLERDE GÖREVLENDİRECEK KİLİT PERSONEL" isimli word belgesi içerisinde 1 nci, 2 nci ve 3 ncü öncelikli olmak üzere hassas tesisler ile ilgili olarak isim ve yer (koordinat) bilgilerinin bulunduğu, ayrıca bu tesislerde görevlendirilecek farklı rütbelerde 205 personelin isim-soy isim ve mevcut görev yerleri ile ilgili bilgilerin yer aldığı görülmüştür. Yine dosyada mevcut 11 nolu CD\ Jandarma\İSTANBUL BÖLGE\GÖREVLENDİRMELER isimli klasörde yer alan GÖREVLENDİRİLECEK PERSONEL LİSTESİ isimli GİZLİ ibareli, imza kısmında Hrk.Asyş. ve Eğt.Ş.Md.J.Kur.Bnb.Hanifi YILDIRIM isim yer alan 12 sayfadan ibaret belge içerisinde de 1.Ordu sorumluluk bölgesinde farklı rütbede toplam 40 personelin isminin Hassas Tesise Atanacak şekilde belirlendiği tespit edilmiştir.
Balyoz harekat planının gerçekleştirilmesi için gereken kaos ve kargaşa ortamını oluşturmak için Oraj Harekat Planında “…personel görevlendirmesi yaparak Sıkıyönetim Komutanlıklarına destek vereceği…”nin belirtildiği görülmüştür. Bu kapsamda dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde yer alan 2002-2003\Hv.KK\ ORAJ HAVA HAREKAT PLANI isimli klasörler ve 17 Nolu CD içerisinde yer alan ORAJ HAVA HAREKAT PLANI isimli klasör içinde yer alan EK-I LAHİKA-4 ve EK-I LAHİKA-5 isimli belgeler incelendiğinde, belgelerin Balyoz sıkıyönetim komutanlığına destek vermek üzere belirlenmiş personel bilgilerini ihtiva eden listeler olduğu tespit edilmiştir. EK-I LAHİKA-4 isimli, Plan Harekat Şube Müdürü Hv.Mu.Kur.Alb. Y.Ziya TOKER ismine imzaya açılmış belgede “1NCİ ORDU KOMUTANLIĞI SORUMLULUK SAHASI HAVA KUVVETLERİ ÖZEL PERSONELİ GÖREV YERİ LİSTESİ” başlığı altında; İDARİ DESTEK HAREKAT MERKEZİ, TALİ BÖLGE KOMUTANLIKLARI HAVA İRTİBAT SUBAYLARI, SIKIYÖNETİM BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MERKEZİ, SIKIYÖNETİM TAKTİK HAREKÂT MERKEZİ HAVA İRTİBATI, STRATEJİK VE EKONOMİK TESİSLERİN EMNİYETİ, SAĞLIK KURULUŞLARI DENETİMİ, ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNİN KONTROLÜ VE DENETİMİ, CEZAEVLERİ, DEVRANILACAK KAMU KURUM VE KURULUŞLARI, HASAR KONTROL BİRLİKLERİ, ÜNİVERSİTELER vb. yerlerde görevlendirilmek üzere toplam 197 hava kuvvetleri personelinin isim isim ve hangi görevleri yapacağı belli olmak üzere belirlendiği görülmüştür. EK-I LAHİKA-5 isimli belgede, SIKIYÖNETİM GÖREVLERİNDE KULLANILACAK PERSONEL başlığı altında 90 hava kuvvetleri personelinin rütbe isim-soyisim, sicil ve görevli bulunduğu garnizonun bilgilerinin yer aldığı görülmüştür.
Oraj Hava Harekat Planında İcra başlığı altında yer alan “1 inci Ordu Komutanlığı ve Donanma K.lığı ile doğrudan temas kuracak ve 1. Ordu K.lığına ve Donanma K.lığına irtibat personeli görevlendirecek.” Şeklindeki emre uygun olarak yapılan görevlendirmelerin olduğu, EK-I LAHİKA-4 isimli belge içerisinde TALİ BÖLGE KOMUTANLIKLARI HAVA İRTİBAT SUBAYLARI alt başlığı altında; 2 nci Jandarma Eğitim Tugay Komutanlığında (Bilecik) 1, Bursa Jandarma Bölge Komutanlığında (Bursa, Balıkesir ve Yalova) 2, 1nci Ordu Komutanlığına bağlı 52nci Zırhlı Tümen Komutanlığında (İstanbul) 1 subayın “Hava İrtibat Subayı” olarak görevlendirilmek üzere belirlendikleri, SIKIYÖNETİM TAKTİK HAREKÂT MERKEZİ HAVA İRTİBATI alt başlığı altında ise; 1’i hava öğrenci 3’ü hava subay olmak üzere 4 kişinin “Sıkıyönetim Taktik Harekât Merkezi Hava İrtibat Subayı” olarak görevlendirilmek üzere belirlendiği tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisindeki Dz.KK/BİLGİ NOTU isimli klasörlerde yer alan; BİLGİ NOTU isimli ÇOK GİZLİ ibareli, 21 Şubat 2003 tarihli, imza kısmında Donanma Komutanı Oramiral Özden ÖRNEK ismi yer alan BİLGİ NOTU başlıklı, Yeniden Yapılandırma Faaliyetleri konulu, 1 sayfadan ibaret, Ekinde EK-A(Ek listesi) bulunan belge incelendiğinde; Sıkıyönetim öncesi yapılan planlamalar ve hazırlık çalışmaları kapsamında, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde EK-B’de belirtilen çalışma gruplarının oluşturulduğu, Söz konusu çalışma grupları tarafından; Müzahir personelden sıkıyönetimin ilanını müteakip, ülke sathında kamu görevlerini devralacak personel listelerinin oluşturulması, TSK’dan ilişiği kesilecek ve görev yeri değiştirilecek personelin tespit edilmesi, Ülke genelinde milli mutabakatın oluşturulması maksadıyla gerekli eylem planlarının hazırlanması faaliyetlerine devam edildiği, Bu kapsamda yapılan çalışmalar neticesinde, mevcut durum itibariyle oluşturulan müzahir personel listelerinin EK’lerde sunulduğu, TSK’dan ilişiği kesilecek ve görev yeri değiştirilecek Dz.K.K.lığı personelinin tespiti ve milli mutabakatın oluşturulması kapsamındaki eylem planlarının hazırlık çalışmalarına devam edildiği, Talep edildiğinde; hazırlanmış listelere ilave olarak, belirtilen kritik kadro ve görev yerleri için yapılacak görevlendirmeler ayrıca planlanacağının belirtildiği ve bilgi notunun arz edilerek son bulduğu görülmektedir. Üst makam olan 1nci ordu komutanlığına dolayısıyla şüpheliye hitaben yazıldığı anlaşılan Bilgi Notu içerisinde yer alan hususlar incelendiğinde Deniz Kuvvetleri içerisinde sıkıyönetime yönelik ön hazırlıkların yapıldığı, bu kapsamda oluşturulan çalışma gruplarının; kamu görevlerini devralacak personel, ilişiği kesilecek personel, müzahir personel listeleri ve eylem planları hazırlıklarına devam ettiği, talep edilirse bu listelere ilave olarak istenen kritik yerlerde görevlendirilecek personelin de belirleneceğinin belirtildiği görülmektedir. Bilgi notunda belirtilen çalışmalar incelendiğinde Balyoz Harekat Planı kapsamında 1895 Deniz Kuvvetleri mensubunun harekata yönelik belirlendiği, yapılan çalışmaların tespit edilen halleriyle 1.ordu komutanlığına ulaştırıldığı anlaşılmıştır.
