Afet Hukuku AÖF 2018



Yüklə 142,96 Kb.
səhifə2/3
tarix09.01.2019
ölçüsü142,96 Kb.
#94145
1   2   3

Devletler Özel Hukuku

Devletler Özel Hukuku, çeşitli devletlere mensup bulunan kişiler arasındaki özel hukuk ilişkilerine hangi devletin kanununun uygulanacağını veya açılacak davanın hangi devlet mahkemesinde görüleceğini gösteren hukuk kuralları ile birlikte kişilerin ve şeylerin tabiiyetini düzenleyen kurallarının oluşturduğu hukuk dalıdır.

. Devletler özel hukuku üç alt dalı bulunmaktadır. vatandaşlık hukuku, yabancılar hukuku , kanunlar ihtilafı hukukudur.

. Türk vatandaşlığı, doğumla veya sonradan kazanılır.

. Yabancılar siyasal haklardan ise yararlanamazlar.

. Görevli mahkeme, bir hukuki uyuşmazlığa hangi mahkemenin bakacağı ile ilgilidir. Yetkili mahkeme ise, neredeki mahkemenin davaya bakacağı ile ilgilidir.


. Medeni Usul ve İcra ve İflas Hukuku : Yargılamaya hâkim olan ilkeler ise tasarruf ilkesi, taraflarca getirilme ilkesi, taleple bağlılık ilkesi, hukuki dinlenilme hakkı, aleniyet ilkesi, usul ekonomisi ilkesi, dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğü, hâkimin davayı aydınlatma ödevi, yargılamanın sevk ve idaresi ve hukukun uygulanmasıdır.
. İstemin ya da istemin dayandığı kuralın niteliğine göre, hukuk davaları eda davaları, tespit davaları ve yenilik doğuran davalar olarak üç çeşittir.

. Eda davası yoluyla mahkemeden, davalının, bir şeyi vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkûm edilmesi talep edilir.

. Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir.

. Yenilik doğuran davalarda ise davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkiyi bozacak ya da değiştirecek veya kurulmasının karar verilmesi istenir.


. Davacı öncelikle bir dava dilekçesi hazırlayarak dava açar. Dava dilekçesi, mahkeme tarafından davalıya tebliğ edilir. Davalı isterse iki hafta içinde cevap dilekçesi hazırlar.

. Kamu hukuku, kamu tüzel kişisi olan devletin kuruluşunu, işleyişini, diğer devletlerle olan ilişkilerini, bununla birlikte devletle kişiler arasındaki ilişkileri de düzenleyen kurallar bütünüdür.

. Kamu hukukun başlıca dalları şunlardır: Anayasa Hukuku, İdare Hukuku, Ceza Hukuku, Devletler Genel Hukuku, Vergi Hukuku.

. Anayasa hukuku, bir devletin niteliği, temel yapısı, yasama, yürütme ve yargı gibi temel organları ile kişi hak ve özgürlüklerini düzenleyip güvence altına alan hukuk dalıdır.

. Eğer bu üç erk tek bir kişi veya organca kullanılıyorsa kuvvetler birliği, ayrı ayrı organlara bırakılmışsa kuvvetler ayrılı vardır.
. Devletler hukuku, uluslararası toplumun üyeleri arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk dalıdır. Devletler hukukunun gelişiminde üç önemli kırılma noktası bulunmaktadır. 1-Westphalia Barışı. 2-Milletler Cemiyeti’nin kurulması 3-Birleşmiş Milletler’in kurulmasıdır.

. Devletin genellikle üç unsurdan oluştuğu kabul edilmektedir. ülke, insan topluluğu , egemenlik veya örgütlenmiş bağımsız otorite.

. Günümüzde diplomatik temsil ilişkilerine uygulanacak en önemli kaynak 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi’dir.

. Misyon şefleri üçe ayrılır: Bunlar, devlet başkanları nezdinde akredite edilen Büyükelçiler veya Nonslar ile muadili rütbedeki diğer misyon şefleri; gene devlet başkanları nezdinde akredite edilen Murahhaslar, Elçiler ve Nonslar; son olarak da Dışişleri Bakanları nezdinde akredite edilen Maslahatgüzarlardır.


. devletler hukuku doktrin ve uygulaması uyuşmazlıkların barışçı yollarla çözülmesi için yöntemler geliştirmiştir. Barışçı çözüm yolları

diplomatik yollar, yargısal yollar ve milletlerarası örgütlerce çözüm
. Birleşmiş Milletler Andlaşması’nda kuvvet kullanımına izin verdiği istisnalar belirtilmiştir.

Bunlardan en önemlileri meşru müdafaa durumunda kuvvet kullanımı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla kuvvet kullanımıdır.


. Ceza hukuku, toplum yaşamını ve toplum düzenini korumak için, devletin yetkili organlarınca suç sayılan hukuka aykırı davranışları belirleyen, bu davranışlara verilecek cezaların ve bu cezaların nasıl uygulanacağını düzenleyen hukuk kuralıdır.

. Şekli ceza hukuku, ceza muhakemesi hukukudur. Ceza muhakemesi hukukunda

ceza yargılamasına ilişkin esaslar belirlenmektedir.

. Maddi ceza hukuku ise, hangi fiillerin suç olduğu ve suçlar için geçerli olan esaslar ele alınır .

. Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz.

. Belirlilik ilkesi gereği suç tespit eden ceza normları açık biçimde belirlenmelidir.

. Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz . Hâkim boşluk doldurma yetkisine sahip değildir.

. Bir diğer ilke de “orantılılık ilkesidir”. Buna göre, ağır fiile ağır ceza verilmelidir.

. Kusur ilkesi, fiil, ancak failin kendisine yükletilebilecek ise cezalandırılmasını öngörür. Böylece “kusursuz ceza olmaz”.

. ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi : Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu

Tutulamaz.

. şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği çok açık olmayan ve belirlilik ilkesi bakımından sorunlu olabilecek suçlarda hâkim sanık lehine karar vermesi gereklidir.

. Suç, hukuk düzeninin ceza tehdidiyle yasakladığı fiildir. Suçu işleyen kişiye fail denir. Bir fiilin suç sayılabilmesi için bazı unsurların bir arada bulunması gereklidir. Bu unsurlar üç başlık altında toplanabilir. Kanuni unsur tipikliktir. Tipiklik, işlenen fiilin kanunda düzenlenen suç tiplerinden birine uygunluğudur. Maddi unsur ise dışa yansıyan davranıştır. Yani kanuni tanıma uygun bir fiilin oluşmasıdır. Suçun manevi unsuru, fiilin kusurlu bir irade tarafından yapılmış olmasıdır. Kişinin irade gücü yoksa kusurdan bahsedilemeyeceği için ceza verilmez.
. Hukukumuzda suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adli para cezalarıdır.

Ülkemizde 1984 yılından sonra hiçbir ölüm cezası infaz edilmemiştir. Bu ceza 2004 yılında tamamen mevzuatımızdan çıkarılmıştır.

. hapis cezaları ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, müebbet hapis cezası ve süreli hapis cezasıdır.

. Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olmayan cezadır.

. Adli para cezası ise, beş günden az ve Kanunun aksine hüküm bulunmayan hallerde yedi yüz otuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması ile. (20- 100 tl)

. Şekli ceza hukuku olan ceza muhakemesi, suç haberinin alınmasından, hükmün kesinleşmesine kadar geçen dönemdir.

. İddianamenin kabulünden hükmün kesinleşmesine kadar geçen bu evreye ise kovuşturma evresi denir.
. İdare hukuku, devlet örgütünün kuruluşu ve yapısını, personelinin yetki ve sorumluluklarını, bu kişilerin özlük haklarının düzenlenmesini ve devletin bu kişiler eliyle yapacakları hukuki işlemlerinin niteliklerini inceleyen hukuk dalıdır.

. İdare hukukunun temel konuları;

idari yapı, kamu görevlileri, idari işlemler, kamu malları, yönetimin denetlenmesi ve kamu

hizmetleridir.

. İdarenin görevlerini yerine getiren örgüte idare teşkilatı denir.

. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin idari teşkilatı

merkezi (genel) idare teşkilatı ve yerel yönetim (mahalli idareler) dir.

. idareye, yaptıkları çalışmalarla işlemlerin hızlanmasını sağlayan ve idareye yön ve yol gösteren kurullar da bulunmaktadır. Bunlar



Danıştay, Sayıştay ve Milli Güvenlik Kuruludur.

. Taşra teşkilatı, il idaresi (il genel idaresi), ilçe idaresi ve bucak idaresinden oluşur. İl idaresi üç bölümden oluşur. Bunlar vali, il idare şube başkanları ve il idare kuruludur.


. Yerel yönetimler il özel idaresi, belediye ve köy idareleridir.

. Kişi yönünden yetki, hangi idari merciin işlem tesis etmeye yetkili olduğunu belirtir. Konu yönünden yetki, belirli konulara ilişkin kararların hangi idari makamlarca alınacağını ifade eder. Yer yönünden yetki, idari makamların konu yönünden sahip oldukları yetkiyi kullanabilecekleri coğrafi alanı ifade eder. Zaman yönünden yetki ise, idari makamın konu yönünden sahip oldukları yetkiyi kullanabilme süresini anlatır.


. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu dört tür kamu görevlisi biçimi öngörmüştür. Bunlar;

memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçilerdir.

. Geçici personel, bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet .

. Memurluk mesleğinin üç temel ilkesi vardır. Sınıflandırma, Kariyer, Liyakat.

. Kamu gücünü kullanan örgüt ve kişiler, idari yargılama sistemine tabidir. Bu sistemin üst organı Danıştay’dır.

. Kamu görevlisinin eylemi ayrıca suç oluşturuyorsa, idari yargı bu durumla ilgilenmez. Bu durum artık Ceza hukukunun alanına girmektedir.

. Vergi hukuku; Vergi Ceza Hukuku, Vergi İcra Hukuku, Vergi Yargılamama Hukuku, Uluslararası Vergi Hukuku Ve Vergi Usul Hukuku şeklinde dallara ayrılır.

. Vergi idaresindeki en üst birim Maliye Bakanlığı’dır.

. Vergilerin doğru bir şekilde uygulanabilmesi ve başarılı bir sonuç elde edilebilmesi için belirli vergi ilkelerine uymak gereklidir. Bunlar: 1-vergide adalet ilkesi, 2-Vergide kesinlik, 3-ekonomiklik ilkesi, 4-Vergide genellik ilkesi.
KARMA HUKUK

hukuk dalları hem devletin üstünlüğü hem de bireyler arası eşitliğin olduğu; hem kamu hem de özel hukuk özellikleri gösteren hukuk alanıdır.

. Belli başlı karma hukuk niteliğinde olan dallar İş Hukuku, Çevre Hukuku, Rekabet Hukuku ve Bilişim Hukukudur.

. İşçi, işveren ve devlet arasındaki çalışma ilişkilerini düzenleyen ve inceleyen hukuk dalına iş hukuku denir. amacı ekonomik yönden zayıf olan işçilerin korunmasıdır.

. işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir.

. Bireysel iş hukuku, işçi ile işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen kısımdır. İşçi ile işveren arasındaki hukuki ilişki iş akdi ile kurulur.

. İşçi açısından temel borç iş görme borcudur. işi şahsen ifa etmek ,özenle yerine getirmek, talimatlarına uyma borcu, sadakat borcu, rekabet etmeme borcu doğar.

. İşveren açısından ise ücret ödeme temel borçtur. gözetme borcu, eşit davranma borcu.

. Toplu iş hukuku, işçi sendikası ile işveren sendikası veya işveren sendikasına üye olmayan işveren arasındaki çalışma hayatından doğan ilişkilerini inceler.

. Toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmeyi ifade eder. Toplu iş sözleşmesi yazılı olarak yapılır. En az bir ve en çok üç yıl süreli olarak yapılabilir.

. Bir işçi sendikası toplu iş sözleşmesi akdetmek istiyorsa öncelikle yetki belgesi alması gereklidir.

. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.

. Çözüm yolları barışçı çözüm yolları ile grev ve lokavt olarak ayrılır. İşçi sendikası barışçı çözüm yollarını denemeden greve gidemez. Toplumun bütününü ilgilendiren grev, işçilerin topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti tamamen durdurmak veya işin mahiyetine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun bu yönde verdiği karara uyarak işi bırakmalarıdır.
. 2006 yılında yapılan değişiklikle Sosyal Sigortalar Kurumu tek başına sosyal güvenlik kurulu olarak düzenlenmiştir.

. Çevre hukuku, gelişen sanayileşme ile ortaya çıkan çevre kirliliği sonucu çevrenin korunmasını amaçlayan hukuk dalıdır.

. Rekabet Hukuku

Rekabet kanunları, serbest rekabeti kurma ve koruma amacıyla devletin piyasaya müdahale aracıdır.

. Kanunun amacı, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu hâkimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamaktır.

. Kanunun uygulanmasını gözetecek makam Rekabet Kurumu’dur.


. Bilişim hukukunun gelişimi sonucu, evrensel hizmet adı verilen yeni bir kavram hukukumuza girmiştir. Evrensel hizmet. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde coğrafi konumlarından bağımsız olarak herkes tarafından erişilebilir, önceden belirlenmiş kalitede ve herkesin karşılayabileceği makul bir bedel karşılığında asgari standartlarda sunulacak olan, internet erişimi de dâhil elektronik haberleşme hizmetleri ile bu Kanun kapsamında belirlenecek olan diğer hizmetlerdir.

. Güvenli elektronik imza, münhasıran imza sahibine bağlı olan, sadece imza sahibinin tasarrufunda bulunan güvenli elektronik imza oluşturma aracı ile oluşturulan, nitelikli elektronik sertifikaya dayanarak imza sahibinin kimliğinin tespitini sağlayan, imzalanmış elektronik veride sonradan herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığının tespitini sağlayan imzadır.

. Fikri hukukun konusunu fikri haklar oluşturur. Fikri haklar, iktisadi değer taşıyan fikri emek ürünleri teşkil eder.

. Fikri hakların korunması süreyle sınırlandırılmış bulunmaktadır. Mali hakların koruma süresi, eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.



. Fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklarla ilgili Kanun üç tür hukuk davası öngörmüştür.

1-tecavüzün ref ’i davası 2-tecavüzün men’i davası 3-tazminat davası


Bölüm 3

. Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer tehdit ve tehlikeler gelmektedir. KBRN

. Yavaş gelişen doğal afetlere şiddetli soğuklar, kıtlık, kuraklık örnek gösterilebilir.

. Hızlı gelişen doğal afetlere deprem, sel, su taşkını, toprak kaymaları, kaya düşmeleri, çığ, fırtına, hortum, yanardağ patlaması örnek olarak gösterilebilir.

. İnsan kaynaklı afetlere ise nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlar ve kazalar, endüstriyel kazalar, taşımacılık kazaları, aşırı kalabalıktan meydana gelen kazaları örnek verebiliriz.

. Farklı bir ayrım olarak da jeolojik afetler, klimatik afetler, biyolojik afetler, sosyal afetler ve teknolojik afetler şeklinde yapabiliriz.

. Jeolojik afetler; deprem, heyelan, kaya düşmesi, volkanik patlamalar, çamur akıntıları, tsunamiden oluşur.

. Klimatik afetler; sıcak dalgası, soğuk dalgası, kuraklık, dolu, hortum, yıldırım, kasırga, tayfun, sel, siklonlar, tornado, tipi, çığ, aşırı kar yağışları, buzlanma, orman yangınlarıdır.

. Biyolojik afetler; erozyon, orman yangınları, salgınlar, böcek istilasıdır.

. Sosyal afetler ise yangınlar, savaşlar, terör saldırıları ve göçlerdir.

. teknolojik afetler ise maden kazaları, nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlar ve kazalar, sanayi kazaları ve ulaşım kazalarıdır.
. Türkiye, Azor Adalarından başlayıp Güneydoğu Asya’ya kadar uzanan Alp – Himalaya deprem kuşağında yer

almaktadır.

. zonlar Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı, Güneydoğu Anadolu Bindirme Kuşağı ve Ege Graben sistemidir.

. Türkiye, deprem risklerine göre 1996 yılında bir deprem haritası ortaya koymuştur. Bu haritaya göre Türkiye beş bölgeye ayrılmıştır.

. Yer ivmesinin

0.40 g ve daha büyük olması beklenen bölgeler I,

0.30-0.40 g arasında olması beklenen bölgeler II,

0.20-0.30 g arasında olması beklenen bölgeler III,

0.10-0.20 g arasında olması beklenen bölgeler IV

0.1g’den küçük olması beklenen bölgeler V’inci derece deprem bölgesi olarak belirlenmiştir.

. Haritaya göre Türkiye yüzölçümünün %43’si birinci derece deprem bölgesinde yer almaktadır.
. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, 2012- 2023 Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı’nı düzenlemiştir.

Hazırlanan plan üç eksen üzerine kuruludur. 1-depremleri öğrenmek, 2-güvenli yerleşme ve depreme dayanıklı yapılaşmanın sağlanması, 3-depremlerin etkileriyle baş edebilmek için gereken önlemlerin alınmasıdır.

. Ulusal Strateji Planı, afet sonrası müdahale planı geliştirilmesini, afetlerde sağlık organizasyonun geliştirilmesini, hasar tespitinde bilgi paylaşımı ve işbirliğinin sağlanmasını düzenlemiştir.
. Tsunaminin deprem harici oluşum nedenleri volkan patlaması, zemin kayması ve nükleer patlamadır. Tsunami en çok Pasifik kıyılarında meydana gelmektedir. Tsunami oluşturan depremler genel olarak sığ odaklı ve 6.0 şiddetinden daha fazladır.

. Türkiye’de ise tsunami izleme sistemi Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından takip edilmektedir.


. Erozyon Latince kökenli olup, kelime anlamı kemirmedir. Toprakların doğal ya da dış kuvvetlerin etkisiyle, oluştukları yerlerden aşınıp, taşınması ve başka yerlerde birikmesine erozyon denilmektedir.

. su, erozyon oluşumunda en etkin maddedir.

. sıcaklık değişimleri ve biyolojik etmenler de erozyon yapan etkenlerdir. Yaz-kış, gece-gündüz arasındaki sıcaklık değişimleri ile ani sıcaklık değişimleri erozyonu etkilemektedir.

. Erozyonu jeolojik erozyon (doğal) ve hızlandırılmış erozyon (insan kaynaklı) olarak ikiye ayırabiliriz.


. Dünyada en çok görülen sel olayları akarsu taşkınlarından meydana gelmektedir.

. Ekonomik gelişme faaliyetinin yoğun bir biçimde devam ettiği şartlarda ,havza bütünündeki hidrolojik dengeyi bozmakta ve sonuçta büyük miktarda can ve mal kaybına yol açan taşkın afetlerinin gözlenmesine neden olmaktadır.

. Ayak bileğine kadar olan sel suyu bir insanı; dizimize kadar olan sel suları ise otomobilleri sürükleyip götürebilir.
. Heyelan, kayalardan, döküntü örtüsünden veya topraktan oluşmuş kütlelerin, yer çekimin etkisiyle, bulundukları yerlerden koparak yer değiştirmesine denir.

. Nedenleri: Eğim, insan faktörü, toprağın su ile doygunluğu, toprağın yapısı, tektonik yapı, bitki örtüsü

. toprağın su ile doygunluğu: Fazla yağış alan toprak belirli bir doyuma ulaştıktan sonra plastisite ve likidite sınırlarına erişir. Herhangi bir sarsıntı sonucu sıvılaşan toprak kaymaya başlar. Su, ayrıca denge açısını küçülterek,

ağırlığı arttırarak ve sürtünmeyi azaltarak heyelanı kolaylaştırır.

. Genel olarak heyelan terimi ile açıklanan bu hızlı kütle hareketleri asıl heyelanlar, göçmeler ve toprak kaymaları olmak üzere üçe ayrılır.
. Kuraklık, yağışların kaydedilen normal düzeylerin önemli ölçüde altına düşmesi sonucu arazi ve kaynak üretim sistemlerini olumsuz etkileyen ve ciddi hidrolojik dengesizliklere yol açan doğal olayı ifade eder.

. Kuraklığın üç çeşidi bulunmaktadır.



1-meteorolojik kuraklık : Uzun bir zaman içinde yağışın belirgin şekilde normal değerlerin altında seyretmesi olarak tanımlanır. süresi en az otuz yıldır.

2-Tarımsal kuraklık : toprakta bitkinin ihtiyacını karşılayacak miktarda su bulunmaması olarak tanımlanabilir.(bitki kökünde su olmaması)

3-hidrolojik kuraklık : Meteorolojik kuraklığın uzun sürmesi sonucu oluşur. Yeraltı su kaynakları, yüzey suları veya yağış dönemlerinin etkisi ile ilişkilidir. Uzun süre yağışların olmaması yeraltı suları, göller ve nehirlerin seviyesinde keskin düşüşlere neden olmaktadır.
. Çığın oluşmasına genel olarak yağış, rüzgâr, yamaç eğim açısı, bakı, sıcaklık, zayıf kar tabakaları, yamaç örtüsü etki etmektedir.

. Kar yağışı çığın oluşmasında önemli bir etmendir. Mevcut karın üstüne yağan 25 cmlik bir kar kütlesi bile çığ oluşmasına neden olabilir.

. 28 ile 45 derecelik yamaç eğimleri, riskli eğimler olarak kaydedilmiştir.

. Kar kütlesi 50 derece ve üstü yamaçlarda tutmadığı için kısa aralıklarla akma şeklinde kar kütle hareketi görülür.


. Ülkemizde de özellikle Akdeniz iklimi bölgesindeki ormanlarda yazların kurak geçmesi yangın oluşumuna

zemin hazırlamaktadır. Orman yangınları 3’e ayrılır : 1-toprak yangını, 2-örtü yangını 3-tepe yangınıdır.

. Türkiye’deki orman yangınlarının en önemli kaynağı insandır.

. Orman yangınlarının çıkış nedenlerini beş gruba ayırabiliriz.

1-kasten, 2-ihmal ve dikkatsizlik, 3-kaza, 4- yıldırım, 5-nedeni bilinmeyen.

. Ormanların yangından korunması faaliyeti üç ana başlık altında toplanabilir.

Bunlar koruyucu tedbirler, önleyici tedbirler ve söndürmedir.
. Anayasayı incelediğimiz zaman kimi afetlere karşı devlete önlem alma yükümlüğü yüklemiştir. Bunlar:

Erezyon, kamulaştırma, sağlık hizmetleri, ormanların korunması.


. Tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar sebepleriyle olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde bulunan 18 - 60 yaşları

arasındaki bütün vatandaşlar, olağanüstü hal sebebiyle kendilerine verilecek işleri yapmakla yükümlüdürler.



AFETLE İLGİLİ KANUNLAR
. Ülkemizde 1985 tarihli, Olağanüstü Hal Kanunu yürürlüktedir.

. .2009 tarihli 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun



. 1959 yılında Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlarına

Dair Kanun

. 1995 tarihinde 4123 sayılı Tabii Afet Nedeniyle Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanun Kanuna göre yiyecek, içecek, çadır gibi afet bölgesinde kullanılacak her türlü taşınır

mallar Kızılay koluyla bu bölgelere aktarılacaktır.



. 1958 tarihinde 7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu

. 2012 tarihinde kabul edilen 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu
AFETLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

Yönetmelikler, Başbakanlık, bakanlar ve kamu tüzel kişileri tarafından, kendi görev alanlarıyla ilgili olmak üzere, kanunlar ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere çıkartılan düzenleyici işlemlerdir.

. Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliği

. Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik Ve Nükleer Tehlikelere Dair Görev Yönetmeliği
. Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliği amacı; afet ve acil durumlara müdahalede ihtiyaç duyulacak tüm güç ve kaynakları ulusal ve yerel düzeyde planlamak, bu güç ve kaynakların olay bölgesine hızlı ve etkin bir şekilde ulaştırılmasını sağlamak, müdahale hizmetlerini ve bu hizmetlerin koordinasyonundan sorumlu ana ve destek çözüm ortaklarının ve yerel düzeyde sorumlu birimlerin görev ve sorumlulukları ile planlama esaslarını belirlemektir.

Bölüm 4


Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Teşkilatı ve Görevleri
. Ülkemizde doğal afetlere ilişkin politikalar ilk olarak 1939 Erzincan Depremi sonrası geliştirilmeye başlanmış; 1959 yılında çıkarılan 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun ile konuyla ilgili yasal boşluk giderilmeye çalışılmıştır.

. 17 Ağustos 1999 tarihinde büyük can kaybına ve geniş çaplı hasara neden olan Marmara Depremi, ülkemizde afet yönetimi konusunun tekrar gözden geçirilme zorunluluğunu acı bir şekilde ortaya koymuştur.

. Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü kapatılarak, Başbakanlık’a bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) bünyesinde tek bir çatı altında toplanmıştır. Söz konusu kurumlar 2009 yılında çıkarılan 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının

Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun.

. Afetlere ilişkin ülke çapında görev yapan resmi kurul ve kuruluşlar olarak, Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu, Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu, Deprem Danışma Kurulu ve AFAD sayılabilir.

. Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu: Bakan seviyesi, Yılda 2 toplantı. Görevi planları onaylamak.

. Acil Durum Koordinasyon Kurulu : Müsteşar seviyesi. Yılda 4 toplantı. Görevi “afet ve acil durum hâlleri öncesinde hazırlık ve zarar azaltma, afet

ve acil durum hâlinde müdahale, sonrasında ise iyileştirme çalışmalarını değerlendirmek, bunlara ilişkin alınacak önlemleri belirlemek, bu önlemlerin uygulanmasını sağlamak ve denetlemek, kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları arasındaki koordinasyonu sağlamak.

. Deprem Danışma Kurulu : Başkanı AFAD başkanı. Yılda 4 toplantı. Görevi, “depremden korunmak, deprem zararlarını azaltmak, deprem sonrası yapılacak faaliyetler hakkında öneriler sunmak ve depremle ilgili araştırmalar için politikaları ve öncelikleri belirlemek”tir.

. Üç kurulun sekretaryasını AFAD yapar.

. Afet türlerine yönelik olarak da Bakanlar Kurulu kararı ile afet danışma kurulları kurulabileceği düzenlenmiştir.

. AFAD, misyonunu; “Afetlere dirençli toplum oluşturmak”

. AFAD’ın vizyonu ise; “Afet ve acil durumlar ile ilgili çalışmalarda sürdürülebilir kalkınmayı esas alan risk odaklı, etkin, etkili ve güvenilir hizmet sunan uluslararası düzeyde model alınabilecek yönlendirici ve koordinatör bir kurum olmak.”

. ülkemizde yeni bir afet yönetim modeli uygulamaya konulması planlanmış ve önceliğin ‘Kriz Yönetimi’nden ‘Risk Yönetimi’ne verilmesi planlanmıştır. Günümüzde ‘‘Bütünleşik Afet Yönetimi Sistemi’’ yöntemini benimseyen AFAD.

. AFAD’a ayrıca diğer kamu kurumları gibi görev alanına giren konularda düzenleme yapma yetkisi verilmiştir. Söz konusu düzenlemeler, yönetmelik, yönerge, genelge, tebliğ gibi idari işlemler yapılacaktır.

. AFAD, afetlere ilişkin çalışmalar yapmak üzere, ilgili daire başkanının teklifi ve Başkanın onayıyla çalışma grupları oluşturabilir.


Yüklə 142,96 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin