Özel mülkiyetin yaygınlaşması: Kamusallığın tasfiyesi
İlkel birikim
“Doğa üzerindeki insanî zaferlerimiz sebebiyle gereğinden fazla gururlanacak olmayalım; çünkü bu türdeki tüm zaferlere karşı doğa bizlerden intikamını alacaktır.”
“Doğa üzerindeki insanî zaferlerimiz sebebiyle gereğinden fazla gururlanacak olmayalım; çünkü bu türdeki tüm zaferlere karşı doğa bizlerden intikamını alacaktır.”
F. Engels
Yeni metalaşma
Yeni metalaşma
HES’ler, RES’ler
Suyun ticarîleşmesi
Özelleştirmeler
Silah sanayii ve bitmeyen savaşlar
Yeni enerji kaynaklarının peşinde
Bitmeyen yakıt ihtiyacı
Turizm: Kültürlerin ve doğanın piyasalaştırılması
Yeni tarım alanları (2B arazileri vb.)
Kullanım Değeri X Değişim Değeri
Kullanım Değeri X Değişim Değeri
Kamusal hizmetlerin niteliği
Meta üretimine giren doğal öğeler değişim değerine etki etmezler. Güneş, hava, kendiliğinden akan su, işlenmemiş toprak vb.
Doğal olanın metalaşması için emek gücünün harekete geçirilmesine ihtiyaç vardır.
İlk önce toprak ve madenler metalaşmıştır.
Suyun metalaşması, girdi olarak kullanıldığı malın değerini ve fiyatını artıracaktır.
El koyma temel olarak iki biçimde gerçekleşir:
El koyma temel olarak iki biçimde gerçekleşir:
1) Kolonize edebileceği ve daha önceden var olmayan yeni alanlar tanımlayarak
2) Daha önceden kamusal olan bir alana el koyarak.
Nihai ürün olarak su (şişelenmiş su)
Nihai ürün olarak su (şişelenmiş su)
Hammadde olarak su (sanayi, tarım ve enerji sektöründe kullanımı)
Kıtlaşma sorunu ve fiyatlara yansıması: Kıtlaşma, metalaşma sürecini hızlandıracaktır. Piyasaların başlangıçta kurumsallaşmaması yüksek fiyatlara neden olur. Piyasalar yerleştikçe ve teknoloji/sermaye kullanımı yaygınlaştıkça su ucuzlar. Yaygın kullanım kıtlaşmayı artırır. Fiyatlar tekrar yükselir.
Yüksek teknolojik çözümler sorunun parçasıdır: Barajlar, derivasyon ve deniz suyu arıtma.
Yeni teknolojiler: Atmosfeirk su jeneratörleri, bulut tohumlama, nükleeer enerji ve nano teknolojiler.
26 Haziran 2003’ten itibaren 1218 adet özel şirket proje başvurusu
26 Haziran 2003’ten itibaren 1218 adet özel şirket proje başvurusu
Özel şirketlere devredilecek DSİ HES Projeleri: 242 adet
2011’de; İşletilen HES 205 adet (14,4 milyon watt), inşa halindeki HES 514 adet (14,1 milyon watt), planlama aşamasındaki HES 1222 adet (47 milyon watt)
Dr. Irving Selikoff, 1964’te “asbest insan sağlığına zararlıdır” dediğinde aynı tacize maruz kaldı.
Dr. Irving Selikoff, 1964’te “asbest insan sağlığına zararlıdır” dediğinde aynı tacize maruz kaldı.
Dr. Herbert Needleman 1970’de “kurşunun çocuk sağlığına zararlarını” açıkladığında aynı tacize maruz kaldı.
Dr. Takeshi Nirayama 1981’de “pasif sigara içiciliğinin akciğer kanserine neden olduğunu” açıkladığında aynı tacize maruz kaldı.
Dr. Benjamin Santer, 1996’da “iklim değişikliği ile ilgili bulgularını” raporladığında aynı tacize maruz kaldı.
Dr. Ignacio Chapela, 2000 yılında “genetiği ile oynanmış Meksika mısırının tehlikesini” açıkladığında aynı tacize maruz kaldı.
Dr. Onur Hamzaoğlu …
………………………….
………………………….
Bu bilgiler basında yer alır almaz hem il hem de bakanlık yöneticileri tarafından hızlı bir inkâr kampanyası başlatıldı.
Bu bilgiler basında yer alır almaz hem il hem de bakanlık yöneticileri tarafından hızlı bir inkâr kampanyası başlatıldı.
Bu kampanyada önce böyle bir kirlilik yok dendi.
Ardından henüz tamamlanmamış bir araştırmanın verileriyle toplumun yanlış bilgilendirildiği suçlaması yapıldı.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı medyada Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nu “şarlatan”lıkla itham etti.
Kısa bir süre sonra Dilovası Belediye Başkanı ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı, Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı’na Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun yargılanması istemiyle suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunda Hamzaoğlu’nun ‘halkı paniğe sürüklediği’ iddia edildi.
Savcılık dosyayı KOÜ Rektörlüğü’ne göndererek Hamzaoğlu’nun aktivitelerinin bilimsel özerklik çerçevesinde olup olmadığını sordu.
Kocaeli Üniversitesi bu başvuru üzerine bir ceza soruşturması başlattı ve halen bu soruşturma devam etmektedir....
Üniversite savcılığa izin verirse Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Türk Ceza Kanununun 213. maddesi uyarınca 2-4 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanacaktır.