2012 YÜksek lisans tez özetleri


PREPARATION AND CHARACTERIZATION OF CONDUCTIVE POLYMER ELECTROLYTES FOR ELECTROCHROMIC APPLICATIONS



Yüklə 2,14 Mb.
səhifə14/27
tarix26.05.2018
ölçüsü2,14 Mb.
#51731
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   27

PREPARATION AND CHARACTERIZATION OF CONDUCTIVE POLYMER ELECTROLYTES FOR ELECTROCHROMIC APPLICATIONS

Ion conductive polymer electrolytes which have attracted much importance in the last years are frequently used in electrochemical appications such as rechargeable batteries, fuel cells, super capacitors, chemical sensors and electrochromic devices due to their superior properties. Electrochemical devices are systems which optical properties can be controlled reversibly by using potential. The main application areas of these systems are smart windows that can regulate the solar gains of buildings and also glare attenuation in automobile rear view mirrors. A typical electrochromic device consists of seven different layers including glass/transparent conductor/ electrochromic coating/ ion conductor/ ion storage coating/ transparent conductor/ glass. The most important parameters effecting the performance of electrochromic devices are types of electrodes and electrolytes.

In the thesis, alternative polymer electrolytes were systematically developed by using thermally and mechanically stable carboxymethyl cellulose (CMC) which is biodegradable, non-toxic and cheap, in the presence of different lithium salts and plasticisers. In addition to CMC based electrolytes, poly(2-acrylamido-2-methyl-1-propanesulfonic acid) (PAMPSA) based electrolytes were also prepared for comparison. Structural, physical, morphological analysis of the polymer electrolytes were performed. Also, the electrochromic device performances obtained from these electrolytes were measured. Nafion® electrolyte was also used in order to compare device performances.

In this thesis, the conductivities of the prepared electrolytes were investigated depending on type of polymer matrix, lithium salt and plasticisers. Moreover, the effects of salt and plasticiser amount on the conductivity of electrolytes were explored. The conductivity of CMC based film including 3% (wt/wt) lithium perclorate and 3% (wt/wt) ethylene carbonate was found to be 6.97x10-3 S/cm while PAMPSA based film with 5% (wt/wt) and 5% (wt/wt) propylene carbonate has exibited a conductivity of 1.15x10-3 S/cm. On the other hand, the conductivity of CMC based electrolyte consisting of ionic liquid acting both plasticiser and ion conductive agent was found to be 1.91x10-3 S/cm. Furthermore, it was determined that the thermal and mechanical properties of the prepared polymer electrolytes were sufficient for electrochromic appilications and the morphological properties changed depending on lithium salt and plasticiser in the studies. It was emphasized that the performance of electrochromic device prepared from CMC based electrolytes is comparable to that of device obtained from commercial Nafion® electrolyte. Considering the economical value of CMC based polymer electrolytes, it can be concluded that these polymer electrolytes can be considered as promising alternatives for electrochromic applications



EVREN Mümin
Danışman : Prof. Dr. Gamze GÜÇLÜ

Anabilim Dalı : Kimya Mühendisliği

Programı : Kimyasal Teknolojiler

Mezuniyet Yılı : 2012

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Gamze GÜÇLÜ

Prof.Dr.Saadet PABUCCUOĞLU

Doç.Dr. Tülin Banu İYİM

Doç.Dr. Hüseyin Deligöz

Doç.Dr. Nihal YILMAZ ONUL

N-Vİnİl 2-Pİrolİdon Esaslı Kopolİmerİk Hİdrojeller İle Sulu Çözeltİlerden Ağır Metal İyonlarının Uzaklaştırılması

Günümüzde, endüstrileşmenin artmasına bağlı olarak, ağır metal iyonlarından kaynaklanan çevre kirliliği de artış göstermiştir. Zehirli ve kirliliğine neden olan ağır metal iyonlarının sulu çözeltilerden uzaklaştırılması son yıllarda daha çok önem kazanmıştır. Ağır metal içeriğinin sulardan uzaklaştırılması, canlı organizmalar üzerindeki toksik etkileri nedeniyle oldukça önemlidir. Doğa ve insan için zararlı olan ağır metal iyonlarının sulardan uzaklaştırılması için çeşitli metotlar geliştirilmiştir. Adsorpsiyon bu amaç için en yaygın olarak kullanılan metottur. Doğal ve atık sulardan ağır metal iyonlarının uzaklaştırılmasında aktif karbon, doğal ve modifiye killer, polimerik hidrojeller gibi farklı adsorbanlar kullanılmaktadır.

Bu çalışmada, çapraz bağlayıcı olarak farklı oranlarda N-N’-metilen bisakrilamid (NMBA) kullanılarak, N-vinil-2-pirolidon/itakonik asit (NVP/IA) esaslı kopolimerik hidrojeller sentezlenmiştir. Çapraz bağlayıcının, hidrojellerin özellikleri üzerine etkisi incelenmiştir. Hidrojellerin, mekanik özellikleri, su absorplama kapasiteleri ve şişme kinetikleri tayin edilmiştir. Çapraz bağlayıcı miktarının artmasıyla, hidrojellerin mekanik dayanımının artmakta olduğu ancak su absorplama kapasitelerinin düştüğü gözlenmiştir. Ayrıca, bu tez kapsamında, Cu2+ ve Pb2+ iyonlarının sulu çözeltilerden, NVP/IA hidrojelleri kullanılarak uzaklaştırılmaları da incelenmiştir. Bu amaçla, çözelti ile temas süresi, başlangıç metal iyonu konsantrasyonu gibi çeşitli faktörlerin metal iyonu adsorpsiyonu üzerine etkisi incelenmiştir. Hidrojellerin metal iyonu adsorpsiyon kapasiteleri Atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi kullanılarak tayin edilmiştir. Elde edilen sonuçlar metal iyonu uzaklaştırma sırasının Cu2+˃Pb2+ şeklinde olduğunu göstermiştir. Adsorpsiyon prosesinden sonra, hidrojeller asit çözeltisi ile rejenere edilmişlerdir ve bu rejenere hidrojeller, ağır metal iyonlarının sulu çözeltilerden uzaklaştırılmasında adsorban olarak kullanılmışlardır.

  

 



  

Removal of Heavy Metal Ions from Aqueous SolutIons by N-VInyl 2- PyrrolIdone Based CopolymerIc HydrogelS

Nowadays, due to the increased industrialization, environmental pollution caused by heavy metal ions also increased. The removal of toxic and polluting heavy metal ions from aqueous solutions has been given much more attention over the past few years. The removal of heavy metal content of waters because of their toxic effects on living organisms is extremely important. Various methods were developed for the removal of heavy metal ions, which are harmful to human and nature, from the waters. Adsorption is the most widely used method for this purpose. Different adsorbents such as activated carbon, natural and modified clays, polymeric hydrogels have been used in removal of heavy metal ions from natural and waste waters.

In this study, NVP/IA based copolimeric hydrogels were synthesized by using different rates of NMBA as crosslinking agent. The effects of crosslinking agent on the properties of hydrogels were investigated. Mechanical properties, water adsorption capacities and swelling kinetics of these hydrogels were determined. It is observed that mechanical strength of hydrogels was increased and water adsorption capacities of hydrogels were decreased by increasing the amount of cross-linker. In addition, the removal of Cu2+ and Pb2+ ions from aqueous solutions by NVP/IA hydrogels was investigated in this thesis. For this purpose, various factors affecting the adsorption of heavy metal ions, such as treatment time with the solution, initial metal ion concentration. Metal ion adsorption capacities of this hydrogels were determined by Atomic Absorption Spectrophotometer. The results showed that the order of the removal of metal ions was Cu2+˃Pb2+. After the adsorption process, hydrogels were regenerated with acid solution and these regenerated hydrogels were used for the removal of heavy metal ions from aqueous solutions as adsorbent.
  

ÇÖLE Gülşah
Danışman : Prof.Dr.Gamze GÜÇLÜ

Anabilim Dalı : Kimya Mühendisliği

Programı : Kimyasal Teknolojiler

Mezuniyet Yılı : 2012

Tez Savunma Jürisi : Prof.Dr.Gamze GÜÇLÜ

Prof.Dr.Saadet PABUCCUOĞLU

Doç.Dr.Işıl ACAR

Doç.Dr.Tülin Banu İYİM

Doç.Dr. Mustafa ÖZYÜREK
N-Vinil 2-Pirolidon Esaslı Nanokompozit hidrojellerin Sentezi ve Uygulamaları

Hidrojeler üç boyutlu ağ şebeke yapısında ve çok yüksek miktarlarda su absorplama kapasitesine sahip maddelerdir. Nanokompozit, iki veya daha fazla faz içeren ve bu fazlara girenlerden en az biri 10-9(1nm) boyutunda olan karma malzemelerdir.

Çevre kirliliği, gelişen teknolojiyle birlikte nüfus artışına ve endüstrileşmeye bağlı olarak artmaktadır ve bunun sonucu olarak bu kirliliğin azaltılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle tekstil fabrikalarında üretim aşamalarına göre çeşitli bileşim ve miktarlarda atık sular oluşmaktadır. Son yıllarda atık suların temizlenmesinde nanokompozit hidrojellerin adsorban olarak kullanımı oldukça yaygındır.

Bu çalışmada, çapraz bağ yoğunluğu farklı iki seri N-vinil-2-pirolidon- itakonik asit (NVP-IA) esaslı kopolimerik hidrojeller ve farklı oranlarda organokil miktarı içeren nanokompozit hidrojeller çözelti ortamında serbest radikal katılma polimerizasyonu ile sentezlenmiştir. Elde edilen bu hidrojeller X ışınları kırınımı tekniği (XRD), Fourier Transform Infrared Spektroskopisi (FTIR), Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) ile karakterize edilmiştir. Organo kil ve çapraz bağlayıcı miktarının hidrojellerin ve nanokompozit hidrojellerin şişme davranışı ve mekanik özellikler üzerindeki etkisi incelenmiştir. Ayrıca, bu tez kapsamında, NVP-IA esaslı nanokompozit hidrojeller kullanılarak sulu çözeltilerden katyonik boyar maddelerin uzaklaştırılması incelenmiştir. Bu amaçla, çözelti ile temas süresi, başlangıç metal iyonu konsantrasyonu, pH, adsorban miktarı, nanokompozit hidrojellerin organo kil içeriği, hidrojelin çapraz bağ yoğunluğu gibi çeşitli parametrelerin etkisi incelenmiştir. Hidrojellein boya uzaklaştırma kapasiteleri Görünür Bölge Spektrofotometresi kullanılarak tayin edilmiştir. Sonuç olarak, NVA-IA esaslı nanokompozit hidrojellerin, sulu çözeltilerden katyonik boyar maddelerin uzaklaştırılmasında adsorban olarak kullanımının mümkün olduğu görülmüştür.


  

SYNTHESIS AND APPLICATIONS OF N-VINYL 2- PYRROLIDONE BASED NANOCOMPOSITE HYDROJELS

Hydrogels have three-dimensional network structure and which capacities absorb large quantities of water. Nanocomposite are composite materials, containing two or more phase and at least one of these phases incomming is 10-9 (1 nm) size.

Environmental pollution increases with the developing technology depending on the population growth and industrialization and as a result, it is needed to reduce the pollution. Especially, according to particular stages of production in textile factories, the various composition and quantities of waste water are occured. In recent years, nanocomposite hydrogels are widely used as adsorbent in cleaning of waste waters.

In this study, two series of N-vinyl-2-pyrolidone-itaconic acid (NVP-IA)-based copolymeric hydrogels with different cross-linking density and the nanocomposite hydrogels which consist of the different amount of organoclay are synthesized by free radical addition polymerization in solution. These hydrogels have been characterized by X-ray diffraction technique (XRD), Fourier Transform Infrared Spectroscopy (FTIR) and Scanning Electrone Microscope (SEM). The effect of the amounts of the organo clay and crosslinking density on the hydrogels and nanocomposite hydrogels’ swelling behaviours and mechanical properties are investigated. In addition, the removal of cationic dyes from aqueous solutions by nanocomposite hydrogels based NVP-IA was investigated in this thesis. For this purpose, effecting of various factors such as treatment time with the solution, initial dye concentration, pH, amount of adsorbent, organo clay contents of nanocomposite hydrogels, crosslinking density of hydrogels on the dye removal capacities of hydrogels was investigated. Dye removal capacities of hydrogels were determined using visible spectrophotometer. Conclusively, it is observed that it is possible to remove cationic dyes from aqueous solutions by using nanocomposite hydrogels based NVA-IA as adsorbent.

  

KURT İlhan


Danışman : Prof.Dr.Gamze GÜÇLÜ

Anabilim Dalı : Kimya Mühendisliği

Programı : Kimyasal Teknolojiler

Mezuniyet Yılı : 2012

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Gamze GÜÇLÜ

Prof.Dr Saadet PABUÇÇUOĞLU

Doç.Dr. Tuncer YALÇINYUVA

Doç.Dr.Zeliha GÖKMEN

Yard. Doç. Dr. Tuba GÜRKAYNAK ALTINÇEKİÇ

Nano Partİkül Katkılı Su İle Seyreltİlebilen Alkİd Reçİnelerİnİn Üretİmİ ve Fİlm Özellİklerİnİn İncelenmesİ

Bu çalışmada, izoftalik asit, trimetilol propan, trimellitik anhidrit ve ağaç yağı asidi kullanılarak bir stok alkid reçinesi hazırlanmıştır. Alkid reçinesinin formülasyon hesaplamalarında “K Alkid sabiti Yöntemi” kullanılmıştır. K alkid sabiti “1”, baz ekivaleninin asit ekivalenine oranı (R) “1,32” olarak alınmıştır. Hazırlanan alkid reçinesi trietil amin ile 120oC’de nötralize edilmiştir. Daha sonra, bu reçine ikincil çözücü (izopropil alkol-butil glikol-izobutil alkol) içerisinde ağırlıkça %75 katı maddeye seyreltilmiştir. Alkid reçinesinin pH’ı %25’lik amonyak çözeltisi ile 8,3’e ayarlanmıştır. Nötralize alkid reçinesi su ile (referans su ile seyreltilebilen alkid reçinesi) veya su-kolloidal silika karışımı (kolloidal silika içeren su ile seyreltilebilen alkid reçinesi) ile seyreltilmiştir. Reçinelerin, kuruma zamanı, sertlik, aşınma dayanımı, darbe dayanımı, adezyon, parlaklık, su, alkali, asit, tuz çözeltisi ve çözücü dayanımları ilgili ASTM standartlarına göre belirlenmiştir. Ayrıca, bu reçinelerin termal oksidatif bozunma dayanımları termogravimetrik analiz tekniği ile incelenmiştir. Sonuç olarak, kolloidal silika içeriğinin artışı ile su ile seyreltilebilen alkid reçinesi filmlerinin esnekliğinin, kimyasal ve termal dayanımlarının arttığı gözlemlenmiştir.


 

PREPARATION OF WATER REDUCIBLE ALKYD RESINS CONTAINING NANO PARTICLES AND INVESTIGATION OF FILM PROPERTIES

In this study, stock alkyd resin was prepared from isophthalic acid, trimethylol propane, trimellitic anhydride, tall oil fatty acid. “K alkyd constant system” was used for the formulation calculations of the alkyd resins. The K constant was “1” and the ratio of basic equivalents to acid equivalents (R) was “1.32”. Prepared alkyd resin was neutralized with triethylamine at 120oC. Then, this resin was dissolved in cosolvent (isopropyl alcohol- buthyl glycol-isobutyl alcohol) to produce 75% (w/w) solution. pH of alkyd resin was adjusted to pH=8.3 with 25% ammonia solution. Neutralized alkyd resin was diluted with water (reference water reducible alkyd resin) or water-colloidal silica mixture (water reducible alkyd resin containing colloidal silica). The physical and chemical properties such as drying degree, hardness, abrasion resistance, impact resistance, adhesion, gloss, water resistance, alkaline resistance, acid resistance, salt solution resistance, solvent resistance of these alkyd resin films were determined according to ASTM standards. In addition, thermal oxidative degradation resistances of these resins were investigated with Thermogravimetric Analysis technique. As a result, it is observed that flexibilities, chemical and thermal resistances of water reducible alkyd resin films increased with increasing of the colloidal silica content.



NERGİZ Levent
Danışman : Prof. Dr. İsmail Boz

Anabilim Dalı : Kimya Mühendisliği

Programı : Proses ve Reaktör Tasarımı

Mezuniyet Yılı : 2012

Tez Savunma Jürisi : Prof.Dr.İsmail Boz

Prof.Dr.Cemal Özeroğlu

Doç.Dr. Gülin Selda Pozan Soylu

Doç.Dr.Serkan Naci Koç

Yard. Doç.Dr.Tuba Gürkaynak Altınçekiç
FARKLI ADSORPSİYON KAPASİTELERİNE SAHİP NANO YAPILI ÇİNKO OKSİTLERİN SENTEZİ VE KARAKTERİZASYONU

Bu çalışmada kimyasal depozisyon metodu kullanılarak ITO kaplı camlar üzerine nano yapılı çinko oksit ince filmler üretilmiştir. Temel büyütme çözeltisi HMT ve çinko nitrat olmasının yanı sıra bir takım katkı maddeleri de çalışılarak morfoloji üzerindeki etkileri buna göre kıyaslanmştır.

Hegzametilentatramin ile sentezlenen kristallerin çubuksu, üre ile sentezlenenlerin topak morfolojisinde olduğu görüldü. HMT den daha güçlü bir şekilde bağlanan etilendiamin kristalin apolar yan yüzeylerine tutunarak çapı incelmiştir. Kristal

Uçlarında görülen pürüzlülükler büyük olasılıkla HMT ve etilendiaminin yarışmalı şekilde büyütmeye neden olmasından kaynaklanmaktadır.

Çinko oksit kristallerin uçları çinko ve oksijenden dolayı polar, yanal yüzeyleri ise apolardır. Polar kısım daha fazla yüzey enerjisi taşımaktadır. İyonik sıvı katkısı ZnO tepe noktalarındaki yüzey enerjisi azaltmış ve sonuçta çapları çok daha kalın nanoçubuklar sentezlenmiştir.

Üretilen çinko oksit nanokristallerin eosin y adsorpsiyonları incelenmiş ve bekleme süresinin artmasıyla birlikte adsorpsiyon miktarının arttığı görülmüştür. Buna göre kristal oluşumunun yaklaşık 20 saatlik bir süre zarfında tamamlandığı belirlenmiştir.

Öte yandan kullanılan substrat üzerindeki safsızlıkların ve tohumlama yapıldıktan sonra kristallendirmenin etkisi incelenmiştir.

Synthesis And Characterization Of Zinc oxide Nano Structures With Distinct Adsorption Capabilities

In this study nano structured zinc oxide thin films were synthesized on ITO covered glasses by chemical bath deposition method. The basic bath solution was HMT and zinc nitrate but additionally some additive effects were studied and compared to this.

Crystals made up with HMT had a morphology of rod-like while urea made nanoballs. By using ethylenediamine which binds much stronger than HMT, thinner nanorods were manufactured due to capping effect of ethylenediamine at the lateral faces. Roughness was seen at the peak of nanorods. Most probably they were because of competetive growth between Ethylenediamine and HMT.

Top of zinc oxide crystals are polar due to oxygen atom on the other hand lateral faces are apolar. Benzimidazolium chloride ionic liquid was added to bath in order to change morphology. It changes surface energy at the top of nanorodsand consequently nanorods with larger diameters and shorter heights were obtained.

Eosin y dye adsorptions of zinc oxide nano crystals were studied and reported that adsorption capasities increased as waiting time increases. Crystal formation totally completed during 20 hours time period.

Also contaminations on substrate and seeding effects were investigated.



BAHADIR Mustafa Bulut
Danışman : Doç. Dr. Tülin Banu İyim

Anabilim Dalı : Kimya Mühendisliği

Programı : Kimyasal Teknolojiler

Mezuniyet Yılı : 2012

Tez Savunma Jürisi : Doç. Dr. Tülin Banu İyim

Prof. Dr. Saadet Pabuccuoğlu

Prof. Dr. Gülten Atun

Prof. Dr. Gamze Güçlü

Doç. Dr. Işıl Acar

AKRİLİK ESASLI GİRİŞİMLİ ŞEBEKELER VE POLİMER HARMANLARIN ÜRETİMİ VE UYGULAMALARI

Günümüzde; özellikle tekstil endüstrilerden kaynaklanan boyar madde kirliliği içeren atık sular, çevre kirliliğini arttırmanın yanı sıra, ekolojik dengenin de bozulmasına neden olmaktadır. Çapraz bağlı, suda çözünmeyen ancak su absorplayabilen hidrofilik yapılı polimerler olan hidrojeller, bu boyar maddelerin uzaklaştırılması amacıyla kullanılabilmektedir. Ayrıca adsorpsiyon proseslerinde tekrar kullanılabilen bu hidrojeller ile diğer yöntemlere göre daha düşük maliyet ve daha yüksek verim elde edilebilmektedir. Bu nedenle önerilen çalışmada, atık sularda bulunan çeşitli boyar maddelerin içeriğinin azaltılması için, kaynak araştırmasında uygulamasına rastlanmayan, tam olarak iç içe geçmiş ağ yapıda (IPN) hidrojellerin kullanımı ve etkinliklerinin araştırılması amaçlanmıştır.

Bu çalışmada, çeşitli akrilik monomerler (metakrilik asit, akrilik asit, metakrilamid, akrilamid) ve çapraz bağlayıcı (N,N’-metilenbisakrilamid) kullanılarak metakrilik asit/metakrilamid, metakrilik asit/akrilamid ve akrilik asit/metakrilamid, akrilik asit/akrilamid esaslı iç içe geçmiş ağ (IPN) yapıda polimerler, homopolimerler, harmanlar ve kopolimerler sentezlenmiştir. Takiben, sentezlenen tüm ürünler; FTIR, DSC ve SEM ile karakterize edilmiş, katyonik bir boyar madde olan Safranin T’nin sulu çözeltilerden giderimi belirlenmiştir. Bu amaçla sentezlenen tüm ürünlerin, zamana bağlı boyar madde tutma kapasiteleri, farklı başlangıç konsantrasyonlarında boyar madde tutma kapasiteleri, adsorpsiyon izotermleri ve adsorpsiyon kinetikleri incelenmiştir. 

 

Synthesis Of Acrylic Based Interpenatrating Networks And Polymer Blends And Their Applications

Nowadays, especially the waste waters produced by the textile industry including dyestuff pollution cause the environmental pollution to be increased and additionally ruining the ecological balance. The hydrophilic based hydrogels polymers which are crosslinked and not dissolved in the water but able to absorb water may be used to avoid the dyestuff pollution. Furthermore these hydrogels which can be reused in the adsorbsion process may be more cost conscious and efficient according to other processes. Therefore in the proposed work it is aimed to research the use and efficacy of hydrogels in a fully interpenetrating polymer network (IPN) in order to reduce the dyestuff pollution in the waste waters, the application of which have not been encountered in the source research.

In this work, the metacrilyc acid/metacrilamid, metacrylic acid/akrilamid and acrylic acid/metacrilamid, acrylic acid/acrilamid based interpenetrating polymer network (IPN) structured polymers, homo-polymer, blends and co-polymers are synthesized by usage of various acrylic monomers (metacrylic acid, acrylic acid, metacrylamid, acrylamid) and crosslinker (N,N’-metilenbisacrylamid). Following the process, the entire of the synthesized products; characterized via FTIR, DSC and SEM, removal of Safranin T which is a cationic dyestuff from the aqueous solutions has been determined. For this purpose the synthesized products’ capacity of dyestuff uptake by time, dyestuff uptake at the different beginning concentrations, adsorption isotherms and adsorption kinetics has been analyzed.




DEMİREL Çağla
Danışman : Doç. Dr. Süheyla ÇEHRELİ

Anabilim Dalı : Kimya Mühendisliği

Programı : Temel İşlemler ve Termodinamik

Mezuniyet Yılı : 2012

Tez Savunma Jürisi : Doç. Dr. Süheyla ÇEHRELİ

Prof. Dr. Umur DRAMUR

Prof. Dr. Ş. İsmail KIRBAŞLAR

Prof. Dr. A. Zehra AROĞUZ

Doç. Dr. Mehmet BİLGİN

Seyreltik Sulu Karboksilli Asit Çözeltilerinin Faz Dengelerinin İncelenmesi

Karboksilli asitlerin seyreltik sulu çözeltilerinden ayrılmasında kullanılan çeşitli ayırma metodları vardır ve sıvı-sıvı ekstraksiyonu da bunlardan biridir. Bir ayırma prosesinin dizayn edilebilmesi için ayrılacak karışıma ait denge verilerinin bilinmesi gereklidir.

Bu çalışmada karboksilli asit olarak formik asit, asetik asit, propiyonik asit ve butirik asit incelenmiş ve çözücü olarak da etil heptanoat kullanılmıştır.

Su – Karboksilli Asit (Formik Asit, Asetik Asit, Propiyonik Asit ve Butirik Asit) – Etil Heptanoat üçlü sistemlerinin 288.15 K, 298.15 K ve 308.15 K’deki sıvı-sıvı faz dengeleri incelenmiştir. Herbir sisteme ait çözünürlük eğrisi ve bağlantı doğrusu verileri deneysel olarak tespit edilmiştir. Deneysel verilerden yararlanarak dağılma katsayısı ve ayırma faktörü değerleri hesaplanmıştır. Deneysel verilerin güvenilirliği Othmer-Tobias, Bachman ve Hand korelasyonları uygulanarak test edilmiştir. 


Investıgatıon Of The Phase Equılıbrıa Of Aqueous Carboxylıc Acıd Solutıons

Several separation methods have been employed to remove carboxylic acids from aqueous solutions, and liquid-liquid extraction one of these. Phase equilibrium data of the related systems are needed for the design of an efficient separation process.

In this study, formic acid, acetic acid, propionic acid, and butyric acid were examined where ethyl heptanoate was used as solvent.

Liquid-liquid phase equilibrium of Water- Carboxyl Acid (Formic Acid, Acetic Acid, Propionic Acid, and Butyric Acid)-Ethyl Heptanoate ternary systems  were examined at 288.15 K, 298.15 K and 308.15 K. Solubility curves and tie-line data of each systems were determined experimentally. Distribution coefficients and separation factor values were calculated from experimental data. The reliability of experimental tie-line data were ascertained by using Othmer Tobias, Bachman and Hand correlations.



Yüklə 2,14 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   27




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin