A. Kadir (1917, İstanbul -1985, İstanbul) Şair, yazar. Kara Harp Okulu'nda öğrenciyken Nâzım Hikmet'le tanıştığı ve "muzır neşriyat" (zararlı kitaplar) okuduğu için tutuklandı



Yüklə 13,42 Mb.
səhifə86/162
tarix17.11.2018
ölçüsü13,42 Mb.
#83298
1   ...   82   83   84   85   86   87   88   89   ...   162

Marules Ailesi Konstantinopolis'in yerlisi olduğu sanılan Bizanslı aile. "Marul" anlamına gelen adına bakılırsa, aile sebze ticareti ile uğraşıyordu. Bilinen ilk Marules, VII. Konstantinos döneminde (913-959) komutandı. Ba-sileios Marules, 1143'te Konstantinopolis Konsili'ne katıldı. 14. yy'da Komutan Marules başkenti ve Balkanlar'ı talan eden Katalanlarla savaştı. Fokas Marules 1328-1341 arasında imparatorun yakınıydı ve Konstantinopolis'te Meryem Ana adına bir manastır kurmuştu. Ailenin diğer üyeleri ise Te-salya ve İtalya'da önemli görevler üstlenmişlerdir

Marx,JosephIM42c, I42b, I43b, 143a.

Marzıvanetzi, SKrikor (Merzifonlu)

III: 182a. Marzmanyan (Maznıanyan), Hacı Sar-

kis (1807, Harput - 1897, İstanbul) Hassa mimarı. Daha çok hamam inşa ettiğinden, "Hamamcıbaşı" lakabıyla anılmıştır. Camiler de yapmıştır. Üsküdar'ın İcadiye Mahallesi'nde oturmuştur. Bağlarbaşı Ermeni Mezarlığı'nda gömülüdür.

Masa Tenisi mad. V:304b. Masallar mad. V:304c, III:515b. ilgili maddeler:

Halk Hikâyeleri III:519b



Künos, Ignâcz V:121c Masis III:188c. Maskara Akıntısı II:267c. Maslak bak. Ayazağa

Maslak Askeri Hastanesi Askeri prevantoryum ihtiyacı üzerine Maslak kasır-lanyla müştemilatının ordu emrine verilmesi sağlanmıştır. Kasırlar onarılarak 1938'de 50 yatakla faaliyete geçti. Erler için bir istirahat ve nekahetha-ne olan kurum, yavaş yavaş bir hastane durumuna sokulmuş ve 1940'ta subaylar da kabul edilmeye başlanmıştır. Yatırılan hastaların bakım ve tedavileri, Gülhane ve diğer askeri hastanelerden görevlendirilen hekimlerce yapılmıştır. Hastanenin tarihçesini içeren bir albüm Çamlıca Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ndedir.

Maslak Binicilik Tesisleri Modern binicilik Maslak'ın Ayazağa mevkiinde bulunan Süvari Mektebi'nde başladı. Okulun yanında meydana getirilen alanda süvari subayları modern konkurhipik çalışmalarına başladılar. Ayazağa maneji uzun yıllar binicilik sporunun merkezi oldu. Ordudan süvari sınıfının kalkmasından sonra binicilik sporu faaliyetini sivil kulüpler üstlendiler. Bu kulüpler de Maslak ve çevresini yeğlediler. İstanbul Binicilik Kulübü, Sipahi Ocağı ve Galatasaray kulübü, binicilik faaliyetini bu çevredeki manejde ve lokallerde sürdürmektedir.

ilgili madde: Sipahi Ocağı VII: 10e



Maslak Kasırları mad. V:306a, II:4la, VI:468b.

Maslak Mahallesi Şişli îlçesi'nde yer alır. Ayaz Ağa Mahallesi, askeri bölge ve Sarıyer İlçesi'yle çevrilidir. Nüfusu (1990) 1.574'tür.

Masonluk mad. V:307a, I:24a, II:137b.

Maşallah Levhası Yapıları nazardan ve yangından korumak için saçağa, kapı alınlığına yerleştirilen levhalar. Bu camlı levhalarda maşallah dışında Allah'ın "koruyucu" sıfatı olan "Ya Hafız" veya "Maşallahu kâne" de yazılı olurdu. Levhanın yanma veya saçağın uygun bir köşesine dağ keçisi boynuzundan, at kafasından, delikli taşlardan çocuk ayakkabısından nazarlıklar asmak da âdetti.

Maşlah Altı üstü aynı ölçüde, kolsuz kadın üstlüğü. Arap giysisidir. Ancak İstanbul'da ferace ve çarşaf yerine kullanılmıştır. İstanbul hanımları 19. yy' in sonlarından I. Dünya Savaşı sonlarına kadar sokakta, mesirede, yazlıkta maşlah kullanmışlardır.

Maştotz, Mesrop (Surp) IIL185c. Maşuk Bey IV:335a. Maşuk Paşa Konağı III: la.

Mataracı, Celll

286

287


Meclis-i Meşayih

Mataracı, Celil IV:250a.

Matbaa Meslek Lisesi 1946-1947 öğretim yılında Ankara'da açıldı. 1951'de İstanbul Sultanahmet Sanat Enstitüsü bünyesine alındı. 1954'te bu okuldan ayrılarak 3 yıl süreli Matbaacılık Okulu adını aldı. 1967'de Matbaa Sanat Enstitüsü, 1974'te de Matbaa Meslek Lisesi adını aldı. Öğrenciler ofset, baskı, dizgi, tipo baskı, klişe ve ciltçilik bölümlerinde öğrenim görmekteydiler. Kütüphanecilik ve grafik bölümlerinin de açılmasıyla bölüm sayısı 7'ye çıktı. 1994-1995 öğretim yılında okulda 27 öğretmen görev yapmakta, 610 öğrenci öğrenim görmektedir.

Matbaa-i Âmire IIL258a, V:309c. Matbaa-i Devlet V:309c. Matbaa-i Ebüzziya III: 124a. Matbaa-i Milli V:309c. Matbaa-i Osmaniye IILl49a. Matbaalar mad. V:308b, VII:448a. ilgili maddeler: Ermeni Basımevleri IILISlc Yahudi Basımevleri VII:398b Matbaa-yi Atika II:568b.

Matbah-ı Amire Saray mutfağı. "Matbah-ı hümayun" da denirdi. Topkapı Sara-yı'nda alay meydanının sağındaki yerde bulunur; hemen önünde de mutfak görevlilerinin daire koğuşları yer alırdı. Her gün dört-beş bin, resmi günlerde de on beş bin kadar kişiye yemek çıkardı. Matbah-ı âmire emininin idaresinde, matbah kâhyalığı, matbah emini yardımcılığı, masraf kâtipleri, kilerci ve maiyeti, ustalar ve kalfalar görev zincirini oluştururlardı. 17. yy'ın ortalarında personel sayısı 1.370'ti. Her türlü tadının pişirildiği helvahane, mutfağın en büyük ve önemli bir bölümüydü. Burada güzel kokulu sabunlar da yapılırdı. Padişahların yemekleri ise "matbah-ı has" veya "kuşhane" demlen özel bir mutfakta yapılırdı.

Matbuat Kanunu VI:455b.

Matcovich, Adolphe ilgili madde: Macar Eczahanesi V:234a

Matcovich, Adolphe Jean V:234a.

Matcovich, Jean V:234a.

Mateev, Petır II:330c.

Matlube Ömer IV:355c.

Matrai VII:495a.

Matrak Üzeri yumuşak deri ile kaplanmış, baş tarafı yuvarlakça oyun değneği ve bu değnekle oynanan savaş oyunu. Lobuta benzemekle beraber oyunda lobut ustalar, matrak acemiler tarafından kullanılırdı. Evliya Çelebi, Seyahatname 'de matrak oyunundan söz eder ve IV. Murad'ın bu oyunda çok usta olduğunu kaydeder. Abdülmecid döneminde (1839-1861) saray kızlarının da müzik eşliğinde

"matrak oyunu" adıyla değişik bir oyun oynadığını Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey anlatmaktadır. Raks ederek bir direğe asılı duran, kendi giysisi rengindeki kurdeleyi örme esasına dayanan bu yarışmalı oyun Avrupa'dan gelmiş olmalıdır.



Matrak Tekkesi Fatih İlçesi'nde, Mev-lanakapı'da, Melek Hatun Mahalle-si'nde bulunan Arpacı (Arpa Emini) Mescidi'ne 1251/1835-36'da Sa'dî tarikatından "Şeyh Matrak" lakaplı Mısırlı el-Hac Hasan Kudsî Efendi'nin (ö. 1844) meşihat koydurması suretiyle kurulmuştur. 1849-1876 arasında Rı-faîliğe bağlanan, 1876'dan sonra tekrar Sa'dîlerin denetimine geçen tekkenin ayin günü Âsitâne'de (1840) pazar, Mecmua-i Tekâyâ'dz (1889) salı olarak verilmektedir. Kaynaklarda "Arpacı, Arap Hasan Efendi, Hacı Matrak, Hasan Kudsî, Hasan Kudsî Efendi, İz-zî Efendi, Şeyh Matrak" adlarıyla da anılmaktadır.

Matsouka VII:500a.

Matteo Ham I:552a.

Ma'tuh Çelebi (ö. 1611) III:279a.

Maurandi III:17c.

Mavi Saray V:388a.

Maviler ve Yeşiller mad. V:310c, I:2l6b, 264c, 439c, IL262c, VII:17c, 4la.

ilgili maddeler: Hippodrom IV:75a Nika Ayaklanması VL74b C



Mavrianos Revağı bak. Domninos Re-vağı

Mavrikios II:263b, IV:568c. Mavro, Stelyo V:4la. Mavrogeni, Nikola III: 290a.

Mavrokordato, Aleksandr (tskerletza-de) III:283a, 289b, IV:4l8a.

Mavrokordato, Nikola III:289c. Mavrokordatos, Yorgi V:256b. Mavromolos Manastu-ı VI:359c.

Mavroyani Paşa (1817, istanbul - 1902, İstanbul) Hekim. Viyana'da öğrenim gördü, Paris'te mesleki araştırmalar yaptı. Haydarpaşa Askeri Hastanesi başhekimliği, saray hekimliği ve askeri hastaneler başmüfettişliği görevlerinde bulundu. Sıtma, kolera, dizanteri gibi hastalıklarla mücadele konusunda ki-- laplar yazdı ve konferanslar verdi. V:88c.

Mavroyenis, Aleksandros VL366a.

Maxim 1920'lerde önce Şişli'deki Fransız La Paix Hastanesi'nin yanında açılan, sonra da Taksim'e taşınan Rus bar-restoranı. Sahibi Amerikalı bir siyahtı. Rus şarkıları, folklor ve balesi ile siyahilerden oluşan caz orkestrasıyla bir dönemin çok gözde eğlence yerlerinden birisiydi.

Maximus 1:217 a..

Maxuca VII: 500a.

May, Şevkiye mad. V:312a, VILlMc.

Maya Sanat Galerisi II:435c, VI:437a.

Maya Sitesi VII: 16a.



Mayakon, İsmail Müştak II:233c.

Mayer, Luigi mad. V:312b, III:4l9c.

Mayer Mağazası Beyoğlu'nda İstiklal Cad-desi'nde, no. 377-379'da (bugünkü İSKİ binası) bulunan konfeksiyon mağazası. 1930'da inşa edilen Amato Apaıtmanı'mn altında açıldı. Sahibi Ab-raham Mayer'di. Daha sonra George Mayer ve ortağına geçti. Binanın 1943' te Sular İdaresi'ne geçmesinden sonra uzun süren tahliye 1963'te sonuçlandı ve mağaza kapandı.

Mayor Sinagogu IV:10b. Mayorkas, Marko VIL399a. Mayr Tıbradun (Basımevi) IIL182b. Mayr Varjaran Ermeni İlkokulu

II:223c.


Mazhar-Fuat-Özkan Üçlüsü V:535a. Mazhar Hüsnü III:62c.

Mazhar Osman bak. Usman, Mazhar Osman

Mazhar Paşa (ö. 1892) mad. V:312c, VII:150c, 518a.

Mazul Kemer mad. V:313b, II:254a, 319a, III:525b, 526a, VL342b, VII:47b, 54a.

McCocn,J. C. IV:174c. Me-am Lo'ez VII:405a.

Mecalis-i Âliye 1853'te Abdülmecid'in buyruğu ile oluşturulan ve birçok komisyonu olduğu için "yüksek meclisler" anlamında Mecalis-i Âliye denen bu kurulun asıl adı Meclis-i Âli-i Tanzimat'tı. Görevi, Tanzimat'ın öngördüğü yeniliklere ilişkin yasa ve tüzükleri hazırlamaktı. Mecalis-i Âliye, daha önce kurulmuş bulunan Meclis-i Ah-kâm-ı Adliye'nin bazı görevlerini de üstlenerek 186l'e değin bağımsız çalıştı. Bu tarihte Meclis-i Ahkâm-ı Adliye ile birleştirildi.

Mecalis-i İmariye Ülke genelinde yapılacak yenilikleri ve düzenlemeleri görüşüp karara bağlamak üzere Abdülmecid'in (hd 1839-1861) buyruğu ile vilayetlerden çağrılan temsilcilerin katıldığı kurul. İstanbul'da toplanmakla birlikte çalışma gündemi taşraya dönüktü.

Mecalis-i Tanzimat Tanzimat döneminde (1839-1876) İstanbul'da oluşturulan konsey ve kurullar. Bunların başhcala-rı Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye, Meclis-i Maarif-i Umumiye, Dar-ı Şûra-yı Askeri, Meclis-i Tophane-i Âmire, Meclis-i Bahriye, Divan-ı Muhasebat, Meclis-i Ziraat, Meclis-i Maadin, Meclis-i Zabtiye, Meclis-i İmalat-ı Harbiye idi.

Mecdi Sadrettin IV:l45b. Mecid Efendi Köşkü V:54c.

Mecidiye Mecidi de denen ve Abdülmecid'in (hd 1839-1861) adına çıkarılan altın ve gümüş paralar. Ayrıca İstanbul'da ve taşrada bazı semtlere, kasaba ve köylere, camilere verilen addır. İstanbul'da Mecidiyeköy, Mecidiye Köşkü Camii bunlardandır. 1844'te çıkarılan 7,2 gr, 22 ayar altına mecidiye dendiği gibi, 1852'de çıkarılan büyük Osmanlı nişanına da "Mecidiye Nişanı" denmiştir. Yine, Abdülmecid'in buyruğu ile halka ilk kez verilen kimlik belgelerine de o dönemde mecidiye deniyordu.

Mecidiye Camii (Çırağan) mad. V:314c,

II:36c. Mecidiye Camii (Yeşilköy) mad.

V:3l6a. Mecidiye Kışlası bak. Taşkışla



Mecidiye Köşkü mad, V:3l6c, II:38b, a, VH:289a, 292c.

ilgili madde:

Topkapı Sarayı VII:280c Mecidiye Mahallesi Beşiktaş İlçesi'nde yer alır. Yıldız, Balmumcu, Ortaköy mahalleleri ve İstanbul Boğazı'yla çevrilidir. Nüfusu (1990) 1 1.073 'tür.

Mecidiye Şirketi III:31b, VII:255b.

Mecidiye Tekkesi bak. Abdülbâki Efendi Tekkesi

Mecidiyeköy mad. V:31 7a, I:46c, 281a, II:l66a, VII:186c, 200b, 499c.

İlgili maddeler: Ali Sami Yen Stadyumu I:201b

Mecidiyeköy Likör ve Kanyak Fabrikası V:318a

Mecidiyeköy Araba Vapuru Şehir Hatları İşletmesi araba vapuru. 1990'da, Camialtı Tersanesi'nde motorlu araba vapuru olarak yapıldı. 1.077 grostonluktur. Uzunluğu 67,2 m, genişliği 20,5 m, sukesimi 3,7 m'dir. Pendik-Sulzer yapımı, her biri 848 beygirgü-cünde 2 adet dizel motoru vardır. Çift uskurlu olup saatte 11 mil hız yapmaktadır. 62 otomobil almaktadır.

Mecidiyeköy Camii Şişli İlçesi'nde, Meci-diyeköy'de, Mecidiye Caddesi ile Mor Sümbül Sokağı'mn kesişiminde bulunuyordu. Avlusundaki kuyu bileziğinde yazılı tarihten 1306/1888'de inşa edildiği anlaşılmaktadır. Banisi Peres-tu Valide Sultan'dır. Duvarları kagir, çatısı ahşap ve kalın gövdeli taş minaresi olan bu ufak yapı yıkılarak yerine 1971 'de aynı isimle büyük bir cami yapılmıştır. Mecidiyeköy'ün merkez camisi olan bu yapı bir set üzerinde yükselmektedir. Beş kubbecikle örtülü son cemaat yerine iki yandan merdivenlerle ulaşılır. Harim, pandantifli büyük bir kubbeyle örtülüdür. Paye ve sütunlar üzerine oturan ikinci kat "U" şeklinde bir galeri oluşturan kadınlar mahfilidir. Mihrap çok renkli Kütahya çinileri ile kaplıdır. Duvarlarda kalem işi süslemeler görülmektedir. Minber

ve vaiz kürsüsü mermerdendir.



Mecidiyeköy Kır Kahveleri 1930'lara değin şehrin dışında kırlık bir alan olan Mecidiyeköy, dutlukları kadar kır kahveleri ile de ünlüydü. Önceleri hafta tatili cuma olduğu için cuma günleri, daha sonra da pazar günleri halk kadınlı erkekli Mecidiyeköy kır kahvelerine gelmekteydiler.

Mecidiyeköy Likör ve Kanyak Fabrikası mad. V:318a, IV:133c, V:317c.

Meclis-iAhkâm-ıAdliye 1853-1861 arasında İstanbul'da çalışan ve temyiz mahkemesi konumunda yüksek yargı kurulu. Daha önce Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye'nin bünyesinde iken 1853'te ayrılmış, 1861'de yeniden birleşmiştir.

Meclis-i Âli-i Hazain Kamu hazinesi ve bütçe işleriyle ilgili yeni düzenlemeler yapmak üzere Abdülaziz'in buyruğu ile 1864'te kurulan maliye kurulu. Başkanlığına Mısırlı Prens Mustafa Fazıl Paşa atandı. Üyeliklere ise deneyimli devlet adamları getirildi. Fakat yararlı bir çalışma yapmadan dağıtıldı.

I:24a.


Meclis-i Âli-i İcraat Kısaca Meclis-i İcraat da denen bu kurul, Abdülaziz'in (hd 1801-1876) son saltanat yılında yürütme yüksek konseyi görevini üstlendi. Asıl görevi Hersek için yayımlanan Adalet Fermam'nm öngördüğü reformları hazırlamaktı. Abdülaziz'in tahttan indirilmesinden sonra dağıtıldı.

L 24a.


Meclis-i Âli-i Umumi Abdülmecid'in buyruğu ile 1855'te oluşturulan olağanüstü kurul. Sadrazamın başkanlığında toplanmakta ve Meclis-i Vüke-la'ya, ülke sorunlarıyla ilgili görüşler vermekteydi. Konseyin üyeleri arasında nazırlar, Meclis-i Tanzimat, Meclis-i Vâlâ üyeleri, Babıâli ricali de vardı. Gerektiğinde oturumlara İstanbul'daki ruhani reisler de çağrılıyordu.

Meclis-i Ayan Hey'et-i Ayan da denen ve senato görevini yapan kurul. 1877' de Meclis-i Mebusan'la birlikte oluşturulan bu kurul, padişahın seçtiği eski sadrazamlardan, nazırlardan, şeyhülislam, kazasker ve paşalardan oluşmaktaydı. 1878'de Meclis-i Mebusan'ın dağıtılmasına karşılık; toplanmasına izin verilmeyen Meclis-i Âyân'ın ya-şamboyu seçilen üyeleri bu unvanlarını korudular. 1890'da 18 ayan üyesi vardı. 1908'de II. Meşrutiyet ilan edilince Heyet-i Ayan 34 üye ile yeniden oluşturuldu.

II:512c.


Meclis-i Dar-ı Şûra-yı Askeri 1836'da II. Mahmud'un buyruğu ile askeri işlerin düzene konulması için İstanbul'da oluşturulan kurul. 1843'te Serasker-lik'e bağlı olarak kadrosu genişletildi ve yüksek askeri şûra konumuna geti-

rildi.


Meclis-i Emanet Emanet Divanı da denmiştir. İstanbul'da 1855'te Şehremaneti adıyla kurulan belediyenin, üyeleri Meclis-i Vükela tarafından atanan encümeniydi. 1878'de Cemiyet-i Umu-miye-i Belediye dağıtılarak bunun görevleri de Meclis-i Emanet'e verildi. Üye sayısının çoğaltılmasına koşut olarak seçim esası da getirildi. İstanbul Belediye Meclisi'nin tarihi, Meclis-i Emanet'e dayanmaktadır.

I:24a.


Meclis-i Fevkalade II. Abdülhamid'in buyruğu ile 1881'deki Yıldız Mahke-mesi'nden sonra oluşturuldu. Padişahın güvendiği kişilerin görevlendirildiği bu yüksek yargı kurulu Yıldız sanıklarının cezalarını onayladı. Ancak Abdülhamid, Meclis-i Fevkalade'nin onayladığı idamları sürgüne ve müebbet hapse çevirdi.

Meclis-i İdare-i Emval-i Eytam L24a.

Meclis-i Maarif-i Umumiye 1841 'de Abdülmecid'in bir fermanı ile İstanbul' da çalışmaya başlayan eğitim-öğretim yüksek kurulu. Yeni açılmaya başlanan ilk ve orta dereceli okullar için programlar, Avrupa'ya tahsile gönderilecek öğrenciler için talimatname hazırlamak, Darülfünun'un açılması hazırlıklarını yürütmek başlıca görevleriydi. Oturumlara Meclis-i Vâlâ reisi başkanlık ederdi. Maarif Nezareti kuruluncaya (1857) kadar Osmanlı eğitiminin en yetkili karar organıydı.

Meclis-i Maliye VILlSOc.

Meclis-i Mebusan 1876'da ilan edilen Ka-nun-ı Esasi, uyarınca ilk kez 20 Mart 1877'de Sultanahmet'teki Darülfünun binasında toplanan Osmanlı parlamentosunun seçimle gelen kanadı. Atamayla oluşan kanat Meclis-i Ayan' dır. İki dönem olarak 14 Şubat 1878'e kadar çalıştı. II. Abdülhamid'in buyruğuyla kapandıktan sonra yeniden ancak II. Meşrutiyet'in ilanıyla 17 Aralık 1908'de açıldı. Dört dönem (1908-1912, Nisan 1912-Ağustos 1912, 1914-1918, 1919-1920) çalışan meclis 16 Mart 1920'de İstanbul'un işgali üzerine tatil edildi. II. Meşrutiyet döneminde çalışmalarını Fındıklı'daki Çifte Saray-lar'da (bugün Mimar Sinan Üniversitesi) sürdürdü.

Llöc, 25c, 38c, II:505b, 512c, V:351a.



Meclis-i Meşayih 1868'de Şeyhülislam-lık'ta bir daire olarak kuruldu. Amacı tarikatlar arası ilişkileri, tarikatların devletle ilişkilerini düzenlemek, sorunları çözmekti. İlk başkanı Yeni-kapı Mevlevîhanesi Şeyhi Osman Se-lahaddin Dede'dir. Zaman içinde yapılan değişikliklerle üye sayısı artıp azalan meclis II. Meşrutiyet döneminde tarikat rekabetinin yarattığı sert çatışmalara da sahne oldu. 1918'de yeniden örgütlendi ve birtakım sosyal ça-

İL

Meclis-i Meşveret



288

289

Mehmed

lışmalar yapmayı da amaç edindi. Ama bunları gerçekleştiremeden 1922'de dağıldı.

W:7b.

Meclis-i Meşveret 18. yy'ın sonlarından başlayarak önemli devlet sorunlarının görüşülmesi için padişahların toplantıya çağırdığı danışma kurulu. Genellikle Topkapı Sarayı'nda Kubbealtı'n-da, bazen de sadrazamın veya şeyhülislamın konaklarında toplanan mec-lis-i meşveretlere, vezirler, kaptan paşa, yeniçeri ağası, istanbul'a gelen eyalet valileri katılırlardı. Toplantı gündemleri çoğu zaman, savaş ve cephe sorunları, serasker ve serdar atama, istanbul'u etkileyen kıtlık, hastalık, karışıklık, ayaklanma konularıydı. II. Mah-mud (hd 1808-1839) Meclis-i Meşveret yerine "Meclis-i Şûra" ve "Meclis-i Hass-ı Vükela" adıyla daha düzenli çalışan, sadrazamla nazırlardan oluşan bir kurul oluşturdu.

Meclis-i Milli 22 Nisan 1909'da, Yeşilköy' deki kulüp binasında toplanan Meclis-i Mebusan'a denilmiştir. 31 Mart Olayı nedeniyle dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Ayan ve Mebusan meclislerini, Talat Bey (Paşa) ve arkadaşları Yeşilköy'de toplamayı başardılar. Meclis-i Milli'nin bir özelliği, Ayan ve Mebusan üyelerinin tek kurul oluşturmalarıydı. Başkanlığını eski sadrazam Küçük Said Paşa'nm yaptığı bu meclis, 27 Nisan 1909'da II. Abdülha-mid'in tahttan indirilmesini, V. Meh-med'in (Reşad) padişah ilan edilmesini de kararlaştırmıştır.

Meclis-i Şûra II. Mahmud'un (hd 1808-1839) iradesiyle oluşturulan bu kurul, sadrazamın başkanlığında, şeyhülislamın, vezirlerin, kazaskerlerin katılımıyla toplanmakta, savaş açma, barış karan verme gibi önemli kararları, oybirliği sağlanmak koşuluyla alabilmekteydi. II. Mahmud daha sonra bu kurulun adını Meclis-i Hass-ı Vükela olarak değiştirdi.

Meclis-i Şükûfe II:510b.

Meclis-i Tedkikat-ıŞer'iye Şeyhülislam lık dairesinde 1873'te kurulan, görevi taşra şer'iye mahkemelerince düzenle nen ilamları incelemek olan şer'i tem yiz mahkemesi. Bu mahkemenin ça lışma ilkeleri için bir de talimatname çıkarılmıştı. Kurul, bu işlevini 1922'ye değin sürdürmüştür. .-

L245a.


Meclis-i Tophane-i Âmire Tophane Mü-şirliği'nin örgütlenmesinden sonra 1832' de kurulan bu meclisin görevi Tophane'deki çalışmalar ve üretimle ilgiliydi. Bir başkanı ve sekiz üyesi olan kurulun siyasal ve yargısal bir yetkisi yoktu.

Meclis-i Umumi-i Milli VI:187c.

Meclis-i Umur-ı Nafıa II. Mahmud döneminde (1808-1839) öncelikle istanbul'da eğitim alanında yapılacak ye-

nilikleri ve açılacak modern okulları belirlemek üzere oluşturulan kuruldu. Kurulun çalışma yöntemleri için 1839'da Meclis-i Umur-ı Nafıa Layihası adı ile bir de program yayımlandı. Tanzimat'ın ilanından sonra 1841' de kurulan Meclis-i Maarif-i Umumiye, bu kurulun yerini aldı.

Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye 1837' de çalışmalarına başlayan ve günümüzdeki Yargıtay'la Danıştay'ın temelini oluşturan idari ve adli yargı kurulu. Tanzimat'ın ilanından (1839) sonra ise bir anlamda "meclis" görevini de üstlenmiş; Tanzimat'ın gerektirdiği kanun, nizamname ve talimatnameler bu kurulca hazırlanmıştır. Daha önceki dönemde kamu görevlilerinin yargılanmadan cezalandırılmaları söz konusu iken Meclis-i Vâlâ her düzeydeki memurların yargılanmaları görevini de üstlendi. 1853'te Meclis-i Âli-i Tanzimat kurulunca yasa ve tüzük hazırlama işini buraya devretti. Buna bağlı olarak kurulun adı da Meclis-i Ahkâm-ı Adliye oldu. 1861'de iki kurul yeniden birleştirildi ve ayrı işlere bakan komisyonlar oluşturuldu. 18ö7'de ise Divan-ı Ahkâm-ı Adliye ve Şûra-yı Devlet adları ile yeniden ikiye ayrıldı. Halk Meclis-i Vâlâ'ya "mahkeme-i küb-ra" demekteydi.

Meclis-i Vükela Tanzimat döneminde Osmanlı bakanlar kuruluna verilen ad. En kalabalık kadrosu ile toplandığında "Meclis-i Mahsus-ı Vükela", iç kabine konumundaki en dar kadrosuna da "Meclis-i Hassü'1-Has ya da "Meclis-i Hass-ı Vükela" deniyordu. Normal çalışmalarını Babıâli'de sadrazamın başkanlığında yapan kurulda, şeyhülislam, serasker, Tophane müşiri, kaptan paşa, adliye, hariciye, dahiliye, maliye, evkaf, maarif nazırları, zaptiye müşiri, sadaret müsteşarı, valide sultan kethüdası bulunuyordu. Meclis-i Hass-ı Vükela toplantıları ise çoğu zaman sadrazamın ya da hariciye nazırının konağında yapılırdı. II. Abdülhamid döneminde (1876-1909) Meclis-i Vükela yerine "Heyet-i Vükela" deyimi yerleşti.

Mecma-i Âsâr-ı Atika I:350b, 433b. Mecma-i Esliha-i Atika I:350b, 433b. Mecmua-i Ahbar IIL190b. Mecmua-i Cevâmi IL375c.

Mecmua-i Devair 19. yy'ın sonlarına doğru, Avrupa'daki benzerleri örnek alınarak İstanbul'da yapılmaya başlanan ilk apartmanlara "konutlar topluluğu" anlamında verilen Osmanlıca ad. Fakat çok geçmeden, Fransızca apartman sözcüğü yerleşti.

Mecmua-i Ebüzziya Ebüzziya Tevfik'in yayımladığı dergi, ilk sayısı 22 Ağustos 1880'de, son sayısı 16 Ağustos 1912'de çıktı. Önce ayda iki, sonra haftalık olarak yayımlandı. 32 yıllık süre içinde çıktığı süre 11 yıldır. 1886'da 53. sayı-

sından sonra Ebüzziya'nın Konya'ya sürülmesi sebebiyle yayımı durmuştur. 5 Mayıs 1911'de 94. sayıyla başlayan üçüncü dönem 159. sayıda sona erdi. Dönemin fikir adamlarının da yazı ve mektuplarını içermekle birlikte mecmuanın büyük kısmını dolduran Ebüzziya Tevfik'ti. Tarih, fen, edebiyat gibi konularda kendi düşünceleri kadar Avrupa basınından çevirdiklerini kendi yorumlarıyla aktardı. Böylece dergi tam bir ansiklopedik yayın niteliği taşıdı.



Mecmua-i Fünun mad. V:319a, IL70a,

Cemiyet-i llmiye-i Osmaniye II:404a Mecmua-i Havadis III:190b. Mecmua-i Kavanin IIL190b. Mecmua-i Saz ü Söz L202c. Mecmua-i Ulum »ft madde:

Cemiyet-i İlmiye II:403b



Yüklə 13,42 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   82   83   84   85   86   87   88   89   ...   162




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin