Nihai hedefe ulaşmak için her yol mubahtır. Bunun içerisine yalan söylemek, aldatmak, hile, iftira gibi her şey geçerlidir. Din ve dini her türlü düşünce örgüte göre amacı gerçekleştirmek için yalnızca bir araçtır. Bu amaca ulaşmak için örgüt daima etkin, yaygaracı, kurnaz ve başkaldırır bir taktik izlemiştir. Bu amacı gerçekleştirecek bir ‘kölelik sistemi’ örgüt içerisinde zaten oluşturulmuştur. Gülen’in amaç ve hedeflerine göre beyinleri ve tüm enerjileri ele geçirilen örgüt mensupları, Gülen’den gelen her emir ve talimatları sorgulamadan onun hayal ve ütopyalarına göre yapmaya hazır hale gelmiştir.47
Örgüt için “istihbarat” en önemli unsur olmuştur. Bu yüzden ilk önce askeri ve emniyet istihbarat ve MİT ele geçirilecek yerler arasında görülmüştür. Gülen en başından itibaren istihbarata büyük önem vermiştir. Örgüt içerisinde de bir tür iç istihbarat kuran Gülen, ilk dönemlerde bazı örgüt mensuplarını muhbir olarak kullanmıştır. Örgüt büyüdükçe amatör olarak yapılan muhbirlik, örgüt içerisinde bir ünite haline gelmiştir.48
Ankara Çatı İddianamesinde de yer aldığı gibi, örgüt istihbaratçılarının kullandığı yöntemler ise genellikle şunlar olmuştur: Yasadışı telefon dinleme, tehdit, sahte belge üretimi ve montaj, düzmece ve iftira kampanyaları, hırsızlık, kundakçılık, şantaj amaçlı kadın pazarlama ve görüntü kaydı, her türlü yasadışı dinleme ve kayıt (böcek, gizli kamera vs.), gasp, darp, bilgisayar sahtekârlıkları, ev ve işyeri kurşunlama, savcı-hâkim kiralama, kiralık katil tutma vs.
Sonuç olarak FETÖ devleti ele geçirmek için uzun yıllar boyunca yürüttüğü gizli faaliyetleriyle devlette kadrolaşmayı ve toplumsal hayatın hemen her alanında kurumsallaşmayı tamamlamış, yurt dışında yeterli destek elde etmiş, ülke içinde etkili bir ekonomik güce ulaşmış, her siyasi meselede toplumda yankı bulmaya başlamış, kamu otoritesi ve bir bütün olarak kamu hayatı önemli ölçüde örgütün yönlendirmelerine ve müdahalesine açık hale gelmiştir.
Gelinen son nokta itibarıyla örgüt, nihai aşamaya geçiş şartlarının hazır olduğunu düşünmüştür. Son hedef, bir cemaat sınıfı egemenliğine geçiş için yürütme ve siyasal iktidarın devrilip yönetime fiilen el koymaktır. 17-25 Aralık yargı darbesi girişiminde yolsuzluk soruşturmaları bahane edilerek bu yola başvurulmuşsa da başarılı olunamamış, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişimi ise devlet-millet elbirliği ile akamete uğratılmış ve örgüt nihai hedefini Türkiye'de gerçekleştirememiştir.
-
Örgütün Çalışma Yöntemi
-
Fetullah Gülen’in Örgütü Yönetme Teknikleri ve İç Hiyerarşi
Örgütün bütünlüğü üzerinde tek hâkim ve önder Fetullah Gülen olup, örgüt içerisinde kâinat imamı olarak görülmektedir. Örgütün evlerinde ev imamları sorumludur. Ev imamlarının bağlı olduğu semt imamları vardır. Semt imamları ise bölge imamlarına; bölge imamları belde imamlarına, bunlarda ülke imamına bağlıdır. Vilayet imamları bulunduğu bölgenin önemine göre Gülen’e özel olarak yakın olabilir ve doğrudan ondan emir alabilir.49 Bunun yanında kurumsal bazlı yapılanmaya da giden örgüt, yargı imamı, ordu imamı, emniyet imamı gibi görevler de oluşturmuş, hatta daha ileri tasniflere giderek Yargıtay imamı, YÖK imamı, medya ve sanatçılardan sorumlu imam gibi örgütsel yönetim şemaları oluşturmuştur.50
Örgüt sistematiğinde yönetici, ilahi kıymet, muhterem, önder olarak nitelendirilen Fetullah Gülen, söyledikleri ve yazdıklarıyla bağlı değildir.
Fetullah Gülen ilahi bir emir olarak kendini din, ahlak, hukuk kurallarıyla bağlı saymamaktadır. O, örgütünü ve kendini, devlet düzeninin içinde değil önünde ve üstünde görmektedir. Söylediklerine aykırı hareket edebilir, onları değiştirebilir, her türlü yasağı kaldırabilir, yepyeni bir yasak getirebilir; daha da önemlisi Gülen, kendini dini hükümleri değiştirebilir otorite olarak görmektedir.
Ankara Çatı İddianamesinde de belirtildiği gibi, örgütü bilfiil ve bizzat idare eden Fetullah Gülen'dir. Diğer yöneticiler onun verdiği yetki ile onun adına görev yaparlar. Örgüt yukarıdan aşağıya doğru tekçi (monist) yapıda örgütlenmiştir. Örgütün kurucu ve baş önderi, "kâinat imamı" "kutsal insan", "büyük efendi", "metafizik âlemle ve öbür tarafla istişare etme özelliği olan", "Mehdi", "Mesih", "kutsal kişi" ve “hoca efendi” sıfatlarıyla ifade edilen Fetullah Gülen'dir.
Örgütte bütün işler sözde kâinat imamının talimatıyla yürümekte ve sözde kâinat imamı her hafta sesini internet üzerinden duyurmaktadır. Fetullah Gülen, örgütün yönetiminde her aşamasında faal ve etkili olmuştur. Hangi kurumlarda nasıl bir yapılanmanın oluşturulması gerektiğine Gülen karar vermiştir. Örgüte ait medya unsurlarının yayın çizgisini Gülen belirlemiştir. Gülen medya gücünü kullanarak istediği zaman istediği kişiye karşı organize bir psikolojik harp taktiği uygulayabilmiştir.51 Kendisini ziyarete gelen iş adamlarına verilecek hediyeye, Afrika'da seçilen ve göreve gelen devlet başkanına gönderilecek kutlama mesajına, Bank Asya’nın kurtarılması için örgüte yapılacak çağrıya, işledikleri suçtan dolayı tutuklanan örgüt mensubu polislere cesaret vermekten ülkenin siyasi tercihlerine müdahale etmeye, oyların seçimde hangi partiye hangi şartlarda verileceğinden örgüt kanallarındaki televizyon filmlerinin senaryosuna kadar, örgütün her alanına hâkimdir ve halen de fiilen yönetmektedir. Örgüt ondan emir almadan hareket etmemektedir. O istemeden ona rağmen örgütün hükümeti ve devleti hedef alması disiplin, organizasyon, hiyerarşi ve ideoloji bakımından mümkün değildir.52
Ankara Çatı İddianamesinde de yer aldığı gibi; “Fethullah Gülen, inzivada bir hayat sürdüğünü, sürgünde olduğunu iddia etse de gerçekte hükümete ayar veren, siyaset yapan, ihale takibi yapan, sponsor arayan, devlet adamı gibi diğer devlet temsilcileriyle ve hatta Papa ile görüşen, elçiler gönderen, taziyeler yayınlayan, Türkiye'deki ekonomik gücü kontrol eden devlet adamlarına hediye gönderip, tebrik mesajları yayınlayan, ABD'deki siyaset ile ilgilenip vali, milletvekili, senatör ve başkanlık seçimlerinde cömert bağışlarda bulunan, dünya çapındaki okullarına atama ve tayinler yapan, Türkiye'deki bütün olaylar karşısında siyasi tavır belirleyen, çeşitli siyasi partilerle işbirliği yapan, yargı ve emniyet üzerinde yapılacak operasyonların ve bu operasyonların hedefini tayin eden, istihbarat toplayan” bir örgüt lideridir.
-
Eleman Temin ve Yetiştirme Yöntemleri
FETÖ, ülke genelinde oluşturduğu kurumlar ve gerçekleştirdiği etkinlikler sayesinde geniş kitlelere ulaşma imkanını elde etmiştir. Gülen’in ülkenin çeşitli yerlerinde verdiği vaaz ve konferanslarda dile getirdiği altın neslin; hoşgörüyü esas alan, vatanına ve milletine bağlı iyi ahlaklı, başarılı bireylerden oluşan nesil olarak yetiştirilmesinin hedeflendiği iddiası, içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal şartların da etkisiyle kamuoyunda belli düzeyde destek görmüş ve buna paralel olarak da örgütün gücü her geçen gün katlanarak gelişme kaydetmiştir.
İlk Eleman Temin Etme
Örgütün ilk eleman oluşumunda, örgüte ait kurumların ve yapıların etkisi büyük olmuştur. Oluşum dönemlerinde toplumun geneline ulaşamadığı veya toplumsal zeminde istediği desteği henüz göremeyen örgüt, bu dönemlerde daha çok öğrencilere tek tek ulaşarak ele geçirme yöntemini izlemiştir. Bir tür kutsallık yüklenen ve belli gizemlerle süslenen ‘hizmet’, ‘altınçağ’ ve ‘altın nesil’ gibi vurgularla pekiştirilmiş bir algıyı kullanan örgüt kenüz fikri olgunluğa erişmemiş bireylerin bu yapıya katılmasını sağlamayı başarmıştır. Örgüt bünyesine katmaya çalıştığı insanları kademeli bir şekilde sempatizan, üye ve militan haline getirmiştir.53 İlk eleman temini çalışmalarının nasıl yapıldığını yer ve mekan açısından incelediğimizde aşağıdaki sonuçlara varılmaktadır:
Dostları ilə paylaş: |