Valla cicim 5 kuruş için kıçını yırtmaya değdimi



Yüklə 1,3 Mb.
səhifə1/31
tarix27.07.2018
ölçüsü1,3 Mb.
#59855
növüYazı
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   31

5 KURUŞ

İki tavuk şehirde dolaşıyormuş.Bir vitrinin önünden geçerken büyük bir yumurta görmüşler ve yumurtanın altında 45 kuruş yazıyormuş. Hemen biri atlamış: -Bu yumurtayı geçen gün ben doğurdum ve sahibim bana iki kat fazla mısır verdi.


Neyse bunlar yollarına devam ederken bir başka vitrinin önünde 1.den daha büyük ve pahalı bir yumurta.Değeride 50 kuruş. Diğer tavuk Hemen böbürlenerek:
-işte bu yumurtayıda geçen akşam ben doğurdum.
-Valla cicim 5 kuruş için kıçını yırtmaya değdimi.
10 ZENCI

10 tane zenci bir yerden donerken bir lamba bulmuslar.Lambanin icinden cin cikmis.Cin;Hepinizin birer dilek dileme hakki var demis. 1.zenci;Ben beyaz olmak istiyorum demis. 10.zenci siritmaya baslamis. 2.zenci;Ben beyaz olmak istiyorum demis. 10.zenci hala siritiyor. 3.zenci;Ben beyaz olmak istiyorum demis. 10.zenci gulmeye baslamis. 4.zenci;ayni seyi soylemis.Beyaz olmak istiyorum. 10.zenci gulmeyi hizlandirmis. 5'inci 6'nci 7'inci 8'inci derken sira gelmis 9'uncuya. 9.zenci;Ben de beyaz olmak istiyorum demis. Bizim ki gulmekten yerlerde yatiyor. Gelmis sira 10. zenciye. 10.zenci;bunlarin hepsini zenci yap demis


ABUZİDDİN EFENDİ

Abuziddin efendi köyde çok sevilen bir kişiydi. Köy erkeklerine ib-


ni Sinan`ın kitaplarından haram, helal, doğruluk, iyilik ve de fit-
nelik hakkında uygulamalı dersler verirdi. Köy kadınlarına da si-
cimle örgü, yemek, çocuk bakımı, ev ekonomisi, sağlık , nakış ve di-
kişle ilgili muazzam bilgiler verirdi. Köydeki bütün çocukları el-
ma şekeri ile sevindirir, çeşitli kitaplardan onlara masallar hikaye-
ler ve arada bir fırsatını buldukça hepsini meydana toplar birlikte si-
nemaya götürürdü. Evinin bahçesinde yeşil biber, domates ve patlıcan e-
kerdi. Bu onun en büyük zevkiydi. Topladığı patlıcan ve biberleri gö-
mer, toprağın altında pişirirdi. Sonra da onları tek tek zevkle keçi sü-
tüne sokar, tadına doyamazdı. Bu onun en güzel yöntemlerinden biriydi. Am-
ma en çok da yemesini severdi, bayağı göbekliydi. Kurufasulye pilav ve ca-
cığı görünce ağzının suyu akardı. Üstüne başına çok önem verir ve ta-
radığı saçlarını briyantinle şekillendirirdi. Kravatlarını ütüler ku-
şaklarını beline dolardı. Abuziddin efendi olgun yaşta öldü. Ama ya-
şam boyunca millete hizmet etti. Elinden düşüremediği fil dişi ta-
rağı mezarının üstünde bir abide gibi durur.

Okuyup ikrar ettikden sonra Birer satır atlayıp okuyun...

TEMELIN YAPTİKLARİ

Ünlü babalardan Temel bir köye gider. Orada temel köylü toplar ve derki"Ben şimdi sizi öldürücem,ama ölmek istemiyorsanız size bir şartım var." demiş.Köylülerde"söyle" demiş.Temelde başlamış anlatmaya"şimdi kadınların gözleri bağlanacak,erkeklerin donları indirilecek.Sonra kadınlar teker teker erkeklerin şeylerini sıkarak kocalarını bulmaya çalışacaklar.Bulamayanlar öldürülecek,bulanlar yaşamlarına devam edecek anlaşıldı mı?"demiş.Köylülerde cırtlak bir sesle"evet"demişler ve başlamışlar.Kadınlar teker teker kocalarını bulmaya başlamışlar ve kadınlardan şu sesler geliyormuş"budegil ,budegil,aha bu"sesleri geliyormuş ve bütün köylü kurtulmuş.Temelde somurtarak evine dönmüş.


AKILLI FRANSADA

ADAMIN BİRİ BİR GÜN AMERİKAYA GİTMİŞ,BİR GENEL EVENİN KAPISINI TEKME TOKAT ÇALMIŞ VE PEZEVENK KAPIYI AÇMIŞ.


-BUYRUN BEYEFENDİ
-ADAM SARHOŞ BİR ŞEKİLDE BEN MARY'İ GÖRÜCEM DEMİŞ.
-PEZEVENK BUNU HEMEN MARY NİN YANINA ÇIKARMIŞ
-DAHA İŞE BAŞLAMADAN ÖNCE MARY ADAMA DÖNMÜŞ VE DEMİŞKİ BENİM GECELİK TARİFEM BİN DOLARDIR DEMİŞ.
-ADAM HİÇ SORUN DEĞİL DEMİŞ VE İŞE BAŞLAMIŞLAR.
ERTESİ GECE ADAM GENE GELMİŞ.GENE AYNI ŞEKİLDE TEKME TOKAT KAPIYI ÇALMIŞ VE KAPIYI GENE PEZEVENK AÇMIŞ.
-BUYRUN BEY EFENDİ DEMİŞ.
-ADAM BEN MARY'İ İSTİYORUM DEMİŞ.
-PEZVENK BAKIN BEY EFENDİ BURADA MARY'İ DEN DAHA İYİ KIZLARIMIZ VAR DESEDE ANLAŞAMAMIŞ VE GENE ADAM AYNI KİŞİYİ AYNI FİYATA BECERMİŞ.
-ERTESİ GECE ADAM GENE AYNI ŞEKİLDE KAPIYI ÇALMIŞ.GENE AYNI MUHABET ADAM GENE MARY'İNİN YANINA GİTMİŞ GENE İŞİNİ BİTİRMİŞ.TAM GİYİNECEK MARY ADAMA BİR SORU SORMUŞ;
-SİZ NE İŞLE UĞRAŞIYORSUNUZ DEMİŞ
-ADAM CEVAPLAMIŞ:ÇALIŞMIYORUM
TABİKİ MARY ŞAŞAŞIRMIŞ.
GENE BİR SORU YÖNELTMİŞ
-BEKİ NERELİSİNİZ?
-ADAM CEVAPLAMIŞ:FRANSALIYIM
MARY;
-PEKİ NERESİNDEN?
ADAM
-PARİSRTEN
MARY
-AAAA BENİM ABLAMDA PARİSLİ ACABA KENDİSİNİ TARİF ETSEM TANIRMISINIZ
ADAM CEVAPLAR
-HİÇ GEREK YOK BEN SİZİN ABLANIZI ZATEN TANIYORUM SİZE BU ÜÇ BİN DOLARI VERMEK İÇN O BENİ BURAYA YOLLADI DEMİŞ
AKİLLİ KÖPEK
Spor bir arabanın içinde benzinciye giren fıstık gibi bir hatun adama seslenmiş;
-bakarmısınız
adam hiç oralı olmadan bir ıslık çalmış ve bir köpek hemen benzin hortumunu alıp depoyu doldurmaya başlamış, bunu gören kadın dayanamayıp adama sormuş;
-bu köpeğin başka marifetleride varmı acaba? adamda
-hiç olmazmı arka tarafa geçinde göstersin, demiş
kadınla köpek arkada yalnız kalmışlar fakat köpek oturmaktan başka hiçbirşey yapmamış, kadında sinirlenip benzinciyi çağırmış ve
-hani bu köpek herşeyden anlıyordu demiş
adam köpeğe sinirli sinirli bakarak
-bak bu sana son gösterişim bir daha sen yapacaksın
AKILLI PAPAAN!!!

BIZIM AKILLI PAPAAN HERZAMANKI GIBI YINE ORMANDA TOPLAMIS BUTUN HAYVANLARI VE OVUNMEYE BASLAMIS.


_ "BENIM BU ORMANDA ELIMDEN GECMEYEN HAYVAN KALMADI. NE ASLANLAR? NE KAPLANLAR VE NICE FILLER" diye anlatmaya BASLAMIS.
BUTUN HAYVANLAR BUNA GULER TABI VE BUNA BIR OYUN CEKMEK ICIN BUYUK BIR FIL GETIRIRLER VE PAPAANIN FILLE BIRLIKTE OLMASINI ISTERLER.
BIZIM AKKILLI PAPAAN HERZAMANKI GIBI KENDINE GUVENEREK "HAAA BUNUMU KIM YAPAMAZ"DIYE CEVAP VERIR.VE O BEKLENEN AN GELMISTIR!!!
PAPAAN FILI BECERMEK ICIN ARKASINA GECER. TAM O SIRADA FIL BUYUK BIR GURULTUYLE GAZ CIKARIR VE BIZIM AKILLI PAPAAANIN BUTUN TUYLERI DOKULUR.ORMANDAKI BUTUN HAYVANLAR ONUNLA ALAY ETMEYE BASLAR . COK SAKIN BIR TAVIR TAKINARAK ONLARA"" NE GULUYORSUNUZ ,BU ISI GIYINIK OLARAK MI YAPACAKTIK ZANNETTINIZ"" DER.
AKİLLİ

Bır gun bır uçakta bir avukatla bir koylu yan-yana oturuyor. Bakıyorlar yapmaya bir şey yok avukat demiş. Hadi bir-birimize soru soralım. Sen bilemezsen bana 5.000.000 verirsin ben bilemezsen sana 50.000.000 veririm. Avukat ilk soruyu sormuş:Japonyanın baskentı neresi? Adam bir şey soylemeden çıkarıp parayı vermiş. Sıra şimdi koylude sormuş:O ne ki merdiveni uç ayaklı çıkıp 4 ayaklı iniyor?Avukat bir dakika duşunmuş bilememiş 10 dakika duşunmuş bilememiş sonunda parayı vermiş ve sormuş:Sahi cevap neydi?Koylu yeniden çıkarıp adama 5.000.000 vermiş. bye-bye...


ALİ VELİ SELAMİ

Üc kafadar arkadaş varmış idaya girmişler benim sevgilim seninkinden güzel diye en sonunda karar vermişler cay bahcesinde sevgililerimizle buluşalım diye herkes telefon etmiş cay bahcesine kadın uyanık aynı cay bahcesi ne yapayım demiş on dakika arayla hepsine evet demiş üc arkadaş bahcenin kapısında beklerken cıka gelmiş kadın hepsi birden işte geliyor benim sevgilim demişler kadın yanlarına gelince sormuşlar neden ücümüzüde sevdin kadın isterik i harfini seviyorum ücünüzünde adlarınızın sonu iiiiiiiiiiii


ARDA ÖZDOĞAN

Alman fransız temel uzaya gideceklermiş. herkese 1 yıl yetecek kadar yemek vereceklermiş! alman makarna,fransız bira,temel ise sigara istemiş 1 yıl sonra uzaydan geldiklerinde kapı açılınca bakmışlar fransız doymuş alman ın keyfi yerinde !! temel ise kapıda görünmüş ve:


-ateş ateş yok mu ? demiş..!!!
TEMEL AVCI

temel le 7 arkadaşı bir gün ava cıkarlar temel bunların hepsinin önünde onlara yol gösterir ufak bi deliğin hemen önünde dururlar temel:turun pu pir tavşan deluğu yatun arkadaşlar der neyse tavşanı vururlar biraz daha ilerde biraz daha büyük bir delik temel yine pu pir tilki deluğu yatun arkadaşlar deer tilkiyide vururlar biraz daha ilerde daha büyük bi delik bizim temel yine turun pu pir ayu deluğu yatun arkadaşlar der ayıyıda vururlar en sonunda artık çok büyük bir mağara gibi bir yer temel:valla arkadaşlar bunun ne deluğu olduğunu çıkartamadım ama siz yinede yatun der ertesi günün gazetelerinde manşet TREN KAZASINDA 7 AVCI ÖLDÜ.


AYNİ YERDE

Temel uzun zamandır gormedıgı arkadası Cemal'le İstanbul'da karsılasınca ula çemal nasulsun pakayum?eyuyum. çocuklar nasuldur? onlar ta eyitur. ha karın nasultur? temel böyle sorunca cemal'in birden yüzü degisir. temel arkadasının karısının gecen yıl öldügünğü hatırlayıp hemen söyle der: yani ayni mezarta mi yatayi?

BAK ŞUNA

TEMELLE SAFİNAZ BİR GÜN NÜLAPARKA GİTMİŞLER SAFİNAZ DÖNME DOLABA BİNMEK İSTİYORMUŞ TEMEL OLMAZ ORDA HERKEZİN KİLODU GÖZÜKÜYOR DİYORMUŞ SAFİNAZ BİNMİŞ TEMEL UYY.. NEDEN BİNDİN DAAA.DEMİŞ ORDAHERKEZİN KİLODU GÖZÜKÜYORDU SAFİNAZ KİLODUMU ÇIKARDIMDA BİNDİM DA. DEMİŞ


BANKA SOYGUNU

TEMEL İLE DURSUN BANKA SOYUP KAÇARKEN POLİS BAĞIRIR DURUN ÜLAN O..... ÇOCUKLARI TEMEL HEMEN DURSUN'A DÖNÜP DURSUN BİZİ TANIDILAR KAÇMAYALIM DER :))))))


BARI ÜTÜLESEYDIN...

Yaşlı kadının yan dairesinden inanılmaz kahkahalar geliyormuş....kadın en sonunda dayanamayıp gitmiş,zili çalmış...kapı açıldığında karşısına genç bir kadın çıkmış ve kadın çırılçıplakmış....yaşlı kadın gözlerine inanamamış...daha sonra içerden genç kadının kocası gelmiş ve o da aynı şekilde çırılçıplakmış...yaşlı kadın dayanamayıp ''ayıp değil mi bu ne hal?''diye sormuş....genç kadın bu bizim 'AŞK KIYAFETİMİZ' demiş....akşam yaşlı kadının kocası eve gelmiş ve kapı açıldığında karısını çırılçıplak bulmuş....'hanım bu ne hal?'diye sorduğunda 'bu benim aşk kıyafetim'cevabını almış. adam da bu cevaba karşılık 'eh hanım güzel de bari ÜTÜLEYİP ÖYLE GİYSEYDİN 'demiş....... kayra


BAŞINA PAMUK EKMİŞ

Bir gun Hoca,bir berbere traş olur.Adamcagız,ustura çaldıkça keser,kestıgı yere de pamuk yapıştırırmış.Rahmetli Hoca bir aralık kavuguna uzanır.Berber,utana sıkıla:Aman efendi,daha başınızın yarısı traş edılmedi,dıyince:Hoca kıs kıs guler;-Be evlat;sen başımın yarısına pamuk ektın.Bari bırak ta ben de dıger yarısına keten ekeyim.der.


BASLIGI YOK BUNUN...

kucuk mario sabah kalkinca annesine sorar:


- anne,babamin ishali nasil oldu?
- nerden cikardin bunu oglum,baban ishal falan degil ki!
- o zaman neden butun gece "niye sertlesmedi bu bok" deyip durdu?
:)))
DELİLER

DELİLERİ UÇAKTA TOPLAYIP BAŞKA BİR YERE GÖTÜRÜYORLARMIŞ. UÇAK HAVANDIKTAN BİR SÜRE SONRA ARKA TARAFTAN GELEN AŞIRI SES YARDIMCI PİLOTU RAHATSIZ EDER VE ARKA TARAFA DOĞRU GİDER.DELİLERİN HEPSİ COÇUK GİBİ OYNAYIP ZIPLAMAKTADIR. AMA BİR TANESİ KÖŞEDE TEK BAŞINA OTURUR.YARDIMCI PİLOT SORAR "SEN NEDEN OTURUYORSUN." "BEN ONLARIN ÖĞRETMENİYİM VE ONLARIDA TENEFÜSE ÇIKARDIM DER."YARDIMCI PİLOT HİÇBİRŞEY OLMAMIŞ GİBİ GERİ GİDER. BİR SÜRE SONRA ARKADAN GELEN SESLER KESİLİR.VE YARDIMCI PİLOT MERAKLA ARKAYA TEKRAR GİDER. UÇAĞIN KAPISININ AÇIK OLDUGUNU GÖREN PİLOT ÖĞRETMEN OLDUGUNU ZANNEDEN DELİYE SORAR "ÖĞRENCİLERİN NEREDE"DELİ YANIT VERİR "DERS BİTTİ VE HEPSİNİ EVLERİNE GÖNDERDİM." DER.


BILIM ADAMİ

Temel bilim adamı olmak ister ama bir araştırma yapması gereklidir.Düşünür ve aklına gelir.odasında masanın üzerine bir beyaz bez serer ve bir pire alır.elindeki cımbızla pireye zıpla der ve pire zıplar.pireyi cımbız alır bacaklarını keser tekrardan bezin üzerine koyar pireye zıpla der pire zıplamaz,tekrar eder ve pire zıplamaz.Ve daktilosunun başına giderek yazmaya başlar.uzun araştırmalarım sonucu anlaşılmıştır ki bacakları kesilen pirenin kulakları duymayi....


BEN DAHA YENİ GELDİM

ADAMIN BİRİSİ 50 KATLIK GÖKDELENDEN AŞAĞI DÜŞMÜŞ, YARALI VAZİYETTE İKEN ETRAFTAKİLER TOPLANARAK BÜYÜK BİR KALABALIK OLUŞTURMUŞLAR.O ANDA YOLDAN GEÇMEKTE OLAN YAŞLI BİR KADIN; GÖKDELENDEN DÜŞEN YARALI ADAMA YAKLAŞARAK; OĞLUM BURADA UCUZLUKMU VAR DİYE SORMUŞ, YARALI ADAM ŞAŞKIN BİR VAZİYETTE, TEYZECİM BEN DAHA YENİ GELDİM DEMİŞ.

BIZIM MEMLEKET

Bir deney yapılıyor.deneklerin biri fransız biri ingiliz biri alman biri de türk. Deney araçları ise bir oda içindeki elbiseler ütü masası,ütü ve güzel bir kadın.Denekler odaya girip bir saat içinde hem ütü yapacaklar hem de kadını yapacaklar.(sosyolojik bir deney) ingiliz girmiş önce ve 45 dk ütü yapmış 15 dk kadınla oynaşmış.Çıkınca neden böyle yaptın diye sormuşlar.^bizim memlekette iş,zevkten önemlidir^demiş. Fransız girmiş.45 dk kadını 15 dkütüyü yapmış.neden?bizim memlekette zevk işten önemlidir demiş Alman ise yarım saat ütü yarım saat kadınla ilgilenmiş neden ? bizim memlekette ikisi eşdeğerdedir demiş. Türk girmiş içeri,ütüyü kadının eline vermiş.kadın ütü yaparken bir yandan kadını becererek 1 saati doldurmuş.neden diye sorulunca da: bizim memlekette çalışanı mikerler demiş


BUNAKLAR

Üç yaşlı adam oturup solbet ediyorlardı.


-Birisi: "ya ben biraz bunadım galiba dedi. Geçenlerde kapı çaldı, açtım baktım bir kadın. Misafir geldi diye düşündüm, buyur ettim oturttum, hal hatır sordum."
-Kadın: Yahu, bey sen iyice bunadım her halde ben senin kırk yıllık karınım demezmi.
-Öteki:"Oda birşeymi, ben geçenlerde ben merdivenlerin tam orta yerine gelmiştim, birden durdum düşünmeye başladım. Yahu, ben yukarımı çıkıyordum, aşağımı iniyordum.Bir türlü bulamadım.
-Üçüncüsü yahu sizlerde iyice bunamışsınız Allah'a şükür bende hiç öyle bunama belirtileri yok demiş. Bunu söylerkende sağ elinin iki parmağı ile sağ kulak memesini çekiştirip, tahtaya vurmuş...
Tak tak tak, adından, yine kendisi KİMOOO?! diye bağırmış.
CEMAAT

Bir gün imam Temel arkadaşları ile konuşuyormuş ve söz dine gemiş hepsi"bu dini ben icat etseydim..."diyerek sırayla fikilerini söylüyorlarmış. Sıra Temel'e gelmiş imam Temel;


"Bu dini ben icat etseydim cemaati imamın arkasına değil önüne koyardım"demiş.Arkadaşları niye demişler imam Temel"çünkü ben namaz kıldırırken cemaat arkada napiyi diye meraktan çatlıyorum"demiş:)

İki Yahudi arkadaş, piyasayı araştırmışlar ve o sene haki renkteki kumaşın moda olacağını öğrenmişlerdi. Bütün varlıklarını paraya çevirdiler.Piyasadaki bütün haki kumaşları satın aldılar. Depoları bu renkteki kumaşlarla doldu ancak kimsenin bu kumaşlara talip olmadığı görüldü. İki kafadar artık iflasın eşiğine gelmişlerdi. Moiz ve Aron dertli dertli oturuyorlardı. Artık bıçağın kemiğe dayandığı bir gün kapı çalındı ve içeriye bir albay girdi: "Siz de dedi haki renkte kumaş var mı?" Kulaklarına inanamadılar. Hemen atıldılar: "Evet albayım var, gösterelim" dediler. Albay, dikkatle kumaşları inceledi. "Çok beğendim", dedi. "Bu sene askerlere 200.000, subaylara 50.000 adet haki renkte elbise yaptıracağız. Ancak tabii ki benim tek başıma beğenmem yetmez. Generalimin de oluru lazım. Bana bir parça numune verin. Yarın öğlen 12'ye kadar telgraf çekersem iptal ederim. Eğer telgraf gelmezse kumaşları kesip imalata başlayabilirsiniz." O gece bitmek bilmedi. Kimi zaman ümitlendiler, kimi zaman "ya iptal olursa" diye düşündüler. Ertesi gün saat 11, 11.30, 11.45, gözleri yolda, korku ile postacıyı beklediler. Gelmesin diye dua ederek. 12'ye 5 kala postacı sokağın köşesinden gözüktü. "Belki bize gelmiyordur" diye ümitlendiler. Ancak postacı gelip kapılarını çaldı. Moiz, büyük bir kederle koltuğa çöktü. Aron da çaresiz kapıyı açtı. Postacının elinde bir telgraf vardı. Aron titreyen elleri ile telgrafi açtı, okudu ve sevinçle seslendi:


"Müjde Moiz, baban ölmüş!.."
Gön..:Tülay Ok

Ormanda oturan acil vaka bir hasta varmış, hastaneye gitmesi mecburmuş. Bizim doktor da ne yapsın, almış jipini gitmiş kadının ormandaki evine. Almış kadını atmış jipinin arkasına ve ormanda gidiyorlarmış. Önüne kıpkırmızı bir adam çıkmış, ben demiş ormanın kırmızılı ibnesiyim . Bana bir yiyecek. Adam düşünmüş, sandvicini vermiş ibneye. Sonra bir gölün etrafından geçerken sapsarı bir tip çıkmış, el kol sallamış falan, bizimkini durdurmuş. Ben demiş bu gölün sarılı ibnesiyim demiş. Bana bir içecek. Bizimki durmuş düşünmüş, vermiş kolasını. Sonra yola devam etmiş. Bizimki işte bildiğimiz asvalta çıkmış en sonunda. Önüne masmavi bir adam çıkmış, el kol sallamış falan durdurmuş bizimkini. Bizimki sinirlenmiş. "Yaa asfaltın mavili ibnesi!!!! Sen ne istiyorsun????"


Mavili herif dönmüş: "Ehliyet, ruhsat lütfen!"

İki mühendislik öğrencisi kampus içerisinde yürürken biri diğerine sorar, "Bu muhteşem bisikleti de nereden buldun ?" Diğeri cevap verir, "Dün tek başıma dolaşırken bir yandan da okulu bitirince ne iş yapacağımı düşünüyordum. Birden bu bisikletin üzerinde nefis bir kız geldi ve yanımda durdu. Bisikleti çimenlerin üzerine bıraktı ve üzerindeki bütün giysileri çıkarttı. Sonra da bana "Hangisini istiyorsan al" dedi." Diğer öğrenci arkadaşını doğrularcasına başını sallayarak, "İyi seçim yapmışsın, elbiseler belki sana uymayabilirdi".


Gön..:ICQ 1828731

Adamın biri misafirliğe gitmiş. Akşam olunca haliyle sormuşlar. Bizim odadamı yatarsınız, bebeğin odasında mı, yoksa boş bir odada mı? Adam düşünmüş: Karı-koca nın yanında yatılmaz, bebekte uyanır ağlarsa uykusu kaçacak ben boş odada yatarım demiş, Sabah olunca adam elini yüzünü yıkamış, bir de bakmış çok güzel bir kız adama havlu tutuyor, Adam: - Kızım senin ismin ne?,,,,,diye sormuş. KIZ : - Bebek amcacığım ya sizin isminiz?...


Adam: - Eşşek kızım eşşeeeek.
Gön...Soner Conkara

Barda uzun süre tek başına içki içen adam bir süre sonra barmene "Biliyormusun, ben sol gözümü ısırabilirim" demiş Doğal olarak barmen buna inanmamış. 1,000,000 Lirasına iddiaya girmişler. Adam, takma olan sol gözünü çıkarmış; ısırmış ve barmenin hayret dolu bakışları arasında parayı cebine atmış. Bir kaç kadeh daha içtikten sonra adam gene barmene dönmüş ve "Biliyormusun" demiş; "ben sağ gözümü de ısırırım!" Adamın tavırlarından kör olmadığını; dolayısıyla öbür gözünün de takma olamayacağını düşünen barmen, parasını kurtarabilmek umuduyla hemen 1,000,000 sına iddiaya girmiş. Adam sakin sakin takma dişlerini çıkarıp sağlam olan sağ gözünü de ısırmış. Aradan bir kaç saat geçince, müşteri barmene "İki milyonunu kurtarmak için sana bir fırsat vermek istiyorum" demiş. "İki milyonuna iddiaya girerim ki bu oturduğum yerden taaa öbür köşeye yerleştireceğin bir bira şişesinin içine, bir damla bile etrafa sıçratmadan işeyebilirim." Barmen uzun uzun bu işin altında nasıl bir üç kağıt olabileceğini düşünmüş; bulamamaış ve iddiayı kabul etmiş. Salonun en uzak köşesine bir şişe yerleştirmişler ve adam işemeye başlamış. Değil etrafa bir damla damlatmamak; ortalığı tam anlamıyla berbat etmiş. Barmen paralını kurtarmanın sevinciyle olduğu yerde zıplamaya başlamış. Biraz sakinleşince adama dönüp "Kesinlikle kaybedeceğini bile bile neden böyle bir iddiaya girdin?" diye sormuş. "Kaybettiğimi de nerden çıkardınız?" demiş adam; "Şu karşı masada oturan iki asık suratlı adamı görüyormusunuz? İşte onlarla ""barın orta yerine işerim, barmen de sevinçten zıplar"" diye 5'er milyon lirasına iddiaya girdim".

Çocuğun birisi, bir gün matematik dersi sonrasında kafasında bir takım soru işaretleri ile babasına gelir. Babası, "Oğlum bugün okul nasıl geçti" diye sorunca, çocuk babasına anlatır. "Babacığım her sey iyiydi. Ama matematik dersinde anlatılan "reel" ve "potansiyel" kavramlarını anlayamadım". Bu durum üzerine babası çocuğuna bu kavramları ilginç bir yöntemle anlatmaya karar verir. Çocuğuna, annesine gitmesini ve ona 1 milyon dolar karşılığında Robert De Niro`yla yatıp yatmayacağını sormasını ister. Çocuk gider ve sorar. Annesi, 1 milyon dolar`a gerek olmadığını, bedava olarakta seve seve Robert De Niro`yla yatabileceğini söyler. Çocuk bu cevabı babasına iletir. Bunun üzerine babası çocuğun ablasına giderek ona 1 milyon dolar karşılığında Leonardo Di Caprio`yla yatıp yatmayacağını sormasını ister. Çocuk ablasına gider ve sorar. Ablasıda annesi gibi, 1 milyon dolar`a gerek olmadığını bedava bile seve seve onunla yatabileceğini belirtir. Çocuk bu cevabıda babasına iletir. Babası ise söyle der. "İşte oğlum sorularının cevabı. Şu anda elimizde reel olarak 2 milyon dolar para, ve 2 tane potansiyel orospu var."
Gön....:Barış Selimoğlu

Bir Türk Amerikaya ziyarete gezmeye gitmiş.Sokakta dolaşırken tuvaleti gelir.Koştura koştura umumi bir tuvalet bulur.Kendini bir an önce içeri atmak ister fakat kapıdaki adam 25 cent ister.Bizimki sıkışa sıkışa 25 cent i verir içeri dalar.Zart zurt sesli yaparken yandan "yavaş be adam" diye ses gelir meyerse yandakide bir Türkmüş.İşini bitirip dışarı çıktıktan sonra yandakiyle karşılaşır ve lafı yapıştırır."Be adam 25 cent e mozartımı yoksa şopennimi dinleyeceğini sanıyordun" der.

Cimri bir kişi ölümü yaklaşınca oğullarını yanına çağırır.Üç oğlunada vasiyette bulunur . Ben ölünce hepinizin mezarıma tek tek birer milyar koymanızı istiyorum der. Adam öldükten sonra sırayla 1. ve 2. oğlu mezara gider ve birer milyar parayı mezara koyarlar daha sonra babası gibi parayı seven 3. oğluda mezara gider ve mezardaki paraları alır yerine babası adına bir 3 milyarlık çek koyar.

Akıl hastanesinde bir gün bir hasta bakıcıyı yanına çağırır. "Bana çabuk 5 şişe kola getir" der. Hasta bakıcı buna kızar ve hastaya beş tokat atar ve "al işte kolalarını" der. Aradan zaman geçtikten sonra yine aynı hasta, bakıcıyı yine çağırır. Bu sefer hasta bakıcıyı tokatlar."Bakıcı ne oluyor?" der. Hasta cevap verir. "Şişeleri getirdim abi".

Duygu Asena, yolda yürümektedir. Parkın birinde Küçük Asım'ı masum masum oynarken görür: "N'apıyorsun sen evladım?" diye sorar. Küçük Asım: "Feminist yapıyorum teyze" der. Asena, doğal olarak birtakım çamurlarla nasıl feminist yapılabildiğini merak eder. Küçük Asım anlatır: "İşte, şu çomakları şu çamurdan bedene yapıştırıyorum, otlardan saç yapıyorum, gazoz kapağından şapka, sonra üzerine sıçınca feminist oluyor!" Duygu Asena, duygulu bir kadın olarak sinirlenir ve çocuğa bir şaplak patlatır. Ertesi gün Küçük Asım'ı yine görür ve akıllanmıştır umuduyla yine sorar: "N'apıyorsun evladım?". "Feminist yapıyorum teyze".. nasıl yapıldığı konusunda da yine aynı cevabı alınca, bu sefer adamakallı döver. Bu, bir hafta boyunca böyle gider. Asena, feminist inadıyla hala Asım'a eğitim amaçlı dayaklar atmaktadır. Nihayet birgün, Küçük Asım, farklı bir cevap verir, "Erkek yapıyorum" der. Asena, büyük bir zevkle "Nasıl yapıyorsun evladım?" diye sorar. Çocuk anlatır: "İşte, şu çomakları şu çamurdan bedene yapıştırıyorum, otlardan saç yapıyorum, gazoz kapağından da şapka yapınca erkek oluyor!". Asena, merak içerisinde sorar: "Eeee, üzerine sıçmayacak mısın?". Küçük Asım, sırıtır: "Yok teyze, üzerine sıçarsam, feminist olur."

Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış. Doktorda adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve demişki:bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve yanıma gel. Adam bir hafta sonra gelince doktor: Öksürüğün nasıl oldu deyince, adamda: Cesaret edipte öksüremiyorumki,demiş.


Gön....:Bekir Cağil

Adamın biri bara girmiş. Garson, herkeze içki ver kendinede al demiş. İçkiler içilmiş garson hesap için gelince adam: Para yok demiş. Tabi garson bunu bir güzel dövüp dışarı atmış. Diğer akşam tekrar gelmiş ve yine garson herkeze içki kendinede al demiş ve sonuçta parası olmadığı icin yine dayak yemiş ve gitmiş. Bu üç akşam böyle devametmiş. Dördüncü gün yine gelmiş ve garson herkeze içki fakat bu sefer sen içme, içince sapıtıyor, sonrada kavga çıkarıyorsun.


Gön....:Bekir Cağil

Genç bir sanatçı adayı , kız doktoruna telefon açıp aldığı randevuya gelemiyeceğini söyledi. Doktor sordu: "Neden çok mu hastasınız?" -Yoo değilim. Yalnız bugün bir prodüktöre gidip bir rol istedim. Sonra terzime gittim. Daha sonra ev sahibiyle kira meselesini tartıştık. Kısacası doktor bey, bir defa daha soyunacak halim kalmadı!

Nasrettin Hoca'ya dert yanıyorlar: __Yahu Hoca senin hanım cok geziyor. Hoca:Olur mu canım? O kadar gezse arada bir bizim eve de uğrar.

Ali okula yazılıcakmış. Ama çok fırlama bir çocuk olduğundan babası bazı önlemler almaya karar vermiş ve okuldaki öğretmenine ve diğer öğretmenlere durumu anlatmış. Sıra servis şöförüne gelmiş servis şöförüne oğlunun ne kadar fırlama olduğunu anlatmış. Şöför hiç oralı olmamış içinden ufacık çocuk ne kadar fırlama olabilir ki demiş. Okul günü gelmiş ve Ali alınması gereken yerden servise binmiş. Yolculuğun ilk başlarında sakin sakin oturan Ali daha sonra şöförün yanına gelerek "amca benim annem tavuk babam horoz olsaydı ben civciv olurdum değilmi" demiş. Şöför "evet yavrum şimdi geç yerine otur "demiş. Bİraz sonra Ali yine şöförün yanına giderek "amca benim annem inek babam boğa alsaydı ben buzağı olurdum değilmi"demiş. Şöför biraz sinirli "evet şimdi git yerine otur " demiş. Biraz sonra Ali yine şöförün yanına gelerek "amca benim annem" demeye kalmadan şöför Ali'ye "ben sana bir soru soracağım "demiş ve ardından "senin annen orospu baban pezevenk olsaydı sen ne olurdun bakayım" demiş. Ali sırıtarak cevap vermiş "ŞÖFÖR".


GÖN: ÜMİT ÖZKAN

Sınıfta öğretmen sormuş: Dalda üç kuş var, birini vurdum kaç tane kalır? Çocuk cevaplamış: Hiç kalmaz örtmenim. "Olur mu oğlum" demiş öğretmen, "2 tane kalır." "Olmaz öğretmenim" demiş çocuk, "siz birini vurunca diğerleri aptal değil ya sesten ürküp kaçarlar..." Öğretmen şaşırmış ve " Aferin oğlum, cevabın yanlış ama düşünce tarzını beğendim." demiş. Sonra çocuk, "Öğretmenim, ben de size bir şey sormak istiyorum: Karşıdan üç tane bayan geliyor, üçü de dondurma yiyor, ama biri yalayarak, biri ısırarak, diğeri de emerek yiyor dondurmayı. Sizce bunlardan hangisi evlidir? " Öğretmen kızmış ama, cevap veremedi dedirtmemek için belli etmemiş, "Emerek yiyen evlidir" demiş. Çocuk, "Olur mu öğretmenim ne alakası var, parmağında yüzük olan evlidir" demiş, "Ama düşünce tarzınızı beğendim."


Gön..:Kerim TOKGÖZ

Seçim öncesi listeleri düzenleniyordu. Genel Başkan bir öneride bulundu:


-Aday listesine Ali Bey'i mutlaka alın.
Hemen itirazlar yükseldi:
Ama efendim, o aptalın biridir...
Yüklə 1,3 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   31




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin