2-Melekleri kendisi için örnek alan kişi, onlar gibi olmaya gayret ederek Allah katındaki derecesini yükseltmeye çalışır. Melekleşmenin zevkine erer.
3-Meleklere inanan şahıs, kendisini iyiliğe çağıran her sese kulak verir. Çünkü bu ses meleğin sesidir. Şeytan ise insanı kötülüğe çağırır. Müslüman, şeytanın şüphe ve kuruntularından kurtulup, meleğin sesine kulak vermekle sorumludur.
4-Meleklere inanan kimse, meleklerin darlık ve sıkıntılı anlarda inananların yardımına yetişeceğini bildiğinden, sıkıntılı anlarında ümidini kaybetmez.
5-Meleklere inanan kişi, sahip olduğu güzel ahlak ile insanlar arasında seçkinleşerek, Cenab-ı Hakk’ın yeryüzündeki “halifesi” olmanın şuuruna varır.
MELEKLERLE İNSANLAR ARASINDAKİ ÜSTÜNLÜK
1-İnsanların peygamberleri meleklerin peygamberlerinden üstündür. Allah-ü Teala, insanlar arasından peygamberler seçtiği gibi meleklerden de seçmiş, onları diğer meleklerden üstün kılmıştır. Peygamber Efendimiz(s.a.v)’in ise yaratılmışların tamamının en faziletlisi olduğu hususunda şüphe yoktur.
2-Allah Teala, insan için Kuran’da “halife” tabirini kullanmıştır.Halbuki melekler hakkında böyle bir şeref vaki olmamıştır.
3-Adem(a.s) bütün meleklerden daha bilgili idi. Bilgili olanın bilgili olmayana üstün oluşu hakkında ihtilaf yoktur. (Zümer;9: “De ki hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”)
4-Bütün meleklere, Hz.Adem’e secde etmeleri Allah(c.c) tarafından emredilmiş ve bütün melekler bu emre uyarak Hz.Adem’e secde etmişlerdir. Eğer melekler üstün olsaydı, kendilerinden daha aşağı olana hürmet ve ta’zim etmiş olurlardı.
5-Meleklerin en faziletlisi olan Cebrail(a.s),Allah Teala ile insan peygamberleri arasında elçilik vazifesi görmüştür. Elçi olanın ise elçi olarak gönderilenden üstün olması düşünülemez.
6-Meleklerin peygamberleri insanların peygamber olmayanlarından üstündür. Çünkü onlar da peygamberdir. Peygamber olanla olmayan arasında mutlaka bir derece farkı vardır.
7-İnsanların, Salih mü’minleri, müttakiler, sıddikler şehidler, ilmiyle amil olan alimler... meleklerin peygamber olmayanlarından üstün ve efdaldirler.
8-Meleklerin peygamber olmayanları, insanların kafir, münafık, inanç yönünden bozuk, büyük günahlarda ısrar eden, amelsiz ve ahlaksız olanlarından üstündür.
Kaynak: Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Kaynak Kitabı (Uludağ Ün. İlahiyat Fak. Yayınları)
K I T A P L A R A I M A N
İman esaslarından üçüncüsü olan kitaplara iman , Allah Teala tarafından Peygamberlerine bir takım kitaplar gönderildiğini ve bu kitaplarda bulunan şeylerin hepsinin doğru ve gerçek oldu- ğunu kabul etmek , inanmak demektir.
Bir insan , Allah’ın Peygamberlerine indirdiği ilahi kitaplara inanmadıkça Müslüman olamaz. Fakat bu ilahi kitaplardan bazı- ları ya tamamen kaybolmuş , elimizde onlardan hiç bir eser kal- mamıştır. (Mesela : Hz. Adem ve Şit Peygamberlerin sayfaları gibi) ; veya elimizde bozulmuş ve ilahi kitap olma özelliğini kaybetmiş olarak vardır.(Mesela :Tevrat , Zebur , İncil gibi) , veyahut ta Allah’ın vahyettiği şekilde orijinalliğini korumuş , hiç bozulmadan günümüze kadar gelmiştir. (Mesela:Kuran-ı Kerim).
Öyleyse biz : Bozulmuş olan kitapların şu andaki şekillerine değil , Allah’tan gelen ve bozulmamış olan ilk şekline inanıyoruz.
İLAHİ KİTAPLAR 2 KISMA AYRILIR:
A)-Küçük kitaplar : Bunlara “sayfalar” manasına SUHUF denir. Bunlar kitap denemeyecek kadar küçük boyuttadırlar. Toplam 100 sayfadır ve
dağılımı şöyledir:
1-Hz. Adem (A.S)’a 10 sayfa
2-Hz. Şit (A.S)’a 50 sayfa
3-Hz. İdris (A.S)’a 30 sayfa
4-Hz. İbrahim (A.S)’a 10 sayfa
B)-Büyük kitaplar: Dört tane büyük kitap vardır:
1-Tevrat Hz. Musa (A.S)’a
2-Zebur Hz. Davud(A.S)’a
3-İncil Hz. İsa (A.S)’a
4-Kur’an Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimiz’e indirilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |