Denetim Mekanizması Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi
Yetkileri Genel yorum yayımlama, bireysel başvuruları ve devlet başvurularını kabul etme, ülke raporlarına ilişkin sonuç gözlemleri yayımlama.
Türkiye’nin durumu Türkiye, Komite’nin bireysel başvuruları inceleme yetkisini tanımamıştır. Sözleşme kapsamında ilk raporunu 2007 yılında sunmuştur. Rapor 2009 yılı Mart ayında Komite tarafından değerlendirilmiş, olumlu olarak değerlendirilen konular yanında, önemli eksiklikler de tespit edilmiştir.
Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme
Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme birinci kuşak hakları düzenler. Sözleşme’nin 2. maddesi ayrımcılığı Sözleşme’de korunan haklarla sınırlı olarak yasaklar. Sözleşme’de koruma altına alınmamış olsa dahi, ulusal mevzuatın düzenlediği her hak bakımından ayrımcılık, 26. madde kapsamında yasaklanır. Sözleşme’nin 3. maddesi kadın ve erkeğin medeni ve siyasi haklar açısından eşitliğini ifade ederken, 4. madde hakların sınırlandığı durumlara ilişkin ayrımcılık yasağını, 23. madde evlilik kapsamında eşler arasında eşitliği, 24. madde çocuklara ilişkin ayrımcılık yasağını, 25. madde seçme ve seçilme hakkında eşitliği, 27. madde azınlık hakları kapsamında din, dil ve kültürel haklarda eşitliği ortaya koyar.
Sözleşme’ye ek olarak bugüne kadar iki ihtiyari protokol kabul edilmiştir. Bu protokoller, İnsan Hakları Komitesi’ne bireysel başvuru yolunu düzenleyen Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmeye Ek İhtiyari Protokol ile Ölüm Cezasının Kaldırılmasını Amaçlayan, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’ye Ek İkinci İhtiyari Protokol’dür.
Türkiye Sözleşme’ye 2003 yılında, Ek İhtiyari Protokol’e (birinci protokol) 2006 yılında taraf olmuş ve Sözleşme’nin onaylanması sırasında etnik, dini ve dilsel azınlıklara ilişkin 27. maddeye çekince koymuştur. Türkiye, Ek İhtiyari Protokol’e taraf olurken, yasalar önünde eşitlik ve ayrımcılık yasağına yer veren 26. madde ile ilgili başvurularda, sadece Sözleşme’de yer verilen haklara ilişkin başvuruları tanıyacağını belirtmiştir. Ancak, Sözleşme’nin uygulanmasını denetlemekle yetkili İnsan Hakları Komitesi’nin 24 No’lu Genel Yorumu’na bakıldığında, Komite’nin bu tür çekinceleri geçerli bulmadığı görülür. Eğer bir devlet Sözleşme’ye taraf olurken bir hükme çekince koymadıysa, daha sonra Ek İhtiyari Protokol’e taraf olurken, o hükmü Komite denetiminden çıkartmak üzere çekince koyamaz. Bu halde, Türkiye Sözleşme’ye taraf olurken 26. maddeye çekince koymadığından, Ek İhtiyari Protokol’e taraf olurken 26. maddenin denetim kapsamını sınırlamak üzere koyduğu çekince geçersizdir. Bu nedenle de, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme kapsamında olmayan, ancak ulusal mevzuat tarafından koruma altına alınmış her hak (örneğin, çalışma hakkı, sosyal güvenlik hakkı, sağlık hakkı vs.) bakımından, İnsan Hakları Komitesi’ne ayrımcılık yapıldığı iddiası ile başvurmak mümkündür.
Dostları ilə paylaş: |