F) ŞÜPHELİLER İLE İLGİLİ DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
1-ŞÜPHELİ ÇETİN DOĞAN HAKKINDAKİ DELİLLER VE DEĞERLENDİRMELER :
Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde bulunan "2002-2003\l NCİ ORDU BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI" isimli klasör ile 17 nolu CD içerisinde bulunan “BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI” isimli klasör içerisindeki BALYOZ HAREKAT PLANI isimli ÇOK GİZLİ gizlilik dereceli, 02 ARALIK 2002 tarihli, Balyoz Sıkıyönetim Komutanlığı/İSTANBUL ibareli, 14(on dört) adet EK’ten oluşan, 5 (beş) ana başlıklı toplam 11 (on bir) sayfadan ibaret ve 7 (yedi) kopya halinde hazırlanmış, BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI başlıklı planın imza kısmında BALYOZ Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Çetin DOĞAN şeklinde şüphelinin isminin bulunduğu tespit edilmiştir.
Genel değerlendirme bölümünde tüm detayları ile birlikte verilen Balyoz Harekat planının, Türkiye Cumhuriyeti Yürütme Organını Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Men Etmek amacıyla oluşturulmuş bir darbe planı olduğu, elde edilen delillerin incelenmesi ve bu konuda 1. Ordu Komutanlığı askeri savcılığı tarafından görevlendirilen bilirkişi Kr.Plt.kur.Bnb.Ahmet ERDOĞAN’ın hazırladığı 22 Şubat 2010 tarihli askeri bilirkişi raporu ile net bir şekilde anlaşılmıştır.
03 Kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimler neticesinde, demokratik yollarla halkın özgür iradesi ile oluşturulan yürütme organının, şüphelinin mimarı olduğu planda açıkça düşman unsur olarak nitelendirildiği görülmüştür.
Demokratik toplum düzenini hiçe sayan planın, seçimlerden çok kısa bir süre sonra 13.11.2002 tarihinde kaleme alınmaya başlandığı ve planın tarihi olan 02 Aralık 2002 tarihinde son kez kaydedildiği, belgeyi kaydedenin ise planın hazırlanmasında çok önemli bir konumu olan dönemin Birinci Ordu Komutanlığı Harekat Başkanı Süha TANYERİ olduğu, soruşturma kapsamında hazırlanan iki TÜBİTAK ve bir Emniyet Genel Müdürlüğü bilirkişi raporları ile ispatlanmıştır.
Çok kapsamlı ve bir o kadar da ayrıntılı hazırlandığı gözlemlenen planda, plan planlama ve koordinasyon emirlerinin derhal, icrasının ise ayrı bir emir ile yürürlüğe gireceği belirtilmektedir. Planda yer alan bu emirler doğrultusunda şüpheli Çetin DOĞAN liderliğindeki yapılanmanın liderleri tarafından verilen emirler doğrultusunda zaman kaybetmeksizin planın icrasına giden süreçteki tüm çalışmaları detaylı bir şekilde hazırladıkları incelenen tüm deliller ışığında ortaya çıkmaktadır.
Dosyada mevcut 1384 ile numaralandırılmış dokümanın, KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI 1NCİ ORDU KOMUTANLIĞI SELİMİYE/İSTANBUL başlıklı, 29 Kasım 2002 tarihli, “Laiklik Cumhuriyet İlkelerine Karşı Son Zamanlardaki Davranışlar” konulu, HİZMETE ÖZEL ibareli, Hrk.Kur.Ybşk.Emir Astsubaylığına hitaben yazılmış olduğu ve belgenin altında 1nci Ordu Komutanı Orgeneral Çetin DOĞAN şeklinde şüphelinin isim ve imzasının bulunduğu tespit edilmiştir. Belge içeriği incelendiğinde şüpheli tarafından verilen emirlerin ilk maddesinin Son zamanlarda bazı çevrelerin Anayasal devlet düzenimizin temelini oluşturan laiklik ilkesini kendi çıkar ve amaçlarına göre yorumlayarak kamu hizmetlerinin yerine getirildiği başta öğretim kurumlan olmak üzere, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında, türban ve başörtüsü kullanılmasında ısrarlı davrandıkları gözlenmektedir. Bu yoldaki ısrar, masumane bir tercihten ziyade, laik Cumhuriyet ilkelerine karşı dine dayalı bir Devlet düzeni kurmaya yönelik din ve vicdan hürriyettir.” olduğu ve bu hususun şüpheli tarafından kaleme alınan Balyoz harekat planındaki, “Mevcut iktidarın uygulamalarından cesaret bulan irticai grupların, devlet düzenimizin temelini oluşturan laiklik ilkesini kendi çıkar ve amaçlarına göre yorumladıkları görülmektedir. Bu kapsamda; başta öğretim kurumları olmak üzere, kamu hizmetlerinin yerine getirildiği çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında, irticai hareketin simgesi olan türban ve başörtüsü kullanılmasında ısrarlı davrandıkları gözlenmektedir. Bu yoldaki ısrar, masumane bir tercihten ziyade, laik cumhuriyet ilkelerine karşı dine dayalı bir devlet düzeni kurmaya yönelik din ve vicdan hürriyetini aşan sistemli çabaların bir parçası olarak devam ettirilmektedir.” ibaresi ile örtüştüğü görülmüştür. Seçimlerden sadece 26 gün sonra şüpheli tarafından ast birliklere verilen bir emirde yer alan ibarelerin, yine şahıs tarafından hazırlanmış bir planda çok benzer şekilde yer alması, bir tesadüften ziyade şüphelinin bu yöndeki gayretlerinin bir ifadesidir.
Şüpheli tarafından kaleme alınan Balyoz Harekât Planı içerisinde, Koordinasyon başlığı altında; “İstanbul’da icra edilecek karargah toplantılarından istifade ile plan için genel koordinasyon toplantısı yapılacaktır.” Şeklinde yer alan ibareler karargah toplantılarında Balyoz Harekat Planının görüşüleceğini göstermektedir. Bu kapsamda dosyada mevcut 1467-1468-1469-1470-1471-1472-1473 ile numaralandırılan (7) sayfalık doküman incelendiğinde; belgenin Karargah içi mütalaa kağıdı başlıklı, GENSEK: 1708-16-02/İd.Ks.(533) nolu, Sn. Ordu Komutanın Konuşma metni konulu, 24 Aralık 2002 tarihli, hazırlayan kısmında P.Kd.Bşçv.A.ERŞAN ismi yer alan, Genel Sekreter Kurmay Albay A.Baki ERDOĞAN imzalı olduğu, belgede; “Sn. Ordu Komutanının 20 Aralık 2002 tarihinde icra edilen "Aylık Karargah Koordinasyon Toplantısı"nda yaptıkları konuşma çözümlenerek EK'te gönderilmiştir.” şeklinde ibarelerin yer aldığı, belgenin EK’inin Konuşma metni olarak belirtildiği ve bu metnin başlığının “SN.ORDU KOMUTANI’NIN DİREKTİFLERİ” olduğu görülmüştür. Belge üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde imzanın A.Baki ERDOĞAN’a ait olduğu anlaşılmıştır. “Ordu komutanının direktifleri” başlıklı metnin; Burada ciddi sorunların mevcut karargâh koordinasyon brifingleri içerisinde ele alınmasını istiyorum. Ayrıca yayınladığımız emirlere de burada atıflarda bulunuluyor. Ben lüzum gördüklerim üzerinde özellikle kendi hangi amaçla bu emrin yayımlandığı konusunda kendi düşünce ve fikirlerimi de bu brifinglerde ortaya koymak istiyorum.” Şeklinde ibareler ile başladığı görülmektedir. Şüpheliye ait bu ifadeler, çözümde yer alan hususların, şüphelinin kendi görüşleri ve fikirleri olduğunu göstermektedir. Metin içerisinde yer alan “…İstihbarat başkanlığı ile ilgili bir konunun üzerinde özellikle durmak istiyorum. Son dönemde belli çevrelerin cesaret buldukları, bazı yerlerde gösteriler yapmaya başladıkları…, …Geçen seneki milli güvenlik dairesi denetlemelerimizde gelen bilgiler il asayiş emniyet toplantısında gündeme getirdik. İlk başta herkes kulak arkası astı. Sonra resimlerini çektik, kendi masalarına koyunca da ilgili vali bu konuda ciddi tedbirler aldı. Şimdi bakıyorum gösteriler falan yeni iktirdar nasıl olsa bunları kökten halledicek diye bir bekleyiş var. Sanıyorum ki nümayiş veya herhangi bir gösteri yapılmıyor ama yine de çıkabilir. Milli güvenlik dersi denetlemeleri devam edecek. Bir de kendi personelimiz katılıyor, emekli personel katılıyor. Bu konu üzerine gidilmesini, bu konularda uygulamanın yakından takibini, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi kamusal alanda türbanın, irticanın mesafe kazanmasına hiç bir surette izin vermeyeceğiz. Bu konuda yapılacak denetleme sonuçlarını her zaman görmek istiyorum.” şeklinde ibarelerin Balyoz Harekat planında yer alan “Mevcut iktidarın uygulamalarından cesaret bulan irticai grupların, devlet düzenimizin temelini oluşturan laiklik ilkesini kendi çıkar ve amaçlarına göre yorumladıkları görülmektedir. Bu kapsamda; başta öğretim kurumları olmak üzere, kamu hizmetlerinin yerine getirildiği çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında, irticai hareketin simgesi olan türban ve başörtüsü kullanılmasında ısrarlı davrandıkları gözlenmektedir. Bu yoldaki ısrar, masumane bir tercihten ziyade, laik cumhuriyet ilkelerine karşı dine dayalı bir devlet düzeni kurmaya yönelik din ve vicdan hürriyetini aşan sistemli çabaların bir parçası olarak devam ettirilmektedir.” Şeklinde ibareler ile örtüştüğü tespit edilmiştir. Yine metin içerisinde yer alan “…O nedenle de, hem Personel Başkanlığı’ndan hem İstihbarat Başkanlığından yayımlanan emrin bir paragrafı da aynen girmiştir. Öncelikle kategorili personel ile ilgili düşüncelerimi söyleyeyim: Dışarda içimizde şimdiye kadar barınmayanlar meclise taşınmıştır. Maalesef bu çok üzücüdür. Bu bir meydan okumadır. Bu meydan okumaya karşı biz geri adım atmayız ve bundan sonra da yine içimizde olabilecekler, var olanlar, takip ettiğimiz insanlar vardır. Hiç kimsenin öncelikle cesaretinin kırılmasını istemiyorum. Böyle kategorili personelin pervasızca biraz daha cesaretlenmiş olmaları silahlı kuvvetler içerisinde bunlara daha fazla hiçbir suretle yer vermeme ihtiyacının ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle aralık ayı değerlendirmelerinin çok ciddi olarak yapılmasını, bilgili, belgeli ve önümüzdeki şûra dönemine bunların götürülmesi gerekmektedir. Önümüzdeki hafta şura toplantısında konu ele alınacaktır. Ancak Ağustos ayı değerlendirmelerimize göre işlem yapıldığı için Ağustos ayında tek bir kimse bölücü, yıkıcı faaliyetlere katılan bir kimsenin kesin işlem için teklif geldi. Başka gelmediği için bu döneme koyamadık. Keşke yüzüne çarpa çarpa bize daha fazla konuşma imkanı olacak şekilde elimizde kanıtlarıyla adamların olsaydı da bunların gözlerine sokabilseydik. Bunu böyle hayıflanarak söylüyorum…” şeklindeki ifadelerin Balyoz Harekat Planında yer alan Buna rağmen, şimdiye kadar içimizde barınmayanlar meclise taşınmıştır. Bu meydan okuma karşısında kategorili personel pervasızca biraz daha cesaretlenmiş ve kadrolaşma faaliyetlerine hız vermişlerdir. Bu nedenle anılan personelin, sadece Silahlı Kuvvetler içerisinden değil, bütün kamu kurum ve kuruluşlarından derhal uzaklaştırılmaları bir zorunluluk haline gelmiştir.” “Her türlü olumsuz şartlara rağmen cumhuriyeti koruma ve kollamaya yönelik eylem ve planlamalarımız devam etmektedir. Bu kapsamda; TSK bünyesindeki dost ve müzahir unsurlar dışında kalan, özellikle yüksek rütbeli personelin kontrol altında tutulmasına devam edilecektir.” Şeklinde ibareler ile örtüştüğü tespit edilmiştir. Şüpheli Çetin DOĞAN’ın Aylık Karargah Koordinasyon toplantısında yaptığı konuşmanın çözümünde yer alan hususlar ile Balyoz Harekat Planında yer alan birçok hususun örtüştüğü tespit edilmiştir. Şüphelinin 20 Aralık 2002 tarihinde aylık karargah koordinasyon toplantısında dile getirdiği bazı hususların, bu konuşmalar henüz yaşanmamışken hazırlanan 02 Aralık 2002 tarihli Balyoz Harekat planında benzer şekilde yer alıyor olması, şüphelinin 26.02.2010 tarihli savcılık ifadesinde “Bu çalışmaların senaryo üretim merkezinde yapıldığını, Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı bir kısım çevrelerin çalışma yaptığını bildiğini, bu çevrelerin kendisi Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak maksadıyla bu şekilde uydurduğunu ve kopyala ve yapıştır tekniği ile işlem yaptıklarını düşündüğünü” belirtir beyanlarının dayanaksız olduğunu ortaya koymakta ve Balyoz Harekat Planında planın genel koordinasyonu için yapılacağı istifade edileceği belirtilen koordinasyon toplantılarının planda belirtildiği şekilde hayata geçirildiği anlaşılmaktadır. Yine şüpheli tarafından karargah koordinasyon toplantısında dile getirilen hususların genel seçimler üzerinden iki ay bile geçmemişken ortaya konduğu görülmektedir. 03 Kasım 2002 tarihli genel seçimlerden sonra yaklaşık yirmişer gün ara ile iki farklı şekilde dile getirilmiş ve imzalı metinlere yansımış hususlar, şüphelinin savcılık ifadesindeki “henüz yeni iktidara gelmiş bir hükumet için alelacele kararlar vermek akla mantığa uygun değildir.” şeklindeki beyanının samimi olmadığını göstermektedir.
Şüpheli tarafından kaleme alınan Balyoz Harekat Planı içerisinde hazırlık safhası başlığı altında “BALYOZ Güvenlik Harekat Planı, “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo” isimli jenerik bir plan şeklinde, “GİZLİ” gizlilik derecesinde ve özel seçilmiş, sınırlı sayıda personelin katılımıyla icra edilecek bir plan seminerinde denenecek ve müzakere edilecek…” şeklinde ibareler yer almaktadır. Olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo ismi altında gizlenerek ele alınacağı belirtilen Balyoz Harekat Planının ele alındığı seminer yazışmaları incelendiğinde, rutin seminer yazışmaları şeklinde başlayan yazışmalara olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo ilk kez 1nci Ordu Komutanlığının (17/1650) B ARALIK 2002 tarih1700-254-02/Pl.Hrk.Ş (626) (1988) sayılı “SENARYO UYGULAMA EMRİ” konulu mesaj emrinde; 16 Aralık 2002 günü, Kolordu Hrk.ve Eğt.Ş.Md.lerinin katılımı ile 04–06 Mart 2003 tarihinde icra edilecek 1nci Ordu K.lığı Plan seminerine yönelik bir toplantı yapıldığı, söz konusu toplantı sonunda toplantıya katılan Kor.Hrk.ve Eğt.Ş.Md.lerine, 12 ARALIK 2002 tarihli 1700-253-02/Pl.Hrk.Ş.(625)(1983) sayılı, Ordu/Kor./Tug. Plan Çalışması Uygulama Esasları konulu çalışmalarına esas teşkil edecek uygulama emri ve “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryonun” elden teslim edildiği belirtilerek dahil edilmiştir. Bu mesaj emri ile olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun 1nci Ordu Komutanlığının 12 Aralık 2002 tarihli (1983) sayılı yazısı ile ilk kez gündeme alındığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda Kr.Plt.kur.Bnb.Ahmet ERDOĞAN’ın hazırladığı 22 Şubat 2010 tarihli askeri bilirkişi raporu incelendiğinde, olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun içinde yer aldığı 12 Aralık 2002 tarihli yazının KKK.lığına ve ilgili birliklere yayınlandığı, bu yazıya cevaben KKK.lığının 03 Ocak 2003 tarihli mesaj emri ile olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun anılan plan seminerinde kullanılmamasını, sonradan belirlenecek bir plan çalışmasında kullanılmasını emrettiği, bu emre muhalif olarak 1nci ordu komutanlığının ast birlikleri ile yaptığı 09 Ocak tarihli yazışmalarda olasılığı en yüksek tehlikeli senaryoyu kullanmaya devam ettiği, 1nci ordu komutanlığının 14 Ocak 2003 tarihli yazısında da içinde olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo bulunmayan bir plan semineri uygulama emri yayınladığının belirtildiği görülmüştür. Bu bilgiler ışığında dosyada mevcut 3 nolu CD içerisinde yer alan PLAN SEMİNERİ_2003\PLAN SEMİNERİ EMİR VE CEREYAN TARZI PLANI isimli klasörler incelendiğinde KKK.LIĞINA GÖNDERİLECEK OLAN ve KOR.K.LIKLARINA GÖNDERİLECEK OLAN isimli iki ayrı klasörün yer aldığı, bu klasörlerde yer alan üst yazı ve cereyan tarzı örneklerinin birbirinden farklı olduğu, KKK.lığa gönderilecek olanlar içerisinde Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo ile ilgili herhangi bir bilginin yer almadığı, KKK.LIĞINA GÖNDERİLECEK OLAN isimli klasörde yer alan ve içerisinde olasılığı en yüksek tehlikeli senaryodan bahsedilmeyen 1 NCİ OR.PL.ÇALIŞMASI_ÜST YAZISI-14_OCAK_2003_YENİ.doc isimli belge ve KOR.K.LIKLARINA GÖNDERİLECEK OLAN isimli klasörde yer alan ve içerisinde olasılığı en yüksek tehlikeli senaryodan bahsedilen 1 NCİ OR.PL.ÇALIŞMASI_ÜST YAZISI_15 OCAK_2003.doc isimli belgenin, KKK.lığının 03 Ocak 2003 tarihli mesaj emrinden sonra aynı tarihte 07.01.2003 tarihinde oluşturuldukları tespit edilmiştir. Konu ile ilgili olarak süpheli Süha TANYERİ savcılık ifadesinde; Her ne kadar seminer dış tehdite yönelik olsa da geri bölge emniyeti planı ve sıkıyönetim planı eki bakımından iç tehdite bakan yönleri, veçheleri olmaktadır. Buna ilişkin konuşmalar yapıldı, OEYTS oynandı, her ne kadar sizinde söylediğiniz gibi K.Kuvvetleri Kom.'da 1nci orduya 2003 yılı için plan seminerinde OEYTS oynanmamasına ilişkin bir talimat gelmişse de, sayın Komutan Çetin DOĞAN, bizlere "Ben meramımı anlatamamışım bu işin bir de Irak boyutu var, bunun yanında geri bölge boyutu dolayısıyla iç tehdit boyutu var, buralara kuvvet ayırmam gerekir, bu şekilde bu planı nasıl uygularım.." şeklinde sözler söyleyerek biz bunu bu şekilde oynayacağız dedi, normal şartlar altında üst komutanlığın talimatlarına aykırı davranması askeri hiyerarşiye uygun değildir, ancak komutanın kendi kişiliği ve takdiri bu konuda karar almasına neden olmuş olabilir, bunu ben bilemem. Plan Seminerinde ben kimin ne konuşacağını bilemem, ancak normal şartlarda özel kişi ve yer isimleri kullanılmaz. O Plan Seminerinde, o tip şeyler kullanılıp kullanılmadığını hatırlamıyorum. O tarihte, seminer salonu haricinde ben herhangi bir özel grubun düzenlediği bir toplantıya iştirak etmedim, böyle birşeyin olduğuna da iştirak etmedim. Seminer öncesinde Hrk. Kurmay Başkanı M. Korkut ÖZARSLAN, Kara Kuvvetlerinin OEYTS oynamayacaksınız mealindeki emriyle ilgili olarak; "Bunu bu şekilde yazarsak, Kuvvet Komutanı ile Ordu Komutanın arası açılabilir, o yüzden biz de, ast birliklere OEYTS'nin oynanacağına dair bir yazı yazalım, Kara Kuvvetlerine ise, bunu belirtmeyen bir Cereyan Tarzı Planı gönderelim" dedi, ben bu konuda itirazlarımı söyledim, ancak ordu komutanına yine iki ayrı yazıyı arz ettik, fakat ordu komutanı bunu kabul etmedi, ve tüm birliklere aynı Cereyan Tarzı Planı gönderildi.“ şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Şüpheli Çetin DOĞAN ise savcılık ifadesinde; „OEYTS şeklinde kısaltılan senaryoyu ben hazırlamam ancak ana fikrini ben veririm.“ Şeklinde beyanda bulunmuştur. Soruşturma kapsamında incelenen veriler, bu veriler ile ilgili olarak hazırlanan askeri ve teknik bilirkişi raporlarında yer alan hususlar ve şüpheli Süha TANYERİ’nin beyanları, 05-07 Mart 2003 tarihlerinde gerçekleşen plan seminerine giden süreçte yapılan usülsüzlükleri ve şüpheli Çetin DOĞAN’ın Balyoz Harekat Planını olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo adı altında işlettirmek istemesindeki ısrarını ortaya koymaktadır. 20 aralık 2002 tarihli karargah toplantısında da şüphelinin “Önümüzde bir plan semineri var. Arkadaşlarım bilgi verdi. Sizlere soruyorum ki senaryosunu gönderdi. Bu senaryo dikkatle okunursa bizim başımıza gelebilecek mevcut şartlar içerisinde en olumsuz ama dikkate almamız gereken bir senaryodur. Olabilirliği yüksek olan bir senaryodur. Nedir bu senaryo? Avrupa birliği ile bütünleşmek isteyen bir ülke bütün fedakârlıklara rağmen kapının önüne bırakılmıştır ve bunun uğrattığı hayal kırıklığı sebebiyle gerek hükümet çevresinde, gerekse halk tarafından başka arayışlar ortaya çıkabilir. Bazıları "bizim kıblemiz zaten güney Müslüman ülkelerdir" diye dönebilirler. Yollara çıkabilirler. İrtica daha fazla hortlayabilir. Bu arada ABD'nin gözü her zaman Orta Doğuda bizim öngördüğümüz tarzda bir senaryo ve problem yaratılabilir. Bazı birliklerimiz oraya kaymış olabilir. Stratejik ihtiyatlarımız olmayabilir. Bu durumda iç bakımından sıkıntılar yaşayabiliriz. Hem dışta da komşumuzun öteden beri emelleri var. Bazı emrivakiler yapabilir. Ben bu plan seminerinde öncelikle böyle imkânsızlıklar, böyle durumlar içerisinde yapılabileceklerin ne kadarını yapabileceğimizi evvela dış tehdite yönelik bir plan çerçevesinde nasıl tadil edeceğimizi gözden geçirelim. En önemlisi de iç tehdite yönelik olabilecek böyle kalkışmalara karşı elimizde elimize ne kadar kuvvet ayırabileceğiz dış tehtide ve iç tehdide bunun dengesi nedir? Daha doğrusu ben bir Emasya planlarımızın plan seminerinde bu şartlar altında gözden geçirilmesinin uygu olacaği inancındayım. Böyle bir sebeple senaryoyu ve plan çalışmasını klasik şeylerin dışınan çıkarma ihtiyacı duydum.“ Şeklinde beyanlarının olduğu görülmüştür. Bu bağlamda 02 Aralık 2002 tarihli Balyoz Harekat Planında belirtilen olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun ana fikrinin şüpheli Çetin DOĞAN’a ait olduğu ve şüphelinin senaryoya vakıf olduğu, seminere giden süreçte yapılan yazışmalarda da gayri resmi yönlerin bulunduğu, 02 Aralık 2002 tarihli Balyoz Harekat planında bahsedilen olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun plan semineri yazışmalarına 12 Aralık 2002 tarihinden itibaren dahil edilmesi sebebiyle de Balyoz Harekat planı ve seminer yazışmaları arasında zaman uyumunun olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde “(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003” klasöründe bulunan “3_YAPILAN ARZLAR İLE İLGİLİ OR.K.NIN VERDİĞİ DİREKTİFLER” isimli belgede incelendiğinde içeriğinin, şüphelinin plan semineri ve tatbikatı icra edecek birlikler ile ilgili talimatları ile ilgili olduğu aynı konu ve içerikli yazının 15 ve 3 nolu CD lerde de bulunduğu tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde “(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003\PLAN ÇALIŞMASI EMRİ BAŞKANLIKLARA\PLAN ÇALIŞMASI İLE İLGİLİ YAZILAR” isimli klasörde bulunan “SN.OR.K.NIN KOR.TUG.PL.ÇALIŞMALARINA KATILIMI_ ÜST YAZI” isimli belge incelendiğinde ise Kolordu ve Tugay komutanlıklarınca icra edilecek Plan Çalışması tarihlerinin belirtildiği, bu plan seminerlerinin ikinci gününe ise Ordu Komutanı Çetin DOĞAN ın katılacağının belirtildiği, aynı klasörde bulunan “SN.OR.K.NIN KOR.TUG.PL.ÇALIŞMALARINA KATILIMI_EK-A” isimli belgede bulunan çizelgede şüpheli ile birlikte plan seminerine katılacak kişilerin isimlerinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut CD ler incelendiğinde 3 nolu CD içerisinde “(1) 030310_0931\PLAN SEMİNERİ_2003” klasöründe bulunan “4 NCÜ MKNZ.P.TUG.PLAN ÇALIŞMASI_BİLGİ ARZI” ve “52 NCİ ZH.TÜM.PLAN ÇALIŞMASI_BİLGİ ARZI”, 11 nolu CD içerisinde “(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003\PLAN ÇALIŞMASI EMRİ BAŞKANLIKLARA\PLAN ÇALIŞMASI İLE İLGİLİ YAZILAR isimli klasörde “5 NCİ KOR.K.LIĞININ PLAN ÇALIŞMASI_BİLGİ ARZI”, “15 NCİ KOR.K.LIĞININ PLAN ÇALIŞMASI_BİLGİ ARZI”, “95 NCİ ZH.TUG.PLAN ÇALIŞMASI_BİLGİ ARZI” isimli belgeler incelendiğinde 4. Mekanize Piyade Tugayı, 52. Zırhlı Tümen, 5. Kolordu Komutanlığı, 15. Kolordu Komutanlığı ve 95. Zırhlı Tugay tarafından şüphelinin talimatları doğrultusunda plan çalışması icra edildiği, bu çalışmaların ikinci günlerinde şüphelinin katılımcı olarak bulunduğu, ikinci günde ayrıca Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryoya uygun olarak hazırlanacak Kolordu Alternatif Planlarının görüşüldüğü anlaşılmıştır.
4 nolu CD içerisinde bulunan SÜHA ALB_2003\SÜHA ALB. KART FORMATLARI sıralı klasörlerde KART FORMATI_SÜHA ALB. isimli belge ve dosyada mevcut 1475-1478 ile numaralandırılan belgelerde şüphelinin 4. Mekanize Piyade Tugayının düzenlediği plan seminerinde yaptığı konuşmanın bulunduğu konuşmada özetle;
“Senaryoda belirtilen durum dikkatle incelendiğinde bugün pek çoğunu yaşadığımızı görüyoruz.”
“Biz şimdiye kadar hep dışa yönelik taarruzu öngörüyorduk. İç tehdit mevcutken dışa yönelik harekat hezimetle sonuçlanabilir.”
“Son zamanlardaki bazı gelişmeler ciddi olarak bizleri kaygılandırmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin temel niteliklerinin, yapısını değiştirme gayretleri vardır. Modern çağda dini öne çıkarmak birleşmeyi değil bölmeyi öne çıkarır. Bu nedenle laiklik ilkesi önemlidir. Senin dinin sana benim dinim bana anlayışı laiklik değildir. Bu ifade ile laiklik çarptırılmaya çalışılmaktadır.”
“Bu anlayışla, Or. Plan seminerinde, değişik bir yapı içinde başımıza neler gelebilir, neleri yaşayabiliriz bunları ortaya koymaya çalışalım. Bu nedenle Or. Plan seminerinde Kor. K. ları, Or. K. gibi düşünecekler. Bu çalışmaya iştirak eden bütün personelin durumu kavradığı, yeni arayışlar içinde olduğunu, düşüncelerini açıkça ifade ettiklerini müşahede ettim. Ben de bunu arzu ediyordum. Dolayısıyla çok memnun oldum. Bu nedenle başta Kor. K. Korg. Engin ALAN olmak üzere bütün personele teşekkür ediyorum.” Şeklinde beyanlarının olduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca 22 Şubat 2010 tarihli Askeri Bilirkişi Raporu incelendiğinde SONUÇ başlığı altında c bendinde “Olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun KKK.lığı hilafına 1 nci Ordu plan seminerinde kullanıldığı ve seminerin işleyişi esnasında gözlemcilerin herhangi bir müdahalesinin olduğuna dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı” ve h bendinde “Ast birliklerin alternatif harekat planlarına ait çalışmalara daha fazla ağırlık vermeleri nedeniyle kolordu plan tatbikatlarının ve ordu plan seminerinin başlangıçta konulan maksatlardan uzaklaştığı, nitekim seminer uygulama emri ile seminer sonuç raporunda yazılan maksatların bile tamamen farklı olduğu” belirtilmiştir.
Soruşturma kapsamında incelenen 19 adet CD’de yer alan belgeler ile ilgili olarak hazırlanan iki TÜBİTAK ve bir Emniyet Genel Müdürlüğü bilirkişi raporu incelendiğinde, Balyoz Harekat Planı kapsamında yapılan tüm çalışmaların planın tarihi olan 02 Aralık 2002’den sonra ve planının seminerde müzakere edildiği tarih olan 05-07 Mart 2003 tarihlerinden önce oluşturulup son kez kaydedildikleri anlaşılmıştır. Bu bağlamda şüphelinin emirleri doğrultusunda hazırlanan ve yine kendi koordinesinde 05-07 Mart 2003 tarihlerinde 1nci Ordu Komutanlığında gerçekleşen plan seminerinde şüpheliye ait beyanların incelenmesine geçilmeden önce dosyada mevcut incelemelere ve Balyoz Harekat planında şüphelinin vermiş olduğu plan, planlama ve koordinasyon için derhal çalışmaların yapılması emrine uygun olarak yürütülen faaliyetlere genel olarak bakıldığında;
Soruşturmanın kapsamında, o dönem 1. Ordu Komutanlığında kozmik büroya girmeye yetkili sivil memurların alınan ifadelerinde; Sevilay Erkani BULUT kendisine gösterilen CD’lerin kendileri tarafından hazırlanan CD’ler olduğunu, bu CD’lerin tamamının plan seminerinin bitmesine müteakip kozmiğe kaldırıldığını, bilgisayarlarında toplanan tüm word belgelerini, dosyaları power point sunum ve yansılarının bu CD’lere kendisi ve Melek ÜÇTEPE’nin aktardığını, kendisine gösterilen bu CD’lerden üzerinde;
“Or.K’na” yazılı CD’yi net olarak hatırladığını, bu CD’nin Ordu Komutanına verilmek üzere hazırlandığını,
“K.Özel” yazılı CD’yi de hatırladığını, bu CD’yi de yine komutana özel olarak verilmek üzere hazırladıklarını, genel olarak brifing CD’lerinin Bayram Yarbaya CD ve disket halinde geldiğini, onun da bilgisayarlara aktardığını, Erol TÜRELİ’nin Bayram yarbaydan sonra, Tanju POSHOR’un da daha sonra geldiğini ve muhtemelen bu CD’lerin hazırlanmasında bilgilerin yazılması sırasında orada olmadığını, Süha TANYERİ’nin genelde şube müdürü Bülent TUNÇAY ile konuştuğunu, emirleri ona verdiğini, işlerini onula gördüğünü, kendileri ile(sivil memurlar) çok fazla gizli bilgi paylaşımı yapmadıklarını, kendi aralarında(subaylar) bu konuşmaları yaptıklarında onların odadan çıkarıldığını, ancak yazı yazılacağı zaman yanlarına aldıklarını, kendisinin görevinin yazı yazmak olduğu, kendisine bu yazıları yazdıran kişinin ise Süha TANYERİ olduğunu belirttiği görülmektedir.
İçerisinde Balyoz Harekat Planı, Oraj Harekat Planı, Suga Harekat Planı, Sakal Eylem Planı ve Çarşaf Eylem planı ile bu planlara ait eklerin bulunduğu üzerinde K.ÖZEL yazılı 17 nolu CD’nin Plan seminerinin başlayacağı gün olan 05 Mart gününün önceki günü 04 Mart gecesinde saat 23.52’de oluşturulduğu,
İçerisinde 17 Nolu CD’de yer alan eylem planları ile birlikte Balyoz Harekat Planı kapsamında yapılan diğer tüm çalışmaların yer aldığı, üzerinde Or.K.na yazılı 11 nolu CD’nin ise plan seminerinin ilk günü olan 05 Mart 2003 tarihinde saat:23.50’de oluşturulduğu ve alınan ifadelere göre her iki CD’nin de Ordu Komutanına özel olarak hazırlandıkları, bu konuda ifade veren Sevilay ERKANI BULUT’un ifadesinde bu CD’leri net olarak hatırlıyor olmasından anlaşılmıştır. Ordu komutanına verilmek üzere hazırlanan 11 ve 17 nolu CD’ler karşılaştırıldığında, daha dar kapsamlı olan 17 nolu CD’nin, seminerin ilk gününden önceki gece hazırlanmış olduğu ve bu haliyle seminerin ilk gününden önce CD’nin hazır olduğu, daha geniş kapsamlı olan 11 nolu CD’nin ise; Balyoz harekat planına ilişkin yapılan tüm çalışmaların seminerin ilk gününde bir araya toplanmasının ardından, ilk günün gecesi oluşturulduğu ve bu haliyle seminerin ikinci günü başlamadan hazır olduğu görülmektedir. 17 Nolu CD’nin seminer öncesinde ordu komutanını Balyoz Harekat planı kapsamında hazırlanan diğer eylem planları hakkında bilgilendirmek amaçlı hazırlanmış olduğu, 11 nolu CD’nin ise plan kapsamında gelinen noktayı ve yapılan hazırlıkları ayrıntılı olarak komutana iletmek üzere hazırlandığı kanaati oluşmaktadır. Bahse konu CD’ler üzerinde incelemelerde bulunan TÜBİTAK bilirkişilerinin, dosyaların oluşturma ve son kaydetme tarihlerinin 2003 yılı ve öncesine ait olduğunun tespit edildiğini, dosyalar oluşturulurken ve CD’ler yazılırken kullanılan programların ve üzerine yazılan CD’lerin dokümanların oluşturulduğu tarihlere ait olduğu kanaatine varıldığını, CD’lere sonradan ekleme yapılmadığının tespit edildiği”nin belirttikleri görülmektedir.
Soruşturma konusu veriler ile ilgili olarak 1.Ordu Komutanlığı tarafından görevlendirilen askeri bilirkişi, belgelerin gerçek olduğu faraziyesine dayanarak hazırladığı raporunda; BALYOZ Sıkıyönetim K.lığı tarafından hazırlandığı anlaşılan “BALYOZ Güvenlik Harekat Planı”nın sıkıyönetim uygulama esaslarının ötesinde tedbirleri ve faaliyetleri içeren bir plan olduğu ve hükümeti devirip devlet idaresine el koymayı öngören bir plan olduğunu ortaya koymaktadır.
İfadelerde yer alan hususlar, TÜBİTAK bilirkişi incelemeleri ve 1.Ordu Komutanlığı askeri savcılığı tarafından görevlendirilen bilirkişinin olaya askeri usüller ve sıkıyönetim esasları açısından yaklaşımı bir bütün olarak değerlendirildiğinde belgelerin gerçeklikleri, kime ait oldukları ve muhteviyatlarının ne olduğu net bir şekilde görülmektedir.
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan sivil memur Sevilay ERKANI BULUT’un 11 ve17 Nolu CD’leri komutana özel olarak hazırladıklarını belirtmesi, şüpheli Çetin DOĞAN’ın savcılık ifadesindeki; “…böyle bir CD'lerden bilgisinin olmadığı, bu CD'ler 1nci ordudan çıkmışsa 1nci orduya da girmiş olabileceği, bundan kendisinin haberinin olmadığı” beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ortaya çıkarmaktadır.
Dosyada mevcut CD’ler ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporlarına göre CD’lerde yer alan belgelerin dijital kullanıcı yolları incelendiğinde; belgeleri yazan, kullanan ve en son kaydeden kullanıcı isimlerinin birçoğunun “NAZLI”, “m.Uctepe”, “79964008”, “HRKBSK”, “79561079”, “serkani”, “Suha TANYERİ” ve “fserbest” olduğu ve bu kullanıcı isimlerinin Harekat Başkanı Süha TANYERİ, 1.Ordu komutanlığında görevli sivil memurlar Sevilay Erkanı BULUT ve Melek ÜÇTEPE ile Genelkurmay Başkanlığında görevli Fikret SERBEST isimli bir subaya ait olduğu anlaşılmıştır.
Fikret SERBEST'in ifadesinde de belirttiği gibi birçok Powerpoint belgesinde kullanıcı ismi olan “fserbest” isminin yer aldığı ve plan semineri ile ilgili hazırlanan birçok sunumda da Fikret SERBEST tarafından 01.10.1998 tarihinde oluşturulan şablonun kullanılarak belgelerin oluşturulduğu görülmekte, 11 ve 17 nolu CD’ler de dahil olmak üzere neredeyse tüm CD’ler içerisinde fserbest ismi ile oluşturulmuş Powerpoint belgeleri yer almaktadır.
Harekat Başkanı Süha TANYERİ, Sivil memurlar Sevilay Erkanı BULUT ve Melek ÜÇTEPE isimli şahısların soruşturma konusu CD’lerde yer alan belgelerdeki rollerine bakıldığında; “Nöbet çizelgesi” gibi günlük rutin evrakların, plan semineri ile ilgili yapılan seminere kimlerin katılacağı gibi basit belgelerin ve komutanın kapanış konuşması gibi daha ciddi belgelerin, Balyoz Harekat Planı ve eklerinin bu kullanıcılar tarafından yazıldığı, kullanıldığı veya son kez kaydedildiği anlaşılmıştır.
Bazı belgeler oluşturulurken yeni bir belge oluşturmaktan ziyade bilgisayarlarda kayıtlı mevcut belgeler üzerinden çalışma yapıldığı görülmüştür. (Örneğin; Emaysa Birliklerinin Teşkilatı ve Personel Durumu isimli bir belgenin, “Komuta merkezi çalışma esasları” isimli bir belge üzerinde çalışılarak oluşturulması gibi.) Bu şekilde oluşturulan belgeler arasında, çok önemli belgelerin değiştirilerek günlük rutin belgelerin oluşturulmasında kullanıldığı görülmektedir. Örneğin; Nöbet Değişikliği veya Çevre Düzenlemesi ile ilgili basit bir belge oluşturulurken, Fatih Planlama Veçhesi ile ilgili çok ciddi bir belge üzerinden oluşturulduğu görülmektedir. Bahse konu bilgisayar kullanıcılarının seminer sonrasında da günlük işlemlere devam ettiği incelenen belgelerden anlaşılmıştır.
Oraj harekat planı ve eklerinin hazırlanmasında ckoylu isimli kullanıcının olduğu ve belgelerin bu haliyle 1.ordu komutanlığına ulaştırıldığı görülmektedir.
Balyoz Harekat Planı, Plan kapsamında hazırlanan bazı belgeler, Suga harekat planı kapsamında hazırlanan bazı belgeler, Jandarma unsurlarınca Balyoz harekat planı kapsamında hazırlanan bazı belgeler ve yeniden yapılandırma safhasında savunma sanayi ile ilgili olarak hazırlanan bir belgede en son kaydedenin Suha TANYERI isimli kullanıcı olduğu görülmektedir. Ayrıca seminere ilişkin hazırlanan bazı belgelerin de kullanıcı yollarında Suha TANYERI isminin yer aldığı anlaşılmıştır. Bu bağlamda HRKBSK isimli kullanıcı ismine sahip bilgisayarın haricinde Harekat Başkanı Süha TANYERİ tarafından kullanılan başka bir bilgisayarın olduğu ve plan kapsamında çok ciddi belgelerde bu bilgisayarın kullanıldığı değerlendirilmişktir.
HRKBSK kullanıcı isimli bilgisayarda plan kapsamındaki belgelerin C sürücüsünde Documents and Settings\HRKBSK\Belgelerim\ORDU PLAN SEMİNERİ - 2003\SÜHA ALBAY_PLAN SEMİNERİ EKLİ DOSYALAR isimli klasörler içerisinde,
Suha TANYERI kullanıcı isimli bilgisayarda ise C sürücüsü Documents and Settings\Suha TANYERI\Belgelerim\2002-2003\1 NCİ ORDU\BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI isimli klasörler içerisinde depolandığı anlaşılmıştır. Şüpheli tarafından Balyoz Harekat Planında verilen ve derhal başlanılması belirtilen plan planlama ve koordinasyon emirlerine uygun olarak yapılan çalışmaların, 1.Ordu Komutanlığı kozmik odasındaki bilgisayarlarda hazırlandığı veya diğer birimlerce hazırlandıktan sonra bu bilgisayarlarda depolandığı tespit edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Yürütme Organını Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Men Etmek için planlanan 02 Aralık 2002 tarihli Balyoz Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Çetin DOĞAN şeklinde şüphelinin adına imzaya açılmış Balyoz Harekat Planında, “Öncelikli ve acil olarak, AKP yönetiminin tasfiyesi ve işbirlikçilerinin saf dışı bırakılması maksadıyla, Harekât alanının şekillendirilmesi de dahil olmak üzere, resmi/gayri resmi tüm yurtseverler seferber edilecek, başta Silahlı Kuvvetlerin imkân ve kabiliyetleri olmak üzere maddi ve manevi tüm güçler kullanılacak…” şeklinde yer alan ibarelerde açıkça silahlı kuvvetlerin imkan ve kabiliyetlerinin kullanılacağı belirtilmekte yine plan içerisinde planın hazırlık ve planlama çalışmalarının derhal yürürlüğe gireceğinin vurgulandığı görülmektedir. Genel değerlendirme bölümünde detaylıca açıklandığı üzere Balyoz Harekat Planının hayata geçirilmesi için gereken darbe zeminini oluşturmak üzere Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Jandarma Komutanlığına bağlı bazı unsurların şüpheli Çetin DOĞAN liderliğindeki örgütlenmenin içerisine dahil olduğu, darbe için gereken kaos ve kargaşa ortamını hazırlamak üzere Hava Kuvvetleri unsurlarının Harp Akademileri Komutanlığı komutasında organize olduğu ve Balyoz Harekat planına sadık kalarak Oraj Hava Harekat planı isimli planı hazırladıkları, Donanma Komutanlığı komutasında organize olan Deniz Kuvvetleri unsurlarının Balyoz Harekat Planına sadık kalarak Suga Harekat Planı isimli planı hazırladıkları, jandarma unsurlarının ise İstanbul ve Bursa Jandarma bölge komutanlıkları olarak 1nci ordu komutanlığına bağlı bir ast birlik gibi faaliyet icra ettikleri, 1nci ordu komutanlığı ile kuruluşlarında organik bağları bulunmayan Hava, Deniz ve Jandarma unsurlarının Balyoz Harekat Planı kapsamında Çetin DOĞAN’ın liderliğindeki örgütlenmenin birer hücresi gibi hareket ettikleri incelenen deliller neticesinde anlaşılmıştır.
02 Aralık 2002 tarihli Balyoz Harekat Planında yer alan emirlere istinaden derhal hazırlanan ve dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde yer alan 2002-2003\Hv.KK\ ORAJ HAVA HAREKAT PLANI isimli klasörler ve 17 Nolu CD içerisinde yer alan ORAJ HAVA HAREKAT PLANI isimli klasör içinde yer alan ORAJ Planı isimli, ÇOK GİZLİ gizlilik dereceli, 09 ŞUBAT 2003 tarihli, Harp Akademileri K.lığı karargâhında (İSTANBUL) hazırlanmış, 09 Şubat 2003 tarihli ve imza kısmında Harp Akademileri Komutanı Hava Orgeneral H.İbrahim FIRTINA isminin yer aldığı Oraj Harekat Planında vazife bölümünde; "Hava Kuvvetleri Komutanlığı olarak Türkiye genelinde sıkıyönetim ilan edilmesini sağlamak ve Sıkıyönetim Komutanlıklarının faaliyetlerinin başarıya ulaşmasına sağlamak maksadıyla; Yunanistan’la gerginliği artıracak ve irtica yanlılarını tahrik ederek TSK aleyhine faaliyetlere başlamalarını sağlayacak, envanterindeki mevcut silah sistemlerini kullanarak psikolojik etki yaratarak hükümet ve TBMM üzerinde baskı kuracak, personel görevlendirmesi yaparak Sıkıyönetim Komutanlıklarına destek verecektir.” şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmüştür.
Hazırlanan bu planın icrası kapsamında; Ege’de yunan uçaklarının taciz edilmesi ile bir çatışma ortamının hedeflendiği hatta bir uçağımızın Yunan kuvvetlerince düşürülmesinin, bu gerçekleşmediği takdirde kendi Özel Filomuzdan bir uçağın birlikte uçtuğu kendimize ait bir uçağı düşürmesinin, düşen bu uçağın Yunan unsurlarınca düşürüldüğü haberleri yaptırılarak hükümetin baskı altına alınmasının planlandığı, yine plan içerisinde 1nci Taktik Hava Kuvveti komutanlığının 1nci ordu komutanlığı ve Donanma komutanlığı ile doğrudan temas kuracağının ve 1nci ordu komutanlığı ile Donanma komutanlığına irtibat personeli görevlendireceğinin de belirtildiği görülmüştür.
Oraj Hava Harekat Planında emir komuta başlığı altında; “Oraj Hava Harekatı ikinci emre kadar Harp Akademileri Komutanlığı karargahından sevk ve idare edilecektir.” şeklinde ve idari hususların düzenlendiği bölümde “Harekat başladıktan sonra raporlar Çok Gizli gizlilik derecesinde Harp Akademileri Komutanlığı’na çekilecektir. Hava Kuvvetleri Komutanlığı karargahına ikinci emre kadar rapor verilmeyecektir.” “Sıkıyönetim ilan edildikten sonra tüm Hava Kuvvetleri personelinden atama isteği ve istifa/emeklilik dilekçesi alınacaktır. Görevini Sıkıyönetim Komutanının verdiği emir ve direktifler doğrultusunda yapmayan personel cezalandırılacak ve emeklilik/istifa dilekçesi işleme konulacaktır.” Şeklinde yer alan ibareler, hazırlanan planın hava kuvvetleri komutanlığının bilgisi dışında geliştiğini ve sıkıyönetim komutanlığı olarak planlanmış 1.ordu komutanlığının komuta ve kontrolünde hareket edildiğini göstermektedir.
02 Aralık 2002 tarihli Balyoz Harekat Planında yer alan emirlere istinaden derhal hazırlanan ve dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde yer alan 2002-2003\Dz.KK\SUGA isimli klasörlerde yer alan SUGA HAREKAT PLANI isimli Suga Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden ÖRNEK ismine imzaya açılmış, ÇOK GİZLİ gizlilik dereceli, 03 ŞUBAT 2003 Tarihli, Donanma Karargahında (Gölcük/KOCAELİ) hazırlanmış Suga Harekat Planında vazife başlığı altında SUGA Komutanlığı tarafından, Sıkıyönetim Kanunu’nda belirtilen yetkileri kullanarak iç tehditle mücadeleyi kolaylaştırmak üzere kısmi seferberlik ilan edilmesi maksadıyla; EGAYDAAK’larda Yunanistan’ın Türkiye aleyhine fiili uygulamaları engellenecek, Ege Denizi’nde icra edilen tatbikatlarda Yunanistan ile çatışmaya varmayan gerginliği tırmandırıcı durumlar oluşturulacak, Yunan Adaların 6-12 mili arasında sancak/varlık gösterilecek, Emredildiğinde Yunan unsurlarına karşı Ege ve Doğu Akdeniz’de caydırıcı ve zorlayıcı tedbirler alarak krizin tırmandırılmasına yönelik faaliyetler icra edilecektir.” Şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmüştür. Hazırlanan bu planın icrası kapsamında Ege’de Yunanistan ile gerginliğin tırmandırılacağı belirtilmektedir.
Balyoz Harekat Planı ile Oraj ve Suga Harekat Planları karşılaştırıldığında, planlar arasında ciddi anlamda Vazife ve Söylem birlikteliklerinin olduğu, Oraj ve Suga Harekat Planlarının Balyoz Harekat Planına bağlı kalınarak hazırlanmış planlar olduğu, ayrıca Balyoz Harekat Planı kapsamında personel görevlendirmesi de yapılarak planın desteklendiği, yine planlar arasında zaman uyumunun olduğu, Oraj Hava Harekat Planında personel görevlendirmesi yapılarak sıkıyönetim komutanlıklarına destek verileceğinin belirtildiği, bu kapsamda sıkıyönetim görevlerinde kullanılmak üzere 90 kişi, büyük çoğunluğu özel personel olarak Balyoz Harekat Planında öngörülen kategorilerin üst kademelerinde görevlendirilmek üzere 197 kişi olmak üzere toplam 287 Hava Kuvvetleri personelinin belirlendiği, yine plan içerisinde 1nci Ordu Komutanlığına irtibat personelinin görevlendirileceği belirtilmekte, bu kapsamda 1nci ordu komutanlığına bağlı 52nci Zırhlı Tümen komutanlığında görevlendirilmek üzere bir irtibat subayının belirlendiği görülmüştür. Suga Kuvvetleri isimli yapılanmanın emrinde GÖLCÜK Birlik Komutanlığı, ANKARA Birlik Komutanlığı, İZMİR Birlik Komutanlığı ve İSTANBUL Birlik Komutanlığı bulunduğu ve buralarda görevli 7 amiral 24 subay olmak üzere 31 kişinin ismen belirtildiği, Suga Harekat Planı kapsamında hazırlandığı ve Üst makama hitaben yazıldığı anlaşılan Donanma Komutanı Oramiral Özden ÖRNEK adına imzaya açılmış Bilgi Notu içerisinde yer alan hususlar incelendiğinde ise, Deniz Kuvvetleri içerisinde sıkıyönetime yönelik ön hazırlıkların yapıldığı, bu kapsamda oluşturulan çalışma gruplarının; kamu görevlerini devralacak personel, ilişiği kesilecek personel, müzahir personel listeleri ve eylem planları hazırlıklarına devam ettiği, talep edilirse bu listelere ilave olarak istenen kritik yerlerde görevlendirilecek personelin de belirleneceğinin belirtildiği, bahse konu çalışma gruplarında 10 amiral ve 28 subayın görevli oldukları ve farklı bölgelerde toplam 1895 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin çalışma gruplarındaki personel tarafından müzahir personel olarak belirlendiği görülmüştür.
05-07 Mart 2003 tarihlerinde 1nci Ordu Komutanlığında gerçekleşen plan semineri ses kayıtları incelendiğinde Oraj ve Suga planlarının üstü kapalı bir şekilde masaya yatırıldığı, seminerde ele alınan Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryoda yer alan Yunan unsurlarınca bir uçağımızın düşürülmesi ve gerginliğin artması hadisesinin Oraj Hava Harekat Planında yer alan uçak düşürülmesi hadisesi ile benzerlik taşıdığı, seminer katılımcılarından 3ncü Kolordu Komutanı Ergin SAYGUN’un Suga ve Oraj Harekat planlarında yer alan hususların aynısını ve benzerlerini kullanarak sunum yaptığı, Oraj Harekat planında birinci öncelikli tehdidin iç tehdit olduğunun belirtildiği ve seminer katılımcılarının birinci öncelikli tehdidin iç tehdit olduğu noktasında mutabık oldukları, Oraj ve Suga Harekat planlarında öngörülen Yunanistan ilişkilerindeki gerginliğe paralel olarak, Çetin DOĞAN ve Kuzey Deniz Saha K.lığından Albay Fazıl BİLEN arasında geçen diyalogda; Çetin DOĞAN’ın Yunanistan ile gerginliğin olduğunu, savaş istemediklerini, kontrollü bir tırmanma istediklerini, bu kapsamda boğazdan geçen Yunan gemilerinin aranacağını belirttiği, 1nci Zırhlı Tugay Komutanı Yurdaer OLCAN’ın ise halktan psikolojik destek sağlamak için, Yunanistan ile sınırda veya Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri bağlamında küçük çaplı çatışmalar yaşanmasını önerdiği, bu haliyle seminerin bazı bölümlerinde harekat planlarında geçen durum değerlendirmelerinin aynısının yapıldığı, bazı bölümlerde ise planlarda sıkıyönetim ilanını kolaylaştırmak amacıyla Yunanistan ile Hava ve Deniz Kuvvetleri arasında gerçekleştirilmesi öngörülen gerginliğin başta şüpheli Çetin DOĞAN olmak üzere katılımcılar tarafından dile getirildiği görülmekte ve bu sebeple planların üstü kapalı bir şekilde seminerde ele alındığı kanaatine varılmıştır.
Balyoz Harekat Planının, askeri müdahale için gereken ortamı oluşturacak nitelikte harekat ve eylem planlarını bünyesinde barındırdığı, Oraj ve Suga Harekat Planlarının ise; Balyoz Harekat Planı kapsamında silahlı kuvvetlerin imkan ve kabiliyetlerinden istifade ile Ege Denizi’nde Yunanistan ile gerginlik oluşturarak hükümeti baskı altına alıp sıkıyönetim ilanını kolaylaştırmak amacıyla hazırlanmış planlar oldukları tespit edilmiştir.
05-07 Mart 2003 tarihlerinde 1nci Ordu Komutanlığında düzenlenen plan semineri kapsamında 15nci Kor. Komutanlığının 19 Kasım 2002 tarihli mesaj emrinde, 15nci Kor. Komutanlığının sorumluluk sahasında bulunan jandarma birliklerinin kolordunun emrine verildiği belirtilmektedir. Kuruluşlarında aralarında organik bağ bulunmayan Jandarmaya bağlı bazı unsurlar ile 1nci Ordu Komutanlığı arasında, Balyoz Harekat Planı kapsamında hiyerarşik bir ilişkinin oluştuğu ve jandarma unsurlarının bu plan kapsamında 1nci Ordu komutanlığına bağlı bir ast birlik gibi çalıştığı, plan kapsamında personel görevlendirmesi, istihbari çalışma ve eylem planı hazırlama gibi görevler üstlendiği görülmektedir.
İstanbul Jandarma Bölge Komutanlığı Kilit Görevlere Atanacak Personel Listesinde, 4ncü sırada yer alan J.Bnb Hüseyin ÖZÇOBAN’ın Kamuoyu oluşturulmasına ihtiyaç olan konuları belirlemek ve uygulanabilir planlar hazırlamakla görevli olacağı, 14ncü sırada yer alan J.Yzb.Hüseyin TOPUZ’un; Arama yapılacak yerleri belirlemek üzere yeteri kadar ekip oluşturmakla görevli olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Jandarmaya bağlı bazı unsurlar tarafından Balyoz Harekat planı kapsamında hazırlandığı anlaşılan Sakal Eylem Planının altında J.Bnb Hüseyin ÖZÇOBAN, Çarşaf Eylem Planının altında ise J.Yzb.Hüseyin TOPUZ isminin yer aldığı, ayrıca Çarşaf Eylem Planı belgesinin ve eklerinin teknik özelliklerinde belgelerin son kaydeden kullanıcı isminin de Hüseyin ÖZÇOBAN olduğu görülmektedir. Bu haliyle J.Bnb Hüseyin ÖZÇOBAN’ın gerek altında isminin bulunduğu Sakal Eylem Planıyla gerekse hazırlanması aşamasında katkısı olduğu düşünülen Çarşaf Eylem Planıyla, kendisine verilen “kamuoyu oluşturulmasına ihtiyaç duyulan konuların belirlenmesi ve uygulanabilir planların hazırlanması” görevlerini yerine getirdiği görülmektedir.
Sakal ve Çarşaf eylem planları incelendiğinde, her iki eylem planının da iç kargaşa ve kaosu tetikleyici nitelikte oldukları, eylemler hayata geçirilirken silahlı kuvvetlerin imkan ve kabiliyetlerinden istifade edilme yoluna gidileceği, eylemlerde iltisaklı şahısların halkı yönlendirmek ve tahrik etmek için kullanılacağı, eylem anları ve sonrasındaki protestolara ait görüntülerin internet ve medya üzerinden yayınlanması ile birlikte hem faili meçhul eylemler ile sokağa dökülmüş halk temasının, hem de irticai sloganlar eşliğinde yapılan toplumsal eylemler temasının işlenerek kamuoyunun yönlendirileceği, 05-07 Mart 2003 tarihinde 1nci ordu komutanlığında gerçekleşen plan seminerinin ana konusu olan Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo içerisinde yer alan hususların eylem planları ile benzerliği dikkate alındığında, eylem planlarının senaryo içerisine gizlenerek masaya yatırıldığı, Balyoz Harekat planı ile söylem birlikteliği içerisinde olan Çarşaf ve Sakal Eylem planlarının; Balyoz Harekat planında öngörülen harekat ortamının şekillendirilmesi ve askeri müdahaleye zemin hazırlanması, dolayısıyla bu planın daha kolay hayata geçirilmesi amacıyla hazırlanmış planlar olduğu değerlendirilmiştir..
Jandarma unsurlarının Balyoz Harekat planı kapsamında hazırladığı eylem planlarının SAKAL ve ÇARŞAF eylem planları ile sınırlı olmadığı, Müslüman ve gayri Müslim cemaat önderlerini, toplumun farklı kesimlerine hitap eten gazeteci, aydın ve yazarları hedef alan DÖKÜM, SAKAL, TIRPAN, ORAK, YUMRUK, KÜREK, TESTERE, URGAN isimli eylem planları ile bir yandan Sakal ve Çarşaf planları ile hedeflenen darbe zeminine daha rahat ulaşma adına Müslüman gayri Müslim çatışmaları oluşturulmak istendiği, diğer yandan darbe karşısında muhtemel söylemleri ile halkı bilinçlendirecek aydınların tedhiş planları ile engellenmek istendiği anlaşılmaktadır.
Balyoz harekat planı içerisinde “BALYOZ Güvenlik Harekat Planı kapsamında kendilerine kişiye özel olarak görev tevdi edilen ve bu onurlu görevi kabul eden personel (EK-A), harekatın kendi sorumluluk bölgelerinde planlama, hazırlık, koordinasyon ve icrasından BALYOZ K.lığına karşı sorumludur.“şeklinde ibarelerin yer aldığı ve ayrıca planının EK-A’sının Görevlendirmede yetkili personeli belirttiği görülmektedir. Bu durumda planın hazırlığı, koordinasyonu ve icrası ile ilgili olarak kendilerine görev teklif edilen ve bunu kabul eden şahısların olduğu anlaşılmıştır. Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde bulunan "2002-2003\l NCİ ORDU BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI" isimli klasör ile 17 nolu CD içerisinde bulunan “BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI” isimli klasör içerisindeki "EK_A (GÖREVLENDİRMEDE YETKİLİ PERSONEL)" isimli belgede “1 NCİ OR. K.LIĞI”, “2NCİ KOR.K.LIĞI“, “3NCÜ KOR.K.LIĞI“, “5NCİ KOR.K.LIĞI“, “15NCİ KOR.K.LIĞI“ ve “HARP AK. K.LIĞI“ başlıkları altında toplam 97 kişinin, görevlendirmede yetkili personel olarak belirlindikleri tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde bulunan "2002-2003\l NCİ ORDU BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI" isimli klasör ile 17 nolu CD içerisinde bulunan “BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI” isimli klasör içerisindeki Aralık 2002 tarihli Üst Yazı Plan Çalışması 2003 isimli emir yazısı ile yetkili bu 97 personelden Balyoz Harekat Planının uygulanması kapsamında, harekat planında da aynı şekilde belirtilen; Özel operasyon ve sorgulama timlerinde görevlendirilecek personel, Özel görevli toplama timlerinde görevlendirilecek personel, Sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilecek personel, Darbe harekatı timlerinde görevlendirilecek personel, Gözaltı timlerinde görevlendirilecek personel vb. Personel timlerinin teşkili, daha önce tespit edilen hassas tesisler listesinin güncellenerek, bu tesislere görevlendirilmesi düşünülen personel isimlerinin de belirlenmesi ve oluşturulacak listelerin 1nci Ordu Komutanlığına gönderilmesi emirlerinin verildiği tespit edilmiştir. Aralık 2002 tarihli emir yazısının ekleri olan EK-A Görevlendirmede yetkili personel listesi ve EK-B Görevlendirme Çizelgesi Formatının son kaydetme tarihlerinin de belge üzerinde belirtilen Aralık 2002 tarihi ile uyumlu olacak şekilde 18.12.2002 günü birbirine yakın saatler olduğu ve HRKBSK isimli kullanıcı tarafından son kez kaydedildikleri görülmüştür. Dolayısıyla görevlendirmede yetkili personel tarafından görevli personeli belirleme çalışmalarının 2002 yılının Aralık ayı içerisinde başlamış olduğu görülmüştür.
Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde yer alan EK-B(1 NCİ OR.), EK-B(2 NCİ KOR.), EK-B(3 NCÜ KOR.), EK-B(5 NCİ KOR.), EK-B(15 NCİ KOR.) ve EK-B(HARP AK.) isimli belgeler incelendiğinde, Balyoz Harekat Planında belirtilen Özel operasyon ve sorgulama timlerinde 97, Özel görevli toplama timlerinde 55, Sıkıyönetim mahkemelerinde 6, Darbe harekatı timlerinde 164, Gözaltı timlerinde 321, Hasar tespit timlerinde 176, Kamu kurum ve kuruluşlarında 70, Özel hastaneler ve ilaç depolarında 67, Gümrükler, depolar, ambarlarda 268, Alışveriş merkezleri ve gıda toptancılarında görevlendirilmek üzere 106 olmak üzere toplam 1330 kişinin isim isim belirlendiği, hazırlanan listelerin Aralık 2002 tarihli yazıya cevaben uygun olacak şekilde EK-B isimleri ile hazırlandıkları, Harp Akademileri komutanlığındaki yetkili personel tarafından hazırlanan EK-B listesinde 27 kişinin ilgili kategorilere göre, 71 kişinin ise hassas tesislerde görevlendirilmek üzere belirlendiği, kolordularda hazırlanan EK-B listelerinin ise sadece ilgili kategorilere göre belirlenmiş isimlerden oluştuğu anlaşılmıştır. İlgili emir doğrultusunda EK-B ismi ile hazırlanan listelerin daha sonra gönderilmesi istenen yer olan 1nci Ordu komutanlığına geldiği ve burada bu listelerin, Balyoz Harekat Planındaki ismine uygun olarak dosyada mevcut EK-M LAHİKA-1 BİRLEŞTİRİLMİŞ LİSTE isimli belgede, 1nci Ordu, 2nci Kolordu, 3ncü Kolordu, 5nci Kolordu, 15nci Kolordu ve Harp Akademileri Komutanlığı için ayrı ayrı olmak üzere, “…Güvenlik Harekat Planının Uygulanması Kapsamında Görevlendirilecek Personel Listesi” alt başlığı altına birleştirilerek kaydedildiği tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde yer alan 2002-2003\JANDARMA isimli klasörlerde yer alan GÖREVLENDİRİLECEK PERSONEL LİSTESİ isimli, GİZLİ ibareli, imza kısmında Kurmay Başkanı J.Kur.Yb Mustafa ÖNSEL ismi yer alan 6 sayfadan ibaret word belgesi ve GÖREVLENDİRİLECEK PERSONEL LİSTESİ isimli GİZLİ ibareli, imza kısmında Hrk.Asyş. ve Eğt.Ş.Md. J.Kur.Bnb.Hanifi YILDIRIM ismi yer alan 12 sayfadan ibaret word belgesi incelendiğinde toplamda 189 jandarma personelinin belirlendiği, bunların 137 tanesinin Balyoz Harekat Planında öngörülen kategorilere göre, 43 tanesinin Aralık 2002 tarihli yazıda belirtilen emir doğrultusunda hassas tesislerde görevlendirilmek üzere, 9 tanesinin de Cezaevi Müdürü olarak görevlendirilmek üzere belirlendiği görülmüştür.
Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisindeki 2002-2003\JANDARMA isimli klasörlerde yer alan GÜVENİLİR EMNİYET PERSONELİ isimli GİZLİ ibareli, imza kısmında Kurmay Başkanı J.Kur.Yb Mustafa ÖNSEL ismi yer alan 7 sayfadan ibaret word belgesi ve GÜVENİLİR EMNİYET PERSONELİ isimli GİZLİ ibareli, imza kısmında İsth. Ş. Md. J.Kd. Alb. Kubilay AKTAŞ ismi yer alan 16 sayfadan ibaret word belgesi incelendiğinde Jandarma unsurlarının Balyoz Harekat Planı kapsamında Emniyet personeli ile ilgili olarak İstanbul ve Bursa bölgelerinde yapmış olduğu çalışmalarda Komiser, Amir ve Müdür sınıfı 372 emniyet personelini “güvenilir”, “güvenilir.müstakil görevlere dahil edilebilir”, “güvenilir.görev verilebilir”, “güvenilir.operasyon ve sorgu ekiplerinde görev alabilir”, “güvenilir.stratejik görev verilebilir.” Şeklinde belirlediği, bu personelden 48’inin sorgu ve infaz ekiplerinde görevlendirilmek üzere belirlendikleri görülmüştür.
Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisindeki 2002-2003\JANDARMA isimli klasörlerde yer alan İSTANBULDA BULUNAN ÖZEL HASTANELER isimli GİZLİ ibareli, imza kısmında İsth.Ş.Md. J.Kd.Alb.Kubilay AKTAŞ ismi yer alan 2 sayfadan ibaret word belgesi içinde; İSTANBUL İLİNDE BULUNAN ÖZEL HASTANELER başlığı altında, 80 adet hastane isminin yer aldığı görülmektedir. Bu bağlamda Balyoz Harekat Planı kapsamında özel hastaneler ve ilaç depolarında görevlendirilmek üzere belirlenen 67 kişinin, jandarma unsurlarınca belirlenen ilaç depoları ve hastanelerde istihdam edilmesi planlanan ve aynı zamanda Balyoz Harekat Planında öngörüldüğü şekliyle buraları kontrol altına alacak personelin bir kısmını oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |