ÜNİte 8 YÖnetiM



Yüklə 0,69 Mb.
səhifə2/11
tarix14.02.2018
ölçüsü0,69 Mb.
#42689
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11
Parti üretimi; Bir ürünün, özel bir siparişi veya sürekli bir talebi karşılamak amacı ile belirli miktarlardan oluşan partiler halinde üretilmesidir.

Sürekli üretim; Bu tip üretimde, mevcut makine ve tesisler sadece belirli bir mamulün üretiminde kullanılır. Sürekli üretim tipi, kütle üretimi ve süreç üretimi olarak iki şekilde gerçekleştirilir.

Proje üretimi; Proje üretiminde, belirli bir mamulün yalnız bir kez üretilmesi söz konusudur ve bu haliyle sipariş üzerine üretim tipine benzemektedir. Ancak proje üretiminde akış yoktur. Gemi yapımı, uçak montajı, bina inşaatı gibi faaliyetler proje üretimi sınıfına girmektedir.

ÜRETİM YÖNETİMİ KAVRAMI VE GELİŞİMİ

Gelişen teknoloji, artan insan ihtiyaçları ve yoğunlaşan rekabet üretim yönetimi kavramının ortaya çıkışına neden olmuştur. Üretim sistemlerinin kurulması ve işletilmesi ile ilgili bu ve buna benzer zorluklar ve sorunlar, günümüzde genel işletme yönetimi konularından ayrı olarak bir üretim yönetimi kavramı ortaya çıkarmıştır.



üretim yöneticisinin üretim faaliyetleri sırasında çelişen unsurlar arasında uzlaştırıcı çözümler bulması ve bu konuda kantitatif yöntemlerden ve bilgisayar teknolojisinden yararlanması gerekir.

Kaynakların verimli kullanılabilmesi için, üretim bölümünün diğer bölümlerle yakın temas içinde olması gerekir.



Bugünkü anlamda üretim faaliyetlerinin başlangıcı için 18. Yüzyıl sonlarında gerçekleşen Sanayi Devrimi, dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Buharlı makinenin icadı ve devamında ortaya çıkan yeni buluşlar, atölye ve fabrika sistemlerinin doğmasına yol açmış ve üretim artışı büyük boyutlara ulaşmıştır.

Üretim yönetiminin bir bilim dalı haline gelmesinde ve gelişmesinde birçokdeğerli bilim adamının yanında özellikle, ünlü filozof ve ekonomist Adam Smith’in ve endüstri mühendisliğinin temellerini atan Frederick Taylor’un büyük katkıları olmuştur.

Adam Smith, işbölümü ve uzmanlaşma konusunu ilk kez ortaya atmış, bu konuda çalışmalar yapmış ve bu kavramların üretim yönetimi alanında kullanılmasını sağlamıştır. 1900’lü yılların başlarında Amerikalı işadamı Henry Ford, kurduğu otomobil fabrikasında ilk montaj hattını kurarak, bu düşünceleri hayata geçirmiş ve bu gelişme bir devrim niteliğinde olmuştur.

Frederick Taylor da, zaman etüdü konusunda yaptığı çalışmalar ve geliştirdiği teşvikli ücret sistemleri ile endüstri mühendisliği alanında bir çığır açmıştır.

“Toplam kalite anlayışı” olarak ifade edilen yeni bir yaklaşımın gelişmesi ile, işletmelerin kalite olgusunu sadece ürettikleri mal ve hizmet boyutunda değil, tüm kaynakları kapsayacak boyutta ele almaları zorunlu hale gelmiştir.

Üretim Yönetimi üretim sisteminin kurulması ve işletilmesi şeklinde iki ayrı faaliyet gösterir.



Üretim Sisteminin Kurulması

Bir üretim sisteminin (tesisin, fabrikanın) kuruluşuna ilişkin en önemli konu, şüphesiz yer seçimidir. Çünkü kuruluş yeri, tesisin iç yerleşme düzenini, yatırım ve işletme maliyetini, hatta organizasyon yapısını bile önemli ölçüde etkiler. Kuruluş yerine karar verirken, enerji kaynakları, yakın çevrede yan sanayi tesislerinin mevcudiyeti, ham madde tedarik, depolama imkanları ve taşıma olanakları gibi çeşitli ekonomik ve fiziksel faktörler dikkate alınır.

Üretim Sisteminin İşletilmesi

Kuruluş işlemleri tamamlandıktan sonra sıra, kurulan sistemin işletilmesine gelir. Doğaldır ki, ne zaman ve ne kadar üretim yapılacağına ilişkin üretim planlaması ilk sırayı alır.



Üretim Planlaması üretime başlamadan önce, üretimin nerede, ne zaman ve nasıl yapılacağı, ne üretileceği ve ne kadar üretileceği, üretimin ne kadar süre alacağı gibi soruların cevaplanması gerekmektedir. Böylece işletmeler önceden üretim planlaması yaparak mevcut kaynakları rasyonel ve verimli olarak kullanabilirler.

Üretim planlaması, gelecekteki üretim faaliyetlerinin ve miktarlarının sınırlarını ve seviyelerini belirleyen bir fonksiyondur. Üretim planlaması, işletmenin mevcut kaynaklarını rasyonel olarak kullanarak üretim yapabilmesi konusunda karar alma sürecidir. Başka bir tanıma göre üretim planlaması, işletmenin üretim faaliyetlerinin istenilen miktar, kalite, yer ve zamanda, kimler tarafından nasıl ve ne zaman yapılacağına ilişkin çalışmaların bütününü oluşturmaktadır.

Üretim planlaması, üretim sistemlerinde ortaya çıkan gelişmelere paralel olarak günümüzde geçmişe göre çok daha fazla önem kazanmaya başlamıştır. Bu durumun başlıca nedenleri şöyle sıralanabilir:

- Gelişen ve genişleyen işletme faaliyetleri ile ilgili koordinasyon zorluğu,

- İşletmeler arasındaki hizmet, kalite ve fiyat rekabetinin artması,

- Üretim sistemlerinin yoğunlaşması ve karmaşık hale gelmesi,

- Tüketici zevk ve tercihlerinin kısa zamanda değişebilmesi,

- İşletme faaliyetleri sırasında malzeme, makine saati ve işgücü kayıplarının minimum düzeye indirilmesinin zorunlu hale gelmesi.

Üretim planlaması, öncelikle üretim programlarının hazırlanmasını ve daha sonra da fiili üretimin planlanmasını içeren iki aşamada gerçekleştirilir.

Üretim programları

Üretim programları, bir işletmede belirli bir plan dönemi içinde hangi malların, hangi miktarlarda ve zamanda üretileceğini gösteren ayrıntılı çalışmalardır.

Fiili üretimin planlanması

Hazırlanan üretim programları doğrultusunda yapılacak üretimin planlanması ise, üretim için gerekli hazırlıkların planlanması ve üretim işlemlerinin planlanması olarak iki aşamada gerçekleştirilir.

Üretim hazırlıklarını planlayabilmek için üretim sırasında ihtiyaç duyulan işgücünün, makine ve donanımın, malzemenin, diğer araç ve gereçlerin sayısının, miktarının, niteliklerinin, yapılacak üretime uygun olarak hazır tutulması gerekir. Üretimin gerçekleştirilmesi için hangi işlerde, hangi nitelikte kaç kişi gerektiği, işgücü planlaması ile saptanır. Makine ve araç gereç planlaması, üretim için gerekli donanımın tür ve sayılarının, hangi bölümlerde bulunacağının tespiti ile yapılır.

Üretim sürecinin planlanması, birkaç aşama halinde yapılmaktadır. Belirli bir ürünün üretilmesi sırasında yapılması gereken iş ve işlemlerin tespit edilmesi, planlamanın ilk aşamasını oluşturmaktadır. Yapılacak iş ve işlemler belirlendikten sonra, bu işlerin hangi sıra ile yapılacağı tespit edilir ve işler



Stok Kontrolü

Bir üretim sürecinde, üretilen mamule dolaysız ve dolaylı olarak katılan tüm fiziksel varlıklar ile mamulün kendisi stok kavramı içinde yer almaktadır.

üretim faaliyetlerinin aksamaması, üretim maliyetlerinin standartlaşması ve talebin karşılanabilmesi için işletmeler yukarıdaki tanıma uyan nesneleri stoklarlar. Stok kalemleri cins, değer, kullanım yeri ve stoklama biçimi gibi unsurlar dikkate alınarak belirli gruplara ayrılabilir. Buna göre, ham maddeler, yarı mamuller, mamuller, hazır parçalar ve yardımcı malzemeler gibi sınıflar oluşturulmaktadır.

Üretimin aksamaması için işletmeler, belirli bir miktar stok bulundurmak zorundadırlar



Stok Kontrol Yöntemleri

Stok kontrolünün amacı, piyasa taleplerini ve siparişleri yeterince ve zamanında karşılayabilmek ve bunu en ekonomik şekilde yapabilmektir

Stokların en ekonomik düzeyde bulundurulması, yani en düşük maliyetle stok bulundurulması, az önce sözü edilen maliyetler arasında denge kurulmasına ve değişen koşullara uygun yeni denge noktaları tespit edilmesine bağlıdır. İşletmeler sahip oldukları ölçeğe, üretim tipine, yönetim politikalarına, finansman olanaklarına ve diğer faktörlere uygun olarak farklı stok kontrol yöntemleri uygulayabilir.



Gözle Kontrol Yöntemi

Stoklar belli aralıklarla, bu konuda deneyimli bir görevli tarafından gözden geçirilir. Belirli bir düzeyin altına inmiş stok kalemleri için sipariş verilir. Özellikle küçük üretim işletmelerinde, perakende satış mağazalarında, gıda marketlerinde, gözle kontrol yöntemi sıklıkla uygulanan bir yöntemdir.



Çift Kutu Yöntemi

Bu yöntemde stok kalemleri, iki bölmeli bir kutuda bulundurulur. Birinci kutu boşaldığında sipariş verilir ve sipariş edilen miktar işletmeye teslim edilinceye kadar, ikinci kutudaki stok kullanılır. Çift kutu yöntemi ve gözle kontrol yöntemi, birim değeri düşük, küçük hacimli ve çok sayıda stok kalemi barındıran işletmelerde yaygın biçimde uygulanmaktadır.



ABC Yöntemi

Bir stok kontrol yöntemi olarak ABC yöntemi, stok kalemlerinin toplam içindeki yüzdelerine göre sınıflara ayrılması prensibine dayanır. Sınıflama yapılırken stoklar genellikle 3 gruba ayrılır.

A Grubu Stoklar: Toplam miktarın % 15-20’sini, toplam değerin ise % 75-80’ini oluşturan stok kalemleri bu gruba dahil edilir.

B Grubu Stoklar: Toplam miktarda % 30-40, toplam değerde % 10-15 payı bulunan stoklar bu grupta yer alır.

C Grubu Stoklar: Miktar olarak % 40-50, değer olarak % 5-10 oranında paya sahip stok kalemlerinin yer aldığı gruptur.

Uygulamada bazı işletmelerin stok kalemlerini 3’ten daha fazla gruba ayırdıkları da görülmektedir. Bu yöntemin sağlıklı sonuçlar vermesi için öncelikle düşük değerli kalemlerden bol miktarda bulundurmak ve yüksek değerli kalemlerin miktarını düşük tutup, bunlar üzerindeki kontrolleri yoğunlaştırmak gerekmektedir.

Bir stok kontrol yöntemi olarak ABC yöntemi, stok kalemlerinin toplam içindeki yüzdelerine göre sınıflara ayrılması prensibine dayanır.

Sabit Sipariş Miktarı Yöntemi

Bu yöntemde stok miktarı belirli bir düzeye indiğinde, toplam stok maliyetini minimize edecek şekilde önceden saptanmış olan sabit bir miktar sipariş edilir.

Tedarik süresi de her sipariş için sabit bir süre olarak bilinebiliyorsa, özellikle sabit bir üretim hacmine sahip firmalarda sağlıklı bir biçimde uygulanabilir. Bu suretle işletmenin ilgili stok kaleminin en düşük (emniyet stoku) ve en yüksek miktarları belirlenmiş ve stok düzeyinin sürekli bu miktarlar arasında kalması sağlanmış olur.





Ekonomik Sipariş Miktarı Yöntemi

Uygulanan stok kontrol yöntemlerinin en büyük sorunu belirsizliktir. Eğer belirsizliğin olmadığı veya ihmal edilebilir düzeyde olduğu kabul edilir ve bazı basitleştirici varsayımlardan hareket edilirse, bu konuda geliştirilen matematik modellerin uygulanması mümkün olmaktadır. Ekonomik sipariş miktarı yöntemi de, stok kaleminin bir dönemlik tüketiminin bilindiği, tedarik süresinin değişmediği ve verilen sipariş miktarının aynı kaldığı varsayımları altında bir model geliştirmiştir. Bu modele göre, ekonomik

sipariş miktarını (ESM = Q) veren formül;

şeklinde yazılabilir. 2 ) 12 (C xDxC Q ESM  

Q = Ekonomik sipariş miktarı

D = Yıllık talep miktarı

C1 = Sipariş maliyeti

C2 = Stoklama maliyeti

Yukarıda değinilen varsayımlar altında, stok kalemleri ile ilgili veriler formüle uygulandığında, firmanın her seferinde vermesi gereken sipariş miktarı elde edilmektedir.

Siparişin yılda kaç kez verileceğini belirlemek için stok kaleminin yıllık tüketim miktarını, ekonomik sipariş miktarına bölmek yeterlidir.

Ekonomik sipariş sayısı (N) = D / Q

Ekonomik sipariş süresi ise bir yılın gün sayısı olan 365’in, ekonomik sipariş sayısına bölünmesi ile bulunabilir.

Ekonomik sipariş süresi (T) = 365 / N

Yöntemin uygulanmasını basit bir örnekle göstermeye çalışalım. Bir işletmenin üretim sırasında kullandığı bir stok kaleminin yıllık tüketim miktarının 24.000 birim, sipariş maliyetinin 90 TL ve stoklama maliyetinin 3 TL olduğunu varsayarsak, ekonomik sipariş miktarı (Q) şöyle hesaplanabilir.

= 1.200 birim 3 90 000.242xxQ 

Buradan hareketle, ekonomik sipariş sayısı (N);

N = 24.000 / 1.200 = 20 kez

olarak bulunur. Ekonomik sipariş süresi (T) ise,

T = 365 / 20 = 18 gün

Örneği bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, işletmenin ilgili stok kaleminden yılda 20 kez, yani 18 gün arayla, her biri 1.200 birimlik partiler halinde sipariş vermesi halinde, stoklarını en düşük maliyetle kontrol edebileceğini söyleyebiliriz.

Kalite Kontrolü

Kalite kavramı genellikle yanlış algılanan ve kişisel yargılara göre tanımlanan bir kavramdır. “Kaliteli bir mal” deyimi ile bir kişi malın fiyatının yüksekliğini, diğeri sağlamlığını, bir başkası biçimini kasdediyor olabilir. Kalite çoğunlukla algılandığı gibi, mutlak anlamda en iyi demek değildir. Yüksek niteliklere sahip pahalı bir ürün ile, düşük nitelikli ucuz bir üründe farklı düzeylerde de olsa belirli bir kalite mevcuttur. Başka bir ifade ile, her iki ürün de kendi çapında kalitelidir. Dolayısı ile kaliteyi, bir ürünün kendinden beklenen işlevleri, en üst düzeyde yerine getirmesi olarak tanımlamak mümkündür.


Kalite Kontrol Yöntemleri

Yüzde yüz muayene

Bazı ürünler, miktarları ve özellikleri bakımından tamamının kontrol edilmesine uygun yapıdadırlar.

Örnek muayenesi

Bazı ürünlerin tamamınnı yüzde yüz muayene yöntemi ile kalite kontrolünün yapılması mümkün değildir.

Tamir ve Bakım Planlaması

makine, ekipman ve tesislerin sorunsuz olarak kullanılabilmesine bağlıdır. Makine ve ekipmanın belirli zamanlarda bakımlarının ve beklenmedik zamanlarda oluşan arızalarının giderilmesi, üretim akışını mümkün olduğunca aksatmadan yapılmalıdır.



İşletme ölçeği ve üretim sistemi büyüdükçe ve üretim miktarı arttıkça, tamir ve bakım planlamasının ve faaliyetlerinin önemi daha da artar.

Tamir ve bakım faaliyetlerindeki aksaklıkların üretim akışı, verimlilik ve maliyetler üzerindeki olumsuz etkileri ana başlıkları ile şöyle sıralanabilir:

- Makinelerin ve çalışan işçilerin boş kalması,

- Dolaylı işçilik ve genel üretim maliyetlerinin artması,

- Müşteri taleplerinin karşılanamaması, sipariş üzerine üretimde zamanında teslim edilemeyen ürünler nedeniyle tazminat ödenmesi,

- Iskarta oranının artması.


Tamir ve bakım planlaması iki tip faaliyetten oluşur. Bunlar tamir ve koruyucu bakımdır

DEĞERLENDİRME SORULARI

1. Aşağıdakilerden hangisi kalite kontrolünde yüzde yüz muayene yönteminin uygulanmasına uygun değildir?

a) Otomobil

b) Televizyon

c) Mobilya

d) Buzdolabı

e) Çimento

2. Bir işletme üretim sırasında belirli bir stok kaleminden yılda 15.000 birim kullanmakta ve stoğun sipariş maliyetini 50 TL ve stoklama maliyetini de 1,5 TL olarak hesaplamaktadır. Bu işletmenin ilgili stok kaleminin ekonomik sipariş miktarı kaç birimdir?

a) 3.000 birim

b) 707 birim

c) 30 birim

d) 1.000 birim

e) 1.414 birim

3. Aşağıdakilerden hangisi ileri üretim sistemleri arasında yer almaz?

a) İmalathane sistemi

b) Esnek üretim sistemi

c) Bilgisayar tümleşik üretim sistemi

d) Tam zamanında üretim sistemi

e) Yalın üretim sistemi

4. Aşağıdakilerden hangisi, el sanayi sisteminin genel özelliklerinden biri değildir?

a) Emeğe dayalı bir üretim sistemidir.

b) Genelde sipariş üzerine üretim yapılır.

c) Sabit sermaye ihtiyacı yüksektir.

d) Müşteri sayısı sınırlıdır.

e) Küçük birimler halinde kurulurlar.


5. Aşağıdakilerden hangisi günümüzde üretim planlaması yapmanın zorunluluğunu ifade etmekten uzaktır?

a) Malzeme, zaman ve işgücü kayıplarını azaltma isteği

b) Tüketici zevklerinin kısa sürede değişebilmesi

c) İşletme faaliyetleri arasındaki koordinasyon güçlüğü

d) Üretim sistemlerinin basitleşmesi

e) İşletmeler arası rekabetin artması

6. Aşağıdakilerden hangisi üretim yöntemine göre üretim tiplerinden biri değildir?

a) Analitik üretim

b) Primer üretim

c) Parti üretimi

d) Sentetik üretim

e)Montaj üretimi

7. Aşağıdakilerden hangisi hammadde ve malzemenin tedariki sırasında dikkat edilecek uygunluk kriterlerinden biri değildir?

a) Miktar uygunluğu

b) Personel uygunluğu

c) Zaman uygunluğu

d) Kalite uygunluğu

e) Fiyat uygunluğu

8. Bir önceki sorudaki verilere göre, ilgili stok kalemi için ekonomik sipariş süresi ne kadardır?

a) 30 gün

b) 24 gün

c) 18 gün

d) 15 gün

e) 10 gün

9. Hammaddenin bazı ayırıcı işlemler sonucunda ürün haline dönüştürülmesi olarak tanımlanan üretim tipi, aşağıdakilerden hangisinde ifade edilmektedir?

a) Sentetik üretim

b) Fabrikasyon üretimi

c) Primer üretim

d) Montaj üretimi

e) Analitik üretim

10. Stok kalemlerinin toplam içindeki yüzdelerine göre sınıflandırılması suretiyle uygulanan stok kontrol yöntemi, aşağıdakilerden hangisidir?

a) ABC yöntemi

b) Çift kutu yöntemi

c) Ekonomik sipariş miktarı yöntemi

d) Sabit sipariş miktarı yöntemi

e) Gözle kontrol yöntemi



Cevap Anahtarı

1.E, 2.D, 3.A, 4.C, 5.D, 6.C, 7.B, 8.B, 9.E, 10.A

*İŞLETME BİLİMLERİNE GİRİŞ
9.ÜNİTE
ÖRNEK SORULAR

1-Aşağıdakilerden hangisi etkili bir tedarik fonksiyonunun yapılması için gereken çalışmalardan değildir?

A)Uygun fiyat anlaşmaları yapmak
B)Standart malzeme ve parçaları tecih etmek
C)Firmalar arasındaki rekabet durumunu yakından takip etmek
D)Piyasadaki en pahalı malzemeleri kullanarak tedarik ihtiyacını gidermek
E)En uygun taşıma yollarını araştırmak

2-Aşağıdakilerden hangisi tedarikte bir uygunluk kriteri değildir ?

A)Miktar Uygunluğu
B)Zaman Uyğynluğu
C)Şekil Uygunluğu
D)Kalite Uygunluğu
E)Fiyat Uygunluğu

3-Aşağıdakilerden hangisi tedarikte ki uygunluk kriterlerinden biridir ?

A)Şekil Uygunluğu
B)Yer Uygunluğu
C)Maliyet Uygunluğu
D)Fayda Uygunluğu
E)Kaynak Uygunluğu

4- İşletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için ihtiyaç duydukları üretim faktörlerini sağlayan faaliyetlerin tamamını ifade eden kavrama ne denir ?

A)İhtiyaç
B)Fayda
C)Tedarik
D)Emek
E)Pazarlama

5- Çeşitli üretim faktörlerini kullanarak, insan ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve hizmetlerin meydana getirilmesine ne ad verilir ?

A)Yönetim
B)Finans
C)İnsan kaynakları
D)Üretim
E)AR-GE

6-Aşağıdakilerden hangisi bir üretim faktörü değildir?

A)Muhasebe
B)Emek
C)Sermaye
D)Toprak(Doğal kaynaklar)
E)Girişimcilik

7-Aşağıdakilerden hangisi üretim sisteminin temel özellikleri arasında yer almaz ?

A)Uzmanlaşma
B)Örgütleme
C)Çeşitlendirme
D)Standartlaşma
E)Sadeleşme

8) Gelişmiş makine ve teknik donanımdan fazlaca yararlanılmayan üretim sistemi aşağıdakilerden hangisidir ?

A)El sanayi sistemi
B)Ev işçiliği sistemi
C)İmalathane sistemi
D)Fabrikasyon sistemi
E)İleri üretim sistemleri

9-Aşağıdakilerden hangisi üretim yönetimine göre üretim tiplerinden biri değildir ?

A)Proje Üretim
B)Analitik Üretim
C)Montaj Üretim
D)Sentetik Üretim
E)Fabrikasyon Üretim

10- Doğada mevcut çeşitli kaynak, maden ve ham maddelerin işlenmek veya kullanılmak üzere çıkarılması ile gerçekleştirilen üretim şekline ne ad verilir ?

A) Analitik Üretim
B) Sentetik Üretim
C)Montaj Üretim
D) Fabrikasyon Üretim
E)Birincil(primer) Üretim

11-Aşağıdakilerden hangisi üretim miktarına veya akışına göre olan üretim tiplerinden biri değildir?

A)Sentetik üretim
B)Sipariş üzerine üretim
C)Parti üretimi
D)Proje üretimi
E)Sürekli üretim

12- Belirli bir mamulün yalnız bir kez üretilmesinin söz konusu olduğu üretim miktarına göre üretim tipi aşağıdakilerden hangisidir ?

A)Kısmi Üretim
B)Parti Üretimi
C)Sürekli Üretim
D)Proje üretimi
E)Sipariş üzerine eğitim

13- Bu yöntemde stok kalemleri, iki bölmeli bir kutuda bulundurulur. Birinci kutu boşaldığında sipariş verilir ve sipariş edilen miktar işletmeye teslim edilinceye kadar, ikinci kutudaki stok kullanılır.

Yukarıda açıklanan yöntem aşağıdakilerden hangisidir?

A)ABC Yöntemi


B)Tek kutu Yöntemi
C)Gözle kontrol Yöntemi
D)Çift kutu Yöntemi
E)Stok konrol Yöntemi

14- Aşağıdakilerden hangisi tamir ve bakım faaliyetlerindeki aksaklıkların üretim akışı, verimlilik ve maliyetler üzerindeki olumsuz etkileri arasında yer almaz?

A) Makinelerin ve çalışan işçilerin boş kalması
B)Iskarta oranının artması
C) Dolaylı işçilik ve genel üretim maliyetlerinin artması
D) Müşteri taleplerinin karşılanamaması
E)İşçilerin uyumlu ve düzenli bir şekilde çalışması

15- Üretime başlamadan önce, üretimin nerede, ne zaman ve nasıl yapılacağı, ne üretileceği ve ne kadar üretileceği, üretimin ne kadar süre alacağı gibi soruların cevaplanmasına ne denir ?

A)Programlama
B)Satış koşulları
C)Yönetim
D)Vizyon
E)Üretim Planlaması

ÜNİTE 10 PAZARLAMA FONKSİYONU

Günümüz pazarlarında artan rekabet ve belirsizlik, sürekli değişen tüketici beklentileri, pazarlamanın önemini daha da artırmıştır. Çünkü pazarlama, firmanın pazar bulma ve pazar yaratma bölümüdür. Ancak pazarlama görevi sadece pazarlama bölümüne bırakılmamalıdır. Firma çok yetenekli bir pazarlama bölümüne sahip olsa bile, üretim bölümü pazarın beklentilerine uygun olmayan kalitesiz ürün ürettiği, muhasebe bölümü hatalı faturalar gönderdiği, ürün zamanında pazara ulaştırılmadığı, özensiz bir ambalajla sunulduğu takdirde başarılı olma şansı yoktur.



PAZARLAMA KAVRAMI VE TANIMLARI

Bütün işletmeler üretim ve pazarlama olmak üzere iki temel fonksiyon yürütürler. Bunlar birbirini tamamlar ve biri olmadan diğerini yürütmek mümkün olmaz. Ancak çoğu kez üretimin pazarlamaya oranla önemi fazla büyütülür. Yani iyi bir ürünün başarıyı beraberinde getireceği zannedilir. Günümüz pazarlarında ürünün iyi olup olmadığı kararını tüketiciler verir. Ürün üretilmeden önce yapılması gereken bir dizi araştırma ve inceleme söz konusudur. Bu süreç içerisinde pazarlama yöneticisinin vermek zorunda olduğu bir dizi karar söz konusudur.



Bunlar;

  • Tüketicilerin ihtiyaçlarını analiz edip ne tür ürün ve hizmeti talep edeceklerine karar vermek,

  • İhtiyaç duyulan ürün ve hizmetler içerisinden seçim yaparak, üretilecek ürün ve hizmeti belirlemek,

  • Mevcut ve potansiyel tüketici sayısını belirlemek,



  • Mevcut ve potansiyel tüketicilerin pazarlarını belirlemek ve onlara nasıl ulaşılacağına karar vermek,

  • Tüketicilerin ödemeye gönüllü olacakları fiyatı belirlemek, Ürün ve hizmetlerin tanıtımı için ne tür promosyon kullanılacağına karar vermek,

  • Pazardaki rakipleri tanımlamak.

Mikro pazarlama

  • Pazarlama, tüketicilerin gereksinimlerini gidermek ve işletmelerin amaçlarına ulaşmasını sağlamak için ürün ve hizmetlerin üreticiden tüketiciye akışını yöneten işletme faaliyetidir.

  • Pazarlama, kişilerin ve örgütlerin amaçlarına uygun şekilde değişimini sağlamak üzere malların, hizmetlerin ve düşüncelerin yaratılması, fiyatlandırılması, dağıtımı ve satış çabalarının planlanması ve uygulanması sürecidir.

  • Pazarlama, hedef pazarlar seçip üstün müşteri değeri yaratmak, belirtmek, iletmek suretiyle müşteri kazanma, elde tutma ve sürdürme sanatıdır.

  • Pazarlama, karşılanmamış ihtiyaç ve beklentileri belirleyip pazarı değerlendirerek en iyi hizmet edebileceği pazarları seçip bunlar için en iyi pazarlama karmasını oluşturan, organizasyondaki herkesin müşteri yönlü olmasını isteyen işletme fonksiyonudur; şeklinde ifade edilmiştir.

Yüklə 0,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin