Tez özetleri Astronomi ve Uzay Bilimleri Anabilim Dalı


ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI



Yüklə 2,23 Mb.
səhifə33/48
tarix03.11.2017
ölçüsü2,23 Mb.
#28943
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   48

ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

BALCIOĞLU Esra Billur
Danışman : Doç. Dr. Neşe TÜFEKÇİ

Anabilim Dalı : Çevre Mühendisliği

Mezuniyet Yılı : 2008

Tez Savunma Jürisi : Doç. Dr. Neşe TÜFEKÇİ

Prof. Dr. Hayati FİLİK

Prof. Dr. İsmail BOZ

Doç. Dr. Erol ERÇAĞ

Doç. Dr. Ali Fuat AYDIN


Mn(II)’ nin Atmosferik Oksijenle Oksidasyonuna Sülfat, Nitrat ve Hümik Maddelerin Etkisi

Mangan yüzeysel ve yer altı sularında sıkça rastlanan önemli kirleticilerden birisidir. Mangan doğal sularda çözünmüş, kolloidal veya çözünmemiş katı bileşikleri halinde bulunabilir. Evsel ve endüstriyel açıdan sudaki mangan konsantrasyonu dikkate alınması gereken bir kriterdir. Evsel sularda bulunan mangan renk ve kötü tat gibi estetik sorunlara yol açtığı gibi su tesisatlarında tortu ve yük kayıplarına sebep olur. Endüstriyel alanda ise suda bulunabilecek mangan, kağıt, tekstil, gıda gibi sanayi kollarında ürünlerde renk bozuklukları, boru tesisatlarında tortu ve yük kayıplarına sebep olur. Mangan için kabul edilebilir değerler içme suyu için 0.05 mg/L ve endüstride ise 0.1 mg/L değerinin altında olmalıdır. Günümüzde uygulanmakta olan başlıca mangan giderme yöntemi manganın atmosferik oksijenle oksidasyonudur. Manganın atmosferik oksijenle oksidasyonu nötr pH değerlerinde oldukça yavaş ilerleyen bir reaksiyon iken pH değeri 8 ve üzerine çıkarıldığında reaksiyon kinetiği kabul edilebilir değerlere ulaşmaktadır. Yer altı ve yüzeysel sularda bulunan manganın bu suların evsel ve endüstriyel kullanımında yarattığı problemler, etkili mangan giderim yöntemlerinin kullanılmasını gerektirmektedir.

Bu çalışmanın amacı su kaynaklarında bulunan SO42-, NO3- ve hümik asitlerin Mn(II)’ nin atmosferik oksijenle oksidasyonu üzerine etkilerini incelemektir.

Dört aşamada gerçekleştirilen bu çalışmada öncelikle 3 mg/L ve 5 mg/L konsantrasyonlarında Mn(II)’ nin pH 9,0 ve 9,5’da oksidasyonları incelenmiş ve 0,2µm ve 0,45µm’lik filtre kağıtları kullanılarak oksidasyon sonrası gerçek Mn(II) değerleri okunmuştur. İkinci olarak 3 mg/L başlangıç konsantrasyonu, 9,5 pH ve 0,2µm’lik filtre kağıdı kullanılarak Mn(II)’nin oksijenle oksidasyonuna NO3-’ın etkisine bakılmıştır. Üçüncü aşamada aynı değerlerde gerçekleştirilen oksidasyona SO42-’ ün etkisi incelenmiştir. Dördüncü aşamada hümik asitlerin etkisi incelenmiştir.

Elde edilen sonuçlara göre göre SO42- ve NO3-’ ın Mn(II)’nin atmosferik oksijenle oksidasyonunu yavaşlattığı, hümik asitin ise oksidasyonu önce hızlandırıp daha sonra yavaşlattığı görülmüştür.

Anahtar kelimeler: Mn(II), oksidasyon, hümik maddeler, SO42-, NO3-


Effects of Sulphate, Nitrate and Humic Substances on Oxidation of Mn(II) with Atmospheric Oxygen

Manganese is one of the most significant pollutants in surface and ground water. Manganese can be found as dissolved, colloidal or undissolved solid compounds in natural water. Manganese concentration is needed to consider for domestic and industrial areas. Manganese in domestic waters causes sediments and head loss rate, aesthetic problems such as colour and deleterious taste. In industrial area, manganese may cause colour failure in paper, textile, food industries and economic losses due to sediments in plumbings. The acceptable values for manganese must be less than 0,05mg/L in drinking water and 0,1 mg/L in industries. Today mainly method which is applied for manganese removal is oxidation of manganese with atmospheric oxidation. In domestic and industrial uses, problems of manganese involve utilization of effective manganese removal methods.

Aim of this study is to investigate the effects of SO42-, NO3- as inorganic substances and humic substances as organic substances.

In this study which is performed in four stages, oxidation of Mn(II) is investigated at 3 mg/L and 5 mg/L initial concentrations, at 9,0 and 9,5 pH values, filter papers having 0,2µm and 0,45µm pore diameters were used and real Mn(II) values were determined. Secondly, at 3 mg/L initial concentration, 9,5 pH and using 0,2µm filter paper, effects of SO42- on the oxidation of Mn(II) were studied. At the third stage, effects of NO3- were investigated. At the fourth stage, effects of humic substances were examined.

According to the results, oxidation decelerates at the presence of SO42- and NO3- and humic substances accelerates the oxidation first, then decelerates the oxidation rate.

Key Words: Mn(II), oxidation, humic substances, SO42-, NO3-



GÖKÇE Elif
Danışman : Yrd. Doç. Dr. İlda VERGİLİ

Anabilim Dalı : Çevre Mühendisliği

Mezuniyet Yılı : 2008

Tez Savunma Jürisi : Yrd. Doç Dr. İlda VERGİLİ

Prof. Dr. Semiha ARAYICI

Doç. Dr. Nilgün BALKAYA

Yrd. Doç. Dr. Ender ÇETİN

Yrd. Doç Dr. Selva ÇAVUŞ



Otomotiv Yan Sanayinde ISO 9001 Kalite ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemlerinin Entegrasyonu

Bu çalışmada otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir firmada, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi çalışmaları ve bu sistem gerekliliklerinin Kalite Yönetim Sistemi ile entegre edilmesi anlatılmaktadır.

Firma, Entegre Yönetim Sistemi ile sürekli gelişimi sağlamayı öncelikli stratejileri arasında belirlemiş ve bu kapsamda ISO 9001:2000 Kalite, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri ile Entegre Yönetim Sistemi oluşturmayı hedeflemiştir

Bu kapsamda ISO 14001 Projesi, proje planının hazırlanması ile başlatılmıştır. Operasyonun çevresel boyutlarının incelenmesi ile yapılacak aksiyonlara yönelik ön bütçe belirlenmiştir. Oluşturulan proje ekibi liderliğinde yasal mevzuatlar kapsamında sistem çalışmaları yürütülmüştür. Sistem ile ilgili dokümantasyon yapısı oluşturulmuş ve ortak konular Kalite Yönetim Sistemi ile entegre edilmiştir. Kurulan sistem, yapılan iç denetimlerin ardından, bağımsız bir dış denetim firması tarafından belgelendirilmiştir.

Kurulan yönetim sistemi ile firma bünyesinde proaktif çevre kültürü oluşturulmaya başlanmıştır. Çevresel unsurların değerlendirilmesi, atıkların uygun yöntemlerle bertarafı ve hazırlanan dokümantasyon ile tüm tesislerde çevre standartları belirlenmiştir. Öngörülen çevre unsurlarının kontrol yöntemleri Üst Yönetimin gerekli kaynağı sağlaması ile başarıyla uygulanmıştır. İzleme ve ölçüm faaliyetlerinin işletilmesi, düzeltici ve önleyici faaliyetler, iletişim ve sürekli eğitimler ile kurulan sistem sürekliliği sağlanmaktadır.

ISO 9001 Quality and ISO 14001 Environmental Management Systems Integration, An Application in Automotive Supplier Industry

In this work, automotive company’s ISO 14001 Environmental Management System workings and the integration of the needs of the system with Quality Management System are presented.

The company determined continuous development strategy by the help of Integrated Management System. In this scope the company aimed to develop Integrated Management System by ISO 9001:2000 Quality, ISO 14001 Environmental Management Systems.

ISO 14001 Project get started with a project plan. With the investigation of the operational environmental aspects the pre-budget is determined. Project team lead the studies with the scope of the legal requirements. Documentation structure is formed and integrated with Quality Management System. The formed system is controlled by the internal audits and documented by an independent external body including all the plants.

With the documented system a proactive environmental culture formed in the company. Environmental standards are determined with the evaluation of the environmental aspects, elimination of the waste with suitable methods and the documented procedures in all plants. The control methods are successfully applied with the needed source of the Top Management. System continuity is provided by the performance measurement and monitoring, corrective and preventive actions, communication and continuous training.

DOĞAN Dilek ,
Danışman : Y.Doç.Dr. Nüket SİVRİ

Anabilim Dalı : Çevre Mühendisliği

Programı : Yüksek Lisans

Mezuniyet Yılı : 2008

Tez Savunma Jürisi : Y.Doç.Dr. Nüket SİVRİ

Prof.Dr.Semiha ARAYICI

Doç.Dr.Nilgün BALKAYA

Y.Doç.Dr. Serdar AYDIN,

Y.Doç.Dr. Erol İNCE

Küçükçekmece Lagünü’nden (İstanbul) İzole Edilen Enterik Bakterilerin Antibiyotik Direnç Profili

İstanbul’un batı kesiminde yer alan Küçükçekmece Lagünü, 41 º 00΄ K- 28 º 43΄ D koordinatlarındadır. Marmara Denizi’ne dar bir kanalla bağlıdır. Bu bağlantı yanında lagünün ana su kaynaklarını yeraltı suları, bazı cılız akarsular ve nütrientce zengin üç farklı dere (Sazlıdere, Ispartakule ve Nakkaş) oluşturmaktadır. Kıyısal alandaki yoğun yerleşim ve lagünün atıksularının sağlıksız arıtımı yoğun nütrient girdisi etkisini arttırmaktadır.

Örneklemeler, Haziran 2006 ile Nisan 2008 tarihleri arasında, bulutsuz ve açık günlerde aylık olarak alınmıştır. Lagünden alınan örneklerin Enterobacteriaceae familyasının en yaygın türlerinin varlığını belirlemek üzere analizi yapılmıştır. On su örneğinin 5 tanesi lagüne bağlı olan derelerde yüzeyden, kalan 5 örnek ise lagünde belirlenen farklı noktaların yüzey ve farklı derinliklerinden (50 cm, 1, 5, 10 ve 15 m) alınmıştır.

Çalışmanın amaçlarından biri Enterobacteriaceae familyasının yoğunluğunu, sucul alandaki bakteriyolojik kirliliğini ve insan sağlığı üzerine etkilerini belirleyebilmektir. Buna ilaveten fizikokimyasal veriler de kullanılmıştır. Sonuçlar Su Kirliliği ve Kontrolü Yönetmeliği Standartları ile karşılaştırılmış ve değerlerin uygun olmadığı belirlenmiştir.

Genel olarak değerlendirildiğinde, Escherichia coli olarak tek tür ile temsil edilen bu genusun %59,65 ile en yaygın tür olduğu belirlenmiştir. E. coli’nin yoğun olarak rastlanmadığı alanlarda ve baskın olmadığı durumlarda çevresel koşullara uygun olarak Citrobacter ve Enterobacter genusları ikinci ve üçüncü sırada yer almaktadır.

Bu çalışmanın diğer bir amacı da, Küçükçekmece Gölü’nde fekal kökenli bakterilerin yoğunluğunun, izole edilen türlerin antibiyotik direnç profillerinin ve halk sağlığına etkilerinin belirlenmesidir. Bununla birlikte, çalışmada rasyonel antibiyotik kullanımı için gereken önlemlere bilgi zemini hazırlanması hedeflenmektedir.

Antibiyogram testlerinde kullanılmak üzere, Kloramfenikol, Tetrasiklin, Nalidiksik Asit, Ampisilin, Imipenem, Seftazidim, Amikasin, Streptomisin ve Amoksilin + Klavulonik Asit antibiyotikleri seçilmiştir. Enterik bakterilerin antibiyotik direnç profilinde Ampisiline karşı direnç değeri %76,29 ve Imipeneme karşı en duyarlı değer %6,90 olarak belirlenmiştir. En yoğun bakteri olarak belirlenen E. coli için, aynı antibiyotik seçimleri ile antibiyogram testleri yapılmış ve %62,50 ile Ampisiline karşı direnç ortaya konmuştur.

Deniz suyuna ulaşan ve direkt etkilenen kıyısal ekosistemlerdeki bakteri genuslarının olumsuz etkilerinin tespit edilmesi amacıyla, özellikle ortama yayılma kabiliyetleri ve moleküler çalışmaların yapılması hedeflenmektedir. En yaygın türlerden olan E. coli, Enterobacter ve Citrobacter arasındaki virulans ve direnç genlerinin aktarımı, integron gen kasetlerinin tespiti önerilen çalışma olarak düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler : Antibiyotik direnç, Enterobacteriaceae, Antibiyogram, Küçükçekmece Lagünü, İstanbul

Antibiotic Resistance Profiles of Enterobacteria Isolated from Küçükçekmece Lagoon (İstanbul)

The Kucukcekmece Lagoon is situated in the western part of the city of Istanbul mapping reference 41 º 00΄ N- 28 º 43΄ E. The lagoon is connected to the Marmara Sea via a narrow channel. Despite this connection, the lagoon’s main water sources are underground spring water, several ephemeral brooks and three nutrient-rich streams (Sazlıdere, Ispartakule and Nakkas). Therefore, the lagoon has been subjected to heavy nutrient inputs because of poor sanitary treatment of wastewater associated with human population growth around the lake.

Samples were taken monthly from June 2006 to April 2008 on clear and bright days. A number of samplings were taken from the lagoon to analyze the presence of the most common species of the Enterobacteriaceae family. Ten water samples were taken in total, five water samples were taken from the surface at the junction point between the stream and the lagoon. The other five samples were taken from various points within the Lagoon and from the surface and different depths (50 cm, 1 m, 5 m, 10 m and occasionally 15 m).

One of the studies focuses on the Enterobacteriaceae family, their density (with DAFOR scale) and the bacteriological pollutions, together with their threat over human health. In addition, some physico-chemical data are discussed. The results achieved from the water samples were not acceptable according to the Water Pollution Control Regulation Standards.

To make a general evaluation, the most intensively apparent species was Escherichia coli, the percentage of this genus was found to be as high as 59, 65% in this study. The second most common species was Citrobacter and the third was Enterobacter, both species were apparent where E. coli was not present; this was expected since they are more resistant than E. coli against environmental conditions. Many researchers also determined the same findings and reached the same results. Therefore E. coli became the most apparent species in such type of streams because they are affected by the anthropogenic pollutants in the stream.

The aim of this study is to find out the density of the fecal bacteria and to check the side effects of the antibiotics as well as the resistance profiles of Enterobacteria isolated from the Kucukcekmece Lagoon samples. With this study, the precaution for the usage of the rational antibiotics will be determined.

Cloramphenicol, Tetrasiclin, Nalidixic Acid, Ampicillin, Imipenem, Ceftazidime, Amicasin, Streptomycin and Amoxicillin+ Clavulonic Acid were used in the antibiogram tests. The antibiotic resistance profile resulted in Enterobacteria being the most resistant against Ampisilin (76,29%) and the most sensitive against Imipenem (6,90%). The same antibiogram test was carried out for E. coli, which has a higher density than the other bacteria, and the result was 62,50% resistant against Ampicillin.

In addition to this study, there is an ongoing investigation about the negative effects of these bacterium groups on coastal ecosystems that reach the sea directly, especially the ability of dissemination and molecular epidemiology of the resistance and virulence genes between related bacterial species such as E. coli, Citrobacter sp. and Enterobacter sp.

Key Words : Antibiotic resistance, Enterobacteriaceae, Antibiogram, Kucukcekmece Lagoon, Istanbul

HAMZA Ethem ,
Danışman : Doç. Dr. Nilgün BALKAYA

Anabilim Dalı : Çevre Mühendisliği

Mezuniyet Yılı : 2008

Tez Savunma Jürisi : Doç. Dr. Nilgün BALKAYA (Danışman)

Prof. Dr. Semiha ARAYICI

Prof. Dr. Enver ÜLGER

Doç. Dr. Gülten GÜRDAĞ

Doç. Dr. Erol ERÇAĞ



Patlatmalı Kaya Kazılarından Kaynaklanan Titreşim ve Gürültünün İnsanlar Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi

Bu çalışmanın amacı, İstanbul Cebeci Taş Ocakları’nda gerçekleştirilen patlatmalar sonucunda ortaya çıkan titreşim, hava şoku (gürültü) toz,gaz emisyonu ve taş savrulması gibi çevresel etkileri değerlendirmek ve bu bağlamda alınabilecek tedbirleri ortaya koymaktır. Araştırmanın nitel bölümü için anket tekniği kullanılmıştır. Bölgede yaşayan insanların anket sorularına verdiği cevaplar, taş ocaklarında kaydedilen reel verilerle karşılaştırılarak gerçekliği incelenmiştir.


   

Investigation of Effects of Vibration and Noise Caused by Blasting Excavations on Human

The aim of this study is to assess the environmental effects such as vibration , air blast or noise, dust and gas emissions and stones hurls caused by the blasting in the quarries in Cebeci region in Istanbul and present possible precautions in this sense. The interview (survey) technique is used for the qualitative part of this research. The people who live around the quarries had meet directly and the damage of quarries for the environment is examined on site. By comparing the damage that people see and talk about and the real data taken in the quarry; their reality is examined. The aim of this project is, by improving the quarry enterprises in Cebeci region, stating the ways to make them environment-friendly enterprises.



ALBAYRAK GÜMÜŞ Şefika
Danışman : Doç.Dr. Neşe TÜFEKÇİ

Anabilim Dalı : Çevre Mühendisliği

Mezuniyet Yılı : 2009

Tez Savunma Jürisi : Doç.Dr. Neşe TÜFEKÇİ Prof.Dr. Süleyman TANYOLAÇ

Prof.Dr. Gülen İskender

Doç.Dr. Gül HİSARLI

Yrd.Doç.Dr. Gülsüm YILMAZ

Fe(Iı)’Nin Atmosferik Oksijenle Oksidasyonuna So4=, No3ֿ Ve Hümik Maddelerin Etkisinin İncelenmesi

Demir, yerkabuğunda en çok bulunan metaldir. Toprak ve kayalar içerisinde FeO3 ve FeS2 gibi çözünmez demir bileşikleri halindedir. Anaerobik şartlar altında +2 yükseltgenme basamağına indirgenebilirler. Bu durum, yağmur suyu yeraltına doğru akarken, içindeki çözünmüş oksijenin organik madde tarafından tüketilmesi nedeniyle meydana gelir. Demirin suda çözünmesi istenmez. Demir içeren sular hava ile temas ettiklerinde bulanık ve renkli bir hal alır, bu yüzden estetik nedenlerle kötü sular sınıfına girerler. Oksitlenmiş demir suda kahverengimsi bir renk oluşturur. Yüzeysel suların demir konsantrasyou 1 mg/l’yi geçmez çünkü hava ile temas halindedir. Fakat yeraltı suları fazla miktarda demir ihtiva ederler çünkü bu sular oksijence yoksun karbondioksitçe zengin sulardır.

Sudan demir giderimi içme ve kullanma açısından olduğu kadar, özellikle bazı endüstriler açısından da çok büyük öneme sahiptir. Bu sebepten dolayı da demir giderim yöntemlerinin daha verimli duruma gelmesi gerekmektedir.

Bilindiği gibi gibi demir gideriminde en sık kullanılan yöntem hava ile oksidasyon prosesidir. Bu çalışmada, içme suyu kaynaklarında özellikle mevsimsel değişmelerin meydana geldiği aylarda artış gösteren demir konsantrasyonlarının istenilen limitlere düşürülmesinde organik ve inrganik maddelerin konsantrasyon bazında etkilerinin incelenmesiyle bu konuda alınması gereken önlemler konusunda yol gösterici olmak hedeflenmiştir.

Birinci bölümde çalışmanın amaç ve kapsamı açıklanmış ve önemi vurgulanmıştır. Ikinci bölümde çalışma ile ilgili genel bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölümde ise deneysel çalışmalarda kullanılan malzeme ve yöntem tanımlanmıştır. Deneysel çalışmalarda öncelikle Fe(II) çözeltisinden, bir seri numune alınarak, bu numunelerin spektrofotometrede absorbans değerleri okunmak suretiyle Fe(II) konsantrasyonları ile absorbans arasındaki değişim grafiği çizilerek kalibrasyon eğrileri elde edilmiştir. Sonrasında ise Fe(II)= 1mg/l, pH=6.7, sıcaklık: 250C ve alkalinite: 2x10-2 eq/l deney şartlarında sırasıyla farklı konsantrasyonlardaki SO4=, NO3ֿ ve hümik asidin Fe(II) oksidasyonuna etkisi incelenmiştir. Dördüncü bölümde deney sonuçlarına yer verilerek, bulgular ortaya konmuştur. Elde edilen sonuçlara göre, SO4= ve NO3ֿ’ın Fe(II) oksidasyonunu yavaşlattığı, hümik asidin ise önce hızlandırıp sonrasında yavaşlattığı görülmüştür. Beşinci bölümde bulgular üzerinde yorumlar yapılmıştır. Son olarak altıncı bölümde ise önerilere yer verilerek bu konuda yol gösterici olmak istenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Fe(II), oksidasyon, sülfat (SO4=), nitrat (NO3-), humik maddeler.




The Effects of So4=, No3ֿ and Humıc Substances on the Oxidation of Fe(Iı) With Atmospheric Oxygen

Iron is relatively abundant in the earth’s crust. Iron exists insoluble form as FeO3 and FeS2 in soil and rocks. It can be reduced +2 in an anaerobic conditions. It happens because of while rainwater run to underground, dissolved oxygen in the rainwater is expended by organic materials. It is not wanted to be iron dissolving in water. Because if iron dissolves in water, water seems turbid and coloured. Oxidizing iron composes brown colour in water. Iron concentration of surface waters don’t exceed of 1 mg/l. because surface waters are in touch with air. But ground waters involves much iron. Because these waters are lacking of oxygen. Also these waters has largely carbon dioxide.

Removal of iron is important both drinking and industrial usage. For this reason iron removal processes must be more efficient.

As is known, oxidation with atmospheric oxygen process is the most widely-used method in iron removal. This project will be helpful to

Use the air oxidation for achieving desired limits of Fe(II), which are increase in summer months.

Investigate the effects of organic and inorganic matter concentrations and to find the control strategies about this subject.

In the first chapter, the importance and the general objectives of the study are defined in detail. In the second chapter, general informations are given about the study. In the third chapter, material and method of the experimental study are defined. In the experimental studies, firstly calibration curve was plotted for analysing Fe(II) concentration in spectrofotometer. Samples were taken from Fe(II) solution and their absorbans were read in spectrofotometer. Afterwards effects of SO4=, NO3ֿ and humic acid on the oxidation of Fe(II) with atmospheric oxidation were examined in the conditions of Fe(II)= 1mg/l, pH=6.7, temperature: 250C and alkalinity: 2x10-2 eq/l. In the forth chapter experimantal results are specified.

According to the results, it was seen that Fe(II) oxidation decreases at the presence of SO4=, NO3ֿ and humic substances accelarates the Fe(II) oxidation at the beginning of the experiment, then the oxidation decreased with the time rate. In the fifth chapter some explanation was made according to the findings. Finally in the sixth chapter some suggestion was made to guide the other works about this subject.

Key Words: Fe(II), oxidation, sulph ate (SO4=), nitrate (NO3-), humic substances.

GÜNEŞ Sevgi
Danışman : Yrd. Doç. Dr. Nüket SİVRİ

Anabilim Dalı : Çevre Mühendisliği

Mezuniyet Yılı : 2009

Tez Savunma Jürisi : Yrd. Doç. Dr. Nüket SİVRİ

: Prof. Dr. Semiha ARAYICI

: Prof. Dr. Dursun ZAFER ŞEKER

: Prof. Dr. Nilgün BALKAYA

: Doç. Dr. A. Funda BAĞCIGİL



İstanbul’un Farklı Bölgelerinde İç Ve Dış Ortamdaki Hava Kaynaklı Bakteri Konsantrasyonlarının Belirlenmesi

Büyük şehirlerde yaşayan insanlar, sosyal yaşama olanakları neticesinde vakitlerinin önemli bir bölümünü dış ortamdan daha çok, iç ortamlarda geçirmektedir. Kentsel hayatın yaşandığı ve açık alanlarda kalış süresinin en aza indiği teknolojik dönemde, özellikle İstanbul gibi kalabalık metropollerde iç ortam kalitesi halk sağlığı için bir önem oluşturmuş ve iç ortamdaki kirleticiler mikrobiyal kontaminasyonun bir nedeni haline gelmiştir. Bu kontaminasyonda ağırlıklı olarak hava kaynaklı bakteriler rol oynamaktadır.

Bu çalışmada, İstanbul’un güney batısında iç ve dış ortamda bulunan hava kaynaklı toplam aerobik bakteri sayıları (CFU/m3) ile çevresel parametrelerin (sıcaklık, bağıl nem, rüzgar hızı vb.) etkisi tespit edilmiştir. İç ve dış hava örneklemeleri için 22 istasyon seçilmiştir. Çalışmanın dış ortam örneklemeleri olarak, kıyısal alanlar, trafiğin yoğun olduğu ve açık kullanım alanları hedeflenmiştir. İç ortam örneklemelerini ise bina içi ve ortak kullanım alanları ile kreş ortamı oluşturmaktadır.

Çalışma sonucunda, iç ortamlar için kişi sayısı, bu kişilerin ortamda geçirdikleri ortalama süre, sıcaklık, bağıl nem gibi faktörlerin etkileri ortaya konulmuştur. Dış ortamlar içinse sucul, ormanlık, şehir trafiği ve endüstriyel faaliyetlerin yoğun olarak gerçekleştirildiği alanlara yakınlık, mevsimsel farklılıklar, bağıl nem, rüzgar gibi hava değişkenlerinin bakteri konsantrasyonları üzerindeki etkileri belirlenmiştir.



Indoor and Outdoor Airborne Bacterial Concentrations in the Different Regions of İstanbul

The people who live in big cities, a result of possibilities of social life, spend their times indoor than outdoor. In technological period that generally living urban life, minimize duration of stay in the open field especially in crowded metropolis like İstanbul, indoor air quality becomes important for public health and indoor air pollutions becomes the reason of microbial contamination. In this contamination airborne bacteria is an important factor.

In this study, the south-west of Istanbul, the outdoor and indoor airborne in the total number of aerobic bacteria (CFU/m3) and environmental parameters (temperature, relative humidity, wind speed, etc.) effects were detected. 22 different stations were selected for outdoor and indoor air sampling. Working outdoor stations, the coastal areas, the concentration of traffic and open areas have been targeted as. Indoor stations are internal media and public use within the sampling area of the building and kinder garden.

As a result, for indoor, person number, the time that people live indoor, temperature, relative humidity is affected on bacteria concentrations. Aquatic, forested, urban traffic and dense industrial activities are performed in areas close to intense, seasonal differences, relative humidity, wind, such as the impact of weather variables on the outdoor concentration of bacteria was determined.



Yüklə 2,23 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   48




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin