22 ekiM 2012 cuma 20-21 ekiM 2012 cumartesi-pazar haberleri dahil sesi duyulmadigi iCin fark edilmeyen, fark edilmediGi iCin gozden kacan kent duyurulari ve Kent haberleri



Yüklə 0,72 Mb.
səhifə2/4
tarix03.11.2017
ölçüsü0,72 Mb.
#28862
1   2   3   4

GAZETECiLERi KORUMA KOMiTESi

TURKiYE’DE BASIN OZGURLUGU TEHLiKE ALTINDA

http://www.baskahaber.org/2012/10/gazetecileri-koruma-komitesi-turkiyede.html

Gazetecileri Koruma Komitesi'nin (CPJ) yeni hazirladigi rapora gore Turkiye'de basin ozgurlugu krize girmis durumda.

Ulkenin hapishanelerinde bulunan 76 tutuklu gazeteci ile dunyanin en ust noktasina ulasmasi ana neden olarak gosteriliyor.

Raporda "Turk hukumetinin hapis, yasal kovusturma ve resmi yildirma yoluyla muhalif gazetecileri susturmak icin genis bir saldiri icinde oldugu" ifade ediliyor.

CPJ 1 Agustos 2012 tarihinden itibaren Turkiye'de tutuklu 76 gazeteci bulundugunu belirtiyor.

CPJ'ye gore en az 61 gazeteci gazetecilik veya haber toplama faaliyetlerinden oturu suclaniyor.

Ayrica, cok sayida gazeteci hakkinda elestirel yazilari nedeniyle “Turklugu asagilamak” veya “yargiyi etkilemek” suclariyla kovusturmanin da devam ettigi de raporda one cikan maddelerden.

Komite, incelemeleri sonucunda basta Ceza Kanunu ve Terorle Mucadele Kanunu olmak uzere ‘baskici yasalar ve aslen devleti korumaya yonelik bir ceza mahkemesi kanunu ve hukumetin basina yonelik en ust duzeyde kati uslubuyla karsilastigini’ yazdigi raporda, “Turkiye’deki basin ozgurlugu sorunu, kriz duzeyine ulasmis bulunuyor” diyor.

53 sayfalik raporda CPJ'nin sorularina hapisteki gazetecilerin gonderdigi mektuplar ile hukumet yetkililerinin yanitlari da yer aliyor.

CPJ'ye mektup gonderen Adalet Bakani Sadullah Ergin'in "Tutuklu gazeteciler arasinda sari basin kartli 6 kisi var" demesine karsin CPJ bu aciklamanin tatmin edici olmadigini belirtiyor.

Rapora gore tutuklu gazetecilerin yaklasIk yuzde 30'u hukumet karsiti komplolara katilmak ile suclaniyor.

CPJ,'inatci ve alingan' olarak tanimladigi Basbakan Erdogan'in elestirileri 'kisisel saldiri' olarak algiladigini yaziyor.

CPJ'nin elestiri oklarinin hedefinde, Basbakan Recep Tayyip Erdogan hukumetinin basina yonelik tutumu var.

“Basbakan Recep Tayyip Erdogan hukumeti basina karsi yakin tarihinin dunya capinda en buyuk saldirisini yuruyor” ifadesinin yer aldigi ozel raporda, yetkililerin teror suclari veya devlete karsi suclarla itham ettikleri gazetecileri hapsettigi ve oto sansurun yerlesmesi icin cesitli baskici taktikler kullandigi yaziyor.

Komite, ‘alingan ve inatci’ olarak tanimladigi Basbakan Erdogan’in her turlu elestiriyi kisisel bir saldiri olarak algiladigini belirtip ekliyor:

“Erdogan acikca gazetecilerin itibarina saldiriyor, medya organlarini, elestirel yazilar yazan calisanlari uyarmalari ya da isten atmalari icin zorluyor ve cok sayida hakaret davasi aciyor.”

Erdogan hukumetinin, Dogan Medya Grubu’na karsi actigi vergi kacakciligi davasi icin de ‘siyasi sebeplerle acilmis olabilecegi’ belirtiliyor.

Turkiye’de demir parmakliklar ardinda olan gazetecilerin sayisinin Iran, Eritre ve Cin gibi baskici ulkelerden daha fazla oldugu da raporda one cikan maddelerden.

Komite, Ergenekon davasi kapsaminda bir yildan uzun sure yargilanan gazeteci Nedim Sener ve Ahmet Sik’a yoneltilen suclamalarin sebebinin ‘mesleki faaliyetleri oldugu’ kanaatine varirken, Ceza Kanunu’ndaki genis ifadelerin suclamalara zemin yarattigi gorusunu paylasiyor.

Nuray Mert: Tehdit edildigimi hissediyorum

CPJ’in “elestirel yazilariyla Basbakan Erdogan’a gore cizmeyi asti” ifadesini kullandigi kose yazari Nuray Mert de raporda ‘Dogru Soylemenin Onuru’ adli bir makale kaleme almis.

Mert, “Bircok sekilde tehdit edildigimi hissediyorum” ifadesini kullandigi yazisinda, “Nefret dolu cinsiyetci mesajlar aliyorum, seyahat ettigimde esrarengiz bir bicimde bavulum karistiriliyor, ozel telefon gorusmelerim dinleniyor” diyor.

’12 Eylul’un golgesi hissediliyor’

CPJ’ye gore 12 Eylul 1980 darbesinin ‘golgesi bugunun olaylarinin ustunde hissediliyor’ ve darbe sonrasi insa edilen yargisal yapi hukumetlerin muhalefeti cezalandirmasina ve ‘entelektuel rakiplerini terorist olmakla suclamasina’ olanak sagliyor.

Hapse girenlerin yuzde 70'inin yasadisi PKK ve KCK orgutlerinin gorus ve faaliyetlerine yardim ettigi ileri surulen Kurt gazetecilerden olustugu da raporun dikkat cektigi baska bir ayrinti.

Tutuklu gazetecilerin dortte ucunden fazlasinin herhangi bir suctan mahkum olmadigi halde tutukluluk durumlarinin devam ettigi ve bu duruma herhangi bir cozum uretilemedigi belirtiliyor.

Rapora gore, 2011 yili sonu itibariyle gazetecilere karsi acilan 5 binden fazla dava vardi.

Tavsiye listesi kabarik

Gazetecileri Koruma Komitesi, Turkiye’deki basin ozgurlugu raporunu Basbakan Tayyip Erdogan’a, Turkiye hukumetine, Avrupa Birligi’ne, Avrupa Konseyi’ne ve Amerika BirlesIk Devletleri’ne bir dizi tavsiyede bulunarak sonlandiriyor.

Basbakan Erdogan’a, “Elestirel gazetecilere karsi hakaret davalari acmaktan, alenen itibarlarina saldirmaktan ve elestirel haber medyasina usluplarini hafifletmeleri icin baski yapmaktan vazgecin” mesaji veren komite, elestirel yorumcularin da islerine geri donmeleri icin izin verilmesini istiyor.

CPJ, Turkiye hukumetine ‘gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklu olan gazetecileri serbest birakmasi' tavsiyesinde bulunuyor.

Raporda ayrica, terorle mucadele yasalarinin da gazetecilere karsi kullanilmasina son verilmesi gerektigini vurguluyor.

Uzun tutukluluk surelerinin kaldirilmasi, interneti duzenleyen yasa ve yonetmeliklerin uluslararasi ifade ozgurlugu standartlariyla uyumlu hale getirilmesi de tavsiyeler arasinda.

Komite'nin Avrupa Birligi’ne tavsiyesi ise de tutuklanan gazetecilerin serbest birakilmasi icin Ankara’ya baski yapmasi yonunde.

Amerika BirlesIk Devletleri’nin Turkiye ile gorusmelerinde basin ve ifade ozgurlugunun de masaya yatirilmasi komitenin siraladigi tavsiyelerden.

CPJ Turkiye'de basin ozgurlugune dair ozel raporununun tamamini kamuoyu ile 22 Ekim'de paylasacak.

(baska haber-bbc turkce)
YERiNDE SOSYAL DONUSUM PROJESiNi

HATIRLATTILAR

http://www.yurtsuz.net/News.aspx?newsid=1288#.UIGwsRedBlc

Buca Kurucesme’de bazi olcumler yapildigini goren Buca Kurucesme Halk Inisiyatifi uyeleri, Buca belediye onune gelecek Baskan Ercan Tati ile daha once uzerinde mutabakata vardiklari projeyi hatirlattilar.

Buca belediyesi onune, Buca Kurucesme Halk Inisiyatifi ile daha onceleri ‘ alternatif yerinde sosyal donusum projesi’ hazirlanmasinda yardimci olan Dogal ve Kulturel Cevre Icin Yasam Girisimi de aciklamya katildi. Inisiyatif uyeleri, Buca Belediyesi onunde neden bulunduklarini anlatan bir basin aciklamasi yapti. Inisiyatif uyeleri, Buca Belediye Baskani ve belediye yetkilileri ile goruserek verilen sozlerin takipcisi olduklarini bildirmek icin geldiklerini bildirdiler.

Kadinlar cocuklar ve yaslilarin da katildigi aciklamayi, Buca Kurucesme Halk Inisiyatifi adina Nejla Ozdemir Cenan okudu. Cenan yaptigi aciklamada, "Kurucesme de 205/2 sokak da yillarca yikimla karsi karsiya kalan ve hicbir cozum uretilmeyen gecekondu yikimlarinda insanlarin cok kez magdur edildigi kamuoyunca da bilinmektedir. Bizler bircok kez Buca Belediyesi onunde basin aciklamasi yaparak cozume ulasmayan barinma sorunumuzu dile getirdik. Bundan 4 yil once yerel secimlerde Buca Belediye Baskan adayi olan simdi ise Buca Belediye Baskani olan sayin Ercan Tati mahallemize ziyarete geldiginde "bu gecekondu sorununu bizleri magdur etmeden cozecegini ve mahalleye gelip evlerimizde cay icecegini soylemistir" dedi. Nejla Ozdemir Cenan, sozlerini su sekilde surdurdu; "Biz bugun buraya Buca Belediye Baskani sayin Ercan Tati'ya vermis oldugu sozlerin takipcisi oldugumuzu belirtmek icin cocugumuzla, yaslimizla, gencimizle gelerek yikim magduru olarak, yikim degil, yerinde sosyal ve mekansal donusum taleplerimizi dile getirmek icin buradayiz. Sayin Ercan Tati ve encumen uyelerine verilen sozleri biz unutmadik sizlerde unutmayip asli goreviniz olan Buca Kurucesme yikim bolgesindeki halki magdur etmeden yillarca cektigi bu sorunu cozmenizi bekliyoruz demek icin buradayiz” dedi.

Mahalle sakini ve Buca Kurucesme Halk Inisiyatifi uyesi Hasan Akcay’da yaptigi konusmada, "Mahallemiz yillardir yikimla karsi karsiya. Bizler yillardir magdur durumdayiz bugunlerde belediye ekipleri gelip olcumler yapiyorlar, bizim belediyeye sunmus oldugumuz yerinde donusum projemiz var. Bu olcumler yapilarken bizim projemizin dikkate alinmasini ve bizlerin magdur edilmemesini dile getirmek icin Sayin baskan Ercan Tati ile gorusmeye ve taleplerimizi iletmeye geldik" dedi.

Dogal ve Kulturel Cevre Icin Yasam Girisimi adina konusan Tuncay Karacorlu ise ;"Yillardir Kurucesme halki ile birlikte mucadele ediyoruz. Yapmis oldugumuz calismalar ornek teskil edecek calismalar. Belediyeye sundugumuz yerinde sosyal donusum projemiz hayata gecirilirse bu tum ulke icin bir ornek teskil edecek bir proje olacaktir. Bizler Buca Belediye Baskani ve belediye yetkililerinden bu projeyi hayata gecirip Kurucesme halkini magdur etmeden gerceklesecek olan, alternatif olarak sundugumuz yerinde sosyal donusum talebimizi bir kez daha yineliyoruz" seklinde konustu.

Aciklamanin ardindan belediye baskani ile gorusmek icin baskanliga cikan Buca Kurucesme Halk Inisiyatifi temsilcileri belediye baskani ve baskan yardimcilari yerinde olmadigi icin yetkililer ile gorusemediler. Gorusmelerinin Pazartesi gununu kaldigini belirten temsilciler Pazartesi gunu yine ayni sekilde gelip baskan ile gorusecekleri belirtiler.
BiN DORT YUZ ELLi UC

1453 - Ozcan Yaman / Kadraj kosesi - 187/ Evrensel gazetesi

Fotograf: ozcan yaman

Bin dort yuz elli uc

Gecen hafta herkesin dikkatini cektigini dusundugum bir reklam filmi donup duruyor. Ali Agaoglu isimli insaatci basrolde, masanin ustundeki projeleri elinin tersi ile itiyor. ...Beyaz atinin ustunde Fatih Sultan Mehmet’e gonderme yapiyor.

Agaoglu Maslak 1453,

Sterillestirilmis, yuksek guvenlikli modern yerlesim alanini pazarliyor.

Sitesinde soyle acikliyor: Okuyoruz... “Gelisen alisveris merkezleri ve cevreye kapali yeni yerlesimler sehrin zenginligini boldu. ( Vah vah ) Istanbul’a gelenler ozlemini cektikleri buyuksehir yasantisi yerine merkezden kopuk bir hayatla karsilasiyor, devinimi uzaktan seyretmek zorunda kaliyorlar. (Bu devinim her neyse)

Agaoglu Maslak 1453 Istanbul iste tam da bu eksigi giderecek, bu ozleme cevap verecek projedir. Sehir merkezi, ana cadde olgusunu bir cekim merkezi olarak hayata gecirecek, kultur, sanat, yeme icme, eglence ve gece hayatini en basta kendi sakinleriyle hareketlendirecek bir yapidir. Bu devinimin yaninda cok onemli bir de konum avantaji da vardir. (Daha ne olsun)

Kuzeyden Fatih Ormani’na komsudur ve kullanim haklarini elinde bulundurmaktadir. (Vay anasina be yok ettikleri yetmiyor kalaninin da kullanim hakkini aliyorlar) Ilginc ve esine az rastlanir bir sekilde, hem buyuksehir ozelliklerini, hem de surdurulebilir kaynaklari ve cevreye duyarli (sevsinler doga dostlugunuzu) yesil bina sistemlerini bunyesinde barindiran ender bir yapidir.”

Daha bitmiyor... devam ediyor;

“... Maslak’ta Fatih Ormanlari ve Park Orman’in bitisinde 325 donumluk arazide yukselen Agaoglu Maslak 1453 projesi ... 4 bin 789’u konut olmak uzere isyerleri ile birlikte 5 bin 341 bagimsiz bolumden olusan proje, genis meydanlari, tiyatrolari, uluslararasi duzeyde modaya ev sahipligi yapabilecek 1453 metre uzunlugundaki caddesi, yani basindaki orman alani ve daha pek cok donatisiyla ...Insaat sahasinda 2.5 milyon metre kare hafriyat yapildi. Projede en yuksegi 55, en dusugu ise 21 katli olmak uzere 24 kule bulunuyor...”

Kendi sitelerinden devam ediyoruz:

“Projenin adina karar verirken Fatih Sultan Mehmet’in Istanbul’u fethinden yola ciktiklarini belirten Ali Agaoglu, Istanbul’un fethi nasil cag actiysa Agaoglu Maslak 1453 de sektorumuz ve ekonomimiz icin yeni bir cagin baslangici olacak.Agaoglu Maslak 1453 daha on satis asamasinda bile cok buyuk ilgi gordu. Cok kisa bir surede 1400 konutluk rekor satis gerceklestirdik.

Mutekabiliyet Yasasi sonrasinda sadece yurtdisina 400 milyon Dolarlik satis gerceklestirdik.

Gectigimiz yil icerisinde Korfez ulkelerinden cok sayida yatirimci ve cesitli sektorlerden isadamlari ile gorustuklerini belirten Agaoglu Sirketler Grubu Genel Muduru Hasan Rahvali ise, Korfez ulkelerinin emlak sektoru icin cok yuksek bir potansiyele sahip oldugunu soyledi. Rahvali, “Mutekabiliyet Yasasi cikmadan bir yil kadar once yabancilara konut satisi icin departman kurduk, Korfez ulkeleriyle baglantilarimizi gelistirdik ve boylelikle bu ulkeler basta olmak uzere Rusya ve Kuzey ulkeleri satis agimiza dahil oldu. Yasa sonrasinda yabancilara 400 milyon Dolarlik satis gerceklestirdik. Bununla yetinmeyip yeni isbirlikleri gelistirmeliyiz.” dedi.

“Kuresel ekonomik kriz sonrasi degisen yeni dunya duzeni ile birlikte Turkiye’nin ve ozellikle de Istanbul’un her gecen gun uluslararasi yatirimcilarin ve finans dunyasinin daha fazla ilgisini cektigini belirten Rahvali, Mutekabiliyet Yasasinin yabanci yatirimcilarin ve yurt disindan gelen misafirlerin Turkiye’de daha uzun kalmasini saglayacagini, bunun da sadece gayrimenkul sektorunu degil turizm, gida, moda ve perakende gibi bircok sektoru olumlu etkileyecegini vurguladi...” (1)

Sonuc:

“... AKP iktidarinda , 47.9 milyar dolarlik ozellestirme yapildi. Buna karsilik dis borc stoku da 180 milyar dolar artti. Hem malimizdan olduk , hem de borclandik. Ustelik yabanciya sattigimiz bu varliklarin kari her sene yurt disina cikacak… Ayrica da artan dis borclarimiz icin de ilave faiz odemekteyiz. ... 2002 yilinda 129.6 milyar dolar olan dis borcumuz , 2011 ucuncu ceyrekte 309.6 milyar dolara yukseldi. Ozel sektor dis borclari daha cok artti. 2002‘ye gore ozel sektor dis borclari bes kat artti...” (2)



Diyecek cok sey var ama ben sozu Fatih Sultan Mehmet’e birakayim:

Fatih Sultan Mehmet, Istanbul’u alip Ayasofya’ya geldiginde, bir kesis Istanbul’un gelecegi ile ilgili fal bakar.

“Istanbul, Turklerin elinden harp ve darp ile cikmayacak. Lakin oyle bir zaman gelecek ki, mulk ve arazileriniz satilacak, bu suretle Istanbul Turk mali olmaktan cikacak.” Kehanetinde bulunur.

Fatih, bu sozler uzerine ellerini havaya kaldirarak su bedduada bulunur:

“Istanbul’da fethettigim yerleri yabancilara satanlar, Allah’in gazabina ugrasinlar.”(3)

Bu gun Fatih’in Istanbul’un fethini milyon dolarlarla kutlayanlarin ayni zamanda Istanbul’u uluslararasi sermayeye harac mezat satanlar olmalari ne kadar ironik. Bunun icin “ALLAHIN’in gazabini beklemeden Istanbul’un kulturel zenginligine ve mirasina sahip cikarak saglikli ve adaletli gelisimi icin orgutlenen seslere ses katmak gerekiyor...

Kaynakca;

1) http://www.maslak1453.com/?from=ao

2) http://www.esfenderkorkmaz.com/yenicag/varliklarimiz-azaldi-borclarimiz-artti.html

3) Prof. Suheyl Unver, Istanbul Risaleleri, IBSB Yayinlari 2. Cilt

(fotograf : kendi sitelerinden,)

korfez ulkelerine konut satisi...


BiANET

HABERLER BULTENi

www.bianet.org

BiANET HABERLERiNE FACEBOOK'TAN ANINDA ULASIN...

http://tinyurl.com/d3eon4l

BiANET'i TWITTER'DAN İZLEYİN!

https://twitter.com/#/bianet_org

Istanbul


OGRETIM UYELERI ANLATIYOR

Yeni Yuzyil Rektoru Okula Giremiyor

Yeni Yuzyil Universitesi'nde islerine son verilen ucu dekan 17 ogretim uyesi YOK'e universitede yasananlari anlatan bir yazi gonderdi. Ogretim uyeleri, "ticari" isletme gibi yonetilen okula su anda rektorun fiili olarak sokulmadigini belirtti.

http://bianet.org/bianet/genclik/141550-yeni-yuzyil-rektoru-okula-giremiyor?from=bulten

Istanbul


Universiteler Eylemde, Hedef 9 Kasim

9 Kasim'da Ankara'da yapilacak YOK karsiti miting oncesi, universitelerde eylemler suruyor. Ogrencilerin ortak sIkayetleri, harclarin kaldirilmasi sonucu yemekhanelere yapilan zamlar; yurt kosullari ve ikinci ogretim harclari.

http://bianet.org/bianet/insan-haklari/141561-universiteler-eylemde-hedef-9-kasim?from=bulten

Istanbul


"Dovduler, Oldurmekle Tehdit Ettiler, 'Yine Gelecegiz' Diyerek Gittiler"

Sur ve Nakay, evlerinin civarindan kacirildiklarini, saatlerce dovulduklerini ve ellerinde telsiz olan kisilerce olumle tehdit edildiklerini anlatti.

http://bianet.org/bianet/insan-haklari/141559-dovduler-oldurmekle-tehdit-ettiler-yine-gelecegiz-diyerek-gittiler?from=bulten

Ankara


Ankara Universitesi Ogrencileri Aclik Grevinde

Ankara Universitesi ogrencileri cezaevinde suren aclik grevlerine destek olmak amaciyla Cebeci Kampusu'nde 12 saatlik aclik grevi yapiyor.

http://bianet.org/bianet/insan-haklari/141558-ankara-universitesi-ogrencileri-aclik-grevinde?from=bulten

Istanbul


RSF: 3. Yari Paketi Yargi Tacizine Son Veremedi

RSF, 3. Yargi Paketini yetersiz buluyor. Gazetecilere yeni davalar acildigina dikkat ceken orgut, "Sartli af yasalari yetmez. TMK, TCK ve CMK'ye dokunulsun" dedi.

http://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/141556-rsf-3-yari-paketi-yargi-tacizine-son-veremedi?from=bulten

Ankara


Muzakere Surecinde Gul-BDP Adimi

BDP-Abdullah Gul gorusmesinin ardindan aciklama yapan Gul, Kurt sorununun cozumu icin ustune duseni yapacagini soyledi. BDP ise gerilimin arttigi bu gunlerde gorusme talebinin kendilerinden geldigini acikladi.

http://bianet.org/bianet/siyaset/141568-muzakere-surecinde-gul-bdp-adimi?from=bulten

Istanbul


Sariyer'e Secim Oncesi Mahalle Transferi

Meclis Icisleri Komisyonu'nda kabul edilen onergeyle Sisli'ye bagli Maslak, Ayazaga ve Huzur mahallelerinin Sariyer'e baglanmasi kararlastirildi. Bu degisIklikle CHP'li Sariyer belediyesinin AKP'ye gececegi tahmin ediliyor.

http://bianet.org/bianet/siyaset/141564-sariyere-secim-oncesi-mahalle-transferi?from=bulten

Antalya


Ciglikara'da Sedir Agaci Katliami

Antalya-Isparta-Burdur-Denizli-Kas-Platformu'ndan Hediye Gunduz Ciglikara Ormanlari'nda tas ocaklari nedeniyle kesilen sedir agaclarinin "katliam" duzeyine ulastigini soyledi.

http://bianet.org/bianet/cevre--3/141557-ciglikarada-sedir-agaci-katliami?from=bulten

Izmir


EGE UNIVERSITESI

Gozaltindaki Ogrenciler Serbest Birakildi

Ege Universitesi'nde kampusteki polis ve ozel guvenlik siddetini, yurt kosullarini ve yemekhane fiyatlarini protesto etmek icin kendilerini rektorluk binasina zincirledikten sonra gozaltina alinan Genc-Sen uyesi bes ogrenci serbest birakildi.

http://bianet.org/bianet/genclik/141555-gozaltindaki-ogrenciler-serbest-birakildi?from=bulten

Ankara


DISK Baskani Ekinci: Isci Sinifi Bu Yasaya Sigmaz

Yasalasan Sendikalar ve Toplu Is Sozlesmesi Yasa Tasarisi'na tepki gosteren DISK Baskani Erol Ekinci, "12 milyon kayitli iscinin ancak 2 milyon 700 bini sendikal haklarindan faydalanabilecek" dedi.

http://bianet.org/bianet/siyaset/141560-disk-baskani-ekinci-isci-sinifi-bu-yasaya-sigmaz?from=bulten

Moskova-Luxor



Putin Okullarda Basortuye Karsi

Rusya Devlet Baskani Putin okullarda basortu kullanilmasina karsi oldugunu acikladi. Misir'da ise bir ogretmenin basortu takmadiklari icin iki kiz ogrencinin saclarini kesmesi tartisma yaratti.

http://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/141565-putin-okullarda-basortuye-karsi?from=bulten

Istanbul


"Su Hakki Anayasal Guvenceye Alinsin"

Suyun ozellestirilmesine, ticarilestirilmesine ve metalastirilmasina karsi baslatilan Su Hakki Kampanyasi'nda su hakkinin anayasal guvenceye alinmasi istendi.

http://bianet.org/bianet/ekoloji/141554-su-hakki-anayasal-guvenceye-alinsin?from=bulten

Hakkari


Kazan Vadisi'nden Haber Alinamiyor

Hakkari Barosu Baskani Beyazit, Kazan Vadisi'ne giris cikislarin operasyonlar nedeniyle engellendigini belirtirken Hakkari Belediye Baskani Bedirhanoglu da bolgede siviller oldugu icin endiseli olduklarini ifade etti.

http://bianet.org/bianet/insan-haklari/141553-kazan-vadisinden-haber-alinamiyor?from=bulten

Ankara


IMO Aclik Grevindeki Malatyali'yi Ise Cagirdi

Insaat Muhendisleri Odasi, isten cikarttigi Cansel Malatyali’ya, aclik grevine son vermesi icin yeniden ise donme cagrisinda bulundu. Malatyali, aciklamada suclamalarin devam ettigini belirterek "Dusunecegim" dedi.

http://bianet.org/bianet/toplum/141552-imo-aclik-grevindeki-malatyaliyi-ise-cagirdi?from=bulten

Hakkari


YUKSEKOVA

Aclik Grevindeki BDP'liler Gozaltinda

Hakkari'nin Yuksekova ilcesinde BDP ilce binasina polis baskin yapti, aclik grevi eylemi yapan bes kisi gozaltina alindi.

http://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/141549-aclik-grevindeki-bdpliler-gozaltinda?from=bulten

Kocaeli


"Aclik Grevcilerinde Saglik Sorunlari Basladi"

Kandira 2 Nolu Cezaevi'nde aclik grevinde olan mahpuslarla gorusen Avukat Erkan iki kiside kanamanin basladigini, hepsinde asiri kilo kaybi, siddetli bas agrisi ve konusma zorlugu gibi sIkayetlerin oldugunu soyledi.

http://bianet.org/bianet/siyaset/141548-aclik-grevcilerinde-saglik-sorunlari-basladi?from=bulten

Istanbul


Uzaydan Turkiye Gundemine Bakis

Penguen ve Uykusuz dergileri bu hafta Turkiye gundemine uzaydan bakti.

http://bianet.org/bianet/yasam/141547-uzaydan-turkiye-gundemine-bakis?from=bulten

Agri


Boru Hattina Saldirida 28 Asker Yaralandi

Agri'dan gecen dogalgaz boru hattina askeri aracin gecisi sirasinda PKK tarafindan yapilan saldirida 28 asker yaralandi.

http://bianet.org/bianet/militarizm/141546-boru-hattina-saldirida-28-asker-yaralandi?from=bulten

Canakkale



Arkadasim Bienal Sergisi Kasimda

Canakkale’de duzenlenen uluslararasi cocuk bienalinin sergisi kasimda acilacak. Sergiye katilmak isteyen cocuklar 1 Kasim’a kadar calismalarini gonderebilir.

http://bianet.org/bianet/cocuk/141541-arkadasim-bienal-sergisi-kasimda?from=bulten

Yuksekova

FOTOGRAFLA HATIRLAMAK 43 / BI WÊNEYAN BIBiRANIN 43

Orak ve Tirpan / Das u Kêlendi

Kisin yaklastigi gunlerde hummali bir faaliyet suruyor. / Rojên ku êdi zivistanê kum dida serê xwe, kar u xebateke biheytehol berdewam bu.

http://bianet.org/bianet/sanat/141544-orak-ve-tirpan-das-u-kelendi?from=bulten

Istanbul


URUGUAY'DA KURTAJ YASASINA TEPKI

"Ne Zaman, Kac Cocuk Yapacagimiza Biz Karar Veririz"

Uruguay'da kurtajin yasallasmasinin ardindan Yasal Kurtaj kampanyasi aktivistleri yasanin iceriginin tatmin edici olmadigini soyluyor, saglik orgutleri ise destekliyor.

http://bianet.org/bianet/kadin/141543-ne-zaman-kac-cocuk-yapacagimiza-biz-karar-veririz?from=bulten

*

 



 

3. Bolum - Suyun Gundemi HABERLERi

 

 
SINIR ASAN SULAR



VE UNiVERSiTELER!

http://www.ozgur-gundem.com/?haberID=52987&haberBaslik=S%C4%B1n%C4%B1r%20a%C5%9Fan%20sular%20ve%20%C3%BCniversiteler!&action=haber_detay&module=nuce

Yusuf Gursucu - HDK Ekoloji Komisyonu Uyesi

Guncellenme : 21.10.2012 08:07

Gectigimiz gunlerde Orman ve Su Isleri Bakanligi Avrupa Birligi ve Dis Iliskiler Daire Baskanligi, YOK’u bir yazi ile uyarmis. Yazida, sinir asan sularla ilgili universitelerce kendilerinin bilgisi disinda bazi calismalarin yapildigi uyarilarinda bulunmus. Bu uyarilarin hedefinde ve ardinda neler olabilir bakmaya calisacagiz.

Sinir asan sular ‘Firat ve Dicle’

1960’lara kadar sinir asan en onemli nehirler olan Firat ve Dicle sulariyla ilgili Irak ve Suriye ile 4 adet anlasma yapilmis ve hicbir sorun yasanmadan 1960 yilina gelinmis. 1960’tan sonra Keban Baraji’nin yapim surecinde Irak ve Suriye tarafindan talep edilen su, surece yapilan mudahalelerle gecici anlasmalar hayata gecirilememis. 70’lere gelindiginde ise surdurulen gorusmelerde Keban’la ilgili anlasmaya varilamamis ve Keban Baraji’nin dolum programi Turkiye tarafindan tek tarafli uygulanmis. 80’li yillarda Irak’la sinir asan sularla ilgili bir teknik komite olusturulmus, Suriye bu komiteye 83 yilinda katilmis. Sonrasinda yapilan toplantilarda gecici anlasmalar disinda soruna kalici cozum uretilmemis. 1990 yilinda Ataturk Baraji’nda su tutmak amaciyla Turkiye, Firat nehrinin suyunu bir ayligina aldigi tek tarafli kararla su dolum surecini baslatmis. Bu nedenle o yillarda Irak ve Suriye ile ciddi krizler yasanmisti. Bugune kadar surdurulen gorusmelerde bu sorunu ortadan kaldiracak adimlar atilamamis ya da atilmamistir.

2009 yilinda AB ile yapilan katilim gorusmeleri cercevesinde ‘Cevre’ faslinin acilmasina bir on kosul kondugunu duymus ve basin organlarindan cokca okumustuk. Bu on kosul Firat ve Dicle sularinin AB ile birlikte yonetilmesiydi. Kapanis kriteri olarak bu kosul kabul edildi ve cevre fasli sureci basladi. AB bakani Egemen Bagis’in boyle bir anlasmanin olmadigi yonunde ki aciklamalari hicbir kesim tarafindan inandirici bulunmamisti. Bu konuda ‘Suyun Ticarilestirilmesine Hayir Platformu’ basin aciklamasina linkten ulasabilirsiniz.

( http://sthp.org/index.php?option=com_content&view=article&id=66%3Afrat-dicle-nehirleri-basn-acklamas&Itemid=60 )

Gercekler acik ve net!

Orman ve Su Isleri Bakanligi Avrupa Birligi ve Dis Iliskiler Daire Baskanligi’nin YOK’e yolladigi yazi soyle; ‘Universiteler, arastirma kurumlari, ozel sektor ve / veya sivil toplum kuruluslari tarafindan, sinir asan veya sinir olusturan sular konusunda dis kaynakli uluslararasi projeler uzerinde calismalar yapildigi yonunde Bakanligimiza muhtelif bilgiler ulasmaktadir’

Birkac universite hocasi soyle iddialarda bulunmustu, “AB ile yapilan anlasmalar sayesinde Turkiye’nin artik kendi istedigi veya cikarina gelecek bicimde davranamayacagi ve sularini Irak ve Suriye ile paylasmak zorunda kalacagi” yaklasimlari yasananlari maskeleme cabasindan baskaca bir anlam tasimamaktadir. Ya sorun anlasilmak istenmiyor ya da bilerek bu yaklasim tercih ediliyor. Irak, Libya, Misir, Tunus gibi ulkelerde yasanan ve simdi de Suriye’de devam eden gelismelerin arka planinda enerji kaynaklari ile sularin, sirketlerin emrinde denetimsiz olarak talana acilmasinin amaclandigini yasananlar bize net bicimde gosteriyor. Kendi iktidarlarini devam ettirmek isteyen gerici diktatorlukler bir bir yikilirken yerine kuresel sermaye icin sinirlarin ortadan kaldirilip yasal zeminler olusturularak, Kapitalizmin neo liberal politikalarinin hayata gecirildigi yeni bir surec, yeni bir diktatorluk bicimi ortaya cikiyor. Turkiye’de Erbakan’in dedigi gibi, yasanan bu surec “kanli mi olacak kansiz mi” vurgusu ile baslayan ve 2002 yilindan bu yana suren AKP iktidari, neo liberal politikalari bircok dirence ragmen hayata gecirmeyi basardi. Suan Turkiye’nin her santimetre karesinde sermaye icin cennet(!) yaratildi. Tum yasalar bu yonde degistirilerek, halklar, emek ve doga uzerinde ki somuru amansiz bicimde buyuyerek devam etmekte. Gelismeler kapitalizmin krizini asmak adina her seye ragmen yasandigini bize gosteriyor. Her seye ragmen; acliga, sefalete, suya erisimin sonlanmasina, sularin kirlenmesine, ekosistemlerin cokmesine tarim alanlarinin, ormanlarin, meralarin, su havzalarinin yok edilmesine, geri donusumsuz tahribine ragmen...

Su ve doga, kapitalizmin birikim surecinde tabii ki hammadde olarak kullanilmakta ve desarj ortamlari olarak kirletilmekte idi. Fakat gunumuzde su ve doga artik yeniden bir degerlendirme surecine sokularak yani tamamen metalastirilarak uzerinde ki baski surdurulemez boyutlara ermistir. Kapitalizm kendini yeniden uretebilmek icin buyumek zorunda olusu 70’ler den sonra sIk sIk girdigi ve artik cikilmaz bir hal aldigi krizlerin sonucunda yasamin her alanina saldirarak insan ve binlerce cesit canlinin yok olmasina neden olacak uygulamalarini dizginsizce surduruyor.

Universitelere gonderilen yazida istenen ne?

Orman ve Su Isleri Bakanligi Avrupa Birligi ve Dis Iliskiler Daire Baskanligi’nin YOK’e yolladigi yazi girisi soyle basliyordu, “Universiteler, arastirma kurumlari, ozel sektor ve / veya sivil toplum kuruluslari tarafindan, sinir asan veya sinir olusturan sular konusunda dis kaynakli uluslararasi projeler uzerinde calismalar yapildigi yonunde Bakanligimiza muhtelif bilgiler ulasmaktadir.” Yazinin devaminda ise vurgular tam da bekledigimiz gibi, “Son yillarda, sinir asan sular hususunun uluslararasi gundemin ust siralarinda yer almasi sebebiyle, Turkiye’nin sinir asan sular politikasinin ana hatlari geregi nufus artisi, hizli sehirlesme ve Sanayilesmenin yol actigi su ihtiyaci buyuk onem arz etmektedir. Bu cercevede, su sIkintisinin gelecek 20-25 yil icerisinde orta dogu dahil, bazi bolgelerde su krizine donusmesi ihtimali de goz onunde bulundurularak, ikamesi mumkun olmayan bu dogal kaynagin, 2I. yuzyilin stratejik kaynaklarindan biri olacagi genel kabul gormektedir. Bu baglamda, esasen ‘su kaynaklari politikamiz’, suyun ulkemizin ekonomik ve sosyal kalkinmasi, su ve gida guvenligi acisindan onceliklerimiz, AB ile tam uyelik muzakereleri, bolgesel gelismeler goz onunde bulundurularak olusturulmakta ve degisen sartlara gore sekillenmektedir.

Bu kabil projelere, Bakanligimiz ve Dis isleri Bakanligi’nin gorusleri alinmadan baslanmamasi icin ilgililerin bilgilendirilmesi hususunda bilgilerinizi ve geregini rica ederim.”

Gonderilen yazidan bircok sonuc cikarmak mumkundur. Oncelikle 2009 yilina, Bakan Egemen Bagis’in yok oyle bir sey vurgusuna geri donelim. AB ile Firat ve Dicle sularina yonelik birlikte yonetilme karari olmadigi soyleminin ne kadar inandirici oldugu yukaridaki alintidan net bir bicimde anlayabiliyoruz. YOK’e yaziyi Orman ve Su Isleri Bakanligi-Avrupa Birligi ve Dis Iliskiler Daire Baskanligi’nin gondermesi siradan bir yazisma olamaz. Kimler ne arastirmalar yapiyor bu konuda bir bilgimiz yok ancak acikca gorebildigimiz; AB’yi rahatsiz eden bir takim calismalar oldugudur. Bu nedenle gonderilen yazi ile universiteler ve arastirmalar kontrol altina alinmaya calisiliyor. Peki, bu yaziyi bakanlik degil de bir daire baskanliginin gondermesi sizce ne anlama gelir. Hele bu daire AB ile iliskileri su uzerinde yuruten bir daire baskanligi olursa buradan cikacak bir tek sonuc vardir o da, AB’nin “anlasmalara uyun” uyarisindan baskaca bir sey olamaz. Bu yazi ile bakanlik ve bagli bulundugu mudurlukler, arastirma konularini belirleme ve arastirma yapmada YOK’un, universitelerin ve arastirma kurumlarinin ustunde yasal olarak yetkili olmamasina ragmen yetkiliymis gibi sinirlamalar getirebiliyor. Engeller yaratip yetkili bir kurum gibi hukumler koyabiliyor.

Guvenlik barajlari



Bolgede su sorununa yonelik neler yapildigina bir bakalim. Binlerce HES ve bircok buyuk baraj projeleri enerji ihtiyaci yalaninin ardina gizlenerek hayata geciriliyor. Guvenlik barajlari adi verilen barajlarda hem suya sahip olmak hem de Kurt halki uzerinde baski uygulayip kontrol etmek amaclanmaktadir. Bu yolla doga da yasayan bircok canli turun sonu geldigi gibi sermayenin kontrolune gecen vadilerde (suyun dogal akisindan cikarilacagi, boru icine ya da kanala alinarak sirketler tarafindan tasinacagi vadilerde) mikro klimanin degisecegi aciktir. Hep vurgulamaya calistigimiz gibi HES vb. yapilarin amacinin enerji uretmek olmadigini ve asil amacin suyun sermayenin kontrolune verilerek farkli amaclar dogrultusunda kullanilacagini soylemekteyiz. Sinir asan sulari Ortadogu halklarinin uzerinde bir baski unsuru olarak kullanip, halklarin kapitalizmin saldirilarina boyun egmesini saglamak baslica amaclarindan biridir. Suyun kullanim hakki dahil suyun bolgesel kullaniminin, kontrol altina alinmasinin ve yonetilmesinin ulusal sinir nedeniyle Turk hukumetinin yetkisinde oldugu ortuk olarak yazida vurgulaniyor. Bu ortuk vurgulamada suya hakimiyetin halklari yonetmekte stratejik olgu oldugu acikca anlasiliyor. Ancak bu da sorunu tam olarak ortaya koymaya yetmiyor. Suyu baska amaclar icin de kullanilacagini gormek zorundayiz. Birincisi tarimin tekelci yontemlerle surdurulmesi etanol ekim sahalari yaratmak ve gunes vb. enerji santralleri icin buna ihtiyaclari var. Bir digeri ve belki de en onemlisi ise suyun petrol ve gaz cikarilmasinda kullanilacak olmasi. Uzmanlarca dunya uzerinde ozellikle ortadoguda petrol kaynaklarinin 2040 yilina kadar tukenebilecegi vurgusu yapiliyor. Kapitalizm icin enerji olmazsa olmaz bir kosuldur. Bunu saglamak ve kontrolleri altina almak en onemli dertleridir. Bir suredir ABD (Amerika BirlesIk Devletleri)’de dogal gaz ve petrolun cikarilmasi icin yeni bir yontem uygulaniyor. Bu sayede ABD dogalgaz da disa bagimliligini ortadan kaldirdigi ve gaz ihracati yaptigi vurgusu bu gunlerde cok isleniyor. Bu gazin adi sist yani kaya gazi. ABD’de gectigimiz aylarda su kavgalarina yol acan yeni sayilabilecek bir gelisme. Topragin 4-5 bin metre altinda yer alan karbon ozellikli kayaclarin binlerce ton kimyasal katilmis su ve kum ile birlikte cok yuksek bir basincla yer altina desarj edilerek kayalarin parcalanmasi saglaniyor. Bu yolla gaz ve petrol aciga cikiyor ve onu yukariya kullanim icin aliyorlar. Kapitalizmin enerjiye ulasimda en son kurtulus recetesinin bu oldugu acikca ifade edilmeye baslandi. Orta dogudaki mevcut yontemlerle cikarilan petrol ve dogal gazin 25-30 yil icinde onemini yitirecegi ve buna bir care arayisi olarak ortaya cikan bu sist yataklari bolgede ve Turkiye’de yogun olarak bulundugu ifade ediliyor. Turkiye’de Guneydogu, Trakya, Karadeniz ve Nigde bolgelerinde cok zengin yataklarin oldugu aciklandi ve Diyarbakir’da Shell firmasi sondaj calismalarina baslamis durumda. Trakya kiyilarinda da bu calismalar suruyor. Bakan gectigimiz gunlerde bunun “mujdesini” verdi ve Trakya iclerinde de bu calismalarin baslanacagini vurguladi.

Ne yapmali

Yasamak icin hava, su, yemek, barinmak bir zorunluluktur. Kapitalizmin hukmu surdugu surece bu sansimizin giderek tukendigini bir bicimde gormek ve ona gore de davranmak zorundayiz. Dunya da yasayan bircok canli turun sonunu insan etkinlikleri getirdi ve getirmeye devam ediyor. Tabii bu sonu getiren soyut insan varligi degil ozellikle kapitalizmin kendisidir. K.Marx insanligin tarihsel boyutuna yonelik “yel degirmeni size feodal beyli toplumu, buhar degirmeni ise kapitalizmi verir” derken toplumsal tarihin gelisimine vurgu yapmisti. Uretici guclerin yani emegin, tarihin her asamasinda ileriye dogru gelistigi tarihsel materyalizm kavraminda ortaya konmustur. Kapitalizmin aksine emek sureci doganin fiziksel sartlariyla uyum icinde ve iliski halinde dogayi yeniden uretir. Kapitalist uretimde emek gucu ne kadar gerekliyse, doga da hammadde deposu olarak en az o kadar gereklidir. Fakat gunumuzde kapitalizmin krizlerinin geldigi boyut en az emek sermaye celiskisi kadar sermaye doga celiskisini de hizla buyutmektedir. Kapitalist uretimde emek surecinin orgutlenisi, uretimi arttirmak, degisim degeri yaratmak ve arti deger elde ederek bu degere el koymaya yoneliktir. Uretim araclari yoluyla doga tam bir somuru ile denetim altina alinir. Emegin kendi urettigi meta ya yabancilasmasi kadar dogaya da yabancilasmasi amaclanir ve bu saglanir. Sermaye emegi kendine ait dogal bir durum olarak gorulmesini isterken, doganin uzerinde de mutlak hakimiyetini insan olmanin geregi gibi gosterip onun uzerinde hukum olusturur. Kapitalizm ruzgar, gunes, hava, dere ve toprak uzerinde hakimiyet kurarak sanki dogayi ona sunulmus bir kaynak olarak ele alir ve boyle algilanmasini saglar. Bunu da insanligin enerjiye ve buyumeye ihtiyaci var biciminde gorulmesini saglayarak dizginsiz uretim ve somurusune devam eder.

Onumuzde ki surecte emegin iktidar mucadelesi dogadan koparilarak ele alinamaz. Bu durumu birlikte degerlendirip emekci siniflari saflarinda da dogaya yapilan saldirilarin acik ve net bir bicimde gorulmesi saglanmalidir. Mucadelemizi, dogayi kapitalizmin somurusunden kurtarmayi da iceren bir bicimde ele almak ve bu yonde orgutlenmeler yaratmak zorundayiz. Doganin ve ayni zaman da yasamin kurtulusu, emekci halklarin top yekun mucadelesi ile mumkun olacaktir.


Yüklə 0,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin