4. olağan genel kurul



Yüklə 164,07 Kb.
səhifə2/4
tarix08.01.2019
ölçüsü164,07 Kb.
#92741
1   2   3   4

Değerli arkadaşlarım, bunu sağlayarak ve işletme defteri hadlerini sayın Arıkan’ın biraz önceki konuşmasında değindiği gibi hiç olmazsa sabit tutarak yani yıldan yıla işletme defteri tutma hadlerinin artmasının önleyerek daha çok mükellefin gerçek bir muhasebe olan bilanço esasına geçmesini el birliği ile sağlamalıyız. Esas o zaman bizim fonksiyonumuz toplumda daha iyi anlaşılacaktır, esas o zaman bizim saygınlığımız yerimiz toplumda daha iyi anlaşılacaktır. Son derece basitleştirilmiş bir işletme defteri tutmak suretiyle ne mükelleften istediğimiz ölçüde parayı alabiliyoruz, ücreti alabiliyoruz, ne de ona onun gözünde önemli bir hizmet veren insanlar konumuna gelebiliyoruz. Bunun sağlanmasını istiyoruz bunun sağlanması yönünden de el birliği ile elimizden geleni yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, yasamız çıktı çok fazla bir süre geçmedi ama biz akşamdan sabaha çıkmış bir gün birilerinin kalkıp hazırladığı yasayı sahipleniyor değiliz. Biz 60 yıllık bir mücadele sonunda bir birikim sonunda oluşmuş bir yasanın sahibiyiz. Bu yasa çıktıktan sonra önce bir geçiş dönemi yaşıyoruz ve giderek bu yasanın öngördüğü doğrultuda yeni müesseseleri kurmak istiyoruz. Bu noktada yaptığımız bir çalışmayı odalarımızın tartışmasına açmış bulunuyoruz. 30 Nisan’da Nevşehir’de yaptığımız oda başkanları toplantımızda mesleki şirketlerin nasıl kurulacağı odamızda nasıl tebliğ edileceği ve nasıl çalışacağı noktasında hazırladığımız bir tebliğ taslağını tartışmaya açtık. Odalarımızın yoğun şekilde ilgi gösterdiği üyelerimizin de çoğunun katkısını beklediğimiz bu tebliğ yayınladığımız anda Türkiye’de önemli bir aşamaya geliriz yapılaşma aşamasında yasallaşma aşamasında ve en önemlisi de çağdaş bir örgütlenme aşamasında önemli bir noktayı yakalamış oluruz. Bunu son derece önemsiyorum , ilgilenen arkadaşlarımızın birlikten odadan bu taslağı almak suretiyle sözlü yazılı görüşlerini bizlere ulaştırmalarını diliyoruz.

Değerli arkadaşlarım, meslek yasamız şartlarında biliyorsunuz biraz da göç yolda düzelir düşüncesiyle önemli eksikleri, önemli anti demokratik hükümleriyle çıkmıştır. Bu güne kadar yasayı oturtursun belli hükümlerindeki aksaklıklar uygulamada ortaya çıksın diye ciddi şekilde gündeme getirmedik ama önümüzdeki günlerde ve bu konudaki komisyonumuzun tartışmasına açacağız. Bu tartışmalar sonunda olgunlaşan meslek yasa tasarımızı hükümete ve TBMM’ye sunmaya ve mümkün olduğu kadar az değişikle yani bizim meslek camiamızın mutabakatı sonunda oluşacak tasarının mümkün olduğu kadar az değişeceği bir şekilde yasalaşması için hep birlikte mücadelemizi vereceğiz. Bu aşamaya doğru yaklaştığımıza inanıyorum, meslek camiamızın öneminin, varlığının, ağırlığının kabul edilmesi noktasında yakaladığımız bu önemli fırsatı yeni yasamızın hazırlanması meclisten geçirilmesi şeklinde gündeme getirilmesinde yararlı olacağına inanıyorum.

Değerli arkadaşlarım, biliyorsunuz meslek yasamız çıktıktan sonra bir geçici hükümlere göre ruhsat alan yetki alan meslektaşlarımız var belki de çoğumuz o statüyle buralara geldik ama meslek yasamızın geçici hükümlerinin uygulanmasının tamamlanmasına fazla bir süre kalmadı kısa bir süre sonra artık bütünüyle staj yaparak sınavdan geçerek bu mesleğe dahil olan bu camiaya dahil olan üyelerimizin dönemi başlıyor. Bu dönemi en iyi şekilde karşılayabilmek ve şuanda da yürürlükte bulunan maddeler aracılığıyla stajyerlerimizin eğitimi ve sınavlarının yapılması noktasında uzun süredir konuşulan fakat bir türlü hayata geçirilmemiş bulunan temel eğitim merkezi ile ilgili çalışmalarımızı tamamladık ve uygulamaya koyduk. Hepinizin de bildiği gibi bu konudaki görevlerimiz Resmi Gazete’de yayınlandı, yönetim kurulu oluşturuldu, merkez binamız tutuldu ve bazı odalarımızda şubelerimiz açıldı. Yoğun bir şekilde sınavlar yaşanıyor ve her geçen gün daha fazla stajyer arkadaşımızın üyemizin sınavlara katıldığını görmekten mutluluk duyuyoruz. Ayrıca seçimler aşamasında da vaat ettiğimiz gibi sınavlarla ilgili önemli değişiklikler yaptık. Nedir bu değişiklikler? Meslektaşlarımızı doğrudan ilgilendiren konulara ağırlık verdik. Sorularımızda, sınav sorularımızda teorik meslektaşlarımızın günlük hayatında çalışmasında çok fazla önemi olmayan konuların ağırlığını azaltarak o konulardaki soruları da hafifleterek arkadaşlarımızın daha çok sınav kazanmasına yardımcı olmaya çalıştık ve bu noktada memnuniyetle söyleyebilirim ki sınav kazanma sayısında geçmişe göre önemli artışlar sağlanmıştır, bunu görmekten mutluluk duyuyorum.

Değerli arkadaşlarım, birinci sayısını daha önce bizde adresi bulunan bütün arkadaşlarımıza ulaştırdığımız, ikinci sayısını da bugün sizlere ulaştırmaya çalıştırdığımız Bilanço gazetesi yayın hayatına konmuş durumda. Bu gazete ile bizim yapmak istediğimiz değerli arkadaşlarım bilimsel dergi çıkarmak değildir. Bizim yapmak istediğimiz mesleki çalışmalarımızı odalarımızın, üyelerimizin, faaliyetleri çarpıcı başlıklarla resimlerle kolay okunacak bir şekilde camiamızın bizimle ilgili çevrelerin yetkililerin ve kamuoyunun bilgisine gündemine sokmaktır. Ayrıca tabii mesleki yazılarla aramızdaki bilgilenmeyi aramızdaki iletişimi artırmaya çalışıyoruz. İkinci sayımız 40 bin civarında basılmıştır ve birliğimizde adresi olan bütün üyelerimize dağıtılmıştır. Sadece üyelerimize değil tüm yetkili makamlara dağıtılmıştır. Maliye Bakanlığı’nın, Ticaret Bakanlığı’nın, meclisin, hazinenin bütün birimlerine ulaştırılmıştır. Sizlerden isteğim haberlerinizle ve yazılarınızla sizin olan sadece birliği değil bütün camiamızın olan bu gazetenin zenginleşmesine katkıda bulunmanızdır. Ayrıca adres eksikliği nedeni ile elinize adresinize ulaşamıyorsa adreslerinizi bir an önce bizlere ulaştırmanızdır. Özellikle kendisine bu gazetenin ulaşmasını istediğiniz kişilere, kurumlara varsa onların adreslerini de bize bildirmenizdir.

Değerli arkadaşlarım, önünüzde yoğun bir gündem var, çok fazla vaktinizi almak istemiyorum. Ben burada bir açış konuşması çerçevesinde esas itibarıyla bunları belirtmek istiyorum. Ama sözlerimi bitirirken birkaç temel özlemimizi de tekrarlayarak sözlerimi bitirmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar biz ne istiyoruz, biz camia olarak ne istiyoruz? Biz camia olarak Türkiye’de bütün kurum ve kurallarıyla işleyen bir demokratik düzen istiyoruz. Demokrasi bütün kurum ve kurallarıyla işlediği zaman sivil toplum örgütlerinin önemi artacaktır. Sadece toplum 4 yılda 5 yılda bir yapılan seçimlerde oy vermekle kalmayacak, sivil toplum örgütleri aracılığıyla sürekli olarak karar verenleri, yasa yapanları etkileyecektir. İşte bizim birliğimiz, odalarımız bu sivil toplum örgütlerinin en iyi örneklerinden biridir. Demokrasi ne kadar yaygınlaşırsa, demokrasi ne kadar etkin bir şekilde uygulanırsa bizim toplumdaki sesimiz, bizim toplumdaki iddiamız öylesine daha etkili yerini alır. Bu nedenle biz zaten demokrat insanlar olarak demokrasiyi bütün kurum ve kurallarıyla işlesin istiyoruz. Ayrıca camiamızın sorunlarının çözümleneceği en iyi düzeninde demokratik düzen olduğunu bildiğimiz için demokratik düzene sahip çıkıyoruz ve biz Türkiye’de adil bir vergi düzeni olsun istiyoruz. Artık gelir vergisinin % 55’inin sadece ücretlilerin ödediği adaletsiz haksız bir vergi düzeninin son bulmasını istiyoruz. Bütün kesimlerin kazandığı kadar mali gücü kadar vergi ödeyeceği bir düzen kurulsun istiyoruz. Biz bu düzen içinde götürülüğün kaldırılmasını istiyoruz, vergi düzeninin yaygınlaştırılmasını istiyoruz ve biz işletme defterinin son bulmasını gerçek anlamda bilanço defterinin yasalaşmasını istiyoruz ve bütün bunların sonunda da hazineyle mükellef arasında bir köprü görevi yapan bizim meslek camiamızın bütün yetkilerine sahip olmasını toplumdaki saygın yerini almasını kaçak muhasebeciliğin önlenmesini ve maliyenin yeteri kadar denetleyemediği beyannameleri önce imzalanması sonra denetlenmesi ve tasdiki noktasında camiamızın en geniş şekilde yetkilendirilmesini ve bu topluluğun hak ettiği yere ulaşmasını istiyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum, çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Bu demokratik toplantımızın katılımcı toplantımızın camiamıza yararlı olmasını diliyorum tekrar teşekkür ediyorum. Sağ olun arkadaşlar.

- Divan başkanı

Teşekkür ediyoruz. Tabi biz kendisini konuk olarak tanıttık ama örgütün başı, konuk olarak tanıtıldı ama konuk gibi konuşmadı. Kapsamlı konuşmasından dolayı kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Bu arada aramıza örgüt emekçisi bir arkadaşımız var konuk olan gelen. Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası başkanı sayın Mehmet Çelik. Hoşgeldiniz efendim. Sözü TÜRMOB Genel Başkan Yardımcısı sayın Masum Türker’e veriyorum. Buyurun efendim.



- Masum Türker

Sayın divan, sayın genel başkanım, sayın konuklar, değerli meslektaşlarım. Ben burada kendimi özellikle İstanbul’a konuk görmüyorum çünkü aranızda usta çırak ilişkisi içinde çalıştığım kişilerin yarısı şu anda delege olarak bulunuyor, kimi de arkadaşım. Sayın genel başkanımızın, özellikle mesleğimizin genel politikalarını çizdiği bu konuşmasından sonra ben sizlere mesleğin yeni ufukları olarak adlandırabileceğim ve bu güne kadar gündeme gelmeyen ama bu tür toplantılarda gündeme getirilmesi gereken konuları arz edip sözlerime son vereceğim. Bir kere bugün şanssız bir genel kurul yaşıyoruz. Bu sözü bilerek kullanıyorum, şanssız genel kurul. Biz yılda bir kez bir kere hesaplaşmak üzere adı üzerinde mali genel kurul, bir kere de seçim yapmak üzere geliyoruz ve bu genel kurullarda dikkat edilirse Türkiye’nin demokratik yapılaşmasını baştan inşa edenlerin 60 yıldır kurullarda empoze ettiği bir geleneği sürdürüyoruz. Bu gelenekle yapılan şey demokratik kitle örgütü olarak bizim bu meslek örgütünün tabanını oluşturan seçtiğimiz kişilere bilgi aktarımı yapması gereken bu kurullarda maalesef meslek politikalarının konuşulması yeni fikirlerin üretilmesi yerine hesaplaşma ve seçme kaygısıyla bir araya geliyoruz. Dilerim biz Türkiye’ye yöne vermeye bu konuda güçlü olmaya karar vermiş serbest muhasebeci serbest muhasebeci mali müşavirler yeminli mali müşavirler bu toplantıları ilerde gereksiz, kısır, faaliyet ettikleri hesaplaşma yerine meslek politikalarının üretildiği bu konuda herkesin yeni öneriler ortaya attığı toplantılar haline gelsin ve bu davranış gelecekte diğer demokratik kitle örgütlerine de baştan beri gidilmiş kabuğun yırtılmasına öncülük etsin. Bu düşünceyle ben genel kurulda bir, iki önemli meslek politikası üzerinde durulması gerektiğini belirtmek istiyorum. 4 Yıldır bu meslek bir yasa çerçevesinde tartışılıyor, konuşuluyor, bir ay sonra da 4. yılı bitip 5. yılına gireceğimiz 3568 sayılı yasada tek sorun değerli arkadaşlarım kaçak muhasebecilik sorunu değildir. Eğer bu toplantıdan sonra merak eden arkadaşlarımız alıp kanunumuzun 2. maddesini burada yapacağım açıklamaların ışığı altında gözden geçirirse kaçak muhasebeciliğin yanı sıra kaçak meslek faaliyetlerinin çok önemli gelir kaynağı olabilecek bizim mesleğin meslektaşlarımızın ekonomik sorunlarını çözecek bazı konuların bir de başka gruplar tarafından kaçak olarak yapıldığı saptanacaktır. Kanunumuzun 2. maddesinin b bendi bizim faaliyet konumuzun işletmecilik ve finans işleri olarak belirlemektedir. İşletmecilik ve finans işleri şu anda Türkiye’de kimler tarafından yapılıyor? İşletmecilik ve finans işleri içinde Türkiye’de çok önemli bir gelir kaynağı olan bizim meslek mensubumuzun ekonomik meselesi çözecek ve esasen bizler tarafından yapılan ama başkaları tarafından kopya edilip sahiplenen iki temel olguyu kapsamaktadır. Bunlardan bir tanesi 3568 sayılı yasa çıkmadan evvel giren Devlet Planlama Teşkilatında iş takip edebilmek için ............ için salt muhasebeci zorunluluğu getirmiştir. Eğer o günkü uygulamalar incelenirse mühendislerin bile takip edemediği bu yatırım projelerinin Devlet Planlama Teşkilatı’nda mali sorumlu sıfatıyla yalnız muhasebeci veya mali müşavirin onları hazırlayabileceği ve izleyebileceği kararı alınmıştır. Bu konudaki avukat vekaletnamesi dışında yalnız meslek mensubumuzun vekaleti geçerlidir. Ama biz 4 yıldır salt meseleyi muhasebecilik çerçevesinde ele alınca bu çok önemli olan ve Türkiye’de önemli boyutları 74 vilayet içinde gerçekleştiren yatırım projelerinin hazırlanmasını fizibilitelerin mali sorumluluğunu aramaz olduk. Bu toplantıda sizlerin dikkatine bizlerin bürolarımızın önemli bir gelir kaynağı oluşturacak yatırım projelerinin hazırlanması fizibilitelerin hazırlanması ve bunların mali sorumluluğun artık yalnız muhasebeciler tarafından yapılması gerektiği meselesini görüşlerinize arz ediyorum. Bu konuyla ilgili olarak yine biraz evvel sözünü ettik 2. maddenin b fıkrasında yer alan finans ilişkileri kavramından hareketle yatırım projeleriyle ilgili alınan bütün teşvik tedbirlerinin salt bir serbest muhasebeci mali müşavir onayından sonra alınması gerektiği de yine yasanın bu maddesinden açıktır. Bizlerin bu çerçevede özellikle meslek mensuplarımızın kaçak muhasebecilik kavramı içinde o zaman yalnız büroda tutulan defterlerin gizli tutulmasını değil 3568 sayılı yasadaki faaliyetlerin başkası tarafından yapıldığı zaman kaçak bir muhasebecilik mali müşavirlik olayı olduğunu dile getirmekte ve bunu her yerde yüksek sesle söylememizde yarar var.

