13. AĞIr ceza mahkemesi ( tmk 10 maddesi İle yetkiLİ ) duruşma tutanağI



Yüklə 457,72 Kb.
səhifə3/5
tarix07.01.2019
ölçüsü457,72 Kb.
#91755
1   2   3   4   5

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bu arada da 3 tane daire bir tane Ümit Bağbek’e verdik bir tane o Salih denilen çok vardı ona verdim bir tanede Süleyman Gürleyen’e verdim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şimdi Ümit Oğuztan duruşmada kendisine yöneltilen sorulara birtakım verdiği cevaplar var. Siz biraz önce ilk 3 sayıdan sonra Strateji Dergisine giremedim dediniz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kendisine biz Strateji Gazetesini ne zaman yayına girdi şeklinde sormuşuz söyle cevap vermiş. Strateji Gazetesi hiçbir zaman yayın hayatına girmedi, ben savunmamda ifade etmeye çalıştım çok kısaca, çünkü Ali Kalkancı haberini çıkartınca ben, bütün Maliye yetkilileri bu Turgut Büyükdağ’ın bütün şirketlerini, bir sürü şirketi var adamın, bütün şirketlerini mercek altına almışlar, her gün baskınlar yapıyorlar, defterlerine el koyuyorlar.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Doğrudur efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Adamda bundan çok rahatsız oldu. Ümit Bey siz bizi yanılttınız biz perişan olduk dediler bu haber bizim başımıza bela oldu, bende baktım ki adam çok panikli ve telaşlı, açıkçası biraz da üzüldüm ve istifa ettim, ayrıldım efendim, dolayısı ile o günlük gazete projesi gerçekleşmemiş oldu. Şimdi burada Henüz daha gazete çıkmamız.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Gazete çıkmadı.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ama Ali Kalkancı haberi çıktı diyor. Bu haber nedir, nerede çıktı bu haber?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim o çok evvelden efendim o çok evvelden Ali Kalkancı olayı sene 96, 97 Strateji Dergisinin çıkması 98 aradan 2 sene geçti.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım bu haber konusu nedir yani Ali Kalkancı’yla nerede çıktı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Haber konusu efendim Ali Kalkancı Ali Kalkancı dediğimiz insan bu gayrimenkul danışmanlığını yapan bir firma tarafından bana fabrikalarımı yani tekstil fabrikaları vardı Babaeski’de de fabrikaları vardı satın almak için getirdiler bana. Ben Ali Kalkancı’yı o şekilde tanıdım. Ali Kalkancı geldi dedi böyle böyle dedi ben dedi fabrikaları almak istiyorum bizde satıyorduk tekstil konusundan çıkmak istiyorduk tamam dedik, getirdiler fabrikaya götürdük gezdirdik öbür fabrikaları götürdük gezdirdik fiyatları pazarlık ettik. Dediler ki, bizde para yok biz dediler şey vereceğiz yani senet vereceğiz, çek vereceğiz böyle kabul eder misin sağlam olursa kabul ederim dedim ben. Ali Kalkancı geldi biz fabrikaları teslim ettik ona çekleri senetleri aldık 3 gün sonra Ali Kalkancı’nın şeyde aranması çıktı televizyonda aranması çıktı. Aranması çıktıktan sonra ben Ali Kalkancı’yı zaten beraber görüşüyorduk dedim bu nedir dedim yani nasıl olacak bu iş dedim o zaman beni hanımıyla tanıştırdı Emire Ersoy la tanıştırdı. Dedi ki bu benim eşim çok zengindir dedi babası gayrimenkul zenginidir senin şeylerin ödenecek borçların ödenecek bende dedim ki tamam dedim. Ödenecekse mesele yok. O arada Ümit Oğuztan Ali Kalkancı’yla orada tanıştı. Hani benim yanımda tanıştı, Ümit Oğuztan Ali Kalkancı’yı tanımaz.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Fabrikaları sattığımız için orada tanıştı samimi oldular onla. Geldi Ümit Oğuztan onu ikna etti dedi ki ben dedi seni şeye göndereyim dedi televizyona göndereyim dedi orada suçsuzsan zaten seni bırakırlar dedim, ben dedim tamam yani gitsin dedim beni ilgilendiren bir şey yok. Gitti oraya televizyona, televizyona çıktıktan sonra.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hangi televizyona çıktı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Star Televizyonuna çıktı o zamanda para aldılar şeyden Star Televizyonundan ben dedim karışmıyorum alın.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Kimden aldılar parayı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Star Televizyonundan resmi olarak para aldılar efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hangi programa çıktılar ismini hatırlıyor musunuz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Haber programına çıktı direkt şeyle o bir hanımefendi vardı o zaman.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Gülgün Feyman mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet Gülgün Feyman’ın programına çıktı efendim oradan zaten”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ana haber bültenine çıkarıldı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet evet oradan da polis aldı götürdü.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani Ümit Oğuztan çıkardığı için belli miktarda para aldı öyle mi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Daha sonra.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Daha sonra bu tutuklandıktan sonra Emire Hanım yani eşi bizim ofise geldi yani ofise getirdik çünkü şey fabrikaları vermişim senetler ödenmiyor vesaire vesaire orada biz konuştuk baktık ki işin içerisi çok farklı yani işte Ali Kalkancı bize diyor işte buradan çocuk doğacak doğduktan sonra bütün mirasa filan konacağım yani böyle şeyler konuşu…”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Şeyh miydi yani Ali Kalkancı dediğiniz şahıs işte bir etrafında bir tarikatı bir şeysi var mıydı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Vardı efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Müritleri etrafı çevresi olan bir kişi miydi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Vardı yanında yani sürekli 15, 20 tane insan dolaşıyordu şeyin Ali Kalkancı’nın.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani onu şeyh olarak mı görüyorlar?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şeyh olarak görüyorlardı efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hani bu Güneydoğu’da olan şeyhlerden mi farklı bir şey mi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Valla bu milleti kandırmıştı efendim bu şey yani Fatiha Suresini okumayı dahi bilmiyordu bu yani o kadar milleti nasıl kandırmış onu nasıl başarmış ben hala anlamış değilim. Fatiha Suresi.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ama size ticaret için geldi yani.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ticaret için geldi.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Öyle bir şeyhiyle ilgili bir şey yoktu.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim o kadar o kadar. O arada da Ümit Bey onu televizyonu çıkarttı o aranması çıktı.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “O da onu televizyonda çıkarttı o da öyle patladı. Arkasından da Emire Ersoy için para almak istediler ben bırakmadım yani onu ekrana çıkması için çünkü Emire.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yine Ümit Oğuztan mı çıkarmaya çalıştı Emire’yi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet evet ben dedim bu dedim böyle olmaz dedim bu İslam’a verilen bir zarardır yani kadının kıyafetlerini sarık içerisine almışlar o şekilde ekrana çıkartacaklardı dedim böyle olmaz dedim ben kadınla konuştum o şu.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Niçin almışlar kadının kıyafetini?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim böyle çok faklı bir tip kıyafet yani çuval gibi onunla dolaşıyordu.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yanında da silahlı bir koruması dolaşıyordu kadının silahlı bir kişi de sürekli yanında dolaşıyordu. Ben dedim böyle olmaz dedim ben hanımefendiye anlatmaya başladım dedim bunların size öğrettikleri İslamiyet değil dedim yani bizde dedim İslamız Müslüman’ız dedim böyle şeylerin hepsi yalan dedim ben onu biraz anlattım sonra parayla filan hiçbir şeyini yapmadık Uğur Bey’i aradım ben Uğur Dündar’ı Ümit Bey.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Tanıyor muydunuz önceden Uğur Dündar’ı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır o şeyin velisiyle aradım Ümit Bey’in.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ümit Oğuztan’ın.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Dedim ki Ümit şey Uğur Bey dedim ciddi bir konu var dedim yani burada dedim insanların inançları zarar görecek bu kadından dolayı. Bu kadın ekrana çıkacak doğru gerçek neyse nasıl kandırıldıysa çünkü kamuoyu bunun üstüne geliyor ve hiçbir parasız yani filan Ümit Bey’in programına gönderdik orada ciddi bir şekilde bir program yapıldı ve hiçbir çıkar elde edilmeden de insanlar doğru ve gerçekleri öğrendi.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Herhangi bir para alınmadı mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır şeyden alınmadı.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Siz konuşma metnini hazırladım diyorsunuz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet ben hazırladım.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Emire Kalkancı’nın.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Çünkü hanımefendi İslamiyet’i bilmiyor Hanımefendi.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “İş kadını Boğaziçi mezunu fakat hayatında hiçbir tane dinle alakalı bir kitap herhangi bir şey okumamış manevi boşluğa düştüğü içinde Ali Kalkancıların eline düşmüş bu. Dedim bu iş böyle değil kendi bildiğim kadarıyla.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Hı, hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yani kendisine anlattım kendiside ikna oldu ayetlerle anlattım, hadislerle anlattım ikna oldu.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sizin var mı dini bilgileriniz öyle?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ben Hacıyım aynı zamanda efendim 2 seferde hacca gittim ben.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Yani onun için anlattınız kendisine.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet evet bilgim var.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu Müslüm Gündüz, Fadime Şahin.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Onları tanımıyorum ben.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Vesaire ile bağlantıların biliyor muydunuz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hiçbir bilmiyorum ne hiçbirisini de ne gördüm ne de tanıyorum efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “O konuda bir bilginiz yok.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yok.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Anladım. Sedat Peker’le herhangi bir diyalogunuz oldu mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır kendisiyle birebir hiçbir diyalogum olmadı daha evvel (bir kelime anlaşılmadı).”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Adamları vesaire sizi herhangi bir şekilde aradılar mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Kendisiyle hiçbir diyalogum olmadı kendisini ne gördüm nede tanırım o bir problemden dolayı Osman Kavala’dan bir ilişki olmuştu onu da zaten anlattım efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet Drej Ali lakaplı Ali Yasak’ı tanır mısınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Drej Ali Gürcan Dağdaş bakan olduğu dönemlerde benim bir tek telefonum yalnızca Gürcan Dağdaş’ta vardı onla toplantı yaptık çıktık. Çıktıktan sonra beni aradı dedi ki Gürcan Dağdaş bizim dostumuzdur onun ayağına bir şey olsa biz kafasına sıkarız dedi ne, ne oldu ki dedim yani Gürcan Dağdaş siz nereden tanıyorsunuz ben 30 dedim 30 senedir tanıyorum siz nereden tanıyorsunuz, bizim ağabeyimizdir dostumuzdur dedi ona onun aleyhine yapacağız her şey dedi biz dedi size dedi tavır alırız dedi dikkatli ol dedi beni tehdit etti efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sami Hoştan ismini duydunuz mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Duydum ama tanımıyorum efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Tanımıyorsunuz. Şimdi biraz önce Ali Kalkancı olayını anlattınız bu haber çıkınca işte sizin Maliye üzerinize geldiğini söylüyor Ümit Oğuztan sizle ne bağlantı kuruldu, niçin sizin üzerinize geliyor?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şimdi efendim esasında o olaylarla hiçbir alakası yok bu işin. Bu işin alakası Gürcan Dağdaş’la bizim kendi aramızda kaynaklanan o tahsilat olayından bir problem bana Maliyecileri gönderttiler defterdarlıktan insanlar geldi Uganda’da dahi olmayan sabah 9:00’da geldiler defterleri incelemeden ceza kestiler o cezaları bütün banka hesaplarına el koydular ve fabrikalara vergi dairesi el koydular ve bütün her tarafımı kilitlediler efendim. Hiçbir alakasız ve usulsüz kesilen bir ceza efendim. Ben Türkiye’de vergi rekortmeniyim yani ben Türkiye’de yıllarca vergi ödedim yani hiçbir yolsuzluğumuz yoktur, defterler incelemeye alınsın böyle bir işleri yaptılar her tarafımızı kilitlediler bunu yapan bize direkt birebir Gürcan Dağdaş’tır yani şeyle alakası yok yani Ali Kalkancı’yla filan hiçbir şeyle alakası yok.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Direkt Gürcan Dağdaş’tır yani beni yıkmaya çalışıyor adam yani adamın işi bizi yıkmak. Neden olduğunu hala anlayamadım.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Veli Küçük Bilecik’teyken herhangi bir ziyaretiniz oldu mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Kim efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Veli Küçük Bilecik’te görev yaparken herhangi bir ziyaretiniz oldu mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim hayatımda 2 sefer ben kendisini gördüm efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bir cip alma olayı olmuş Veli Küçük’e cip almışlar.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Veli Küçük değil efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İşte götürmüşler kabul etmemişler vesaire şeklinde.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Bu işte davanın ortaya çıkma sebeplerinden bir tanesi.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim Veli Küçük’le hiçbir alakası yok, İsmail Hakkı Özmen benim yanımda orada cipi aldı Korkut Eken’in kendi adına Korkut Eken’e teslim etti sıfır Şeroke cip.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne zaman aldı o cipi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “96, 97’nin başları 96 o tarihlerde.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet. Korkut Eken’le birebir görüştünüz mü siz, yüz yüze görüştünüz mü?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır hayır hayır.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “E cip alıp verdiğini nereden biliyorsunuz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Benim yanımda aldı da oradan biliyorum İsmail Özmen’le biz çok sürekli görüşüyorduk bana anlatıyordu oradan biliyorum efendim. Korkut Eken’i biz fabrikada tanıdık, geldi fabrikaya oturdu, hani fabrikaya Korkut Eken oturdu.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet. Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım sorularım bu kadar.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun Semih Bey. Semih Bey Turgut Bey sizi tanımadığını söyledi ancak bir bakan vasıtasıyla Gürcan Dağdaş vasıtasıyla bir para istendiğinden bahsetti, o olayla ilgili olarak sorunuz varsa onları alalım.”

Sanık Semih Tufan Gülaltay söz istedi verildi: “Sayın Başkanım izninizle tanığa birkaç sorum olacak. Osman Yıldırım’ın ifadelerinde Turğut Bey’in ismi geçmekte. Turğut Bey’in ismini kullanarak Osman Yıldırım 28.12.2009 tarihli celsede şöyle bir iddia da bulunuyor; Turğut Büyükdağ’ın müdürünü Semih Tufan Gülaltay’ın kardeşinin vurduğunu ve bunun intikamını almak için Turğut Bey’in Urfalı mafya babası Müslim Bakan’ı Semih Tufan Gülaltay’ı öldürmesi için kiraladığını büyük bir para verdiğini iddia etmektedir. Bu konunun Turğut Bey tarafından açıklanmasını talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Turğut Bey soruyu anladınız mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Anladım efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Müslim Bakan’ı bana bir müteahhit arkadaş tanıştırdı kendisinde satılık fabrikalar vardı o fabrikaları almam için ben o 3 tane fabrikayı kendisinden aldım Semih Altay’la Günaltay’la yakından uzaktan hiçbir şey ne söyledim ne duydum nede ondan duydum.”

Sanık Semih Tufan Gülaltay: “Turğut Bey Cuma günkü ifadenizde belirttiğiniz Gürcan Dağdaş’ın benim adımı kullanarak sizden haraç istemesi dışında bugüne kadar tanıştığımız günden itibaren sizinle en ufak bir husumetimiz veya münakaşamız oldu mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır olmadı.”

Sanık Semih Tufan Gülaltay: “Bir.”

Mahkeme Başkanı: “Turğut Bey mahkemeye dönük konuşun.”

Sanık Semih Tufan Gülaltay: “Bir devlet bakanı olarak Gürcan Dağdaş’ın benim adımı bilgim olmadan kullanarak sizden haraç istemesi ciddi bir suçtur, bu olay vuku bulduğu sırada sizinle ortak arkadaşlarımız olan Esadullah Öner, Mecit Saylam gibi ortak dostlarımız vasıtasıyla bana haber göndermeniz mümkündü.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şöyle ben şeye söyledim.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika efendim Turğut Bey soruyu tamamlasın Semih Bey ondan sonra cevaplarsınız süreç uzuyor. Buyurun.”

Sanık Semih Tufan Gülaltay: “Turğut Bey bu haraç istenme hadisesi haraç istenme hadisesi vuku bulduğu zaman benim tarafımdan böyle bir haraç istenme hadisesinden benim haberdar olduğuma inansaydınız en azından ortak dostlara haber salarak bir görüşme talebinde bulunacağınıza inanıyorum doğru mudur?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Doğrudur efendim çünkü ben sizle hiçbir irtibat kurmadım ama Gürcan Bey bu parayı benden istedi sizin adınızı kullanarak istedi bu en az ortak tanıdıklarımızdan 20 tanede şahit gösteririm ama ben sizinle birebir hiçbir ilişkim hiçbir problemim hiçbir sohbetim olmadı.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi bu haraç isteme olayında bu haraç istemenin Semih Tufan Gülaltay’la alakası olup olmadığı konusunda herhangi bir araştırma yaptınız mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yaptım efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Ne gibi bir araştırma yaptınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yaptım efendim. Yavuz diye bir insan var bizim şeyimizde hayatımızda Karslı hemşerimiz.”

Mahkeme Başkanı: “Soyadı ne?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yavuz Uzun.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Anlatabildim mi, Gürcan Dağdaş Yavuz Uzun’un yanında bunu söyledi. Ben de Gürcan Dağdaş’a dedim ki biz hemşeriyiz bak dedim sen yanlış yanlış işler yapıyorsun dedim böyle bir şey olamaz birde dedim bakan olmuşsunuz dedim sen gelip bir hemşerimiz isteyecekse dedim o gelsin benden istedim dedim bunu. Ya dedi ben kan dökülmesini istemiyorum ikimizde hemşerimsiniz ben araya gireyim sen bu parayı ver dedi. Ama ben Semih Bey’le hiçbir şartlarda karşı karşıya benden ne bir şey istemiştir, ne de bir şey yapmıştır efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi o Yavuz dediğiniz şahıstan nasıl bir bilgi aldınız yani Semih Tufan Gülaltay’la ilgisi neymiş bu haraç isteme olayının?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yani şimdi o Yavuz dediğimiz arkadaş Yavuz Uzun dediğimiz arkadaş Semih Bey’in kardeşiyle daha evvel bir problem yaşamış onu vurmuşlar anlatabildim mi. Yavuz’u yani belki husumeti olduğu için kendilerine anlatabildim mi şeye destek verdi yani Gürcan Dağdaş’a bakana destek verdi evet doğrudur dedi istiyor dedi. Ben zaten o saatten sonrada o şeyle de görüştüm yani ne Yavuz Uzun’la görüştüm ne de Gürcan Dağdaş’la görüştüm. Gürcan Dağdaş Yavuz Uzun’da böyle deyince ben yalnızca şeye söyledim Gürbüz Bey’e söyledim o dedi benim haberim yok konu öyle kapandı efendim konu öyle kapandı.”

Sanık Semih Tufan Gülaltay: “Turğut Gürcan Dağdaş sizden bu parayı istediğinde bu söylediklerinizden şunu anlıyoruz, parayı kendi adına istediğini siz anlamış oldunuz doğru mudur?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Doğrudur efendim doğru.”

Sanık Semih Tufan Gülaltay: “Peki efendim benim başka bir sorum yok.”

Mahkeme Başkanı: “Bu parayı verdiniz mi Gürcan Dağdaş’a?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim hayır, hayır.”

Mahkeme Başkanı: “Vermediniz miktar ne kadardı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “25 milyon dolar.”

Sanık Semih Tufan Gülaltay: “Mümkün değil efendim kendisiyle öyle bir şey olmaz.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam bu konuda beyanı aldık. Tanık tanığın ifadesinde geçen sanıkların sorusu var mı? Yok. Avukatlar arkadaşlardan, buyurun Avukat Bey.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa söz istedi verildi: “Sayın Başkanım izninizle aracılığınızla soru sormak istiyorum sorularıma kısa ve net cevaplar versin çünkü şüpheli olarak da ifadesi alınmış bizim müvekkilimiz hakkında da birtakım beyanları var tanığın güvenirliğini anlamanız açısından çünkü bana göre meslek ahlakım ve kariyerim üzerine şunu söylemek istiyorum öncelikle bu ülkede her şeyi ilk önce hakimlerin bilmesi gerekir. Bu nedenle bazı konularda mahkemenizi aydınlatmasını istiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet Turğut Bey size sorulacak sorulara kısa özlü ve yeterli olsun. Buyurun Avukat Bey.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Sayın Başkanım ifadesinden pasajı okuyorum benim Osman Kavala ile ticari ilişkim vardır, Osman Kavala’nın şirketleri adına Toprak Mahsulleri Ofisinden Birleşik Yatırım Bankasının teminat mektubu ile Buğday aldım. Anladınız soruyu.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Anladım efendim.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Devam ediyorum. Osman Kavala’nın şirketleri üzerinden buğday almamın sebebi o dönem bankalar batıyordu bankaların teminat mektubu ile alışveriş yapmak riskli idi.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Şimdi soruyorum efendim bankaların teminat mektubuyla iş yapmak riskli ise ve sizin paranızda varsa Osman Kavala’nın şirketleri adına niçin buğday aldınız bunu mahkemeye lütfen açıklar mısınız?”

Mahkeme Başkanı: “Efendim sorunun anlamı nedir yani sebebi nedir söyler misiniz?”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Efendim bakın burada bir çelişki var.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bir iddialarla ilgilisi var mı onu anlamadım.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “İfadesinde bir çelişki var (bir kelime anlaşılmadı).”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Çelişki yok efendim orada netleştiririm ben onu ben net olarak söylerim çelişki yok orada nettir siz konuyu anlayamadınız.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Bey bu ticari ilişkiye.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Kendisi kendisi kabul ettiği için bu şekilde işlem yaptı diyorum Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Giren bir konu açıklar mısınız, sebebini açıklar mısınız?”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Sayın Başkanım kendisi bu şekilde istediği için işlem yaptım diyor yani bu hangi işlemi yaptığı konusunda mahkemeye açıklamaya getirmesini talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Peki sizin müvekkilinizle ne alakası var, Sedat Peker’le ne alakası vardır?”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Ama efendim bakın şimdi Osman Kavala ,(bir kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “Tamamlayın tamamlayın sorunuzu sorun.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Şimdi talebi beyanı şu diyor ki, Osman Kavala alacağından dolayı diyor Sedat Peker benim üzerime gönderdi diyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet (bir kelime anlaşılmadı).”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Ama bu alacağın mahiyetini tam açıklamıyor.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam buyurun.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim biz buğday’ı peşin para nakit para aldık, nakit para aldık. Osman ben Osman Kavala o Zeki Bey var dedim ki ben dedim kendi şirketlerim adına para yatırıp sizden teminat mektubu alamam çünkü sizin bankanız riskte, o zaman dedi ki bizim şirketlerin adına al, biz borçlu olalım sen parayı öde bizden şey al, buğday al.”

Mahkeme Başkanı: “Onu diyen Osman Kavala mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Zeki Bey efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Zeki Bey.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Osman Kavala’nın koordinatörü bende aynısını yaptım onların adına buğdayları aldık teslim ettiler bende paralarını ödedim paraları ödedikten sonra onlar biz zarar ettik dedi alacaklı olmaya kalktılar ben hesaplarını kapattım onların o vade farklarından kaynaklanan bir.”

Mahkeme Başkanı: “Peki bu alacakla Sedat Peker’in ilgisi nedir?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “İşte sonra Sedat Peker Osman Kavala’nın ortağı oldu tahsilata geldiler bize efendim.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Efendim ortağı olduğuna dair elinde bir delil var mı ortağı Osman Kavala ile Sedat Peker’in ortak olduğuna dair bilgisi.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Tahsilat yaptığına dair.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Görgüsü var mıdır efendim?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “50 tane şahit var efendim 50 tane şahit var bunlardan Zeki Bey şahittir bunlardan bankanın genel müdürü şahittir. Bunlardan Ümit Bağbek şahittir. Herkes şahittir yani o ortamda bulunan herkes şahittir efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Peki gelen şahısların Sedat Peker'in adamı olduğunu nasıl anladınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Emniyet müdürü getirdi efendim Hacı diye ben orada zaten ispatlı ben emniyette gösterdiler bana onun olduğu ispatlı yani bana Bakırköy Emniyet Müdürü getirdi bunu efendim. Sedat Peker gelecekti oraya Beyefendi gelmediler, o işi çıktı gelmediler diye Hacı diye bir beyefendi geldi oraya. Yani bu nettir.”

Mahkeme Başkanı: “Emniyet müdürünün ismi nedir?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ümit Bağbek’tir yani o zaman Bakırköy Emniyet Müdürü resmi.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Şimdi siz mağdur olduğunuzu söylüyorsunuz hiçbir işiniz yok sizin şimdi değil mi doğru mu efendim?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Benim işim var efendim ben mağdur olduğumu söylediğim zaman benim fabrikalarım gasp edilmiş.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Benim tezgah kurulmuş bana benim bütün paralarıma bankalar (bir kelime anlaşılamadı).”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Şu anda şu anda durumunuz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şu anda ben yurtdışında çalışıyorum üretim yapıyorum Kars’ta 3 tane fabrikam var onları çalıştırıyorum. Allaha şükür sokakta değiliz yani ben mücadelemi bırakmadım.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Bu Halk Bankasını size olan desteğini açıklar mısınız Sayın Mahkemeye?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Kimin efendim?”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Halk Bankasının size olan desteğini.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Halk Bankasıyla hiçbir ticari alış verişim yoktur. Türkiye Cumhuriyet Hükümetinde hiçbir talebi bankadan da bir tek dolar kredi almadım. Hiç kimsede bu bankaya borcu var diyemez bana.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Bey burada tanığı yargılamıyoruz ticari ilişkilerini araştırmıyoruz lütfen konularla ilgili müvekkilinizle ilgili bir sorunuz varsa onları alalım.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Ama efendim Sayın Mahkeme (bir kelime anlaşılamadı) lazım bir şey.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim yani soru soruyorsunuz da anlamı nedir?”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Bir soru daha soracağım efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Halk Bank’la ne ilgisi vardır müvekkilin.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Sayın Başkan bir soru daha soracağım belge de arz edeceğim.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “30, 31 Mayıs 2012 günü milyar dolarlık şirketiniz olduğu gazetelere ilan vererek ve Halk Bankası sponsorluğunda bu şirketi pazarlamaya çalıştığınız doğru mu bu şirket sizin midir? Bunu mahkemeye sunayım. Bu TGS herhalde sizin şirketiniz doğru mu efendim?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bir dakika efendim gelsin söyleyeceğim.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Bey bunu niye soruyorsunuz onu anlayamadık açıklar mısınız sebebini?”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Yani Halk Bankasıyla bir ilişkisi var mı diye soruyorsunuz.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Tanığın efendim burada mahkemeye doğruları anlatmasını istiyorum. Olayları çarpıtarak anlatıyor doğruları anlatmasını istiyorum ve bunun mahkemenin de bilme hakkı var.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bu konu daha çok tanığın ticari ilişkisini ilgilendiren bir konu gibi gözüküyor. Sizin müvekkilinizle iddialarla ilgisi nedir?”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Efendim benim müvekkilimi gaspla suçluyor. Kendisini tehdit etmekle suçluyor.”

Mahkeme Başkanı: “E tamam.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Ağır bir suçlama efendim.”

Mahkeme Başkanı: “O konuyla ilgili sorun.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Onları soruyorum açıklamasını istiyorum yani.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bu Halk Bankasıyla ne ilgisi var müvekkilinizin onu söyleyin.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Efendim kendisini de birtakım işleri var yani niye müvekkilimi suçluyor yani.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim burada tanığı yargılamıyoruz tanığın yaptıklarını yargılamıyoruz burada lütfen.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Benim müvekkilimi efendim şahsen görmemiş ki Sayın Başkan.”

Mahkeme Başkanı: “Tanığın yaptıklarını yargılamıyoruz.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Müvekkilimi şahsen görmüş müdür mahkemeye açıklar mı lütfen?”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bu soru kabul edilmedi buyurun başka soru sorun.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Belgemi geri almak istiyorum efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Tanığa gösterelim daha sonra avukata geri verelim.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Benim şirketimle hiçbir alakası yok efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Avukat Bey tamam tamam efendim. Başka soru sorun avukat Bey buyurun.”

Sanık Sedat Peker müdafi Av. Mehmet Doğurğa: “Soru sormak istemiyorum efendin teşekkür ederim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam başka sorusu olan avukat arkadaş buyurun Zeynep Hanım.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük söz istedi verildi: “Turğut Bey Veli Küçük’le yüz yüze 2 kere görüşmüşsünüz bir tanesi Ankara’da değil mi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Orduevi dediğiniz yer neresiydi nerede?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim işte orduevi yani nerede Kızılay taraflarında bir yer orduevi yani ben.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Tamam. Bu görüşmenin yapılması konusunu size Tuncay Güney mi teklif etti?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ne dedi size teklif ederken?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Veli Paşam dedi çok kıymetli çok değerli çok muhterem bir insandır siz mağdur ediliyorsunuz ben görüyorum bütün herkes size saldırıyor. Benim de dedi büyüğümdür saygı duyduğum bir insandır. Seni dedi götürüp onunla tanıştırayım belki size bir fikir beyanında bulunur yani bir yardımcı olur diye götürüp tanıştırdılar efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Tuncay Güney size peki bu o aşamadaki durumunuz neydi yani?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Biz o aşamadaki durumumuz şuydu fabrikalar gitmişti her şeyimize el koymuşlardı paramıza el koymuşlardı bir 3 tane dükkan kalmıştı elimde başka bir şey yoktu. O 3 dükkanı da sattık bir buçuk milyon dolara dergi için çıkaracağız diye para kazanacağız diye durum bu merkezdeydi efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi ifadenizde bu derginin daha önce çıkartıldığına ilişkin beyanlarınız var yani Veli Küçük’le Strateji Dergisi arasında bir bağlantı var mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Siz Ümit Oğuztan’ı Veli Küçük’ten ve Tuncay Güney’den önce mi tanıdınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Dergi kurma fikri de herkesten önce Ümit Oğuztan’la sizin aranızdaki iş ilişkisiyle mi kuruldu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ümit Oğuztan’la dergiyi çıkartmaya başladıktan sonra mı Tuncay Güney’i tanıdınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim dergiyi çıkartmadan evvel Tuncay Güney’i tanıyorduk biz.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Çalışmalar sıra… derginin çıkarılma çalışmaları sırasında mı tanıştınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Size Ümit Oğuztan mı tanıştırdı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani bütün bu gelişmeler sırasında siz Veli Küçük’ü hiç tanımıyorsunuz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Bir dergi çıkartma fikriniz var.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ümit Oğuztan’la bir tanıdığınız vasıtasıyla tanışıyorsunuz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ümit Oğuztan size Tuncay Güney’i tanıştırıyor.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ve bu şekilde dergi çalışmaları devam ediyor.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ankara'da gittiniz Veli Küçük’le görüştüğünüzü söylüyorsunuz. Siz oradaki Veli Küçük’e hangi sıkıntınızı anlattınız ve nasıl anlattınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ya anlattığım yani şöyle dedim efendim bizim başımızdan olaylar geçit bu mahkemede anlattıklarım isimler de aynı.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi mesela şunu mu dediniz. Fabrikanıza el konulma olayını mı anlattınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet onu da anlattım efendim fabrikama el konulma olayını anlattım efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Başka ne anlattınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “İsmail Hakkı Özmen’i anlattım.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Mafyanın bize geldiğini anlattım.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Kimlerin?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Mafya diyorum.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Mafyanın bize geldiğini anlattım. Bakan batan bankanın tahsilatını yapmaya geldiklerini anlattım bunların hepsini anlattım.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ne yaptı Veli Küçük?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bize yardımcı oldu efendim o Yalçın.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hayır hayır ne dedi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Dedi ki burası Türkiye dedi nasıl dedi yani batan bankanın tahsilatı olur dedi nasıl haraç isterler dedi? Ben dedi bunu anlamıyorum dedi tama dedi yani ben dedi sana kimse yapamaz sen dedi işine bak dedi çalış dedi. Bende tamam dedim Yalçın.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ne kadar sürdü bu görüşmeniz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bir bir gece orada kaldık efendim 1, 3, 4 saat orada sohbet ettik yattık orada sabahta kalktık geriye döndük efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Siz sıkıntılarınızı anlattınız Veli Küçük de dedi ki ya burası Türkiye nasıl çakallar mı? Öyle bir şey söylediniz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim evet evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Çakallar çukallar nasıl işadamına çökeler mi dedi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim aynısını söyledi.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Tamam ve konuşma bundan ibaretti.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Size şey herhangi birini tanıdığına ilişkin birini devreye sokacağına ilişkin bir şey söyledi mi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır yalnızca Yalçın Tanfer’e söyledi dedi ki bu.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hayır, hayır ilk görüşmenizden bahsediyorum Ankara'daki görüşme. Siz ikinci görüşme Yalçın Tanfer’le beraber gitmişsiniz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ankara'da yalnızca tanıştık efendim. Sohbet ettik problemlerimi anlattım.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “İnşalar iyi olur dedi kalktık oradan yani o kadar.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani size ben şunu tanıyorum şunu devreye sokarım.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şu adamı gönderirim. Şöyle yaparım gibi bir beyanı bir taahhüdü oldu mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Olmadı efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Kaç gün ne kadar zaman geçtikten sonra Giresun’a gittiniz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Dergi çıktıktan zannediyorum 15, 20 gün sonra ya da 1 ay falan çekmedi yani dergiden 1 ay sonra falan.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Peki bu iki Ankara'ya Giresun görüşmesi arasında ne kadar zaman var?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Maksimum bir buçuk ay olmuş veya da 2 ya da ya da 2 ay yani tam hatırlamıyorum.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Bir buçuk 2 ay.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Bu arada bir değişiklik oldu mu durumunuzda?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hiçbir değişiklik olmadı. Yalçın Tanfer diye birisini getirdi Tuncay Güney gene.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Dedi ki Veli Paşanın dedi yanında çalışıyor dedi bu dedi çok sağlam adamı dedi 17 senedir onun yanında dedi. Onunla beni tanıştırdı. Onunla beni tanıştırdı onunla beraber kalktık Giresun’a Veli Paşayı tanımaya gittik tanıştık dönüş… döndükten sonra yalnızca Yalçın Tanfer ve Tuncay’la muhatap oldum ben başka kimseyle muhatap olmadım.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi ilk Ankara'da görüştünüz bir buçuk 2 ay geçti bu arada Tuncay Güney size Yalçın Tanfer diye birini getirdi doğru mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Bu adam Veli Küçük’ün yanındadır yanında çalışır dedi. Şimdi beyanlarınızda asker olduğunu ya Tuncay Güney’in Yalçın Tanfer’in asker olduğunu söylediğiniz şeklinde bir beyanınız var.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet, evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Böyle mi dedi Tuncay Güney size?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hem öyle dedi hem de hüviyetini gördüm ben yani otele kayıt yaptırırken.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Otele kayıt yaptırırken şey.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Asker kimliği mi gösterdi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Peki Yalçın Tanfer sizinle tanışmaya geldiğinde aynı zamanda şey diyorsunuz Sedat Bucak’la ortağım ben demiş.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet kartvizitinde öyle yazıyordu evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi bir kişinin hem asker olmasının hem de bir Sedat Bucak’la ortak olmasını şüpheli bulmadınız mı yani bu iki beyan birbiriyle çelişmiyor mu sizin size göre?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şüpheli buldum efendim. Şüpheli buldum efendim dedi ben istihbarata çalışıyorum dedi formalite icabı dedi ben dedi bu kartı kullanıyorum dedi biz dedi ortağız dedi bu kadar yani ben onun kendi beyanını söylüyorum.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ama asker kişiyim dedi.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ama Sedat Bey Sedat Bey’le daha sonra ben doğru olup olmadığını öğrenmek için gittim görüştüm.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Mahmut Duyan Bey’de diye bir arkadaşım vardı milletvekili Sedat Bey dedi ki kesinlikle hayır bizim onunla hiçbir ortaklığımız mortaklığımız söz konusu değil dedi.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ne kadar sonra öğrendiniz bunu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bir 4 ay sonra falan 4, 5 ay sonra falan zaten ya tam bize orada darbe vurduktan sonra gittim öğrendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Tuncay Güney geldi ve Yalçın Tanfer diye biri var Veli Küçük’ün adamı sizi Yalçın Tanfer’le tanıştıracağım dedi ve bu şekilde tanıştınız.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Sonra da gene Tuncay Güney ve Yalçın Tanfer birlikte mi dediler biz Veli Paşanın yanına gidelim diye.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim birlikte gittik.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani kim söyledi bunu Veli Paşanın yanına gidelim diye?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Veli Paşanın yanına gitmek için zaten Yalçın Bey geldi.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Kimin fikri bu Tuncay Güney’in fikri mi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Tuncay Güney’in fikri evet Tuncay Güney’in fikri.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Peki giderken ne ne için gittiğinizi biliyor musunuz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim ben giderken problemlerim belli problemlerimi tekrar anlatmak için gittim yani ben başka ne için giderim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet, ama Veli Küçük’le ilk görüşmenizden sonra bir buçuk 2 ay geçmesine rağmen sizin sorunlarınızla ilgili hiçbir gelişme olmadı değil mi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ol... hayır, zaten ilk görüşmede Veli Paşama yani biz benle ilgileneceğim veya şu yapacağım bu yapacağım böyle bir şey söylemedi bana. Çok sıkışınca tekrar Yalçın Tanfer’i getirdi Tuncay Güney Yalçın Bey’le tanıştı kendisini de tanıttı. Dedi böyle böyle ben istihbarattanım dedi JİTEM’denim dedi şunu yaparım bunu yaparım dedi o da sürekli haberler getirdi dergiye sürekli haberler getirdi dergiye. Mesela MİT dolar bastı diye kapak yaptılar dergiye ben korktum MİT dolar bastı diye kapak yaptılar bunun belgelerini melgelerini hepsini Yalçın Tanfer getirdi.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “İmzalı olarak da aldık o şekilde bastılar orada.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet, ilk görüşmenizde Veli Küçük herhangi bir taahhüt de bulunmamış olmasına rağmen değil mi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “İkinci bir defa tekrar Tuncay Güney’in telkiniyle Yalçın Tanfer’le beraber Giresun’a gittiniz. Yanınızda 2 kişi daha varmış onlar kimdi 1, 2 kişi vardı diyorsunuz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bir tane şey yani Yalçın Tanfer’in yanında bir tane bayan vardı bir tane de erkek vardı.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet. Şimdi Giresun’a gittiniz Veli Küçük’le görüştünüz. O görüşme sırasında size o dönemin milletvekili olan birinin kardeşini tanıştırmış doğru mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ha tanıştık orada evet efendim doğru.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Bir yemek sırasında.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ve sıkıntılarınız ona da anlatmanızı istemiş doğru mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Doğrudur efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yardımcı olabileceği düşüncesiyle mi yaptı bunu Veli Küçük size?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim yardımcı olabilecek düşüncesiyle yaptı.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Daha sonra Veli Küçük’ün makamında yine Giresun’da görevli MİT bölge müdürüne de sizin içinde bulunduğunuz durumla ilgili sıkıntılarınızı anlatmanızı istedi mi Veli Küçük?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim aynı ortamda anlattım ben ama Veli Paşa mı istedi (bir kelime anlaşılamadı).”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi ifadenizde diyorsunuz ki Veli Küçük dedi ki ona da anlat.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ha o şöyledir efendim yani bu neler oluyor bu memlekette böyle böyle olaylar oluyor şeklinde bir sohbet esnasında o da Karadeniz Bölge Müdürüydü MİT yani MİT’in Karadeniz Bölge Müdürüydü orada kendisine sohbet olarak anlattım ben efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet burada çünkü ifadenizde diyorsunuz ki MİT müdürü de odasındaydı Veli Küçük bana dedi ki ona da bak ona da anlat sıkıntılarını.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Sohbetten ibarettir efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet ve herkes durumuma üzüldü.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Diyorsunuz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi bu şartlar altında Veli Küçük’ün bir yandan milletvekillerinin kardeşine bir yandan MİT bölge müdürüne resmi kimliği olan kişilere sizin durumunuzla ilgili bilgi vermenizi talep ederken öte yandan sizinle ilgili gayri yasal bir girişimde bulunma ihtimali olduğunu mu düşündünüz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim ben hiç öyle bir şey düşünmedim. Veli Paşayı her zaman saydım sevdim ve bana da çok yardımcı oldu. Gazeteye çıktıktan sonra yani o Osman diye bir arkadaşın gazeteye çıktıktan sonra böyle bir olayı duyduktan sonra ben şok oldum ya dedi mi yani Veli Paşam dedim böyle bir şey yapamaz yani çünkü ben ticaret yapıyorum ben bilmiyorum yani örgüt ya da başka bir şey ya da bir şey bunları bilmiyorum. Ben çok üzüldüm ve hatta hiç şikayetçi olmadım ben dedim bilmiyorum dedim yani bana bu insanın iyilikten başka bir kötülüğü olmamıştır ama sonradan şey çıktıktan sonra yani o gazeteler çıktıktan sonra ve benim aklım gitti. Dedim ki nasıl olabilir yani bu nasıl olabilir ve hala beynimde soru işaretleri var çözemedim ben.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet, zaten yaptığınız telefon görüşmelerinde deşifrelerde şöyle diyorsunuz. Mesela bir görüşmeniz Allah Allah Veli Küçük Paşanın ne işi var bu işin içinde ben onu anlayamadım.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Bir tek o nasıl olacak. Bu ne demek?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yani şimdi bu yani ben Veli Paşanın tanıdığım saygı değer insan hiçbir kötülüğünü görmedim iyilikten başka. Bu işler çıktı zaten fabrikayı falan kaybettim ben kaçtım. Bu işler çıktıktan sonra ben şok oldum ya dedim bu insan bize iyilik etti ben cezaevine düştüm Tuncay geldi oradan beni bana yardım etti öbür tarafta bana yardım etti bu tarafta bana yardım etti. Yani bu işlerin içerisinde yani bu tezgahın içerisinde nasıl olabilir diye ben hala anlamış değilim yani onu beynim almıyor aklım almıyor.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Savcılığa verdiğiniz şikayet dilekçenizde bugün sabah okunan şikayet dilekçenizde şikayetçi olduğunuz kişiler arasında Veli Küçük yok.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yok evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Bu bunu bu mantıkla mı yaptınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Peki Veli Küçük’ün sizi Tekirdağ da gözaltından kurtardığı yönünde bir kanaatiniz var.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Bunu da Tuncay Güney’le Veli, Veli Küçük’ün telefonla görüştüğü yönündeki şeye bağlıyorsunuz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük’le Tuncay Güney’in telefonla görüştüğünü yani ya da şöyle sorayım. Tuncay Güney’in görüştüğü kişinin Veli Küçük olduğunu nasıl anladınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şimdi efendim ben şöyle söyleyeyim size şimdi biz emniyetteyiz emniyetteyiz şöyle söyleyeyim size şey dedi ki bana Tuncay Güney ben dedi gideceğim Veli Küçük Paşayla konuşacağım mutlaka burayı arattıracağım sene şeye gönderttirmeyeceğim dedi İstanbul'a gönderttirmeyeceğim dedi. Ben beni aldılar emniyetten İstanbul’a götürmek için gecenin saat 3’ü üç buçuğu orada asayiş şube müdürü yani bize bize orada dayak attılar dövdüler falan o arada beni asayiş şube müdürü şeye aldı odasına aldı ayakta duruyorum ben bir telefon geldi. Telefon geldi aynen benim yanımda görüşüldü yani ben oradan anlıyorum efendim. Telefonda binbaşı.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bilmem kim diye isim verdi Fahrettin Bey’di şeydi o asayiş şube müdürü.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Dedi ki böyle böyle o insanı orada niye tutuyorsunuz dedi. 5 dakika sonra dedi ya da 10 dakika sonra tekrar arayacağım onu söyleyeceksiniz bana dedi. 10, 15 dakika bu arada ben hemen bana çay geldi çay ısmarlandı ben dayak yiyen adam orada oturdum 15 dakika sonra telefon geldi aynen benim yanımda oldu konuşma yani ben birebir konuşmayı duydum.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Siz Genelkurmaydan binbaşı olduğunu söyleyen kişiyle yapılan görüşmeye şahit oldunuz doğru mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Tuncay Güney’le Veli Küçük arasında bir görüşmeye tanık oldunuz mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “O görüşmeye orada şahit olamam zaten ben içerdeyim yani.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani Tuncay Güney’in Veli Küçük’le görüşüp görüşmediği konusunda bir tanıklığınız var mı? Siz sadece Genelkurmaydan binbaşının aradığını binbaşıyım diyen birinin aradığını biliyorsunuz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim Tuncay Güney’in söylemeli söylemeleriyle alakalıdır bunların hepsi bunun dışında Veli Küçük Paşayla zaten Tuncay Güney sürekli görüşüyordu.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Sürekli görüşüyordu. Birkaç sefer de ben görüşmesine şahit olmuşum ama orada ne görüştü neyi görüştü neler görüştüler ben bazen yanında olduğum zaman duyduklarım vardır. Onun dışında ama sürekli görüşüyordur o nettir.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet,”

Tanık Turğut Büyükdağ: “O nettir.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi şöyle bir beyanı var Tuncay Güney’in mülakat adı altında verdiği bir beyanda 42. sayfasında şöyle diyor. Öbür tarafa bu işi neye benziyor biliyor musunuz Turğut Büyükdağ olabilir. Çok samimi bir şey söyleyeceğim böyle bir şey olmaz biz Turgut Büyükdağ’ı sağılır inek olarak görüyorduk. İbne bize kendini sağdırmaya başladı. Biz bu ibneyle kavga ettik şekilden entrikadan bu böyle şeyleri çok iyi ufkumu genişletti. Ümit Oğuztan tabi ha mondofon ineğini başkaları sağıyor baktım Turğut Büyükdağ’la bunlarla ilgili hiçbir zaman sorun olmadı ve beni adam sever ve ben gencim parayı severim. Şimdi Tuncay Güney sizinle ilgili olarak bu beyanda bulunmuş. Tuncay Güney’e para verdiniz mi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Maaşını veriyordum yani maaşının dışında bir para vermedim ben. (bir kelime anlaşılamadı).”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Mondofon ineği olarak yorumladığını söylüyor size.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim doğrudur efendim ben fazla maaş veriyordum o yüzden doğrudur yani ben her zaman çalışana 2 kat 3 kat maaş veriyorum yani çoluk çocuğunu geçindirsin diye bu bu da ineklik oluyorsa ben ineğim o zaman ne diyeyim efendim yani ben ne diyeyim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Siz Çevik Bir’le Veli Küçük’ün gene Tuncay Güney size Veli Küçük’ün Çevik Bir’le görüştüğünü fabrikanızın işte faizi silinmek suretiyle anaparayı bu ipotek borcuyla birlikte tekrar sizin üzerinize bırakılabileceği yönünde bir anlaşmaya varıldığını mı söyledi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani ne dedi size bir Veli kü… Veli Paşa Çevik Bir’le mi görüştü dedi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şimdi efendim konuyu aynen ben size anlatayım.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bu işler cereyan ederken Tuncay geldi bana dedi ki Çevik Bir Paşa o dedi yani ben onun dediğini anlatıyorum dedi ki.”

Mahkeme Başkanı: “Mikrofona mikrofona yakın konuşun.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Dedi ki fabrika eğer ipotekte olursa ipotekte olursa yani o borçla beraber verelim bu husumet ortadan kalksın dedi. Zaten Veli Küçük Paşa da onlara demiş ki ben Turğut Bey’in muhasebecisi değilim ne konuşacaksanız gidin kendisiyle konuşun. Tuncay Bey bana aramamızı söyledi dedim yok Tuncay dedim ben aramam dedim ben ne diye arayacağım dedim yani böyle bir aramada bulunmam. Böyle bir talepte de bulunmam konu bundan ibarettir efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani bu Tuncay Güney’le Veli Küçük arasında Tuncay Güney’in yapıldığını iddia ettiği bu görüşmeye tanık oldunuz mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim ben içerideydim efendim orada nasıl tanık olacağım.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani Veli Küçük’ün bu konuya müdahil olduğu konusunda görgüye ve duygu… duymaya dayalı bir bilginiz var mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim çok iyilikler gördüm Tuncay bunun hepsini Veli Küçük Paşanın yaptırttığını söyledi bana anlatabildim mi?”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Direkt birebir hiçbir görüşmemiz olmadı. Direkt bir şurayı arayım burayı arayım diye de hiçbir şey de söz konusu olmadı efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük’ün şeyle mafyanın çökmesiyle ilgili olarak kimdi o şey Kürşad soyadını unuttum onun ha onun adamlarını şeye gönderiyor matbaaya gönderiyor siz o sırada Tuncay’ı arıyorsunuz ha… hat… hatta sizin muhasebeciniz de Tuncay’ı arıyor doğru mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Doğru efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Sonra bunun üzerine Kürşad Yılmaz mıydı?”

Mahkeme Başkanı: “Yılmaz.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ha Kürşad Yılmaz’ın adamları vazgeçiyor doğru mu bu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Doğrudur efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Siz Tuncay mı size söyledi ben Veli Küçük’ü aradım diye?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şimdi efendim ben orada matbaada cereyan ediyor Kemal (bir kelime anlaşılamadı) şey Serdar Ilıcak’ta bunun burada canlı şahidi.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ben matbaaya gittim burada bir 300, 400 ton kağıdımız vardı işte. Dedi ki o kağıdı satalım gazetesi kapayacağımız için. O matbaayı bastılar yani matbaaya 8, 10 kişi geldi hepsi çıplak silahlı orada o beyefendi de canlı şahit burada o durdurdu onları dedi bakalım ne oluyor. Tuncay’ı aradı dedik ya böyle böyle hani konuşulmuştu? Yani bizden bu insanların problemleri bitmişti Tuncay o arkadaşlarla konuştu oraya gelen arkadaşla konuştu. Tuncay da geldi oraya dediler ki işte biz tamam Veli Paşanın hatırına faizinden vazgeçtik anaparasını ödeyeceksin.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Tuncay mı söyledi bunları yani orada konuşulurken Veli Küçük lafını kim geçirdi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Tuncay efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Tuncay, ne dedi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Tuncay o gelen arkadaşlara dedi ki biz dedi Veli Küçük Paşayla konuştuk dedi arattırmadı mı dedi Yalçın Bey aramadı mı sizi dedi? Evet dedi Yalçın Bey bizi aradı dedi ama dedi biz şeyden vazgeçtik dedi faizinden vazgeçtik dedi anaparayı ödeyeceksiniz dedi. Öyle bir ortam oluştu orada biz dedik tekrar görüşürüz oradan gittiler efendim biz de çıktık gittik.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani o sırada Tuncay diyor ki ben biz Veli Küçük Paşayla görüştük Veli Küçük Paça Paşa Yalçın’ı mı arattırır Yalçın.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet Yalçın arıyordu evet efendim evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yalçın arıyor.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet: “

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ve Veli Küçük Paşanın adı bu şekilde konuşulmak suretiyle Kürşad’ın adamları da tamam o zaman mı dedi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Siz Tuncay Güney’in veya Yalçın Tanfer’in bu konuyla ilgili olarak Veli Küçük’le konuştuğunu telefonla birebir şahit oldunuz mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şimdi efendim bakın konuşmaların ne konuşulduğunu ben duyamam ama ben size anlatıyorum bu insanla biz tanıştık bu insanlar da bu insanın yakın tanıdıkları yani sürekli konuşuyorlardı sürekli görüşüyorlardı ama ben ne konuyor ne görüşüyor ben bunları bilemem ki ama.”

Mahkeme Başkanı: “Kimlerle kimlerle konuştuğunu bilmiyorsunuz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır yani nereden duyacağım efendim yani.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet peki Veli Küçük’ün İsmail Özden’le bir tanışıklığı olduğu konusunda bir bilginiz var mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim yok.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “İsmail Özden sizin eski arkadaşınız değil mi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “İsmail Özden hiç Veli Küçük’ü tanıdığı konusunda bildiği konusunda ahbabı olduğu konusunda bir beyanı oldu mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük’ün Çevik Bir’le tanıştığı konusunda bir bilginiz var mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Korkut Eken’le irtibatı konusunda bir bilginiz var mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Veli Küçük Paşanın hiçbirisiyle onların ilgili olup olmadığını bilmiyorum ben ama ben diğer tanıdıklarımın hepsini biliyorum.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ama ifadenizin birinde demişsiniz ki sonradan yaptığım araştırmalarda bu kişilerle yakın olduğunu öğrendim şeklinde bir beyanınız var.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim o şöyle bu gazeteye bu haber çıktıktan sonra bu haber çıktıktan sonra ben sordum hepsini tanıyormuş hepsini de biliyormuş efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Nereye sordunuz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Kendi tanıdıklarıma sordum efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük’ün bunları tanıyıp tanımadığını siz kendi tanıdıklarınıza mı sordunuz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yani kendi tanıdığım dedim mesela bir askeriyeden bir arkadaşa sordum evet dedi tanıyor dedi yani Korkut Eken’i de tanıyor dedi Mehmet Ağar’ı da tanıyor hepsini tanır dedi bunlar birbirlerini tanırlar dedi.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi tanımakla yakın arkadaş olup.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “O onu bilmiyorum efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ha.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bakın onu ben bilmiyorum yakın mı değil mi ben onu bilmiyorum böyle de bir beyanım yoktur benim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Böyle bir beyanım yoktur.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi sizin ifadenize göre bu fabrikanızın tapu işlemleri devredilmiş yani tapuda bir devir işlemi yapılmış doğru mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet doğru efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ve bu tapu da yapılan devir işleminden sonra yeni malik sıfatıyla kredi alınmış doğru mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Doğrudur efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Oysa iddianameye dayanak olan Osman Yıldırım beyanında diyor ki ve sizin de hani bu işleri ben Osman Yıldırım’dan öğrendim o beyandan anladım dediğiniz için size okuyorum.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Diyor ki Veli Küçük bana Bakırköy’de İstanbul Caddesinde restoranda birlikte yemek yerken İsmail Özden, Turğut Büyükdağ’dan genel vekaletname alsın alırken de herhangi bir bankadan kredi çekeceğim desin kendisini zaten Turğut’tan 8 milyon dolar alacağı var. Ben de bu sözleri İsmail’le Mecidiyeköy’de Şişli Emniyet Müdürlüğünün aşağısındaki Polant Holdingin önünde arabanın içinde söyledim diyor. Bir hafta sonra genel vekaletname aldı diyor. Sizin İsmail Özden’e genel vekaletname vermek gibi bir durumunuz mu oldu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim genel vekaletname diye bir şey vermedik biz. İsmail Özmen bize satışla alakalı ticaret odasından yani yetki belgesi yoktur satış için yönetim kurulu gerekiyordu oradan bir yetki kağıdı göndertti bize satışabilir diye yani bir vekaleten satılmadı fabrika yani ben direkt kendim verdim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani fabrika el değiştirdi değil mi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “O halde Osman Yıldırım’ın bu beyanı yalan mı yani bir vekaletle yapılan bir işlem değil kredi alınması?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şimdi efendim Osman Yıldırım’ın 50 milyon dolar kredi alındığı beyanı doğru.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “50 milyon dolar doğru.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet tapu kayıtlarında var ve ben bütün belgeleri savcılık savcılığa getirdim koydum efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ama 50 milyon dolar alındı bunu kim aldı nasıl aldı nasıl paylaştı ben bu konuda hiçbir bilgim yok efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet şimdi Osman Yıldırım diyor ki Çevik Bir Veli Küçük, Hasan Özdemir, İsmail Özden, Hüseyin Çil aynı konuda beyanda bulunan Gizli Tanık 9 diyor ki Mehmet Ağar, Çevik Bir, Veli Küçük, Hasan Özdemir, İsmail Özden Osman Yıldırım ayrıca bu paradan 5 milyon doların kendisine ödendiğini söylüyor. Sizse beyanınızda Çevik Bir, Korkut Eken bakın mesela Osman Yıldırım’ın beyanında Korkut Eken yok. Mehmet Ağar Hasan Özdemir diyorsunuz. Şimdi herkes farklı bir kişi yani kişiler tutmuyor. Sizin buradaki beyanınızı esas alırsak sizce Hüseyin Çil lafını Osman Yıldırım nereden çıkartmış olabilir? Siz Veli Küçük adını hiç zikretmemişsiniz. Veli Küçük adını Osman Yıldırım nasıl devreye sokmuş olabilir. Bu konularda bilginiz var mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şimdi efendim Hüseyin Çil’i ben tanıyorum.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “İsmail Özden’in kirvesi.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hüseyin Çil’in yanına da gittim ben bu haksızlığı söyledim kendisine.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Dedim ki böyle böyle kirve dediğin insan dedim bizim böyle böyle yaptı dedim. Hüseyin Çil de onu aradı görüştü ondan sonra dedi ki bana 2. görüşmeye gel dedi ben dedi sizin aranızı bulacağım dedi. Paranı maranızı neyiniz de varsa alıp vereceğim dedi. 2. görüşmeye gittiğimde Hüseyin Çil benimle görüşmedi.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet, şimdi bu 50 milyon dolarlık krediyi İsmail Hakkı Özmen bizzat aldı o zaman değil mi fabrika onun adınaydı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim kendi şirketlerinin adına aldı.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Bu paranın daha sonraki akıbeti konusunda sizin bir bilginiz var mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Giresun’daki görüşmenizde Veli Küçük’le Veli Küçük’ten ben bu işi hallederim gibisinden bir beyanı oldu mu Veli Küçük’ün?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yardımcı olarak yani yardımcı olurum her türlü dedi efendim. Yani gayri meşru pislik insanların sana bulaşmasını yani nasıl bulaşıyorlar nasıl yapıyorlar yani onu önce yani o şekilde beyan etti efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet, peki ismen ben şunu tanıyorum şunu ararım şunu devreden çıkartırım gibisinden bir beyanı oldu mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim yalnızca orada sohbet esnasında beyan etti ve Yalçın Bey’de bize yardımcı oldu bu konuda.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi Veli Küçük böyle beyan ettikten sonra Yalçın Bey ben sizin işinizi hallederim mi dedi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani Yalçın Tanfer siz Giresun’daki görüşmeden sonra dedi ki ben sana yardımcı olacağım beraber Ankara'ya gidelim.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet yardımcı olacağım evet halledeceğim dedi orada aynı ortamda söyledi ve oradan da çıktık gittik efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet, siz gene kendiniz bir gece kaldıktan sonra Yalçın Tanfer falan beraber Ankara'ya gittiniz doğru mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ya ifadenize göre Ankara'da Yalçın Tanfer’le 1 ay geçirmişsiniz. Sizden 5 yıldızlı bir otel istemiş.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Onun giderlerini karşılamışsınız.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ve bu sırada da birtakım görüşmeler yaptığını size söylemiş.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Bu yaptığı görüşmelerin içeriğini biliyor musunuz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yaptığı görüşmeler yani Yalçın Tanfer Ankara'da bir tek bize yani bu işte yardımcı olacağım reklam alacam tanıdıklarım var şudur budur reklam konusunda yardımcı olacaktı yani dergiye reklam konusunda yardımcı olacaktı. Onun dışında birde bu daha evvel bahsettiğim konularla alakalı yardımcı olacaktı. 1 ay bizi orada bekletti. 1 ay içerisinde hiçbir şey olmadı. İstanbul’a döndük işte bir para vardı onu da aldı kayboldu gitti. Zaten dergiye de gidemedim ben ondan sonra da eve de gidemedim. Ben de bıraktım her şeyi o şekilde çektim gittim efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani o 1 ay içerisinde sizi oyaladığını mı düşünüyorsunuz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Siz bu konuda Veli Küçük’e tekrar bir dönüş falan ya yaptınız mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Peki diyorsunuz ki Veli Küçük’ün karısının en son İstanbul'a döndükten sonra sizin işinizi İstanbul'da halledeceğiz diye mi getirdiler sizi İstanbul’a?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şimdi efendim biz İstanbul’a geldik ben Veli Paşamın eşiyle yenge hanımla da beni tanıştırdı Yalçın Bey.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Nerede tanıştınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şeye gittik ziyaretine gittik efendim o.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Nereye?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Lojmanlarda o Sarıyer’in o sol taraflarında askeri lojmanlar vardı oraya ziyaretine gittik. Ondan sonra tanıştık tanıştıktan sonra da şeyin eşi de yanındaydı Yalçın Bey’in eşi de yanındaydı. Görüştük sohbet ettik tanıştık yani bundan ibaret sonra Yalçın Tanfer bana geldi farklı şeyler söyledi para almak için dedi hiç kimse duymayacak Allah’tan başka kimse bilmeyecek öyle bir para da aldı benden.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi Sarıyer’in sol tarafında lojmanda mı oturuyormuş Veli Küçük?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Sarıyer değil efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Sarıyer’in sol tarafın dediniz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bu Sarıyer kafa yani şeyde bu Tem’den gelirken o sağ tarafta lojmanlar vardı efendim ordunun lojmanları var.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Tem’den mi hangi ne tarafta Tem’den?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yani İkitelli tarafından gelirken bu Sarıyer kavşağına girmeden sağ tarafta büyük lojmanlar vardı orada. Yani evi evi biliniyor yani ben biliyorum. Gittik.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hayır o yani Veli Küçük Giresun’da göreliyken.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır görevliyken efendim yani yenge hanım oradaydı.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Oldu tamam yenge hanım buradayken Veli Küçük’ün Giresun’da lojmanı vardı. Yenge hanım ise benim evimde kalıyordu burada tedavi oluyordu ve lojman değildi.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Lojman olup olmadığını bilmiyorum yani kendi evi olabilir yani lojman dediğim askerinin lojmanlarından bahset…”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi siz bu parayı tanıştırıldıktan sonra bir şey oldu mu bir talep malep oldu mu yani?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim biz yani ben hep saygı duydum yenge hanıma da Veli Paşama da hiçbir sıkıntı yoktu burada.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Daha sonra geldi bana bir para istedi benden. Dedi ki böyle böyle dedi bir sıkıntı var dedi. Bu konuda dedi benim dedi yardımcı olmam lazım dedi. Nedir konu dedim? Dedi böyle böyle dedi işte bir hasta var dedi bunun için bir para lazım. Kimseden de biz istemiyoruz yani senin dostluğuna güvenerek inanarak bunu senden istiyoruz dedi. Tamam dedim başüstüne dedim bende çıkarttım verdim efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ne kadar verdiniz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “100 bin dolar verdim efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Peki sonra ne oldu bu parayı verdikten sonra?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Verdikten sonra Yalçın Tanfer’i bir daha görmedim ben efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani yok mu oldu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yok oldu evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani bu sizin işleriniz orta da mı kaldı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Zaten iş miş kalmamıştı o zaman İstanbul’a gittik her şey yıkılmıştı zaten. Ümit Oğuztan’da Macintoshlara el koymuştu arabaya el koymuştu her şeye el koymuştu oraya giremiyorduk o da orayı boşalttı götürdü işimiz yıkıldı gitti efendim. Son yani son parayı da şey aldı gitti.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani o 100 bin doları Yalçın Tanfer aldı ve ondan sonra da buharlaştı mı yani öyle mi diyelim biz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Buharlaştı evet evet buharlaştı.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı. Peki, Veli Küçük’le.”

Mahkeme Başkanı: “Veli Küçük’le daha sonra görüşmüşsünüz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bir sefer telefonda görüştük efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Kendisine paranın verilmediğini söylemiş bunu Yalçın Tanfer’den sordunuz mu veya başkasından araştırdınız mı yani Yalçın Tanfer’e verilen bu 100 bin dolarlık para Veli Küçük’e verilmiş mi o konuda araştırma yaptınız mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yaptım efendim verilmemiş hiçbir şartlarda para. Hiçbir şartlarda para verilmemiş zaten ben.”

Mahkeme Başkanı: “Nasıl araştırma yaptınız kimlerden sordunuz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ben götürmüş şeyde bir çiftlik almış yani Manisa’da bir arsa almış sonra ben Veli Paşamla konuştum telefonla Tuncay söylemiş Veli Paşama ben söylemeyecektim hiçbir şartlarda söylemeyecektim. Demiş böyle böyle Veli Paşama da telefonda dedi ki sen dedi nasıl dedi benim adıma bir başkasına benim haberim olmadan para verirsin dedi. Dedim haklısın paşam dedim. Ama bu dedim insan bana öyle şeyler söyledi ki anlatabildim mi yani ben dedim kendimden utandım dedim verdim dedim. Ben de size söylemedim.”

Mahkeme Başkanı: “Peki Yalçın Tanfer’e Tanfer’e sordunuz mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yalçın Tanfer gitti efenim parayı aldıktan sonra duyuldu iş kayboldu gitti ben bir daha bulamadım.”

Mahkeme Başkanı: “Bir daha görüşmediniz buyurun Avukat Hanım.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük Yalçın Tanfer’le ilgili size ne dedi o görüşmenizde telefon görüşmenizde?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hakaret etti efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yalçın Tanfer’e mi? Hayır buradaki beyanınızda dolandır ifadenizde dolandırıcı o adam ona niye para.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “İşte hakaret etti efendim yani şey adam yani sinirleri bozulmuştu hakaret etti Yalçın Tanfer’e.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet. Şimdi dosyada Veli Küçük’ün Yalçın Tanfer’in eşeyle yaptığı birtakım telefon görüşmeleri var onlardan bilginiz var mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Kim efendim?”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yalçın Tanfer’in eşiyle yapılan telefon görüşmelerinden.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yok efendim bilgim, bilgim yok efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi bu telefon görüşmelerinde mesela Yalçın Tanfer’in hem sahte asker kimliği kullandığı hem sahte MİT kimliği kullandığı başka da bir sürü kimliğinin olduğunu şeyin Yalçın Tanfer’in eşi Veli Küçük’e söylüyor. Siz başka kimlik gördünüz mü Yalçın Tanfer’de?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ben askeri kimlik gördüm 2 sefer otele kayıt yaptırırken.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı. Veli Küçük bu görüşmede Veli Yalçın Tanfer’in kendi adını sürekli çeşitli yerlerde kullandığını haraç istediğini insanları dolandırdığını beyan ediyor ve çeşitli küfürler ederek yani çok aşağılık bir adam falan gibisinden şeyler söylüyor. Yalçın Tanfer’in daha sonradan bu şekilde yaptığı başka şeylere tanık oldunuz mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim ben bir daha onu ne gördüm ne duydum bilmiyorum.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük Yalçın Tanfer’in ona niye para verdin o dolandırıcı demiş size telef… şeyde buradaki beyanınız öyle.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Aynen öyle efendim bana dedi dedim ben nereden bileyim yani dolandırıcı. Yani ben sizin yanınızda tanıdım o adam kalktı bizim yanımıza geldi şu oldu ben nereden kafam yani ihtimal vereceğim ki bu insan dolandırıcı. Ben dedim bilmiyorum ben dedim verdim dedim. Yani ben bir şey de istemiyorum dedim kimseden.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet şunu söyleyebilir misiniz Veli Küçük benim bu dönemimde şu somut taahhütlerde bulundu şu işi insanları aradı şu insanlarla görüştü şu ey… şeye şunu bu bu şekilde bize somut olarak Veli Küçük’le ilgili arada Tuncay Güney ve Yalçın Tanfer olmaksızın tanık olduğunuz herhangi bir şey oldu mu Veli Küçük’le.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Görmedim ki tanık olayım efendim ben yani görmedim ki tanık olayım. Ya ben Veli Paşayı bir daha görmedim ki tanık olayım.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani son görüşmeniz bu para mevzuundan sonra telefonla mı oldu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “O kadar bir daha da hiç görüşmedik efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Birbirinizi aramadınız sormadınız bir daha.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim, evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Peki Tuncay Güney’in beyanları hani tanıştığınız süre içerisinde işte belli bir gizli oluşumdan bahsettiğini bir yapılanma olduğunu Veli Küçük’ün talimatıyla birtakım belgeler hazırlandığını falan şeklinde herhangi bir beyanına bir şeyine tanık oldunuz mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Tuncay Güney sık sık dergiye gelip gidiyor muydu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Tuncay Güney sürekli dergideydi efendim. Devamlı gelip gidiyordu.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Yani hani şimdi Tuncay Güney hakkında çeşitli beyanlar var gerek Ümit Oğuztan’ın beyanların gerek burada başka kişilerin beyanları. Tuncay Güney hava atmayı işte şunu tanıyorum bunu tanıyorum deyip işte kendisini olduğundan farklı ve büyük göstermeyi çok seven bir insandı şeklinde çeşitli beyanlar var. Ümit Oğuztan’dan da var böyle beyan ve şey yapar olayları abartarak anlatmayı severdi. Siz böyle şeylere tanık oldunuz mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim ben ya Tuncay Güney’le herhangi bir arkadaşlık ilişkim yoktu. Tuncay Güney’le olan ilişkimiz yani mesafeli bir ilişkiydi herhangi bir öyle hava atma ya da şu bu böyle bir şeylerini ben görmedim yani. Zaten kısa bir süre 16 haftalık bir süre çalışıldı 17 haftalık bir süre çalışıldı. Yani onu bilmiyorum ben.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı. Sizin yayın hayatına başlamanızla o dergiyi çıkarmanızla ilgili olarak veya o dergide yapılan haberlerle ilgili olarak Veli Küçük’ün herhangi bir etkisini gördünüz mü?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim o direkt bilgiler geliyordu Tuncay Bey’le Tuncay bir de Yalçın Bey sonradan devreye girdi 3’ü onlar haberleri getirip basıyorlardı.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Tuncay Güney’in veya Yalçın Tanfer’in birebir Veli Küçük’ten talimat aldığını hiç duydunuz mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Nereden duyayım efendim görmedim ki (birkaç kelime anlaşılamadı)”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Gördünüz mü duydunuz mu herhangi bir konuda?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Görmedim efendim görmedim efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Sizin batık işlerinizi ve mafyayla ilgili sıkıştırılmanız nedeniyle Veli Küçük’ün devreye girdiği konusunda somut bir bilginiz duyumunuz görgünüz var mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şimdi somut bilgim benim efendim yalnızca beyanlardan var yani.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Kimlerin beyanları bunlar?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şey Tuncay Güney’in beyanlarından ve Yalçın Tanfer’in beyanlarından var onun dışında birebir zaten kendisini hiç görmedim ki bilgim olsun. Ama beyanı nedir mesela bana demiştir ki bu gece mutlaka seni buradan aldıracağım Tekirdağ’dan aldırtmıştır. Bana demiştir ki Veli Paşaya.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Ama bunu kim söylemiştir?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Tuncay Güney söylüyor efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yani o onun söylemleriyle ben konuşuyorum. Ya ama yapmıştır.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yani demiştir ki.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Tamam demiştir biz sizi buradan alacağız şunu da şey Genelkurmay’dan aramışlardır. Emniyet Asayiş şube müdürünü aramışlardır. Benim yanımda görüşmeler olmuştur ve beni serbest bırakmışlardır ben buna şahidim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ben canlı yaşadım.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet. Genelkurmay’dan arayan kişinin kim olduğunu biliyor musunuz ya da Genelkurmaydan.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “İsimin her şeyini verdi efendim emniyette.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Emniyet müdürüne ismini soy ismini her şeyini verdi.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Kendi telefon numaralarını da bıraktı. Resmi bir görevdi.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “15 dakika sonra tekrar araşıldı ve görüşüldü orada kayıtlarda var ama ben hatırlamıyorum.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Şimdi anladım da telefon da kendisinin Genelkurmaydan aradığını söyleyen ve resmi görevli olduğunu söyleyen birisi bu.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Değil mi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük: “Tamam teşekkür ediyorum sorularım bu kadar efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat arkadaşlardan başka sorusu olan yok. Buyurun Savcı Bey.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sayın Başkan biraz önceki soruyla ilgili olarak siz Giresun’da görüşme yaptığınız sırada Veli Küçük size Strateji Dergisinde yayınlanması için terörist fotoğrafları vesaire verdi mi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Verdi evet. Verdi.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Neydi o konu onu açar mısınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim orada o tarihte o tarihte bir şey anarşistle yakalanmışlardı.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Nerede yakalanmış?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şeydeydiler yani Karadeniz’de anarşistler yakalanmıştı onlar da içeride hücredeydiler çekilmiş resmini verdiler yaptıkları olayları deşifre etmişlerdi onu dergiye bastık.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Biraz önce Avukat Hanım size herhangi bir haber verdi mi veya işte dergiyle ilgili bir şey yaptı mı diye sorduğunda.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Verdi efendim işte verdi efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Vermedi dediniz onun için sordum.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bir tane onu verdiler. Bizde onunla…”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Daha sonra yalan mı çıktı haberler ne çıktı maniple amaçlı diye Tuncay Güney’in bir şeysi var ifadesi var.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim yalan falan değil haber doğru yani o.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “O konuyla ilgili herhangi bir ifade verildi mi DGM’de vesaire?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Haberden sonra.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim. Hiçbir şey olmadı beni hiç kimse bir yere çağırmadı ama o doğruydu yani o olay doğruydu haber doğru bir haber.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Başkaca Yalçın Tanfer getirdi.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yalçın Tanfer çok haber getirdi efendim o çok getirdi.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Ne tür haberler getiriyordu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şimdi o kendisi getiriyordu yani kendisi haberleri getir… kendisi de altına imza atıyordu. Yani bu haberi ben getirdim beyan doğrudur diye çünkü Ümit Oğuztan basmadı 2 sefer onun getirdiği haberleri ben orada canlı yaşadım o da imza attı ben bu haberi getirdim doğrudur diye.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet teşekkür ediyorum Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Turğut Bey bazı sanıkların yazılı soruları var onları ilgili olanları okumak istiyorum. Sanık Hüseyin Tanç şöyle bir soru sormuş.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Kim efendim?”

Mahkeme Başkanı: “Hüseyin Tanç, Hüseyin Yanç. Milyon dolarlık işadamısınız mafyanın oyununa gelip nasıl verirsiniz servetinizi bu ülkenin güvenliğini sağlayan güvenlik güçlerine ve savcılığa neden bildirmediniz diye bir sorusu var.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bildirdim efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Nereye bildirdiniz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Emniyet müdürü Bakırköy şey Tekirdağ Emniyet Müdürü Osman Bey bil… bildirdim (bir kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: “Biraz önce okuduğum dilekçe midir?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim?”

Mahkeme Başkanı: “Biraz önce size okuduğum dilekçeyle mi bildirdiniz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet dilekçe resmi gittim efendim resmi şeye koymadılar yani işleme (bir kelime anlaşılamadı). Yani mesela hakime gittim şikayet etmek için. Dediler ki bunu emniyet kanalından şikayet edeceksiniz Adalet Bakanlığına götürdüm verdim şey yapmadılar yani bir işleme koymadılar.”

Mahkeme Başkanı: “Yani herhangi bir resmi kayıt yapmadılar öyle mi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yapmadılar efendim işleme koymadılar yani şey yapamıyorsunuz ki o tarihte hukuk yani.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hukuk o tarihte çalışmıyordu.”

Mahkeme Başkanı: “Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk’ün sorusu var şu şekilde. Huzurda dinlenen tanık ve şahsımın adı da ifade edilerek tanık Ali Kalkancı ve Gizli Tanık İmdat 28 Şubat sürecinde kendisini kendilerini kullanan ve şahsımı kastederek kendisini şeyh yapan kişi olduğunu beyan etmiştir. Bu bilgisinin doğru olmadığı ve tanık Turğut Büyükdağ’ 28 Şubat sürecinde ve bugün itibariyle şahsımı tanıyıp tanımadığının sorulmasını arz ve talep ederim diyor.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ali Kalkancı’dan mı bahsediyoruz efendim?”

Mahkeme Başkanı: “Mehmet Zekeriya Öztürk’ün sorusu (bir kelime anlaşılamadı) tekrar okuyayım soruyu.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Kim tanımıyorum onu ben.”

Mahkeme Başkanı: “Mehmet Zekeriya Öztürk dilekçesinde şöyle diyor. Huzurda dinlenen Tanık ve şahsımın adı da ifade edilerek tanık Ali Kalkancı ve Gizli Tanık İmdat 28 Şubat sürecinde kendisini veya kendilerini kullanan ve şahsımı kastederek kendisini şeyh yapan kişi olduğunu beyan etmiştir.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim böyle bir şey yok. Ben şeyh olarak tanıdım Ali Kalkancıyı.”

Mahkeme Başkanı: “Bu bilgisinin doğru olup olmadığı diyor, doğru değil diyorsunuz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet, hayır, hayır.”

Mahkeme Başkanı: “Tanık Turğut Büyükdağ’ın 28 Şubat sürecinde ve bugün itibariyle şahsımı tanıyıp tanımadığının sorulmasını. Mehmet Zekeriya Öztürk’ü tanıyor musunuz?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Sanık Bora Ballı’nın sorusu var. Ancak bunlarla ilgisi olmadığı nedeniyle sormuyorum. Sanık İsmail Sağır’ın yazılı sorusu var. Bunlarla ilgili olanları soruyorum. Siz 28 Şubat’ı perde arkası Strateji Dergisinde Ümit Oğuztan ve Sisi gibi elemanlarınızla organize eden Orgeneral Çevik Bir’e kadar uzanan güçlü dostları olan birisi olarak biliniyorsunuz. Böyle bir kişiden haraç istemesi mümkün müdür?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Mümkündür çünkü devletin emniyet müdürü haraç istiyor sizden yani devletin emniyet müdürü İstanbul Emniyet Müdürü bu insan eğer bir mafyanın arkasında durursa bu insan eğer sizi direkt ararsa mümkündür efendim yani.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Emniyet müdürü olduktan sonra işin içinde mümkündür efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Hem de bir devlet bakanın bu yasadışı işe aracılık etmesi mümkün müdür veya mantıklımıdır diye.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Mantıklı değildir ama yaşadım ben efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Diğer bir sorusu şu şekilde, Ergenekon olduğu iddia edilen örgütün mağduru olduğunuzu iddia ediyorsunuz. Ancak sizin uzun bir süre korumalığınızı yapan özel hareket polisi Cemil Andırmak ve Tarsus Canavarı lakaplı Selahattin Büyüköztekin 2001 yılında Kapıkule uyuşturucu hesaplaşması sonucu 7 kişiyi öldürdüğü bu kişiler halen Tekirdağ F Tipi Cezaevinde yatmaktadırlar. Daha da ilginci basın bu cinayetleri Sami Hoştan ile irtibatlandırdı. Sami Hoştan Ergenekon iddianamesinde Ergenekon örgütünün var olduğu iddia edilen Ergenekon örgütünün mafya başı olarak suçlanan kişinin adlarının yani nitelendirmektedir. Sizin korumalarınız ve Ergenekon’un mafya başı olarak suçlanan kişinin adlarının bu olayda geçmesini mahkemeye açıklar mısınız diyor?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Açıklarım efendim hem de memnuniyetle açıklarım. Selahattin Büyüköztekin eski zaten siyasi suçlulardan yani eski siyasi suçlulardan benim de siyasi olarak öğrencilik dönemimde herkesin siyasi görüşü olduğu gibi benim de bir siyasi görüşüm olmuştur. 80 evvelinden tanıyorum kendilerini. Cemil Andırmak doğrudur benim şeyimi yapıyordu şoförlüğümü yapıyordu yanımda çalışıyordu bu arkadaşlarla biz görüşüyorduk ama bunlar gayri meşru işlere bulaştıktan sonra ben ilişkimi kestim çünkü ben hiçbir zaman gayri meşru yani işi yapıyorum ilişkilerin içerisinde bulunmadım. Yıllar sonra yani ben tanıdıktan 5 sene sonra cinayet işlediler. Zaten o cinayetten ben işlettirdim diye Cumhuriyet Gazetesi manşet attı beni içeriye aldılar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet bu kişilerin dosyada sanık olarak yargılanan Sami Hoştan’la irtibatı nedir?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hiç tanımıyorum onu efendim ben. Hiç görmedim hayatımda hiç.”

Mahkeme Başkanı: “İrtibatı var mıdır bu kişilerin Sami Hoştan’la?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bilmiyorum efendim bilmiyorum, bilmiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Bilmiyorsunuz. Diğer bir soru. Tanıdığı iddia edilen İbrahim Genç’e ile Genç ile beraber solvent ve akaryakıt işine geçmiştir adını karışıp karışmadığını açıklar mı? İbrahim Genç’i tanır mısınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “İbrahim Genç Ali Kalkancı’yı getiren adam. O şey emlak komisyoncusu.”

Mahkeme Başkanı: “Ne nereden tanıyorsun nereden tanıyorsun İbrahim Genç’i?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Öğrencilik döneminden tanıyorum efendim ta Kars’ta liseden tanıyorum ve İstanbul'da yaşıyorlar yani 30 senedir tanıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “İbrahim Genç’in çevresinde kimler vardır kimleri tanır?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “İbrahim Genç herkesi tanır efendim onun yani her tarafta onun ilişkisi var yani şey partici olduğu için yani partinin içerisinde olduğu için herkesle ilişkisi var herkesi tanır herkese (bir kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: “Ya herkes dediğiniz kim isim verebilir misiniz? Ya dosya sanıklarıyla ilgisi dosya sanıklarıyla bir ilgisi var mı İbrahim Genç’in?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yani parti başkan… yok, hayır hayır hayır hayır yalnızca Ali Kalkancı bana fabrikaları satıp komisyon almak için getirdi İbrahim Genç.”

Mahkeme Başkanı: “Evet diğer sorularla ilgisi olmadığına sormuyorum. Sanık Bedirhan Şinal’ın yazılı soruları var onunla ilgili olanları soruyorum. Hisar Yağ Fabrikasını İranlı bir işadamına hile verdiği site yoluyla ele geçirme… sonucu bu işadamı fabrikayı kurtarmak için mafya Celal Ateş’e gittiği doğru mudur?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “1989 senesinde 1988, 89 senesinde İranlı bir grupla ortaktık biz efendim. İranlı bir grupla ortaktık. Ben fabrikaya ben fabrikaya ortak arıyordum İranlıdan ayrıldıktan sonra. Bu Celal Ateş dedikleri insanı ben işadamı olarak tanıyorum. Eşi Gülbahar Ateş var onunla beraber bize ortak olmak için geldiler fabrikaya. Ortak olmak için geldiler ben yüzde 50 şirketin satışını verdim bana bir 30 bin dolar para verdiler fabrikada. Ondan sonra döndü onlar efendim fabrikaya çöktüler onlar da fabrikaya girdiler beni vurdular. Sonra Refik Bulutçu denilen bir adamla onu esas ortak almıştım ben anlaştılar, anlaştılar bende vuruldum o Celal Ateş Refik Bulutçu’ya parasını ödedi yani onun ödemiş olduğu Celal Ateş’in mesela 30 bin dolar ödemişse 500 bin dolar aldı şeyden Refik Bulutçu’dan beni vurarak aldılar bu parayı. Bu şekilde bir ilişkimiz olmuştur kendisi de daha sonra öldürülmüştür Hollanda’da efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet diğer bir sorusu şu şekilde. Celal Ateş’in sizi sıkıştırması üzerine sizin me… sizin Mehmet Ağar grubu ile İbrahim Genç vasıtasıyla koruma aldığınız doğru mudur?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yanlıştır efendim öyle bir şey yok.”

Mahkeme Başkanı: “Diğer bir sorusu şöyle. Mehmet Ağar’ın sizi koruması için emniyet müdürü Ümit Bağbek’i özel harekat şubesi polisleri Yaşar Erkaya Cemil Andırmak gibi polisleri görevlendirdiği bu şahısların sizin 2 yıl koruduğu doğru mudur?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yaşar benim yanımda çalışıyordu onu da hiç kimse bana yönlendirmedi. Yavuz diye bizim bir hemşerimiz var o yönlendirdi o kadar onun dışındakiler doğru değil efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Siz ayağınızdan vurulduktan sonra Mikail Göleli vasıtasıyla Yavuz Ataç’a ve Alaettin Çakıcı’ya ulaştığınız ve Çakıcı’nın devreye girdiği doğru mudur diyor?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yanlıştır efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Diğer bir sorusu şöyle. Var olduğu iddia edilen Ergenekon terör örgütünün mağduru olduğunuzu iddia etmenize rağmen Hasmınız Celal Ateş’in öldürülmesi için Ergenekon davası kapsamında yargılanan kişilerden yardım aldığınız Gizli Tanık Poyraz’ın beyanlarıyla ortaya çıkmıştır. Bu çelişkiyi nasıl açıklayacaksınız diyor?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hiçbir tane bizim Celal Ateş’le husumetimiz olmamıştır. Ben geldikten sonra barıştık kendisiyle, kendisiyle barıştık. Beni vurduğuna çok üzgün olduğunu pişman olduğunu söyledi. İşte ben yanlış yaptım dedi ben hata yaptım dedi. Ondan sonra başka bir insan öldürdü Türkiye’de kaçtı gittiler yani bizim hiçbir şey kavgamız olmadı. Hiçbir kavgamız olmadı.”

Mahkeme Başkanı: “Bu diyor ki yani burada yargılanan sanıklardan herhangi bir yardım aldınız mı diyor?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim kesinlikle, kesinlikle hiç kimseden yardım almadım ben.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam diğer soruları ilgisi olmadığı için sormuyorum. Benim birkaç tane sorum var. Strateji Dergisinin yayın çizgisi nedir?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Normal efendim aktüel ve siyasi haber.”

Mahkeme Başkanı: “Evet kim belirliyor bu yayın çizgisini?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ümit Oğuztan belirliyor yani genel yayın yönetmeni belirliyor.”

Mahkeme Başkanı: “Nefes Dergisi diye bir dergi var bundan haberiniz var mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ne Dergisi efendim?”

Mahkeme Başkanı: “Nefes, Nefes Dergisi?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yok efendim.”

Mahkeme Başkanı: “İfadenizde Cumhuriyet Gazetesinin sizin aleyhinize bir manşet attığından bahsediyorsunuz manşetler şu şekilde emniyetteki ifadenize göre. Petrol kaçakçılığı sahte para gibi işler yaptığınız iddia edilmiş.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Bunlarla ilgili herhangi bir dava açıldı mı? Yani petrol kaçakçılığı veya sahte ile ilgili hakkınızda herhangi bir dava açıldı mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hayır efendim (birkaç kelime anlaşılamadı) hiçbir tane böyle bir dava açılmadı bana. Hiçbir tane böyle bir dava açılmadı. Hiçbir tane de petrol işi yapmadım ben yaşamım boyu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Peki, bu Cumhuriyet Gazetesinde çıkan haberle ilgili manşetle ilgili.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Siz herhangi bir şikayette bulundunuz mu?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şimdi efendim ben şikayette ya benim o zaman ben fabrikayı aldıktan sonra emniyet tutuyor beni ben kimseye bir şey söyleyemiyorum. Ben hepsini bunların şeye söyledim emniyet müdürüne emniyette anlattım ama orada tutanaklar yazılar vesaire hepsi Genelkurmay’dan telefon geldikten sonra yani o gece o telefon geldikten sonra hepsi imha edildi yırtıldı atıldı efendim imha edildi hepsi emniyette.”

Mahkeme Başkanı: “Tespit yaptırdınız mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ne efendim?”

Mahkeme Başkanı: “Tespit yaptırdınız mı? Yalanlama.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Hepisin söyledim efendim ben (birkaç kelime anlaşılamadı)”

Mahkeme Başkanı: “Yani herhangi bir şikayette veya bir dilekçe verip böyle kanuni hakkınızı aradınız mı bu gelen haberle ilgili yalan olduğunu iddia ettiğiniz haberle ilgili?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Şimdi efendim yani zaten o zaman can… canımla uğraşıyorum yani beni emniyetten bıraktılar mahkemeye gittim mal beyanından beni serbest bıraktılar ben oradan çıktım kaçtım yani çünkü emniyete bir şey anlatamıyorsunuz. Hiç kimseye bir şey anlatamıyorsunuz. Ben oradan kaçtım zaten terk ettim gittim yani oradan o günden sonra kaçtım ben çünkü vurulma vurma böyle şeyler söz konusu oldu ben kaçtım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Yani Tekirdağ’dan çıktım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet şimdiye kadar söylediğiniz beyanlara ilave edeceğiniz başka bir beyanınız var mı?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Efendim ben yani bu suçluların cezalandırılmasını istiyorum. Can güvenliği istiyorum. Hiçbir tane davamdan vazgeçmeyeceğim. Bir de bu insanlara tazminat ya dava açmak istiyorum yani bu başka bir şey (bir kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: “Evet size bazı fotoğrafları göstereceğiz bakar mısınız?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Kimdir ekranda.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “(bir kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: “Evet şu anda ekranda görünen sanık Veli Küçük.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Fotoğrafı değiştirelim.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ümit Oğuztan.”

Mahkeme Başkanı: “Mikrofona konuşur musunuz kimdir?”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Ümit Oğuztan efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet şu anda ekranda gördüğünüz sanık Ümit Oğuztan’dır.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bu Semih Bey’e benziyor herhalde ben tam.”

Mahkeme Başkanı: “Evet şu anda ekranda gördüğünüz Semih Tufan Gülaltay.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Evet Semih Bey’e benziyor. Bunu tanıyorum efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet şu anda ekranda gördüğünüz sanık Osman Yıldırım.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Tanımıyorum efendim tanımıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Tanımıyorsunuz.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Bunu tanımıyorum efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet size şu anda gösterilen ekranda gördüğünüz şahıs sanık Sami Hoştan.”

Tanık Turğut Büyükdağ: “Tanımıyorum efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Tanımıyorsunuz. Buyurun.”

Tanık Turğut Büyükdağ’ın ifadesi alınması bu şekilde tamamlandı.

Saatin 11:49 olduğu görüldü.


Yüklə 457,72 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin