ZiKİr ehline sorun kitabın Orijinal Adı: «Fes'elu Ehle'z Zikri» Pr. Dr. Muhammed Ticani Semavi Ensariyan Yayınları – Kum Bas



Yüklə 1,17 Mb.
səhifə62/175
tarix03.01.2022
ölçüsü1,17 Mb.
#37977
1   ...   58   59   60   61   62   63   64   65   ...   175
Ashap Hakkında / 193

yanında kalmadı.

        Ashabın Uhud savaşındaki kaçışı kötü ve çirkin ise, Huneyn savaşındaki kaçışları daha kötü ve çirkindir. Çünkü Uhud savaşında bin sahabiden dört kişi direnip kaçmamıştı. Yani iki yüz elli kişide bir kişi. Ama Huneyn savaşında on iki bin sahabiden on kişi direnip kaçmamıştı. Yani bin iki yüz kişide bir kişi.

        Ayrıca, Uhud savaşı hicretin başlarında vuku bulmuştu, halk henüz cahiliyeden tam olarak uzaklaşmamıştı ve Müslümanlar azınlıktaydı. Peki, hicretin 8. yılında vuku bulan Huneyn savaşındaki kaçışlarındaki mazeretleri neydi? Resulullah'ın vefatına iki yıl kalmıştı, Müslümanlar silah ve sayı bakımından üstün olmalarına rağmen Resulullah'ı (s.a.a.) hiç düşünmeden kaçmışlardı.

        Kur'an-ı Kerim onların zilletle kaçışlarını şöyle anlatmaktadır:

        "Andolsun ki Allah size birçok yerlerde ve Huneyn gününde yardım etmişti. Hani o gün çokluğunuzla övünüp sevinmiştiniz de bu çokluk, düşmanı defedememişti, hiçbir işinize yaramamıştı. Yeryüzü o kadar genişken daralmıştı size. Sonra arkanızı çevirip geri çekilmiştiniz. Sonra Allah, Peygamberine ve müminlere manevi kuvvet ihsan etmiş, görmediğiniz askerleri indirerek kafirleri azaplandırmıştı. Ve işte kafirlerin cezası da budur."2
-------------------------

1- Abbas Akkad, Abkariyyet-u Halid, s. 68; Tarih-i Yakubi, c. 2, s.62.


2- Tevbe Suresi /25 - 26.

194 / Zikir Ehline Sorun


        Allah Teala, Resulüne ve savaştan kaçmayıp sabredenlere manevi güç ihsan ettiğini, onlara yardım için melekleri gönderdiğini, onları kafirlere karşı muzaffer kıldığını, böylece Allah ve Resulünün emrine isyan ederek ölümden korkup kaçan mürtedlere muhtaç olmadıklarını açıklıyor.

        Daha fazla bilgi için Sahih-i Buhari'nin bu konuda naklettiği şu rivayeti inceleyelim:

        Buhari, Huneyn savaşıyla ilgili ayetin tefsirinde şöyle yazar: Ebu Katade der ki: "Huneyn savaşında bir müşrikle savaşan bir Müslümana bakıyordum. Ansızın bir başka müşrikin arkadan sessizce yaklaşarak onu öldürmek istediğini gördüm. Bunun üzerine hemen onun yardımına koştum. Müşrik adam bana vurmak için elini kaldırınca elini ben daha atik davranarak eline vurdum, eli kesildi. Sonra o sıkıca bana sarıldı. Ben çok korktum. Sonunda beni bırakınca onu öldürdüm. Sonra Müslümanların hepsi kaçtı; ben de onlarla kaçtım. Ansızın halkın arasında Ömer bin Hattab'ı gördüm. Ona; "İnsanlara ne oldu? Neden kaçıyorlar?" diye sorduğumda "Bu, Allah'ın emridir!" dedi.1

        Gerçekten Ömer bin Hattab'ın işi insanı şaşırtıyor. Ehl-i Sünnet' e göre, en cesur sahabi olmasa da ashabın en cesurlarından biridir. Zira onlara göre, Ömer İslam'a ve Müslümanlara güç vermiş ve İslam'a açıkça davet onun Müslü-manlığından sonra başlamıştır. Ama tarih bize gerçekleri açıklamıştır. Ömer, Uhud savaşında kaçtığı gibi, Hayber'de de kaçmıştır. Resulullah (s.a.a.) kendisini Hayber'in fethi için bir orduyla göndermiş, ama o yenilerek emri altındakilerle birlikte geri dönmüştür. Bu arada kumandası altındaki-
-------------------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 5, s. 196.


Ashap Hakkında / 195

ler onu, o da onları korkaklıkla suçlamıştır.1

        Ömer Huneyn savaşında da savaştan kaçmıştır. En cesurları olduğuna göre, belki de ilk önce o kaçmış, diğerleri de ona uymuşlardır. Bu nedenle görüyoruz ki, binlerce kaçanın içinde Ömer Ebu Katade'nin dikkatini çekiyor ve şaşırarak ona, halkın niçin kaçtığını sorduğunda, cihattan kaçtığı ve Resulullah'ı (s.a.a.) onca müşrikin içinde tek başına bıraktığı yetmiyormuşçasına, "Bu, Allah'ın emridir" diyerek de Ebu Katade'yi yanıltmak istiyor!

        Acaba Allah, Ömer bin Hattab'a cihattan kaçmayı mı, yoksa sabredip direnmeyi ve savaştan kaçmamayı mı emretmişti? Allah ona ve arkadaşlarına; "Ey iman edenler! Kafirlerle karşılaştığınız zaman onlara sırtınızı çevirip kaçmayın."2 diye buyurmamış mıydı?

        Ayrıca, Allah T eala ondan ve arkadaşlarından, savaştan kaçmayacaklarına dair söz almıştı. Yüce Kitabımızda bu hususta şöyle buyuruluyor: "Andolsun ki daha önce onlar sırt çevirip kaçmayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz sorumluğu gerektirir."3

        Peki Ömer, nasıl savaş ve cihattan kaçıp, "Bu Allah'ın emridir" diyebiliyor? O, Allah'ın bu ayetlerini görmedi mi, yoksa kalpler kilitli mi?

        Burada Ömer bin Hattab'ın kişiliği hakkında konuşmak istemiyoruz. Çünkü kitabın ilerideki bölümlerinden birini Ömer bin Hattab'a ayırdık. Ancak, Buhari' nin bu ilginç
-------------------------

1- Müstedrek-i Hakim, c. 3, s. 37; Zehebi, Telhis'ül-Müstedrek.


2- Enfal Suresi / 15.
3- Ahzab Suresi / 15.

196 / Zikir Ehline Sorun


rivayetini nakletmeden edemedik. Burada bizim için önemli olan; Buhari'nin de, ashabın sayısının fazlalığına rağmen Huneyn' de savaştan kaçtıklarına tanıklık etmiş olmasıdır. Tarih kitaplarını okuyanlar, bu konuda daha ilginç şeylerle karşılaşırlar.

        Buraya kadar gördüğünüz gibi, ashabın çoğu Allah'ın emirlerine itaat etmiyorlarsa, doğal olarak Resulullah'ın (s.a.a.) emirlerine de itaat etmeyeceklerdir. Aynı şekilde, Resulullah (s.a.a.) -anam babam ona feda olsun- hayattayken emirlerine itaat etmeyenler, vefatından sonra hiç etmezler.


Yüklə 1,17 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   58   59   60   61   62   63   64   65   ...   175




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin