|
|
səhifə | 1022/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| kırğıç, 1. kazıma aleti; 2. haşhaş kummesinde sertleşmiş usareyi almak için kullanılan ve yarımay şeklinde olan bıçak.
kırğın, kılıçtan geçirme: katliâm; kırğın boldu: çok (insan) kırıldı: helâk oldu; kırğın sal-: kılıçtan geçirmek, katliâm tertip eylemek; kırğın saluuçu: hav. avcu-muhrip-(tayyare); kırğında kan ölöt: ats. katliâm sırasında han dahi ölüyor.
kırğınçılık, askerî akınlar neticesinde rahatsız zamanlar; katliâm.
kırğıy, bir nevi atmaca; kırğıy ükü: atmacamsı puhu.
kırğıyek, genç atmaca.
kırğız, kırgız; kırğız en: bir kumaşın adıdır.
kırğızcılık, eski kırgız hayatına mahsus olan bütün ahlâk ve adetler (karş. kılık).
kırğızdaş-, kırgızlaşmak.
kırğool, sülün (kuş); koroz kırğool (yahut yalınız kırğool) erkek sülün; bostek kırgool: sülünün dişisi.
kırıl-, pas. kır. ιι-den; cutta mal kırıldı: kıtlık zamanında hayvanlar kırıldı; barkıttın tügü kırıldı: kadifenin tüyü aşındı.
Dostları ilə paylaş: |
|
|