Değerli arkadaşlarım bizlerin çok önemli bir diğer sorunu bu güne kadar yasa daha çok antidemokratiklik çeşitli yollardan ele alındı, ama bir konusu hiçbir zaman bir arada ele alınmadı. Bu konuda serbest muhasebecilik faaliyetinin yürütülmesiyle ilgili olan imza serbest muhasebeci mali müşavirlik faaliyetiyle ilgili olan denetim ve yeminli mali müşavirlik faaliyeti olan tasdik işleminin bir üçgen olarak birbirini tamamladığı var sayımıyla yola çıkılmadı. Biz bu 3 ayrı bölüme ama birbirinin iç içine girmiş ve günün birinde tek meslek haline geleceğine bu örgütlenme sonunda inandığımız bu olgunun özellikle seslendirilmesini müşterek yapmalıyız. Bir taraftan çıkıp yalnız tasdiklersek denetim ve imzayı ihmal edersek yeminli mali müşavirlerin tasdik işlemi uzar. Çıkıp yalnız denetim dersek tasdik ve imza sorunları beraber getirmezsek denetim işleri de uzar. Yalnız imza dersek denetim ve tasdiki beraber getirmezsek otomatik olarak biz toplumun bu yetkileri kullandıracağı kişiler önünde 3 ayrı bir konum sergilediğimiz için daima ciddiyetle ele almalıyız. Onun için biz meslek mensubu olarak imza, denetim ve tasdik üçgenini bir arada sürekli yerine getirmekle yükümlüyüz. Bunu dile getirdiğimiz zaman ne olacak arkadaşlar ? Geçen hafta yani 15 gün evvel bu salonda çok açık bir şey dile getirdik. Bugün sosyal sigortalar kurumuna 1982 yılından beri yapılan yasal düzenlemeler nedeniyle müfettiş istihdamı yapılamıyor. Denetim yapılamıyor ama 3568 sayılı yasaya göre bizim serbest muhasebeci mali müşavir meslektaşlarımızın denetim yetkisi var. İşte biz bunları dile getirdiğimiz zaman yapacağım baskı salt artık Maliye Bakanlığı nezdinde değil bu denetim hizmeti talep eden diğer kurumların denetimini de geçirmektir. Sosyal Sigortalar kurumu SSK alacaklarının tahsili için gerekli tespitleri yapmak için bir denetim faaliyetine ihtiyaç varsa buyursun bizim meslek mensuplarımız serbest muhasebeci mali müşavir kardeşlerimiz bu faaliyetleri yapabilecek yetkinliktedir ve bu konudaki yetkili yasayla donatılmışlardır. İşte biz bunları bir araya getirdiğimiz zaman bir arada söylediğimiz zaman meslek meselelerine meslek politikalarının yeni bir görüntü yeni bir ufuk açmış oluruz.

Değerli arkadaşlarım, biraz evvel sayın oda başkanımız çok önemli bir şeyi dile getirdi dedi ki, stajyerlerin vergi ve sigorta yükümlülükleri bizim meslek mensuplarımızın sırtında olduğu için mesleğin geleceğini oluşturan bu arkadaşların yetişmesinde büyük zorlamalar söz konusudur. Nitekim bu zorlamalar nedeniyle bugün bizim yasamızı örnek alıp, örneğin avukatlar staj süresini 1 yıldan 2 yıla sınav yokken sınav koymaya çalıştığı zamanlarda özellikle bu ekonomik gerçek nedeniyle bizler staj döneminin kısaltılmasını bunların çok daha kısa dönemlerde gerçekleştirilmesini talep ediyorduk. Ama başka bir gerçek var o gerçek de şudur, eğer biz bu tür stajyerliği, çıraklık ve eğitim amaçlı yönüyle sunabilirsek, bunu muhtelif kesimlerle beraber dillendirebilirsek, o zaman stajyerlik meselesinin stajyerlik müessesesinin bu nedenlerle de tahrip olması engellenmiş olur. Bununda nasıl olacağını biraz evvel sayın genel başkanımızın bahsettiği temel eğitim merkezinin bir diğer işlevi de stajyerlik meselesini düzenlemektir. Şu anda yapılan görüşmelerin bilmesinde sizlerin de muhtelif platformlarda şimdi söyleyeceklerimin dile getirilmesiyle mümkün olacaktır.

Değerli arkadaşlar, belki bazı arkadaşlarımız konuşmamın başlangıcında söylediğim talihsizliği kafasında farklı yorumlayabilecektir. Ama bu talihsizlik yani bizlere empoze edilmiş olan mali kurullar yapma ve seçim yapma genel kurulların dışında meslek politikaları üretme genel kurullarını kongrelerini oluşturma sürecini başlatmak bizlerin olacağı konusunda da sanıyorum bazı arkadaşlarımız haklı bulacaklar. Bizim yeni yasal yapılaşmalarımızdaki yeni tasarıların belirlenmesinde bu genel kurul süreçlerindeki meslek politikaları genel kurullarına ağırlık veren meslek politikalarına öncelik veren genel kurulların özlemi ve talebi ile yaşamaktır. Bu vesile ile genel kurul çalışmalarımızın gerek mesleğimiz, gerek İSMMMO, gerek TÜRMOB, gerek Türkiye’miz için hayırlı olmasını diler hepinize saygılarımı sevgilerimi sunarım. Teşekkür ederim.

- Divan başkanı

Teşekkürler sayın Türker. TÜRMOB Genel Sekreteri sayın Uğur Büyükbalkan buyurun efendim.

- Uğur Büyükbalkan

Sayın divan, sayın genel başkanım, değerli meslektaşlarım. Pek alışkın olmadığım bir şekilde kürsüye çıktım. Sizlerin de bildiği gibi, içinizden biri, bir İstanbullu meslektaşınızım. Her ne kadar konuk kürsüsünden konuşacaksam da sanırım diğer konuşmalarda konuşma hakkım gizli kalabilir.

Değerli arkadaşlarım, hepinize merhaba derken sizlerin de çok iyi bildiği gibi Mayıs ayı meslek camiamız için hem aktif hem hareketli aylardan bir tanesi. 71 tane odası olan kurumumuzda bütün genel kurullar bu ay içinde yapılmaktadır. Bu mali genel kurullarda meslek camiamız bir hareketlilik bir canlılık biraz önce sayın Türker’in de belirttiği gibi mesleki politikaların üretildiği bir hal olmak zorunluluğunu yaşıyor. Tabii içimizde bir takım hareketlenmeler olacaktır, bir takım aktiviteler olacaktır, ancak bu hareketler bu aktiviteler meslek politikamızın üretilmesinde mesleğimize bir takım şeyler kazandırmalıdır. Değerli arkadaşlarım, yaklaşık 4 yıl oldu, 4 yıldır 3568 sayılı yasadan söz ediyoruz, 3568 sayılı yasanın varlığını hissediyoruz. Bu yasayla beraber bir örgütlenme bir kurumsallaşma içine girdik. Ancak uzun süreden beri sözü edilen bu kurumsallaşmayı rayına oturtabilmek ve çerçevelerini net bir şekilde çizebilmenin uğraşısı hala verilmektedir. Bir çok sorunları da iç bünyesinde mutlaka ki yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde Kayseri’de yaptığımız ilk genel kurulda, bugünkü genel kurulda da aynı sorunlar aynı sözler her yerde aynı şekilde söylenmektedir. Kurumsallaşma ve mesleki geleneklerin yaratılması tüm Türkiye’de sözü geçen en önemli konuların başında gelir. Genel başkanımın ana hatlarıyla belirttiği gibi mesleğimizin çözümünde bir çok sorunlar üretirken özünde kurumsallaşmaya ve kurumumuzu rayına oturtmak için var gücümüzle çalışmaktayız. Bugün Türmob olarak iyi bir binaya kavuşabilmek ve çağdaş bir yapıda sizlere hizmet edebilmek için şu anda görüşmeler içindeyiz. Bunu niçin söylüyorum sevgili meslektaşlarım? Ayın birindeki Kayseri’deki genel kurulda da gözlemlediğim bir olgu Kayseri’nin genel kurulundaki gündemin içinde de bina alınmasını, Mersin’deki genel kurulda da bina alınması, İstanbul’un genel kurulunun gündeminde de yine bir bina alımı ve meslektaşlarımızın ilkelerini programlarını çağdaş bir yapıda hayata geçirmek için uğraş verecektir. Bunu gerçekten saygı ile karşılıyorum. Demek ki insanlar kendi kurumlarına kendi yapılarına inançlarına daha iyi bir ortamda edebilmek için var güçleriyle çalışabiliyorlar.

Değerli arkadaşlarım sizlerin de bildiği gibi 3568 sayılı yasamızdaki geçici maddelerimiz 1 sene sonra hayata geçiyor. 13 Haziran 1994 tarihinden sonra mesleğe başvurular maalesef olmayacaktır ve bundan sonra mesleğin ana temeli olan, mesleğimizin geleceği olan stajyerlerimiz ve staj sorunlarımız gündeme gelecektir. Şunu belirtmek istiyorum ki mesleğin özünü oluşturan meslek içi eğitim ve meslek dışı eğitim meslektaşlarım yapısındaki öz eğitimdir. Bunu da gündeme getirecek olan özellik biraz önce bahsettiği gibi genel başkan yardımcımızın da temel eğitim merkezi olgusu. Mesleğimizin gerçekten geleceğini belirleyecek olan ve hizmet verecek olan öz temel eğitim merkezidir. Uzun zamandır sadece lafıyla oyalanılan temel eğitim merkezidir. Uzun zamandır sadece lafıyla oyalınılan temel eğitim merkezi 2 ay gibi kısa bir sürede Ocak ayında yönetmeliği hazırlanan temel eğitim merkezi kurulmuştur. Temel eğitim merkezi başta İstanbul, Kayseri, Antalya, İzmir ve Ankara’da temel eğitim merkezimizin birer şubeleri açılacaktır.

Değerli arkadaşlarım hep sözünü ettiğimiz olgulardan bir tanesi de kaçak muhasebecilik olgusu kaçak muhasebeciliği engelleme olgusudur. Şunu belirtmek istiyorum ki bir kere muhasebe mesleğine ihtiyaç duyulmadığı sürece hiçbir zamanda bizlerin gerçek değerli anlaşılamaz. Bir üstadımın belirttiği gibi yarınlarda çocuğuma bu mesleği miras bırakamayacaksam bu mesleğin yapılması bu mesleğin geleceği şimdiden bitmiştir dedi. Ben döndüğümde oğluma sorduğumda ben muhasebeci olmak istiyorum diyorsa gerçekten bu meslek artık yapılabilir bu mesleğin yarınları kurtulmuş sayılabilir. O anlamda muhasebe mesleğinin yapılanmasında muhasebe mesleğine ihtiyaç duyulması ve yeni yeni iş olanaklarının yaratılması gerekiyor. Bunlarda meslek içi eğitim ve meslektaşların özde eğitimiyle olacaktır.

Değerli arkadaşlar görüyorum ki genel kurullarımız, panellerimiz oldukça meslektaşlarımızın ilgisini çekiyor. Ama geniş katılımlı 11 bin tane üyesi olan bir İstanbul’da katılımı az buluyoruz. Neden az buluyoruz? Bir çok arkadaşlarım bu soruya şöyle cevap veriyor, insanlar pek duyarlı değildi. Doğrudur, her meslek camiasında olduğu gibi bizim kendilerine yönelik bir takım olguların oluşmasıyla var olmaktadır. Geçtiğimiz günlerde yaşadık, bir işletme yönetim merkezi olgusu çıktı ve Türkiye’deki 45 bin meslek mensubu ayağa kalktı. Değerli arkadaşlar bu meslek hepimizin mesleği, nasıl işletme yönetimi merkezi olgusunda hepimiz ayağa kalkabildiysek bir takım isteklerimizde bir takım gayretlerimizde de hep beraber yürüyebilmeliyiz. İşletme yönetim merkezine tüm üyelerimizce gösterilen duyarlılık gerçekten bizleri sevindirmiştir.

Değerli arkadaşlarım, geniş hatlarıyla burada uzun uzun konuşmak istemiyorum. Mesleğimizin önemli olan bir çok sorunu var bu sorunun olduğu ortamda bu genel kurulun mesleğimizin sorunlarının çözümünde bir parça olsun yardımcı olacağı inancını taşıyarak şahsım ve yönetim kurulum adına hepinizi saygım ve sevgimle selamlıyorum.

- Divan Başkanı

Teşekkürler sayın Büyükbalkan. Bu arada aramıza Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl başkanı sayın Ali Kutman katıldı. Kendilerine hoş geldiniz diyorum. Evet sayın Büyükbalkan konuk konuşmacıdan yana tercihinizi yaptığınız için üye olarak size konuşma hakkınızın saklı kalıp kalmayacağı tartışılacak. Yönetim ve denetim kurulları pardon, 6 maddeye geçiyorum, yönetim kurulu çalışma raporu kesin hesaplar ve denetleme kurulu raporlarının okunması ve görüşülmesi. Ancak sayın başkan yardımcısından uyarı aldım bu maddeye geçilmeden önce kongremize mesaj gönderenlerin mesajlarını okuması için başkan yardımcımdan rica ediyorum. Buyurun.

- Nazik davetinize teşekkür eder, genel kurul toplantınızın başarılı geçmesi dileği ile saygı ve selamlarımı sunarım. Süleyman Demirel, Başbakan.

- Yoğun programımız nedeniyle katılamadığımız için üzgünüm. Genel kurulunuzun başarılı geçeceği inancımla genel kurula katılan sayın üyelerinize en içten saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum. Erdal İnönü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı.

Değerli arkadaşlar diğer telgrafları okumayacağım yalnız isimleri sizlere sunuyorum. Devlet Bakanı sayın Tansu Çiller. Devlet Bakanı sayın İbrahim Tez. Maliye ve Gümrük Bakanı sayın Sümer Oral . Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sayın Mehmet Moğoltay. Sanayi ve Ticaret Bakanı sayın Tahir Köse. Milli Savunma Bakanı sayın Nevzat Ayaz. Kültür Bakanı sayın Fikri Sağlar. Adalet Bakanı sayın Abdülkadir Ateş. Tarım ve Köy İşleri Bakanı sayın Necmettin Cevheri. Bayındırlık ve İskan Bakanı sayın Onur Kumbaracıbaşı. Anavatan Partisi Genel Başkanı sayın Mesut Yılmaz. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı sayın Deniz Baykal. İstanbul milletvekili sayın Ercan Karakaş, İstanbul milletvekili Halil Dumankaya, İstanbul milletvekili sayın İmren Aykut, İstanbul milletvekili sayın Selçuk Maruflu, İstanbul milletvekili sayın Engin Güner, İstanbul milletvekili Melike Hasefe, İstanbul milletvekili sayın Fevzi İşbaşaran, İstanbul milletvekili sayın Yusuf Namoğlu, İstanbul milletvekili Sayın sabri Öztürk, İstanbul milletvekili sayın Salih Ergun, Emekli Sandığı genel müdürü sayın Özcan Korkmaz, Bağ- Kur genel müdürü sayın Rıdvan Selçuk, Gelirler Genel Müdür Yardımcısı sayın Ncedet Gökmen, Türk İş genel başkanı sayın Bayram Meral, Adalar belediye başkanı sayın Recep Koç, Bayrampaşa Belediye Başkanı sayın Necdet Özkan, Çatalca belediye başkanı sayın Gülay Atığ.


Yüklə 164,07 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin