Ünden bugüN



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə799/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   795   796   797   798   799   800   801   802   ...   877
KAZOÇEŞME TEKKESİ

bak. PERiŞAN BABA TEKKESİ



KEÇECİZADELER

17. yy'ın ikinci yansında Konya'dan istanbul'a göçen, sonraki kuşakları arasında bilim, edebiyat, siyaset adamlarının yer aldığı aile.

Tanzimat dönemi devlet adamlarından FuadPaşa, ailenin en tanınmış bireyidir. Ke-çecizadeler, istanbul'a özgü ince yaşamın, şiirli, nükteli anlatım geleneğinin temsilcilerinden sayılmıştır. Konya'da Topraksokak Camii imamı Keçeci Süleyman Efendi ailenin atasıdır. Oğlu Keçecizade Mustafa Efendi (18. yy'ın ilk yarısı) istanbul'a gelerek medrese öğrenimi gördü. Dönemin bilim ve din adanılan arasında ünlendi. Av-ratpazarı'ndaki konağında özel dersler verdi. Kudüs ve Bursa kadılığı yaptı. Şeyhülislam Pirîzade Sahib Efendi'nin girişimiyle Davutpaşa Camii imamının kızıyla evlendi, istanbul'daki Keçecizadeler bu evliliktendir.

Mustafa Efendi'nin oğlu Mehmed Salih Efendi (1737-1800) medrese eğitimi aldı. Müderrislik, Selanik, Ordu-yı Hümayun kadılıkları görevlerinde bulundu, iki kez, Konya'ya ve Gelibolu'ya sürüldü. Anadolu (1797) ve Rumeli (1799) kazaskerliği yaptı. Avratpazarı'ndaki Mustafa Bey Mescidi naziresinde gömülüdür. Kazasker Mehmed Salih Efendi'nin dört kızı, istanbul'un önde gelen ailelerine gelin oldular. Ailenin damadan, istanbul payeli Mehmed Esad Efendi, Nafiz Paşa, Kapan Naibi Abdüllatif Efendi ile Kazasker Moralızade Hâmid Efendi' dir. Mehmed Salih Efendi'nin büyük oğlu Abdurrahman Nebil Efendi (ö. 1799), i-kinci oğlu Müderris Mehmed Arif Efendi (ö. 1811), küçük oğlu ise şair, Kadı izzet Molla'dır(-t). Keçecizadelerin ilk ünlü bireyi olan îzzet Molla'nın babası gibi iki kez istanbul'dan sürülmesi, Sivas'a gönderilirken "dilini tutması"nın resmen bildirilmesi ve Sivas'taki kuşkulu ölümü, yaşadığı dönemin, aydınlar için ne denli ağır koşulları olduğu konusunda bir fikir verir.

istanbul'un aydın ve yüksek zümre çevrelerinde, Keçecizadelerin nüktedanlıkla belirginleşen saygın bir yer edinişleri izzet Molla ile başladı. Onun hikmetlerle işlenmiş dizeleri istanbul halkı arasında birer vecize olarak unutulmamıştır. "Meseldir gülşen-i âlemde bir gülle bahar olmaz", "Talihi yâr olanın yâr sarar yâresini", "Süleyman dahi olsan rüzgâra itimad etme", "Âkil oldur ki ide düşmenini rıfk ile dost" bunlardandır. Keşan'a sürgün edilişi, Divan Edebiyatı'nın son güzel eserlerinden biri cilan Mihnet-Keşarim yazımına vesile olmuştur, izzet Molla bu eserinde istanbul' dan Keşan'a gidişini anlatırken Küçükçek-mece'nin camilerini, imaretini, beyaz ekmeğini, köprüsünün tahta korkuluklarını, buradan mürur tezkiresi ile nasıl geçildiğini, dünyanın malı, parası verilse de bö-lükbaşının kimseyi tezkiresiz bir taraftan öbür tarafa bırakmadığını, Haramidere'nin adı gibi bir eşkıya yatağı olduğunu, bir kocasın (arabacı) yanlarına gelip korkmama-lannı söylediğini, Türkmenli Köyü'nde konuk olduğu evin yoksulluğu karşısında istanbul'daki kendi konağını bir saray gibi


Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   795   796   797   798   799   800   801   802   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin