FATİHA SURESİ
İftitah tekbirinden sonra, Fatiha Suresi okunur; bu sure okunmazsa namaz batıl olur:
"Fatiha’sız namaz olmaz."[1]
Fatiha Suresi'nin diğer bir adı da, Hamd ve Fatiha-tul-Kitap (kitabın başlangıcı)'dır; Kur’an-ı Kerim bu sureyle başladığı için bu isim verilmiştir. Bu surenin yedi ayeti vardır[2] ve Cabir b. Abdullah Ensarî'nin Resulullah'tan (s.a.a) naklettiği rivayete göre Kur’an-ı Kerim'in en önemli suresidir.[3]
Fatiha Suresi, her gün beş vakit namazda en az on defa okunması her Müslüman'a farz olan tek suredir.
Bu surenin önemi hakkında, rivayetlerde, "Eğer Fatiha Suresi'ni yetmiş defa bir ölüye okursanız ve bunun üzerine ölü dirilse şaşırmayın." denmesi yeter.[4]
Bu sureye Fatihat'ul-Kitap isminin verilişinden, Kur-ân-ı Kerim'in bütün ayetlerinin Resulullah'ın (s.a.a) döneminde bir araya toplanıp bir kitap hâline getirildiği ve bu surenin onun emriyle Kur’an’ın başına konulduğu anlaşılmaktadır. Fatiha Suresi'nin ayetleri, Allah Teâlâ ve O'nun sıfatlarına, kıyamet meselesine, doğru yolda hareket etmek için kılavuzluk talebine, Allah Teâlâ’nın hâkimiyet ve rububiyetini kabul etmeye değinmektedir. Yine bu surede, Allah'ın velilerinin yolunu sürdürme, sapmışlardan ve gazaba uğramışlardan uzak olma isteği dile getirilmektedir.
Fatiha Suresi şifa kaynağıdır; hem cismi rahatsızlıklar için, hem de ruhî hastalıklar için. Merhum Allâme Eminî, Fatihat'ul-Kitab Tefsiri'nde bu hususta çok sayıda rivayet nakletmiştir.
[1]- Müstedrek'ül-Vesail, 4365. hadis
[2]- Yedi rakamı; göklerin, haftanın günlerinin, tavafın, Sefa'yla Merve arasında sa'yın ve şeytana atılan taşların sayısıdır.
[3]- Kenz'ud-Dakaik tefsiri.
[4]- Bihar'ul-Envar, c.92, s.257
Fatiha Suresi'nin Eğitici Dersleri
1- İnsan Fatiha Suresi'ni okurken "Bismillah"la Allah'tan başkasından ümidini keser.
2- "Rabbul-âlemin" ve "malik-i yevmiddin"le eğitilen ve Allah'ın mülkü olduğunu hisseder.
3- "Rabbul-âlemin" kelimesiyle kendisiyle varlık âlemi arasında bağlantı kurar.
4- "er-Rahman'ir-Rahim"le kendini onun geniş lütfunun kapsamında görür.
5- "Malik-i yevmiddin"le kıyamet hakkında gaflet uykusundan uyanır.
6- "İyyake ne'budu"yla bencillik ve şehvet perestliği bırakır.
7- "İyyake nestain"le Allah'tan başkasından yardım dilemeyi aklından çıkarır.
8- "En'amte eleyhim"le nimetlerin taksiminin O'nun elinde olduğunu ve kıskançlığı bırakması gerektiğini, çünkü kıskancın gerçekte Allah Teâlâ’nın hakemlik ve rızk taksiminden razı olmamak anlamına geldiğini anlar.
9- "İhdine's-sırat'el-mustakim"le hak yolunda hareket etmeyi niyaz eder.
10- "Sıratellezîne en'amte aleyhim"le kendisinin Allah yolunun izleyicileriyle bütünleştiğini ilân eder.
11- Ve son olarak "ğayr'il-mağzûbi aleyhim velezzâl-lîn"le batıl ve batıl taraftarlarından uzaklaşmayı diler.
Bismillahirrahmanirrahim
Çeşitli kavimler ve milletler, önemli işlerinde, kutlu ve mübarek olması için saygı duydukları ileri gelenlerinden birinin ismini anarak başlarlar.
Elbette herkes kendi doğru veya yanlış inancı doğrultusunda hareket eder. Bazıları putların ve tağutların adını, bazıları ise Allah'ın adını anarak veya Allah'ın velilerinin eliyle bir işe başlarlar. Nitekim günümüzde önemli yapıların ilk kazmasını önemli kişilerin vurması bir gelenek hâline gelmiştir. Hendek Savaşı'nda da Resul-i Ekrem (s.a.a) hendek kazmak için ilk kazmayı kendisi vurmuştur.
Bismillah, vahiy kitabının başlangıcıdır. Bismillah, sadece Kur’an-ı Kerim'in başında değil, bütün ilâhî kitapların başında yer almıştır. Bütün peygamberler işlerine bismillah'la başlamışlardır. Hz. Nuh'un (a.s) gemisi tufan dalgaları arasında hareket edince, Nuh (a.s), taraftarlarına, "binin" dedi, "Onun akıp gitmesi de durması da Allah'ın adıyladır." [1]
Hz. Süleyman (a.s) da Sebe' kraliçesini Allah'a davet etme amacıyla yazdığı mektuba "Bismillahirrahmanirrahim"le başladı. Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:
"Bismillah" işlerin bereket kaynağı ve onu terk etmek ise işlerin iyi bir şekilde bitmeyişine neden olur."[2]
Yine "Bismillah" kelimesini yazan bir adama, "Onu iyi yaz." buyurmuştur.[3]
Her işin başlangıcında "Bismillah" söylemek tavsiye edilmiştir; yemek yerken, uyurken, bineğe binerken, nikâh kıyarken, evlenirken ve diğer birçok işlerde. Hatta bir hayvan "bismillah" söylenmeden kesilirse, eti yenmez. Bu, hedef sahibi muvahhid bir kişinin yiyeceğinin de ilâhî bir yönü olması gerektiğini göstermektedir.
Neden her işe "Bismillah" la başlıyoruz?
Çünkü, her fabrikanın ürünü özel bir amblem ve alamet taşır, örneğin bir porselen fabrikası, büyüklü küçüklü bütün tabakların üzerine kendi amblemini vurmaktadır veya her ülkenin, idarelerde bulundurulması, kışlalara ve gemilere asılması, işçilerin masalarının üzerine bırakılması zorunlu olan özel bir bayrağı vardır. Allah adı ve Allah'ı anmak da Müslümanların amblemi ve nişanesidir; "bismillah" kelimesi Müslümanlığın şifresidir. Büyüklü küçüklü her işte, ister camide, ister fabrikada olsun her yerde; ister sabah, ister akşam her zamanda bu mübarek kelime Müslümanların dilinde dolaşmaktadır. Dolayısıyla, bir hadiste, "Bir mısra şiir yazarken bile 'Bismillah'ı unutmayın." diye geçer. Çocuğa "bismillah" söylemeyi öğreten kimsenin mükâfatı hususunda da hadisler rivayet edilmiştir.[4]
Acaba "Bismillahirrahmanirrahim" Fatiha Suresi'nin bir parçası ve müstakil bir ayet midir?
Bazıları Bismillah'ı surenin bir parçası bilmemiş veya namazda bismillah söylemeyi gerekli görmemişlerdir. Fakat bu görüş taraftarları Müslümanların itirazıyla karşılaşmışlardır. Nitekim Muaviye bir gün namazda bismillah söylememiş, bunun üzerine halk itiraz ederek "Bismillah" ayetini çaldın mı, yoksa unuttun mu?" diye itiraz etmiştir.[5]
Fahr-i Razi kendi tefsirinde Bismillah'ın Fatiha Suresi'nin bir parçası olduğuna dair on altı delil getirmiştir, Alusî de kendi tefsirinde bu görüşü benimsemiştir. Ahmed b. Hanbel de kendi Müsned'inde Bismillah'ın surenin bir parçası olduğunu vurgulamıştır.
Ehlisünnet'in fıkıh imamlarından yüz yıl önce yaşamış olan, Allah yolunda şehadet şerbeti içen ve Kur’an-ı Kerim'de masumiyetleri ve her türlü günah ve çirkinlikten temiz oldukları vurgulanan Resulullah'ın (s.a.a) Ehlibeyti'ne (a.s) göre "Bismillahirrahmanirrahim" tek başına müstakil bir ayet olup surenin bir parçasıdır.
Ehlibeyt İmamları (a.s), namazda "Bismillah"ın yüksek sesle okunmasını ısrarla vurgulamış ve İmam Muhammed Bakır (a.s), namazda "bismillah" ayetini okumayanlar veya onu surenin bir parçası bilmeyenler hakkında, "Kur’an-ı Kerim'in en güzel ayetini çalmışlardır!" [6] buyurmuştur.
Allame Şehid Mutahharî, Fatiha Suresi'nin tefsirinde, İbn-i Abbas, Asim, Kesaî, İbn-i Ömer, İbn-i Zübeyr, Atâ, Tavus, Fahr-i Razî ve Süyuti'yi "Bismillah"ı surenin bir parçası bilenlerden saymaktadır. Elbette "Tevbe" Suresi'nin başında "bismillah" yoktur ve bunun nedeniyse Hz. Ali'nin (a.s) buyurduğu üzere "Bismillah"ın eman ve rahmet kelimesi olduğu ve müşriklerden beraat ilânıyla bağdaşmadığı içindir.
[1]- Hûd, 41
[2]- Bihar'ul-Envar, c.76, s.385
[3]- Kenz'ul-Ummal, 29558. Hadis
[4]- el-Burhan tefsiri, c.1, s.43
[5]- Müstedrek-i Hâkim, c.3, s.233
[6]- Müsned-i Ahmed, c.3, s.177 ve c.4, s.85
Dostları ilə paylaş: |