22. Habitat Gündeminin amaçları, Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin amaç ve ilkeleriyle ve uluslararası hukukla tam uyum halindedir.
23. Ulusal ve bölgesel hususiyetlerin ve çeşitli tarihi, kültürel ve dini fonların öneminin gözönüne alınması gerekmekle beraber, gelişme özgürlüğü de dahil olmak üzere tüm insan haklarının ve temel özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi tüm Devletlerin görevidir.
24. Ulusal yasalar ve kalkınma öncelik, program ve politikaları yoluyla yapılacak uygulamalar da dahil olmak üzere Habitat Gündemini uygulama görevi, gelişme hakkı da dahil olmak üzere tüm insan haklarına ve temel özgürlüklere, çeşitli dini ve etik değerlere, kültürel farklılıklara, bireylerin ve toplumların felsefi inançlarına tam olarak saygı göstererek ve bunları hesaba katarak ve onların insan haklarını tam olarak yaşamalarını sağlamak ve onlar için yeterli konut ve sürdürülebilir insan yerleşmeleri koşullarını yaratmak amacı her Devletin egemen bir hakkı ve sorumluluğudur.
25. Bİzler, Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşmeleri Konferansına (Habitat II) katılan Devletler, eşitlik, dayanışma, ortaklık, insanlık onuru, saygı ve işbirliğine dayanan politik, ekonomik, çevresel, etik ve manevi bir insan yerleşmeleri görüşüne kendimizi adadık. Kentleşen bir dünyada herkese yeterli konut ve sürdürülebilir insan yerleşmelerinin geliştirilmesi hedef ve ilkelerini benimsiyoruz. Bu amaçlara ulaşmanın adaletsİzlikten ve çatışmalardan arındırılmış daha istikrarlı ve hakça bir dünya yaratacağına, adil, kapsamlı ve kalıcı bir barışa katkısı olacağına inanıyoruz. lç savaşlar, etnik ve dini kargaşalar, insan haklarının ihlali, yabancı ve sömürgeci tahakküm, yabancı işgal, ekonomik dengesizlikler, yoksulluk, örgütlü suç, her biçimi ile terörizm ve devlet idaresinde çürüme insan yerleşmeleri üzerinde tahrip edici etki yapmaktadır. Bu nedenle bütün Devletler tarafından kötülenmeli ve caydırılmalıdırlar. Devletler bu tür uygulamaları ve sosyal ve ekonomik gelişmeyi önleyen her türlü tekyanlı önlemleri ortadan kaldırmak için işbirliği yapmalıdırlar. Ulusal düzeyde hoşgörüyü, şiddet kullanmamayı ve farklılığa saygı göstermeyi özendirerek ve sorunları barışçı yöntemlerle çözerek barışı takviye edeceğiz. Yerel düzeyde suçların önlenmesi ve sürdürülebilir topluluklar özendirilmesi, eınniyetli ve güvenli toplumların oluşturulması için elzemdir. Sosyal gelişme yolu ile suçların önlenmesi, bu hedeflere erişmenin kilit unsurlarından biridir .Uluslararası planda ise Birleşmiş Milletler Sözleşmesine uygun olarak uluslararası barış ve güvenliği geliştirecek ve uluslararası anlaşmazlıkları barışçı yöntemler ile çözmek için gösterilen her türlü gayreti destekleyeceğiz.
26. Bizler Birleşmiş Milletler Sözleşmesindeki amaç ve ilkelere bağlı olduğumuzu ve onları rehber edindiğimizi yineliyor ve uluslararası senetlerde belirtilen insan haklarının tam olarak gerçekleşmesi inancına bağlı olduğumuzu ve bu bağlamda özellikle Evrensel lnsan Hakları Beyannamesinde öngörülen ve Uluslararası Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Antlaşması, Her Türlü Irkçılığın Ortadan Kaldırılmasına Dair Uluslararası Antlaşma, Kadınlar Konusunda Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesine Dair Uluslararası Antlaşma ve Uluslararası Çocuk Hakları Antlaşmasında dile getirilen yeterli konut hakkını savunduğumuzu ve yukarıda adı geçen uluslararası senetlerde yer alan bu hakkın tedricen sağlanacağını dikkate alarak taahhüt ediyoruz. Medeni, kültürel, ekonomik, politik ve toplumsal tüm insan haklarının evrensel olduğunu, bölünemeyeceğini, birbirine bağımlı ve birbiriyle ilişkili olduğunu doğrularız. Aşağıda sayılan ilke ve hedefleri, eylemlerimize rehber edinmek üzere kabul ediyoruz.
I
27. Hakça insan yerleşmeleri, içinde yaşayan herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, politik ya da başka görüşler, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğum ya da başka bir statü gözetilmeksizin konut, altyapı, sağlık hizmetleri, yeterli besin ve su, eğitim ve açık mekanlardan yararlanabildiği yerlerdir. Ayrıca böyle yerleşim birimleri üretken ve serbestçe seçilmiş geçim kaynaklarında eşit fırsat; miras hakkı, arazi ve diğer mülkleri edinme hakkı, kredi alma hakkı, doğal kaynaklara ve uygun teknolojilere erişim gibi ekonomik kaynaklardan eşit yararlanma hakkı; eşit kişisel, manevi, dini, kültürel ve sosyal gelişme fırsatı; kamusal kararlara eşit katılma fırsatı; doğal ve kültürel kaynakların kullanılmasında ve korunmasında eşit hak ve yükümlülükler; ve bu hakların ihlal edilmemesini sağlayan mekanizmalara eşit erişim sağlarlar. Kadınların yetkilendirilmesi ve toplumun bütün alanlarında, ister kentsel ister kırsal kesimde olsun, tam katılımlarının sağlanması, sürdürülebilir insan yerleşmelerinin gelişmesi için temel bir gereksinimdir.
II
28. Yoksulluğun kökünün kazınması, sürdürülebilir insan yerleşmeleri için elzemdir. Yoksulluğun kökünün kazınması ilkesi, Dünya Sosyal Gelişme Zirvesinde benimsenen çerçeveye ve diğer büyük Birleşmiş Milletler konferanslarının ilgili sonuçlarına dayanmakta olup, başka yoksullar ve korunmasız ve muhtaç grupların mensupları olmak üzere, özellikle de yoksulluğun yakıcı bir sorun haline geldiği gelişmekte olan ülkelerde herkesin temel gereksinimlerini karşılamayı amaçlamakta, aynı zamanda da bütün kadın ve erkeklerin serbestçe seçilmiş üretken çalışma ve istihdam yolu ve güvenli ve sürdürülebilir geçim ka ynaklarına ka vuşmasını hedeflemektedir .
III
29. Sürdürülebilir gelişme, insan yerleşmelerinin gelişmesi için elzemdir ve ekonomik büyüme, toplumsal gelişme ve çevre koruma gereksinimlerini tam olarak dikkate alır. Gelişmekte olan ülkelerin ve yerine göre ekonomileri geçiş halinde olan ülkelerin somut durumlarına ve gereksinmelerine özel bir önem verilmiştir. lnsan yerleşmeleri, Gündem 21 'de ve Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansının ilgili kararlarında belirtildiği gibi, sürdürülebilir gelişme ilkelerini ve bu ilkelerin tüm unsurlarını tam olarak dikkate alan bir biçimde planlanmalı, geliştirilmeli ve iyileştirilmelidir. Sürdürülebilir insan yerleşmelerinin gelişmesi, çevre ile uyum içinde ekonomik gelişmeye, iş olanaklarının artmasına ve toplumsal gelişmeye yol açacaktır .Bu yaklaşım, en az o kadar önemli olan Rio Konferansı kararları ve Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansının diğer sonuçları ile birlikte, ihtiyatlı yaklaşım, kirlenmeyi önleme, ekosistemlerin taşıma kapasitesine saygı gösterme ve gelecek kuşaklar için fırsatları koruma ilkelerini de içermektedir. Üretim, tüketim ve ulaşım eldeki kaynakları korumaya ve tüketmemeye gayret ederek kullanmalıdır. Sürdürülebilir insan yerleşmelerinin biçimlendirilmesinde ve bu yerleşmelerin bağımlı olduğu ekosistemlerin sürdürülmesinde bilim ve teknoloji önemli bir rol oynayacaktır. lnsan yerleşmelerinin sürdürülebilirliği, onların dengeli coğrafi dağılımını ya da ulusal koşullara uygun bir başka dağılımını, ekonomik ve sosyal gelişmenin, insan sağlığının ve eğitimin özendirilmesini, biyolojik çeşitliliğin korunmasını ve unsurlarının sürdürülebilir biçimde kullanılmasını, kültürel çeşitliliğin korunmasını, havanın, suyun, ormanların, bitki örtüsünün ve toprağın kalitesinin gelecek nesiller için insanların yaşam ve mutluluğunu sağlamaya yetecek standartlarda tutulmasını gerektirmektedir.