This lecture is heavily based on several chapters of the book you’ll find cited on the next page.
Mutlaka okumalısınız!
Peter Singer
How Are We to Live? Ethics in an Age of Self-interest
Oxford University Press (1997)
Neyin peşinde koşmalıyız?
Para
Aşk
Şan şöhret
Ailemizin, akrabalarımızın, arkadaşlarımızın saadeti
Yakın çevremizin mutluluğu
Ulusumuzun esenliği
İnsanlığa hizmet
Peki başka?
Ahlaklı yaşam
Ahlak bilimi bazı şeyleri yapmayı yasaklayan kurallar sistemi değil
“Yalan söyleme”
“Öldürme”
“Evlilik dışı cinsel ilişkiler yaşama”
Daha çok, nasıl yaşamamız gerektiği konusunda bir düşünce temeli
Niye ahlaklı olmalıyız?
Filozoflar 2500 yıldan beri bu soruyu yanıtlamaya çalışıyorlar
Etik bir yaşam × Bencil bir yaşam
İlkini seçersek dünyaya bir katkı yapabiliriz (“hoş bir seda”)
Ayrıca iç zenginliği sağlayan, doyurucu, heyecan verici, daha anlamlı bir yaşam sürmüş oluruz
Niçin kendimize dönük bir yaşam süreriz?
Herhalde anamızdan bencil doğmuyoruz (umuyoruz!)
Alternatif ne? Alternatif manalı mı?
Dini bütün yaşam bir yanıt mı?
Etraf bir yığın kötü, şiddet yanlısı, irrasyonel insanla dolu
Bunlar gibilere mi yardım edeceğim?
Enayi miyim ben?
Yemek tarifleri kitabı
İyi bir yemek tarifleri kitabı tadı tuzu yerinde bir yemek hazırlamak için gereken tüm durum ve koşulları belirt(e)mez
Yaşam da öyle
Sonlu sayıda bir takım kuralı bir araya getirip “işte ahlakın kesin temel taşları bunlar” demek bir yerde imkansız
Kötülere dair
Eğer bunlardan çok fazla varsa fazla yapılabilecek bir şey görünmüyor
Yani onların çoğunlukta olmadığını farzetmek zorundayız
Kaldı ki öyle bir “evrim” argümanı verilebilir ki bu argüman kaçınılmaz olarak kötülerin elenmek zorunda olduğunu gösterir
Glaucon’un sorusu
(Socrates’e; nakleden Plato)
Sihirli yüzük (takanı görünmez kılıyor)
Bana etik olmak için nedenler söyle
Çünkü artık yakalanıp ceza görmek gibi bir sorunum yok
Sihirli yüzüğe sahipsek bile niçin doğru olanı yapmakta devam etmek zorundayız?
Socrates’in yanıtı, Marx’ın gözlemi
(Socrates) O vakit insan doğasını oluşturan öğeler arasında uyum olur, mutlu oluruz, vesaire, vesaire
(Marx) Toplumun doğasını değiştirmedikçe Glaucon’a doyurucu yanıt vermek zor
Çünkü insan doğası sabit değil, toplumsal olarak koşullanıyor
Marx (devam)
“Ortak mülkiyet” üzerine yeni bir toplum inşa et
Serbest pazar ekonomisine alternatif üret
Lenin, Stalin, Mao, Castro ve diğerleri
Bir çok kişiye göre kötü sonuçlar veren deneylerdi bunlar
Belki de bireyci bakış tarzı rakipsiz
Dinin rolü
Eğer ahlak biliminde büyük gelişmeler olmuyorsa belki söylenecek her şey söylenmiş bulunuyor
Ama dikkat: ahlak bilime katkıda bulunanların çok azı ateistti
Akla ilk gelenler: Buddha, Confucius, Hume, Henry Sidgwick
20. yüzyıl: ilk defa bir çok ateist ahlak bilimci
Dini vurgu
Alkol, kumar
Çocuk aldırmak
Evlilik dışı ilişki
Evlilik dışı çocuk
Eşcinsellik
Ötenazi
Açlık? Evsizlik? Hakça paylaşım? Çevre kirliliği? Hayvan hakları? Sağlık hizmetleri ve uzun yaşam? Silahlanma? Tekelleşme? Dezavantaj?
Hristiyanlık (ve diğer dinler)
Batı uygarlığının tarihi Hristiyanlığın tarihiyle neredeyse çakışıyor
Doğruyu yapmak ile iyi hristiyan olmak neredeyse aynı gibi
BU DÜNYA “ÖBÜR” DÜNYA
Doğru yolda git ki öbür dünyada karşılığını gör
“Yargılanacağımız gün”
Örnekler
İsa:
I tell you this; there are some standing here who will not taste death before they have seen the Son of Man coming in his kingdom
Hold yourself ready, because the Son of Man will come at the time you least expect him
Aydınlanma ve Kant
Kant Hristiyan ahlak anlayışını cennet cehennem olayından bağımsız bir hale getirmeye çalıştı
Hatta Tanrıya inançtan bile bağımsız hale...
SADECE AKLA GÜVEN, ONUN DIŞINDA KALAN HERŞEYİ BİR KENARA BIRAK
Kant (devam)
Arzu ve eğilimlerimizden ortaya çıkan tüm dürtüleri bir kenara bıraktığımız zaman ahlaklı davranıyoruz denebilir
Sadece evrensel (ahlaki) kanunlar olarak kabul etmeye hazır ve istekli olduğun ilkeler ışığında hareket et
Kan bağışçısı
İnsanlara yardım arzusuyla kan veriyorsa Kant’a göre ahlaki davranmıyor. Bu arzuyu bir yana bırakıp insanlara yardımın görev olduğu düşüncesiyle kan veriyorsa tamam!
Kant duyarsız mı?
İyiler zaten kan verir. Çünkü onlar bencil değil; aksine çok düşünceli
Mühim olan kan verme olayını aklına getirmeyen, dert etmeyenlere ulaşmak
Ödev demek bunu hallediyor mu?
Sanki doğru şeyi yapma konusunda olabilecek motivasyon eksikliğini telafiye yönelik gibi
Tehlike
Adolph Eichmann (soykırımın baş yöneticilerinden)
1961 Kudüs’te yargılanıyor
“Ben tüm yaşamımı Kant’ın ahlaki öğretilerine göre yaşadım, özellikle Kantçı görev tanımı ışığında”
Benzer şekilde
Heinrich Himmler (SS kıtaları şefi): “İtici bir görevi yapmak zorundaydım; 100 Yahudinin kurşuna dizilmesi ruhumun derinliklerini etkiledi ama görevimi yaparak en yüce kanunlara uymaya çalışıyordum”
Tanrı yoksa...
Dostoyevsky (Karamazov Kardeşler): “Eğer Tanrı yoksa, herşey mübahtır”
Sartre: Tanrıyı reddetmekle dünyada yalnız olduğumuzu kabul ediyoruz. O vakit seçim yapmak zorundayız ama tüm seçimlerimiz aslında rasgele olmak durumunda
Şu elma ağacı orada çünkü onu ben dikmiştim (plan)
Biz basitçe varız (plan yok) ve gerisi tamamen bize kalmış Varoluşçuluk
R. M. Hare
Yargılarımızın ahlaki olabilmesi için “evrenselleşebilir” olmaları gerekir
Yani tüm durumlarda geçerli olmaları mı lazım?
Hayır! Yargılarımıza içinde bulunduğumuz rollerden bağımsız olarak varmaya hazır olmalıyız (onları uygulayınca elde edeceğimiz kazanç veya uğrayacağımız zarardan bağımsız olarak)
Maimonides’in Merdiveni
İstemeyerek yardım
İsteyerek ama orantılı olmayan yardım
İsteyerek ve orantılı, ama sadece talep edilirse
İsteyerek, orantılı ve talep olmadan
8. basamak!
Yardıma gereksinim olabileceğini önceden düşünüp ihtiyacı ortadan kaldırmak (yani önlemler alarak yardıma muhtaçların yaşamlarını iyileştirmelerini sağlamak)
Günümüzde bunun en güzel örneğini Afrika’da açlığa karşı mücadelede görüyoruz