TüRKÇE – DİLBİLGİSİ kelime biLGİSİ Kelime (sözcük)


Dilin Millet Hayatındaki Yeri ve Önemi



Yüklə 2,21 Mb.
səhifə362/363
tarix04.01.2022
ölçüsü2,21 Mb.
#52327
1   ...   355   356   357   358   359   360   361   362   363

Dilin Millet Hayatındaki Yeri ve Önemi


 

Dil, ulusal birliği kuran en önemli ögedir. Dil, milletin kültürünü ve tarihini gelecek nesillere aktararak tarih bilinci oluşturur. Dil sayesinde toplumu derinden etkileyen acı olaylar kalıcılaştırılır. Milletin özellikleri dil kullanılarak yeni nesillere öğretilir. Sanat (özellikle edebiyat) eserleri dille oluşturulur ve milletin estetik anlayışını ortaya kor. Dil kendi canlılığı ve sosyal oluşu ile milleti de canlı ve bir arada tutar.

 

Dil Bilgisinin Bölümleri


 

Ses, hece, kelime, kelime grubu, cümle gibi birimlerden oluşan dilde bu unsurları inceleyen, dilin özellikleriyle konuşmada ve yazmada uyulması gereken kuralları belirleyen bilim dalına dil bilgisi denir.

Dil bilgisinin bölümleri:

1. Ses bilgisi (fonetik): Sesler, seslerin oluşması, sınıflandırılması, heceler, ses değişmeleri, ünlü ve ünsüz uyumları, ünlü-ünsüz ilişkileri, ses olayları vb. konular ses bilgisinin konularıdır. Örnek: a, ba, a-ra-ba, kaşık>kaşığı, yegâne vb.

2. Kelime bilgisi (morfoloji): Şekil bilgisi de denir. Dil biliminin, kelimeleri, kelime yapılarını, anlam ve görev yönünden kelime türlerini, kelimelerin şekil ve anlam bakımından gösterdikleri değişmeleri inceleyen koludur. Örnek: basit, türemiş, birleşik kelimeler; isimler, sıfatlar, zamirler, edatlar; adlaşmış sıfatlar vb.

3. Cümle bilgisi (sentaks): Cümleleri, söz dizimini, cümle kuruluşunu, cümle öğelerini ve cümle türlerini ele alır. Örnek: devrik cümle, kurallı cümle, basit cümle, kesik cümle, özne, yüklem, nesne vb.

4. Anlam Bilgisi (semantik): Kelimelerin tarihî süreç içerisinde geçirdikleri anlam değişmelerini ve türlü anlam özelliklerini inceler. Örnek: gerçek, yan, mecaz anlamlı kelimeler; eş sesli, eş anlamlı, zıt anlamlı kelimeler; deyim, terim, argo anlam; anlam daralması, anlam genişlemesi, mecaz-ı mürsel, güzel adlandırma vb.

5. Köken bilgisi (etimoloji): Kelimelerin kökenini, yani başlangıçta nasıl olduğunu, sonradan ne gibi değişmelere uğradığını, bir kelimenin Türkçe mi yoksa başka dilden mi olduğunu vb. inceler. Örnek: geliyorum < kele yorır men, ev < eb...

1[1] Ad takımı da denir.

2[2] masa-s-ı örneğinde olduğu gibi -s- kaynaştırma harfi olarak da gösterilebilir, -si şeklinde eke de dahil edilebilir.

3[3]su” ve “ne” kelimelerine iyelik eki getirildiğinde araya “s” değil “y” kaynaştırma harfi girer.

4[4] Aslında bunlar sadece belirtili isim tamlamasıdır. Aradaki açıklayıcı kelimeler tamlananın sıfatıdır. Bazılarına göre -aradaki sözler sıfat-fiil olduğu için- karma tamlamadır.

5[5] Bunlardan takısız isim tamlaması, ilgi ve iyelik eklerini almamasına, yani eksiz oluşuna; zincirleme ve karma tamlamalar da kelime sayılarına ve kelime türlerine bakılarak belirlenmiş çeşitlerdir. Ama isim tamlaması için tamlananın belirlenmiş olup olmaması yeterli bir tasnif ölçütüdür. Yani belirtili ve belirtisiz isim tamlamaları yeterli iki çeşittir. Aksi hâlde isim tamlamalarının; kelime sayısına, kelimelerin türüne ve ek durumuna göre olmak üzere üç başlık altında yeniden çeşitlere ayrılması gerekir.

6[6] Bu konu tartışmalı bir konudur. Bu tamlama çeşidinin sıfat tamlaması olduğu da söylenmektedir. Zaten yapı ve anlam bakımından sıfat tamlamasından pek farkı yoktur. Tek fark iki isimden oluşmasıdır.

Takısız isim tamlamasının belirtili veya belirtisiz isim tamlamasıyla da -uzaktan da olsa- ilgisi yoktur. Hâlbuki belirtili, belirtisiz ve zincirleme isim tamlamaları arasında bu ilgi oldukça kuvvetlidir. Çünkü isim tamlamalarında aitlik ve tür önemlidir; sıfat tamlamalarında nitelik ve nicelik. Öyleyse takısız isim tamlamalarında da nitelik ön plânda olduğu için bunlar da sıfat tamlaması sayılmalı. Ama bunun ÖSYM için şimdilik önemi yok. Çünkü sorular teoriyle değil pratikle ilgilidir.



7[7] Gerçekten de “ipek gömlek” ile “ipek saçlar” tamlamaları arsında anlam bakımından oldukça büyük bir fark vardır. Biri neden yapıldığını bildirirken, diğeri neye benzediğini bildiriyor. Ama “ipek gömlek” tamlaması “ipekten gömlek” olarak; “ipek saçlar” da “ipek gibi saçlar” olarak söylenebilirdi. Bu durumda ikisi de sıfat tamlaması olarak kabul edilirdi.

8[8] Aslında bu 8 tamlamanın her biri ya belirtili ya da belirtisiz isim tamlamasıdır.

9[9] Zincirleme isim tamlaması gibi, hatta ondan daha tutarsızdır.

10[10] Bu tamlamalarda sıfat kullanılması bunların belirtili ya da belirtisiz olma özelliğini değiştirmez

11


12


13


14


15[5] Bu ek Anadolu’nun kimi yerlerinde –kan şeklinde telâffuz edilerek kurala uydurulmuştur.

16[6] “mavi” kelimesine getirilen –(i)mtırak eki en azından kelimenin son hecesine uymadığı için kurala aykırıdır.

17[7] Artık bu ek yerine çoğul eki kullanılmaktadır.

18[8] Bu kesme işaretinin görevi noktalama işaretleri konusundaki kesme işaretinden farklıdır.

19[9] “Konfüçyüs”te tire kullanmamaktayız.

20


21


22


23


24


25


26


27[1] Bu işaretler Türkçede ilk defa Tanzimat Devri edebiyatçılarından Şinasi tarafından kullanılmıştır.

28[2] Bazı alıntı kelimelerde de kesme işareti kullanılır ki bu, noktalama ile değil imlâ ile ilgilidir. bak. İmlâ

29[3] Aynen alınmayan sözler tırnak içinde gösterilmez.

30


31[1] “ün” ses demektir; ünlülere sesli de denir.

32[2] Bu ek Anadolu’nun kimi yerlerinde –kan şeklinde telâffuz edilerek kurala uydurulmuştur.

33[3] “mavi” kelimesine getirilen –(i)mtırak eki en azından kelimenin son hecesine uymadığı için kurala aykırıdır.

34[4] Türkçede o ve ö ünlüleri birinci heceden sonraki hecelerde asla bulunmaz.

35[5] Bu kelimeler Anadolu ağızlarında “kavın, karpız, yağmır, çamır, kabık” şeklinde telâffuz edilerek kurala uydurulmuşlardır. Belki de bu kelimelerin asılları böyledir.

36[6] Bunlar birleşik fiiller konusunda da anlatılmıştır.

37[7] Mastarın bu şekilde değil de “almaya” şeklinde, yani y’li şekli tercih edilmelidir.

38[8] Bu kelimeler önce tek başlarına kullanılırken ünsüz düşmesine uğratılmakta, sonra ek aldıklarında veya birleşik kelimelerde kullanıldıklarında ünsüz türemesine uğramaktadırlar. Öyleyse bu iki ses olayından sadece biri bu kelimeler için geçerli olmalıydı.

39[9] Mastarlara yönelme hâl eki getirildiğinde mek’li değil me’li şekline getirilmelidir.

40


41


42


43[1] “niçin” ile karıştırılmasın.

44[1] Bu ekleri alan bütün kelimeler dolaylı tümleç değildir:


Yüklə 2,21 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   355   356   357   358   359   360   361   362   363




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin