A. Kadir (1917, İstanbul -1985, İstanbul) Şair, yazar. Kara Harp Okulu'nda öğrenciyken Nâzım Hikmet'le tanıştığı ve "muzır neşriyat" (zararlı kitaplar) okuduğu için tutuklandı



Yüklə 13,08 Mb.
səhifə72/162
tarix08.01.2019
ölçüsü13,08 Mb.
#93238
1   ...   68   69   70   71   72   73   74   75   ...   162

Kaloş Eskiden ayakkabıyı yağmurdan ve

çamurdan korumak için sokakta potin üstüne giyilen yarım kunduraya verilen ad. Potinle birlikte "kaloş potin" diye de adlandırılırdı. Arkasındaki yayla potine kenetlenen kaloş, lastiğin yaygınlık kazanmasıyla kullanılmaz olmuştur.



Kalpak Tersine çevrilmiş kesik koniye benzeyen, deri kürk ya da kumaştan yapılan siperliksiz başlık. 1908'den sonra kuzu postundan kalpak Osmanlı Ordusu subayları için başlık olarak kabul edildi. Tepesinde rütbe ve sınıflara göre değişik renkli çuhalar bulunan kalpakların bir başka biçimi İstanbul'da polislere de giydirilmiştir. Kurtuluş Savaşı'nın başlarında Mustafa Kemal Paşa da kalpak giymiş ve "kemalî" adı verilen bu başlık o yıllarda sivil ve askeri erkânın resmi serpuşu olmuştur. Şapka Kanunu'na kadar (1925) halk arasında da yaygınlık kazanan kalpak, , bu tarihten sonra yasaklanmıştır.

Kalpakciyan, Ardaşes IV:315a.

Kalpakcıoğlu, Cevdet IIL372c.

Kalpakcıoğlu, Kemal Rıfat (1900, İstanbul -1975, İstanbul) Futbolcu. Galatasaray takımındaki oyunuyla tanındı. Onun oynadığı dönemde (1924-1929) Galatasaray 4 kez lig şampiyonu oldu. Milli takımda 8 kez yer aldı. Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra Güneş kulübünün kurucuları arasına katıldı ve takımın teknik yöneticisi oldu. Uzun yıllar hakemlik ve Futbol Federasyonu üyeliği yaptı. Fotospor dergisinde spor yazıları yazdı.

Kalpazankaya II: 336a. Kaludi Laskaris Kalfa VII:40b. Kalust Kalfa IL35c. Kalustyan, Hermine III:199c, 395c. Kalustyan, Şınorhk mad. IV:400b, 44lc, 553a, V:107a, VII:504b.

Kalvokoresis, Dimitri IV:400c. Kalvokoresis Köşkü mad. IV:400c. Kalyon, Salih III:4l3c, VLSla.

Kalyoncu Kışlası mad. IV-AOla, III:565c, IV:481c, 540c, V:8a.

ilgili madde: Kalyoncular IV:401c



Kalyoncu Kulluğu Mahallesi Beyoğlu İlçesi'nde yer alır. Sururi, Bostan, Çukur, Hüseyin Ağa ve Kamer Hatun ma-halleleriyle çevrilidir. Nüfusu (1990) 5.084'tür.

II:221a.


Kalyoncular mad. IV:401c. İlgili madde: Kalyoncu Kışlası IV:401a

Kalyoncular Kışlası Camii bak. Cezayirli Hasan Paşa Camii

Kam, Ferit (ö. 1944) I:191b, V:l69b.

Kam, Ruşen Ferit (ö. 1981, Kemençeci) V:530c, VL294c, 496c.

Kamacı, Cemal II:294a. Kamariotissa Manastırı Kilisesi

II:256b, 257b.



Kamateros Ailesi Konstantinopolis'in ünlü memur ailelerinden biri. Kelime anlamıyla "çalışkan" ya da "amele öküz" demektir. 9. yy'dan itibaren bilinirler. 10. ve 11. yy'larda yargıda ve mali işlerde görev aldılar. 12. yy'da daha yüksek görevlerde bulundular, bir kolu da kilisede yükseldi. Basileios Kamateros 1183-1186 arasında, X. İoannes Kamateros ise 1198-1206 arasında Konstantinopolis patriği oldu. And-ronikos bir dinbilimciydi; İoannes ise astronomi üzerine risaleler yazmıştı. Bir başka İoannes Kamateros, II. İsa-akios'un (hd 1185-1195, 1203-1204) maiyetinde belagat hocası idi. 13. yy' dan itibaren önemli politik roller oynamamışlardır.

Kambur, Boğos III:533a.

Kamelya Çiçekevi II:511c.

Kamelya Hanım IV:420a.

Kamer Hatun Camii mad. IV:402b.

Kamer Hatun Mahallesi Beyoğlu İlçesi'nde yer alır. Yahya Kâhya, Sururi, Kalyoncu Kulluğu, Çukur, Hüseyin Ağa, Aşmalı Mescit ve Evliya Çelebi mahal-leleriyle çevrilidir. Nüfusu (1990) 1.964' tür.

II:221a.


Kamer Vapuru mad. IV:402c, VI:298c. Kameriça Suyu II:150a.

Kameriye Ay (kamer) ışığında oturmaya mahsus, dörtgen veya çokgen planlı, özenli sütuncuklara bağlı parmaklıklı, üstünün kafes örtüsü sarmaşık veya asma gülleri ile örtülü, bahçe köşeleri ve köşklerine verilen ad. 19. yy' in ikinci yarısından başlayarak İstanbul'da kameriye modası yaygınlaştı ve buralar romantik ilişkilerin başlıca mekânlarından oldu.

Kamerşah Hatun (ö. 1513) VII: 184a. Kamhi Apartmanı 1:355a. Kamili. Eliyahu ben Yitzhak

ilgili madde:



Etz ha-Hayim Sinagogu III:225b Kamhi, Jak IV:85c. Kâmî (ö. 1724) mad. IV:403a. Kâmı (ö. 1805) III:67a. KâmÜ (Otello) mad. IV:403b, VI:430c. Kâmil Dede (ö. 1875) V:421c. Kâmil Efendi (Şeyh) VLl63c, 195c. Kâmil Efendi (Şeyh Hacı) IV:431b. Kâmil Efendi Tekkesi mad. IV:403c,

II:4l8a, VII:170c. Kâmil Efendi Tekkesi (Edirnekapı)

bak. Şeyh Türlü Tekkesi

Kâmil Paşa (Kıbrıslı) (1823, Lefkoşa -1913, Lefkoşa) Sadrazam. II. Abdülha-mid döneminde evkaf ve maliye nazırlıklarının ardından iki kez sadrazam-

Kananos, İoannes

lık (1885-1891, 1895) yaptı. Aydın valisi olarak 1907'ye değin İstanbul'dan uzak tutuldu. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Ağustos 1908'de getirildiği sadrazamlık görevi, Ittihad ve Terak-ki'yle anlaşmazlığa düştüğünden altı ay sürdü. Ekim 1912'de Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın desteğiyle yeniden sadrazam oldu, ama Ocak 1913'te Babıâli Baskını'yla düşürüldü. Üç ciltlik Tarih-i Siyasi-i Devlet-i Âliyye-i Osmaniye ve Hatırat-ı Sadr-ı Esbak Kâmil Paşa gibi kitapları vardır.

L523c, II:30b, IILISlb, V:346c. Kâmil Paşa Çeşmeleri Fatih İlçesi'nde, Edirnekapı'da, Niyazi Mısri Sokağı'n-da, Şeyh Türlü Tekkesi'nin kapısının iki yanında yer almaktadır. Banisi Kâmil Paşa'dır. 1294/1877 tarihli olan bu çeşmeler, kapının iki yanında yer alan pencerelerin altına yerleştirilmiştir. Günümüzde muslukları koparılmış, yalakları yok olmuştur. Her ikisinin de ikişer satırlık olan kitabelerinden sağdaki şair Sabit'e, soldaki ise şair Arife aittir.



Kâmil Rıza bak. Kamil (Otello)

Kâmile İsmail IV:354b.

Kamondo, Abraham de bak. Kamon-

do, Avram Kamondo, Avram mad. IV:404c, 179a,

VIL402c, 405b.

ilgili madde: Kamondo Hanı IV:405b

Kamondo Hanı mad. IV:405b, II:46a.

Kamondo, Isak III:355c.

Kamondo, J. IIL355b.

Kamondo Merdivenleri IV:405b.

Kampman, A. A. IV:87a.

Kamres Kadın V:344b.

Kamsoy, Münir Mazhar V:530c, VII:225b.

Kanaat Kitabevi 1898'de Babıâli Yoku-şu'nda (Ankara Caddesi) İlyas (Eliya) Bayar (1880-1945) tarafından kuruldu. Kısa zamanda kendini kabul ettirmeyi başardı. Başta Namık Kemal olmak üzere bazı Jön Türklerin yazılarını gizlice basıp dağıtmakla ün kazandı. Asıl büyük atılımını Latin harflerinin kabulünden sonra yaptı. İlyas Bayar'ın ölümünden sonra işi devralan oğlu Leon Bayar'm yönetiminde daha çok okul kitabı, atlas ve sözlük alanında yayımcılığı sürdüren kitabevi, 1970'lerin sonlarında yayınlarına son verip kırtasiye işine döndü. 1994 sonunda tamamen tasfiye edildi.

Kanaat Lokantası mad. IV:405c, VI:9b.

Kanal 6 VIL243c.

Kanal D VII:243c.

Kanal 7 Vıl:243c.



Kanalizasyon bak. Atıksu

Kananos, İoannes (15. yy'm ilk yarısı) 1422'de Konstantinopolis'in II. Murad

Kanarya

240


241

Kapitol

tarafından kuşatılmasına tanık olduğu bilinen yazar. Yazmada kullanılan dilden anlaşıldığına göre eğitimsiz biriydi. Hatıralarının büyük bölümü basit ve gündelik dilde yazılmasına karşın bir dizi Batı kökenli askeri terimi kapsar; kuşatma ile ilgili ayrıntılı bir kronoloji verir; Osmanlıların kuşatma, Bizanslıların da savunma tekniklerim detaylı biçimde anlatır; Osmanlıların uğradığı başarısızlığı şehrin koruyucusu Meryem Ana'ya atfeder.



Kanarya mad. IV:406a, II:409a, III:384c, VU:498b.

Kanavis, Nikolaos

İlgili madde-.

Dimitrios (Ayios) Kanavis Kilisesi III:55a

Kancabaş Kütükten büyük, şaykadan küçük bir donanma gemisi. İstanbul'da ise padişahın Boğaziçi ve Haliç gezilerinde bindiği bir tür saltanat kayığına da kancabaş denmekteydi. Bir kırlangıç da deniz binişlerinde padişahın maiyetini taşır, başka birçok saltanat kayığı, önden, yanlardan ve arkadan giderdi.

Kandil Uçurma Eskiden ramazanlarda büyük camilerin minarelerinden cami avlusuna ipe bağlı kandil indirerek yapılan eğlenceli gösteri. Minarenin şerefesiyle avluda bulunan yüksekçe bir yer arasına ip gerilir, teravih namazından sonra avluya biriken cemaat, mahyacıların şerefeden saldığı ve kayan yıldızı andıran kandili izlerdi. Mahyacılara bu eğlenceli gösteriden sonra bahşiş verilmesi de âdettendi.

Kandili Güzel Mescidi bak. Parmakka-pı Mescidi

Kandiller mad. IV: 408a.

Kandilli mad. W-.408c, L158c, IV:534b, VII:501b.

U maddeler: Abud Efendi Yalısı I:60b Âdile Sultan Sarayı I:83c Boğaziçi IL266a Edib Efendi Yalısı III:130b İsmail Paşa Yalısı IV:215c Kandilli Bahçesi IV:4lOb Kandilli Camii IV:4lOc Kandilli Kız Lisesi IV:4lla Kandilli Rasathanesi IV:4llc Kandilli Yazmaları IV:4l2b Kıbrıslılar Yalısı IV:554b Kont Ostrorog Yalısı V:62b Mahmud I Çeşmesi V:253c



Kandilli Bahçesi mad. W:410b, II:236a, IV:409a.

ilgili madde:

Bahçeler I:542c

Kandilli Camii mad. IV:410c, 410a. Kandilli Çeşmesi bak. Mahmud I Çeş-

mesi


Kandilli Ermeni Mezarlığı III:185b. Kandilli Hastanesi L348b. Kandilli İskelesi IV:203c. Kandilli Kız Lisesi mad. IVAlla,

4lOb, V:73c, 219b, VII:347c. ilgili madde:

Âdile Sultan Sarayı I:83c Kandilli Kız Lisesi Korusu bak. Korular Kandilli Mezarlığı V:444c. Kandilli Ortaokulu VII:69b.

Kandilli Rasathanesi mad. IV. 411 c,

410a, V:117c, VH:347c, 368a. ilgili maddeler: Boğaziçi Üniversitesi II:289c İstanbul Rasathanesi IV: 233a Rasathane-i Âmire VI: 307a

Kandilli Sarayı I:81c, IV:409a, V:183a.

Kandilli Yazmaları mad. IV:412b, 410a.

ilgili madde:

Yazmacılık VTI:455c

Kaner, Esat (1914, İstanbul) Futbolcu. Moda Atlas Rum takımında futbola başladı. 1932'de Fenerbahçe'ye geçti. Bu takımda 1946'ya kadar oynadı. 1936-1937 sezonunda gol kralı oldu. 5 kez İstanbul ligi, 3 kez milli küme, 3 kez de Türkiye birinciliği kazanan ekibin kadrolarında yer aldı, kaptanlığını da yaptı. Futbolu 1948'de Vefa'da bıraktı. Daha sonra Kıbrıs ve Fenerbahçe'de antrenörlük yaptı.

Kangalcı İstanbul'da Bedesten civarında sırma satan esnafa verilen ad. Bunların on iki gediği vardı.

Kanık, Adnan Veli (1916, İstanbul - 1972, İstanbul) Gazeteci. Galatasaray Lise-si'nden mezundur. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde bir süre eğitim gördü. Bu yıllarda gazeteciliğe başladı. 1950'den sonra mizah yazarlığına yöneldi. En ünlü eseri Mapusane Çeşmesi'âvc (1952). Şair Orhan Veli'nin kardeşidir.

Kanık, OrhanVe11mad.IV:413b,Il:447n, 465b, IIL509a, V:l69c.

Kanlı Bektaş Hikâyesi VI:454b, VII:229c.

Kanlı Çeşme bak. Sineperver Valide Sultan Çeşmesi (Fatih)

Kanlı Fırın Mescidi I:104b.

Kanlı Kilise bak. Panayia Muhliotissa (Kimisis) Kilisesi

Kanlı Pazar mad. IV:414c, L226c.

Kanlıca mad. IV:415b, II:198b, IV:493a, 534b, VII:493c.

ilgili maddeler:

Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı I:239c

Ataullah Efendi Tekkesi I:397b Boğaziçi IL266a



Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı IV:4lc İskender Paşa Külliyesi IV: 207a Kadri Paşa Yalısı IV:379a Kavacık IV:493a Prenses Rukiye Yalısı VI:283c Saffet Paşa Yalısı VL397c Kanhca Gözlemesi Bu Boğaz köyünün yoğurdu kadar gözlemesi de meşhurdu. İstanbullular, yalnız yoğurt için değil, gözlemeyle yoğurt yemeye gelirler, dahası eskiden beri süregelen bir âdet olarak kentin boğazına düşkün kişileri "şu kadar gözleme ve yoğurt yemesine" bahse tutuşup Şirket-i Hayriye vapuru ile veya kayıkla Kanlıca'ya giderlerdi.

Kanlıca İskelesi IV:203b. Kanhca Mezarlığı V:445a. Kanhca Suları IV:509b.

Kanlıca Vapuru Şehir Hatları İşletmesi yolcu vapuru. 1960'ta, İskoçya, Glas-gow'daki Govan-Fairfield tezgâhlarında buharlı yolcu vapuru olarak inşa edildi. Eşi Kuzguncuk'la birlikte, birbirinin eşi 9 yolcu vapurundan İstanbul'a gelen ilk ikisi oldu. Adını taşıdığı Kanlıca İskelesi'nde yapılan bir törenle hizmete girdi. 781 grostonluktu. 1.952 yolcu alıyordu. Uzunluğu 69,9 m, genişliği 13,6 m, sukesimi 2,6 m idi. Her biri 800 beygirgücünde, 2 adet 3 genişlemeli 2 buhar makinesi vardı. Kazanı akaryakıtla ısıtılıyordu. Çift uskurlu olup saatte 15 mil hız yapıyordu. Daha çok Köprü-Haydarpa-şa-Kadıköy ile Köprü-Adalar-Yalova arasında çalıştı. 12 Aralık 1993'te Haliç Tersanesi'nde bakımda iken kaptan köşkünde çıkan yangının büyümesi sonucu elden çıktı.

Kanhca Yoğurdu Kanlıca eskiden bağlık bahçelik, mandıraları ve dolayısıyla sütü, yoğurdu, kaymağı ile ünlü bir semtti. Tatil günlerinde İstanbul'un uzak yakın her yerinden Kanlıca'ya yoğurt yemeye gidilir, aynı zamanda deniz kenarında bir mesire olan bu semt insanlarla dolup taşardı. Bu gelenek azalarak da olsa sürmektedir.

Kanhkavak Deresi II:3l6b.

Kansu Gavri (ö. 1516) III:442b.

Kansu, Şevket Aziz III:3l6b, V:l69b.

Kantakuzene, Teodora IV:359c.

Kantakuzeno, Mihail II:292c.

Kantakuzeno, Şerhan IL292c.

Kantakuzenos Ailesi mad. IVA17b. İlgili madde: İoannes VI Kantakuzenos IV:180c

Kantarcı, Vahan VII:185c.

Kantarcılar Mescidi *ynad. IVA17c.

Kantemiroğlu mad. IVAlSa, II:292b, III:289a, 289c, 557c, V:211b, 507c, 509b, 523b, 525c, 54lb, 546c, VI:2l4c.

Kanto mad. IVA19b, I:25b, V:534a.

Kantorowicz, Alfred III:63a, IV:248b.

Kanun-ı Asesan I:343c.

Kanun-ı Esasi III:90c, VII: 18a.

Kanun-ı Esasi'nin İlanı mad. IVA21b.

Kanunıesasi Kıraathanesi mad. IVA22b, 564c.

Kanuni Berber Şemsi'nin Heyeti III:260b.

Kanunname-i Âl-i Osman V:332b.

Kanzuk Eczahanesi bak. İngiliz Ecza-hanesi

Kapaçelli, Karlo W:241c.

Kapahçarşı mad. IVA22c, I:3c, 227b, II:474c, 475c, IV:532a, V:135b, 144e, 273a, 393a, 445b, VI: 100a, VII:268a, 508c.

ilgili maddeler: Ağa Hanı I:93c Ali Paşa Ham I:195c Ali Paşa Hanı I:196b Antikacılık I:277b Astarcı Hanı I:358a Baltacı Hanı II:32c Bedesten Esnafı ILllSc Bodrum Hanı II:2ö5a Cebeci Ham II:389c Çukur Han II:538c Hacı Beşir Ağa Çeşmesi III:468b Hacı Beşir Ağa Sebili III:473a İmameli Han IV:l6lc Kalcılar Hanı IV: 394a Kaşıkçı Han IV:488a Kızlarağası Hanı V:l6c KuşakçıHanıV:135b Sorguçlu Ham VII:36c Yağcı Ham VII:396b



Kapamacılar İstanbul'da Direklerara-sı'ndaki Kapamacılar Çarşısı'nda hazır elbise diken terzilere verilen ad. Bunlar daha çok medrese öğrencileri için "kapama" denen uzun ve düz biçimli üstlüğü diktiklerinden bu adla anılmaktaydılar. Kapalıçarşı'daki Kapamacılar Sokağı'nda da bu tür hazır elbise satanlar vardı.

Kapan, Ayla (Alpdoğan) IV:358a.

Kapan Hacıları Kapan tüccarları da denen ve İstanbul'a gemilerle zahire getiren toptancılardı. 18. yy'ın sonlarında, bunlardan Avrupa ile iş yapanlara Avrupa tüccarı, Osmanlı sınırları içinde çalışanlara da hayriye tüccarı denildi.

Kapan Naibi Osmanlı İmparatorluğu'n-da İstanbul'da zahire alım ve satımını denetleyen memur. İstanbul halkıyla resmi daireler için gerekli zahire, Zahire Nezareti tarafından tedarik edilir, miri ihtiyaç ayrıldıktan sonra fazlası fırıncılara satılırdı. Un Kapanı ya da Yağ Kapanı gibi yerlerdeki

bu satış kadılar tarafından tayin edilen kapan naiplerinin kontrolü altında yapılırdı. Kapan naibi aynı zamanda tüccarın satmak üzere getirdiği yiyecekleri de denetlerdi.



Kapan Taciri Kapan hacıları da denen ve İstanbul'a un, zahire getiren gemi sahibi tüccarlara verilen ad. Bunlara, gemi sahibi oldukları için "sefain rüesası" da deniyordu. Asıl kapan taciri sanını, Yağ Kapanı'na ve Bal Kapanı'na mal getirenler taşımaktaydılar. 18. yy' in sonunda Bal Kapanı'nda 34, Galata Yağ Kapanı'nda 19, Un Kapanı'nda 20 kapan taciri vardı.

Kapanlar mad. IVA30b. İlgili maddeler: İhtisab IV: 143a Unkapanı VII:325c

Kapı Ağası Çeşmesi Sultanahmet'te, Kapı Ağası Mahmud Ağa Camii civarındadır. Klasik tarzda, kesme taştan yapılmıştır. Aynataşmın yanlarında iki tas yuvası bulunmaktadır. Ahşap çatısı yıkılmış ve teknesi dağılmıştır. Kitabesi yoktur.



Kapı Ağası Hüseyin Ağa Türbesi mad. IVA31a.

Kapı Ağası Mescidi ve Tekkesi mad. IV:431c, 11:415a.

Kapı Ağası Yakub Ağa Sıbyan Mektebi

Üsküdar İlçesi'nde, Toptaşı'nda, Zeynep Kâmil Hastanesi yolu üzerindedir. Mektep, altındaki çeşme ile beraber 1098/l678'de Kapı Ağası Yakub Ağa tarafından yaptırılmıştır. Muntazam kesme taştan yapılmış olan mektebin, söveleri mermer olan kapısının kemeri üzerinde tek satırlık sülüs bir kitabe yer alır. Kapı önünde yer alan revaklı bulum ile mektebin kubbesi oldukça haraptır. Yapı sağ ve sol cephelerde açılan ikisi altta ikisi üstte dörder pencere, kapı tarafında ise yalnız altta iki pencere ile aydınlatılmıştır. Soldaki kapıdan geçilen küçük oda hocaya aittir. Bu oda sağa doğru bir niş ile dışa taşar. Odanın altı, cephede yer alan çeşmenin haznesini oluşturur. Sivri kemerli çeşmenin üzerinde üç beyitlik bir kitabe yer alır. Medrese ile aynı malzemeye sahip olan çeşme aynalık kısmında ve kemer boşluklarında bitkisel bezemelere ve aynalık yanlarında küçük birer nişe sahiptir.



Kapı Çukadarı III:l49b.

Kapı Halkı Vezir konaklarındaki görevlilere verilen ad. Bunlardan bir bölümü resmi işlere baktıklarından "daire halkı" olarak da anılmaktaydılar. Kapı halkından en kalabalık sınıfı ise "ağalar" oluşturmaktaydılar. Bunlar da "gedikli ağalar", "sakallı ağalar" olarak ayrılmaktaydılar. Gedikli ağalar vezirin özel hizmetlerim görürlerken, sakallı ağalar güvenlik birimini oluşturmaktaydılar.

Kapı Kethüdası Eyalet valilerinin, Ef-

lâk ve Boğdan beylerinin İstanbul'daki kefillerine verilen ad. Bunlar Babıâli'ye karşı sorumluluk taşımakta, kefil oldukları kişinin yükümlülüklerini karşılamaktaydı. Patriklerin de Babıâli nez-dinde birer kapı kethüdaları vardı. Kapı kethüdalığı, 1908'de kaldırıldı.



Kapı Yoldaşı Osmanlı döneminde İstanbul'daki devlet dairelerinin kalem denen bürolarında çalışan ve aynı görevleri yapanların aralarındaki hizmet ilişkisini anlatan bir deyim. Kapı yoldaşı konumunda olanların birbirlerinin sorunlarıyla yakından ilgilenmeleri, vefalı olmaları gelenekti. Mısır hıdivleri ise İstanbul'daki vezirleri "kapı yoldaşı" sayarlar ve her birine "kapı yoldaşı hediyesi" adı altında harçlık ve hediye gönderirlerdi.

Kapıcı Çeşmesi Eyüp'te, Yusuf Muhlis Paşa Caddesi üzerindedir. 1015/1606' da yapılmış olan çeşmenin oymalı ay-nataşının büyük kısmı ve teknesi toprağa gömülmüştür.

Kapıcı Tekkesi Üsküdar İlçesi'nde, Do-ğancılar'da, Ahmet Çelebi Mahallesi'n-de, Kapıcı Çıkmazı'nda, Celvetîliğin merkezi olan Aziz Mahmud Hüdaî Külliyesi'nin yanında bulunmaktaydı. Söz konusu külliyeye bağlı bir zaviye niteliğinde olan bu tekke, Celvetîliğin piri Şeyh Aziz Mahmud Hüdaî' nin (ö. 1628) mensuplarından Sadrazam Maraşlı Halil Paşa (ö. 1629) tarafından 17. yy'ın ilk çeyreği içinde kurulmuş, aynı arsaya Halil Paşa ile oğlu Mahmud Bey'e ait yan yana iki türbe, Halil Paşa Türbesi'nin altında da bir sebil inşa edilmiştir. Az sayıda derviş hücresini barındırdığı tahmin edilen bu tekke tamamen ortadan kalkmış bulunmaktadır.

L510b.


Kapıcılar mad. IVA32a.

Kapıkulu Ocakları mad. IVA32c. İlgili maddeler: Acemi Ocağı I:6lc Cebeci Ocağı II:390a Humbarahane IV:97b Sipahi Ocağı VILlOc Yeniçeriler VII:472b

Kapitol Erken Bizans dönemine ait kamu binası. Laleli Külliyesi'nin bulunduğu yerde olduğu sanılmaktadır. Büyük olasılıkla I. Constantinus (hd 324-337) tarafından, imparatorluk kültünü sembolize eden bir tapınak olarak kurulmuştu. İlk kez 425 tarihli bir fermanda, yüksekokul olarak adı geçer. Kare şeklinde bir bina olup. güneyde bir eksedraya sahipti. Daha sonra varlığına çok az değinildi, 10. yy'dan itibaren ise söz edilmez oldu. Kapitol'ün anıtsal girişi olduğu düşünülen Fila-delfion yüzyıllarca yaşamıştır.

II:182a.


r

Kapitülasyonlar

242

243


Karagözyan, Mihran

Kapitülasyonlar I:221b, 223a, VII:267a.

Kaplanoğlu, Şengün (1936, Ankara) Bas-ketbolcu. Basketbola Ankara'da, Yenişehir kulübünde başladı. Modaspor ve Galatasaray takımlarında yer aldı. 112 kez milli oldu. Bu maçlarda 58 kez takım kaptanlığı yaptı ve 1,353 sayı kaydetti.

Kaplıca Tepe I:150c. Kapoçelli, Karlo VII:115a. Kapsali, Eliya ha-Yavani IV:433b.

Kapsali, Moşe Ben Eliya mad. IV:433b, III:494b, VII:400c, 404a.

Kaptan Bey Yalısı Sarıyer llçesi'nde, Bü-yükdere Caddesi'ndedir. Neoklasik üsluptaki yalı, 1866'da inşa edilmiştir. İlk sahibi Kılıç Kaptan'dan Nemlizade ailesine geçen yalının girişi sütunlu, orta kısmı üç, yan kısımları ikişer katlıdır. T planlı olup sokak-deniz doğrultusunda 18 m cepheye sahiptir. İç duvarları ahşap/bağdadidir, dışı sonradan kagire çevrilmiştir. Merdiven biçimi, kapı pervazı ve başlığı, dışta ve içteki yarım kemerler, yivli kolonlar, came-kân süslemeleri ile Avrupa etkilerini taşır. 1974'te ek binalar yapılmıştır. Halen Sarıyer Lisesi olarak kullanılmaktadır.

Kaptan Hasan Paşa Aile Mezarlığı

VI:66a.


Kaptan Hasan Paşa Camii Fatih îlçesi'n-de, Haydar'da, Bıçakçı Alaeddin Soka-ğı'ndadır. Yerinde daha önce Divitdar Keklik Mehmed Efendi Camii'nin bulunduğu bilinmektedir. İnşa tarihi tespit edilemeyen bu ilk yapı bir yangın sonucunda ortadan kalkmış, uzun süre boş kalan arsasına 1300/1882'de _~ Bahriye Nazırı Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa (ö. 1903) tarafından ahşap ve kubbeli olan bir cami inşa edilmiş, 1972'de bu yapı sekizgen planlı ve beton kubbeli olarak yenilenmiştir. Kaptan İbrahim Ağa Camii Beşiktaş llçesi'nde, Akaretler'de, Köprübaşı So-kağı'ndadır. "Sormagir Odaları Mescidi" adı ile de bilinmektedir. Kaptan İbrahim Ağa tarafından l622'de yaptırılmış, kapı kitabesine göre II. Ab-dülhamid tarafından 1899'da tamir ettirilmiştir. Kagir duvarlı ve ahşap çatılıdır.

Kaptan İbrahim Paşa Camii mad. IV:433c, I:117c, IV:434c, V:355c. İlgili madde:

İbrahim Paşa Sebili IV: 131a Kaptan Köşkü III:28a.



Yüklə 13,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   68   69   70   71   72   73   74   75   ...   162




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin