Din kuralları bir yandan Tanrı ile birey, diğer yandan bireyler arası ilişkileri düzenler. Bu kurallar bireyler tarafından değiştirilmez
Dinin hukuk düzeni üzerindeki etkisi lâik devlet anlayışının benimsenmesi ve uygulaması ile azalmıştır
1924 Anayasasının 2. maddesindeki Devletin dini İslam hükmü 1928 yılında çıkarılmıştır
Din kurallarında uygun hareketi sağlamak için manevi yaptırım uygulanır
Ahlak Kuralları
Ahlak Kuralları
Sübjektif olanlar
Yalan söylemek
Kötü hisler beslemek
Örnek davranışlar sergilemek
Objektif olanlar
Başkasının şeref ve haysiyetine saygılı olmak
Başkalarının malına ,canına,namusuna göz dikmemek
Dürüst davranmak
Verdiği söze sadık kalmak
Dedikodu yapmak
Yaptırımı; Bireyler ve toplum içinde ayıplanma,ve küçük görülmedir
Görgü Kuralları (Adabı muaşeret kuralları)
Görgü Kuralları (Adabı muaşeret kuralları)
Konuşanın sözünü kesmemek
Büyüklerini saymak,küçüklerini sevmek ve korumak
Sofra kuralları
Kapalı mekanlarda şapka çıkarmak
Selamlaşma
Hasta ziyaretleri
Doğum ve törenlerde hediye götürmek
Başsağlığı ziyaretleri
Müeyyide –Yaptırımı
Bir toplantıda ulu orta konuşan; saygısız
Düğüne elini kolunu sallayarak giden; görgüsüz
Hasta olan yakınını ziyarete gitmeyen de; vefasız
olarak değerlendirilir.
Hukuk Kuralları
Hukuk Kuralları
Hukuk
Sosyal hayatta bireyler arasında yada birey ile toplum arasında ilişkileri düzenleyen ve yaptırımı bulunan kurallar bütünüdür.
Hukuk, toplum hayatında barış ve huzurun,düzen ve güvenliğin sağlanmasında gereklidir.
Örgütlenmiş bir toplum içinde yaşayan insanların
Örgütlenmiş bir toplum içinde yaşayan insanların
birbirleriyle veya kişilerin yine kendilerinin meydana
getirdikleri topluluklarla ve bu toplulukların
birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen, kişilerin
hukuki güvencesini ve insan haklarını sağlamak
amacıyla oluşturulan ve devlet gücü ile desteklenen,
bağlayıcı, genel ve devamlı kuralların bütünüdür.
Bir kuralın hukuk kuralı olabilmesi için 3 unsurun bulunması gerekir;
Bir kuralın hukuk kuralı olabilmesi için 3 unsurun bulunması gerekir;
Bu kuralın toplumun tamamı tarafından benimsenmiş olması gerekir.Bu kuralın toplumca zamanı bilinmeyecek kadar uzun zamandır kabul görmüş olması anlamına gelir.
Bu kuralın devlet tarafından (yetkili merci) desteklenmiş olması gerekir. Türk hukuk sisteminde bu yetki ‘yasama’ dadır.
Devlet eliyle desteklenmiş bu kurala uyulmaması durumunda bir yaptırım (müeyyide) ile karşılaşılması söz konusudur.
Özel Hukuk:
Özel Hukuk:
Kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerini, eşitlik ve irade serbestliği esasına göre düzenleyen hukuk kurallarının bütünü olarak tanımlanabilir. Özel hukukta irade serbestisi ve tarafların eşitliği ilkesi geçerlidir. Özel hukukta herkes kendi iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Kimse re’sen(kendiliğinden) icra yetkisine sahip değildir.
Özel Hukukun Dalları:
Medeni hukuk
Borçlar hukuku
Ticaret hukuku
Medeni usul hukuku
İcra ve iflas hukuku
başlıca dallardır.
Kamu Hukuku
Kamu Hukuku
Bir devletin teşkilatını, bir devlet ile bir başka
devlet ve bir devlet ile bireyler arasındaki
ilişkileri düzenleyen hukuk kuralları bütünüdür.
Kamu hukuku ilişkisi tek taraflıdır.Devlet iradesini
açıklamakla hukuki ilişki ortaya çıkar.Bunun özel
kişi tarafından kabul kamu edilmesine gerek yoktur.
Kamu Hukuku Dalları:
Devletler hukuku
Anayasa hukuku
İdare hukuku
Vergi hukuku
Ceza hukuku
başlıca dallardır.
HUKUKUN GÖREVİ
HUKUKUN GÖREVİ
Toplum içinde yaşayan insanların aralarında kurarak gerçekleştirdikleri ilişkiye toplumsal ilişki veya sosyal ilişki denir.
Hukukun amacı bu ilişkilerin bir kısmını düzene bağlamaktır.
HUKUK KURALLARININ NİTELİKLERİ
Hukuk kurallarının unsurları
1-Talep normları: Kişilerin davranışlarına veya ilişkilerine bağlı olarak bazı emirler, yasaklar, izinler ve yetkiler içerir. Bunlar doğrudan doğruya bir davanın temelini oluşturur.
2-Yardımcı normlar: Talep normlarını daha yakından belirleyen, tamamlayan sınırlayan veya değiştiren normlardır.
Hukuk kurallarının
Hukuk kurallarının
hukuksal niteliklerine göre ayrımı
Emredici Kurallar
Yedek Kurallar
Tamamlayıcı kurallar
Yorumlayıcı kurallar
Tanımlayıcı Kurallar
Emredici Kurallar :
Emredici Kurallar :
Aksine bir davranış veya işlem yapılması mümkün olmayan kurallardır.
Kişiler veya işlemin tarafları, kendi iradeleri ile emredici nitelik taşıyan hukuk kurallarını değiştirmez veya yok sayamazlar.
Bir hukuk kuralının emredici olup olmadığı genellikle yazılışından biçiminden anlaşılır.
“yapmakla yükümlüdür”
“mecburiyetindedir”
“zorundadır”
gibi ifadeler herhangi bir hukuk kuralında bulunmakta
ise bu kuralların emredici olduklarında kuşku yoktur.
Emredici Kurallar :
Emredici Kurallar :
Erginlik on sekiz yaşın doldurulması ile başlar (MK. Md.11)
Bir kimsenin aynı zamanda birden fazla yerleşim yeri olamaz (MK. Md. 19)
Yedek Kurallar
Yedek Kurallar
Tamamlayıcı kurallar: Bu tür hukuk
kuralları, tarafların serbest iradeleri ile
değiştirilebilen ve ancak böylece değiştirilip
bertaraf edilmedikleri takdirde uygulanmaları
mümkün olan kurallardır. Şu halde ilk önce
tarafların iradeleri dikkate alınacak, ancak
tarafların aksine hüküm koymadıkları hususlar
hakkında yasanın tamamlayıcı kuralları
uygulanacaktır.
Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır.
Esler mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen
diğer rejimlerden birini kabul edebilir. (MK. Md. 202)
Yorumlayıcı kurallar:
Yorumlayıcı kurallar:
Taraflar bir hukuksal işlemi yaparken
kararlaştırdıkları ancak ne anlama geldiğini
açıklamadıkları konulara ilişkin duraksama ve
uyuşmazlıklarda, varsa, ilgili kanundaki o konu
ile ilgili hükümleri yorumlayıcı hukuk kuralı
olarak kullanabilirler.
Borcun ifası için bir ayın iptidası veya nihayeti tayin olunmuş ise ayın birinci ve sonuncu günü anlaşılır. Bir ayın ortası tayin olunmuş ise bundan ayın on beşi anlaşılır. (BK. Md. 75)
Tanımlayıcı Kurallar:
Tanımlayıcı Kurallar:
Bir hukuksal kavramın veya bir hukuksal kurumun
hangi anlama geldiğini açıklayan kurallara,
tanımlayıcı hukuk kuralları denir.
Yasının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl
zayıflığı, sarhoşluk ya da buna benzer sebeplerden
biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden
yoksun olmayan herkes, bu Kanuna göre ayırt etme
gücüne sahiptir. (Mk. Md. 13)
Hukukun Kaynakları
Hukukun Kaynakları
Bir toplumda hukuk kuralları çeşitli yollarla ortaya çıkar.
Bazı kurallar kendiliğinden oluşur.(Gelenek hukuku )
Bazıları yetkili kamu kuruluşları tarafından konur.Bunlara yazılı hukuk denir.
Kimi hukuk kuralları yargıçların çalışma ürünüdür. Bunlara içtihat hukuku denir.
Kaynakların bir kısmı bağlayıcı, bir kısmı da yardımcı niteliktedir.
Devletin temel yapısını, yönetim biçimini devlet organlarının bir biri ile ilişkisini,kişilerin temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen hukuk kurallarıdır
Devletin temel yapısını, yönetim biçimini devlet organlarının bir biri ile ilişkisini,kişilerin temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen hukuk kurallarıdır
Anayasa Devletin temel esaslarını koruduğu gibi bireyin de temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alır
Anayasa bireyi hukuk kurallarına karşı korur
Anayasa yasaların temelidir. Hiç bir yasa Anayasa’nın temel esaslarına aykırı olarak düzenlenemez ve uygulanamaz
Osmanlı Devletinde ilk yazılı Anayasası 23 Aralık l876 kabul edilmiştir.”Kanun-u Esasiye”
Osmanlı Devletinde ilk yazılı Anayasası 23 Aralık l876 kabul edilmiştir.”Kanun-u Esasiye”
20 Ocak l921 Anayasası ”Teşkilat-ı Esasiye”
20 Nisan 1924 Anayasası
9 Temmuz 1961 Anayasası “Temel Hak ve Ödevler”
7 Kasım 1982 Anayasası yürürlüktedir.
Her yasa numara ile adlandırılır. 1982 Anayasasının kanun numarası (2709 )
Anayasamız yazılıdır
Anayasamız yazılıdır
Anayasada değişiklik yapılabilmesi için TBMM üye tam sayısının 1/3 tarafından önerilmesi ve 3/5 tarafından gizli oyla kabul edilmesi gerekir
Anayasanın;
1. maddesi; Devletin Şekli
2.maddesi; Cumhuriyetin Nitelikleri
3. maddesi;
Devletin Bütünlüğü
Resmi Dili
Bayrağı
Milli Marşı ve
Başkenti olmak üzere
ilk üç maddesi değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez
Cumhurbaşkanı TBMM tarafından değiştirilen maddesini bir kez daha görüşmek üzere geri çevirebilir
Cumhurbaşkanı TBMM tarafından değiştirilen maddesini bir kez daha görüşmek üzere geri çevirebilir
TBMM. Tarafından 2/3 den az oyla kabul edilen Anayasa maddesinin halk oyuna sunulması zorunludur.
Anayasanın 150-151.mad.
Yasa iptal davası 60 gün içinde Cumhurbaşkanınca
İktidar / Ana Muhalefet Partisi / Parti Gruplarınca ve
TBMM üyelerinin 1/5nin teklifi ile
Anayasa Mahkemesine başvurulur
Yasa: Yasama organı tarafından belirli şekil ve şartlara göre düzenlenen genel ve sürekli kuralları bir arada toplayan ve uyulması zorunlu tasarruflardır
Yasa: Yasama organı tarafından belirli şekil ve şartlara göre düzenlenen genel ve sürekli kuralları bir arada toplayan ve uyulması zorunlu tasarruflardır
Yasa yapma yetkisi;
Anayasanın;
7. maddesinde Yasa yapma yetkisinin Türk Milleti adına TBMM Bulunduğunu ve yetkinin devredilemeyeceğini
87. maddesinde,TBMM. ne kanun koymak, değiştirmek kaldırmak. Bakanlar Kuruluna da KHK. Çıkarma yetkisi verir.
Yasa önerme yetkisi:
Yasa önerme yetkisi:
Anayasanın 88. maddesinde Milletvekilleri yasa teklifi ve Bakanlar Kurulu da Yasa tasarısı hazırlamaya yetkilidir
Yasa hazırlanması;
İlgili Bakanlık ve kurum tarafından taslak hazırlanır. İlgili Komisyonlarda görüşülüp kabul edildikten sonra TBMM Genel Kuruluna gelir sıraya alınır.
Yasalar geriye işletilemez
Yasalar genele şamildir
Yasanın oylanması:
Yasanın oylanması:
Anayasanın 96. maddesi gereğince TBMM.si üye tam sayısının 1/3 ile (l84). Yasa kararı toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile verilir. Ancak karar yeter sayısı üye tam sayısının ¼ nün 1 fazlasından az olmaz
Yasanın Yayımlanması:
TBMM tarafından kabul edilen yasalar meclis başkanınca Cumhurbaşkanına gönderilir. Cumhurbaşkanı 15 gün içinde yasayı onaylıyorsa resmi gazetede yayımlar, onaylamıyorsa(veto) tamamı veya bir kısmının tekrar görüşülmesi için TBMM’ne yollar. TBMM yasayı değiştirmeden aynı şekilde kabul ederse bu durumda Cumhurbaşkanı yasayı 15 gün içinde resmi gazetede yayımlamak zorunda kalır.
Yasalar yürürlük tarihi açıkça belirtilmediyse resmi gazetede yayımlandıkları tarihten 45 gün sonra yürürlüğe girerler
Yasaların uygulanmasını göstermek,yada yasaların emrettiği durumları düzenleyen hukuk kurallarıdır
Yasaların uygulanmasını göstermek,yada yasaların emrettiği durumları düzenleyen hukuk kurallarıdır
Yasalarda soyut olarak verilen görevler tüzüklerle daha somut biçime sokulur
Anayasanın 115. maddesince Bakanlar Kuruluna yasaların uygulanmasını açıklamak için, ilgili yasaya aykırı olmamak koşulu ile Danıştay’ın incelemesinden geçirmek koşulu ile tüzük çıkarma yetkisi vermiştir
Tüzükler yasaya aykırı olamaz
Tüzükler yasaya aykırı olamaz
Tüzüğün yasaya aykırı olduğu davanın görüşülmesinde ve Danıştay tarafından ileri sürüldüğünde tüzük uygulanmaz ve Tüzüğün iptali konusunda Danıştay’a iptal davası açılır
Tüzükler de yasalar gibi resmi gazetede yayımlanır ve yürürlüğe girer
Bir tüzükte yürürlüğe girme tarihi belirlenmemişse Resmi Gazetede yayınlandığı tarihten 45 gün sonra yürürlüğe girer
Kamu Kuruluşlarının kendi görev alanlarına giren konularda Yasa ve tüzüklerin uygulanmasına yönelik yönetsel anlamda hukuk kurallarıdır
Kamu Kuruluşlarının kendi görev alanlarına giren konularda Yasa ve tüzüklerin uygulanmasına yönelik yönetsel anlamda hukuk kurallarıdır
Anayasanın 124. maddesinde;
Başbakanlık
Bakanlıklar ve
Kamu Kuruluşları
görev alanları ile ilgili yasa ve tüzüklerin uygulanması belirleyen yönetmelik çıkarabilir.
Yönetmeliği bir Bakanlığın çıkarabileceği gibi birden çok Bakanlığında birlikte çıkarması mümkündür
(Norm Kadro Yönetmeliği)
Yönetmelikler yasa ve tüzüklere aykırı olamayacağı gibi üst hukuk kurallarına da aykırı olamaz
Yönetmelikler yasa ve tüzüklere aykırı olamayacağı gibi üst hukuk kurallarına da aykırı olamaz
Üst hukuk kurallarına aykırı olarak düzenlenen yönetmeliklerin iptali konusunda Danıştay’a dava
açılır
1982 Anayasası Yönetmeliklerin Resmi Gazetede yayımlanma zorunluluğu getirmiştir
Kamu Kuruluşlarının kendi görev alanlarına giren konularda yönetsel anlamda Tüzük ve yönetmeliklerin uygulanmasına yönelik hukuk kurallarıdır
Kamu Kuruluşlarının kendi görev alanlarına giren konularda yönetsel anlamda Tüzük ve yönetmeliklerin uygulanmasına yönelik hukuk kurallarıdır
Yönetmeliklerin uygulanmasına açıklık getirmek
somut olarak uygulamada birliktelik sağlamak amacı ile yönerge düzenlenir
Örnek:
Eğitim Öğretim Faaliyetlerinin Planlı Yürütülmesine ilişkin Yönerge (2551 Say.T.D)
Teftiş Yönergesi
Genelge;
Genelge;
Başbakanlık
Bakanlıklar ve
Kamu Kuruluşlarının
mevzuat doğrultusunda belirli bir konunun
uygulanmasına yönelik yazılı emirlerdir
Genelgeler konusu ve numarası ile adlandırılır
Aynı konuda çıkarılan genelgelerden en son düzenlenen esas alınır
Genelgeler ilgili Başbakanlık ve Bakanlık tarafından hazırlandıktan sonra tüm birimlere ulaştırılır.
İlmi içtihat: Hukuk bilginlerinin ileri sürdükleri görüş düşünce ve kanaatlerdir. Buna “doktrin” veya “öğreti” de denilmektedir. Bunu yayınladıkları eserlerle açıklarlar. İlmi içtihatların pozitif hukukun gelişmesinde önemli yeri vardır
İlmi içtihat: Hukuk bilginlerinin ileri sürdükleri görüş düşünce ve kanaatlerdir. Buna “doktrin” veya “öğreti” de denilmektedir. Bunu yayınladıkları eserlerle açıklarlar. İlmi içtihatların pozitif hukukun gelişmesinde önemli yeri vardır
Yargısal içtihatlar: Mahkemelerin verdiği kararlardan çıkarılan hukuka içtihat hukuku denir Yargıç için bağlayıcı olmasa da görülmekte olan bir davada, daha önce aynı konuda verilen kararlardan yararlanarak karar verilmesidir
Adli yargı alanında; Yargıtay ve
Adli yargı alanında; Yargıtay ve
Yönetsel yargı alanında da; Danıştay
Bir yargı düzeninde, yargı kararları ve uygulanması
açısından farklı kararlar bulunduğunda.
Ayrıca kendilerini oluşturan dairelerin farklı
uygulamaları İlgili Yüksek Mahkemelerinin içtihadı birleştirme kararı alırlar
Bu kararlar Resmi Gazetede yayınlanarak uyulması
gereken hukuk kuralları olarak aynı konuda bir karar
verilene kadar uygulanırlar
Kişi: Hukukta kişi hak ve borçlara sahip olabilen varlıklara denir. Kişilik ise kişiye bağlı hukukça korunan değerler bütünüdür
Kişi: Hukukta kişi hak ve borçlara sahip olabilen varlıklara denir. Kişilik ise kişiye bağlı hukukça korunan değerler bütünüdür
Gerçek kişiler: Gerçek kişiler insanlardır. İnsanlar haklara ve borçlara sahip olabilirler. Gerçek kişilik tam ve sağ doğum ile başlar, ölüm ve gaiplik ile son bulur
Tüzel kişiler: Belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere bağımsız bir varlık şeklinde örgütlenmiş, haklara ve borçlara sahip olabilen kişi veya mal topluluklarıdır. Biraya gelen birden fazla kişi kendi iradelerinin dışında ayrı bir irade oluşturur. Ortaya çıkan hak ve borçlar oluşturulan bu ayrı irade (tüzel kişilik) üzerinde doğar