Çizelge 1. Aydın İli Hakkında Genel Bilgiler.
Kaynak: Ö. GENÇ, Uygun Yatırım Alanları Araştırması AYDIN, Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., Araştırma Müdürlüğü, 2000, Ankara.
4.2.1- İlin Coğrafi Konumu
İl, Doğu Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu ülkelerinin tam ortasında yer alan Türkiye’nin tarım, sanayi ve dış ticaret ile turizm faaliyetlerinin bir arada bulunduğu ekonomisi en gelişmiş bölgelerden olan Ege Bölgesi içinde yer almaktadır. Aydın İli, Anadolu’nun Batısında Ege Bölgesi’nin güneybatı kısmında kıyı Ege bölümündedir. Doğusunda Denizli, Batısında Ege Denizi, kuzeyinde İzmir ve Manisa güneyinde Muğla İli ile çevrilidir. 8007 KM2 yüzölçümlü, 37-38 kuzey enleminde ve 27-29 doğu boylamında yer almaktadır. 1997 nüfus sayımına göre nüfusu 897821 kişidir. Kilometrekareye 103 kişi düşmektedir.
Aydın İli ilk çağlardan beri verimli toprakları, elverişli iklimi, ticaret yolları üzerinde bulunması gibi sebeplerden dolayı önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Tarihi süreç içerisinde çeşitli uygarlıklara beşiklik etmiş, bugün hala geçmişin derin izlerini taşıyan güzel yurt köşelerimizden biridir. Günümüzde de tarımsal faaliyetlerinin yoğunluğu ve çeşitliliği turizm olanaklarına sahip bulunması ilin önemini giderek arttırmaktadır.
Aydın İli, Anadolu’nun batısında, Ege Bölgesi’nin güneybatısında kıyı Ege bölümündedir. Doğuda Denizli, batıda Ege Denizi, kuzeyde İzmir ve Manisa, güneyde Muğla İlleri ile çevrilidir. Yüzölçümü 8007 Km2’dir. 37-38 kuzey enlemleri ile 27-28 doğu boylamları arasındadır. Nüfusu 107011 merkez ilçe olmak üzere 824816’dır. Kilometrekareye 103 kişi düşmektedir.
Aydın İli topraklarının %64’e yakını dağlarla, %l5’i platolarla, %2l’i ovalarla, dağ ve platoların çoğu ise ormanlarla kaplıdır (Başlık ve Tunoğlu, 2000: 4). Aydın Ovası 24000 KM2’lik bir alanı kaplamakta olup, tarım için oldukça bereketli bir yapıya sahip bulunmaktadır. Ovanın denizden yüksekliği 40 metredir.
İlin en büyük nehri olan, Menderes Nehri taşıdığı alüvyonları çökelterek kendi oluşturduğu ovayı, tarih çağlarında da denize doğru ilerletmiştir. Böylece Latmos Körfezi, günümüzdeki adı ile Bafa Körfezi oluşturmuştur. Milet Liman kenti ve Lade Adası da kara içinde kalmıştır. Verimli ovalar, Akdeniz iklimi, kıyıdan Anadolu içlerine ilerlemeyi kolaylaştıran ve eskiden beri izlenen doğal yollar sebebi ile Aydın İlinin yayıldığı alan, tarih boyunca gelişimi, zengin bir bölge olma özelliğini korumuştur.
4.2.2- İlin Tarihçesi
İlk yerleşik insanların Hititlerin baskısıyla adalara, oradan da tekrar Anadolu’nun batı kıyılarına geldiklerini, kıyı kolonileri kurulmuştur. Bölgede yapılan araştırmalarda bulunan Prehistorik izler, şehrin insanoğlunun yerleşik düzene geçtiği dönemlerde kurulduğunu göstermektedir. Prehistorik döneme ait Aphrodissias ve Kuşadası yakınlarında çıkarılan kalıntılar ile Milet (Miletus) kalıntıları arasında önemli benzerlikler vardır. Frigler Anadolu’da ilk büyük devletini kurdular. M.Ö. 1200 yılında Büyük Menderes’in yukarı platosuna yerleşirler. Friglerin Trak Kavimlerinden olduğu Lidyalıların saldırısı üzerine boğazlardan geçerek geldikleri ve Hitit Krallığını yıktığı biliniyor.
Romalılar Büyük Anadolu’ya hakim olunca Asia Minor (Küçük Asya) adıyla bir eyalet kurdular. Aydın ve çevresini buraya bağladılar. Karışıklıktan sonra valiler atayarak buraları yönetmeye çalıştılar. Şehirleri imar etmek için uğraştılar. Bu dönemde Afrodisias şehri heykel yapımında ün kazandı. Sanat merkezi oldu.(M.S. 2YY)
M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye bölündü. Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) topraklarında kaldı. Trallesli mimar Themios ile Miletli mimar Isidorosun yaptıkları Ayasofya Kilisesi dünyaca ünlü oldu. Zamanla Tralles önemini yitirdi. Andonikkopolis diye kendi adını veren Bizans İmparatoru da bu gelişmeyi sağlayamadı. 13. yüzyıl sonlarında Menteşe Bey tarafından Bizanstan alınan Aydın, daha sonra Menteşe Beyi öldüren Aydınoğlu Mehmet Bey’in egemenliğine geçmiştir. 1308 yılından itibaren yaklaşık bir yüzyıl kadar bu beyliğin yönetiminde bulunan kent, 1425 yılında 2. Murat tarafından kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmış ve Anadolu eyaletlerine bağlı bir sancak merkezi olmuştur.
1919 yılında Yunan Ordusu tarafından iki kez işgal edilen Aydın, yangınlarla büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Deprem kuşağında bulunmasından dolayı birkaç kez de büyük yer sarsıntılarından dolayı harap olmuştur. 7 Eylül 1922’de son olarak kurtarılmış ve genç Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kenti olmuştur (Başar ve Tunoğlu, 2000: 11).
4.2.3- İlin İklimi
Aydın İli’nde Akdeniz iklimi hakimdir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık sıcaklık yaklaşık 18 derecedir. Yıllık yağış ortalaması ise 580-1000 mm arasındadır. Ancak son birkaç yıl içinde bu değerlerin artış göstermiş olması dikkat çekicidir. Yağışların mevsimlere göre dağılım düzenli değildir. Özellikle yüksek kesimlere yılda 25-30 cm civarında kar düşmektedir. Batı’dan gelen hava akımlarının etkisi altındadır. Rüzgar yönü daha çok doğu ve güneydoğu yönündedir. Bunu güneybatı ve batı rüzgarları izler. Kış aylarında ve özellikle zamansız, beklenmeyen dönemlerde sıcaklığın sıfırın altına düşmesi ve ani yağışlar sebebi ile ekili alanların verimi etkilenerek mahsul düşüklüğüne sebep olabilmektedir.
Ancak son yıllarda tüm dünyada genel bir iklim değişikliği görüldüğü bilim adamlarınca kabul edilmiştir. Ülkemiz de bu değişikliklerden nasibini almaktadır. Ani hava değişimleri, aşırı yağış ya da zamansız kuraklık, ilin özellikle tarıma dayalı ekonomisi üzerinde etkili olmaktadır. Doğu-güney yönünde esen Lodos, ile yağış getirirken, batıdan gelen İmbat, iç kısımlara ılıman bir hava verir. İklimin yumuşak olması değişik bitki örtüsüne sebep olurken, tarımın gelişmesine de faydalıdır.
Aydın’da iklime bağlı olarak bitki örtüsü de Akdeniz bitki örtüsü özelliklerine sahiptir. İlin topraklarının %40’luk kısmı ormandır. Yüksek kesimlerde palamut, meşe, karaçam, fıstık çamları ve sedir görülür. Makiler ise geniş alan kaplar. İç kesimlerde 500-600 Metre’ye kadar bu tür bitkiler önemli bir yer tutar. Zeytin ağaçları, aşılanmış fıstık, menengiç bunlardan bazılarıdır. Bu türlerin bazıları da insan eli ile dikilmiş büyük miktarda incir, narenciye, şeftali, erik, elma, fındık vb. türdeki meyve ağaçları geniş alanları kaplamaktadır.
İlin yüzölçümünün %40’a yakın kısmı maki ve ormanlarla kaplıdır. 806715 Hektar mera ve çayır, 250000 Hektar orman, 6722 Hektar göl ve bataklık, 109600 Hektar tarıma uygun olmayan toprak mevcuttur. İlde gerek iklimin gerekse yeryüzü şekillerinin durumu bakımından çok çeşitli bitki, ağaç ve sebze yetişebilmektedir. Ülkemizin belki de en zengin bitki örtüsüne sahip olan illerin başında gelmektedir. Toprağın hareketi, iklim ve yeryüzü şekilleri ile birleştiğinde bu zengin bitki örtüsü tablosu ortaya çıkmıştır. Bu yüzden, halk arasında yere tesadüfen düşen bir tohumun bile yeşerebileceği söylenmektedir.
Dostları ilə paylaş: |