1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI


-Neriman AYDIN tarafından 20.02.2007 tarihinde yazılan yazı içeriğinde



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə1831/2079
tarix09.01.2022
ölçüsü14,92 Mb.
#92512
1   ...   1827   1828   1829   1830   1831   1832   1833   1834   ...   2079
-Neriman AYDIN tarafından 20.02.2007 tarihinde yazılan yazı içeriğinde;

Merhaba Harbiyeli,

Mensubu olmakla iftihar ettiğimiz yüce Türk Milletinin, muhteşem inkılabının üzerinde yükselen eseri Türkiye Cumhuriyeti’nin sivildeki nöbetçileri olmakla uğrunda ölüme hazır olduğumuz büyük Komutan Ebedi Önderimiz Mustafa Kemal ülküsünün uygulayıcıları olarak; biz de bu genç Harbiyelinin onun şahsında tüm Harbiyelilerin gözlerinde öpüyoruz.

Can, beden, namus, mal ve mülk, hürriyet ve bağımsızlığımızın Varlığınız ile sağlandığının bilincinde Yüce Türk Milletinin evlatları olarak Türk Ordusunun genç Harbiyelilerinin huzurlarında saygıyla eğiliyoruz, varlığınızın kıyamete dek devamı için, Yüce Tanrıya dua ve niyazda bulunuyor, sevgilerimizi gönderiyoruz.

Harbiyeli, edindiğiniz bilgilerin, okuduğunuz kitapların en başına 10 Kasım 1938 saat 09:06 koymayı unutmayınız.

Bunu yaparsanız ulaştığınız bilgileri hep ve her zaman doğru değerlendirmek imkanına ve ufkuna sahip olacaksınız.

Çok yoğun çalıştığınızı, düşünce olarak çok yorulduğunu biliyoruz, ama öyle hayırlı düşünceler, eylemler ve hizmetler içerisindesiniz ki, yorgunluklarınızın karşılığı ödüller Tanrı katından üzerinize yağacaktır.

Böylesine hayırlı eylemlerin sahipleri olarak da zamanınızın bereketli olduğunu her zaman hissedeceksiniz.

Bunda hep Mustafa Kemal’i örnek alınız canım teyzesi. Büyük Taarruz öncesi Kocatepe’de çadırında dinlenmeye çekildiği saatlerde, kendisine bilgi ulaştırması gereken komutan çekinerek çadıra girdiğinde Mustafa Kemal’in kitap okuduğunu görür. Saat sabaha karşı 03:00

-Komutanım siz uyumadınız mı ?

-Hayır, kitap okuyorum..

-Bu saatte ne kitabı komutanım, ne okuyorsunuz ?

-İslam Tarihi okuyorum..

10 Kasım 1938 saat 09:06 dedik ya sevgili Harbiyeli, sizlerin de artık öğrenmeye başladığınız gerçekler Vatanımızın, Devletimizin, Ordumuzun, Mustafa Kemal’in ve Kemalizm’in, Bayrağımızın, Milletimizin, Bağımsızlığımızın ve Hürriyetimizin aleyhine tüm ihanet eylemleri işte o gün başlatıldı.

Mustafa Kemal’in Dolmabahçe’deki cenaze merasimine katılmayan, naşının 11 yıl etnografya Müzesinde kalmasına sebep olan, vasiyetinin aksine Çankaya yerine anıtkabire gömülen, Anıtkabire naklinde yine merasimde bulunmayan, Mustafa Kemal aramızdan ayrılır ayrılmaz paraların pulların üzerine kendi resmini bastıran, Mustafa Kemal’in kendi emriyle Milli Eğitimde okutulması zorunlu kitaplarını müfredatdan kaldıran, Mustafa Kemal ismini yasaklayan, Amerika ‘dan 45 kişilik bir yabancı komisyona Milli eğitim programlarını teslim eden ( bu komisyon halen görevdedir) , laikliği dinsizlik gibi halka propaganda ederek halkımızda düşmanlık yaratırken Mustafa Kemal’i dinsiz yapan, en önemlisi Mustafa Kemal’in huzurundan kovup yasakladığı Mason localarını açan ve Yahudilerle o gün gizli anlaşmalar yapan alçağın başlattığı ihanetin günümüzde geldiği boyuttur okuduklarınız.

Eserdekilerin tamamı gerçektir Harbiyeli.

Gerçek ve doğru, ihanetin sahipleri imzaladı ve uyguluyorlar, Mustafa Kemal’in emrinde sizler de imzanızı geri çeker, yürürlükten kaldırırısınız. Tabii ki günü ve zamanı geldiğinde.

Unutmayınız Harbiyeli, alçaklığın sınırı yoktur. Yukarıda saydığımız ihanetin sahipleri daha Cumhuriyet 3 yaşındayken 1926 da Mustafa Kemal’i İzmir’de öldürmeye kalkışmışlar ve tamamı İstiklal Mahkemelerinde yargılanmışlardır.

Yurt dışından mahkemeye gelmeyen arkadaşları da vardır, örneğin 10 yıla mahkum edilen Rauf Orbay gibi… Rauf Orbay’ın Mondros Mütarekesini imzalayan Osmanlı Devletinin Deniz Amirali olduğunu bilmelisiniz. Türkiye’yi işgal ettiren, ecnebi müdahalesine zemin hazırlayan bu anlaşma için başarılı bir anlaşma yaptık diyebilmiştir.

Mustafa Kemal aramızdan ayrıldıktan sonra Avusturya’dan Türkiye’ye dönmüşlerdir.

Mustafa Kemal’in huzurundan kovduğu, derneklerini kapattığı mason localarını açan adamın o günkü eyleminin sonucudur okuduklarınız. Aynen doğrudur Teyzesi.

Tahrif edilmiş Tevrat ve İncil üzerine el basarak mason localarına bağlı olup onların hizmetkarı iken sözde Kemalist olmak değil,

Kuran-ı Kerim üzerine el basarak Kemalist olmak Türk Milleti için kabuldür. (Mustafa Kemal yaşarken Harbiye Mezunları mezuniyet törenlerinde Kuran üzerine el basarak yemin ediyorlardı bunu biliyor muydunuz, canım teyzesi ? )

Okuduğunuz anlaşmaları yapanların tamamı bu Türk düşmanı, Mustafa Kemal Düşmanı, Allah Düşmanı, Hz Peygamber düşmanı ecnebi hizmetkarlarıdır sevgili Harbiyeli.

Sevgili Harbiyeli, vatanımıza milletimize devletimize Kemalizm’e ait her ayrıntıyı bilmeniz yarın komuta edeceğiniz alaylarda birliklerde tümenlerde tugaylarda ordularda sizi farklı kılacak olan bilgi hazineleriniz olacaktır.

Gerçekleri öğrenmekten çekinmeyiniz, canım teyzesi. Yüreğinizi yaksa da, içinizi eritse de. Yazılanlar doğrudur,

Mustafa Kemal yaşasaydı İsrail Devleti kurulamayacaktı… “Filistin’e el sürülemez…” diye başlayan nutkunu okumadınızsa ben size göndereyim… “ Kudüs Filistin Türk Toprağı olarak hürriyet ve güven içerisinde yaşamaya devam edecekti. Selanik de Musul Kerkük de Telafer de hatta Bağdat da Türk şehirleri olarak yaşamına devam edecekti. Tüm Irak Halkı stratejik düşmanımızın tecavüzünden katliamından uzak olacaktı.

Türk Ordusunun dünyanın en etkin ordusu olduğu bilinmektedir, Türk Ordusu zaferleri göz kamaştıran, çağları alt üst eden büyük Dahinin eseridir.

Türk Ordusu mensuplarının sadece Kemalist olarak yetişmeleri başlıca dileğimizdir, arzumuzdur. Sadece Mustafa Kemal’den emir alan komutanlardan subaylardan erlerden oluşması en büyük dileğimiz ve talebimizdir.

Sevgili Harbiyeli, yüzbaşı rütbesi taşıyan Mustafa Kemal Selanik’de daha 25-26 yaşında iken bakınız neler söylemiş masonlar için: “BEN BİR TÜRKÜM, ÜLKEMİN VE İNSANLARIMIN BU LEŞ KARGALARI TARAFINDAN YAĞMALANMASINA VE TECAVÜZE UĞRATILMASINA İZİN VERMEYECEĞİM.”

Harbiyeli, sizlerle paylaşacak tarihi gerçekler öylesine fazla ki, ancak hepsini bilmeniz gerekiyor, bu nedenle hayatınız çok yoğun olacak ama milletimizin devletiyle birlikte ebediyete kadar vatanımızdaki hür ve bağımsız kalmasının tek teminatı olduğunuzu bilmelisiniz.

Teyzen her zaman emrinizdedir asla unutmayınız, bizler bilgileri sizin için edindik, sizlere aktarmak için edindik, Türk Milletiyle paylaşmak için edindik.

Milletimizin geleceğini kurtarmak için edindik.. Devletimizin ebediyete kadar sahibi olmak için edindik..

Dost ve düşman tanımı ile ilgili geçmişi, günümüzü ve geleceği anlatan, hatta büyük ders niteliğindeki şu konuşmayı hiç unutmamak üzere hatta yarın emrinizdekilerle paylaşmak üzere bilgileriniz arasına katmanızı istiyoruz Harbiyeli.

1933 yılında Ankara Erkek Lisesinde, sınava giren çocuklardan biri sorulan soruya şöyle karşılık vermişti.

-Fransa ile olan geleneksel dostluğumuz…

-Atatürk, derhal sözü keserek sormuştu: -Hangi geleneksel dostluk, bu da nereden çıktı, kim söyledi bunu ?

O zaman coğrafya öğretmeni ayağa kalkarak –“Ben söyledim Paşam “ diyerek onun hiddetini azaltmaya çalışmıştı.

Bana dönüp “Sen söyle tarih hocası” deyince, hemen ayağa kalkarak cevap vermiştim.

-Paşam, ortada bir geleneksel dostluk yoktur. Yalnız ortak hareketlere Fransız yazarları geleneksel dostluk niteliğini vermişlerdir. Örneğin Kırım Savaşında olduğu gibi…

-Aferin, bu gerçekten böyledir. Acınarak söylüyorum Türk’ün geleneksel dostu yoktur. Çıkarlar (menfaatler-faydalar) ortak olunca Avrupalılar buna hemen “geleneksel dostluk” ismini vermişlerdir.” Demişti. (Kemal Arıburnu’ nun anılarından)

Canım Teyzesi, 1934 yılında Danimarka’ya uçak satan bir Ordunun mensubusunuz. Uçak fabrikasını kapatan işte okuduğunuz anlaşmaları imzalayan hainlerdir. Haine hain demekten korkmayınız. Çünkü ihanetin tanımı açıktır. Türk Milleti, Türk vatanı, Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal, Türk Ordusu Türk Bayrağı aleyhine ve tabii ki Allah’a ve Hz Muhammed’e muhalif söylem ve eylemlerin sahiplerine hain denir.

Vahdettin’in hainliği ile 10 kasım 1938 den günümüze hainlerin hiç farkı yok. Üzücü ama gerçek.

Düşmana düşman demekten korkmayınız. NUTUK bu konuda size yol göstermektedir, ışık saçmaktadır.

Allah’ın düşmanım dediklerine ise hiç kimse dostum stratejik dostum batılı dostum avrupalı dostum alman dostum İngiliz dostum Fransız dostum yahudi hiristiyan dostum diyemez. Derse kafirdir… Bugün yaşadığınız gibi. Allah’ı ve uğruna evrenin yaratıldığı insanlığın yaratıldığı sevgili Peygamberimizi da bilmekten geri kalmayınız sevgili Harbiyeli.

Türk Ordusuna imansız inançsız diyerek suçlayanların yüzünüze bakacak yüzleri olmasın vatanımızda.

Canım Teyzesi, sizleri sevgi ile kucaklıyoruz. Bilgilerimiz sizin içindir… Aklınıza takılan her şeyi sorabilirsiniz. Çekinmek yok…


Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1827   1828   1829   1830   1831   1832   1833   1834   ...   2079




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin