1980-2000YıllarıArasındakiDönem Bu dönemde halkla ilişkilerin profesyonelleşmesini tamamladığı ve ileri ülkelerdeki düze- yi yakaladığı söylenebilir. 1980-2000 yılları arasında kamu ve özel kuruluşlar ile belediye- lerde halkla ilişkiler birimlerinin sayısı artmış, yeni meslek örgütleri ve ajanslar kurulmuş, halkla ilişkiler eğitiminde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.
24 Ocak kararları olarak anılan ve 1980 yılında yapılan düzenlemeyle, ülkemizde ser- best pazar ekonomisine geçişe imkân tanınmıştır. Bu kararlarla ayrıca, yabancı sermaye teşvik edilmiş, yurtdışı müteahhitlik hizmetleri desteklenmiştir. Bunun sonucunda ku- rumlar arasında rekabet artmış ve başarıyı yakalamak isteyen firmalar halka önem ver- menin zorunluluğunu görmüşlerdir. Bu durum ülkemizde halkla ilişkilerin gelişimine önemli katkı sağlamıştır.
1980-2000 yılları arasında ülkemizdeki halkla ilişkilerin gelişimiyle ilgili ana noktalar aşağıda verilmektedir:
1980’li yıllardan itibaren halkla ilişkiler eğitim veren yükseköğrenim kurumları, Basın Yayın Yüksek Okulu adını almışlardır. Bu okullarda, gazetecilik ve halkla ilişkiler bir bölüm halinde eğitime devam etmiştir.
1983 yılı ve daha sonra yapılan genel seçimlerde, siyasal halkla ilişkiler çalışmaları yoğunluk kazanmıştır. Lider ve adaylar, kampanyalarında modern halkla ilişkiler ve siyasal iletişim tekniklerini kullanmaya başlamışlardır.
Başbakanlık ve çeşitli bakanlıkların halkla ilişkileriyle ilgili olarak 1984 yılında yasal düzenleme yapılmıştır. Buna göre bakanlıklarda değişik isimler altında hizmet veren birimler “Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği” haline getirilmiştir (Tortop, 1986: 23).
1985 yılında İzmir Halkla İlişkiler Derneği kurulmuştur (Peltekoğlu, 2007: 131).
Ülkemizin önemli ajanslarından IMAGE Halkla İlişkiler, 1987 yılında Betül Mar- din tarafından kurulmuştur (www.image-pr.net/tr/html/image.html).
Ankara Halkla İlişkiler Derneği 1990 yılında kurulmuştur (www.ahid.org.tr/tr/dernek.html).
Günümüzün en önemli üç halkla ilişkiler ve iletişim ajansları olan Bersay, Global Tanıtım ve ORSA 1990 yılında faaliyete geçmiştir (Peltekoğlu, 2007: 132).
1990 yılında, ülkemizin ilk özel televizyon kanalı Magic Box (Star 1) kurulmuştur.
1991 yılında Kamu Yönetimi Araştırma Projesi tamamlanmıştır. Kısaca KAYA Projesi olarak da adlandırılır. Daha önce yapılan MEHTAP Projesine benzer bir çalışmadır. Proje raporunda halkla ilişkilere yedi sayfa ayrılmıştır. Öncelikle kamu yönetiminde halkla ilişkilerle ilgili sorunlara dikkat çekilmiş ve çözüm önerileri sı- ralanmıştır. Raporda; kamu yönetiminde halkla ilişkilerin öneminin yeterince an- laşılamadığı, birimlerde uzman personel ve kadro sorunlarının bulunduğu, kamu personelinin halkla ilişkiler konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı vurgulanmıştır. Çözüm önerileri olarak; halkın bilgi edinme hakkının önemle dikkate alınması, Ba- sın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün Devlet Enformasyon Başkanlığı’na dönüştürülmesi ve bu kurumun halkla ilişkilerle ilgili çalışmaları koordine etmesi dile getirilmiştir. Yine raporda, kamu kuruluşlarındaki halkla ilişkiler birimlerinin görev tanımlarının yapılması, bakanlık sözcülüğü sisteminin kurulması, halkla iliş- kilerle ilgili yüksek eğitim programlarının geliştirilmesi ve desteklenmesi, bu alanda- ki yetişmiş insangücü sorununun en kısa sürede çözümlenmesi gibi öneriler sıralan- mıştır (Kamu Yönetimi Araştırması Genel Rapor, 1991: 44-50).
1992 yılında iletişim fakülteleri kurulmuştur. Daha önce halkla ilişkiler eğitimi- ni veren Basın Yayın Yüksek Okulları bu dönemde fakülteye dönüştürülmüştür. Halkla ilişkiler eğitimi, bu fakültelerde ayrı bir bölüm olarak verilmeye başlamıştır (Peltekoğlu, 2007: 129).
1992 yılında Bursa Halkla İlişkiler Derneği kurulmuştur (http://www.buhid.org/ tarihce.aspx).
1993 yılında ülkemizde ilk internet bağlantısı gerçekleştirilmiştir. 1997 yılında birçok kurum internet üzerinden servis vermeye başlamıştır. Özellikle bankaların müşteri hizmetlerinde internetten yararlanması gündeme gelmiş, internet üzerin- den gazete yayıncılığı başlamış, kuruluşlar web sayfaları hazırlamaya önem ver- mişlerdir. Bunun sonucunda, kuruluşlar ilgili çevrelerine hem daha hızlı ve kolay mesaj verme, hem de hizmet sunma imkânına kavuşmuştur. İnsanlar da, kuruluş- lara görüş ve isteklerini rahatlıkla aktarabilir hale gelmiştir. Bu durum ülkemizde halkla ilişkilerin gelişmesine önemli katkı sağlamış ve halkla ilişkiler çalışmaların- da yeni bir alan doğmuştur.