Ayrıca harekatta kullanılacak birliklerin konuşlanması için de tespit işlemlerinin yapıldığı ve bunların bir kısmının seminerde dile getirildiği görülmüştür.
Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde yer alan deliller incelendiğinde 1.ordu sorumluluk bölgesinde müzahir personel belirleme çalışmalarının, emekli generallere yönelik tespit işlemlerinin yapıldığı, Banka ve Finans kurumları ile Gümrüklerin kontrolü için personel belirleme işlemlerinin yapıldığı, dosyada mevcut 11 nolu CD içerisindeki ÇALIŞMALAR_A isimli klasör içerisinde yer alan belgeler incelendiğinde eğitim, sağlık, ulaştırma, adalet, ticaret, ekonomi, içişleri, istihbarat, dışişleri, başbakanlık gibi devletin tüm kilit kadrolarında üst düzey görevlerde görevlendirilecek şekilde çok sayıda ismin belirlendiği tespit edilmiştir. Özellikle ÇALIŞMALAR_A isimli klasör içerisinde yer alan belgeler ve bu belgelerdeki bilgiler planın 1.ordu sorumluluk bölgesi ile sınırlı olmadığını göstermektedir.
Yine dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde bulunan "2002-2003\l NCİ ORDU BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI" isimli klasör ile 17 nolu CD içerisinde bulunan “BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI” isimli klasör içerisindeki MİLLİ MUTABAKAT HÜKÜMETİ PROGRAMI isimli belgenin son sayfasında askeri bir müdahale ile devrilmesi planlanan yürütme organının yerine getirilmesi planlanan yapay yürütme organının da oluşturulduğu görülmüştür.
Balyoz harekat planında; “Şekillendirme safhası için istihbarat toplama ve ilgili irticai, bölücü ve yıkıcı gruplara eleman sızdırma çalışmalarının icra edileceği, İcra edilecek harekatın başlangıcından itibaren gözaltına alınacak kişiler, faaliyetlerine son verilecek vakıf, dernek ve basın yayın organları ile ilgili tüm listelerin güncel tutulacağı, TSK’nın kategorilendirilmiş personelden tamamen arındırılarak, boşalacak kritik kadrolara silah arkadaşlarının terfi ve atamalarının yapılacağı, Potansiyel tehdit teşkil eden unsurların belirlenmesi ve bunların ele geçirilmesi veya kontrol altına alınması; eldeki arşivin incelenmesi yanında, kim, nerelerde, hangi evlerde barınıyor bunların planlanması; kritik alanların tespiti ve başlangıçtan itibaren kontrol altına alınması doğru ve gerçekçi istihbarat akışını gerekli kıldığından askerden arındırılan Milli İstihbarat Teşkilatının (M.İ.T.) yeniden yapılandırılarak müzahir personelin kilit görevlere getirilerek (EK-C) başına muvazzaf bir general atanacağı, Hiçbir hak ve özgürlüğün mutlak ve sınırsız olmadığı gibi, konu laik devletin bekası olunca haber verme ve basın özgürlüğünün de sınırsız ve mutlak olmadığı, Harekâtın icrası ile birlikte her türlü yazılı, sözlü ve görsel basın yayın kuruluşları kontrol altında tutulacağı, önceden tespit edilen AKP, yıkıcı, bölücü ve irticai gruplara müzahir (EK-C) tüm basın yayın kuruluşlarının yayınlarının derhal durdurulacağı” şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmektedir.
Genel değerlendirme bölümünde detaylı şekilde incelendiği üzere Balyoz Güvenlik Harekât planında hedeflenen amaçlara ulaşılması maksadıyla; plan kapsamında çeşitli alanlarda istihbari çalışmaların yapılarak derlenen istihbari bilgi ve belgelerin bir araya getirildiği ve planın hayata geçirilmesi noktasında ana çerçevenin oluşturulmaya çalışıldığı görülmektedir. Bu kapsamda hazırlanan belgelerin bir kısmının Balyoz Güvenlik Harekat Planının EK-C İstihbarat ekine uygun olarak Güvenlik Harekat planına EK-C ismi ile hazırlandığı görülmektedir. Plan semineri esnasında yapılan konuşmalarda Balyoz Harekat planında yer alan hususlara paralellik gösteren birçok konuşmanın yer aldığı, seminere ilişkin hazırlanan belgelerde yine planla benzeşen ya da örtüşen birçok noktanın bulunduğu, plan semineri esnasında yapılan konuşma ve hazırlanan sunumlar ile fişleme niteliğindeki belgelerin birebir örtüşen ya da benzerlik gösteren kısımlarının olduğu görülmektedir.
Balyoz Harekât Planında yer alan; “TSK ‘nın kategorilendirilmiş personelden tamamen arındırılacağı ve boşalacak kritik kadrolara askerlerin terfi ve atamalarının yapılacağı” hususlarına paralel olarak plan kapsamında 1 Ordu Komutanlığı ve bağlı komutanlıklar tarafından yürütüldüğü değerlendirilen faaliyetler sonucunda; ilişiği kesilmesi teklif edilen personel başlığı ile düzenlenen belgede; 1 nci Or. bölgesinde 218 , 2 nci Kor. bölgesinde 108, 3 ncü Kor. bölgesinde 100, 5 nci Kor. bölgesinde 241, 15 nci Kor. bölgesinde 112, Harp Akademilerinde 19, Kuleli As. Lis., Işıklar As. Lis. ve Çok Programlı Astsb. Hzl. Ok.’nda 42 olmak üzere toplam 840 personelin ilişiğinin kesilmesinin teklif edildiği, ilişiği kesilmesi teklif edilen personelle ilgili “sakıncalı şüpheli, irticai görüşü benimser, eşi çağ dışı kıyafet giyer, takipte, irticai eğilimleri mevcuttur, mesai saatlerinde namaz kılar, Kurdoğlu cemaati mensubudur vb.” fişleme bilgilerinin yer aldığı, ayrıca İstanbul ve Bursa Jandarma Bölge Komutanlıklarında görevli personel ile ilgili de “İstanbul ve Bursa J. Blg. K.lığından Emekliliğe Sevk Edilecek Personel” başlıklı belgelerde; toplam 16 askeri personele ait isim, sicil ve görev yeri bilgilerinin yer aldığı,
Balyoz Harekât Planında yer alan “Milliyetçi - Muhafazakar Sağ iktidarlar tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerinin karşısına alternatif silahlı güç olarak tasarlanıp güçlendirdiği belirtilen polis teşkilatının askere bakışının dikkate alındığı belirtilerek; polisin sevk ve idaresinde ağırlıklı olarak jandarmanın kullanılacağı, bu nedenle İl J.K.lıklarının karargahlarından istifade ile polisin ivedilikle ağır silahlardan arındırıldıktan sonra mutlaka kontrol altına alınmasının sağlanacağı” hususlarına paralel olarak plan kapsamında 1 Ordu Komutanlığı ve bağlı komutanlıklar tarafından yürütülen faaliyetler sonucunda; Kolluk Kuvvetleri ve Özel Güvenlik Teşkilatlarının Personel Durumu başlıklarıyla bir çok belge düzenlendiği, bu belgelerde; Bursa, Yalova, Balıkesir illerinde bulunan Polis, Jandarma, Özel Güvenlik ve Sivil Savunma Görevlilerinin tamamının sayılarının belirtilerek 1161 polis ve 1519 özel güvenlik görevlisinin irticai gruplarla ilişkisi olduğu şeklinde fişlendiği ve fişlenen polislerin pasif göreve alınıp haklarında işlem yapılması, özel güvenlik görevlilerinin ise sertifikalarının iptal edilmesinin planlandığı,
Balyoz Harekât Planında yer alan; “öncelikli ve acil olarak belirtilen AKP yönetiminin tasfiyesi ve işbirlikçilerinin saf dışı bırakılması maksadının öne sürülerek, harekat alanının şekillendirilmesi de dahil olmak üzere, resmi/gayri resmi tüm yurtseverlerin seferber edileceği, başta Silahlı Kuvvetlerin imkân ve kabiliyetleri olmak üzere maddi ve manevi tüm güçlerin kullanılacağı” hususlarına paralel olarak plan kapsamında 1 Ordu Komutanlığı ve bağlı komutanlıklar tarafından yürütüldüğü değerlendirilen faaliyetler sonucunda çeşitli başlıklarda birçok belge düzenlendiği, bu belgelerde;
“GEN ETÜD” adı ile düzenlenen belgenin “KKK” isimli sayfasında Tuğgeneral, Tümgeneral, Korgeneral ve Orgeneral rütbelerinde 212 kişi, JGK sayfasında; Tuğgeneral, Tümgeneral, Korgeneral rütbesinde 28 kişinin destek durumlarının belirtildiği,
“1.SINIF KAMU GÖREVLİLERİ VE DESTEK DURUMLARI” adı ile düzenlenen belgelerde; İstanbul ve Bursa Jandarma Bölge Komutanlıkları sorumluluk sahalarında bulunan illerde görevli birinci sınıf kamu görevlileri ile Ankara’da bulunan merkez kamu teşkilatlarında BDDK Görevlisi, Başbakanlık Görevlisi, Başbakanlık Yük.Den.Kurulu Görevlisi, Dışişleri Görevlisi, DPT Müsteşarlığı Görevlisi, Dış Ticaret Müsteşarlığı Görevlisi, Hazine Müsteşarlığı Görevlisi, Merkez Bankası Görevlisi Gümrük Müsteşarlığı Görevlisi, Kaymakam, Vali Yardımcısı, Vali, Maliye Bakanlığı Görevlisi, Sayıştay Görevlisi, Yargıtay Görevlisi toplam 2370 üst düzey kamu görevlisi ile ilgili kapsamlı bilgi toplandığı, bu kişilerin destek durumlarının belirlenerek fişleme niteliğindeki bilgilerle destek konusunda sınıflandırmaya tabi tutuldukları,
“FAYDALANILACAK MEDYA MENSUPLARI” adı ile düzenlenen belgede 137 medya mensubunun belirlendiği,
“PLANA DESTEK VERECEK DERNEKLER” adı ile düzenlenen belgede de 254 adet“MASON” fraksiyonlu Rotary, Lions vb. derneği, 27 adet Çağdaş Yaşamı Destekleme derneği, 22 adet Atatürkçü Düşünce derneği, 8 adet Halk evleri derneği, 1 adet Yeniden Kuvayi Milliye Mücahitler derneği, 1 adet de Yeniden Müdafaa-i Hukuk harekatı derneğinin plana destek verecek dernek olarak belirlendiği,
Balyoz Harekât Planında yer alan “Atatürkçülük yerine üretildiği belirtilen irticai ve sapık ideolojik fikirlerin sistemli bir şekilde ve haince, ilkokullardan üniversitelere kadar eğitim kuruluşları ….saldırı ve baskı altında tutularak yozlaşma, bölünme ve iç harbin eşiğine getirildiği, devletin güçsüz bırakıldığı ve acze düşürüldüğü” hususlarına paralel olarak harekâtın gerçekleşmesi ile birlikte isim isim belirlenmiş olan sağ, sol, bölücü ve irticai görüşlü olarak nitelenen 2380 öğrencinin üniversitelerden atılmalarının planlandığı,
Basın yayın kuruluşları, vakıf, dernek ve diğer kuruluşlar hakkında da planda aşama aşama belirtilen; her türlü yazılı, sözlü ve görsel basın yayın kuruluşlarının kontrol altında tutulması, AKP, yıkıcı, bölücü ve irticai gruplara yakın olarak nitelenen tüm basın yayın kuruluşlarının yayınlarının durdurulması, halkın din duygularını istismar ettiği, kendi siyasal ve şahsi çıkarları doğrultusunda halkı, devlete ve rejime karşı kışkırttığı şeklinde değerlendirmelere tabi tutulan dernek, vakıf ve kuruluşların kapatılması, yönetici kadrolarının tutuklanması hususlarına paralel olarak; İstanbul, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Balıkesir, Yalova ve Bilecik illerinde toplam 248 basın yayın kuruluşu hakkında fişleme niteliğinde bilgilerin yer aldığı, İstanbul ilinde bulunan ve çoğunluğu Türkiye genelinde yayın yapan 40 (Kırk) adet basın yayın organının nurcu, irticai, bölücü, aşırı sol vb. şekilde fişlendiği,
“Gözaltına Alınacak Medya Mensupları” başlığı altında; Türkiye genelinde yayın yapan basın organlarında görevli 35 kişinin belirlendiği,
İstanbul ilinde irticai gruplar tarafından yayımlanan gazete ve dergiler başlığı altında, günlük, haftalık, aylık vb. sürelerde yayınlanan 89 adet dergi ve gazeteye ilişkin fişleme niteliğinde bilgilerin yer aldığı görülmüştür.
15nci Kolordu Komutanlığı tarafından basın yayın organlarına yönelik yapılan fişlemelerin bir kısmının Bursa Jandarma Bölge Komutanlığı tarafından Bursa, Yalova ve Balıkesir illerinde yapılan fişlemelerle aynı olduğu, Jandarma unsurlarının plan kapsamında 1. Ordu Komutanlığı ile ilişkilerini ortaya koymaktadır.
Vakıf, Dernek ve Diğer Kuruluşlara yönelik yapılan fişleme ve bilgi toplama faaliyetlerine bakıldığında; İstanbul, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Balıkesir, Yalova ve Bilecik illerinde kuruluş amacı dışında faaliyet gösterdiği belirtilen toplam 189 vakıf ve derneğin arama, el koyma işlemlerine konu olmak ve kapatılmak üzere belirlendiği aynı zamanda fişlendiği,
1 nci Ordu Komutanlığının sorumluluk sahası içerisinde yer alan İstanbul, Edirne, Kırklareli, Kocaeli, Tekirdağ, Düzce, Sakarya, Bursa, Balıkesir, Bilecik, Çanakkale illerinde bulunan toplam 442 adet (dernek, misafirhane, dershane, öğrenci yurdu, Kuran kursu, , vakıf, özel okul, kültür merkezi, imam Hatip lisesi vb.”) yer ile ilgili adres tespiti yapıldığı ve hazırlanan listelerde kullanılan başlıklardan belirtilen yerlerde arama yapılmasının planlandığı, bu bağlamda Balyoz Harekât planının ilgili maddelerinin icrası noktasında istihbari çalışmaların büyük ölçüde tamamlandığı,
Sivil Toplum kuruluşlarına yönelik eylem planı isimli belgede yer alan “zararlı faaliyetlerde bulunduğu tespit edilen azınlıklara ait ibadet, eğitim, vakıf, dernek ve benzeri kuruluşlara el konularak yöneticilerinin tutuklanacağı” hususlarına parelel olarak 1nci Ordu sorumluluk bölgesinde İstanbul ve Bursa Jandarma Bölge Komutanlıklarının sorumluluk sahasında 169 kilise ve 24 sinagogun belirlendiği, ayrıca Sakarya ilinde misyonerlik faaliyetleri sebebiyle 1 kişinin gözaltına alınacağının belirtildiği görülmüştür.
Balyoz Harekât Planında; acil ve öncelikli olarak AKP hükümetinin iktidardan uzaklaştırılması ve yönetiminin tasfiye edilmesi şeklinde yer alan hususlara paralel olarak bilgi toplama faaliyetleri ile kimlerin tutuklanacağının isim isim belirlendiği ve bu kapsamda 1 nci Ordu Komutanlığı sorumluluk sahasında 184 AKP üyesinin tutuklanmasının, diğer siyasi parti üyelerine yönelik ise gözaltı işlemi uygulanmasının planlandığı, bu kapsamda 1265 kişinin isimleri ve mensup olduğu siyasi partinin tespit edildiği görülmektedir. Diğer siyasi parti mensuplarından gözaltı işlemi uygulanacak kişi sayısının bu denli fazla olması, tasfiye edilecek AKP yönetiminin ardından belirlenen kadroların iktidara getirilmesi için kurulacak hükümete alternatif ya da muhalif olabilecek bir oluşumu engellemek maksatlı olduğu kanaati oluşmaktadır.
Balyoz Harekat Planında; irticai yapılanmanın tek bir ferdi kalmayacak ve bir daha hortlamayacak şekilde ortadan kaldırılacağı ve bununla ilgili her türlü tedbirin alınacağı hususlarına paralel birçok insanın fişlendiği, 1 nci Ordu Komutanlığı sorumluluk sahasında toplam 49 kişinin tutuklanmak, 2034 kişinin ise gözaltına alınmak üzere belirlendiği görülmektedir.
Balyoz Harekât Planının icra safhasında; birtakım faaliyetleri belirlenen kamu görevlilerinin görevlerinden el çektirileceği hususlarına paralel olarak; 1 nci Ordu Komutanlığı sorumluluk sahasında ayrıntılı bir bilgi toplama ve fişleme faaliyeti içerisine girildiği, bu bağlamda Vali, Kaymakam düzeyinde üst düzey birçok kamu görevlisinin plana destek verme ya da destek vermeme durumlarının belirlendiği, plana destek verenlerin görev yerlerinde bırakıldığı ya da daha önemli görevlere atanacağının belirtildiği, destek vermeyenlerin ise görevde bulunması sakıncalı görülerek yerlerine asker ya da sivil şahıslardan atama yapılacağının belirtildiği görülmektedir. Yine bazı Vali, Vali Yardımcısı ve Kaymakamların gözaltına alınmak üzere belirlendiği ve fişlendiği, ayrıca Bursa’da 7 ilçenin Belediye Başkanlarının gözaltına alınmak üzere belirlendikleri görülmüştür.
Soruşturma konusu deliller incelendiğinde planın sadece belli bir bölgeyi kapsamadığı, devletin önemli kademelerindeki bürokratları da kapsayacak şekilde yürütüldüğü, bu kapsamda Ankara ilinde bulunan Başbakanlık, BDDK, YDK, Gümrük Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı ve Sayıştay gibi devlet kurumlarında görevli üst düzey bürokratlar hakkında fişleme niteliğinde bilgilerin toplandığı ve fişlenen 150 (yüz elli ) bürokratın gözaltına alınmasının planlandığı görülmektedir.
Ayrıca yargı mensupları ile ilgili olarak da birtakım çalışmaların yapıldığı, bazı hakim ve savcıların tasfiye edilmek bazılarının da kurulacak olan sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilmek üzere belirlendikleri görülmektedir.
Planında yer alan; “irticai, bölücü ve yıkıcı terör örgütlerine mensup kişi, kurum ve kuruluşların menkul, gayrimenkul, ayni ve nakdi malvarlıklarına el konulacağı” hususlarına paralel olarak “Güvenlik Harekat Planı Kapsamında El Konulması Planlanan 4X4 Araçların Çizelgesi” başlıklı belgede Balıkesir, Bursa, Çanakkale ve İstanbul illerinde bulunan toplam 91 adet 4X4 aracın belirlendiği,
Planda belirtilen resmi/gayri resmi tüm yurtseverlerin seferber edileceği, başta Silahlı Kuvvetlerin imkân ve kabiliyetleri olmak üzere maddi ve manevi tüm güçlerin kullanılacağı” hususları doğrultusunda dosyada mevcut 1828-1829-1830 nolu dokümanlar incelendiğinde; 1nci Ordu Komutanlığının 281500 B Şubat 2003 tarihli “1 nci Ordu Komutanlığı Plan Semineri - 2003 İcra Esasları” konulu Kurmay Başkanı Tümgeneral Nejat BEK imzalı mesaj emri olduğu, emirde Kor K.lıklarınca Plan Seminerine yönelik yapılan hazırlıkların 26 Şubat 2003 tarihinde Ordu Komutanına arz edildiği, Arz esnasında Ordu Komutanının konuyla ilgili verdiği emirlerin maddelerde belirtildiği, bu maddelerde; Bölgede yer alan belediye, kamu ve özel kuruluşların bu tür faaliyetlere yönelik imkân kabiliyetleri (itfaiye, iş makineleri, fırın, aşevi, fenni hizmetler vb.)nin de belirleneceği şeklinde talimat verildiği buna paralel olarak 1 Ordu Komutanlığı ve bağlı komutanlıklar tarafından yürütülen faaliyetler sonucunda; EK-C Kamu Kurum Ve Kuruluşlarındaki Araç, Teçhizat İş Makine başlıkları ile düzenlenen belgelerde; Bursa, Yalova ve Balıkesir illerinde belediyelere ait toplam 1690 adet kamyon, dozer, vinç vb. araç ve aletin belirlendiği görülmektedir.
Planda yer alan; Plan, planlama ve hazırlık maksadıyla derhal, icra safhası ise emirle yürürlüğe girecektir.” Emrine uygun olarak harekat için gereken tüm çalışmaların derhal başladığı görülmekte, belgelerin oluşturulma tarihlerinin Balyoz harekat planının son kaydetme tarihinden sonra olması da bu hususu teyit etmektedir. Planda belirtilen emre istinaden bağlı unsurların üç-dört aylık süre zarfında birçok bilgiyi ayrıntılı bir şekilde bir araya getirdikleri incelenen belgelerden net bir şekilde anlaşılmaktadır. Özellikle üst düzey bürokratlara yönelik yapılan çalışmaların bölgesel nitelikli olmadığı da dikkate alındığında planın ülke yönetimini ele geçirmek maksatlı olduğu ortaya çıkmaktadır.
Dosyada mevcut 3 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_0931\PLAN SEMİNERİ_2003” isimli klasörler içeriğinde bulunan “İSİMLİK” isimli Powerpoint sunusunun 6. Slaydında “Çetin DOĞAN Orgeneral” şeklinde şüphelinin isminin geçtiği;
Dosyada mevcut 3 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_0931\PLAN SEMİNERİ_2003\9 aralık 2002 ordu k. arz edilecek hususlar” isimli klasörler içeriğinde bulunan “GİZLİ” ibareli “2_Cereyan Tarzı Planı_BÜLENT ALB._27 KASIM 2002_SON” isimli Powerpoint sunusunun 1. Slaydında “1 nci Ordu Plan Semineri (04 – 06 Mart 2003 )” şeklinde ibarelerin olduğu, 27. Slaydında ise “Kor./Tug. Plan Semineri / Plan Çalışması Tarihleri” başlığı altındaki tablonun altında “Uygundur / Uygun Değildir Çetin DOĞAN Orgeneral Ordu Komutanı” şeklinde şüphelinin isminin geçtiği;
Dosyada mevcut 3 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_0931\PLAN SEMİNERİ_2003” isimli klasörler içeriğinde; yine 11 numaralı CD içeriğinde “\(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003” isimli klasörler içeriğinde; yine 15 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_1142\2003 YILI ORDU PLAN ÇALIŞMASI_03” isimli klasörler içeriğinde bulunan “GİZLİ” ibareli “2_PLAN SEMİNERİ TEKLİF VE BİLGİ NOTU” isimli word belgesi içeriğinde “BİLGİ NOTU” ana başlığı altında “Kor./Tug./A. Plan Tatbikatları” konulu metnin imza kısmında “UYGUNDUR / UYGUN DEĞİLDİR. Çetin DOĞAN Orgeneral Ordu Komutanı” şeklinde şüphelinin isminin geçtiği;
Dosyada mevcut 4 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030916_1139\SÜHA ALB_2003\Or.K.nı için hazırlanan_22.10.02” isimli klasörler içeriğinde bulunan “GİZLİ” ibareli “FİŞEK HAREKAT PLNI_A4_DİKEY_22.10.02” isimli word belgesi içeriğinde “FİŞEK VE YAĞMUR HAREKAT PLANILARI HAKKINDA GÖRÜŞ VE ÖNERİLER (27 EYLÜL TARİHLİ YAZI)” başlıklı metnin imza kısmında “Çetin DOĞAN Orgeneral 1 nci Ordu Komutanı” şeklinde şüphelinin isminin geçtiği;
Dosyada mevcut 4 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030916_1139\SELİM BNB\GÜNLÜK EMİRLER” isimli klasörler içeriğinde; yine 11 Nolu CD içeriğinde “\(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003\BAYRAM YB.IN ÇALIŞMALARI” isimli klasörler içeriğinde; yine 15 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_1142\2003 YILI ORDU PLAN ÇALIŞMASI_03\BAYRAM YB.IN ÇALIŞMALARI” isimli klasörler içeriğinde bulunan “EK-D_(1 NCİ ORDU PL.ÇALIŞMASI YERLEŞME PLANI)_resimli” isimli tek slayttan oluşan Powerpoint sunusunda “1 nci Ordu Plan Çalışması Yerleşme Planı” başlığı altında “KOMUTAN” ibaresi üstünde şüphelinin resminin yer aldığı;
Dosyada mevcut 5 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030916_1057\2003 YILI PLAN SEMİNERİ SONUÇ RAPORU” isimli klasörler içeriğinde bulunan “GİZLİ” ibareli “1 NCİ OR.PL.SEMİNERİ SONUÇ RAPORU_ÜST YAZISI” isimli word belgesi içeriğinde “TC KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI 1 NCİ ORDU KOMUTANLIĞI SELİMİYE/ İSTANBUL” ana başlığı altında “1 nci Ordu Plan Semineri – 2003 Sonuç Raporu” konulu metnin imza kısmında “Çetin DOĞAN Orgeneral Ordu Komutanı” şeklinde şüphelinin isminin geçtiği;
Yine aynı klasörler içeriğinde yer alan “GİZLİ” ibareli “2003 YILI PLAN SEMİNERİ SONUÇ RAPORU” isimli Powerpoint sunusunun 3. Slaydında “Plan Semineri İcra Eden Makam” başlığı altında “1 nci Ordu Plan Semineri – 2003, 1 nci Or.K.lığı sorumluluğunda icra edilmiştir. Seminer Ordu Komutanı Orgeneral Çetin DOĞAN tarafından sevk ve idare edilmiştir.” şeklinde şüphelinin isminin geçtiği;
Yine aynı klasörler içeriğinde yer alan “EK-A_SEMİNER SONUÇ RAPORU_HAREKAT” isimli word belgesi içeriğinde “1 NCİ ORDU PLAN SEMİNERİ – 2003 SONUÇ RAPORU” ana başlığı altında “a.Plan Semineri İcra Eden Makam:” yan başlığı altında “1 nci Ordu Plan Semineri – 2003, 1 nci Or.K.lığı sorumluluğunda icra edilmiştir. Or.K.nı Orgeneral Çetin DOĞAN tarafından sevk ve idare edilmiştir.” şeklinde şüphelinin isminin geçtiği;
Dosyada mevcut 11 numaralı CD içeriğinde yer alan “(1) 030305_2350\2002-2003\1 NCİ ORDU\İSTH. BŞK. LIĞI” isimli klasörler içeriğinde bulunan “_GEN ETÜD” isimli Excel belgesinde, “KKK” isimli sekmenin 4. Sırasında “RÜTBESİ: Org.; ADI SOYADI: ÇETİN DOĞAN; SICIL NO: TOP.1960-2; GOREV: 1 NCİ OR.K.; GARNIZON: SELİMİYE/İSTANBUL; DÜŞÜNCE: +++; ORDU KOMUTANI DEĞERLENDİRMESİ:” şeklinde şüphelinin isminin geçtiği
Dosyada mevcut 11 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003\SENARYO” isimli klasörler içeriğinde; yine 15 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_1142\2003 YILI ORDU PLAN ÇALIŞMASI_03\SENARYO” isimli klasörler içeriğinde bulunan “GİZLİ” ibareli “GENEL POLİTİK DURUM_EN TEHLİKELİ SENARYO_BİLGİ NOTU” word belgesinde “PLAN SEMİNERİ – 2003” başlığı altında “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo” konulu metnin ONAY-İMZA kısmında “ ONAY Çetin DOĞAN Orgeneral Ordu Komutanı” şeklinde şüphelinin isminin geçtiği;
Dosyada mevcut 11 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003\SENARYO” isimli klasörler içeriğinde; yine 15 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_1142\2003 YILI ORDU PLAN ÇALIŞMASI_03\SENARYO” isimli klasörler içeriğinde bulunan “GİZLİ” ibareli “OEYTS Bilgi notu” isimli word belgesi içeriğinde “BİLGİ NOTU” başlığı altında “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo” konulu metnin imza kısmında “UYGUNDUR/UYGUN DEĞİLDİR Çetin DOĞAN Orgeneral 1 nci Ordu Komutanı” şeklinde şüphelinin isminin geçtiği;
Dosyada mevcut 11 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003\SENARYO” isimli klasörler içeriğinde; yine 15 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_1142\2003 YILI ORDU PLAN ÇALIŞMASI_03\SENARYO” isimli klasörler içeriğinde bulunan “GİZLİ” ibareli “SENARYO_ÜST YAZI BİLGİ NATO” isimli word belgesi içeriğinde “BİLGİ NOTU” başlığı altında “Ordu / Kor./ Tug. Plan Çalışması Uygulama Esasları” konulu metnin imza kısmında “UYGUNDUR/UYGUN DEĞİLDİR Çetin DOĞAN Orgeneral 1 nci Ordu Komutanı” şeklinde şüphelinin isminin geçtiği;
Dosyada mevcut 11 numaralı CD içeriğinde yer alan, “\(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003\BAYRAM YB.IN ÇALIŞMALARI\PLAN SEMİNERİ BROŞÜRÜ” isimli klasörler içeriğinde; yine 15 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_1142\2003 YILI ORDU PLAN ÇALIŞMASI_03\BAYRAM YB.IN ÇALIŞMALARI\PLAN SEMİNERİ BROŞÜRÜ” isimli klasörler içeriğinde bulunan “FOTOĞRAF TOPLU” isimli Powerpoint sunusunun ilk slaydında “PLAN SEMİNERİ FOTOĞRAF ÇEKİM PLANI- TOPLU (1)” başlığı altında fotoğraf şemasının olduğu, bu şemada daire içinde “ORG. DOĞAN” şeklinde isminin geçtiği; 2 numaralı slaytta “PLAN SEMİNERİ FOTOĞRAF ÇEKİM PLANI- TOPLU (2)” başlığı altında fotoğraf şemasının olduğu, bu şemada daire içinde “ORG. DOĞAN” şeklinde isminin geçtiği; 3 numaralı slaytta “PLAN SEMİNERİ FOTOĞRAF ÇEKİM PLANI - GENERAL” başlığı altında fotoğraf şemasının olduğu, bu şemada daire içinde “ORG. DOĞAN” şeklinde şüphelinin isminin geçtiği;
Dosyada mevcut 15 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_1142\2003 YILI ORDU PLAN ÇALIŞMASI_03\BAYRAM YB.IN ÇALIŞMALARI” isimli klasörler içeriğinde bulunan “OTURMA PLANI_04.03.03” isimli tek slayttan oluşan Powerpoint sunusunda “1 nci Ordu Plan Semineri Yerleşme Planı” başlığı altında “KOMUTAN” ibaresi üstünde şüphelinin resminin yer aldığı tespit edilmiştir.
Şüpheli Çetin DOĞAN’ın emirleri doğrultusunda hazırlanan ve yine kendi koordinesinde 05-07 Mart 2003 tarihlerinde 1nci Ordu Komutanlığında gerçekleşen plan seminerinde, şüpheliye ait beyanların büyük kısmının, Balyoz Harekat planında yer alan hususlar ile örtüştüğü tespit edilmiştir.
Şüphelinin seminerde konuştuğu ilk bölümlerde, “Şimdi burada çok mahrem çok gizli bazı şeyleri de ne yapacaz görüşeceğiz zaten öyle yani plan çalışmasının ana amacı bu…” şeklinde beyanlarının olduğu görülmüştür.
Balyoz Harekat Planı içerisinde; “Buna paralel olarak BALYOZ Güvenlik Harekat Planı, “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo” isimli jenerik bir plan şeklinde, “GİZLİ” gizlilik derecesinde ve özel seçilmiş, sınırlı sayıda personelin katılımıyla icra edilecek bir plan seminerinde denenecek ve müzakere edilecek…” “…İktidardan düşürülecek olan AKP Hükümetinin yerine planlanan Hükümet ve bürokratik kadroların görevi devralması sağlanacaktır. DP iktidarından beri devam ettirilen takiyye geleneğine dayalı muhafazakâr iktidarların devlete sızan ve devlet bürokrasisine sinen bütün çağdışı anlayış ve izlerinin silinebilmesi için, ekli programı uygulayacak uzun süreli bir milli mutabakat hükümetinin oluşturulması temin edilecek…” şeklinde ibareler yer almaktadır. Bu ibarelere göre, Balyoz Harekat Planının, bir nevi prova şeklinde bir plan seminerinde sınırlı sayıda personelin katılımı ile deneneceği ve müzakere edileceği, ayrıca milli mutabakat hükümeti adı altında yeni bir hükümet oluşturulacağının belirtildiği görülmektedir. Plan seminerine ait ses kayıtları incelendiğinde Süha TANYERİ’nin Olasılığı en yüksek tehlikeli senaryoyu okumasının hemen ardından şüpheli Çetin DOĞAN’ın; “Şimdi arkadaşlar, bu bir jenerik senaryo ama günümüzdeki gelişmelerle bir paralellik taşıyor…” şeklinde ifadelerinin yer aldığı, seminerin ilerleyen bölümlerinde ise “…şimdi arkadaşlar zaten aslında biz bunu, bu planı örtülü olarak sadece iç güvenliğe yönelik hazırladık. Yani bir de usulen alışılmamış bir şey yapmayalım. Bari şey olarak geçelim. İkinci gün de işte belli ölçüde dış tehdide yönelik planlama yapalım dedik. Yarın da daha sağlıklı şekilde biraz İstanbul’u inceleme bakımından yarın da bir süre daha iç güvenlikle ilgili bazı şeyleri gündeme getireceğiz….” “…Özetle işte güçte olmanın gereğini vurguladık ve evveli halkın birlik ve bütünlüğünün şey yapılması halka evet bugünkü zamanımızdaki savaşların topyekûn savaş olduğunu düşüncesiyle bütün Türk Ulusunu arkasından sürükleyecek bir milli mutabakat hükümeti ve bu mutabakata dayalı olarak da yapılacak askeri tedbirlerin genel çerçevesini hep birlikte tezekkür ettik ve bazı sonuçlara vardık…” şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir. Şüpheli Çetin DOĞAN’a ait seminerde dile getirilmiş olan bu ibarelere göre; 05-07 Mart 2003 tarihinde gerçekleşen seminerde ele alınan olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun jenerik senaryo şeklinde olduğu vurgulanmakta, yine seminerde Milli mutabakat hükümeti ve buna dayalı olarak yapılacak askeri tedbirlerin genel çerçevesinin görüşüldüğü şahsın ifadelerinden net bir şekilde anlaşılmaktadır. Seminerde görüşüldüğü belirtilen milli mutabakat hükümeti ve buna dayalı olarak yapılacak askeri tedbirlerin, bu konuda Balyoz Harekat Planında yer alan hususlar ile örtüştüğü görülmüştür.
Balyoz Harekat Planı’nda Durum başlığı altında; “Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu günden bu yana en sıkıntılı ve en tehlikeli dönemini yaşamaktadır. Henüz tam olarak dünya devletlerince tanınmadığı ve iç isyanlar ile boğuştuğu bir dönemde dahi bu kadar büyük bir tehlike içerisinde olmamışken, bugün, hortlatılmak istenen Sevr, başta irticai faaliyetler olmak üzere iç ve dış tehditler kötü yönetimle birleşmiş ve bugünkü tehlikeli safhaya gelinmiştir. Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını tümüyle ortadan kaldırmaya yönelik çabalar, yerli işbirlikçilerin gönüllü katkılarıyla, ülke içinde yıkıcı güç odaklarının aynı noktada buluşmasına neden olmuş ve zirve noktasına ulaşmıştır.” Şeklinde ibareler yer almaktadır. Bu ibarelere paralel olarak, şüpheli Çetin DOĞAN açılış konuşmasında özetle; “…Aslında günümüzdeki gelişmeleri dikkate aldığımız zaman birinci öncelikli ele almamız gereken iç tehdidi bu seminerde öne alıyoruz.” “İçinde yaşadığımız koşulları hepiniz biliyorsunuz yaşadığımız durumları ve gelişmeleri hepiniz biliyorsunuz ve olası en kötü senaryo derken o kötü senaryodan daha kötü senaryo ….yor aslında. Gelişmeler bir yönüyle ……. Bundan bir kaç ay evvel öngördüğümüz senaryodan daha kötüsüne mi gidecek bilmiyorum. Öyle bazı endişe verici bazı gelişmelerde var.” “...Ama bizim başımıza gelebilecekler olası planlarımız içerisinde yer alması gereken konular daha geniş kapsamlı hatta yönetimin bir bölümünü de içine alan silahlı kuvvetlere Türkiye’nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin laik demokratik yapısını bozma girişiminde daha ciddi kalkışmalar olabileceği olayları da göz ardı etmememiz lazım. Bunu göz ardı etmemek içinde evvela her EMASYA komutanı kendi bölgesinde kendi sorumluluğu olduğu alanlardaki gelişmeleri yakından takip etmesi potansiyel olarak böyle bir olayları yaratacak insanları bölge içerisinde istihbari çalışmayla bulması gerekmektedir.” Kapanış konuşmasında ise özetle; “Arkadaşlar bu plan seminerini, plan çalışmasını KASITLI OLARAK belli bir çerçeveye koyduğumuzu, günün şartlarımıza günün konjüktürel gelişmelerine göre dikkatlerimizi nerelerde yoğunlaştırmamız gerektiğini ortaya koymak için yaptığımı herhalde hepiniz ANLAMIŞSINIZDIR. Yani buradaki Yunanistan meselesi tali bir meseledir; Yunanistan eee.. Meselesi böyle bir ortam içerisinde zaten olasılığı en uzak bir senaryodur. Aslında içinde yaşadığımız senaryo bu senaryonun neler getirip neler götüreceği konusu önem arz etmektedir. Bunun için ben sizlere evele iç güvenlik ve Kuzey Irak hakkında son gelişmeler ve buradaki yapılan çalışmalar sonucunda nelerin üzerinde daha fazla durmamız gerektiği konusundaki düşüncelerimi aktaracağım. Sesim duyuluyor değil mi? Daha fazla yaklaştırmayayım herhalde değil mi? Rahatlıkla duyuluyor. Gerçekten de şu anda ülkenin içinde bulunduğu durum bütün yurttaşlarımız tarafından endişeyle takip ediliyor.” Şeklinde beyanları olduğu, şüpheliye ait beyanların Balyoz Harekat Planı giriş bölümünde belirtilen durum ve devamında anlatılanlar ile benzerlik taşıdığı görülmüştür.
Balyoz Harekat Planı içerisinde; Balyoz harekat planında sıkı yönetim tali bölge komutanlıklarının sorumluluk alanları ile ilgili olarak; “İcra edecekleri harekatın başlangıcından itibaren gözaltına alacakları kişiler, faaliyetlerine son verilecek vakıf, dernek ve basın yayın organları ile ilgili tüm listeler güncel tutulacak,…” şeklinde ibareler yer almaktadır. Dosyada mevcut deliller incelendiğinde genel değerlendirme bölümünde de detaylıca anlatıldığı üzere Balyoz Harekat Planı kapsamında İstanbul’da bulunan vakıflar, dernekler, sinagoglar, kiliseler vb birçok yer ile ilgili detaylı bilgilerin toplandığı tespit edilmiştir. Bu bilgilere paralel olarak seminerde X1 şahıs ile Çetin DOĞAN arasında geçen diyalogda; X1 Şahsın; Yani fırınlarından pastanelerine kadar hepsini çıkardık. Listelerimiz hazır örgütlerin nerelerde olduğu, vakıflar nerelerde, sinegoglar kiliseler, nereleri korunacak , yeterli bir çalışma yaptığımızı sanıyorum. Gelişmeye muhtaç yalnız komutanım. Çünkü bazı noktalarda gelip tıkanıyorsunuz karşı tarafta muhatap olduğunuz kişiler neden acaba bu bilgiyi istiyor diye soru işareti ile size geldiğinde o zaman şu çalışmamızın gizlilik derecesi ifşa olma durumuna geldiği için emir verdik. Kolordu komutanımızda aynı şekilde emir verdileri orada durduk. ” dediği, şüphelinin; “Yo yo durmayın yani bu konuda” ” dediği, X1 Şahsın; “Vermiyo karşı taraf vermiyo” dediği, Şüphelinin; “Bilgi sahibi olmamızın bazılarının bazı faaliyetlerde caydırmada etkisi olur. Yani Silahlı Kuvvetler olarak bazı bilgiler istenilmesi bazı şeyleri şey yapılması insanların bilgi alması bu adamaların cüret ve cesaretlerini kırma bakımından şeyler olur bizim duruşumuzu biliyorlar zaten bizim duruşumuzu tutumumuzu biliyorlar ve bu durumda da Silahlı Kuvvetlerin boş durmadığını herhangi bir duruma karşıda tepki göstereceğini bilmeleri gerekir…” dediği tespit edilmiştir. Seminerin bu bölümünde şüphelinin emrini vermiş olduğu planda da güncel tutulması belirttiği hususlar ile ilgili olarak bir astını bilgi toplamaya devam etmesi yönünde uyardığı görülmüştür.
BALYOZ Harekat Planı EK-J’sinde; “MİLLİ MUTABAKAT HÜKÜMETİ PROGRAMI” şeklinde bir programın olduğu, programın girişinde “Türk Silahlı Kuvvetleri mevcut aynasal sistemin ve İç Hizmet Kanununun kendisine verdiği Türkiye Cumhuriyetini koruma ve kollama görevini yerine getirerek (… tarihinde) Laik Cumhuriyetin kazanımlarının korunması amacıyla Devlet yönetimini devralmış bulunmaktadır. Bu tarihten itibaren yasama ve yürütme görev ve yetkisi, Milli Güvenlik Konseyi tarafından Türk Milleti adına kullanılmıştır.” Şeklinde ibareler yer almaktadır. Özetle Balyoz Harekat Planının bir plan seminerinde görüşüleceği belirtilmekte, Balyoz Harekat Planının da genel olarak kurulması planlanan Milli Mutabakat hükümetini ve öncesinde yapılacak bir askeri müdahaleyi konu aldığı görülmektedir. Bu ibarelere paralel olarak; şüphelinin “…Evet içteki birlik bütünlüğü nasıl sağlayacağız arkadaşlarımız bu konuyu işte gündeme getirdiler milli birliğin ve beraberliğin oluşmasında evvela inandırıcı milli birliğin sağlayıcı bir hükümetin varlığı ile olur. dini öne çıkartan ümmet anlayışını öne çıkartan bir anlayışla milli birliğimiz hiçbir zaman sağlanmaz. İnsanların dini inançları farklı farklıdır. Bu eski ümmet Osmanlı döneminde din adına, gaza yapma adına savaşlar vardı eski dönemlerde bütün ulusları işte 7 yıl 40 yıl 100 yıl savaşlarına falan soktular ama şimdiki dönemde ulusal çıkarlarımız ulus devlet olmanın özelliğinden dolayı ulusal birliğimizde ilk Atatürk’ün o sözü ulusal birliğimizi öne çıkartır. Bunun içinde her şeyden önce evet hükümetin ve meclisin kendisine çekidüzen verdirici ben onu söyleyeceğim şeyde Genelkurmay Başkanına, Kuvvet komutanına diyeceğim ki siz meclisi ve hükümeti uyarıcı bu gidişe dur deyici bir ültimatom verin gerekirse. Gerekirse çağırın bu işin sonu b..ktur işte sonunuz böyledir. Bu konuda gerekli tertip ve tedbirleri alın. Evvela ulusal birliğimizin evvela inandırıcı bir milli mutabakat, buraya öyle yazmışım. Milli Mutabakat Hükümeti kurulması sureti ile halkın tasvip edeceği tarafsız bağımsız daha tek. Edeceği bu kadar gaile içinde ülkeyi daha sonra bütün bu gailelerden sonra seçime götürecek bir hükümetin kurulması en önemli birinci ……(anlaşılmıyor) bu tabi, bu öngördüğümüz senaryonun içerisinde öngördüğüm bir çözüm tarzı hani bugün de gidip onu şu anda yapın diye gideceğim yok yanlışta anlamayın. bizim yaptığımız tekliflerimiz vardır. O teklifleri de şimdi sizlerle paylaşmak istemem… … tabi bu hareketin inandırıcı ve güvendirici milli menfaatleri koruyucu ve kollayıcı bir hükümetin varlığı bir şeyin …(anlaşılmıyor) zaten bu sağlayabilir. Yoksa dışa yönelik bir harekatla bunu sağlamak dediğim gibi zor. Çünkü başlangıçta sağlıyor görürsün başarı şeyin düşük olursa bu sefer her şeyi mahvedersin. Bakın riskli devletin kaderini riske atmamak gerekir diye düşünüyorum. Evet şeyde tabi alınacak alarm tedbirleri ilgili konu çok önemli bunlar mutlaka falan alınması gereken bir konu olarak görüyorum. yapılacak tedbirler askeri tedbirler içerisinde zaten sistemin içerisinde var. Demek ki evvela ana konu doğrudan doğruya iç güvenlikte pekiştirici sağlamlaştırıcı güven verici bir hükümetin olması duruma mukayyet olması Silahlı Kuvvetlerin bu hükümetle birlikte hareket etmesi ve bunun ötesinde de tehditlerde sıraya göre bir düzen konulması iç gelişmeyi 1. olarak ortaya koyması gerekir. İç cephesi düzenlemeden herhangi bir şey yapma olasılığını da zayıf olduğunu düşünüyorum evet… “…Şimdi Arkadaşlar Sabahleyin Genel Olarak Bu Gerek Türkiye’nin içerisinde gerekse Kuzey Irak’ta ve aynı zamanda komşumuz Yunanistan ile meydana gelebilecek bir olumsuz gelişmeler karşısında tabi Silahlı Kuvvetlerin alacağı tertip ve tedbirleri müzakere etmek için sayın kuvvet komutanı ordu komutanlarını işte çağırdığı varsayılarak ordu komutanı ve sizlerin görüş ve düşünceleriyle bir sentez yapıp kendilerine işte ulaşmak ulaştığı zaman söylenecek konuları belirledik yani. Özetle işte güçte olmanın gereğini vurguladık ve evveli halkın birlik ve bütünlüğünün şey yapılması halka evet bugünkü zamanımızdaki savaşların topyekûn savaş olduğunu düşüncesiyle bütün Türk Ulusunu arkasından sürükleyecek bir milli mutabakat hükümeti ve bu mutabakata dayalı olarak da yapılacak askeri tedbirlerin genel çerçevesini hep birlikte tezekkür ettik ve bazı sonuçlara vardık. Dış tehdit öncelikli değil, öncelikli birinci tehdit Kuzey Irak ta yapılacak hazırlık ve tedbirlerin nerde bulunması gerektiğini ve hangi dıştan hangi desteklerin varlığı konusundaki düşüncelerimizi oluşturduk. Tabi içerde de şimdi alacağımız tedbirler çerçevesinde evvela bünyeyi güçlendirmek için yapacağımız şeylerin ayrıntılarını şu anda görüşmeye başlayacağız. Görüşeceğimiz konu belli İstanbul İli ve ordunun geri bölgesinde özellikle Sakarya’da, Adapazarı’nda, Kocaeli’nde meydana gelen olayların boyutu efendim olayların boyutu ve bu olayların alacağımız tertip ve tedbirleri kuracağımız teşkilatlanmayı ki sıkıyönetimin ilan edildiğini varsaydık. Buna göre tedbir ve tedbirleri kuvvet ihtiyaçlarını, kuvvet zafiyeti var mı bu kuvveti nasıl kullanabiliriz? Tabi bölgede jandarma kuvvetleri de var. Jandarmanın da kuvvetleri var. Mevcut istihbaratı değerlendirerek bu konuların tezekkürünü yapacağız…” şeklinde beyanlarda bulunduğu görülmektedir.
Çetin DOĞAN’ın konuşmasının bu bölümünde; o ana kadar konuşulan konuların milli mutabakat hükümeti ve buna dayalı olarak yapılacak askeri tedbirlerin genel hatlarının işlendiğini, o andan sonra konunun ayrıntılarını ele alacaklarını söylediği görülmektedir. Genel seçimlerden 5 ay sonra gerçekleşen seminerde şüphelinin bu konuşmaları esnasında “Kuvvet komutanına diyeceğim ki siz meclisi ve hükümeti uyarıcı bu gidişe dur deyici bir ültimatom verin gerekirse. Gerekirse çağırın bu işin sonu b..ktur işte sonunuz böyledir.” şeklinde cümlelerle Millet iradesi ile oluşturulmuş yasama ve yürütme organına hakaret içeren sözler sarfettiği de gözden kaçmamalıdır. Bu husus da, şüphelinin savcılık ifadesindeki “henüz yeni iktidara gelmiş bir hükümet için alelacele kararlar vermek akla mantığa uygun değildir.” Şeklindeki beyanının samimi olmadığını gösteren başka bir göstergedir.
Şüpheli ile A3 olarak isimlendirilen şahıs arasında geçen diyalogda; A3 Şahsın; Komutanım müsaade eder misiniz. Bu yasal mevzuat konusunda bir şey arz etmek istiyorum. ” dediği, şüphelinin; Evet” dediği, A3 Şahsın; Biliyorsunuz genelkurmayın Emasya genelgesi var. Zat-ı aliniz genelkurmay harekat başkanı olduğu dönemde iç işleri bakanlığı müsteşarı…” dediği, şüphelinin; “Protokol, protokol yaptık. ” dediği, A3 Şahsın; İmzaladığınız bir protokol var. Onun 9. Maddesi sıkıyönetim olmasına gerek yoktur. Vali diyelim kuvvet talep etmedi, ama bütün garnizon komutanlığı civarında meydana gelebilecek civarında meydana gelebilecek olayları takip edecekler ve boyutuna göre olaylara müdehale etme hakkına sahipler buda protokolde” dediği, şüphelinin; “…Değil mi” dediği, A3 Şahsın; 2 temmuz 1997 ” dediği, şüphelinin; “Tabi onu zorlayarak şimdi buna itiraz ediyorlar ama bu protokol kanunları falan geçti diye o günkü şartlar altında onu da paşa paşa imzalattık yani. Böyle bir şey yaptık böyle bir durum. Zaten yapılacak şeyde budur zaten. O protokol olamasa da yapılacak şey budur.” Dediği tespit edilmiştir. Şüphelinin konuşmasının bu bölümünde EMASYA protokollerini o gününü şartlarında zorlayarak PAŞA PAŞA imzalattıklarını söylediği görülmüştür.
Dostları ilə paylaş: |