T. C. Yargitay iÇTİhadi birleşTİrme genel kurulu e. 1972/6, K. 1973/2, T. 27 1973 karar



Yüklə 284,31 Kb.
səhifə5/5
tarix25.07.2018
ölçüsü284,31 Kb.
#58219
1   2   3   4   5

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, Ankara 15. İdare Mahkemesince verilen 7/5/2012 günlü, E:2012/611, K:2012/664 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin l/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, 13.12.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

DANIŞTAY

6. DAİRE E. 2004/5143, K. 2006/5510, T. 24.11.2006

KARAR : Dava, Mülkiyeti Orman Genel Müdürlüğü'ne ait, Muğla, Fethiye İlçesi, Göcek, ? ada, ? parsel sayılı taşınmazın resmi tesis alanından çıkarılarak turizm tesis alanına alınması yönünde imar planı değişikliği yapılması isteminin reddine ilişkin 03.07.2002 günlü, 2890 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı işlemi ile bu işlemin davacıya bildirilmesine yönelik 13.9.2002 günlü, 2202/41-284 sayılı belediye başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, 3533 sayılı Kanun uyarınca, davacı Orman Genel Müdürlüğü ile davalı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı'nın ayrı birer taraf sıfatıyla aralarındaki uyuşmazlığı yargı yeri önüne getirerek dava konusu yapmalarına olanak bulunmadığı, anılan idarelerin aralarında halletmesi gereken uyuşmazlığın dava ile çözülmesinin idarenin bütünlüğü ilkesine aykırı olduğu, bu nedenle işin esasına girilerek bir karar verilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

SONUÇ : Davanın esası hakkında yukarıda özetlenen gerekçeyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin temyize konu Muğla İdare Mahkemesinin 27.8.2003 günlü, E:2002/1035, K:2003/783 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının ONANMASINA, fazla yatırılan 15,30 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 24.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C. DANIŞTAY 10. DAİRE E. 2008/188 K. 2012/934 T. 16.3.2012

KARAR : Dava, Marmaray Projesi kapsamında İstanbul ili, Eminönü ilçesi, Sirkeci Ankara Caddesinde yapılan inşaat çalışmaları nedeniyle aynı cadde üzerinde işyeri bulunan davacı tarafından, uğranıldığı ileri sürülen 10.000,00 TL maddi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

İstanbul 4. İdare Mahkemesince; yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, Marmaray Projesi kapsamında Ankara Caddesi üzerinde yapılan çalışmalardan dolayı can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla konulan bariyerlerin müşterilerin davacıya ait işyerine giriş ve çıkışlarını doğrudan etkilemediği, bu tür çalışmaların bazı olumsuz sonuçların olmasının kaçınılmaz olduğu hususlarının tespit edildiği, ancak idare ile müteahhit firma arasında yapılan protokolde öngörülen çalışma alanının, firma tarafından genişletilerek davacının işyerini de içine alacak şekilde bariyerle çevrildiği, böylece davacının işyerine araç giriş ve çıkışının yapılamaması nedeniyle belgeyle sabit toplam 2.570 TL hammaliye giderinin oluştuğu, müteahhit firma üzerinde gerekli denetim ve gözetim görevini yapmayan davalı idarenin oluşan bu zararı hizmet kusuru ilkesi uyarınca tazmin etmesine, fazlaya ilişkin tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.

Taraflarca, anılan idare mahkemesi kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Davacı tarafından ileri sürülen temyiz nedenleri, mahkeme kararının davanın kısmen reddine ilişkin bölümünün bozulmasını gerektirecek nitelik görülmemektedir.

Davalı idarenin, mahkeme kararının davanın kısmen kabulüne ilişkin bölümünün temyiz istemine gelince;

Kamu hizmetinin yürütülmesinin neden ve etkisinden kaynaklanan bir zararın doğmaması için idarece her türlü tedbir alınmasına rağmen, hizmetin doğal ve zorunlu bir sonucu olarak ortaya çıkan, hizmetten yararlananlar yönünden genel ve olağan nitelikteki bir külfetten kaynaklanan zararın, kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi uyarınca idarece karşılanmasına olanak bulunmamaktadır. Kamu hizmetinin yürütülmesinden kaynaklanan bir zararın, kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi uyarınca idarece karşılanabilmesi için, uğranıldığı ileri sürülen zararın kamu külfeti olmaktan çıkıp, hizmetten yararlananlar yönünden özel ve olağandışı bir niteliğe dönüşmüş olması gerekir.

Olayda, İstanbul'un trafik sorununu çözmek amacıyla yapılan Marmaray Projesi kapsamında, davacının işyerinin bulunduğu Ankara Caddesi üzerinde yapılan kazı çalışmaları nedeniyle caddenin bir bölümünün can ve mal güvenliği açısından trafiğe kapatılmasında, kazı çalışma alanının paravan ile çevrilmesinde, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı bir yön bulunmamaktadır.

Davacı tarafından, idarece alınan bu önlemlerden dolayı müşteri kaybının olmuş olabileceği, kazı sırasında çıkan toz nedeniyle temizlik giderlerinin arttığı, caddenin araç trafiğine kapatılması nedeniyle hammaliye giderinin olduğu, bu durumun 2008 Yılı Aralık ayı sonuna kadar devam edeceği iddia edilerek doğmuş ve ileride doğacak maddi zararının tazmini istemiyle dava açılmış ise de, uğranıldığı ileri sürülen zarar kalemlerinin veya katlanılan sıkıntının cadde üzerinde bulunan bütün işyeri sahipleri yönünden de ileri sürülebileceği, bu haliyle davacı tarafından uğranıldığı ileri sürülen zarar kalemlerinin, diğer işyeri sahiplerinden farklı, özel ve olağandışı bir nitelikte olmadığı, aksi yönde bir iddia veya bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı, kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesini ihlal edecek nitelikte ve ağırlıkta bir zararın davacı yönünden gerçekleşmediği dikkate alındığında, maddi tazminat isteminin kısmen kabulü yolunda verilen Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Müteahhit firmanın, kazı çalışması sonucunda çıkan molozun nakledilebilmesi için geçici olarak depolanmasının zorunlu olması nedeniyle protokolde öngörülen çalışma alanını genişlettiği, bu şekilde cadde üzerinde genişleyen çalışma alanının iki yıl süreyle bedelsiz kullanımının 5.1.2005 tarihli belediye encümen kararı ile uygun görüldüğü dikkate alındığında, mahkeme kararında belirtilenin aksine, olayda idarenin tazmin sorumluluğunu gerektirecek nitelikte özel ve olağandışı maddi zarar bulunmamaktadır.



İdare Mahkemesince, yukarıda aktarılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, özetlenen gerekçeyle davanın kısmen kabulü yolunda verilen kararda hukuka uygunluk görülmemektedir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 13.7.2006 tarih ve E:2005/1843, K:2006/1639 sayılı kararının, davanın kısmen kabulüne ilişkin bölümünün bozulmasına, davacının temyiz isteminin reddi ile anılan mahkeme kararının davanın kısmen reddine ilişkin bölümünün onanmasına, dosyanın bozulan kısmı için yeniden karar verilmek üzere anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yüklə 284,31 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin