T. C. KİEv büYÜkelçİLİĞİ Tİcaret müŞAVİRLİĞİ



Yüklə 0,95 Mb.
səhifə4/11
tarix12.01.2019
ölçüsü0,95 Mb.
#94991
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11



4.4. Ulaştırma
Ukrayna 21.870 km'lik bir demiryolu ağına sahip olmasına rağmen bu alanda modernizasyona ihtiyaç duyulmaktadır. Demiryolu ağının yaklaşık 9.500 km'lik bölümü elektriklidir. Demiryolu ulaşımı uzun mesafeli yolcu ve yük taşımacılığı için en ucuz yol olmasına rağmen bağımsızlık sonrasında sistemin etkinliğinde bir düşüş olmuştur.
Ukrayna'da karayollarının toplam uzunluğu 169.104 km'dir. Ülkede sadece Kiev-Odesa arasında otoyol bulunmaktadır. 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Ukrayna ve Polonya’da yapılacak olması nedeniyle; önümüzdeki dönemde mevcut karayollarında büyük bir iyileştime çalışmasının başlaması beklenmektedir. Ancak 2008 yılı sonunda başlayan küresel kriz ve Ukrayna’nın kronik siyasi istikrarsızlığı bu alanda da tıkanmaların olduğunu göstermektedir.
Ukrayna'nın, Karadeniz ve Azak Denizi ile Yuzhniy Bug ve Dnipro nehirlerinde toplam 18 limanı bulunmaktadır. Sevastopol dışındaki limanlar devlete aittir. Bunlardan en önemlileri Odesa, İliçevsk ve Yujniy limanlarıdır. Buna ek olarak oldukça gelişmiş olan Mykolayiv limanı da sivil kullanıma açılmıştır. Bütün limanlar eskidir ve işletme problemleri bulunmaktadır. Yeni yatırımlarla limanların kapasitelerinin arttırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrasında, önceden bütün uluslararası bağlantılar Moskova üzerinden yapıldığı için, Ukrayna yeni bir havayolu ağı kurma ihtiyacı ile karşı karşıya kalmıştır. Devlet havayolu şirketi olan Ukrayna Uluslararası Havayolları kurulmuştur ve halen yurtdışında 150 şehirle bağlantılı olarak hizmet vermektedir. Kiev şehir merkezine 30 km uzaklıkta bulunan Borispol Havaalanı kısmen yenilenmiş olmakla birlikte uluslar arası standartlardan bir hayli uzaktır. Borispol’de yeni bir havalimanı yapılmasına ilişki proje içerisinde ülkemiz inşaat şirketinin de bulunduğu bir konsorsiyum tarafından üstlenilmiş olmakla birlikte, Ukrayna makamlarının ilginç bir takım uygulamaları nedeniyle bu konuda herhangi bir çalışmaya henüz başlanamamıştır. Ukrayna'da pist uzunluğu 3,047 metreden uzun 13 havaalanı vardır. Uluslararası uçuşlar Kiev dışında Odesa, Simferepol, Lviv, Dnipropetrovsk ve Donetsk'e de yapılmaktadır. Ülkedeki havayolu taşımacılığının %60’ı Kiev Borispol havaalanından yapılmaktadır.
Demiryolu ile kargo taşımacılğı 2008 yılında bir önceki yıla göre %3 oranında azalarak, 498,8 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.
Boru hatları ile yapılan taşıma hacmi 2008 yılında 186,8 milyon ton olup, 2007 yılına göre %4,7 oranında azalmıştır.
2008 yılında deniz ve nehir taşımacılığı kargo hacmi 2007 yılına kıyasla %19,6 azalış göstererek 19,5 milyon tona ulaşmıştır.
Havayolları ile taşınan kargo hacmi 2008 yılında bir önceki yıla göre %2,6 oranında azalmıştır. 2008 yılında taşınan kargo miktarı yaklaşık 100 bin ton olarak gerçekleşmiştir.
Ukrayna’da 2008 yılında yolcu ulaştırması ile ilgili veriler aşağıdaki tabloda yer almaktadır.






Taşınan Yolcu (Milyon kişi)




2008

2007’ye göre % değişim

TOPLAM


8.331,2

104,5

Demiryolu

445,6

100,3

Karayolu

4.368,7

109,6

Deniz ve Nehir

8,9

81,1

Havayolu

6,2

115,4



4.5. Haberleşme
2008 yılı itibariyle Ukrayna’daki telefon abonesi sayısı 12,4; cep telefonu abone sayısı ise 55,7 milyona ulaşmış bulunmaktadır. Ulusal telefon şirketi pazarın %80’inden fazlasına hizmet vermektedir. Ukrtelekom Ukrayna’da 11.000 km fiber optik iletişim hattına sahip bulunmaktadır.
Ukrtelekom’un özelleştirilmesi konusunda halen bir gelişme sağlanamamıştır. 2007 yılında Ukrtelecom’un %3’ünün %1’lik 3 parti halinde özelleştirilmesine ilişkin açılan ihale başvuru olmamaması nedeniyle sonuçlandırılamamıştır. Ukrtelecom hisselerinin halen %92,16’sı devlete, %7,17’si çalışanlara ait olup, %0,07’si borsada işlem görmektedir. Diğer taraftan, 2009 yılında Ukrtelecom’un %68’inin daha özelleştirilmesi planlanmaktadır. Özelleştirme yapılması halinde %68’lik kısmın ihaleye çıkış bedeli 3,5 milyar UAH (yaklaşık 454 milyon $) olarak düşünülmektedir. Ancak kendilerinin satmayı düşündükleri fiyat 7,5 milyar UAH (yaklaşık 1 milyar $) olarak telaffuz edilmektedir.
Danimarka, Almanya ve Hollanda’lı telekomünikasyon şirketleri ile ortak olarak kurulan Ukrayna Mobil Haberleşme Şirketi (UMC), Ukrtelecom’a bağlıdır. Ukrayna’da mobil telefon servis sağlayıcılığı alanında çalışan, bir veya birden fazla yabancı ortaklı 6 şirket vardır: UMC, Kievstar GSM, Life GSM, Golden Telecom, Beeline ve WellCOM.
2003 yılı Aralık ayında Turkcell firması Ukrayna’da GSM lisansına sahip DCC firmasının %51 hissesini 50 milyon dolara satın almak için ön anlaşma yapmış ve hızla büyüyen Ukrayna cep telefonu sektörüne girmiştir. Turkcell’in cep telefonu hattı 2004 yılında Life markası ile Ukrayna’nın belli başlı şehirlerinde hizmete girmiştir. Ukrayna pazarındaki 3. büyük firma olan Life; 2009 başı itibariyle 11 milyonu aşkın aboneye sahip olup, Pazar payı %20’yi aşmıştır.

4.6. Madencilik ve Enerji
Ukrayna, çok zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahiptir. Eski SSCB’nin alan olarak %2,7’sini kaplıyor olmasına rağmen mineral kaynaklar açısından eski SSCB’nin %20’sine, dünyanın ise %5’ine sahip rezervleri bulunmaktadır. Bu kaynaklar arasında 47 milyar ton ile kömür ilk sırayı alırken, 28 milyar ton ile demir cevheri, 1.5 milyar ton ile kireç ve kireçtaşı diğer önemli kaynaklar arasındadır. Bunların dışında titanyum, civa, sulfat ve potasyum tuzları, sülfür, granit, toromin ve kaolin gibi madenler ve toprak elementleri de önemli boyutlardadır.
Ukrayna'da bulunan 167 kömür ocağının tamamına yakını (%80) devlete ait olup, kömür üretiminden kar elde edilememektedir. 350 bin civarında kişinin istihdam edildiği madencilik sektöründe zararların önlenebilmesi, işçilerin birikmiş ücretlerinin ödenebilmesi ve devlete ait madenlerin ilerleyen dönemlerde özelleştirilebilmesi amacıyla 2003 yılı içinde sektörün yeniden yapılandırmasına yönelik adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu çerçevede, devletin sahip olduğu 18 kömür holdingi ve 7 üretim birliği, 18 devlet şirketi altında toplanmıştır. Ancak bu yeniden yapılandırma çalışmaları tam olarak sorunları çözememiştir.
Ukrayna sanayisi enerjiye oldukça fazla bağımlıdır. Bu nedenle dünya gaz tüketiminde üst sıralarda yer almaktadır. Ukrayna petrol ihtiyacının %20’sini; doğalgaz ihtiyacının ise %30’unu kendi kaynaklarından sağlayabilmektedir. 2008 yılında doğal gaz üretimi 19,8 milyar m3; petrol üretimi ise 3,1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Buna karşılık tüketim sırasıyla 62 milyar metreküp ve 15 milyon ton düzeyindedir.
Enerji alanında tüketimin üretimin bir hayli üzerinde seyretmesi nedeniye, Ukrayna Rusya Federasyonu ve Türkmenistan’dan ithalat yapmaktadır.
Rusya'da üretilen doğalgazın bir kısmı Ukrayna toprakları üzerinden Avrupa'ya transfer edilmektedir. Ukrayna üzerinde bulunan gaz transit sisteminde 122 kompresör, 13 yeraltı gaz deposu ve 35,2 bin km boru hattı yer almakta olup, yıllık gaz transit kapasitesi yaklaşık 170 milyar m3'dür.
Ukrayna’nın Rusya Federasyonu şirketi Gazprom’a doğalgaz borçlarını ödememesi, Ukrayna toprakları üzerindeki gaz sisteminden illegal gaz çekilmesi vb. nedenlerle, Ukrayna toprakları üzerindeki transit geçiş sisteminin yerine, Beyaz Rusya, Polonya ve Slovakya üzerinden geçecek gaz transit sistemi projesi ortaya çıkmış bulunmaktadır. 2001 yılı Ekim ayında, Rusya ve Ukrayna arasında yapılan anlaşma ile 2014 yılına kadar Rus doğalgazının Ukrayna toprakları üzerinden geçişine ilişkin anlaşma imzalanmıştır. Ukrayna Rusya Federasyonu’ndan ithal ettiği doğalgazın 1.000m3’ü için 2007 yılında 130 ABD Doları ödemiştir. Bu rakam 2008 yılı için 179,5 ABD Doları’na yükselmiştir. 2009 yılı ilk aylarında artık kronik hale gelen Ukrayna-Rusya arasındaki doğal gaz krizi Avrupa Birliği’nin de müdahalesiyle iki ülke arasında yeni şartlarla bir anlaşma yapılmasıyla sonuçlanmış ve Rusya Ukrayna’nın satın almış olduğu doğal gaz fiyatını yükseltmiştir. Ukrayna’nın 2009 yılında bin metreküp için ödemesi gereken ortalama doğalgaz fiyatı 228,8 ABD Dolarıdır. Ancak anlaşma gereği belli bir miktar doğal gaz alma zorunluluğu bulunan Ukrayna’da sanayi üretimindeki daralma bu kadar fazla doğal gaza ihtiyaç duyulmayacağını ortaya koymakta olup, Ukrayna tarafından bu konuda görüşme talep edilmiş olup, Ukrayna’nın AB ile ilişkilerini yakınlaştırarak doğal gaz hattına ilişkin yenileme çalışmalarına AB’ni dahil etme çabaları Rusya’nın bu aşamada Ukrayna ile doğal gaz konusunda bir görüşme yapmasını da imkansız kılmıştır.
Ukrayna, kendi petrol ve doğalgaz kaynaklarını geliştirme ve yerli üretimi şu andaki seviyesinin üzerine çıkarma çabası içindedir. Buna ek olarak, kömür ve nükleer enerjinin daha yoğun kullanılması kararlaştırılmış, ancak teknolojik yetersizlikler nedeniyle istenen başarı sağlanamamıştır. Eski nükleer reaktörlerin modernizasyonu ve yeni reaktörlerin inşası konusunda dış yardımlara ve yabancı sermayeye ihtiyaç duyulmaktadır.
Ukrayna’nın, 2008 yılında elektrik üretim hacmi 2007 yılına göre % 1,6 oranında azalarak 192,8 milyar kilowatsaat olarak gerçekleşmiştir. Ukrayna’da elektrik üretimi termoelektrik santralleri, nükleer santraller ve hidroelektrik santralleri vasıtasıyla yapılmakta olup; Termoelektrik ve nükleer santrallerde üretilen elektirik birbirine eşit miktarlarda toplamın %95’ine tekabül etmektedir. Hidroelektrik santrallerde üretim ise toplamın %5-6’sı civarındadır. Ukrayna’nın 2008 yılında Doğu Avrupa ülkelerine yaptığı elektrik ihracatı %14,5 oranında azalarak 7.868,2 milyon kilovatsaat olarak gerçekleşmiştir.
Odesa-Brody hattı olarak adlandırılan proje çerçevesinde Kafkas petrolünün Avrupa’ya taşınması düşünülmektedir. Rusya Federasyonu, Kafkas petrolünün Odesa’dan Brody’e, oradan da Avrupa’ya akıtılmasına karşı çıkmakta, kendi petrolünün Brody-Odesa yolunu izleyerek Boğazlar üzerinden dünya pazarlarına gönderilmesini istemektedir. Ancak, Boğazlardaki aşırı trafik nedeniyle başta Türkiye olmak üzere, Rusya Federasyonu’nun enerji alanında hakimiyet kurmasını ve Ukrayna ile Avrupa’nın Rusya Federasyonu’na enerjide bağımlı olmasını istemeyen Avrupa Birliği ve ABD, Odesa-Brody boru hattının işletilmesini istemektedirler. Ukrayna hükümeti 2004 yılı Şubat ayı sonunda Odesa-Brody hattına prensipte onay vermiştir. Ancak bu kararı izleyen kısa süre içinde hattın işletilmesini sağlayacak konsorsiyumun kurulması yönünde somut bir adım atılamamıştır. 2004 yılı sonlarına doğru Cumhurbaşkanı Kuchma hattın Odesa yönünde işletilmesi yönünde karar vermiştir. 2005 yılı başında göreve başlayan yeni Cumhurbaşkanı Yuşçenko ise, hattın Odesa-Brody yönünde işletilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak, hattın Polonya’nın Pulok şehrine ve oradan da Gdansk’a kadar uzatılması için gerekli Konsorsiyum oluşturulana kadar hat Odesa yönünde işletilmeye devam edilecektir. Aralık 2006 tarihinde Rusya Federasyonu ile hattın Odesa yönünde işletilmesine devam edilmesini öngören 3 yıllık bir anlaşma imzalanmıştır.

4.7. Bankacılık
Ukrayna’da Bankalar Kanunu 1991 yılında kabul edilmiştir. Ülkede iki kademeli bir bankacılık sistemi mevcuttur. Bir tarafta Ukrayna Milli Bankası, diğer tarafta ise devletin sahip olduğu Export-Import Bank ve Oschadny Bankası ile diğer özel bankalar yer almaktadır. Bankacılık sistemi 1 Ocak 1998 tarihinde uluslararası muhasebe sistemine geçmiş bulunmaktadır.
2007 yılında Ukrayna Merkez Bankası tarafından 13 yeni bankaya faaliyet izni verilmiştir. 01.01.2009 itibariyle, kayıtlı olarak faaliyet gösteren 184 banka bulunmaktadır. İlk 5 banka sektördeki toplam varlıkların %35’inden fazlasına sahip bulunmaktadır. Bankaların 53 tanesi yabancı sermayeli, 17 tanesi ise %100 yabancı sermayelidir. Bunlardan bazıları, Bank Austria Creditanstalt, Citibank (1998), Commerzbank AG, Drezdner Bank AG, ING Barrings Ukraine (1997), Societe Generale Ukraine, Kalyon Bank (1993) ve Raiffeisenbank Ukraine (1998) dir. Bankaların 116’sı açık anonim şirket, 39’u kapalı anonim şirket ve 29'u limited şirket şeklinde kurulmuştur. Büyük Ukrayna bankalarının çoğu ülkenin önde gelen sanayi grupları ile ilişki içindedir. 01.01.2009 tarihi itibariyle, Ukrayna’da faaliyet gösteren bankaların toplam sermayesi 121,4 milyar UAH (15,8 milyar $)dır. Ukrayna’da toplam 1.314 banka şubesi mevcuttur. Bankaların toplam gelirleri 120 milyar UAh iken giderleri 110,9 milyar UAH’tır.
Türk Eximbank ve Ukrayna Eximbank arasında Ukrayna’ya yapılacak ihracatlara 20 milyon ABD Doları tutarında bir ihracat kredisi açılması için Nisan 2004 tarihinde bir protokol imzalanmıştır. Ancak sözkonusu kredi kullanımı Ukrayna Eximbankın özel bir banka olarak faaliyet yapıyor olması ve kendi kredi hatlarını kullandırtmayı tercih etmesinden ötürü işlememektedir.
Geçmiş yıllarda Ukrayna’da bir Türk bankasının bulunmamasının yarattığı sıkıntılar ihracatçılarımızca muhtelif vesilelerle dile getirilmiştir. Bununla birlikte, Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) ile Ukrsibbank arasında yapılan anlaşma neticesinde, Nisan 2006 tarihinde TEB'de Ukrayna masası, Ukrsibbank'ta ise Türkiye masası kurularak faaliyete geçmiştir. 2007 yılı Şubat ayında Altınbaş Holding'e ait Creditwest ve Fiba Holding’e ait CreditEurope bankaları gerekli izin prosedürlerini tamamlayarak faaliyete başlamışlardır.
Ukrayna bankacılık sektöründe karşılaşılan en önemli sorun bankalar arasında ayrımcılık yapılmasıdır. Bu konu bankacılık sektörü yetkilileri ile yapılan muhtelif toplantılarda sürekli gündeme getirilmektedir. Öyle ki Merkez Bankası Açık Piyasa İşlemlerinde Ukrayna Bankaları yabancı bankalara göre daha rahat fonlandırılmaktadırlar ve tercih de bu yönde bariz bir şekilde yapılmaktadır. Yabancı bankaların yurtdışından döviz getirerek yatırım yapma çabaları dahi bir takım bürokratik sorunların aşılamaması nedeniyle geri gönderilebilmektedir. Son dönemde ekonomik krizin yoğun bir şekilde hissedilmesi, bir çok bankayı zor durumda bırakmış ve ülkedeki banka sayısının bu sayede makul seviyelere çekilebileceği umudu belirmiştir.

4.8. Ekonomiyi Etkileyen Önemli İç ve Dış Olaylar
Ukrayna ekonomisi Rusya Federasyonu’ndan gelen doğalgaza önemli derecede bağımlı olmakla birlikte, Rus doğalgazını Avrupa’ya ileten boru hatları da esas olarak Ukrayna topraklarından geçmektedir. 2006 yılının ilk günlerinde Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasında Ukrayna’nın kullandığı doğalgazın fiyatı konusunda ciddi bir kriz patlak vermiştir. Benzer bir kriz 2009 yılı ilk günlerinde de patlak vermiş ve Ukrayna gaz şirketi Naftogaz Rusya gaz şirketi Gazprom’a olan borcunu ödemediğinden dolayı Ukrayna’ya olan gaz bir süreliğine kesilmiş ancak, Ukrayna bu kez Rusya’da Avrupa’ya giden hatlara müdahale ederek Avrupaya gaz akışını da engelleyerek olayın uluslar arası bir sorun haline gelmesine neden olmuştur. Ukrayna ile Rusya Federasyonu arasındaki siyasi ilişkilerin seyrine bağlı olarak doğalgaz alanında bu tür sorunlar yaşanması her zaman için mümkündür. 2009 yılı başında yaşanan sorun da Avrupa Birliğinin devreye girmesi ve iki ülkenin devlet başkanı ve başbakanlarının müzakereleri neticesinde belirlenen yeni ödeme planı ve fiyat artışı ile çözülebilmiştir. Ancak, Ukrayna ekonomisinde yaşanan sorunlar önümüzdeki dönemde sanayisi önemli oranda doğalgaza bağımlı ülkenin doğal gaz borçlarını ödemede nasıl bir yöntem izleyeceği konusunu gündeme getirmektedir.
Ukrayna Rusya Federasyonu’ndan satın aldığı doğal gazın 1000 m3’üne 2006 yılında ortalama 95; 2007 yılında 130; 2008 yılında ise 179,5 ABD Doları ödemiştir. Yapılan anlaşma gereği 2009 yılında ise kademeli bir fiyatlandırma yapılmış olup, ortalama olarak 228,8 ABD Doları ödenecektir. 2009 yılında Ukrayna tarafından Rusya Federasyonun toplanm 14,4 milyar ABD Doları doğal gaz ödemesi yapılacaktır.
Uzun dönemde Ukrayna’nın doğalgazı piyasa fiyatlarından alacak olması ülkedeki doğalgaz tüketimini önemli derecede etkileyecektir. Bu yeni durumun tüketimin azaltılmasına yönelik çabalara hız kazandıracağı düşünülmektedir. Halihazırda, Ukrayna Avrupa’daki 5. büyük doğalgaz kullanıcısı ülke konumundır. Kısa dönemde ise doğalgaz fiyat artışı Ukrayna’nın ödemeler dengesine ilave bir yük getirecek ve sanayi tesisleri yüksek enerji maliyetleriyle çalışma durumunda rekabetçiliklerini koruma konusunda zorlanabileceklerdir.
Ukrayna’ya Aralık 2005 tarihinde Avrupa Birliği ve Mart 2006’da ABD tarafından “Pazar Ekonomisi Statüsü” tanınmıştır. 14 yıldır sürmekte olan müzkerelerin ardında Ukrayna 16 Mayıs 2008 tarihinde Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) üye olmuştur. Buna karşın, küresel kriz ile siyasi istikrarsızlığın bir arada gittiği Ukrayna’da ekonomik alanda alınan bir takım önlemlerin DTÖ üyeliği ile ters düştüğü de gözlenmektedir. Bu durum DTÖ nezdindeki temsilcilikler ve Ukrayna’daki gerek Avrupa İş Birliği gerek Amerikan Ticaret Odası ve gerekse Müşavirliğimizce Ukrayna makamlarına sürekli hatırlatılmakta ve bu konuda alınan önlemlerin Ukrayna ekonomisine yaradan ziyade zarar getireceği ve ikili ilişkileri olumsuz etkileyeceği anlatılmaktadır.
Ukrayna AB ile imzaladığı ortaklık Anlaşması çerçevesinde AB ile Serbest Ticaret Anlaşması imzalanmasına yönelik mevzuat uyumunu 2010 yılına kadar tamamlamayı arzu etmektedir. AB ile ortaklık geliştirme yolunda yapılan müzakerelerden Ukrayna’nın beklentisi tam üyelik iken Avrupa Birliği bu konuda yakın ortaklığı tercih etmektedir. Bu durum, AB Büyükelçisince de dile getirilmektedir. Kaldı ki, Ukrayna AB ile arasındaki ilişkiler gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmede zorlanmakta ve şu ana kadar bu konuda yapması gerekenlerin ancak %10’nu yapmış bulunmaktadır. Hal böyle iken Ukrayna Cumhurbaşkanı Yuşenko tarafından ortaya konan ve AB ile bu yıl sonuna doğru her alanı kapsayan bir anlaşma imzalanması son derece iyimser bir arzu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durum AB büyükelçisi tarafından da ifade olunmaktadır.
Ukrayna’nın dış borcu 100 milyar dolar civarında olup, bunun yalnızca 20 milyar doları devlet borcudur, kalan miktarın 35 milyar doları bankaların 45 milyar dolar da özel sektör borcudur. Esasen bakıldığında ülke dış borcu çevrilemeyecek bir seviyede olmamakla beraber ülkedeki siyasi çekişmeler sözkonusu rakamın olması gerekende daha büyük etkiye sahip olması durumunu ortaya çıkarmaktadır. Nitekim, IMF ile yapılmış bulunan ve 16,4 milyar dolar büyüklüğündeki Standby Anlaşması gereği serbest bırakılması gereken ikinci dilim kredi ülkedeki siyasi ortamın bir sonucu olarak taahütlerin yerine getirilememesi ve bütçe açık hedefinde anlaşılamaması nedeniyle serbest bırakılamamaktadır. Bu konuda da ülke üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmekte direnmekte ve bütçe disiplinine uymak istememektedir. Bu da yaklaşan devlet başkanlığı seçimlerinde konunun politik bir araç olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır.


5. EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLER
5.1. Genel Durum
Ukrayna 24 Ağustos 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiştir. Bağımsızlığın ilanından sonra geçen dönemde ülkedeki ekonomik yapının serbest piyasa ekonomisine dönüştürülmesinde önemli mesafe kaydedilmiş bulunmaktadır. Sovyetler Birliği’nin dağılması sürecinden başlayarak 1990-1999 yılları arasında ağır bir ekonomik kriz yaşayan Ukrayna’da, 2000-2005 yılları arasındaki hızlı ekonomik büyüme Ukrayna’yı sadece geçiş ekonomileri arasında değil Avrupa ülkeleri arasında da büyüme hızı açısından öne çıkarmıştır. Bununla birlikte, on yıl boyunca süren krizin bir yansıması olarak GSYİH hala 1990’lardaki düzeyine ulaşamamıştır.
Ukrayna ekonomisi 2007 yılında %7,6 oranında büyümüştür. Yüksek oranlı büyümenin ardındaki en önemli etken, ülkenin bir numaralı ihraç kalemi olan demir çelik sektörü ürünlerine yönelik talep artışıdır. Son yıllarda Ukrayna hükümetlerinin izlediği sıkı maliye politikaları, borçların yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmalar ve yabancı sermaye girişi döviz rezervlerinin artışına katkıda bulunmuştur. Diğer taraftan, Aralık 2007 tarihinde işbaşına gelen hükümetin izlediği genişletici maliye politikası çerçevesinde artan harcamalar nedeniyle enfasyon oranında artış gözlenmektedir.
Diğer taraftan, 2008 yılı sonunda etkilerini tüm dünyaya yayan küresel mali krizden en fazla etkilenen ülkelerin başında Ukrayna gelmiştir. Bunun başlıca nedenini ülkede devlet gelirlerinde bir istikrar bulunmaması, Ukrayna özel sektörünün yüksek oranlı borçlanması oluşturmaktadır. Ülkede son derece kırılgan yapıda çok sayıda bankanın mevcudiyeti finansal açıdan ülkenin risklere açık olmasının ana nedenini teşkil etmektedir. Aynı şekilde, ülkedeki kronik siyasi istikrarsızlık ekonomi alanında alınması gerekli önlemlerin alınması ve alınacakların da uygulanmasını imkansız kılmaktadır.
2009 yılında IMF tarafından Standby Anlaşması gereği serbest bırakılması beklenen ikinci dilim kredi de politik bir takım sıkıntıların aşılamaması ve bütçe açığının denetim altına alınmasına yönelik adımların atılmaması nedeniyle serbest bırakılmamaktadır. Aynı şekilde uluslar arası bir çok finans kuruluşu da, Ukrayna’nın ekonomik bir takım önlemleri harekete geçirmeden ülkeye herhangi bir yardımda bulunmaktan kaçınmaktadırlar.

5.2. Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları
19 Mart 1996 tarihinde Ukrayna Parlamentosu, Yabancı Sermaye Kanunu'nu kabul etmiştir. Bu yasaya göre yabancı yatırımlar: konvertibl döviz; gelir vergisi ödemek şartı ile Ukrayna kanunu uyarınca ilk yatırım tesisine ve diğer tesislere yeniden yatırım yapıldığı durumlarda Ukrayna milli parası; hakları ile birlikte taşınır ve taşınmaz mal ve mülk, konvertibl döviz olarak gösterilen değerli kağıtlar; döviz değeri olan ve birinci sınıf bankalarca garanti edilmiş kağıtlar; döviz değeri yatırımcı ülkenin kanunları ve/veya uluslararası ticari teamüllere uygun biçimde belgelendirilmiş olan ve Ukrayna’da bilirkişilerce onaylanan ve Ukrayna’da yasallaştırılan telif hakkı, icat hakları, faydalı modeller, sanayi örnekleri, ticari markalar, know-how ve benzerleri dahil olmak üzere entellektüel mülkiyet hakları; döviz değeri, yatırımcı ülkenin kanunları ve/veya uluslararası ticari teamüllere uygun olarak tasdik edilen mevzuat ya da anlaşmalar uyarınca verilen yeraltı ve yerüstü kaynakların değerlendirme hakları da dahil olmak üzere ekonomik faaliyet gerçekleştirme hakları; Ukrayna mevzuatına göre diğer değerler şeklinde gerçekleştirilebilir.
Yabancı yatırımcılar: Ukraynalı özel ve tüzel kişilerle ortak kurulan şirketlere kısmen katılarak ya da faaliyette bulunan işletmelerin bir kısmını satın alarak; tamamen yabancı yatırımcıya ait olacak şirket kurarak ya da faaliyette bulunan şirketi tamamen satın alarak; tek başına ya da Ukraynalı özel ve tüzel kişilikleriyle birlikte Ukrayna’da doğal kaynakların değerlendirilmesinin imtiyazı ve toprak tasarruf haklarıyla diğer mal ve mülk haklarını alarak; Ukrayna kanunları gereğince direkt olarak yasaklanmayan taşınır ve taşınmaz malı satın alarak; Ukrayna’da yabancı yatırım öngörmesi halinde tüzel kişiliğin oluşturulmasını gerektirmeyen üretim işbirliği ve ortak üretime ilişkin anlaşmalar yaparak yatırım yapma haklarına sahiptirler.
Ukrayna kanunları uyarınca kurulan ve kuruluş sermayesinde yabancı yatırım payı en az %10 olan hukuki şekillerdeki şirket ve yabancı yatırımlar ‘’yabancı sermaye yatırımı’’ sayılırlar. Ukrayna'da ekonomik ve ticari faaliyetlerde bulunan yabancı yatırımcılar, Ukrayna Kanunlarında ve Ukrayna'nın uluslararası anlaşmalarında aksi belirtilmedikçe, Ukraynalı kişilerin sahip olduğu hak ve sorumluluklara sahiptir.
Ukrayna'da yabancı sermaye yatırımları millileştirmeye tabi değildir. Devlet organları, tabii afet, kaza, salgın hastalıkve salgın hayvan hastalığı durumlarında tahlisiye tedbirlerinin alınması durumları haricinde yabancı yatırımları istimlak edemez. Söz konusu istimlak yalnız Ukrayna Bakanlar Kurulu'nca yetkilendirilen devlet organları kararları ile yapılabilir, Yabancı yatırımın istimlaki ve tazminat koşulları ile ilgili karar mahkeme yolu ile temyiz edilebilir. Yabancı yatırımcılara vergi, resim ve diğer mecburi fonların ödenmesinden sonra yatırımlarının gerçekleştirilmesi sonucu kanuni yollardan elde edilen gelir, kar ve diğer fonların engelsiz ve hemen yurt dışına döviz cinsinden transfer edilmesi garanti edilmiştir.
Yabancı sermayeli şirketin yabancı ortağı, kuruluş sermayesi olarak taahhüt ettiği miktardan payına düşen kısmın bir bölümünü Ukrayna'ya yatırım malı olarak getirdiği takdirde gümrük vergisi ödemez. Ancak, yabancı yatırımcı, şirketin kuruluş sermayesindeki payına karşılık getirmiş olduğu malı, yabancı yatırımın şirket bilançosuna kaydedildiği tarihten itibaren 3 yıl içinde satması, devretmesi veya şirketin faaliyetine son vermesi halinde gümrük vergisini ödemesi gerekmektedir.
Yabancı yatırımcılara toprak mülkiyet hakkı hariç, her türlü bina için mülkiyet hakkı tanınmıştır. Yabancı sermayeli şirketler Ukrayna mevzuatı uyarınca vergi öderler. Yabancı sermayeli şirketler için döviz işlemleri yürürlükteki Ukrayna mevzuatı gereğince gerçekleştirilir. Ukrayna sınırları içerisindeki tek ödeme aracı Ukrayna milli parası “Grivnya’’ dır.
Ukrayna’ya yapılan yabancı yatırımlar kümülatif olarak 2009 yılı başı itibariyle 35,7 milyar dolar düzeyine ulaşmıştır. Yabancıların yatırım yaptıkları sektörler arasında metalurji, finans, araç ve araç yan sanayi ticareti ve imalatı, inşaat, gıda, finans, ticari kiralama, emlak hizmetleri yer almaktadır.
Yatırımcı ülkeler arasında, Güney Kıbrıs (off shore hesaplar yoluyla), 7,7 milyar dolarla ilk sıra da yer almaktadır. G. Kıbrıs’ı Almanya (6,4), Hollanda (3,2), Avusturya (2,4) ve İngiltere (2,3) izlemektedir. Rusya Federasyonu’nun (1,8) özellikle enerji dağıtımı, petrol, bankacılık, iletişim gibi stratejik sektörlere yatırım yaptığı gözlenmektedir.
Türkiye’nin Ukrayna’daki yatırımları 01/01/2009 tarihi itibariyle 127,9 milyon dolar düzeyine ulaşmıştır. Ancak, Türk sermayesinin başka ülkeler yoluyla Ukrayna’ya girmesi nedeniyle fiiliyatta rakam kayıtların oldukça üzerindedir.



UKRAYNA'DAKİ YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI - 01/01/2009

(Milyon ABD DOLARI)

TOPLAM

35.723,4

100,0










G. KIBRIS RUM Y.

7.682,9

21,5

ALMANYA

6.393,8

17,9

HOLLANDA

3.180,8

8,9

AVUSTURYA

2.445,6

6,8

İNGİLTERE

2.273,5

6,4

RUSYA FEDERASYONU

1.851,6

5,2

ABD

1.471,5

4,1

VİRJİN ADALARI / İNGİLTERE

1.316,1

3,7

İSVEÇ

1.263,0

3,5

FRANSA

1.226,1

3,4

İTALYA

914,3

2,6

İSVİÇRE

715,6

2,0

POLONYA

694,7

1,9

MACARİSTAN

595,5

1,7

DİĞER ÜLKELER

3.698,4

10,4

Kaynak: Ukrayna Devlet İstatistik Komitesi

5.3. Yıl İçinde Alınan Ekonomik Önlem ve Uygulamalar
14 yıl süren müzakerelerin ardından Ukrayna 16 Mayıs 2008 tarihinde Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olmuştur.
Ukrayna ile AB arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalanmasını da içeren Ortaklık Anlaşması müzakerelerine 2007 yılında başlanmıştır. Türkiye’nin Gümrük Birliği çerçevesinde AB’nin tercihli ticaret rejimlerini üstlenme yükümlülüğü ve AB ile Ukrayna arasında imzalanacak olası bir STA’nın ihracatçılarımız üzerinde yaratacağı olumsuz etkinin bertaraf edilmesi amacıyla, AB’ne paralel olarak, Türkiye ile Ukrayna arasında bir STA imzalanması yönündeki görüşmelere Hazian 2007 tarihinde başlanmıştır. 2008 yılı Aralık ayında STA müzakerelerine Kiev’de başlanmıştır.
Ukrayna 2009 yılı ilk aylarında ekonomik anlamda tüm dikkatini Avrupa Birliği ile entagrasyon çalışmalarına vermiş olup, tüm kurumlarca bu yöndeki faaliyetler sürerken diğer ekonomik faaliyetlerde bir durgunluk yaşanmaktadır. Ancak, Ukrayna yetkililerince sürdürülen bu faaliyetlere AB yetkililerince aynı şekilde cevap verildiği söylenemez. Zira AB yetkililerince gerek muhtelif toplantılarda gerek Ukraynalı yetkilerle gerçekleştirdikleri ikili düzeydeki görüşmelerde Ukrayna tarafından gerekli yükümlülüklerin yerine getirilmesinden önce herhangi bir vaade bulunulmadığı defalarca anlatılmaktadır. Ukrayna şu an itibariyle AB tarafından kendisinden beklenen yükümlülüklerin ancak %10’nu yerine getirmiş bulunmaktadır.
Ukrayna tarafından 11 Ekim 2006 tarihli Ukrayna Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca buğday, arpa, mısır ve çavdar ihracatında kota uygulaması başlatılmış bulunmaktadır. Karar uyarınca 2006 yılı sonuna kadar buğday, arpa, mısır ve çavdar ihracatında sırasıyla 400.000; 600.000; 100.000 ve 3.000 ton olmak üzere kota uygulanacaktır. Ukrayna hükümet yetkilileri tarafından anılan uygulamanın tahıl hasadının beklenen düzeyden az gerçekleşmesi sonucu, iç piyasada sıkıntı yaşanmasının önlenmesi amacıyla başlatıldığı ve geçici bir uygulama olduğu belirtilmiştir. Ukrayna’nın 2008 yılında DTÖ üyeliği sonrasında 23.05.2008 tarihi itibariyle sözkonusu kotalar tamamıyla kaldırılmıştır.
2009 yılı içerisinde salt devletin vergi gelirlerini arttırma amacına yönelik olarak, dış ticaret açığı verilen ürünlerde %13 ek gümrük vergisi uygulaması başlatılmış olup, sözkonusu uygulamaya karşı yapılan muhtelif girişimler neticesinde yaklaşık 1 ay süreyle uygulanan bu önlemin buzdolabı ve otomotiv haricinde kaldırılmasına karar verilmiştir. Her ne kadar gelir artırıcı bir amaçla konulmasına karşın sözkonusu önlem gelir azaltıcı olmuş ve Ukrayna’nın Dünya Ticaret Örgütü yükümlülükleri ve IMF taahhütleri ile de çelişmiştir.
Ukrayna tarafından Üreticilerin Dampingli İthalattan Korunması Hakkında Kanun uyarınca, Kurumlararası Dış Ticaret Komisyonu’nun 12 Mart 2007 tarihli Kararı ile “Ev Tipi Buzdolapları” için dampinge karşı önlem soruşturması başlatılmış ve Türkiye anılan soruşturmaya ilgili taraf olarak katılmıştır.
Söz konusu soruşturma, Türkiye menşeli ithalatın tümünde, Çin Halk Cumhuriyeti menşeli ithalatın ise bir kısmında damping bulgusuna rastlanıldığı belirtilerek sonuçlandırılmış ve 8 Mart 2008 tarihinden itibaren Türkiye menşeli buzdolabı ithalatına % 97,71 oranında damping vergisi uygulanmasına karar verilmiştir.
Diğer taraftan, Ukrayna Kurumlararası Dış Ticaret Komisyonu tarafından 22 Ekim 2007 tarihinde “Polivinil Klorürden Profiller” isimli ürün grubu ithalatına karşı korunma önlemi soruşturması açılmıştır. Anılan soruşturma önlem alınmaksızın kapatılmış bulunmaktadır.

5.4. Dış Ticaret
5.4.1. Genel Durum


Ukrayna'nın Dış Ticareti

(milyar ABD Doları)

 

2003

2004

2005

2006

2007

2008

Toplam İhracat

22,8

32,6

34,2

38,4

49,2

67,0

Toplam İthalat

21,7

28,9

36,1

45,0

60,6

85,5

Dış Ticaret Dengesi

1,1

3,7

-1,9

-6,6

-11,4

-18,5

Kaynak: Ukrayna Devlet İstatistik Komitesi

Ukrayna'nın mallara yönelik dış ticaret hacmi 2008 sonu itibariyle 152,5 milyar ABD Doları’dır. Bunun 67 milyar ABD Dolarını ihracat, 85,5 milyar ABD Dolarını ise ithalat oluşturmaktadır. 2008 yılında ihracat 2007 yılına göre %36,2 oranında artarken, aynı dönemde ithalat artışı %41,1 olmuştur. Ukrayna 2005 yılından beri negatif dış ticaret dengesi vermektedir.


Ukrayna’nın dış ticareti ülke grupları çerçevesinde incelendiğinde, ihracatında en fazla payın %35,5 ile BDT ülkelerine ait olduğu görülmektedir. BDT ülkelerini sırasıyla %29,5 ile Avrupa, %22,8 ile Asya ve %6,2 ile Amerika izlemektedir.
Ülke gruplarına göre ithalatta ise, ilk sırayı %39,2 ile yine BDT ülkeleri almakta, bunu sırasıyla %35,6 ile Avrupa, %17,9 ile Asya ve %4,9 ile Amerika izlemektedir.
Ukrayna’nın dış ticareti ülkeler itibariyle incelendiğinde, ithalatında ve ihracatında ilk sırayı Rusya Federasyonu almaktadır. 2008 yılında Rusya Federasyonu ile Ukrayna’nın dış ticaret hacmi 35,1 milyar ABD Doları’na ulaşmıştır. Bu Ukrayna’nın dış ticaret hacminin %23’ünü oluşturmaktadır.
2008 yılında Ukrayna’nın ihracatındaki başlıca ülkeler sırasıyla Rusya Federasyonu, Türkiye, İtalya, Polonya, Beyaz Rusya; ithalatındaki başlıca ülkeler ise Rusya Federasyonu, Almanya, Türkmenistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Polonya ve Kazakistan’dır.
Ukrayna Devlet Gümrük Servisi verilerine göre 2008 yılı sonu itibariyle Türkiye, Ukrayna’nın ihracatında 2.; ithalatında ise 12. sırada bulunmaktadır. TÜİK verilerine göre 2008 yılında Türkiye’nin Ukrayna’ya ihracatı 2.184 milyon ABD Doları, Ukrayna’dan ithalatı ise 6.107 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Ukrayna Devlet Gümrük Servisi verilerine göre ise 2008 yılında Türkiye’nin Ukrayna’ya ihracatı 1,950 milyon ABD Doları, Türkiye’nin Ukrayna’dan ithalatı 4,633 milyon ABD Doları’dır.

5.4.2. Dış Ticaret Mevzuatı
DTÖ ve AB standartlarına uymaya çalışan ve uluslararası ekonomik ve ticari kuruluşlara dahil olma yolunda çalışmalarını yoğunlaştıran Ukrayna'da, geçmişte fazla devletçi ve reform karşıtı Parlamento ile hükümet arasındaki sorunlar nedeniyle dış ticaret rejiminde istenilen serbestliğe ulaşılamamıştır. Sık sık yapılan mevzuat değişiklikleri, bazı lisans zorlukları, ürün kotaları, gümrük vergilerinin yüksekliği ve ithalatta alınan %20 KDV yabancı firmaların Ukrayna'ya yönelik ticaretini olumsuz etkilemektedir. Ancak, 2005 yılında Viktor Yuşçenko’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi ile birlikte Ukrayna’da yatırım ortamının iyileştirilmesi ve kaçakçılık ile yolsuzluğun önlenmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bu çerçevede, ‘Ukrayna Gümrük Tarifesi’nde Değişiklik Yapılması’na İlişkin Ukrayna Kanunu’ 25.3.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Kanun uyarınca, Ukrayna’da üretilmeyen bazı tekstil ürünleri, ayakkabı, gıda, bazı ev aletleri, televizyon ekranları ile cep telefonlarının gümrük vergilerinde %50-100’ü aşan oranlarda indirim gerçekleşmiştir. Ancak, otomotiv alanında yerli sanayiyi korumak ve yan sanayi oluşturmak amacıyla otomotiv ve bazı otomotiv aksamlarında %15 düzeyinde olan vergi, 25.3.2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, %25 düzeyine çıkarılmıştır.
2005 yılından başlayarak DTÖ standartlarına uyum amacıyla pek çok üründeki gümrük vergisi oranı düşürülmüştür. 2008 yılında DTÖ üyeliği sonrasında Ukrayna’nın tarım ürünlerindeki ortalama gümrük vergisi oranı %13,8’den %11,16’ya düşmüştür. Anılan oran sanayi ürünlerinde ortalama %4,4’ten %4,85’e çekilmiştir. Genel olarak gümrük vergilerinde DTÖ üyeliğini takiben düşüşler yapılmış olup, ortalama %6,28’dir. Petrol ürünlerinde ithal vergisi oranları geçmişte yüksek olmakla birlikte, 2005 yılı yazında yaşanan yakıt darboğazı sonucunda benzin ve dizel yakıt türlerindeki vergiler kaldırılmıştır.
Ukrayna'nın dış ticareti incelendiğinde SSCB’nin ayrılmasının ardından 15 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen, eski SSCB ülkeleriyle olan ticaretin payının hala büyük olduğu gözlenmektedir. Ukrayna'nın enerji konusunda dışa bağımlı olması nedeniyle, ithalatının büyük bir kısmını Rusya Federasyonu ve Türkmenistan'dan ithal edilen ham petrol ve doğalgaz oluşturmaktadır. Rusya Federasyonu, Ukrayna'nın en önemli ticaret ortağı olma konumundadır.
Ukrayna’nın Rusya Federasyonu ve Beyaz Rusya ile yapmış olduğu özel anlaşma çerçevesinde, lüks tüketim vergisine tabi mallar hariç, söz konusu ülkeler menşeli ürünlerin ithalatında karşılıklı olarak gümrük vergisi alınmamakta, sadece KDV tahsil edilmektedir. Ancak, bazı mallar bu istisnalardan muaf bulunmaktadır. Bu mallar arasında beyaz şeker, etil alkol ve diğer alkollü içkiler ile tütün ve mamulleri yer almaktadır. Söz konusu muafiyet listesinde zaman zaman değişiklikler olabilmektedir. Ayrıca, canlı büyükbaş hayvanlar ile koyunlar, düveler, ayçiçeği ve kenevir tohumu, büyükbaş hayvan derisi ile koyun ve kuzu derisi, demir ve çelik hurdalarının Ukrayna’dan Rusya Federasyonuna ihracatında ihraç vergisi tahsil edilmektedir.
19 Eylül 2003 tarihinde Ukrayna’nın Yalta şehrinde Ukrayna, Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Kazakistan arasında Tek Ekonomik Alan Anlaşması imzalanmıştır. Ancak, Ukrayna bu anlaşma’ya DTÖ ve AB ile ilişkilerine zarar vermemesi amacıyla bazı çekincelerle imza atmıştır. Tek Ekonomik Alan, taraf ülkelerin kendi aralarında AB‘ne benzer bir yapılanmaya gitmelerini hedeflemektedir. Anlaşma’da öngörülen hedeflerin gerçekleştirilmesi için teknik çalışmalar sürmekle birlikte henüz tamamlanmamıştır. Ukrayna Tek Ekonomik Alan’ın bütün sınırlamalar ve muafiyetlerden arındırılmış serbest ticaret bölgesi olarak başlatılmasını istemekte, Rusya Federasyonu ise bunun, ancak Ukrayna’nın Tek Ekonomik Alan içinde tek bir para birimi gibi derin bütünleşme kriterlerini kabul etmesi halinde düşünülebilecek bir durum olduğunu ifade etmektedir. Ukrayna, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeliğini hedefi çerçevesinde Tek Ekonomik Alan şeklindeki derin bütünleşme hedeflerine pek sıcak bakmamakla birlikte konjonktürel ve politik gelişmelerin Ukrayna’nın bu politikasında bazı değişikliklere yol açması mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, Avrupa Birliği ile Ukrayna arasında 9 Mart 2005 tarihinde mektup teatisi yoluyla imzalanan ve 31 Aralık 2006 tarihine kadar geçerli olacak olan anlaşma, Ukrayna menşeli tekstil ürünlerinin AB ülkelerine ihracatında kota uygulanmaması kararlaştırılmıştır.
Ukrayna Bakanlar Kurulu’nun, bavul ticaretini önlemek amacıyla 2001 yılında aldığı karara göre, Ukrayna vatandaşları ve yabancılar tarafından Ukrayna’ya getirilen, gerçek kişiler tarafından refakatlı bagajda (sözlü şekilde beyan edilirse) ve refakatsız bagajda ve vatandaş adreslerine uluslararası posta gönderileri ile gönderilen gümrük değeri 200 Euro'yu ve ağırlığı 50 kg'ı geçmeyen malların, Ukrayna gümrük sahasına getirilmesi vergiye tabi bulunmamaktadır.
Ancak, Ukrayna gümrük topraklarına herhangi bir araç vasıtasıyla, gerçek kişiler tarafından refakatlı/refakatsız bagajla getirilen veya toplam gümrük değeri 1000 Euro'yu ve toplam ağırlığı 100 kg'ı geçmeyen uluslararası posta gönderileri ile gönderilen mallar, gerçek kişiler için belirlenen esaslara uygun olarak gümrük organlarında mecburi yazılı beyana, gümrük değerinin %20'si oranında gümrük vergisine, KDV'ye ve mevzuatta belirlenen durumlarda tüketim ve diğer vergilere tabidir.
Bavul ve kargo ticaretini düzenleyen Ukrayna Kanunu hala yürürlükte olmasına rağmen 2005 yılı başında yeni yönetimin iktidara gelmesi ile bu ticaret şeklinde sıkıntılar yaşanmaya başlanmıştır. Bunların temel nedeni, denetimlerin artırılması ve kaçak girişlerin en alt düzeye indirilmeye çalışılmasıdır. Bu önlemler neticesinde, bavul ticareti cazibesini büyük ölçüde yitirmiştir. Bu aşamada, Ukrayna devletinin direkt olarak bavul ticaretini kısıtlamak yerine gümrüklerdeki kontrollerin sıkılaştırılması yoluyla resmi ithalat ile bavul ticaretinin ithalat masraflarını birbirine

yakınlaştırarak doğal bir süreç içinde kendiliğinden ortadan kaldırmaya çalıştığı düşünülmektedir.


Ukrayna, bazı tarım ve hayvancılık ürünleri ile madenler ve kimyasal maddelerde asgari ihraç fiyatı ve ön izin uygulamaktadır. 2 Ekim 1999 tarihinde alınan karar gereğince de ayçiçeği tohumu ihracında ihraç vergisi uygulanmaktadır. Söz konusu vergi Temmuz 2005 tarihinde %16’ya düşürülmüş olup; 2007 yılından başlamak üzere her yıl %1 oranında düşürülecek ve 6 yıl sonunda %10 olacaktır.
Ayrıca Ukrayna, 1 Ocak 2003 tarihinden itibaren hurda metal ihracatında ton başına 30 Euro ihraç vergisi uygulamaya başlamıştır. Ukrayna tarafından buna gerekçe olarak Ukrayna’dan büyük miktarda hurda metal ihracatı olması, buna bağlı olarak yerli üreticilerin zaman zaman hammadde sıkıntısı yaşamaları ve üretimin durma noktasına gelmesi gösterilmektedir. Başta Türkiye ve AB olmak üzere çeşitli ülkelerden gelen tepkilere rağmen hurda metalde ihraç vergisi uygulaması devam etmiş olup, 2008 yılında DTÖ üyeliğini takiben 6 yıllık sürede sözkonusu verginin belli bir takvime bağlı olarak 10 €’ya düşürülmesi taahhüt edilmiş olup, halihazırda anılan vergi 18 €’dur.

5.5. DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ


Ukrayna'nın Dış Ticareti

(milyar ABD Doları)

 

2003

2004

2005

2006

2007

2008

Toplam İhracat

22,8

32,6

34,2

38,4

49,2

67,0

Toplam İthalat

21,7

28,9

36,1

45,0

60,6

85,5

Dış Ticaret Dengesi

1,1

3,7

-1,9

-6,6

-11,4

-18,5

Kaynak: Ukrayna Devlet İstatistik Komitesi


Yüklə 0,95 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin