6100 sayili hukuk yargilama yasasina göRE


Örnek:4- İş kazası nedeniyle tazminat davasında sunulacak deliller



Yüklə 0,67 Mb.
səhifə7/12
tarix27.12.2018
ölçüsü0,67 Mb.
#87602
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12

Örnek:4- İş kazası nedeniyle tazminat davasında sunulacak deliller:


1) Kaza ile ilgili tutanaklar

2) Ceza davası açılmışsa iddianame, duruşma aşamalarını gösterir belgeler

3) Ceza davasında bilirkişi raporu alınmışsa bir örneği

4) Sosyal Güvenlik Kurum işlemleriyle ilgili belge ve bilgiler

5) Elde edilebilmişse SGK müfettişinin raporu

6) SGK. tarafından gelir bağlanmışsa bu konuda eldeki belgeler

7) İşe giriş bildirgesi, vizite kâğıdı, ücret bordrosu gibi işçinin elde edebildiği belgeler

8) Gerektiğinde dinletilecek tanıklar

İlgili yerlerden istenecek belge ve bilgiler:

1) SGK’dan iş kazası tahkikat dosyası ve müfettiş raporu

2) İşyerinden işçinin kişisel sicil dosyası

3) Bedensel zarar söz konusu ise SGK’dan beden gücü kayıp oranına ilişkin rapor

4) Ölümlü kaza ise haksahiplerini gösterir aile nüfus tablosu

5) Haksahiplerine veya işçiye gelir bağlanmışsa ilk peşin değeri

6) Ceza davası açılmışsa ceza dosyası, açılmamışsa Savcılık soruşturma dosyası

Örnek: 5-İşçi alacaklarıyla ilgili davalarda sunulacak belgeler

Genel açıklama:

Ülkemizde çoğu işyerleri işçiyi bilgilendirmedikleri, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 37.maddesindeki uygulanması zorunlu hükme rağmen açıklamalı ücret hesap pusulası vermedikleri, ücret bordrolarını gerçek ücretler üzerinden düzenlemedikleri ve kayıt dışı çalıştırmalar yaygın olduğu için, işten çıkarılan veya ücretlerini alamayan işçilerin açtıkları davalarda mahkemelere sunacakları pek fazla belge bulunmamaktadır.

Bu nedenlerle, iş mahkemeleri yargıçları, 6100 sayılı Yasa’nın 119.maddesine uygun düzenlenmemiş olduğu gerekçesiyle, işçiler için açılan tazminat ve alacak davalarında dava dilekçelerini geri çevirmemeli, derhal işleme koymalıdırlar. Eğer Yasa’nın 119.maddesi biçimsel olarak aynen uygulanmak istenirse, yargıçlara dilekçe beğendirmek gibi anlamsız bir kargaşa (kaos) yaratılmış olur.

Hem şu da gözönünde bulundurulmalıdır ki, işten çıkarılan, kıdem ve ihbar tazminatı ile ücretleri ödenmeyen işçinin açacağı davada, iş sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedilip edilmediği ve ücretlerin ödenip ödenmediği konularında “ispat yükü” işçide değil işverendedir. İş mahkemesi yargıçları, bunu da gözönünde tutmalı, olur olmaz dilekçeleri reddetme ve davayı açılmamış sayma gibi karar ve davranışlardan sakınmalıdırlar.

Burada türlü olasılıklara göre, delil listesi adı altında şunları önerebiliriz:

a) İşçi hiç bilgilendirilmiyorsa, sunabileceği belge ve deliller:

1. Vizite kâğıtları

2. SSK. sicil dosyası (İlgili Sigorta Müdürlüğünden istenecek)

3. İşverenin düzenlemesi gereken kişisel sicil dosyası (İşyerinden istenecek)

4. Nitelikli işçi ise, ustalık belgesi, meslek okulu veya yüksek okul diploması, katıldığı kurslar varsa bununla ilgili belgeler

5. Nitelikli işçi ise, ilgili meslek kuruluşlarından kıdemine ve yaptığı işe göre emsal kazançların sorulması isteğine ilişkin açıklama

6. Dinleteceği tanıkların ad ve adresleri ile hangi konuda dinleteceğine ilişkin açıklamalar.

b) İşçi az çok bilgilendiriliyorsa sunabileceği belge ve deliller:

1. Ücret bordroları (Gerçeği yansıtması koşuluyla geçerli)

2. Ücreti bankaya yatırılıyorsa, banka hesap ekstreleri

3. Çeşitli tarihlerde düzenlenmiş vizite kâğıtları

4. Sigortalı işe giriş bildirgesi (Zamanında verilmiş olması koşuluyla geçerli)

5. Meslek, ustalık, öğrenim ve kurs belgeleri

6. Tanık listesi ve hangi konularda dinletileceği

7. İşverenin düzenlemesi gereken kişisel sicil dosyası (İşyerinden istenecek)

8. SSK. sicil dosyası (İlgili Sigorta Müdürlüğünden istenecek)

c) İşçi kayıt dışı çalıştırılıyorsa:

Dava dilekçesine eklenecek hiçbir belge yoktur. Yalnızca tanık dinletilebilecektir. Bizce kayıt dışı çalıştırılanların açacakları davalar, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi 3.fıkrasına göre “tespit davası” biçiminde açılmalıdır.



XVIII- TANIK DİNLENMESİ

1- Genel olarak

Tanıklar, davanın dışındaki üçüncü kişiler olup, dava ile ilgili olaylar ve anlaşmazlık konuları hakkında görgülerini ve bilgilerini mahkemede yargıç huzurunda anlatmaları istenirse, tanık deliline başvurulmuş olur. Tanıktan yalnızca gördüklerini, duyduklarını, öğrendiklerini anlatması istenir; dava ve anlaşmazlık konuları hakkında görüşleri sorulmaz. Eğer tanık, davanın taraflarından birinin haklı olduğuna inandığını söylerse veya kendince görüş açıklamaya ve yorum yapmaya kalkışırsa, bu tür tanık söylemlerinin tutanağa geçirilmemesi ve dikkate alınmaması gerekir.

Tanık delili, kesin olmayan delillerden olup, tanık sözlerinin davanın sonucunu ne derecede etkileyeceği hususunda takdir ve değerlendirme yargıç tarafından yapılacaktır.

Tanıklığın görgüye dayalı olanı en geçerli delil ise de, bunda dahi algılama, yanılma ve gerçeği saptırma payı her zaman vardır. O kadar ki, aynı olayı gören tanıklardan her birinin farklı şeyler anlattıklarına sıkça raslanmaktadır. Tanıklar çoğu kez gördüklerini değil, gördüklerine inandıklarını anlatırlar. Araya yorum katarlar. Kişiler yaş, kültür, zeka düzeylerine göre aynı olayı farklı algılarlar. Aradan uzunca bir zaman geçmişse anımsamakta zorlanırlar. Hele olay çok konuşulmuşsa, yazılı ve görsel yayın organlarında yer almışsa, her bir yayın organı olayı değişik biçimlerde yansıtmışsa, tanıklar bunlardan etkilenirler; bu yüzden gördüklerini, bildiklerini değil, herkesin görmek ve bilmek istediğini anlatma yolunu seçerler.

Öte yandan tanık, taraflardan birinin yakını ise, ister istemez duyguları ağır basar, yan tutmaları kaçınılmaz olur. Yakın olmanın ötesinde ekonomik yönden bağımlılık söz konusu ise, özellikle iş mahkemelerinde işini kaybetmekten korkan işçiler tanıklık ederken gerçeği söylemezler, işverenlerini koruma ve kollama yönünde bir davranış içine girerler.

Bu arada, duruşmada heyecanlanıp şaşıranları, söyleyeceklerini unutanları, konuşma ve anlatma yeteneğinden yoksun oldukları için sözleri birbirine karıştıranları da hesaba katmak gerekir.



Bütün bu olumsuz yönlerine karşın, bazı öyle durumlar vardır ki, tanık sözlerine inanmaktan başka çıkar yol olmayacak; davanın tanık anlatımlarına göre karara bağlanması zorunlu hale gelecektir.

Yüklə 0,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin