Büyük Şirk
Allah’a ortak koşmaktır. Kişi şirk suçunu iş- lemekle, dinden çıkar ve kâ?r olur.
Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyur- maktadır:
“Allah, kendisine ortak koşulmasını asla ba- ğışlamaz; bundan başkasını (günahları) diledi- ği kimse için bağışlar. Allah’a ortak koşan kim- se büyük bir günah (ile) iftira etmiş olur.”
(Nisa Suresi, 48)
SÜNNETİN DEĞERİ VE ÖNEMİ
Küçük Şirk
Riya küçük şirktir. Allah (c.c.) için değil gös- teriş için görsünler, desinler, övsünler diye amel işlerse kabul edilmez. Amelleri boşa gi- der, fakat dinden çıkmaz.
Bir kudsi hadiste:
“Dünyada Allah’tan başkasından yardım
bekleyene, ahirette falana git seni o kurtarsın,
başkasından bir şey isteyen, git o versin deni-
lir.”
Riya münafıklığın bir alametidir. İnsanlar
içinde kaldığı zaman güzel bir şekilde ibadette
bulunduğu halde, tek başına kaldığında iba-
detleri özenerek yapmaması tembellik göster-
mesi küçük şirktir.
İbadetlerin sadece Allah (c.c.) rızası için ya-
pılması gerekir. Hayır, yapılırken kalp kırılma-
ması fakirlerin küçümsenerek eziyet edilme-
mesi ve gösterişten uzak kalınması gerekir.
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmakta-
dır:
“Sizin hakkınızda en çok korktuğum şey kü-
çük şirktir.
Ashab-ı Kiram: Ya Resulullah, küçük şirk
nedir?
SÜNNETİN DEĞERİ VE ÖNEMİ
Resulullah (s.a.v.):
Riyadır. Yani başkalarına gösteriş için ibadet
yapmaktır.”
(Ahmed Bin Hanbel)
Bütün peygamberler, tevhid inancını yeryü- zünde yerleştirmek için gece gündüz uğraş- mışlardır. Dünya ve ahiret mutluluğu ancak tevhitle gerçekleşir. Tek kurtuluş yolu budur.
s
İman ve Küfür Arasındaki Fark
İ
man, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in getirdiği dini esasları kabul edip tasdik etmektir.
Bir diğer deyişle amentüde yer alan esaslara inanmaktır.
Küfür ise, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in getirdi- ği dini esasları inkâr etmek, kabul etmemektir. İman ve küfrü belirleyen kalptir. Kalbin tasdik edip etmediğini, bu gizli durumunu ancak Al- lah (c.c.) bilir. Dış görünüşe, yapılan amellere ve ikrara göre insanlar karar verirler. Amel iman varlığının bir göstergesidir. Dil ile açıkça imanını ikrar eden birisi Müslüman olarak ka- bul edilir. İçten inanıp inanmadığının gerçeği ise ahirette Allah’a aittir.
Peygamberimiz (s.a.v.) imanı şöyle tarif et- miştir:
“İman; Allah’a meleklere, kitaplara, pey-
SÜNNETİN DEĞERİ VE ÖNEMİ
gamberlere, ahiret gününe, öldükten sonra dirilmeye, cennet ve cehenneme, hesaba miza- na, kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmaktır.”
(Nesaî)
İman ehli olmak için yukarıda sayılan altı esasın hepsine inanmak lazımdır. Bunlardan bir tanesi dahi inkâr edilse kâ?r olunur. Mu- hammed (s.a.v.) ve diğer bütün peygamberlere de iman etmek lazımdır.
Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyur- maktadır:
“Şüphesiz ayetlerimizi inkâr edenleri gün gelecek bir ateşe sokacağız; onların derileri pi- şip acı duymaz hale geldikçe, derilerini başka derilerle değiştiririz ki acıyı duysunlar! Allah daima üstün ve hâkimdir.”
(Nisa Suresi, 56)
s
İhlâs ve Niyet
İ
slam dini, niyete büyük önem vermekte- dir. Allah (c.c.) katında insanların yaptık-
ları bütün işler niyetlerine göre önem kazanır.
Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyur-
maktadır:
“Hâlbuki onlara ancak, dini yalnız O’na has
kılarak ve hani?er olarak Allah’a kulluk etme-
leri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emro-
lunmuştu. Sağlam din de budur.”
(Beyyine Suresi, 5)
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Beni duyup da iman etmeyen, Yahudi ve
Hıristiyan (Müslüman olmayan herkes) mu- hakkak cehenneme girecektir.”
(Hâkim)
SÜNNETİN DEĞERİ VE ÖNEMİ
Bütün ilahi dinlerde değişmeyen üç esas prensip vardır. Allah’a iman etmek, namaz kıl- mak ve zekât vermektir. Hıristiyanlar ve Yahu- diler Allah’a ortak koşmak suretiyle Cenab-ı Hakkın emirlerine uymayıp gerçekten iman etmemişlerdir.
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ameller ancak niyetlere göredir. Herkesin
niyetine göre işlem yapılır.”
(Buhari)
Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyur- maktadır:
“Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah’ındır. İçinizdekileri açığa vursanız da gizleseniz de Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir, son- ra dilediğini a?eder, dilediğine de azap eder. Allah her şeye kadirdir.”
(Bakara Suresi, 284)
Kıyamet günü insanlar niyetlerine göre he- saba çekileceklerdir.
Peygamberimiz (s.a.v.) hadis-i şeri?erinde şöyle buyurmuştur:
“Kişi, insanların gözünde cennetliklerin işi gibi iş yapar, oysa o cehennemliktir.”
(Buhari)
SÜNNETİN DEĞERİ VE ÖNEMİ
“Ameller, sonlarına bağlıdır ya da sonlarına göredir.”
(Müslim)
Yapılan bütün amellerin sadece Allah (c.c.) rızası için yapılması gerekir. İbadetler samimi ve ihlâslı bir şekilde yapılırsa, Cenab-ı Hak ka- tında bir önem kazanır. Karşılığında büyük se- vaplar verilir. Allah (c.c.) rızası için gözetilme- den yapılan ibadetlerin Cenab-ı Hak katında hiçbir değeri yoktur ve kabul edilmez.
Dostları ilə paylaş: |