Ayetullah uzma


ÜZERİNE TEYEMMÜM EDİLEN ŞEYLER



Yüklə 2,18 Mb.
səhifə22/92
tarix24.11.2017
ölçüsü2,18 Mb.
#32820
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   92

ÜZERİNE TEYEMMÜM EDİLEN ŞEYLER

674- Toprağa, çakıla, keseğe ve taşa, teyemmüm etmek sahihtir; toprağın olması durumunda başka bir şeye teyemmüm etmemek ihtiyaten müstehaptır. Toprak mümkün olmazsa, toprak denilecek kadar ince kumla, o da olmazsa kesekle, o da olmasa çakıla, o da olmazsa taşa teyemmüm etmelidir.


675- Kireç taşı ve alçı taşı üzerine teyemmüm etmek sahihtir. Halkın nezdinde yumuşak toprak mahsup olacak kadar elbise ve kilim üzerine konan toza teyemmüm etmek sahihtir. Elbette mümkün olduğu durumda ona teyemmüm etmemek ihtiyaten müstehaptır. İhtiyari durumda alçı, pişmiş kireç veya tuğla ve akik gibi madeni taş üzerine teyemmüm etmemek ihtiyaten müstehaptır.
676- Toprak, çakıl, kesek ve taş bulunmazsa, çamura teyemmüm edilir. Çamur da bulunmazsa, halı ve elbise arasına toplanan veya üzerinde olup, örfün nazarında toprak denmeyecek kadar az olan toza teyemmüm etmelidir. Bunlardan hiçbiri bulunmazsa, müstehap ihtiyata göre namazı teyemmümsüz kılmalıdır. Ama daha sonra kazasını yapmalıdır.
677- Yaygı ve benzerinin silkelenmesiyle toprak elde edilebilecek olursa, tozla teyemmüm etmek batıldır ve yine çamur kurutularak toprak elde edebilecek olursa, çamurla teyemmüm batıldır.
678- Suyu olmayıp yanında kar veya buz bulunan kimse, mümkün olduğu takdirde onu eritmeli ve onunla abdest veya gusül almalıdır. Bu mümkün olmazsa ve üzerine teyemmüm edilecek bir şey de bulunmazsa, namazı daha sonra kaza etmelidir. Ama kar ve buzu abdest azalarını sürerek nemlendirmesi, onunla da başını ve ayaklarını mesh etmesi daha iyidir. Bu da mümkün olmazsa, kar veya buzla teyemmüm ederek vaktinde namazını kılmalıdır. Her iki surette de sonradan kaza etmesi gerekir.
679-Toprak ve çakıl, üzerine teyemmüm edilmeyen saman ve benzeri bir şeyle karışık olursa, onunla teyemmüm edilmez. Ama üzerine teyemmüm edilmeyen şey, toprak ve çakıl içinde yok sayılacak kadar az olursa, onunla teyemmüm edilebilir.
680- Üzerine teyemmüm edilen bir şey bulunmazsa, mümkün olduğu takdirde, satın alınarak veya benzeri bir yolla temin edilmelidir.
681- Çamur duvara teyemmüm edilebilir. Müstehap ihtiyat gereği, kuru toprak veya yer bulundukça, nemli toprak ve zemine teyemmüm edilmemelidir.
682- Üzerine teyemmüm edilecek şey, pak olmalıdır. Ayrıca vacip ihtiyata göre temiz olmalı, halkın iğrendiği şeylerle karışmış olmamalıdır. Teyemmümün sahih olduğu pak toprak yoksa namaz ona vacip olmaz. Fakat sonradan kazasını kılmalıdır. Vaktinde de namazı kılması daha iyidir. Fakat teyemmüm alınabilecek sadece tozlu halı ve benzeri şeyler varsa, o da necis ise, farz ihtiyat gereği onunla teyemmüm almalı, namazını kılmalı sonra da kaza etmelidir.  
683- Bir şeyin, kesin olarak üzerine teyemmüm edilebilir şeylerden olduğu bilinir ve ona teyemmüm edilir; ancak daha sonra, onunla teyemmüm etmenin doğru olmadığı anlaşılırsa, o şekilde kılınan namazların iade edilmesi gerekir.
684- Üzerine teyemmüm edilen şeyin gasp edilmemiş olması gerekir. Gasplı toprakla teyemmüm ederse teyemmümü batıl olur.
685- Gasp edilmiş alanda alınan teyemmüm, batıl değildir. Meselâ, kendi mülkünde iki elini toprağa vurur, daha sonra izinsiz başka birinin mülküne girer ve orada ellerini alnına sürerse, günah işlemiş sayılmakla beraber yaptığı teyemmüm sahihtir.
686- Gasp edilmiş olduğunu bilmediği veya unuttuğu şeyle aldığı teyemmüm sahihtir. Ama bir şeyi kendisi gasp eder ve gasp ettiğini unutarak teyemmüm alırsa, böyle bir teyemmüm sakıncasız değildir.
687- Gasp edilmiş bir yerde hapsedilen kimse, su ve toprak gasp edilmiş olduğu takdirde, teyemmümle namaz kılmalıdır.
688- Üzerine teyemmüm edilen şeyin, elde toplanacak tozu olması ihtiyaten farzdır. Üzerine eller vurulduktan sonra tozların tamamen dökülmesi için, şiddetli bir şekilde çırpmamak gerekir.
689- Çukur yere, yol toprağına ve üzerini tuz kaplamamış olan tuzlaya teyemmüm etmek mekruhtur. Eğer üzerini tuz kaplamış olursa, teyemmüm batıl olur.
TEYEMMÜMÜN NİTELİĞİ
690- Teyemmümde üç şey farzdır:
1) İki elin içini birlikte üzerine teyemmüm edilen bir şeyin üzerine vurmak veya bırakmak. Farz ihtiyata göre, iki elin içini aynı anda toprağa vurmalıdır.
2) İki elin içini bütün alına ve iki tarafına, saçın çıktığı yerden kaşlara ve burnun üst kısmına kadar çekmek. Farz ihtiyat gereği eller, alnın iki tarafına da çekilmelidir. Ayrıca elleri kaşların üzerine çekmek ihtiyaten müstehaptır.
3) Sol elin iç tarafını sağ elin üstünün tamamına ve daha sonra sağ elin iç tarafını sol elin üstünün tamamına çekmek. Farz ihtiyata göre önce sağ, sonra sol elin üzerine çekilmelidir.
Teyemmüm ederken abdeste olduğu gibi niyet edilmeli ve Allah’a yakınlaşmak kastı olmalıdır.
691- Gusül yerine alınan teyemmümde olsun veya abdest yerine şu şekilde alınması ihtiyaten müstehaptır: Önce bir kere ellerin içini yere vurmalı önce, anlına ve ellerinin üzerine çekmeli, sonra yeniden vurarak ellerinin üzerine çekmelidir.

TEYEMMÜM HÜKÜMLERİ

692- İster kasıtlı olsun, ister hükmü bilmemek ve ister unutma yüzünden olsun, alnın ve ellerin üstünün az bir kısmı da mesh edilmezse, teyemmüm batıl olur. Ama fazla dikkat etmek de gerekmez. "Alın ve ellerin üstünün tümü mesh edildi" denilirse, bu yeterlidir.


693- Ellerin üstünün tamamen mesh edildiğinden emin olmak için bileğin biraz üstünden mesh edilmelidir. Ancak parmakların arasının mesh edilmesi gerekmez.
694- Alın ve ellerin üstü farz ihtiyat gereği, yukarıdan aşağıya doğru meshedilmelidir ve bu işler kesintisiz olarak yapılmalıdır. "Teyemmüm ediyor" denmeyecek kadar onlar arasında fasıla verilirse, batıl olur.
695- Niyet edilirken teyemmümün gusül yerine mi, yoksa abdest yerine mi olduğunu belirtmek gerekmez. Ama iki teyemmüm etmesi gereken yerde, her birini ayrı ayrı belirtmelidir. Şu halde üzerine bir teyemmüm farz olan kimse, fiili vazifesini yerine getirmeyi niyet ederek teyemmüm alırsa, teşhiste hata da yapsa teyemmümü sahihtir.
696- Teyemmümde alnın, ellerin iç ve üstü kısmının pak olmasına gerek yoktur. Elbette pak olması daha iyidir.
697- Teyemmüm edilirken ellerden yüzük çıkarılmalıdır. Alında, ellerin içinde veya üstünde bir engel olursa meselâ, onlara bir şey yapışmış olursa, giderilmelidir.
698- Alında veya ellerin üstünde yara olur ve üzerine sarılan bez veya başka şey açılmazsa, el onun üzerine sürülmelidir ve yine, elin iç tarafında yara olur ve üzerine sarılan bez veya başka şey açılmazsa, el o şekilde üzerine teyemmüm edilen şeye vurulmalı, alın ve ellerin üstü mesh edilmelidir. Ama bir miktar açık olursa, o miktarı vurarak onunla meshetmek yeterlidir.
699- Alında veya ellerin üstünde normal şekilde kıl bulunmasının sakıncası yoktur. Ama alın üzerine düşen saçların arkaya çekilmesi gerekir.
700- Alında, ellerin içinde veya üstünde bir engel olduğuna ihtimal verilir ve verilen ihtimal, halk nazarında yerinde olursa, engel olmadığına dair kanaat getirilinceye veya emin oluncaya kadar araştırılmalıdır.
701- Teyemmüm yapması gereken kimse, kendi başına teyemmüm yapamazsa, başkasından yardım istemelidir. Yardım eden kimse, elinden tutarak teyemmümün sahih olduğu şeyin üzerine vurmalı, mümkünse kendi eliyle anlına ve ellerinin üzerine çekmelidir. Kendi eliyle yapması mümkün değilse, naibin yardımıyla yapmalı, o da mümkün olmazsa naibin kendisi teyemmümün sahih olduğu şeye elini vurmalı ve onun anlına ve ellerinin üzerine çekmelidir. Son iki surette, her ikisinin de niyet etmeleri ihtiyaten farzdır. Ama birinci kısımda, mükellefin kendisinin niyet etmesi yeterlidir.
702- Teyemmüm edilirken önceki bölümün yapılıp yapılmadığından şüpheye düşülürse, amelin mahalli de geçmişse şüphesine itina etmemelidir. Ama mahalli geçmemişse yerine getirmelidir.
703- Sol el mesh edildikten sonra teyemmümün doğru yapılıp yapılmadığından şüphe edilirse, teyemmüm sahihtir. Eğer şüphesi sol eli meshinde ise onu meshetmelidir. Ama örfi açıdan teyemmümü bitmiş olursa gerek yoktur. Taharet şartıyla yapılan bir ameli yapmaya başlaması veya amelleri arka arkaya yapma şartının geçmesi, örnek olarak gösterilebilir.
704- Teyemmüm etmesi gereken kimse, namaz vaktinin bitimine kadar özrünün kalkacağına ümidi yoksa veya teyemmümü geciktirmesi durumunda, teyemmüm alamayacağına ihtimal verirse, namaz vaktinden önce teyemmüm edebilir. Başka bir vacip veya müstehap amel için teyemmüm eder, namaz vaktine kadar da özrü devam ederse aynı teyemmümle namazını kılabilir.
705- Teyemmüm etmesi gereken kimse, namaz vakti bitinceye dek özrünün devam edeceğini bilir ve özrünün biteceğinden ümidini keserse, istediği vakitte teyemmümle namazını kılabilir. Ancak vaktin sonuna kadar özrünün giderileceğini bilirse, beklemeli; abdest veya gusül alarak namaz kılmalıdır. Hatta vaktin sonuna kadar özrünün biteceğinden ümidini kesmezse, teyemmüm ederek namaz kılamaz. Fakat teyemmümle erken namazını kılamadığı taktirde, daha sonra teyemmümle dahi namaz kılamayacağına ihtimal verirse, namazını teyemmümle kılabilir.
 706- Abdest alamayan veya gusül edemeyen kimse, özrünün çabuk zail olacağından ümidini keserse, kaza namazlarını teyemmümle kılabilir. Daha sonra özrü kalkarsa abdest veya gusül alarak yeniden namazlarını kılması ihtiyaten farzdır. Özrünün kalkacağına ümidi olmazsa, farz ihtiyata göre kaza namazları için teyemmüm edemez.
707- Abdest veya gusül alamayan kimse, günlük namazların nafileleri gibi belli vakitleri olan müstehap namazları teyemmümle kılabilir. Özrünün kalkacağından ümidini kesmemişse vaktin evvelinde kılmaması ihtiyaten farzdır. Ama belirli bir vakti olmayan müstehap namazları mutlak surette teyemmümle kılabilir.
708- İhtiyat ederek cebire olarak gusül ve teyemmüm etmesi gereken, gusül ve teyemmümden sonra namaz kılar, namazdan sonra idrar gibi bir küçük hades gerçekleşirse, sonraki namazlar için abdest almalıdır. Hades namazdan önce de olsa, o namaz için de abdest almalıdır.
709- Su bulunmaması veya başka bir özürden dolayı teyemmüm eden kimsenin özrü kalktıktan sonra, almış olduğu teyemmüm batıl olur.
710- Abdesti bozan şeyler, abdest bedeli yapılan teyemmümü de bozar. Guslü bozan hâller, gusül bedeli yapılan teyemmümü de bozar.
711- Gusül edemeyen kimse üzerine birkaç gusül farz olursa, onların hepsi için bir teyemmüm etmesi caizdir. Ayrıca her biri için ayrı teyemmüm etmesi ihtiyaten müstehaptır.
712- Gusül yapamayan kimse, gusülsüz yapılması caiz olmayan bir işi yapmak isterse, gusül bedeli teyemmüm yapmalıdır. Abdest alamayan kimse, abdestsiz yapılması caiz olmayan bir iş yapmak isterse, abdest bedeli teyemm-üm etmelidir.
713- Cünüplükten dolayı teyemmüm edilirse, namaz için abdest almasına gerek yoktur. Diğer gusüller yerine aldığı teyemmümle de namazını kılabilir. Elbette bu gusüllerde abdest de alması ihtiyaten müstehaptır. Abdest alamıyorsa, abdest yerine başka bir teyemmüm etmelidir.
714- Gusül yerine teyemmüm edilir ve sonra abdesti bozan bir iş gerçekleşirse, sonraki namazlar için gusledilemediği takdirde, abdest alınmalıdır. Teyemmüm de alması ihtiyaten müstehaptır. Eğer abdest de alamazsa, abdest bedeli olarak ikinci bir teyemmüm etmelidir.
715- Teyemmüm etmesi gereken kimse, bir iş için teyemmüm ederse, teyemmüm ve özrü devam ettiği sürece, gusül veya abdestle yapılması gereken işleri, bu teyemmümle yapabilir. Ama özrü zaman darlığı ise veya suyu olduğu hâlde cenaze namazı için veya uyumak için teyemmüm etmişse, bu teyemmümle yalnızca kendisi için teyemmüm ettiği işi yapabilir.
716- Birkaç yerde teyemmümle kılınan namazların kaza edilmesi, müstehaptır:
1) Suyu kullanmaktan korktuğu hâlde, bilerek kendini cünüp edip teyemmümle namaz kılmışsa.
2) Su bulamayacağını bildiği veya zannettiği hâlde bilerek kendini cünüp edip teyemmümle namaz kılmışsa.
3) Vaktin sonuna kadar su aramaya gitmeyip teyemmümle namaz kılmış olan kimse, sonra aradığı taktirde su bulunacağını anlarsa.
4) Bilerek namaz ertelenir ve vaktin sonunda teyemmümle namaz kılınırsa.
5) Suyun bulunmayacağını bildiği veya zannettiği hâl-de, mevcut olan suyunu dökerek teyemmümle namaz kılmışsa.

 


Yüklə 2,18 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   92




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin