Türkiye'nin hali Osmanlı'nın son dönemi gibi. AKP Hükümeti'nin PKK ile masaya oturması büyük fırsat. Uluslararası hukuk açısından da uygun ortam ortaya çıktı. Özellikle Dolmabahçe'de yapılan ortak açıklama önemli bir koz verdi. AKP iktidardan gitse bile fark etmez. O toplantıyı AKP yaptı denemez. Muhatap Türkiye Cumhuriyeti.
(PKK'ya otonomi verilmesi) konusunu tartışmamalıyız. Türkiye buna mecbur. Batılı ülkeler bu çerçevede tavır belirlemeli.Geri adım söz konusu olamaz. Sınır çizilmesi aşamasındayız. PKK/HDP sınır çizilmesi koşuluyla belli tavizler verebilir. Sınırların çizilmesi ve bölgenin Kürt bölgesi olarak tanınması kritik eşik. Ana dil, güvenlik birimleri ... gibi konular gündemin ilk sırasında değil. Sınır kabul edilirse ana dil, güvenlik ve yargı birimleri gibi konular zaten arkadan gelir. PKK yönetimi Batı ile benzer görüşlere sahip.
Bölgede gündemin birinci maddesi Kürt Devletinin kurulması. ABD'de 2016'da yapılacak seçimlerde Cumhuriyetçilerin iktidara gelmesi kesin gibi. Cumhuriyetçiler Kürt Devleti ve İran'ın durdurulması konusunda sert politika izleyecek. Bu konuda hazırlıklar başlamış durumda. Önümüzdeki dönemde ABD'de istikrarsızlık artacak. İstikrarsızlık arttıkça ABD dış politikada saldırgan bir strateji izleyecek. Özellikle Ortadoğu ve Türkiye hedefte. Suriye konusu da masada. Bölge politikalarında ABD ve Avrupa arasında bazı sorunlar yaşansa da ABD-İngiltere'nin politikaları hakim olacak. Sevr benzeri bir durum yaratılacak. ABD'de Cumhuriyetçilerin başa gelmesi de hazırlanan planların hayata geçirilmesinin güvencesi olacak.