Ali, işletmeyi yönetmek üzere Ersin Ballı’yı işletme müdürü olarak işe almış, çevre ilçe ve köylere satış yapmak üzere ücret karşılığında Veli Gezer ile anlaşmıştır
Ali, işletmeyi yönetmek üzere Ersin Ballı’yı işletme müdürü olarak işe almış, çevre ilçe ve köylere satış yapmak üzere ücret karşılığında Veli Gezer ile anlaşmıştır.
İşlerin kötü gitmesi ve ekonomik kriz nedeniyle Ali Kaplan, dükkanı 10.06.2005 tarihinde Selami Sungur’a devretmiştir.
Bu arada, Ersin Ballı tarafından düzenlenmiş olan 01.06.2005 tarihli çekin karşılıksız çıkması üzerine Ali’nin alacaklısı Bekir Aslan, önce dükkandaki malları haczetmek istemiş, ancak dükkanın Selami’ye devredildiğini öğrenince Ali’nin iflası talebiyle mahkemeye başvurmuştur.
Ali Kaplan tarafından açılan bu işletme, ticari işletme niteliği taşır mı?
Ali Kaplan tarafından açılan bu işletme, ticari işletme niteliği taşır mı?
“Kaplan Kitap Kırtasiye” adı ticaret unvanı olabilir mi?
Ali Kaplan tacir sıfatını kazanmış mıdır? Kazanmışsa ne zaman?
Ali Kaplan’ın işletmesine atadığı yardımcılar hangi gruba girmektedir? Ersin Ballı, işletme sahibi Ali adına çek düzenleyebilir mi? Her iki ihtimali de değerlendiriniz.
İşletmenin devredilmesinin alacaklı Bekir’e herhangi bir etkisi var mıdır? Bekir, dükkandaki malları haczettirebilir mi?
Ali Kaplan’ın iflası istenebilir mi? İstenebilirse bu sorumluluk ne zamana kadar devem eder?
Markalar, işletmeler tarafından üretilen mal ve hizmetleri tanıtmak ve ayırt etmek amacıyla kullanılan işaretlerdir.
Markalar, işletmeler tarafından üretilen mal ve hizmetleri tanıtmak ve ayırt etmek amacıyla kullanılan işaretlerdir.
Marka, ticaret unvanı ve işletme adından farklı bir amaca hizmet eder.
Markanın temel işlevi, belirli bir ürünü tanıtmak ve benzerlerinden ayırt edilmesini sağlamaktır.
Kişi adları da dâhil olmak üzere, çeşitli sözcük, şekil, harf ve sayılar ile malların biçim ve ambalajı gibi çizimle görüntülenebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaret marka olarak kullanılabilir. Örneğin;
“Apet” markasında A harfi
Carrefour marketlerinde satışa sunulan ürünlerde “1” markası
Bir yapıştırıcı markası olan “404” ise, sayılardan oluşmaktadır.
Marka, “esas unsur” ve “tali unsur” olmak üzere iki unsurdan oluşur.
Marka, “esas unsur” ve “tali unsur” olmak üzere iki unsurdan oluşur.
Esas unsur, markanın ayırt edici nitelik taşıyan ve ilk anda dikkati çeken kısmını oluşturur.
Tali unsur ise, esas unsura bağlı olarak kullanılan ilave hususları kapsar.
Örneğin, “Ülker Hobby” markasında “Hobby” kelimesi esas unsuru oluştururken, “Ülker” kelimesi tali unsur niteliği taşır.
Markaların 556 sayılı KHK çerçevesinde korunabilmesi için, Markalar Siciline tescil edilmesi gerekir.
Markaların 556 sayılı KHK çerçevesinde korunabilmesi için, Markalar Siciline tescil edilmesi gerekir.
Ancak, tescil, marka kullanmanın ön şartı değildir; tescil edilmeksizin de marka kullanmak mümkündür (serbesti sistemi).
Tescil edilmemiş bir marka sahibi, KHK’de öngörülen koruma olanaklarından yararlanamaz; şartları varsa haksız rekabet hükümleri çerçevesinde koruma sağlanır.
Tescil talebi
Tescil talebi
TC. sınırları içinde ikametgâhı olan veya ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler
Türkiye’nin taraf olduğu uluslar arası antlaşmalar (Paris Sözleşmesi vs.) uyarınca bu hakkın tanındığı diğer kişiler
Marka tescil başvurusu, Türk Patent Enstitüsü Başkanlığına verilecek bir dilekçe ile yapılır.
Marka hakkını ihlal eden davranışlardan bazıları suç teşkil eder ve cezai yaptırıma tâbi tutulur.
Bu fiilleri gerçekleştiren kişilere bir yıldan dört yıla kadar değişen sürelerle hapis cezası verilir.
Haksız rekabet, aldatıcı hareket veya dürüstlük kurallarına aykırı diğer şekillerde ekonomik rekabetin her türlü kötüye kullanılmasıdır.
Haksız rekabet, aldatıcı hareket veya dürüstlük kurallarına aykırı diğer şekillerde ekonomik rekabetin her türlü kötüye kullanılmasıdır.
Örneğin,
Başka bir işletmeye ait ürünlerin taklit edilmesi,
Rakip markaların taklit edilmesi,
Kendi ürünlerinin kalitesine yönelik olarak aldatıcı reklâmlar yapılması,
Kendisinde olmayan nitelikleri varmış gibi göstererek aldatıcı ad ve işaretler kullanılması
Rekabet hakkının kötüye kullanılması
Dürüstlüğe aykırı davranışta bulunulması
Zarar veya zarar görme tehlikesinin ortaya çıkması
Kötüleme
Kötüleme
Gerçeğe Aykırı Bilgi Verme
Aldatıcı Reklâm
Aldatıcı Ad ve İşaretler Kullanma
İltibas
Yardımcıları Görevlerini İhlale Yöneltme
Rakiplerin İmalat ve Ticaret Sırlarını Ele Geçirme
Başkasının İmalat ve Ticari Sırlarından Yararlanma
Gerçeğe Aykırı Belge Verme
İş Hayatı Şartlarına Uymama
Hukuki Sorumluluk
Hukuki Sorumluluk
Tespit Davası
Men Davası
Düzeltme (eski hale iade) Davası
Tazminat Davaları (maddi/manevi tazminat)
Hükmün ilân edilmesi
Süreler
Haksız rekabet davaları, dava açmaya hakkı olan tarafın bu hakların doğduğunu öğrendiği tarihten itibaren bir yıl ve her halde bunların doğumundan itibaren üç yıl içinde açılmak zorundadır
Dava Açmaya Yetkili Kişiler
Dava Açmaya Yetkili Kişiler
Zarar gören veya zarar görme tehlikesine maruz kalan tacirler (rakip işletme sahipleri)
Haksız rekabetten dolayı ekonomik menfaatleri zarara uğramış olan müşteriler
Mesleki veya iktisadi birlikler ile tüketici kuruluşları
Haksız rekabet fiili hizmet veya işlerini gördükleri sırada çalışan ve işçiler tarafından yapılmış olduğu takdirde bu kişileri istihdam edenler
Basın yoluyla işlenmiş olan haksız rekabet fiillerinde yazı işleri müdürü, yayımcı veya matbaacı
Dava açmaya yetkili olan kişilerin şikâyetine bağlı olarak failin cezalandırılması da söz konusu olabilir.
Dava açmaya yetkili olan kişilerin şikâyetine bağlı olarak failin cezalandırılması da söz konusu olabilir.
Örneğin, kendi icap ve tekliflerinin tercih edilmesini sağlamak için şahsi durumu, emtiası, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler ya da rakip işletme çalışanlarını ayartanlar, şikâyet üzerine bir aydan bir yıla kadar hapis veya ağır para cezasıyla cezalandırılırlar (TTK.m.64).
Haksız rekabetin durdurulması hakkındaki kesinleşmiş ilâma rağmen haksız rekabet fiiline aynen veya kısmi değişikliklerle devam eden kişi, altı aydan aşağı olmamak üzere hapis ve ağır para cezasına mahkûm edilir ve suçlu resen takip olunur (TTK.m.64/III).
Tüzel kişiler tarafından işlenen haksız rekabet suçlarında, ceza, tüzel kişi adına hareket eden organ üyeleri veya gerçek kişi ortakları hakkında uygulanır
Uyuşmazlık konusu ilaç adları arasında bir iltibasın (alıntı) var olup olmadığını değerlendiriniz. Bu değerlendirmeyi yaparken aşağıdaki hususları dikkate alınız:
Her iki markanın okunuşlarının farklı olması
Ambalajların değişik görünüm arz etmesi
İlaç formüllerinin ve fiyatlarının farklı olması
İlaçların reçete ile satılması
ASPIRIN kelimesinin söz konusu ağrı kesicinin ham maddesine ait bir ad olması
Bayer A.Ş.nin bu olay karşısında açabileceği davalar nelerdir?
AK-KİM A.Ş. İthal ettiği ilacın Türkiye’de üretimini yapmaya başladıktan sonra ASINPIRINE markasını tescil ettirmek isterse hangi işlemleri yapmak zorundadır? Buna karşı Bayer A.Ş.nin yapabileceği bir işlem var mıdır? Varsa kime, hangi süre içinde başvurabilir?
Her tacir, ticari defter tutmakla yükümlüdür.
Her tacir, ticari defter tutmakla yükümlüdür.
Ticari faaliyetlere ilişkin olarak defter tutulması, tacir açısından sadece bir yükümlülük değil, aynı zamanda bir ihtiyaç niteliği de taşır.
Ticari defterler, işletmenin mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini, dönem sonunda gerçekleşen iş ve işlemlerin görülmesini sağlar.
İşletmelerde kullanılan ticari defterler, iki gruba ayrılırlar:
Zorunlu Defterler
İhtiyari Defterler
Gerçek Kişi Tacirler: Ticari işletmelerinin nitelik ve önemi dikkate alınarak defter tutarlar. Buna göre, gerçek kişi tacirin tutması gereken defterler, yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile işletmesinin nitelik ve öneminin gerektirdiği (stok defteri, imalat defteri, senetler defteri gibi) diğer defterlerden oluşur. Kapsam itibarıyla küçük boyutlu bir işletmeye sahip olan tacir, bu defterlerin yerine işletme defteri tutma yolunu da izleyebilir.
Gerçek Kişi Tacirler: Ticari işletmelerinin nitelik ve önemi dikkate alınarak defter tutarlar. Buna göre, gerçek kişi tacirin tutması gereken defterler, yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile işletmesinin nitelik ve öneminin gerektirdiği (stok defteri, imalat defteri, senetler defteri gibi) diğer defterlerden oluşur. Kapsam itibarıyla küçük boyutlu bir işletmeye sahip olan tacir, bu defterlerin yerine işletme defteri tutma yolunu da izleyebilir.
Tüzel Kişi Tacirler: Tüzel kişi tacirler, gerçek kişilerden farklı olarak yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterine ilaveten karar defteri de tutmak zorundadır. İşletmenin kapsamı ne kadar küçük olursa olsun sadece işletme defteri tutmakla yetinilmesi mümkün değildir.
Tacirler, tutulması zorunlu defterlere ilave olarak kendi istekleri ve ihtiyaçlarına göre kanunda öngörülmeyen çeşitli ihtiyari defterleri de tutabilirler.
Tacirler, tutulması zorunlu defterlere ilave olarak kendi istekleri ve ihtiyaçlarına göre kanunda öngörülmeyen çeşitli ihtiyari defterleri de tutabilirler.
Örneğin, cari hesap defteri veya alacak defteri gibi.
Tasdik ettirme ve beyan yükümü (7 gün)
Tasdik ettirme ve beyan yükümü (7 gün)
Muhasebe standartlarına uygun tutma
Defter ve belgeleri saklama (10 yıl) (ZB)
Ticari defterler uyuşmazlıklarda mahkemeler tarafından iki ayrı şekilde incelemeye tabi tutulurlar:
Ticari defterler uyuşmazlıklarda mahkemeler tarafından iki ayrı şekilde incelemeye tabi tutulurlar:
Teslim (MİŞ uyuşmazlıkları)
İbraz
Ticari defterler, kanunda öngörülen şartların gerçekleşmesi kaydıyla davalarda “yazılı delil” olarak kabul edilir.
Ticari defterler, kanunda öngörülen şartların gerçekleşmesi kaydıyla davalarda “yazılı delil” olarak kabul edilir.
Böylece, tacir, kendi tuttuğu defterlerde yer alan kayıtlara dayalı olarak iddiasını ispat etme olanağından yararlanır.
Ticari defterler, sahibi lehine delil olabileceği gibi, aleyhine delil olma özelliğine de sahiptir.
Uyuşmazlığın Ticari İşten Kaynaklanması
Uyuşmazlığın Ticari İşten Kaynaklanması
Her iki Tarafın Tacir Olması
Defterlerin Kanuna Uygun Tutulmuş Olması
Defter Kayıtlarının Birbirini Teyit Etmesi
Karşı Tarafın İddianın Aksini İspat Edememesi
Tamamlayıcı Yemin Edilmesi
Uyuşmazlığın Ticari İşten Kaynaklanması
Taraflardan En Az Birinin Tacir Olması
Kayıtların Aksinin İspat Edilememesi
Kesin Yemin Edilmesi
Sürekli ilişki içindeki kişiler arasındaki karşılıklı borç ve alacakların ayrı ayrı ödenmesinden kurtulmak amacıyla açılan hesaplar “cari hesap” olarak adlandırılır.
Sürekli ilişki içindeki kişiler arasındaki karşılıklı borç ve alacakların ayrı ayrı ödenmesinden kurtulmak amacıyla açılan hesaplar “cari hesap” olarak adlandırılır.
Cari hesaplar, özellikle bankacılık alanında yaygın bir şekilde kullanılır. Bunun dışında, sigorta şirketleri ile acenteleri arasındaki ilişkilerde, fabrikalarla bayiler, yetkili satıcılar veya dağıtıcılar arasında da cari hesap sözleşmesine sıkça rastlanır.
Cari hesap, Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olmakla birlikte, cari hesap sözleşmesinin taraflarının tacir olmasına gerek yoktur.
TTK.m.87/I’e göre, cari hesap, iki kişinin para, mal, hizmet ve diğer hususlardan dolayı birbirindeki alacaklarını ayrı ayrı istemekten vazgeçip, bunları kalem kalem zimmet (borç) ve matlup (alacak) şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak bakiyeyi isteyebileceklerine ilişkin sözleşmelerdir.
TTK.m.87/I’e göre, cari hesap, iki kişinin para, mal, hizmet ve diğer hususlardan dolayı birbirindeki alacaklarını ayrı ayrı istemekten vazgeçip, bunları kalem kalem zimmet (borç) ve matlup (alacak) şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak bakiyeyi isteyebileceklerine ilişkin sözleşmelerdir.
Cari hesapta bulunması gereken zorunlu unsurlar şunlardır:
Aralarında sürekli bir ilişki olan iki tarafın bulunması
Taraflar arasında karşılıklı alacak ve borç doğuran para, mal veya hizmet alışverişinin bulunması
Tarafların bu işlemlerden doğan alacaklarını ayrı ayrı istemekten vazgeçerek bir hesapta toplanması hususunda anlaşması
Bankacılık uygulamasında, “alacaklı cari hesaplar” ve “borçlu cari hesaplar” olmak üzere iki tür cari hesap söz konusudur.
Bankacılık uygulamasında, “alacaklı cari hesaplar” ve “borçlu cari hesaplar” olmak üzere iki tür cari hesap söz konusudur.
Alacaklı cari hesaplar
Borçlu cari hesaplar
Cari hesap sözleşmeleri, yazılı şekilde yapılmak zorundadır.
Cari hesap sözleşmeleri, yazılı şekilde yapılmak zorundadır.
Cari hesapta, “sözleşme süresi” ve “hesap devresi” olmak üzere iki ayrı süre söz konusudur.
Sözleşme Süresi
Hesap Devresi
Cari hesaba ilişkin işlemleri, taraflardan biri yürütür.
Cari hesaba ilişkin işlemleri, taraflardan biri yürütür.
Hesabı tutan taraf, sözleşme hükümlerini dikkate alarak karşılıklı alacak ve borçları hesaba kaydeder, faiz yürütür, hesap devresi sonunda bakiyeyi çıkararak hesap cetvelini düzenler ve karşı tarafa gönderir.
Bir alacağın cari hesaba kaydedilebilmesi için, aşağıdaki iki şartı taşıması gerekir:
Bir alacağın cari hesaba kaydedilebilmesi için, aşağıdaki iki şartı taşıması gerekir:
Sözleşmenin yapılmasından sonra doğmuş olması
Vadesinin gelmiş (muaccel) olması
Ancak, sözleşme ile daha önceden doğmuş olan alacaklar ile henüz vadesi gelmemiş olan (müeccel) alacakların da cari hesaba kaydedileceği kararlaştırılabilir
Takası mümkün olmayan alacaklar
Takası mümkün olmayan alacaklar
Tevdi edilmiş veya haksız olarak alınmış veya hile ile alıkonulmuş olan bir şeyin iadesi veya bedeline ilişkin alacaklar
Nafaka ve işçi ücreti gibi bizzat alacaklıya ödenmesi gereken alacaklar
Devlet, il ve köy idareleri lehine kamu hukukundan kaynaklanan alacaklar
Belirli bir yöne harcanmak üzere bulundurulan alacaklar
Emre hazır tutulmak üzere teslim alınan para ve mallardan doğan alacaklar
Sözleşme ile cari hesaba kaydedilmeyeceği öngörülen alacaklar
Cari hesaba faiz yürütülmesi, üç ayrı şekilde yapılır:
Cari hesaba faiz yürütülmesi, üç ayrı şekilde yapılır:
Cari hesapta bakiyenin tespiti, hesap devresi sonunda yapılır.
Cari hesapta bakiyenin tespiti, hesap devresi sonunda yapılır.
Hesabı tutan taraf, hesap bakiyesini belirler ve on beş gün içinde bir hesap cetveliyle birlikte karşı tarafa göndermek zorundadır.
Bu hesap cetveline tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde itirazda bulunulmaması, hesap bakiyesinin kabul edilmiş sayılmasını ve kesinleşmesini sağlar
Cari Hesap Kalemlerinin Bir Bütün Oluşturması
Cari Hesap Kalemlerinin Bir Bütün Oluşturması
Cari Hesap Kalemlerine Haciz Konulamaması
Alacaklara İlişkin Dava ve Savunma Haklarının Devam Etmesi
Tecdit
Ticari Senetlerin Hesaba Kaydedilmesi
Takas
Cari Hesap Kalemlerine Faiz Yürütülebilmesi
Alacağa Bağlı Teminatların Devam Etmesi
Cari hesap sözleşmesi, TTK.m.96 gereğince, aşağıdaki hallerden birinin gerçekleşmesiyle sona erer:
Cari hesap sözleşmesi, TTK.m.96 gereğince, aşağıdaki hallerden birinin gerçekleşmesiyle sona erer:
Sözleşmede bir süre kararlaştırılmadığı takdirde, taraflardan birinin feshi ihbar etmesi
Taraflardan birinin iflâs etmesi
Taraflardan birinin ölümü veya hacir altına alınması üzerine, her iki taraf ve haleflerinin, on gün önceden haber vermek koşuluyla cari hesap sözleşmesini feshetmesi (TTK.m.97)
Taraflardan birinin alacaklısının hesaba haciz koydurtması halinde, on beş gün içinde haczin kaldırılmaması üzerine diğer tarafın sözleşmeyi feshetmesi
Cari hesaba ilişkin davalar, beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrarlar.