Kaşgarlı Mahmûd’un XI. yy.’da yine Oğuz özelliği olarak gösterdiği bu gelişme42 Harezm Türkçesi eserlerinden özellikle Mukaddimetü’l-Edeb’te ve daha az oranda olmak üzere Kısasü’l-Enbiya’da da bulunmaktadır.
10. Karahanlı Türkçesi ve daha sık olmak olmak üzere Harezm-Altın Ordu Türkçesi eserlerinde örneklerine rastladığımız zamir n’sinin kalkması, Çağatayca için ayırt edici özelliklerden biridir. Bu dönemde şiir dilinde vezin gereği kullanılmışsa da özellikle nesirde zamir n’sinin bulunmayışı kural haline gelmiştir: atasıEa, Wolıda, otıdın, soñıça.
11. Karahanlı Türkçesinde kişi zamirleri ile isim çekim ekleri arasına gelen genetiv ekinin kullanımı (meniñde, meniñdin, seniñde, seniñdin, biziñde, biziñdin, meniñsiz… gibi) Çağatayca için söz konusu değildir. Bu gramer yapısı, Harezm-Altın Ordu Türkçesi eserlerinden özellikle Hüsrev ü Şîrîn’de sayılı örnekte yer almaktadır.43
Ayrıca yine Eski Türkçe ve Karahanlı Türkçesinde kişi ve işaret zamirlerinin (men, sen, ol, bu) yönelme ve yön gösterme eki almış şekilleri olan mañar, sañar, añar, muñar yapılarından añar ve muñar şekli, Harezm Türkçesi eserlerinde az sayıda yer alırken bunlar Çağataycada kullanımdan düşmüştür.
Birinci tekil ve çoğul kişi zamirinin (men, biz) genetiv eki almış menim ve bizim şekli Harezm Türkçesi metinlerinde kullanım sıklığı değişken olma koşuluyla yer alırken Çağatay Türkçesinde bulunmamaktadır.
Çağataycada kendisinden önce ve sonraki tarihî yazı dillerinde üçüncü çoğul kişi zamiri için kullanılan olar yerine özellikle Nevayî’den sonra alar şekli kullanılmıştır.
biz ve siz çoğul kişi zamirleri üzerine +ler çokluk ekinin ulanmış hali bizler ve sizler şekli yalın halde Çağatay Türkçesinde kullanılmışsa da bunların Eski Türkçe ve Harezm Türkçesinde olduğu gibi hal eklerini almış biçimleriyle (bizlerniñ, sizlerniñ, bizlerni, sizlerni, bizlerde, sizlerde… gibi) karşılaşılmamaktadır.
12. Eski Türkçede +nç, Karahanlı ve Harezm Türkçelerinde +nç/+nçI olan sıra sayısı eski Çağatay Türkçesinde sadece +nçI’dır: >kinçi, törtünçi, on üçünçi, b>şinçi.
13. Harezm Türkçesindeki belirli geçmiş zaman 1. çokluktaki -DImIz/-dUmIz/-dImUz ve -dUK eklerinden sadece -dUK eki Çağatay Türkçesinde kullanılmıştır.
14. Çağataycada şart kipi iyelik eklerinden türemiş kişi ekleri ile çekilmektedir: alsam, alsañ, alsa, alsaW, alsañız, alsalar. Halbuki Harezm-Altınordu Türkçesi metinlerinde şart kipinin çekimi hem kişi zamirleri hem de iyelik eklerinden gelişen kişi ekleri ile yapılmaktadır: alsa men ~ alsam, alsa sen ~ alsañ, alsa, alsa biz ~ alsa-miz ~ alsaW, alsañız ~ alsañızlar, alsalar.
15. Emir kipinin çekiminde Çağatay Türkçesinin kendisinden önceki Türkçelere göre birtakım ayırıcı özellikleri vardır:
a) Eski Türkçede -AyIn ve ünlü ile sonlanan fiil köklerinden sonra -yIn şeklinde gelen 1. tekil kişi emir eki, Harezm Türkçesinde-AyIn/-AyIm ünlü ile sonlanan fiil köklerinden sonra ise-yIn/-GAyIn şeklinde gelmektedir. Yine Harezm Türkçesinde 1. çoğul kişi emir eki, -AlI/-AlIñ//-AlIm yanında ünlü ile sonlanan fiil köklerinden sonra -lIñ ve ek başı/g/türemesi ile -GAlIñ olabilmektedir. Çağataycada ise Harezm-Altın Ordu Türkçesinde olduğu gibi ünlü ile sonlanan fiil köklerinden sonra eklerin/g/türemesi ile oluşan varyantı -GAyIn ve -GAlIñ biçimi yoktur. Bunun yerine Harezm Türkçesinden farklı olarak 1.tekil kişi için -yIn yanında -y biçimi kullanılmaktadır: añlay ~ añlayın. Bu eklerle birlikte anlamı kuvvetlendirmek için kişi zamirleri de bazen çekime girebilmektedir: alay men ~ añlay men.
b) Emir kipinin 2. tekil kişisi için Harezm Türkçesinde -GIl/-WIl/Ø/(az sayıda örnekte de olsa) -GUl ekleri vardır. Bu konuda Çağataycanın farklılığı ekin -GIl/-KIl yanında-GIn/-KIn şeklinin de bulunmasıdır: al ~ alEıl ~ alEın, tap ~ tapWıl ~ tapWın.
c) Harezm Türkçesi eserlerinden Mu’înü’l-Mürîd ve Hüsrev ü Şîrîn’de sayılı örnekte emir kipinin üçüncü tekil ve çoğul kişisi için Karahanlı Türkçesinde olduğu gibi -sUn ve -sUnlAr yanında ekin -sU ve -sUlAr şekli de kullanılmaktadır. Çağataycada ekin Karahanlı Türkçesindeki -sU ve -sUlAr biçimi kullanımdan tamamıyla kalkmış olup,-sUn ve -sUnlAr yanında ekin Nevayî ile birlikte -dik ve -dikler biçimi türemiştir: alsun ~ aldik’alsın’, körsünler ~ kördikler’görsünler’.
16. Çağataycada daha önceki tarihî Türkçelerde olduğu gibi geniş zaman ve öğrenilen geçmiş zamanın (dubitativus) fiil çekiminde genelde kişi zamirleri kişi eki işlevini devam ettirmektedirler. Fakat şiirde ve çok az örnek nesirde Azerbaycan Türkçesindeki kişi ekleri de kullanılmaktadır.
a) Geniş zamanın 1. tekil kişi çekimi için (-(a, u) r-am/-(e, ü) r-em): alur m>n ~ aluram’alırım’. Olumsuzunda 1. tekil kişi için (-man/-men): almas m>n ~ alman’almam’ (nadiren almanam’almam’), 2. tekil kişi için (-mañ/-meñ): almas sen ~ almañ’almazsın’, almas mu s>n ~ almañ mu’almaz mısın’.
b) Öğrenilen geçmiş zamanın 1. tekil kişisi için: (-mış-am/-miş-em): almış men ~ almışam’almışım’; 2. tekil kişi için (-mış-añ/-miş-eñ): almış s>n ~ almışañ’almışsın’, körmiş sen ~ körmişeñ’görmüşsün’.
17. turur/durur/dur/dür ve >r-/i-yardımcı fiilleri ile şimdiki zaman (praesens) ve geçmiş zaman (perfectum, plusquamperfectum) çekiminde kullanılan birleşik fiil şekilleri, Çağatay Türkçesine özgü yapılardır:
a) Şimdiki zaman için (-a/-e/-y + (turur/durur veya dur/dür) kişi zamirleri): ala turur m>n ~ ala durur m>n ~ aladur m>n ~ ala m>n’alıyorum, almaktayım’, ala turur s>n ~ ala durur s>n ~ aladur s>n ~ ala s>n’alıyorsun’. añlay turur m>n ~ añlaydur m>n ~ añlay m>n’anlıyorum, anlamaktayım’…. Olumsuzu: almaydur m>n ~ almay m>n’almıyorum’, körmeydür biz ~ körmey biz’görmüyoruz’, añlamaydur siz ~ añlamay siz’anlamıyorsunuz’, almaydurlar’almıyorlar’.
-A,-y + kişi zamiri ile yapılan çekimli fiil örneklerini sayılı örnekte de olsa Harezm-Altınordu Türkçesi eserlerinden sadece Kısasü’l-Enbiyâ ve Hüsrev ü Şîrîn’de bulmak mümkündür.
b) Geçmiş zaman için (-p + (turur/durur/tur/dur) kişi zamirleri): alıp turur m>n ~ alıp durur m>n ~ alıptur m>n ~ alıp m>n’almışım’, alıp turur ~ alıp durur ~ alıptur’almış’ (Şiir dilinde 3. tekil kişi için -tur’suz örnekler de vardır), körüp turur biz ~ körüp durur biz ~ körüptür biz ~ körüp miz’görmüşüz’. Birinci ve ikinci tekil ve çoğul kişiler çoğunlukla -tur olmadan da çekime girmektedir: alıp s>n’almışsın’, körüp m>n’görmüşsün’, körüp biz’görmüşüz’, körüp siz’görmüşsünüz’. Olumsuzu şimdiki zamanın olumsuzu ile aynıdır: almaydur m>n’almamışım’, almaydur’almamış’.
Öğrenilen geçmiş zamanın bu şekildeki çekimi Harezm Türkçesi eserlerinden Kısasü’l-Enbiyâ’da geçmektedir.44
c) Hikâye birleşik çekimi için (-p + >r-/i-+ kişi ekleri): alıp >rdim ~ alıp idim’almıştım’, alıp >rdiñ ~ alıp >rdiñ’almıştın’, alıp >rdük ~ alıp idük’almıştık’, alıp >rdiler ~ alıp idiler’almışlardı’. Olumsuzu: almaydur >rdim ~ almaydur idim’almamıştım’, almaydurlar >rdi ~ almaydurlar idi’almamışlardı’.
18. Eski Türkçeden itibaren kullanılan -duk/-dük,-Elı/-gli ve -daçı/-deçi sıfat-fiil ekleri Çağatay Türkçesinde kullanımdan kalkmış onun yerine -Ean/-gen ve -Eu/-gü ekleri işlerlik kazanmıştır. Yine XI-XIV. yy. arası metinlerinde sıklıkla geçen -mış/-miş eki, genelde çekimli fiillerde yer alırken sıfat-fiil görevinde çok az kullanılmıştır.
19. Çağatay öncesi metinlerinden sadece Rabguzî’nin Kısasü’l-Enbiya adlı eserinde tespit etmiş olduğumuz -y zarf fiil ekinin kullanılması Çağatayca için ayırıcı bir özelliktir: d>y “diye”, WonuWlay “misafir ederek”, oWıy “okuyarak”. Ancak şiirde vezin gereği -yu/-yü de kullanılır.
-y zarf-fiil ekinin olumsuz şekli -may/-mey yanında -mayın/-meyin eki daha çok şiirde geçmektedir. Çağatay Türkçesinden önceki Türk yazı dillerinde yer alan eski -madın/-medin zarf-fiili eki ise kullanımdan düşmüştür.
20. Eski Türkçeden itibaren kullanılan -GInçA/-KınçA zarf-fiil ekinin ilk ünlüsü Harezm Türkçesi döneminden başlayarak yuvarlaklaşmış, bu gelişme Çağatay Türkçesinde tamamlanmıştır. Çağataycadaki -GUnçA/-KUnçA zarf-fiil ekine benzer diğer bir ek de -GUçA/-KUçA’dir. Bu eke Çağatayca dışında Türk dilinin tarihî metinlerinden Kısasü’l-Enbiya’da rastlanmaktadır.
21. Çağatay yazı dilinde eski Uygur, Karahanlı ve Harezm Türkçelerine oranla Moğolca kelime ve kelime yapımına yarayan ekler çoğalmıştır: e/öbüge, toWtavul, Waragul, yasavul, nöker, olca, orçın, çaEdavul, abaEa, bosaEa, börgüt, bordaE, bayrı, möçelke, baranEar45…
22. (ı6ı b>r-> >) yiber-‘göndermek’, Çağatay Türkçesinin sözcük dağarcığına özgü bir fiildir.
23. Karahanlı ve Harezm Türkçelerinde u-ma-ile yapılan iktidarsızlık fiil çekimleri, Çağataycada al-ve bil-yardımcı fiilleri ile yapılmaktadır: añlay almas’anlayamadı’, bile bilmedi’bilemedi’.
1 R. Grousset, Bozkır İmparatorluğu. Attila-Cengiz Han-Timur, (Çeviren: Dr. M. Reşat Uzmen), Ötüken Yayınları No: 155, İstanbul 1993, s.313-331.
2 J. Eckmann, “Çağatay Dili Hakkında Notlar”, TDAY-Belleten 1958, s. 115-126. Chagatay Manual, Indiana University Publications, Uralic & Altaic Series, Volume 60, Bloomington 1960; (Türkçeye Çeviren: Günay Karaağaç, Çağatayca El Kitabı, İstanbul 1988.)
3 O.F. Sertkaya, “Osmanlı Şairlerinin Çağatayca Şiirleri I”, TDED XVIII, (1970), s. 133-138; I, TDED XIX, (1971), s. 171-184; III, TDED XX, (1972), s.157-184.
4 Alî-Şîr Nevâyî. Mîzânu’l-Evzân, (Hazırlayan: Kemal Eraslan), TDK Yayınları No: 568, Ankara 1993, s. 11.
5 Şecere-i Türk, (Yayına Hazırlayan: Baron Demizon), Petersburg 1871, s. 37.
6 H. Eren, “Çağatay Lûgatleri hakkında notlar”, Ankara Üniversitesi DTCF Dergisi VIII, Ankara 1950,s. 145-163.
Z. Kargı Ölmez, “Çağatayca Sözlükler”, Kebikeç, S.6, Ankara 1998, s. 137-144.
7 E. Bérézin, Recherches sur les dialectes musulmans, Kazan 1848, s.26.
8 M. Hartmann, Çaghataisches. Die Grammatik Uss-i lis#n-i turkì des Mehemmed SÀdiq, Heidelberg 1902.
J. ThWry, “Behdcet-ül-Lugat” csimu csgataj szItár, Budapest 1903.
9 Şeyh Süleyman Efendi, Lugat-i Çağatay ve Türkì-yi Osm#nN, İstanbul 1298, s. 3.
10 E. M. Quatremère, Chrestomathie en turk oriental, 1841.
Pavet de Courteille, Dictionnaire turk-oriental, Paris 1870.
J. Th. Zenker, Dictionnaire turc-arab-persan, Leibzig 1862-67.
11 W. Radloff, Phonetik der nördlichen Türksprachen, Leibzig 1882, s.280.
F. E. Korş, “Klassifikaciya tureckiH plemen po yazıkam”, Etnografiçeskoe Obozrenie 84-85, Moskva 1910, s.114.
12 W. Radloff, “Yarlıki Toktamışa i Temir-Kutluga”, Zap. Vost. Otd. III, Petersburg 1889, s.2.
13 A.K. Borovkov, “Özbek Yazı Dilinin Kurucusu”, (Çeviren: Rasime Uygun), TDAY-Belleten 1954, s. 59-96.
14 A. M. Şçerbak, “K istorii uzbekskogo literaturnogo yazıka drevnego perioda”, Akademiku Vladimiru Aleksandroviçu Gordlevskomu k ego semidesyatipyatiletiyu, Sbornik statey, Moskva 1953, s.323. A.M.
15 A. Caferoğlu, “Çağatay Türkçesi ve Nevâî”, Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, C.II, s. 3-4, İstanbul 1948, s. 141-154.
16 F. Köprülü, “Çağatay Edebiyatı”, İslâm Ansiklopedisi, C. III, İstanbul 1945, s. 270.
17 K. Eraslan, “XV. Yüzyıl Çağatay Edebiyatı”, Büyük Türk Klâsikleri. Tarih-Antoloji-Ansiklopedi, C. III, Ötüken Yayınları, İstanbul 1986, s. 60-61.
18 A. K. Samoyloviç, “K istorii literaturnogo sredneaziatsko-tureckogo yazıka: Mir-Ali-Şir”, Sbornik pyatisotletiyu so dnya rojdeniya, Leningrad 1928, s.23. (Türkçeye Çevirisi: Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yıllık Araştırmaları Dergisi I, 1944, s. 73-95.)
19 “Das Tschaghataische”, PhTF, Wiesbaden 1959, s. S. 138-160.
20 Sekkakî’nin British Museum ve Özbekistan Fenler Akademisi’nde nüshaları bulunan divanı eksiktir. Bundan başka çeşitli eserlerde bazı beyitleri tespit edilmiş olup Ayasofya Kütüp
hanesi (No: 4757)’nde bir mecmuada hem Uygur hem de Arap harfleriyle yazılmış üç gazeli bulunmuştur. Bkz., Eckmann, “Çağatay Dili Örnekleri. Sekkakî divanından parçalar”, Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi XII, 1963, s.157-174. K. Eraslan, Mevlânâ Sekkâkî Divanı, TDK Yayınları: 720, Ankara 1999.
21 G. Karaağaç, Lutfî Divanı, TDK Yayınları: 687, Ankara 1997.
L. Dinçer, Lutfî. Kitâb-ı Gül ü Nevrûz, İstanbul 1970 (İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezuniyet tezi, Türkiyat Enstitüsü, No: 942).
22 Türkçe yanında Farsça şiirlerin de bulunduğu Divanının bir nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Türkçe Yazmalar No: 2850’dedir. Yusuf Emirî’nin bundan başka Deh-n#me adlı mesnevisi ve Beng ü Çağır adlı münazarası bilinmektedir.
G. Alpay, “Yusuf Emirî’nin Beng ü Çağır Adlı Münazarası”, TDAY-Belleten 1972, Ankara 1973, s. 103-125.
Ü. Somer, Yusuf Emirî. Deh-nÀme, İstanbul 1969 (İstanbul Üniver
sitesi Edebiyat Fakültesi mezuniyet tezi, Türkiyat Enstitüsü, No: 873). R.R. Arat, “Bir Yazı Numûnesi Münasebeti İle”, Fuat Köprülü Armağanı, İstanbul 1953, s.17-29 (Deh-nâme’nin 23 beytinin Uygurca tıpkıbasımı, çevriyazısı ve Türkiye Türkçesine tercümesini içerir.)
23 A.N. Samoyloviç, “Materiali po Credneaziatsko-Tureçkoy Literature, IV Cağatayskiy poet XV veka Atai”, ZKW, II-2, 1927, s.257-274.
Fitret, Özbek Edebiyatı Numûneleri, C.VI, Taşkend 1928, s. 151-158.
24 Mahzenü’l-esr#r adlı eseri için bkz., K. Eraslan, y.g.e.s. 69.