Yaşlılık, yaşamın diğer evreleri gibi doğal, kaçınılmaz ve tüm insanlar için geçerli olan bir durumdur. Türkiye ve dünyada nüfusun yaşlanması; 21. yy.da ön plana çıkan en önemli demografik olgulardan biridir. Tıp alanında ilerlemeler, toplumsal etkiler, teknolojik gelişmeler, eğitim seviyelerinin yükselmesi, erken tanı ve tedavinin sağlanması, koruyucu sağlık hizmetlerinin gelişmesi ve bu gelişmelerle birlikte ölüm oranlarının ve doğum oranlarındaki düşüş yaşlılık sınırını sürekli yukarıya çekmektedir. Yaşlı nüfusunun artışı; kronik hastalıkların görülme sıklığını, bakım ihtiyacını ve bağımlılığı artırmaktadır. Yeti yitimine bağlı engelliliğin gelişmesi de çoğun zaman kaçınılmaz olmaktadır.
Yaşlı nüfus (WHO’ya göre 65 ve daha yukarı yaş); 2015 yılında 6 milyon 495 bin 239 kişi olmuştur. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2014 yılında %8 iken 2015 yılında %8,2’ye yükselmiş, yaşlı nüfusun %43,8‘ini erkek nüfus, %56,2’sini kadın nüfus oluşturmaktadır. Dünya nüfusunun 2015 yılında %8,5’ini yaşlı nüfus oluşturmuştur. En yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla; %30,4 ile Monako, %26,6 ile Japonya ve %21,5 ile Almanya olmuş. Türkiye bu sıralamada 167 ülke arasında 66. sırada yer almıştır. Kamu politikalarının oluşturulmasında, yaşlı bireylere, bakım verenlere, geleceğin yaşlıları olarak orta yaşlılara ve sağlıklı bir yaşlanma süreci için çocukluk dönemine ait verilere ihtiyaç vardır.
Kaynak: Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçları, 2007-2015
Yaşlılara yönelik yaşlılık maaşı, evde bakım aylığı, barınma yardımı, bakım hizmetleri gibi çeşitli programları yürütülmektedir.
2022 sayılı Kanun kapsamında 65 yaşın üstünde ve yoksul durumda olan bireylere yaşlılık maaşı verilmektedir. 26 Nisan 2016 tarihinde yapılan düzenleme ile birlikte 65 yaş üzeri ihtiyacı olan bireylere yaşlılık maaşı bağlanmasında; hane geliri hesabında sadece kendisinin ve eşinin gelirleri dikkate alınmaya başlanmıştır.
3294 sayılı Kanun kapsamında fakir ve muhtaç durumda olan yaşlıların mümkün olduğu kadar evinde hayatını devam ettirebilmesine yönelik olarak; ev yapım ve onarım için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kaynakları ile destek verilmektedir.
2828 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık nedeniyle ağır engelli hale gelen ve ağır engelli raporu olan yaşlı bireylerin bakımını üstlenen akrabasına evde bakım maaşı bağlanmaktadır.
2013 yılında 6495 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle Türkiye genelinde 65 yaş üstü kişiler, engelliler, şehit yakını ve gazilerin TCDD, belediye otobüsleri ve özel halk otobüslerinde serbest kart uygulaması getirilerek şehir içi ulaşımdan ücretsiz faydalanmaları sağlanmaktadır.
Evde Bakıma Destek Hizmetleri, Gündüzlü Bakım Hizmetleri, Yaşlı Yaşam Evleri, Yatılı Bakım Hizmetleri ve Rehabilitasyon Hizmetleri yaşlı bakım hizmetleri kapsamında sunulan hizmetlerdir.
Yaşlı Bakım ve Huzurevlerinden; ekonomik ve sosyal yönden yoksunluk içinde bulunan yaşlı bireyler ile 1005 sayılı Kanun gereği İstiklal Madalyası verilen yaşlı bireyler ücretsiz faydalanabilmekte olup ücretsiz kalan yaşlılarımıza Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden aylık harçlık verilmektedir.
Şubat 2016 itibariyle Bakanlığa bağlı 13.602 kapasiteli 133 Huzurevi ile Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde 12.382 yaşlılarımıza hizmet sunulmaktadır. Ayrıca halen Türkiye genelinde hizmet veren 9.084 kapasiteli 163 özel huzurevinde 6.358 yaşlıya, diğer bakanlıklara bağlı 570 kapasiteli 2 huzurevinde 566 yaşlıya, belediyelere ait 2.871 kapasiteli 20 huzurevinde 2.010 yaşlıya, dernek ve vakıflara ait 2.354 kapasiteli 29 huzurevinde 1.626 yaşlıya ve son olarak da azınlıklara bağlı 508 kapasiteli 5 huzurevinde 355 yaşlıya hizmet verilmektedir.
Yaşlılara yönelik temizlik, yemek alışveriş gibi konularda destek olunması amacıyla Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından sosyal hizmet projeleri yürütülmektedir. Ayrıca özellikle büyükşehir belediyeleri de yaşılara yönelik evde destek hizmetleri vermektedir.
ASPB tarafından yaşlanma ile ilgili veriler dikkate alınarak, yaşlıların her türlü engel, ihmal ve dışlanmaya karşı toplumsal hayata ayrımcılığa uğramadan ve etkin biçimde katılmalarını sağlamak üzere; 2013 yılında Ulusal Yaşlanma Uygulama Programı hazırlanmış ve Program 2016 yılında revize edilmiştir.
Aktif yaşlanma; bireyler yaşlanırken yaşam kalitesinin güçlendirilmesi amacıyla sağlık, katılım ve güvenlik için fırsatların optimize edilmesi süreci olarak tanımlanmakta olup Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından "Aktif Yaşlanma Strateji Belgesi" hazırlanmıştır. Söz konusu Strateji Belgesinin eylem önerileri, öncelikli üç konuya göre düzenlenmiştir. Bunlar; işgücü piyasasına aktif katılım, topluma katılım, bağımsız yaşamdır.
1.4.2.4.2. Engellilere Yönelik Hizmetler
Engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımlarının sağlanması ve engelliliği önleyici tedbirlerin alınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamak amaçlı olarak 07.07.2005 tarihinde yasalaşan 5378 sayılı Engelliler Kanunu, engelli hakları adına çok önemli bir adım olmuştur.
5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun “Genel Esaslar” başlıklı 4 üncü maddesinin (f) bendinde “Engellilere yönelik hizmetlerin sunumunda aile bütünlüğünün korunması esastır.” hükmüyle hizmet sunumunda dikkat edilmesi gereken ilke vurgulanmıştır. Buna göre, adı geçen Kanun’un “Destek ve Bakım” başlıklı 6 ncı maddesinde belirtildiği üzere “Engellilerin öncelikle bulundukları ortamda bağımsız yaşayabilmeleri için durumlarına uygun olarak gerekli psikososyal destek ve bakım hizmetleri sunulur. Destek ve bakım hizmetlerinin sunumunda kişinin biyolojik, fiziksel, psikolojik, sosyal, kültürel ve manevi ihtiyaçları ailesi de gözetilerek dikkate alınır.” hükmü getirilmiştir.
Engellileri, ailelerini, engellilere yönelik hizmet veren kurum ve kuruluşlar ile diğer ilgilileri, destek, bakım, habilitasyon, rehabilitasyon, istihdam, eğitim, öğretim ve erişilebilirlik hizmetlerini kapsamaktadır.
BM Engelli Hakları Sözleşmesine Ek İhtiyari Protokol 2015 yılında onaylanmış olup; engelli bireylerin, ailelerini, engellilik alanında çalışan kişi ve grupların, sözleşmede yer alan alanlarda ayrımcılığa uğradıklarına iddia etmeleri halinde, iç hukuk yollarını tüketmeleri şartı ile BM Engelli Hakları Komitesine başvuru şartlarını düzenlemektedir.
Engellilere yönelik sosyal yardımlar 2022 ve 2828 sayılı Kanunlarda düzenlenmiştir. 2022 sayılı Kanuna göre %40 ve üzeri engelli olanlardan 18 yaşını dolduranlara ve muhtaç durumda olan 18 yaş altı engelli çocukların yakınlarına maaş bağlanmaktadır. 2013 yılında yapılan düzenleme ile asgari ücretin üçte biri olarak engelli maaşı kıstası getirilerek hedef kitle genişletilmiş ve daha çok engellinin yararlanması sağlanmıştır.
2005 yılında yapılan düzenleme ile 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu kapsamında; her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı, asgari ücretin aylık net tutarının 2/3’ünden daha az olan ağır engelli olanlar adına, bakım veren akrabasına evde bakım maaşı ödenmeye başlanmıştır.
Engelli sağlık raporunda en az %20 oranında engelli olan çocuklara özel eğitim imkanı tanınmıştır. Özellikle 2005 yılında yürürlüğe girdikten sonra Engelliler Kanunu ile yapılan düzenlemeler, özel eğitim hizmetlerinden yararlanan engelli birey sayısında doğrudan bir artışa yol açmıştır. 2002 yılında 490 okul/sınıf/kurumda 56.608 birey örgün özel eğitimden yararlanırken 2015 yılında yaklaşık 295.000 bireye ulaşmıştır.
5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunun 19 uncu maddesi ile 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmış, Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olan apartman, site vb. konutlarda yaşayan kişiler getirilen yasal düzenleme ile engeline uygun tadilat yaptırma olanağına sahip olmuşlardır.
Kentsel yaşamın engellilerin erişilebilirliğine uygun olarak düzenlemesi kapsamında 7/7/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunda; kentsel yaşamın engellilerin erişilebilirliğine uygun düzenlemesi amaçlanmış ve 3194 Sayılı İmar Kanununda ve yönetmeliklerinde kentlerde her alanda erişilebilirliğin sağlanması için imar planları, kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda Türk Standartları Enstitüsü'nün ilgili standartlarına uyulması zorunluluğu getirilmiştir. Ayrıca, 20/07/2013 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği gereği her ilde valilikler bünyesinde Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme komisyonları kurulmuştur
30.07.2006 tarih 26244 sayılı “Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik” kapsamında resmi bakım ve özel bakım merkezlerinde bakım ihtiyacı olan engellilere yatılı ve gündüzlü hizmetler verilmeye başlanmıştır.
30.07.2006 tarih 26244 sayılı “Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik” kapsamında bakım ihtiyacı olan engelli koşullarına sahip olan engellilere bakan akrabalarının evde bakım ücreti/evde bakıma destek yardımından faydalanması sağlanmıştır.
İŞKUR tarafından engelli çalıştırmayan işverenlerden tahsil edilen idari para cezaları fonundan, kendi işini kurmak isteyene en az % 40 oranında engelli olan kişilere toplam 36 bin TL hibe vermektedir.
Bakıma muhtaç derecede ağır engelli çocuğu olan annelere erken emeklilik hakkı; 1Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren, 5510 sayılı Kanununun 28. maddesi ile sağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanuna göre; Engelli çalışan ve bakmakla yükümlü olduğu engelli yakını olan çalışana vergi indirimi uygulanmaktadır.
Engelli memurların erken emeklilik hakları; 5434 sayılı Kanun, engelli işçilerin erken emeklilik hakları; 506 sayılı Kanun ile sağlanmış, 1 Ekim 2008 sonrası işe giren tüm engelli bireylerin erken emekliliği ise 5510 sayılı Kanun ile düzenlenmiştir. Bağ-Kur’lu engelli çalışanların erken emeklilik hakkı ilk kez 1 Ekim 2008 tarihinde 5510 sayılı Kanun ile düzenlenmiştir.
2010/02 sayılı Sendikal Gelişmeler Doğrultusunda Alınacak Önlemler hakkında Başbakanlık Genelgesi ile kamu çalışanlarının kanunen bakmakla yükümlü olduğu engelli aile bireyinin bakıma muhtaç olduğunun ilgili mevzuatına göre alınmış geçerli engelli sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi kaydıyla bu durumdaki personele; engelli aile ferdinin günlük bakımı için izin kullanımında gerekli kolaylık sağlanacak ve personel mesai saatleri dışındaki nöbet görevinden ve gece vardiyasından muaf tutulmuştur.
Engelli vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarının memur ve işçi kadrolarına alınması politikasında değişikliğe gidilmiş, engelli istihdamı ilk kez; 2012 yılında sınav ve kura yoluyla yapılmaya başlanmıştır. Özel yetenekle üst öğrenime geçiş yapmak isteyen ve özel yetenek sınavını kazanan bedensel, zihinsel, görme ve işitme engel grubundaki öğrenciler için YGS taban puanı 20 Aralık 2013 tarihinde 100 puan olarak belirlenmiştir. Üstün yetenekli öğrencilerin YÖK tarafından değerlendirilmesi sonucu uygun görülmesi halinde YGS ye girmeden Güzel Sanatlar Bölümlerine kayıt olabilmeleri hakkı getirilmiştir. Bakanlar Kurulu Kararında engelli öğrenciler hakkında; öğrencilerin ödemesi gereken öğrenim ücreti tutarlarından engellilik oranı kadar indirim yapılır.
2011 yılında 657 sayılı Kanunun 101. Maddesi değiştirilerek “engelli memurun gece nöbet ve gece vardiyası muafiyeti” düzenlenmiştir.
2014 yılında ilgili mevzuat 657 Devlet Memurları Kanununda, Kanununun 104. Maddesinde yapılan ekleme neticesinde; “Memurlara; en az yüzde 70 oranında engelli ya da süreğen hastalığı olan çocuğunun (çocuğun evli olması durumunda eşinin de en az yüzde 70 oranında engelli olması kaydıyla) hastalanması hâlinde hastalık raporuna dayalı olarak ana veya babadan sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar mazeret izni verilir.” hükmü getirilmiştir.Aynı düzenlemeler paralel olarak 926 sayılı TSK Personel Kanununda, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununda ve İş Kanunda da yapılmıştır.
2014 yılında yine Devlet Memurları Kanununun 72 nci maddesindeki değşikliğe göre, kendisi engelli olan ya da bakmakla yükümlü olduğu engelli yakını bulunanların yer değiştirme taleplerinde çalıştıkları kurumların teşkilat ve kadro imkânları ölçüsünde kolaylıklar sağlamaları gerekmektedir. Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliği’ne Haziran 2014’te eklenen Ek-3 üncü madde ile engellilik durumuna bağlı olarak yer değiştirme hususu düzenlenmiştir.
Bunların dışında;
Engelli bireylerin ihtiyacına göre; hasta alt bezi, akülü ve manuel tekerlekli sandalye, ortez, protez, işitme cihazı ve diş tedavisi, fizik tedavi seansları bunun gibi işlemler katkı payı ödenerek ödeme kapsamına alınmıştır.
Engellilerin profesyonel olarak spor yapmaları için Devlet Bakanlığına bağlı Engelliler Spor Federasyonu vardır. Engelli gençler için Paralimpik ve Deafolimpik Oyunları, Dünya Özel Olimpiyat Oyunları’nda ilk üç dereceyi alanlara milli sporcularda olduğu gibi özel bir puan verilemektedir. Bu gençler özel yetenek sınavlarına girmeden, yerleştirmelerini ÖSYM yapmaktadır.
Halk eğitim merkezleri, Türkiye İş Kurumu, KOSGEB gibi kamu kurumlarında engellilere özel meslek edindirme kursları açılmakta, bu kursları bitiren engellilere iş yerleştirmelerde öncelik tanınmaktadır.
İşgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan engelli bireyler için istihdam oluşturmak amacıyla mevzuata uygun iş yerlerinin açılması uygulaması konusunda düzenleme yapılmıştır.
1.4.2.5.Kadınlara Yönelik Hizmetler
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü bünyesinde kadının aile ve sosyal yaşamdan kaynaklanan sorunlarının çözümüne destek oluşturmak, kadının insan haklarının ve toplumsal statüsünün korunması ve geliştirilmesi, kadının toplumsal hayatın tüm alanlarında etkin hâle getirilmesine yönelik ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesi çalışmalarını koordine etmek, belirlenen politika ve stratejileri uygulamak, uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek çerçevesinde çalışmalar yürütülmektedir.
Bu görevler çerçevesinde Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmekte olan çalışmalar aşağıda yer almaktadır: 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ve ilgili Yönetmelikler kapsamında çalışmalar yürütmektedir. Bu mevzuat ışığında, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM), İlk Kabul Birimleri ve Kadın Konukevleri kurumsal hizmet birimleri olarak faaliyet göstermektedir. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı (2012-2015) Temmuz 2012’de uygulamaya başlanmıştır. 2016-2019 dönemi için güncellenmesine ilişkin çalışmalar devam etmektedir. Mevzuat düzenlemeleri, farkındalık yaratma ve zihniyet dönüşümü, koruyucu ve önleyici hizmet sunumu ve şiddet mağdurlarının güçlenmesi, sağlık hizmetlerinin düzenlenmesi ve uygulanması, kurumlararası işbirliği ve politika geliştirme olmak üzere 5 hedefe ilişkin 30 temel faaliyet yer almaktadır.
2008 yılında gerçekleştirilen “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması”nın 2014 yılında tekrarlanarak son 6 yıl içerisinde yürütülen politika ve programların etkilerinin değerlendirilmesi yoluyla şiddet yaygınlığındaki farklılaşmanın anlaşılması amaçlanmıştır. Diğer bir araştırma ise; 6284 Sayılı Kanunun Uygulanmasına Yönelik Etki Analizi Araştırmasıdır. Söz konusu araştırma ile 6284 Sayılı Kanun’un şiddet mağduru, şiddet uygulayanlar ve kanun uygulayıcılarının gözünden etkisi ve etkinliğini değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
6284 sayılı Kanunun Teknik Yöntemlerle Takibe İlişkin hükmü çerçevesinde EGM ve AVEA işbirliğiyle ''Şiddet Mağdurlarının Korunmasında Elektronik Destek Sistemi'' pilot uygulaması 18 Ekim 2012 tarihinde Adana ve Bursa’da başlatılmıştır. Pilot uygulama, 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle sonlandırılmıştır.
ASPB ile ilgili kurum ve kuruluşlar ile işbirliğinde kurumsal kapasitenin geliştirilmesi, şiddetle mücadelede farkındalığın arttırılmasına yönelik eğitim, seminer çalışmaları gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda; Milli Savunma Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile Protokoller imzalanmıştır.
Ayrıca, “Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi” yürütülmektedir.
“Kadın Bilgi Sistemi” içerisinde yer alan; Kadın konukevi ve ilk kabul birimlerinin kullanmakta olduğu Yönetim Bilgi Sistemi Modülü(YBS) ile, ŞÖNİM hizmetleri ve 6284 sayılı Kanun kapsamında verilen tedbir kararlarının kaydedildiği veri modülünün geliştirilmesi, yerel yönetim ve STK’lara bağlı kadın konukevi verilerinin görülebileceği YESKAP Modülünün oluşturulması, bahse konu sistemin, Adalet Bakanlığı’nın UYAP Bilgi Sistemi ile bağlantısının sağlanması yönünde çalışmalar yürütülmektedir.
Dostları ilə paylaş: |