Avustralya'nın ilk denizaltısının enkazı, 103 yıl sonra bulundu. HMAS AE-1 adı denizaltı müttefik devletlere ait olup, I. Dünya Savaşı sırasında kaybolan ilk denizaltıydı. 1914 yılında kaybolan denizaltı 35 kişilik mürettebata sahipti. Enkaz, Papua Yeni Gine açıklarındaki York Dükü adaları yakınlarında, yaklaşık 300 metre derinlikte bulundu. Enkazın bulunması Avustralya denizcilik tarihinin en büyük keşiflerinden biri olarak değerlendiriliyor.
21.12.2017 Kruvaziyerle turist getirenlere mevsimsel destek geliyor
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, kruvaziyerle turist getiren seyahat acentelerine, mevsimselliği dikkate alarak turist başına 25 ile 35 dolar arasında değişen miktarlarda destek verilmesinin ve bu destek kapsamındaki limanların sayısının da arttırılmasının planlandığını bildirdi.
Turizmde 2016'da yaşanan ciddi düşüşün ardından bir yıl içerisinde çok hızlı bir toparlanmanın yaşandığına işaret eden Kurtulmuş, "Gerçekten bu her türlü takdirin üstündedir. Allah'a çok şükür, herhalde 2017 sonu itibarıyla 31,4 milyon turist gelmiş olacak ve 26 milyar dolar gibi bir turizm geliri elde edeceğiz. Bu fevkalade güzeldir. Çok kısa bir süre içerisinde toparlanmış oluyoruz." dedi.
Kurtulmuş, Türkiye'ye 10 ayda gelen turist sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 arttığına dikkati çekerek, yıl sonu itibarıyla elde edilmesi beklenen rakamların Türkiye'nin ekonomik gelişmesinden çok daha üstte bir büyümeyi ifade edeceğini vurguladı. 2018'de 2014 rakamlarına ulaşılacağını belirten Bakan Kurtulmuş,
“2019'da da 38 milyon turist seviyesine gelmeyi ümit ediyoruz. 2023'te de 50 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm hedefini de inşallah, oraya odaklandık, onu da elde etmiş olacağız “dedi.
Bakan Kurtulmuş, Türkiye'ye kruvaziyerle turist getiren A Grubu seyahat acentalarına yolcu başına 30 dolar teşvik verilmesine ilişkin destekle ilgili de "dönemsel sistemi" içeren yeni bir çalışmayı planladıklarını bildirdi.
Turizm desteklerini mevsimselliği ön plana alarak 12 aya yayılacak şekilde vermeyi istediklerini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Kruvaziyer desteklerinde de hem gelinen limanların sayısını arttıracağız hem de yine mevsimselliği dikkate alacağız. Diyelim ki yüksek sezonda getirene 25 dolar, ölü sezonda getirene 45 dolar, normal sezonda ise 35 dolar turist başına destek vereceğiz. Yani desteği hem çeşitlendirerek hem de gelinen liman sayılarını arttırarak çok daha güçlü bir teşvik sağlamış olacağız."
21.12.2017 Gemi ihracatı 2017 yılında yüzde 60 arttı
Kasım sonunda yüzde 50 artışla 1 milyar 217 milyon dolarlık ihracata ulaşan gemi inşacılar, aralığın ilk iki haftasında da 100 milyon dolara yakın ihracat yaptı.
GYİB Başkanı Başaran Bayrak, 2017'yi yaklaşık yüzde 60 ihracat artışı ile 1 milyar 350 milyon dolar seviyelerinde kapatmayı öngördüklerini söyledi.
Geçtiğimiz yıl ihracatta büyük düşüş yaşayarak, 1 milyar dolar barajını aşamayan gemi inşacılar, 2016'yi 815 milyon dolarla kapamıştı. Sektör 2017'de ise hızlı yükselişe geçmiş, özellikle yılın ikinci yarısında üst üste ihracatını en fazla artıran sektör olmuştu. Gemi inşacıların toplam ihracattan aldığı pay da bu yıl tarihinde ilk kez yüzde 1'i geçmişti. Kasım ayında sektör geçen yılın kasım ayına göre düşüş yaşasa da 11 aylık toplam ihracat yüzde 50 artışla 1 milyar 217 milyar dolara ulaştı. Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği(GYİB) Başkanı Başaran Bayrak, aralık ayında da ihracatın iyi gittiğini belirterek, "Kasım ayında 125 milyon dolarlık ihracat yaptık. Bir önceki yıla göre düştük ancak yıl bazında baktığınız zaman 11 ayda 1 milyar 217 milyar dolarlık bir ihracat yaptık. Bu da 2016 yıla göre yaklaşık yüzde 50 artış anlamına geliyor. 2016'da 815 milyon TL'de kalmıştık. Sanayi sektörleri içerisinde en başarılı sektörlerden biri olduk bu sene. Aralık ayı iyi gidiyor. 14 aralık tarihine kadar 86 milyon dolarlık ihracat yaptık. 2016'yı 1 milyar 350 milyon dolarlık ihracat rakamıyla kapatacağımızı öngörüyoruz" dedi.
2. el satışları ihracatı artırdı
İhracattaki bu artışta armatörlerin 2. el gemilerini satmaya başlamasının da etkili olduğunu dile getiren Başaran Bayrak, "Yapılan ihracatın tamamı yeni inşa satışlarından kaynaklanmıyor. 2. el gemilerin yurt dışına satılması da ihracat rakamlarına yansıyor. Satış yapıların bazıları ise reel satışlar olmayabiliyor. Çünkü bayrak değiştiren armatörler oluyor bu da ihracat sayılabiliyor. Oranlara baktığımız zaman yapılan ihracatın yaklaşık yüzde 50'sinin üretici firmalar, kalan yüzde 50'sinin ise armatörlerin sattığı ikinci el gemilerden kaynaklandığını görüyoruz" diye konuştu.
"2018'de düşüş yaşanabilir"
Bu yıl yaşanan artışa rağmen 2018 yılından çok umutlu olmadıklarını dile getiren Başaran Bayrak, "2018'de ihracatın düşmesinden endişe ediyoruz. Siyasi belirsizlikler bizi çok etkiliyor. Özellikle en önemli pazarımız olan Avrupa'da Türkiye'ye sipariş vermek konusunda tereddütlü davranıyorlar. Türk bankalarının teminat mektupları kabul edilmiyor. Siparişlerin bazıları çevre ülkelere kayıyor. Sanki burada savaş varmış gibi davranıyorlar. Benim tahminim önümüzdeki yıl bu yılki kadar başarılı olamayabileceğimiz yönünde." şeklinde konuştu.
İş adamlarımıza yurt dışı seyahatlerinde uygulanan kötü muamele bir süredir ciddi bir soruna dönüşmüş durumda. Çin’de yaşanan odaların basılması olayından sonra TOBB, soruna el koyarak olayları raporlamaya başladı.
Türk iş dünyasının çatı örgütü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), iş adamlarının yaşadığı vize krizine el koyuyor. Son dönemde birçok Türk İş adamı ticaret amaçlı gideceği ülkelerden vize başvurusunda ret alırken, vize alan diğer pek çok iş adamı ise kötü muameleye maruz kalıyor. İş adamları Almanya’da köpekler tarafından aranıp saatlerce bekletilirken, Çin’de gece yarısı odaları basılıp aranmaya maruz kalıyor.
Bu konuda gelen şikayetlerin artması TOBB’u harekete geçirdi. Çok sayıda iş adamının benzer sorunlar yaşadığını dile getiren TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete, gelen şikayetleri raporlayarak hem yurt içinde hem de yurt dışında ilgili makamlara sunmaya başladıklarını söyledi.
Mete, TOBB’un ana görevinin ticaretin önündeki engelleri aşmak olduğunu vurgulayarak, iş adamlarının vize sorunları konusunda şikayetlerinin arttığını ve bu durumun TOBB’u harekete geçirdiğini söyledi. Mete, “Bir ülke ile ticaret yaptığınızda en önemli konulardan biri o ülkeden vize almak. O ülkeden vize alamazsanız ticaret yapmanız mümkün değil. Son dönemde vize konunda iş adamlarımızdan çok sayıda şikayet almaya başladık. Bir kısmı iş amaçlı gittiği ülkelerden vize alamazken bir kısmı ise gümrükte çok kötü muameleye maruz kalıyor. Gelen şikayetlerden yüzlerce iş adamımızın benzer sıkıntılar yaşadığını anlıyoruz” dedi.
İş dünyasından gelen şikayetlerin her birini örnek olarak olay, olay yeri ve kişi ve firma isimleri şeklinde raporlayarak hem yurt içinde hem de yurt dışında ilgili makamlara sunduklarını ifade eden Mete, “Somut örnekler çok daha etkili oluyor. Bunları çok önemsiyoruz. Gelen şikayetleri öncelikle sorun yaşadığımız ülkedeki bizimle aynı faaliyeti yürüten ticaret odaları birliklerine aktarıyoruz. Bu konuda girişimlerde bulunmasını istiyoruz. Türkiye’de ise bu konu ile birebir ilgili olan ekonomi bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı’na yaşanan olayları iletip, daha sonra da takipçisi oluyoruz. Şikayet geldikçe aktarmaya devam edeceğiz” dedi.
Singapur’a seyahat eden bir grup iş adamının havalimanında gümrükte saatlerce tutulduğunu ve kötü muameleye maruz kaldığını dile getiren Mete, “Aslında ticaret yaptığımız ülkelerdeki iş adamlarıyla birebir sorun yaşamıyoruz. Onlar da bizimle iş yapmak istiyorlar” dedi. Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak da birçok Türk iş adamının son dönemlerde vize konusunda büyük sorun yaşadığını ve kötü muamele gördüğünü belirterek, “Türk iş adamlarına karşı bir taciz ve mobingle karşı karşıyayız. Almanya’da köpeklerle sadece Türk yolcuları arıyorlar, Singapur’da üç dört saat bekletiliyoruz, Çin’de iş adamlarımız gece yarısı yataktan kaldırıyorlar. Sıkı bir aramaya maruz kalıyorlar. İş yapmaya giderken bu tür olaylara maruz kalmak çok üzücü. Umarız en kısa zamanda sorunlar çözülür” dedi.
Türkiye ‘Kısıtlanmış Ülke’ Kapsamına Alındı
Avrupa ülkelerinin yanı sıra Çin, Singapur, Dubai gibi ülkelerde de Türk iş adamları önemli sorunlar yaşıyor. Halim Mete, Özellikle Çin ile ilgili çok şikayet aldıklarını belirterek, “Çin’in sanıyorum kendi iç güvenlik sorunu var. Bu nedenle kontrolleri artırmışlar. Türk iş adamlarının en çok sorun yaşadığı ülkelerden biri de Çin oldu” dedi.
Dubai’de Türkiye ‘kısıtlanmış ülke’ statüsünde. Esko Marine Genel Müdürü Erhan Esinduy, Çin ve Dubai’de yaşadıkları sıkıntıyı şu şekilde özetledi:
Çin Havalimanı’nda iki Türk iş adamı olarak özel bir odaya alındık. Saatlerce bekletildik. Üzerimiz arandıktan sonra bilgisayarımız, USB’lerimiz hepsinin içine bakıldı. Herkes geçti sadece iki Türk iş adamı olarak biz odaya alındık. Yine geçenlerde Dubai’de bir gemiye çıkacaktım Liberya bayrağı adına. Dubai’de ‘Mission Vize’ diye bir şey var. Gemiye çıkabilmek için özel bir vize gerekiyor. Orada da reddedildik. Çünkü Türkiye ‘restricted- nationality’ yani ‘kısıtlanmış ülke kapsamına alınmış.
Sektör temsilcilerine göre hükümet vize başvurularında Türk iş adamlarına zorluk çıkaran, gümrükte ekstra kontrollere ve ekstra kötü muameleye maruz bırakılan ülkelere çeşitli yaptırımlar uygulamalı. Halim Mete ise bu konuda, “Benzer durumlar daha önce oldu. İran taşımacılıkta sorun çıkarınca bizim ülkemiz de resti çekti ve bu şekilde konu tamamen olmasa da kısmen çözüldü. Belki bizim de yaptırım uygulaması için hükümetimizi cesaretlendirmemiz gerekiyor” dedi.
Dubai’deki Gulf Ship Management Genel Müdürü Captan Behzat Esinduy ise “İnanıyorum ki, hükümet sorun çıkaran bu devletlerle kontratlarını gözden geçirip, ithalata bir takım yasaklar getirir, ya da gerekli diğer tedbirleri alırsa bu iş çözülebilir. Avrupa vatandaşlarına da benzer yaptırımlar uygulanmalı. Avrupa’da serbest dolaşım beklerken bu şekilde aşağılayıcı muameleye maruz kalıyoruz. Biz mesela Çin’den aldığımız bir red üzerine 8 milyon dolarlık havuz işimizi başka ülkeye yatıracağımızı bildiren bir mesaj attık. Bunun üzerine geri adım atıldı. Devletimizin elinde bundan daha büyük imkanlar var” dedi.
ABD’nin Türkiye Büyükelçiliği, Türk vatandaşlarının vize işlemi randevuları için en erken tarihin 2019 Ocak ayı olduğunu açıkladı. ABD Türkiye Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, 2019 Ocak ayından önceki randevu tarihlerinin dolu olduğu, ancak ABD’yi ziyaret etmek isteyen Türk vatandaşlarının vize işlemleri için 2019’un Ocak ayından itibaren randevu alabilecekleri belirtildi. Türkiye dışında yaşayan Türk vatandaşlarının da 2019 yılının Ocak ayından itibaren vize işlemleri için randevu alabileceği de belirtilen büyükelçilik açıklamasında, şu anda geçerli ABD vizesine sahip olan Türk vatandaşlarının ABD’ye giriş yapabileceği ifade edildi.
Büyükelçilik tarafından yapılan açıklamada, hızlandırılmış vize başvurularının reddedilmesi durumunda, Türk vatandaşlarının ikamet etmeseler bile başka bir ülkenin ABD Büyükelçiliği’nde başvuruda bulunabilecekleri belirtildi. Açıklamada, hali hazırda vize başvurusu bulunan Türkiye vatandaşlarına başvurularının iptal edilmesi durumunda kendilerine haber verileceği, ancak, ABD Büyükelçiliği tarafından bir bilgilendirme yapılmadığı sürece vatandaşların başvuru tarihlerinde bir değişim olmayacağına da dikkat çekildi.
20.12.2017 Çin'in artan talebi LNG fiyatlarını yükseltti
Şimdiye kadar yüklü alımlarıyla petrol fiyatlarının şekillenmesinde pay sahibi olan Çin şimdi de küresel sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) piyasasında önemli bir oyuncu haline geliyor. Çin'in artan talebi LNG fiyatını 3 yılın en yüksek seviyesine çıkardı.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çi'in üst düzeye ulaşan hava kirliliğiyle mücadele politikaları enerji sektöründe önemli bir dönüşüme neden oluyor. Şimdiye kadar dünya petrol piyasası üzerinde büyük etkileri olan ve yüklü alımlarıyla petrol fiyatlarının şekillenmesinde pay sahibi olan Çin şimdi de küresel sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) piyasasında önemli bir oyuncu haline geliyor.
Temiz enerji kullanımı stratejisi kapsamında kömürden uzaklaşan Çin'in doğalgaz ve LNG'ye yönelmesi Asya'da fiyatları son üç yılın en yüksek seviyesine çıkardı. Asya'da Ocak vadeli spot fiyatlar 10.50 $/mm Btu seviyesine çıktı. Şubat kontratları da neredeyse aynı seviyeden işlem görüyor. Fiyatların yükselmesinde Güney Kore ve Japonya'nın talebiyle, geçtiğimiz günlerde Avrupa'nın arzında meydana gelen aksama da etkili oldu.
LNG piyasası hava kirliğiyle mücadele eden Çin'in etkisiyle hızlı bir büyüme trendine girdi. Şu an droğalgaz piyasasının yüzde 10'u büyüklüğe erişen LNG 190-2011 döneminde yıllık ortalama yüzde 8 büyüme hızıyla 72 milyar metre küpten (bcm) 327 bcm seviyesine gelmişti. 2011-2015 döneminde ise yatay bir seyir izlemişti. 2016 yılından itibaren ise Çin'in talebiyle LNG pazarında büyüme yeniden hızlandı. Dünyada geçtiğimiz yıl LNG talebi 2016'da 265 milyon tonlanla yaklaşık 500 milyon hanenin bir yıllık enerji ihtiyacını karşılamaya yetecek seviyeye ulaştı. Çin'in LNG ithalatı yüzde 20 artarak 27 milyon tona çıktı. Böylelikle Çin küresel LNG ithalatı içindeki payı yüzde 10'u aştı. Diğer yandan ülkenin kömür ithalatının artış hız kestiği görülüyor. Ocak-ekim döneminde ithalat 226 milyon tonla geçen yıla göre daha az artış gösterdi. Çevre kirliliğinin alarm Başken Pekin ve yakınındaki bölgeler 2020 yılına kadar kömür tüketimlerini 300 milyon ton aşağı çekmeyi planlıyor.
Asya en büyük ithalatçı bölge
Asya geçtiğimiz yıl 48.6 milyon tonluk ithalatıyla Avrupa'yı geride bırakarak dünyada en büyük ithalatçı bölge oldu. Şu an dünyanın en büyük LNG ithalatçıları yıllık 85 milyon tona yakın alımıyla Japonya ve 33 milyon tonu aşan ithalatıyla Güney Kore. Çin, LNG ithalatında yüzde 10.5 civarındaki payı ile 3'üncü sırada bulunuyor. Yıllıkithalatı 6 milyon tona yaklaşan Türkiye'nin küresel LNG ithalatındaki payı 2016 itibariyle yüzde 2.2.
Boston Consulting Group, talebin yükseliş bölgesinde kalmaya devam edeceği tahmininde bulunuyor ve temel senaryosuna göre 2015-2025 yılı arasında talebin 559 bcm düzeyine çıkacağını öngörüyor. Sadece Çin ve Hindistan'ın alımlarının ise 133 bcm'ye çıkacağı tahmin ediliyor.
Niş LNG pazarları doğuyor
Son yıllara kadar LNG pazarında Japonya, Güney Kore, Avrupa gibi beli başlı oyuncular vardı. Bunlar düşük riskli ve uzun vadeli kontratların yapıldığı ülkeler. Ancak son 10 yılda yeni talyep kaynakları ortaya çıktı. 190'da LNG ithal eden ülke sayısı 9 iken, 2015 yılında bu sayı 31'e yakseldi. 2014-206 arasında ise beş yeni pazar doğdu; Mısır, Pakistan, Ürdün, Letonya ve Polonya. Bu beş ülkenin geçtiğimiz yıl toplam talebi İspanya ve İtalya'nın talebini yakaladı. 2025 yılına kadar başka ülkelerin de LNG ithalatına başlaması bekleniyor. Bangladeş, Filipinler, Malezya, Endonezya, Bayreyn, Panama, Uruguay, Kolombiya, Kayipler, Fas ve Güney Afrika bu ülkeler arasında.
Dostları ilə paylaş: