meditsina, r. tıp.
medöö, umut, dayangaç, mesnet; men seni medöö kıldım: ben sana güvendim, sana umut bağladım.
medrese = medirese.
mee. beyin, dimağ; aş-eesi menen, baş-eesi menen ats.: ziyafet sahibiyle güzel olur, kelle ise-beyinle; eşektin meesin ceğen yahut meesi kögörgön: «eşeğin beynini yemiş, yahut beyni küflenmiş» (aptal, ahmak); meni kök meye kıldınğ: sen benim kafamı şişirdin!.
meele-, I (ete) beyin karıştırmak; meeleğen et: beyinle karıştırılmış et.
meelı-, II, nişan almak.
meeley, eldiven.
meclik = kök meelik = kökmöölük.
meen-, lezzet, zevk duymak.
meenet, a. azap, mihnet; kelgen-döölöt. ketken-meenet ats.: gelen devlettir, giden (eskiden) – azaptır, felâkettir; 2. es. emek.
meenetkeç, a-f. es. emekçi, emevğiyle geçinen.
meenettüü, mihnetli, zahmetli, güç olan.
meeni-, hoş bir rehavet, uyuşukluk durumunda bulunmak.
meer, f. muhabbet, teveccüh, temayül; meeri tüşüp kaldı: sevdi, teveccüh gösterdi; meer çöp folk.: sevdirmek için büyü yapmaya yarayan ot.
Dostları ilə paylaş: |